18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK 2011 PAZAR HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çukurova’da Bir Akşam Vakti... Bir Çukurova akşamındayım... Alevlerin alacakaranlığında yitik yılların sevdalarını toplayan insanları düşünüyorum. Rüzgârın çıplak estiği saatlerde, karanlığı içimize doldurduğumuz an geliyor aklıma. Din kardeşliğini öne çıkarıp “Biz kendi kendimize yeteriz” diyen Başbakan’a sormalı; İslam coğrafyasında yaşayan 57 ülkenin petrolden başka neyi var? Sanayileştiler mi? 1 milyar 600 milyon nüfusun ne kadarı yoksul? Bir yandan alkol yasağı, öte yandan din kardeşliği... Hani AB’ye girecektik? Hani reformlar yapılacaktı? Başbakan Erdoğan çelişkiler içinde... İnsanlık Anıtı’na “ucube” diyor, açık açık içkiyi yasaklatıyor. Bunların tümü seçim yatırımı, yitirdiği muhafazakâr tabanı yeniden AKP’ye çekmek için... Halkımız da olup bitenleri seyrediyor. Sessizliğin yanında gülümsemeyi de unuttuk galiba. Gecenin içinde gökyüzündeki yıldız yağmuru Adana’nın üzerine yağıyor ve gün birkaç saat sonra ışımaya başlıyor. O pamuk tarlalarındaki ırgatlar geliyor aklıma, gençlik yıllarımda onlarla yaptığım röportajlar. Kendi kendime konuşuyorum, odamın içinde: “Umut paramparça olmamalı... Çocuklarımız yarınların sevecenliğini yaşamalı... Kız çocukları Kuran kurslarına değil okula gitmeli...” Perdeleri açıyorum... Bir ışık süzülüyor içeriye... Bu kez soruyorum: “Varlığın anahtarı nedir?” Bir ses duyuyorum: “Varlığın anahtarı seni sürükleyen bir yürektir. Sevgidir, aşktır, tomurcuklanmış bir nar ağacıdır. Deniz kabuklarıdır, lavanta çiçekleridir... Varlığın anahtarı yüreğinin içindedir... Şakaklarında duyarsın atışını... Seni sarar, göğsünü kabartır, yürüdükçe daha güçlü kılar ruhunu...” Yelkenli bir gemi gibi fora edilen sevinçle güneşi kucaklamak, bir Çukurova sabahında yaşama sımsıkı sarılmak ne güzel! Ne güzel düşler kurmak. Güneşin kucağına esrik kuşları serpmek... Rahmi Saltuk’la birlikteydik üç gün önce... Gençlik yıllarımıza doğru bir yolculuğa çıktık, Hasan Hüseyin Korkmazgil’i, Ahmed Arif’i, tiyatro sanatçı Şükrü Üstün’ü anımsadık... Rahmi’nin “Acıyı Bal Eyledik” CD’sini dinlerken yılların bir ırmak gibi nasıl akıp gittiğini düşündüm. Dost masalarında söylediğimiz “Venseremos”u, “Jandarma”yı, “Sevda Türküsü”nü... Saltuk, CD’yi Hasan Hüseyin’in 83. yaş günü anısına çıkarmıştı. CD’yi alıp dinlemenizi öneririm... Özellikle gençler dinlemeli Rahmi’nin türkülerini. Bir devrimcinin, yurtseverin, sosyalistin yüreğinden kopan, dalga dalga yayılan haykırışını. Sağır bir günün sonunda, dilsiz bir gecenin başlangıcında Hasan Hüseyin’in dizeleri nasıl da yankılanmıştı bir Ege kentinde? “Kanadık toprak olduk çekildik bayrak olduk döküldük yaprak olduk geldik bugüne” Hasan Hüseyin’in “Acıyı Bal Eyledik” şiiri ve Rahmi Saltuk’un “Acıyı Bal Eyledik” CD’si... “Sen olmasan öldürmek ne çürümek ne zindanlarda özlem ne ayrılık ne yokluk ne ayrılık ne işsiz güçsüz dolanmak ne gün gün ile barışmalı kardeş kardeş duruşmalı koklaşmalı söyleşmeli korka korka yaşamak ne” Bizim sevdamız korka korka değil, özgürce yaşamaktı... Bunun için genç arkadaşlarımız ölüme gitti, işkencelerden geçti, zindanlarda yattı, sürgün hayatı yaşadı... İlhan Demiraslan’ın şiirlerini okuduk, Dağlarca’nın, Ahmed Arif’in, Melih Cevdet’in... “Küçük çıplak ayaklarla, sessiz, Aklıma geldi mi sevdiğim, İki ucunda iki iplik, Sabun misali kesilir yüreğim. ............. Öyle bakma yüzüme, bakma, Benim iyi kalpli ayışığım. Bilmelisin artık. Bilmelisin, Zil zurna âşığım.” Zil zurna âşıkların, denize yürek resmi çizenlerin, kuşların kanatlarında mevsimlerini çoğaltanların. Acıların, hüzünlerin... Bir Çukurova akşamında, Seyhan kıyısında dostlarla dolaşırken, gökyüzünden yıldızlar düşüyordu üzerime. Gözlerim bizim Deniz Kavukçuoğlu’nu, Turhan Günay’ı aradı... Dost yüzlü gölgeleri görmek istiyorum... Ürperen bir şehrin toprak kokusu yaşamdır. Suyun ve ormanın uğultusu, güleç yüzlü kadınlar ve erkekler... Ve bir ses, bir yürek atışı ve Melih Cevdet’in “Anı”sı... “Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma .......... Neredeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz da vardı Geceniz geliyor aklıma” Bugün saat 15.00’te Çukurova TÜYAP Kitap Fuarı’nda Zeynep Oral, Sevgi Özel, Alev Coşkun (Saat 13.0014.30), Serdar Kızık’la birlikte (Saat 15.0016.30) Cumhuriyet Kitapları standında kitaplarımızı imzalayıp okurlarla sohbet edeceğiz. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Türk: Yargı perişan halde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Çayyolu Platformu ile Çayyolu Koruma, Geliştirme, Dayanışma, KültürSanat Derneği tarafından düzenlenen “Anayasa Değişikliğinden Sonra Yargının Durumu” konulu açık oturuma katıldı. Türk, “Yargı perişan durumdadır. Dairelerin farklı kararlar vermesi, Yargıtay Başkanı’nın bir dairenin verdiği karardan haberdar olmaması üzücü, perişanlık ifade eden bir durumdur” diye konuştu. Tarhan da referandum öncesindeki kaygılarının gerçek olduğunu belirterek Adalet Bakanı’nın HSYK’nin tek hâkimi haline geldiğini savundu. Maden ocağında patlama: 1 ölü BOLU (Cumhuriyet) Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesinde Üçpınar adlı özel maden ocağında kömür çıkarmak için yapılan kuyu açma çalışmaları sırasında fünye kontrolsüzce patlatıldı. Olayda, Mustafa Çubuk yaralandı. Hastaneye kaldırılan Çubuk burada yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. ‘Haydarpaşa’ya Sadakat’ için... İstanbul Haber Servisi İstanbul S.O.S ve Atlas okurları tarafından “Haydarpaşa’ya Sadakat” toplantısı yapıldı. Toplantıda bölge için İBB’nin hazırladığı ve Anıtlar Kurulu’na gelen koruma amaçlı nazım imar planı tartışmalara neden oldu. TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli, planda tarihi gar binasına getirilen “kültürel tesis+konaklama” fonksiyonunu “Konaklamadan kasıt yatakhane olabilir. Çünkü binada 3 lojman var” diye değerlendirdi. Ağrı’da KCK protestosu AĞRI (Cumhuriyet) Yüzüncü Yıl Mahallesi’nden Ağrı Cezaevi mevkisinde bulunan karayoluna çıkan 100 kişilik bir grup karayolunu trafiğe kapatarak sloganlar attı. Olay yerine ulaşan polis ekipleri göstericileri su sıkarak dağıtmaya çalıştı. Müdahalelere karşılık vererek molotofkokteyli atan gösteriler daha sonra mahalle aralarına kaçarak polise taşla saldırdı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle