28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2011 PERŞEMBE 8 Enkaz altından yaralı olarak kurtarılan çok sayıda kişi hastanelere sevkedildi. Fotoğraf: AAEVRİM AYDIN HABERLER noloji Bakanı Nihat Ergün ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker Van’da incelemelerde bulunarak depremzelerle bayramlaştı. Yılmaz, “Deprem bölgesin Askere istediği kadar izin de yakınları olan Mehmetçiklerimize zaten 2 ay izin veriyoruz. Deprem bölgesinde ailesi olan Mehmetçikler izin almak istediğinde pekâlâ istediği kadar izin verilecek” dedi. Ergün de depremden zarar gören esnaf ve KOBİ’ler için bazı destek modelleri üzerinde çalışma yapacaklarını belirtti. a n i B İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iştiraklerinden BİMTAŞ, yurttaşların talepleri doğrultusunda binaların depreme dayanıklılığını ölçüyor ve bina hakkında rapor veriyor. 4 kata kadar olan bir apartmana 1700 lira sabit fiyat biçiliyor. Bunun üzerindeki yapılarda ise her daire için 70 TL fiyat alınıyor. Bir rapor ortalama 1520 günde çıkıyor. L T 0 0 7 1 ’ i s e n e y a ‘mu Kamu, denetim sektöründen çekildi, meslek odaları devre dışı bırakıldı Van yine sallandı, enkaz altında kalanlar var Hasarlı binalar 5.6’yla yıkıldı YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van, 23 Ekim’de meydana gelen ve 601 kişinin yaşamını yitirdiği 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından dün akşam merkez üssü Edremit ilçesi olan en büyüğü 5.6 olan 7 artçı depremle sarsıldı. Depremin ardından bölgeye gelen gazeteci ve kurtarma ekiplerinin kaldığı 6 katlı bir otel ile dersane binasının yanı sıra, çok sayıda hasarlı bina yıkıldı. Kurtarma ekipleri otel enkazından birçok kişiyi yaralı olarak kurtarırken bölgede görev yapan ekipler enkaz altında bulunduğu belirtilen kişileri kurtarmak için Van’a sevkedildi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Entitüsü’nün, dün akşam saat 21.23’te merkez üssünü Edremit olarak saptadığı deprem halkı sokağa döktü. şarıdaydım. Kaldığımız otelin yıkıldığı söylendi. 56 katlı bina yerle bir oldu. İçeride 35 kişinin olduğu söyleniyor” diye konuştu. Kent merkezindeki bazı kerpiç binaların da depremin ardından yıkıldığı görüldü. Depremin ardından Erciş’te bulunan kurtarma ekipleri ve 30’a yakın ambulans Van’a sevk edildi. Türk Kızılayı Koordinasyon Merkezi’nden Van’a bir tır dolusu battaniye, uyku tulumu ve gıda maddesi gönderdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, beraberindeki bakanlarla birlikte 29 Ekim’de Van’da yaptığı açıklamada “Bugün itibarıyla diyebilirim ki deprem açısından en güvenilir Van ve Erciş’tir. Çünkü buradaki fay kırılmış ve enerjisini boşaltmıştır. 3 aya kadar hissedilen ve hissedilmeyen çok sayıda artçılar devam edecektir” demişti. Öte yandan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, deprem haberinin ardından dün akşam bölgeye hareket etti. Artçı sarsıntıları değerlendiren Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, sarsıntıların birkaç ay sürebileceğini kaydederek kesinlikle hasarlı binalara girilmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Yapı denetim sistemi çöktü Türkiye’de sağlıklı bir yapı denetim sistemi bir türlü kurulamıyor. Kamunun yavaş yavaş çekildiği özel sektöre bırakılan yapı denetim sistemi ile depremde yıkılmayacak binalar inşa etmek zor. Yap boz tahtasına dönen yapı denetim sistemi son hali ile daha da kötü durumda. Yeni düzenlemeye göre kırsal bölgeler denetim dışı bırakıldı, müteahhitler projeleri denetleyecek şirketi kendileri seçmeye başladı. Bu yapı denetim sistemi ile sağlıklı bir yapılaşmanın mümkün olmadığına dikkat çeken oda başkanları Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın bile, kurulmasının önünü açtığı yapı denetim kuruluşlarından yarısını kapattığını söylüyorlar. 001 yılında, seçilen 19 pilot ilde kurulan yapı denetim sistemi bu yılın başında Türkiye genelinde yaygınlaştırıldı. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, yıllarca dosya memurluğu yapmış inşaat mühendislerine Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından proje denetçisi belgesi verilmesine tepki gösterdi. Bu konuda yeterli hazırlık yapılmadığını kaydeden Gökçe, “Pilot uygulamada ciddi sorunlar çıkmışken, hazırlık yapmadan altyapısını oluşturmadan bu sistemi tüm illerde uygulamaya kalkmak yeni problemlerle bizi baş başa bırakacak” dedi. Hayatında proje yapmamış meslek insanının bir projeyi denetlemesinin mümkün olmadığının altını çizen Gökçe, “Denetleme mekanizmasında denetçilerin proje yapan insanlardan daha birikimli olması gerek” dedi. 2001 sonrası yapıların denetiminin sadece yapı denetim kuruluşlarınca yapılmadığını, geri kalan 62 ilde de Teknik Uygulama Sorumlusu (TUS) olarak adlandırılan inşaat mühendisi ve mimarlar tarafından denetim yapıldığını anlattı. TUS sistemini denetçinin doğrudan mal sahibinden para alması nedeniyle doğru bulmadıklarını dile getiren Gökçe “Sağlıklı bir mekanizma değildi, bu nedenle değiştirdiler. Ama bu kez de 19 ilde kurulan pilot sistem ile mal sahibi devre dışı kaldı. Yapı denetim şirketini müteahhitler seçer noktaya geldi. Bu da sağlıklı değil” diye konuştu. Bakan: En güvenlisi Van! 2 ‘Kurtarın bizi’ bağırışları Depremde Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde bulunan altı katlı Bayram Oteli ile bir dersane binası yıkıldı. Yıkılan otelde bölgeye gelen gazeteciler ile yardım ekiplerinin kaldığı belirtildi. Kurtarma çalışmaların devam ettiği sırada, enkaz altından “Kurtarın bizi” seslerinin yükseldiği bildirildi. National Geographic Türkiye fotoğrafçısı Sermet Güler, “Ben dı AVCILAR BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA DEĞİRMENCİ: Biz hazırız ya hükümet vcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci Van depreminin ardından yeniden gündeme gelen Marmara depremiyle ilgili mercek altına alınan İstanbul’la ilgili herkesin konuşmaktan öteye bir şey yapmadığı görüşünde. Depreme karşı hazırlıkların hükümet tarafından yapılması gerektiğini belirten Başkan Değirmenci, yerel yönetimlerin bu yükün altından kalkamayacağını söyledi ve “Öncelikle 1998 Deprem Yönetmenliği’nden önce yapılan binalar için imar affı çıkarılmalı. Depremde evleri yıkılan yurttaşlarımız aynı yere yeni Deprem Yönetmenliği’ne göre binasını yapabilmelidir” dedi. Başkan Değirmenci, Avcılar’da İdeal denetim nasıl olmalı A deprem anlayışının değiştiğini belirterek “Artık binalar Deprem Yönetmenliği’ne göre yapılıyor. Biz depreme hazırlıklıyız ama hükümet hazır mı? Öncelikle imar affı çıkarılmalı. Bu güzel bir çözüm olur. Belediye olarak biz depreme İstanbul’un tüm ilçelerinden daha iyi hazırız. Her türlü bilgi ve donanım mevcut. Ama yine de eksiklikler var mı var. Bunları çözmek için hükümetin ayrı bir yol bulması gerekir. Sivil toplum kuruluşlarını içine alan bir çalışma” diye konuştu. Değirmenci “Bugün Avcılar eski günlerine yeniden geri döndü. Şehir nüfusu 17 Ağustos’ta 100 bin iken bugün 450 bine dayandı. Çünkü Avcılar’da zihniyet değişti” dedi. oplumsal enerji aşağıya çekildi Gökçe, 17 Ağustos 1999 depreminde yargılanan tek kişinin Veli Göçer olmasını da eleştirdi. Sorunun bir kişiden değil sistemin kendisinden kaynaklandığını belirten Gökçe, deprem sonrası oluşan toplumsal enerjinin birkaç kişinin hedef yapılarak aşağıya çekildiğini savundu. Van’da da aynı şeyin yaşandığını anımsatan Gökçe, “Bütün dikkatler Salih Ölmez’in üzerine yöneldi. Onun yaptığı da doğru değil ama planlama evresin(Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) T Eski Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, yapı denetimini şirketlere bırakan yeni sistemi denemek için belirlenen 19 pilot ilin deprem riskine göre değil, zenginlik durumuna göre seçilmesini eleştirdi. Ekinci, “Belediye meclis üyeleri, encümen üyeleri yapı denetim şirketleri kurmaya başladılar. İnsanlar işi yürüsün diye onlara vermeye başladılar denetim işini. Felaket bir deprem sömürüsü de orada yaşanmaya başladı” diye konuştu. Ekinci, uygulanması gereken sistemi de şu şekilde özetledi: “İnşaatı yapan kendini denetleyecek şirketi seçemez. Bunu kamu görevlendirmeli. Bu yasaya karşı çıkarken şöyle bir sistem önermiştik: Mimar ve mühendisler meslek odalarında kurstan geçirilir. Üniversitelerle işbirliği içinde yapılır bu kurslar. Kurstan sertifika alan mühendis denetçi olabilir. Vatandaş belediyeden ruhsat alırken sana denetçi görevlendirilir. Denetçinin inşaatı denetleyip denetlemediğini de meslek odası denetler. Denetlemeyeni belediyelere bildirir, görevden alınır.” ? de, ruhsat sürecinde sorumluluğu olanları da görmek lazım” dedi. Gökçe, denetlemenin Türkiye’de yanlış anlaşıldığını ya da birileri tarafından yanlış anlatıldığını dile getirerek “Denetimin olduğu yerde haksız kazanç olmaz” dedi ve Türkiye’de denetim mekanizmasının geçmişten beri sağlıklı işleyemediğini vurguladı. Başbakan’ın iktidara geldikten sonra yapı denetim kuruluşlarını kaldırıp tekrar TUS sistemine dönmek istediğini söyleyen Gökçe, “Kendisi belediyeci olduğu için TUS’un dışında bir şey bilmiyor. Bugün tekrar aynı konuyu tartışıyoruz. Yapı denetiminin rehabilite edilmesi, meslek odalarının sürece sokulması, mesleki yeterliliğin uzmanlarca belgelendirilmesini konuşurken meslek odalarını devre dışı bırakan bir mekanizma oluşturmaya çalışıyorlar” dedi. YARIN: SARIYER’DE HEYELAN RİSKİ, EZBER BOZAN VAN DEPREMİ OKTAY EKİNCİ Tanilli’nin Van duyarlılığı Çok sayıda halk müziği sanatçısının türkülerini Van için söylediği geceye katılan ve uzun süre gördüğü tedavi nedeniyle yazılarına bir süreliğine ara vermek zorunda kalan yazarımız Prof. Server Tanilli de duygulu anlar yaşadı. İstanbul Kongre Merkezi’ndeki gecede CHP Milletvekili Sabahat Akkiraz’ın sahne alması ve Yılmaz Erdoğan’ın yeni yazdığı bir şiirini okuması, Yavuz Bingöl, Volkan Konak ve Yılmaz Erdoğan’ın gecede birlikte türkü söylemesi seyircilere keyifli dakikalar yaşattı. Depremini bekleyen İstanbul’da yıkılmaya aday yapıların başında “kaçak” ve “denetimsiz” inşa edilmiş, “betonarmekarkas apartmanlar” geliyor. Gerçi bu gerçek, yasadışı yapılaşan kentlerimizin tümü için de geçerli ama İstanbul’daki birçok semt “yalnızca” bu tür yapılardan oluştuğundan, yarattıkları tehlike çok daha fazla. Gecekondulaşmanın 1970’lerden bu yana “kaçak kentleşme”ye dönüşmesine yol açan projesiz ve ruhsatsız ve betonarmekarkas apartmanların, zemin ne olursa olsun depremde “ölümcül yıkımlar”a neden olabilecekleri şu gerekçelere dayanıyor: 1 Ruhsat için önkoşul olan “onaylı Kaçak Apartmanlar proje”leri bulunmadığından ya da varsa bile meslek odasının ve belediyenin denetiminden geçmediğinden, yapının depreme dayanıklı tasarlanıp tasarlanmadığı; taşıyıcı donatılarının hesaplara dayanıp dayanmadığı bilinmiyor... Bu nedenle olası sarsıntılarda başına neler geleceğini “dışardan bakarak” kestirmek de mümkün değil. 2 Kaçak apartmanlar, kentin aynı zamanda imara uygun olmayan yerlerinde, yani arazi yapısı ve imar planındaki kullanım kararları bakımından aslında ruhsat bile verilemeyecek kesimlerinde yükseliyorlar. Zaten “kaçak” olmaları da planlardaki imar kısıtlamalarından ötürü... Bu nedenle kaçak olsalar da projeyle ve teknik denetimle inşa edilseler bile ki bu çok ender görülen durumdur örneğin dere yataklarındakiler, gevşek zeminli yamaçlardakiler, başta jeolojik nedenlerle depremde yıkılmaya adaydırlar... 3 Betonarmekarkas taşıyıcı sistem, doğru bir projeye dayansa bile uygulamanın her aşamasında ve her ayrıntısında uzmanlarınca denetlenmesi zorunlu bir yapı tarzıdır. Kaçakruhsatsız apartmanda “fenni sorumlu” olacak mimar ya da mühendis de bulunmadı ğından, bu uzmanlık denetiminden yoksun inşaatın “tekniğine aykırı” gerçekleştiği ancak depremde belli olur; ama artık vakit çok geçtir... Bu nedenle ülkemizdeki kimi betonarmekarkas apartmanların depremi bile beklemeden çökmeleri de aynı sistemin ne denli yüksek düzeyde ve hassas bir denetime muhtaç olduğunun kanıtıdır. 4 Son 50 yıldaki tüm depremlerimizde ölümlerin büyük çoğunluğu, denetimsiz ya da yeterli denetimden yoksun inşa edilmiş; veya projeleri yetersiz betonarmekarkas apartmanlardaki üst üste yığılan çok ağır tabliyelerin altında “ezilme”lerden ötürü gerçekleşmektedir. Bu nedenle kaçak ve ruhsatsız betonarme apartmanlar, adeta şimdiden birer “gömüt” gibidirler... EYÜP MUHCU VAN (Cumhuriyet) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz; Bilim, Sanayi ve Tek Sistem geri gitti Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, 1999 depreminden sonra alınan ve eksiklikleri nedeniyle tartışılan tedbirlerin dahi bugün ortadan kaldırıldığını söyleyerek “4708 sayılı Denetim Yasası sorunlu çıktı. İktidarın yapabileceği iki şey vardı. Ya bu yasanın eksiklerini giderecek ya da yapı denetim sürecini yeniden yapılandıracaktı. Şimdi görüyoruz ki yapı denetim sürecinde geri adımlar atıldı” diye konuştu. 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre gerçekleştirilen yapı denetiminin gerçek bir denetim sağlamadığının 1999 depreminde ortaya çıktığını vurgulayan Muhcu, 2001’de çıkan denetim yasasının da Van depreminde test edildiğini kaydetti. Bu yasanın İstanbul’da henüz depremle test edilmediğini ancak Ayamama ve Kâğıthane’deki su baskınlarında önemli bir sınav verildiğini dile getiren Muhcu “Görüldü ki bu sistem ile yapı denetimi sağlanamaz. Bunu Bayındırlık Bakanlığı’nın uygulamaları da ortaya koydu. Bakanlığın izni ile kurulan yapı denetim kuruluşlarının yarısı bakanlıkça kapatıldı” dedi. Bu kuruluşlarda çalışan mimar ve mühendislere sorumlulukları ile bağdaşmayan bazı cezalar verildiğini anımsatan Muhcu, atılan adımların çarpık denetim sistemini daha da geriye götürdüğünün altını çizdi. ‘Kırsal denetim dışı’ Muhcu şunları söyledi: “12 Haziran seçimlerinden sonra 17 Ağustos 1999 depreminin 12. yıldönümünde çıkarılan kanun hükmünde kararname ile nüfusu 5 binin altından olan yerleşim yerlerinde 500 metrekare ve bodrum alanlarıyla birlikte 1000 metrekareye kadar olan yapılar denetim dışına çıkarıldı. Bunun somut karşılığı şudur: Devlet yapıları, okullar, hastaneler, inanç yapıları, evler, AVM’ler, küçük ölçekli sanayi yapıları denetim sisteminin dışındadır. Van kırsalının tamamı da bu şekilde denetim dışına çıkarıldı.” Yapı denetim sürecinin 2001’den itibaren giderek merkezileşmeye başladığını ifade eden Muhcu, “Yerel yönetimlerin denetim sürecinde daha etkin yer alması gerekirken devre dışı bırakılıyor” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle