18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER türe sahibiz! ??? CemaatAKP gibi siyasi köktendinci ideoloji iktidarı, tarihi a) kendi yeryüzü tanrıları referansıyla yeniden kurmak, b) din ekseninde politika ile koyu bir otoriter yönetimi ülkede sürekli kılmak istiyor. Bu dinsel ve siyasi motiflerinin hiçbirinde Atatürk, Kurtuluş Savaşı, büyük devrimlerin hiçbiri yoktur. S. Nursi vardır, Menderes ve Özal vardır... Bu motiflerle yarattıkları yeni nesiller, “Kurtuluş Savaşı yerine İngiliz hegemonyası altında yaşamayı” tercih edecek tiynetteler! Liberal siyasilerin ve eski solcuların bunlarla ittifakının temelinde, hem bir adımlarıyla da olsa iktidarda olmanın ve iktidarca desteklenmenin maddi ve manevi tadını yaşamak vardı.. Ama aynı zamanda Kürt ayrılıkçılığına da destek vermek. Bu iki önemli motif, tarihin yeniden kurulması konusunda, cemaatAKP ile ittifakı yarattı! ??? Şimdi bu ittifak çatırdıyor. AKP’nin her türlü hukuksuzluğuna göz yumdular ve destek verdiler... Özel yetkili mahkemeleri sevip okşadılar... Ergenekon Balyoz Odatv vb. gibi, amacı büyük muhalefeti her türlü hukuksuzluk ve sahtekârlıkla yok etmek olan davaların tam arkasında durdular! Bunu da “Ordunun vesayetini yıkmak” adına yaptılar! İktidarın en büyük ikinci projesi, iktidar yargısı yaratma girişimlerinin yol açıcıları oldular! Yetmez ama evet sloganıyla, tarihin ve demokrasinin en karanlık kampanyasını sürdürdüler... İktidar koalisyonu ise bunları kullandı, kullandı, Türk filimlerinden bir benzetme yapmak ayıp olur ve işleri bitince de kenara attı! Cemaat yazarları “yol ayrımı”nı ilan etti!.. Sözde gerekçeleri, Kürt meselesinde yolların ayrılmasıydı! Hayır! İktidarbaşı, ta bir yıl önce, bu liberal siyasal ekiple işlerinin bittiğini açıklamıştı! ??? Şimdi bunların bir kısmının, tam bir kim liksiz yanaşm a olarak, iktidar medyasındaki yerlerinde tutunmak için cambazlık yaptığını görüyoruz! Kendilerine bile ihanet içindeler! Onlara İran örneğini çoook anımsatan olmuştu! Hayır, bu yazıda sadece derin üzüntü var... Din kökenliden asla demokrasi çıkmayacağının anlatamamanın çaresizliği… Demokrasi mücadelesi ne yazık ki, ağırlaştı! Türkiye’den Suriyeli muhaliflere yapılan yardımın Müslüman Kardeşler’e gittiği iddia edildi İslamcı harekete silah AKIN BODUR ‘Liberal Gerilimi’ mi? Bugün Mustafa Kemal’i anıyoruz. O büyük insanı! Son 10 yılda, liberal siyasi yazarlar ile (aydın entelektüel demeye dilim ve kalemim varmıyor) iktidar bütünleşerek, Gazi’yi her bakımdan yıkmaya çalıştı... Dincisiyasi ideolojilerin Mustafa Kemal’i yıkmaya hiçbir zaman gücü yetmez. Ama yedeklerine aldıkları ve bütün medyayı ayaklarının altına sererek para, pul, servet, şan, unvan.. ile destekledikleri siyasi liberal ve bazısı eski solcu kesimin desteği yabana atılamaz. Ama, Atatürk açısından 10 yıla dönüp baktığımızda söyleyebileceğimiz tek şey, Atatürk’ün toplumda daha derin kök saldığıdır! Aslında bazı tarihçi kılıklıların tahrifçi yaklaşımları olmasa, Atatürk ile toplum arasındaki ilişkiler, tarihin normal akışı içinde seyredecek... Sevgili ve saygılı... Derin minnet duygulu... Atatürk üzerinden askeri ve siyasi rantçılık da gemi azıya almamış olacak. Sevgiliye, acımasız ve alçakça saldırı, on milyonların kalbinde köktenci bir Atatürk sevgisi yarattı. Her fırsatta Anıtkabir’in dolup taşmasının nedeni de budur. ??? Atatürk’ü silip atmaya kalkışmanın temel nedeni, Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir tarih yaratmaktır... “Eski Tarih”i 1938’e kadar her yaptığıyla silip atmadan, yeni bir tarihe başlangıç yapamazsınız. Bu amaçla örneğin en düşük beyinliler, Kurtuluş Savaşı’nın bile aslında bir kurtuluş savaşı olmadığını millete anlatma görevini bile üstlendi! Atatürk’ün hiçbir zaman demokrasiye geçme niyeti olmadığını, onun aslında bir faşist olduğunu söyleyenler ortalığı sardı! Türkiye’nin Atatürk döneminde ekonomik ve her bakımdan gerilediğini bile iddia edenler fırladı ortalığa! Çanakkale Zaferi’nde Atatürk’ün bir rolü olmadığını, savaşı Alman paşaların kazandığını, aslında cinlerinperilerin yardımı olmasaydı zaferin kazanılamayacağını söyleyen bir sürü ile karşılaştık! Üzerinde gezdikleri toprakların altında yatan onbinlerce şehidimizin kemiklerini sızlatıp duruyorlar! Bunu bile düşünemeyecek yeni bir tebaa nitelikli İSKENDERUN CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Edipoğlu, “şeriatçı değiliz” diye kendilerini tanımlayan Özgür Suriye Ordusu’nun, destek verdiği Müslüman Kardeşler’in silahlı örgütü olduğunu savundu. Ediboğlu, “Özgür Suriye Ordusu’nun karargâhı da Hatay’ın Yayladağı ve Altınözü ilçesidir” dedi. Edipoğlu, sınırdan silah gittiğine ilişkin görüntülerin Suriye’deki incelemeleri sırasında kendilerine gösterildiğini açıkladı. Suriye’nin sınır kapısına yapacağı bir operasyonun ise durdurulduğunu bildirdi. Partisinin İskenderun ilçe örgütünde üyeler ve belediye başkanlarıyla bayramlaşan CHP Hatay Milletvekili Edipoğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, “Özgür Suriye Ordusu” adıyla oluşturulan ve Suriye’de ordudan ayrılan subayların bulunduğu karargâhın, Altınözü’nün Kuyubaşı köyü ile Yayladağı’nın Güveçli köyü yakınlarındaki çadır kentler olduğunu söyledi. Komşu ülke Suriye Arap Cumhuriyeti’nde, Esad yönetimine karşı silahlı mücadele veren Albay Riyad ElAsaad komutasındaki “Özgür Suriye Ordusu”nun daha önceden bilindiğini ancak yetkililerce gizlendiğini belirten Hatay Milletvekili Edipoğlu şöyle konuştu: “CHP heyeti olarak 5 milletvekili Suriye’ye giderken karargâhın olduğunu bildiğimiz Yayladağı’ndaki kampı da ziyaret etmek istedik ama çeşitli bahanalerle bizi kampın içerisine almadılar. Hatay vali yardımcısı ve kaymakam, Başbakanlık’tan izin almadan kampa giremeyeceğimizi söyledi. Onlar emir almışlardı, biz de ısrar ‘SİLAH GİTTİĞİNİN GÖRÜNTÜLERİNİ GÖRDÜK’ etmedik. Orada öyle şeyler olduğunu duyuyor, biliyorduk, ama her seferinde bu inkâr edildi. Ta ki yabancı bir basın organında Özgür Suriye Ordusu’nun komutanı olarak bilinen albayın ropörtajı çıkıncaya kadar. Bu albay oradaki faaliyetlerini gizlemeden anlatıyor ve Türk timi tarafından korunduğunu söylüyor. Bu iki ülke ilişkileri açısından son derece sakıncalı. Bugün ülkemiz PKK belasıyla uğraşırken bir başka ülkenin terör örgütünün liderlerine ev sahipliği yapıp onları koruma altına almanın, ne kadar doğru olacağını kamoyunun takdirine bırakıyorum. Hükümet maalesef kendi iradesiyle değil, egemen güçlerden aldığı talimatla hareket ediyor. Bunun da bu ülkeye pahalı olacağını düşünüyoruz ve ülkeye maliyetinin daha fazla olmadan bu iktidarın değişmesi için herkesin üzerinde düşeni yapması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Milletvekili Edipoğlu, “Her iki kampın da lojistik desteği ve her türlü eğitimleri ile ihtiyaçları Türkiye tarafından karşılanıyor. Bu kamplarda kalan subaylar özel ilgi görüyor. Her iki kamp, Suriye ordusundan kaçan ve Özgür Suriye Ordusu militanlarının, Suriye ordusundan kaçan subayların ailesiyle birlikte barındıkları kamplardır” dedi. uriyeli muhaliflere silah verildiğini bildiklerini de ifade eden Edipoğlu, şunları söyledi: “Ancak hükümet yetkilileri bunu inkâr ediyor. Cilvegözü Sınır Kapısı ile Babül Hawa Sınır Kapısı arasındaki 3.400 metrelik tampon bölgede, TIR’lar dolusu ve yoğun bir miktardaki silahın her gece, Müslüman Kardeşler örgütüne verildiğini duyduk. Suriye de bunu söyledi. O bölgede yaptığımız incelemede halktan da bunu duyduk. Oraya kaçak mazot almak için giden şöförler de duyduklarını ve benzer şeyler gördüklerini söyledi. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’le görüştük, olayı soru önergesiyle Meclis’e taşıdık ve ertesi gün geçişler durduruldu. Başbakan da ‘sınır kapısından silah kaçakçılığı yapıldığı yönündeki iddiaları duydukları ve bunun her türlü önlemini aldıkları’ şeklinde açıklama yaptı...” Sınırdan silah gittiğine ilişkin görüntülerin Suriye incelemesinde kendilerine gösterildiğini anlatan Edipoğlu, “Suriye’de biz bunun görüntülerini de gördük. Hatta her an operasyon yapacaklarını söylüyorlardı. Ve bu operasyonda, o bölgeye çok sayıda mazot almaya giden sivil vatandaşlarımızın da ölebileceği endişesine kapıldık. Çünkü orası çok kalabalık bir bölge. Yüzlerce TIR o tampon bölgede belkiyor. Neyse operasyon durduruldu” dedi. Edipoğlu, olayları yaratan silahlı Suriyeli muhaliflerin çatışmalarda aldığı yaraların tedavisinin Hatay’da devam edildiğini de sözlerine ekledi. S C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle