28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeni eğitimöğretim yılının başında yapılan zümre toplantılarında ders kitaplarına eleştiri yağdı 9 ‘Ders kitapları işlevsel değil’ MAHMUT LICALI Tarihe Bakarken Gerçeği aramakla, resmi tarihin masallarını çürütmekle, “ezber bozmak”la, kurucu ataların yanlışlarını bulmakla kendi ülkene, ulusuna, tarihine düşmanca yaklaşmak birbirinden farklı şeyler. Sırf resmi tarihe, birileri savunuyor ve biz onları sevmiyoruz diye ya da artık modası geçti, yeni bir şeyler söyleyelim saplantısıyla geçmişin kahramanlarına düşman olmak herhalde bize özgü bir gariplik. Resmi tarih dediğiniz nedir? Toplumlar, tıpkı çocukların babalarını kahraman görmek istediği gibi geçmişlerindeki efsanelerle, kahramanlıklarla, başarılarla övünür. Tarih kitapları da bu efsaneleri gerçek gibi anlatır ve çocukların, yaşadıkları toplumun, toprakların bir üyesi olarak motive olmalarına hizmet eder. Bunu kimi zaman fazlasıyla milliyetçi, fazlasıyla ırkçı yapar. Kimi zaman fazlasıyla yerleşik ideolojinin etkisinde kalır. Kimi zaman da masallarla gerçekleri buluşturarak “milli bilinç” yaratmaya çalışır. En azından “ulus devlet”lerdeki durum buydu. ??? Elbette insanlar büyür, gelişir, okur, öğrenir ve merak ediyorlarsa kendilerine okullarda anlatılanların ne kadarının doğru olduğunu anlar. Bugün dünya üzerinde gerçek diye bildiğimiz pek çok şeyin efsane olduğuna dair belgeseller çekiliyor, kitaplar yazılıyor. Sanırım bizde uzun yıllar bazı konular tabu sayıldığı ve eleştirilmesine izin verilmediği, eleştirenler de yerden yere vurulduğu için tepki de fazla olmuş. Zaten huyumuz böyle değil mi? Ya birini göklere çıkartırız, ya yerden yere vururuz. Bir kısmımız birilerini sahiplenir, bir kısmımız onlara saldırır. Ne Osmanlı’yla, ne Cumhuriyetle doğru dürüst bir bağ kurabildik bunca yıldır. Abdülhamit ya “Kızıl Sultan”dır, ya “ülkeyi değiştiren bir devrimci”dir. Menderes ya vatan hainidir ya modern Türkiye’nin kurucusudur. Tarihi, ideolojik duruşlarımıza göre okuduğumuz sürece de bu durum değişmez. ??? Ne yazık ki tarih, herkesin kolaylıkla ulaşacağı ve anlayacağı, tek bir kitapla, birkaç belgeyle çözümlenebilecek bir şey değil. Anlı şanlı bilim adamlarının bile isterlerse tarihi nasıl tahrif edebildiklerini, kimi zaman bir propaganda uğruna satın alınan tarihçiler olduğunu pek çok örnekten biliyoruz. Bizi fazlasıyla eleştiren Batılı bilim adamlarına keşke biraz da onların tarihini sorsak ve en azından bizim bilinçli bir sömürgeci tarihe sahip olmadığımızı görsek... Artık tarihimizle barışsak, ötekileştirmeyi, birbirimizi başkalaştırıp düşman görmeyi bir yana bırakıp bu ülkenin değerlerini sahiplensek ve bu garip “mezar kazıp delil çıkartma” saplantısı bitse ne iyi olur. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) okullarda ücretsiz dağıttığı ders kitapları Yıl Başı Zümre Toplantısı’nda eleştiri konusu oldu. Öğremenler, yeni eğitim yılında dağıtılan ders kitaplarında, program değişikliklerinin yansımadığı şikâyetinde bulunurken bazı öğretmenler ders kitaplarının işlevsiz ve hatalı olduğu görüşünde birleşti. Öğretmenler, okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde yaşadıkları sorunları, ders programları ve kitaplarındaki sıkıntıları 20112012 Yıl Başı Zümre Toplantıları’nda mercek altına aldı. Ankara İl Zümre Toplantıları Özet Raporlarında pek çok branşa yönelik ders ve öğretmen kılavuz kitaplarının zamanında okullara ulaşmadığı, değişen programın ders kitaplarına yansıtılmadığı saptaması yapıldı. Sınıf öğretmenliği raporunda, Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin çok uzun olduğu eleştirisi yapılırken, kitaplarda bölgesel farklılıkların gözetilmesi istenirken, sosyal bilgiler ders kitapları ve eğitim programlarının şehir merkezindeki çocuklar dikkate alınarak hazırlandığı ifade edildi. Raporda ders kitaplarının kalitesiz ve kitaplardaki verilerin güncel olmadığı kaydedildi. Okulöncesi Zümre Raporu’nda okulöncesi eğitim kurumlarında kaynak kitap ve dergilerin kullanımının yasal dayanağının olmadığı belirtilirken bu alanda mevzuat çalışmasının yapılması, MEB’in okulöncesi eğitimde kullanılmaya yönelik yardımcı kaynak geliştirmesi, okulöncesi eğitimin içeriğine uygun modüllerin hazırlanması gerektiği ifade edildi. Raporda, okulöncesi şenliklerinde çocuklarla yapılan etkinliklerde mevsim özellikleri ve çocukların yaş grupları özellikleri dikkate alındığında eğlence yerine işkenceye dönüştüğü, söz konusu etkinliklerin çocukların yaş grupları ve mevsim koşulları dikkate alınarak yapılması gerektiği ifade edildi. Eğlence işkenceye dönüşüyor Sınıf Öğretmenliği İlköğretim Birinci Sınıf Raporu’nda Türkçe kitaplarındaki çizgi ve harf çalışmalarının yetersiz olduğu belirtildi. Müzik Dersi Zümre Raporu’nda ders kitabındaki şarkıların öğrencilerin ilgisini çekmediği tespiti yapıldı. Müzik derslerinde öğrencileri motive edici güncel şarkılara yer verilmesi gerektiği belirtilen raporda, değişen ders programına uygun ders ve öğretmen kılavuz kitaplarının okullara gönderilmediği kaydedildi. İngilizce Dersi Zümre Raporu’nda kitapların içeriğinin öğrencilerin seviyesiyle uyuşmadığı bilgisine yer verilirken 3040 kişilik sınıflarda yabancı dil eğitiminin yapılamayacağı vurgulandı. Fotoğraf: AA BURAK AKBULUT Ölen 4 kişinin yakınlarının göl kenarından izlediği arama çalışmalarına helikopterler de katıldı. Terkos Gölü 4 kişiyi yuttu İstanbul Haber Servisi Terkos Gölü’ne önceki gün balık tutmak ve gezmek amacıyla bir kayıkla açılan 4 kişi boğularak öldü. Arnavutköy ilçesinde balık tutmak ve gezmek isteyen Yusuf Yıldırım ile iki çocuğu, iki yeğeni ve Yasin Bacak, önceki gün iki kayık kiraladı. Aynı kayığa binen Yusuf Yıldırım, üniversite öğrencisi yeğenleri Şevket ve Hasan Yıldırım ile askerden izinli olarak gelen Yasin Bacak ve diğer kayığa binen Yusuf Yıldırım’ın çocukları Balabanköy mevkisinden Terkos Gölü’ne açıldı. Gölde gezinirken birbirini kaybeden iki ayrı kayıktaki kişilerden Yusuf Yıldırım’ın çocukları bir süre sonra diğer kayığı aramaya başladı. Babalarının da içinde bulunduğu kayığı bulamayan Yıldırım’ın çocukları durumu yetkililere bildirdi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, sahil güvenlik ve itfaiye ekiplerinin sürdürdükleri arama kurtarma çalışmaları sonucunda, ilk olarak dün sabah saatlerinde Yusuf Yıldırım’ın cesedine ulaşıldı. Akşam saatlerinde ise Şevket Yıldırım, Hasan Yıldırım ve Yasin Bacak’ın cesedi sudan çıkartıldı. Aramaları izleyen bir balıkçı, gençlerin kiraladığı teknenin çift kattan oluşmadığını iddia ederek “Fiber tekne batmayacak düşüncesi yanlış. Fiber tekne 2 kat olursa batmaz. Tek kat tekne delindiği anda sulara gömülür. Denemesi bedava” dedi. ‘Fiber tek kat olursa batar’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle