18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 22 EK M 2011 CUMARTES 10 HABERLER Mahkeme, Deniz Feneri soruşturmasında 6 şüpheliyi, ‘tutukluluğun cezaya dönüşebileceği, şüphelilerin kaçma şüphesinin olmadığı ve delillerin yok edilmesi ihtimalinin ortadan kalktığı’ gerekçeleriyle tahliye etti ‘Asıl failler’ serbest Süreç adım adım kurgulandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V. soruşturmasında “asıl failler” olarak gösterilen ve 102 gündür tutuklu bulunan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan’ın aralarında bulunduğu 6 şüpheli tahliye edildi. Mahkeme gerekçesinde, “Yaklaşık 4 aydan fazla tutukluluğun cezaya dönüşebileceğini” belirtirken şüphelilerin, “kaçma şüphesinin olmadığını, delillerin toplandığını ve yok edilmesi ihtimalinin de ortadan kalktığını” savundu. 3 yıl önce başlatılan Deniz Feneri soruşturmasında, son 3 aydır yaşanan olaylar şüpheliler açısından meyvelerini verdi. Zanlıların avukatları daha önce 15 kez çeşitli mahkemelere tahliye talebinde bulunurken her defasında “suç işlediklerine dair kuvvetli delillerin bulunması” ile “delil karartma ihtimalleri” gibi gerekçelerle ret kararı verildi. Son olarak Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi, tahliye taleplerini reddetti. Zanlıların avukatları, karara karşı bir üst mahkeme olan Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde itirazda bulundu. 16. başvuru anlamına gelen bu tahliye dilekçesini inceleyen Yargıç Hasan Akçam, yeni görevlendirilen savcılar Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş’ın “tahliye etmeyin” şeklindeki mütaalasını dikkate almadı. 11 Temmuz’da tutuklanan Zahid Akman, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ve sırasıyla 16 Temmuz ve 11 Ağustos’ta tutuklanan Ali Solak ve İzzet Kurum’un tahliyesine karar veren Akçam, gerekçesini şöyle yazdı: “Şüpheliler yaklaşık 4 ay cezaevinde bulunduklarından bu süreden daha fazlası şüpheliler yönünden cezaya dönüşebilir. Şüphelilerin tamamı soruşturma esnasında defalarca yurtdışına çıkarak geri gelmişlerdir. Bu nedenle kaçma şüphesi yoktur. Kaçma şüphesi adli kontrol ile denetlenebilir. Delillerin büyük kısmı toplanmıştır. Delilleri yok etme, gizleme, değiştirme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı yapma ihtimali ortadan kalkmıştır. Tutukluluk durumlarından istenilen amaca ulaşılmıştır. Yurtdışı yasağı konulmak suretiyle tahliyelerine karar verilmiştir.” AL CAN ULUDAĞ Olağanüstü Hal... Olağanüstü hal ilan edilmesi konusunun tartışmaya açılması nedeniyle Olağanüstü Hal Yasası’nın kimi maddelerinin kimi bölümlerini anımsatma zorunluğu duydum. Anayasa; a) Tabii afet ve salgın hastalıklar, b) Ağır ekonomik bunalım, c) Şiddet hareketleri nedenleriyle olağanüstü hal ilan edilmesine izin veriyor. Alınacak önlemleri belirlerken de şiddet hareketleri konusunda tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar için geçerli olan önlemlerin de eklenmesini öngörüyor. Özel yasanın, 12 Eylül askeri yönetiminin tepesindeki Milli Güvenlik Konseyi’nin yayımladığı 52 numaralı bildirinin 1983 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasa haline dönüştürüldüğü de unutulmaması gereken önemli bir ayrıntı. Yorum eklemiyor ve önlemlerin başta ifade özgürlüğünü ilgilendiren bölümünü aktarıyorum. Sanıyorum ki aktardıklarım, yorumunu da yansıtıyor. 9/a Bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi yasaklamak, belirli yerleşim yerlerine girişi ve buralardan çıkışı sınırlamak, belli yerleşim yerlerini boşaltmak veya başka yere nakletmek. 9/e Bölge sınırları içindeki tüm haberleşme araç ve gereçlerinden yararlanmak ve gerektiğinde geçici olarak bunlara el koymak. 