25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 22 EK M 2011 CUMARTES [email protected] 16 KÜLTÜR Entelektüel, feminist ve radikal Alman çağdaş sanatının ödünsüz imzası Rosemarie Trockel, farklı tekniklerdeki işleriyle Milli Reasürans’ta Egemen sanat sisteminde kadın sanatçı olmanın sorumluluğuna odaklanan Trockel’in birbirinden bağımsız teknikteki işleri, taşıdıkları duygusal hakikatle olduğu kadar, kapsadıkları uzlaşmasız eleştirel duruşla da hatırda kalıyor. EVR M ALTUĞ FAHR EL NISA ZEID’ N ÜÇ ÖNEML YAPITI LK KEZ SATIŞA SUNULUYOR Antik AŞ’den ‘En Değerliler’ Kültür Servisi Antik AŞ’nin “En Değerliler Müzayedesi” başlıklı müzayedesi, bugün saat 15.00’te İstanbul Swissotel’de gerçekleşecek. Fahr El Nisa Zeid’in üç önemli yapıtı da ilk kez aynı müzayedede satışa sunulacak. Prens Raad bin Zeid Al Hussein koleksiyonundan müzayede için Türkiye’ye getirilen Fahr El Nisa Zeid’in ‘Piyanist’ dev yapıtı “The Pianist” (Piyanist), 500 bin TL açılış fiyatı ile satışa sunulacak. Fahr El Nisa Zeid’in müzayededeki diğer yapıtları ise yine Ürdün Kraliyet Ailesi koleksiyonundan, 1949 yılında soyut dönemine geçiş yaptığı çalışmalarından biri ve 1961 tarihli “Beş Balıkçı Kardeş” adlı yapıtı. Müzayedede ayrıca Burhan Doğançay’ın retrospektif nitelikte bir seçkisi, Erol Akyavaş’ın soyut kompozisyon çalışması, Alaettin Aksoy’un “Sulukule’de Bayram Sabahı” adlı yapıtı, Neş’e Erdok’un 1970’li yıllardan ilk kez satışa sunulan yapıtları, Adnan Çoker’in “Yapısal Ritim”, “Yapısal Ritim XA” çalışmaları da yer alacak. Müzayedede ayrıca dünyaca ünlü sanatçılardan Francis Bacon, Damien Hirst, Roy Lichtenstein, Tom Wesselmann, Julian Opie’nin çalışmaları da ilk kez sanatseverlerin beğenisine sunulacak. İronik bir rastlantı eseri, Amelie Edgü, Ayşe Gür ve Şebnem Günaydın tarafından yönetilen Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde, Alman çağdaş sanatının “radikal” kadın öncülerinden Rosemarie Trockel yer alıyor şu günlerde. İçerdiği kadın sanatçılarla da dikkat çeken “isimsiz” 12. İstanbul Bienali ve İstanbul Modern’de süregiden kadın sanatçılar sergisi “Hayal ve Hakikat”in paralelinde, egemen sanat sisteminde kadın sanatçı olmanın sorumluluğuna odaklanan Trockel’in sergisinde, sanatçının resimler, nesneler ve video işleri bulunuyor. Sergide, özellikle sanatçının 1990 tarihli “Malmaschine” adlı düzenlemesi, neredeyse serginin ve sanatçının estetik anlayış odağını teşkil ediyor. Trockel, 57 sanatçıya ait fırçanın elektrikle çalıştırılmasıyla acımasız bir sanat makinesine bürünen bu eserde sanatın, yardım etmeye her daim hazır, güya şefkatli doğasının ortak alanını alt üst ediyor. Trockel böylece eserin kendisini kökten “saçma”lık tartışmasına tezgâh haline getiriyor ve kültür endüstrisine yaptığı bu kinaye ile de kendi eleştirel olgunluk zirvesine oturuyor. Bu durum, sergide Brecht’e de saygı duruşundaki, Brigitte Bardot ile Brecht’i “üst üste pozlayan” yabancılaşmış desen işleriyle de ayrı bir boyut kazanıyor. “Sanatçı” olmazdan evvel ülkesinde antropoloji, sosyoloji, teoloji ve matematik alanlarında eğitim alan Trockel’in birbirinden bağımsız teknikteki işleri, taşıdıkları duygusal hakikatle olduğu kadar, kapsadıkları uzlaşmasız eleştirel duruşla da hatırda kalıyor. Trockel’in sergisi esasında Sigmar Polke, Georg Baselitz ve Gerhard Richter’i de içeren, IFA’nın (Alman Dış İlişkiler Enstitüsü) monografik sergiler serisinin bir parçası. Sergi yalnızca Trockel’in çağdaş sanattaki yerini anlatmıyor, aralarında Sloven düşünür Slavoj Zizek’in de yer aldığı kalemlerin elinden çıkma “Trockel okumaları”yla sanatçının kavramlarının çıkış noktalarını da gösteriyor. GÖRÜNÜRLÜK PROJES BUGÜN BAŞLIYOR Trockel’in ‘ simsiz’ adlı yapıtı ve Brigitte Bardot ile Brecht’i ‘bütünleştirdiği’ deseni. Sergi oluşumuna emek veren Ursula Zeller sanatçı hakkında şu ifadeleri sarfediyor: “Mizah ve ironiyle, yapıtlarının içeriği ile arasına daima bir mesafe koyan Trockel, sanki yaratma sürecinde özeleştirisini yapan bir gözlemci gibi, kendisinin bir adım geriye çekilmesini sağlıyor. Böylelikle toplumda ve sanat dünyasında, kadınların karşısına çıkan belirli önyargılara ve klişelere kolayca saldırmayı ve bunlara zekice konu çeşitlemeleri yardımıyla ustalıklı bir diyalektik içinde karşılık vermeyi başarıyor.” 1997’de Britanyalı yazar George Orwell’e ithafen, Documenta X için Carsten Höller’le ürettiği “A house for Pigs and People/Domuzlar ve İnsanlar İçin Ev” adlı kışkırtıcı düzenle meyle dikkatleri üzerine çeken Trockel’in ne İstanbul’a taşınmış desenleri, ne de devleştirilmiş gündelik, pötikareli “kadın tekstili” örnekleri, izleyiciye kendilerini “malzeme” yapmayacak kadar korunaklı. Vaktiyle “kadının mülkü” olarak erkek egemen bir bakışla mühürlenen onca mutfak eşyasını dahi, bir “hazır yapıt” misali müzelere “kurye”leyen Trockel ile ilgili yazan Gudrun Inbodel ise sanatçının içine doğduğu âleme bakışındaki bozguncu kavramsal tekinsizliği şu gözlemiyle taçlandırıyor: “Sanatın meselesi, yani Trockel’in serilerinde söz konusu olan, ‘idollerin alacakaranlığı’dır.” (Sergi, 27 Ekim’e dek Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde. Tel: 0 212 230 19 76) Kamer Pul Evi önünde bir ‘sahne’ Kültür Servisi Genel sanat yönetmenliğini Yeşim Özsoy Gülan’ın üstlendiği GalataPerform, altı yıldır düzenlediği “Görünürlük Projesi”nin odağına bu yıl “Sahneden Çık!” kavramını yerleştiriyor. Sahne problemine “sahne” olan İstanbul’un Galata semtinde gerçekleştirilecek gösteriler, farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirerek klasik anlamdaki tiyatro disiplinine farklı bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor. Edebiyatın genç isimlerinin yazdıkları kısa oyunların sahneleneceği gösterinin ilki ise Yitik Ülke Yayınları’nın yayın direktörü, “80’lerde Çocuk Olmak” kitabını da hazırlayan şairyazar Kadir Aydemir’in kayıp mektuplar, pullar ve aşk üzerine yazdığı “Kayıp Mektup Monoloğu” olacak. Bugün saat 14.30’da ve yarın saat 15.00’te Galip Dede Caddesi, Kamer Pul Evi’nin önünde izleyiciyle buluşacak Sezin Bozacı’nın rol aldığı oyunu Yeşim Özsoy Gülan yönetiyor. ‘Işıl Özgentürk Film Atölyesi’nin 10. yılı Kültür Servisi Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle sürdürülen “Işıl Özgentürk Film Atölyesi”, 10. yılını kutluyor. Kurulduğundan bu yana her meslek ve her yaştan çok sayıda kişiyle birlikte ilerleyen atölye, çeşitli festivallerde gösterilen, “Savaş ve terör karşıtı 17 kısa film”, “İlk Tokat 13 kısa film” etkinlikleri ile, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul projesi kapsamında “Dürbünümde 1001 İstanbul Bir Şehir On Film” toplu projelerini hayata geçirdi. Her yıl Ekim ayından başlayıp Haziran’ın son haftasına kadar süren atölye, 20112012 eğitim yılı için “Şiddet” temalı bir toplu gösteri hazırlayacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle