Katalog

22 EK M 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER stanbul’da karşı şeride geçen TIR ortalığı kana buladı: 9 ölü 3 Ölüler yola savruldu Kazaya karışan araçlar hurdaya dönerken kazada yaralananlar hastanelere kaldırıldı. TEM Otoyolu’ndaki faciada, yabancı plakalı TIR dehşet saçtı. Önce karşı şeritte seyir halindeki 3 otomobille daha sonra da bir minibüsle kafa kafaya çarpışan TIR’ın yol açtığı kazada TIR şoförü ile minibüsteki 9 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi de yaralandı. İstanbul Haber Servisi TEM Otoyolu Sultanbeyli mevkisinde direksiyon hâkimiyetini yitiren TIR, karşı şeride geçerek bir minibüse çarptı. İlk belirlemelere göre kazada 9 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. Edinilen ilk bilgilere göre, TEM Otoyolu Sultanbeyli mevkisinde Kurtköy’den Samandıra mevkisine seyreden yabancı plakalı bakır yüklü bir TIR, henüz belirlenemeyen bir nedenle karşı şeride geçti. Bu şeritte seyir halinde olan 3 otomobile çarpan TIR, daha sonra bir minibüsle kafa kafaya çarpışarak yan yattı. Minibüstekilerin bazıları içeride sıkışırken bazıları da yola sav ruldu. Kazada ölüler ve yaralılar olduğu belirtilerek olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi istendi. TEMSamandıraKartal yönündeki tüm şeritler, trafik kazası nedeniyle trafiğe kapatıldı. TEMSultanbeyliKurtköy kavşağı yönündeki yol çalışması da trafiğin her iki yönde sıkışmasına ve uzun kuyruklar oluşmasına yol açtı. Sıkışan trafik nedeniyle kurtarma ekipleri olay yerine güçlükle ulaşabildi. İlk belirlemelere göre, TIR şoförü ve minibüsteki 7 kişi olay yerinde, 2 kişi ise kaldırıldığı hastanelerde yaşamını yitirdi. 7 kişi de yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu öğrenildi. Terörün ki Kaynağı ve ki Tuzak Dış kışkırtmaları ve desteği bir yana bırakırsak, bir toplumda terörü besleyen iki sosyolojik, sosyal psikolojik ve psikolojik kaynak vardır: 1) Kimlik siyaseti. 2) Nefret söylemi. Bunlar hem sosyolojik, hem sosyal psikolojik hem de psikolojik boyutları olan iki kaynaktır: Kimlik siyaseti ve nefret söylemi, hem toplum, hem grup hem de birey düzeyinde teröre kaynaklık eder: Çünkü “kimlik bilinci” ve “nefret duygusu” toplumdaki farklılıklardan, bireyin toplumla bütünleşmesi, eğitimi bağlamında, “ötekileştirme” süreçlerinden doğar… Grup içinde pekiştirilir… Ve bireyin kişiliğini oluşturur. Kimlik siyaseti ile nefret söylemi birbirini pekiştiren iki süreçtir: Kimlik siyaseti insanları dinselmezhepsel veya etnik çizgiler ekseninde böler, ayrıştırır, ötekileştirir… Nefret söylemi ise onları “hainlik” çerçevesinde birbirine düşman eder, bu ayrışma ve bölünmeyi teröre, isyana ve savaşa kadar giden bir yoğunlukta derinleştirir. Tarihe bakıldığında bugünkü devlet sınırlarının çoğunun bu tür kimlik siyaseti üzerinden ve nefret söylemi ile oluştuğu görülür. En klasik örnekler, Osmanlı’nın bölünmesi, Sovyetler’in dağılması, Yugoslavya’nın parçalanması ve bu arada HindistanPakistan ayrışmasıdır. En son örnekleri Mısır’da ve Suriye’de görüldüğü gibi, aynı sınırlar içinde yaşayan halkların arasındaki huzursuzlukların, devlet baskısının ve şiddetinin yanında çatışmaların ve isyanların temelinde de yine bu iki kaynak yatar. Ayrıca IRA’dan ETA’ya, Tamil Kaplanları’ndan PKK’ye kadar, dünyanın her yerindeki terör eylemlerinin temelinde bu tür kimlik siyasetinin ve nefret söyleminin yattığı açıkça görülür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kimlik siyasetinin sadece terör örgütleri değil, bu örgütlerle mücadele edenler tarafından da kullanılmasıdır. Her iki taraf da kimlik siyaseti ve nefret söylemi üzerinden ayrışır, saflar keskinleşir ve sonunda şiddet ve bölünme kaçınılmaz olur. Bu çerçevede, son günlerde ülkemizin tümünü sarsan terör olaylarına soğukkanlı bakarak çözümler aradığımızda ortaya iki genel strateji çıkmaktadır: 1) Ayrıştırıcı, bölücü kimlik siyasetinden kaçınmalı… 2) Ve hiç kimse, kendini ait hissetmediği etnik gruba (Kürtlere veya Türklere) karşı asla nefret söylemine başvurmamalıdır. Ne yazık ki Sovyetler çöktükten sonra başlayan küresel dönemde, Huntington’un teorik öncülüğünde, ABD’nin desteğiyle, kimlik siyaseti bütün dünyaya egemen olmuştur. Ülkemiz de bundan kaçınamamış, özellikle son on yılda bölücü kimlik siyaseti, iktidar tarafından da kabul görmüş ve ülkemiz birinci tuzağa yakalanmıştır. Bereket versin en azından şimdilik, PKK’nin bütün çabalarına karşın, toplumumuz yine de etnik nefret söylemi tuzağına düşmemiş, nefret söylemini terör örgütü ile sınırlayabilmiştir. Teröre boyun eğmek istemiyorsak, onu lanetlemeli… Ama bir an önce kimlik siyaseti terk edilmeli… Ve etnik kökenli nefret söyleminden özenle kaçınılmalıdır. Cumertesi’ye ara verildi Haber Merkezi Haftanın olaylarını mizah diliyle yorumlayan Cumertesi sayfalarının yayınına bir süre ara verilmiştir. Okuyucularımıza duyurulur. Kene kâbusuna son veren serum ANKARA (AA) Türkiye’den bir grup bilim insanının yürüttüğü çalışmada geliştirilen serum, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalarının tedavisinde umut oldu. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Hürrem Bodur, 15’inin ölüm riski olan 26 hastaya antiserum verildiğini ve bu hastalardan sadece 2’siniyitirdiklerini açıkladı. Maden ocağında aynı ‘kader’ ZONGULDAK (Cumhuriyet) Zonguldak Dilaver Mahallesi’nde özel kömür ocağında tavan kısmından taş ve toprak kayması sonucu meydana gelen göçükte, Muhammet Günyeli yığınların altında kaldı. Kurtarma çalışmalarına katılan mesai arkadaşları İsmail Bostancı, Ekrem Pazarcı ve Dursun Kayabaşlı da üzerlerine maden direklerinin devrilmesi sonucu yaralandı. Üç işçi yığınların altından çıkarılarak hastaneye kaldırıldı. Günyeli’nin durumunun ağır olduğu öğrenildi. KONYA (AA) Konya’da bir inşaatta beton dökülürken inşaatın yatay kolonları çöktü. Kurtarma çalışmaları sonucunda Duran Adıgüzel, Mehmet Sarıçiğdem, Hacı Gümüş, Selami Demir, Süleyman Zengin ve Adem Güvercin göçükten çıkarıldı. Adıgüzel’in hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. C MY B C MY B Konya’da inşaat çöktü: 6 yaralı