11/e Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılmasını, çoğaltılmasını, yayımlanmasını ve dağıtılmasını, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulmasını ve dağıtılmasını yasaklamak veya izne bağlamak. Basılması ve neşri (yayını) yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuatı toplatmak. 11/f Söz, yazı, resim, film, plak, ses ve görüntü bandlarını ve sesle yapılan her türlü yayını denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak (sınırlamak) ve yasaklamak. 11/h Her nevi sahne oyunlarını ve gösterileri, filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak ve yasaklamak. 11/k Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısı uyandıran kişi ve toplulukların bölgeye girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak. 11/o Dernek faaliyetlerini; her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla sınırlamak. Daha da var ama uzatmadan şunu belirtelim. Yönetimi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetkisine sokan Sıkı Yönetim Yasası’nın bile “sivil sıkıyönetim” sonucunu doğuran Olağanüstü Hal Yasası’nın yanında daha demokratik kalıyor olması ise konunun bir başka yönü. Faili meçhullerin sayısının hâlâ saptanamadığı bir sürece dönmenin getirecekleri ile götüreceklerini sağduyuyu öne geçirerek değerlenmek kaçınılmaz oluyor. Bila, bugün Teşvikiye Camisi’nde öğlen kılınacak cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 57 yaşında aramızdan ayrıldı Hikmet Bila’yı yitirdik stanbul Haber Servisi Usta gazeteci, yazar Hikmet Bila (57) önceki gece Ankara’daki evinde hayatını kaybetti. Bila, yaklaşık 1.5 yıldır akciğer kanseri nedeniyle tedavi görüyordu. Milliyet, Cumhuriyet, Vatan ve NTV’de çalışan Hikmet Bila’nın cenazesi Ankara’dan stanbul’a getirilerek bugün Teşvikiye Camisi’nde öğlen kılınacak cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Zonguldak’ta 1954 yılında dünyaya gelen Hikmet Bila, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası lişkiler Bölümü’nü bitirdi. Mesleğe 1973 yılında Yeni Ulus’ta başlayan Bila, ANKA Ajansı, Türk Haberler Ajansı ve Hürriyet gazetesinde çalıştı. Milliyet gazetesinde Yayın Koordinatörlüğü yapan Bila, daha sonra uzun yıllar gazetemizde köşe yazarlığı yaptı. NTV’de yöneticilik yapan Bila son olarak Vatan gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’nın ağabeyi Hikmet Bila’nın Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar’la birlikte hazırladığı “12 Eylül Türkiye’nin Miladı” ile “Sosyal Demokrat Süreç çinde CHP ve Sonrası” adlı kitapları bulunuyor. ANKARA Deniz Feneri soruşturmasında tutuklanan Zahid Akman ve Zekeriya Karaman’ın aralarında bulunduğu AKP’lilerin “arkadaşı” 6 şüphelinin tahliyesiyle şimdilik tamamlanan süreç, adım adım kurgulandı. Önce soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındı, arkasından AKP’li milletvekilleri art arda cezaevi ziyaretlerine başladı, dün de tahliye kararı geldi. CHP, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı şüphelilere “köstebeklik” yapmakla suçladı. Atanan yeni savcılar, şüphelilerin ortağı olduğu şirketlere ait taşınmazlar üzerinden tedbirleri kaldırdı. Son olarak Türkiye, Hakkâri Çukurça’da 24 askerin şehit olması ve kara harekâtını tartışırken, mahkeme tahliye kararı verdi. Son üç aylık süreçte, uzun süre hafızalardan silinmeyecek şu olaylar yaşandı: Soruşturma savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, yaklaşık 2.5 yıllık bir sessizliğin ardından düğmeye basarak 6 Temmuz’da Akman, Karaman, Çelik, Karahan’ı gözaltına aldı. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkla” suçlanan 4 zanlı, yaklaşık 50 saat süren sorgularının ardından çıkarıldığı mahkemece 11 Temmuz’da tutuklandı. Ali Solak 5 gün sonra tutuklandı. Dördüncü dalgada tutuklanan İzzet Kurum’la birlikte tutuklu sayısı 9’a yükseldi. olmazsanız dostluğu anlamazsınız” dedi. Akman ve Karaman’ın avukatı Hakan Yıldız’ın, 27 Temmuz günü soruşturmayı yürüten Türkaslan ve iki savcıyı, mallar üzerine tedbir konulmasına ilişkin mahkeme kararının üzerini kapatarak evrakta tahrifat yaptıkları iddiasıyla HSYK’ye şikâyet etti. HSYK 3. Dairesi de dilekçeyi hızla işleme koyarak 1 Ağustos’ta inceleme başlattı, iki başmüfettiş görevlendirdi. Başmüfettişler, hemen 137 klasör dosyaya el koydu. Savcılar bu arada 3. dalga operasyonu gerçekleştirdi. ‘Limon satarım’ Tamöz, 26 Ağustos tarihli savunmasında, hakkındaki suçlamaları redderken “bürokraside ‘yaranma’ duygusu ne kadar vahim ise de; yargı mensupları arasında ‘yaranma’ duygusu ile yargı görevi yapılması, adaletin bittiği yer olduğu inancındayım. Cesaretimin kırılması veya kırdırılması durumda kardaşlarımın yanına dönüp limon satarım” dedi. Bu süreçte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, 26 Ağustos’ta üç savcıyı görevden aldı. Aynı gün Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş görevlendirildi. 5 Eylül’de raporu tamamlayan müfettişler savcıların cezalandırılmasını istedi. HSYK Başkanı da olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, aynı gün , savcıların mahkeme kararının üzerini kapattığını belirtti, “ihsası rey”de bulundu. HSYK 2. Dairesi, 27 Eylül’de üç savcı hakkında evrakta tahrifattan kovuşturma açılmasına karar verdi. 19 Ekim’de savcılar Dalgalı ve Pektaş, “tahrifat” iddialarına neden olan mahkeme kararının tam metnini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne göndererek şüphelilerin ortağı oldukları şirketlerin sahip olduğu taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etti. ‘Arkadaş’ ziyareti Zanlılar bir bir tutuklanırken AKP de boş durmadı. Aralarında iki bakanın da bulunduğu onlarca AKP’li milletvekili Sincan Cezaevi’ne giderek “arkadaşlarını” ziyaret etti. Hatta AKP İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı, “Dostlarımı ziyaret etmeye gittim. Onlar benim arkadaşlarım. Arkadaşlarınızın kötü gününde yanlarında 3 kişi kaldı Mahkemenin bu kararı kesinlik taşıyor ve savcıların itiraz hakkı bulunmuyor. Soruşturma kapsamında Mehmet Sıddık Balıkçı, Kanal 7 Planlama ve Teknik Daire Başkanı Muzaffer Şafak ile kanalın Mali İşler Koordinatörü Harun Kapıyoldaş tutuklu bulunuyor. Kılıçdaroğlu: Gücün adaleti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri sanıklarının tahliyesini “Bu adaletin gücü değil, gücün adaletidir” diye değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Perşembenin geleceği çarşambadan belliydi. Önce ucu ‘Köstebek’ aracılığıyla doğrudan hükümete uzanan soruşturmaya müdahale edildi. Savcılar görevden alındı. Bu arada yapılacak aramalar konusunda sanıklar, şüpheliler uyarıldı, arama kararı sızdırıldı. Mal varlıklarıyla ilgili serbest bırakma kararını da tahliyeler izledi. Yani tuz koktu. Bu yargının siyasallaştığının ve kararların siyaseten verilmeye başlandığının en somut göstergesidir. Sonucu, tahliyeleri adaletin gücü değil, gücün adaleti belirlemiştir” dedi. KATLED L Ş N N 12. YILDÖNÜMÜNDE SEVENLER NDEN KARANF L YAĞMURU Ahmet Taner Kışlalı özlemle anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 21 Ekim 1999’da yaşamını yitiren gazetemiz yazarı, eski Bakan, Ankara Üniversitesi letişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, ölümünün 12. yıldönümünde özlemle anıldı. Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı da, “Ölümünden sonra onu yalnız bırakmadım. Her hafta bu gömütün başına, kızım Nilhan Nur ile onunla sohbet etmeye geliyoruz” dedi. Kışlalı için Çayyolu’ndaki evinin önünde, Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nda, daha sonra da Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında anma töreni gerçekleştirildi. Törenlere, Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, ağabeyleri Mahmut ve Mehmet Ali Kışlalı, yeğenleri Murat ve Damla Kışlalı, Tülay Kışlalı, bazı CHP milletvekilleri, ODTÜ’lü öğrenciler, Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, öğrencileri, sevenleri ve bazı partilerin il örgütü üyeleri katıldı. Kışlalı için ODTÜ’de gazetemiz yazarı Ali Sirmen’in de katıldığı panel düzenlenirken şan ve piyano dinletisi gerçekleştirildi. Törende, CHP Milletvekili Levent Gök, gazetemiz yazarı Işık Kansu, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, ÇYDD Ankara Şube Başkanı Ayşe Ceyhan, CHP Ankara l Başkanı Zeki Alçın, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, ODTÜ ADT Başkanı Seyitcan Yılmaz, CUMOK Ankara Dönem Sözcüsü Haluk Yalvaç, Tevfik Kızgınkaya da birer konuşma yaptı. ‘Türk medyası için büyük kayıp’ TÜRK YE GAZETEC LER CEM YET : “Çok değerli meslektaşımız, Basın Şeref Kartı sahibi Hikmet Bila’yı kaybettik. Deneyimli ve başarılı gazeteci Hikmet Bila’yı sevgi ve saygıyla anarken ailesine ve basın topluluğumuza başsağlığı diliyoruz” MEL H AŞIK (Milliyet gazetesi yazarı): “Fevkalade efendi, sessiz, sakin, gazeteciliği iyi bilen bir arkadaşımızdı. Kalemi de çok iyiydi. Çok üzüldük, genç denecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Hem değerli bir gazeteci, hem de değerli bir insandı.” DERYA SAZAK (Milliyet gazetesi yazarı): “Değerli bir meslektaşımızı kaybettik. Fikret Bila ile Ankara’da çalıştığım yıllarda, Hikmet de Milliyet’in başarılı yazı işleri kadrosundaydı. 19801990 yıllarında gazeteye büyük emeği geçti. Rahmetli Turan Yavuz ve Yalçın Çınar gibi, Hikmet Bila’yı da son yolculuğuna erken uğurluyoruz.” MUSTAFA MUTLU (Vatan gazetesi yazarı): “1.5 yıl aynı katta çalıştık. Olaylara her açıdan bakmayı bilen bir gazeteciydi. Türkiye’deki en iyi habercilerden biriydi. Mesleğini yaşam biçimine dönüştürmüş bir ustamızdı. Onu çok arayacağız.” KILIÇDAROĞLU’NDAN MESAJ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, Kışlalı için yayımladığı mesajda, “Kemalizmin, Atatürkçülüğün bir dogma değil, sürekli devrimcilik olduğunu bıkmadan usanmadan anlatan, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı katleden karanlık odakları lanetliyorum” görüşünü kaydetti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve zmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, yayımladığı mesajda, “Prof. Dr. Kışlalı’nın yazı ve öğretileri halen günümüze ışık tutmaktadır” dedi. Oktay: Başarılı operasyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Deniz Feneri davasından tutuklananların 3 ay sonra tahiye edilmelerine tepki göstererek “Bu yargı süreci, siyasal iktidarın baskı ve karartması altında” dedi. Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Başarılı operasyon. Hükümeti kutluyorum. Operasyon tamam, daha ne olsun? Deniz Feneri’ni takip eden, sorgulayanların başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi” dedi. “Çetelerle mücadele ediyoruz” diyen Başbakan’ın bu konuda verdiği sözü tutmadığını kaydeden Vural, “Bu süreç siyasi parmaklarla yönlendirilmeye çalışılıyor” dedi. (Fotoğraflar: NECAT SAVAŞ) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle