Katalog

16 OCAK 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 ANALİZ / BAHADIR SELİM DİLEK SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ŞİMDİ NEREYE? unus’ta 23 yıldan bu yana devlet başkanlığı koltuğunda oturan Bin Ali’nin, yaklaşık bir ay önce başlayan gösterilerin başkente sıçramasının ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalmasının açtığı yeni dönemin hangi yöne evrileceği merakla izlenecek. Ülkenin İslamcı bir yöntimin eline geçmesi tehlikesi güçlü bir olasılık. Çünkü Tunus’ta özellikle Mısır ve Sudan ile ilişkili güçlü İslamcı yapılar bulunuyor. T başladı. Nahda lideri Raşid Gannuşi o günlerden bu yana Tunus’taki yönetimlerin öncelikli hedefi konumunda kaldı, ancak tabandaki gücünü korudu. Yasemin Devrimi! Erdoğan’ın “İslam dünyasında biz bize yeteriz!” demecinden üç gün sonra İslam âlemini dipten yoklayan bir “Yasemin Devrimi” patlak verdi… Tunus’a çeyrek yüzyıldır “demir yumruk”la hükmeden Bin Ali’nin güçlükle Suudi Arabistan’a kapağı atmasının ardından İslam liderleri korkuya kapıldı! “Cezayir”, “Fas”, “Mısır” ve Ortadoğu’ nun kalbindeki “Ürdün” liderleri hep; “Yasemin Devrimi bize de bulaşır mı? Sıra bize de gelir mi?” telaşına düştüler. “Yasemin Devrimi”nin tam olarak ne olduğu belli değil. Arkasında kim/kimler var? Spontan bir halk hareketi mi? Ordu mu? Ordunun dış destekçileri varsa kim/kimler? Bu soruların yanıtlarını henüz bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz: “Yasemin Devrimi’nin” alacağı biçim, yön ve geleceği, Batı’nın tavrına bağlı olacak. ABD ve AB, nasıl bir tutum belirleyecek? Tunus’a “demokratikleşme baharı” getirebilecek sahici bir değişimden mi yana çıkacaklar? Yoksa düne dek bu ülkede Batı’nın çıkarlarını kollayan Bin Ali yerine farklı bir bekçi mi koyacaklar? Heyet raporlu darbe... Bin Ali Burgiba’yı devirdiği zaman İslamcılarla sessiz bir mutabakata varmış ancak sonra Gannuşi tekrar hedef tahtasına koymuştu. Tabanda sosyal örgütlenmeler içinde İslami yapılar çok güçlü durumda. Yeşil örgütlenmenin hastaneleri, kreşleri ve huzurevleri bulunuyor. General Zeynelabidin bin Ali, 7 Kasım 1987’de hükümet darbesiyle işbaşına gelmişti. 7 Kasım 1987’de Devlet Başkanı Habib Burgiba’yı “artık görevlerini yerine getiremeyecek” bir durumda olduğunu gösteren bir “doktorlar heyeti raporu” ile yönetimden uzaklaştırmıştı. Müslüman Kardeş faktörü 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Mısır kaynaklı Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) örgütünün etkisinin hissedilmeye başlandığı Tunus’ta, 1980’li yıllardan itibaren Arap dünyasında “neoİhvancı” olarak adlandırılan gruplardan İslami Yöneliş Hareketi (Nahda), siyasal sistemde güç kazanmaya lik güçlerinin asayişi sağlamak için çaba harcadığını duyurdu. Şehrin ana tren garının tahrip edildiği, mağazaların da yağmalandığı belirtiliyor. Olaylar sırasında onlarca kişi ölmüştü. Ülkede kaos olasılığına karşı ordu önlem alıyor. (Fotoğraflar: AFP /REUTERS) YAĞMA VE GÖSTERİLER SÜRÜYOR BBC, Tunus’ta yağmalama olayları yaşandığını, güven 23 yıllık Bin Ali dönemi kapanırken üst düzey yetkililer yeni bir yönetime şekil vermeye çalışıyor Tunus’ta yeni dönem yönetimin kendisinden soDış Haberler Servisi rulacağını ilan etti. Ancak Tunus Devlet Başkanı ülkenin en yüksek düzeyZeynelabidin Bin Ali sadeki yönetim organlarından yısı net olmayan ölümlerle Anayasa Konseyi yönetisonuçlanan sokak göstemin başında alt meclisin rilerinin ardından kaçtığı başkanı Fuad MebazSuudi Arabistan’da karşıza’nın bulunması gerektilandı. Suudi Arabistan ğini açıkladı. Meclis BaşKrallığı’ndan yapılan kanı, Gannuşi’yi hükümeaçıklamada Bin Ali’nin ti kurmakla görevlendirdi. iyi duygularla ülkeye kabul edildiği ifade edildi. Fuad Mebazza Bin mahkum Bin Ali’nin akrabalarının da Paris’te bir otele sığındığı bilserbest bırakıldı dirilirken Fransa hükümet sözcüTunus’un üç ayrı şehrindeki sü Francois Baroin, Bin Ali’nin aicezaevlerinde mahkumlar ayakle üyelerinin Fransa’da istenmediğini söyledi. Öte yandan ülkedeki landı. Mehdiye’de yatakları ateTürk vatandaşları da gönderilen şe veren mahkumlara askerlerin ateş açması sonucu 5 mahkum uçakla dün yurda döndü. Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesinin öldü. Bunun üzerine cezaevi müardından Başbakan Muhammed dürünün kararıyla içerdeki yaklaGannuşi dün bir açıklama yaparak şık bin mahkum serbest bırakıldı. Manastır’daki cezaevinde çıkan isyanda 42 kişi öldü. 1200 mahkumun bulunduğu bir diğer cezaevinde ise ayaklanmalar çıktı. Güç boşluğu Hangi seçeneği yeğlerlerse yeğlesinler; Tunus ve Arap âlemine yayılma eğilimi gösteren gelişmeler ve de tabii, “kimin kime yeteceğininin kaderini!” büyük güçler belirleyecek. Şu ana dek ortaya çıkan tablo, farklı senaryolara gebe bir karmaşa. Büyük bir istikrarsızlık ve “güç boşluğu” yaşanıyor Tunus’ta. O kadar ki, Bin Ali’nin önceki gece ordu marifetiyle örgütlendiği söylenen“kaçışından” sonra; Başbakan Muammer Gannuşi, “cumhurbaşkanlığı yetkilerini” devraldığını ilan etmiş, “6 ay sonra erken seçimlere gidileceğini” açıklamıştı... Gannuşi’nin beyanından 24 saat geçmeden, Başbakan yerine meclis başkanının devlet başkanlığı koltuğuna oturacağı söylendi. Seçimlerin de iki ay içinde yapılacağı duyuruldu. Önümüzdeki günler; saat saat yani değişebilen gelişmelere gebe. “Yasemin Devrimi’nin” arka planını keşfetmek için, başka deyişle toz duman yatışıncaya dek beklemek gerekecek… evlet Başkanı Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan sokak gösterileri ardından ülkede yönetimin başında kimin olacağı tartışması çıktı. Başbakan “İdare bende” derken Anayasa Konseyi geçici liderliği meclis başkanına verdi. D İşsiz gençlerin silahı: İnternet İleriye dönük bütün bu belirsizlikler, Tunus halkının mücadelesini küçümsememiz için neden değil. Bin Ali’nin devrilmesiyle son bulan isyanın; sebze tezgâhına el konan “üniversite mezunu işsiz bir gencin”; çaresizlikten kendini ateşe vermesiyle fitillendiğini unutmayalım. Aralıkta kendisiyle birlikte isyanın da fitilini çeken Muhammed Buazizi; on gün öncesine dek yanıklarıyla yaşamaya devam etti. 5 Ocak’ta yaşama gözlerini yuman üniversiteli genç; isyanın simgesi oldu. Mitinge dönüşen cenazesi, geniş bir katılımla kaldırıldı. “Yasemin Devrimi”nin şehidi Buazizi ile gibi canlarını feda etmek uğruna isyana katılan düzinelerle genç, bir aydır süren ayaklanmanın kurbanı oldu. İsyanın itişini, eğitim seviyesi yüksek bu gençler oluşturuyor. Tunus’ta işsizlik yüzde 14. Bunun üçte ikisi; 1529 yaş grubu gençlerden oluşuyor... Yalnız Tunus değil, tüm Arap dünyasında bu yaygın bir sorun. Tunus’un beri yanındaki Cezayir’de işsizlerin yüzde 75’i genç. Aynı oran Fas’ta yüzde 62. Gençler; kaçak işgücü karşısında sınırlarını artık aşılmaz “kaleler gibi koruyan” Avrupa’ya çalışmaya gidemiyor. Buna karşın dünya TV’lerinden; Akdeniz’in karşı kıyısındaki yaşamı görüp izleyebiliyorlar. Bir üniversite diplomasının, işportacılığa yetmediği bir ülkede yaşamaktansa, Buazizi gibi kendilerini tutuşturmayı bile son kertede tercih edebiliyorlar! ısır’da Arapça ve İngilizce yayın yapan El Mısri El Youm gazetesinin haberine göre, Zamalek semtindeki Tunus Büyükelçiliği binası önünde toplanan 50 kadar Kifaye Hareketi üyesi, Mısır’da da Tunus benzeri bir değişikliğin olması çağrısında bulundu. Göstericiler bir ara “Bin Ali, Mübarek’e, onun için de bir uçak beklediğini söyle” sloganı attı. Mısırlı insan hakları eylemcisi Hüssam Bahgat da, Tunus’ta hükümetin düştüğüne ilişkin haberlerden gözlerini alamadığını ve halkının da bir gün aynı şeyi yapabileceğini umduğunu söyledi. ‘Ulusal diriliş’ ‘MÜBAREK DE TERK ETSİN’ M Türkler yurda döndü Öte yandan Tunus’taki Enfidha Havaalanı’ndan kalkan ve içinde 8’i bebek 333 Türk vatandaşı ile 13 mürettebat bulunan THY’nin Anadolu adlı uçağı, dün akşam Atatürk Havalimanı’na indi. Tunus hava sahasının kapalı olması nedeniyle ülkelerine dönemeyen bir grup Tunuslu ise Atatürk Havalimanı’nda mahsur kaldı. Tunus’ta kimilerinin “Yasemin Devrimi” olarak nitelediği olaylar, zor durumdaki bir kişinin parasızlığa dayanamayarak kendini yakmak istemesi üzerine fitillenmişti. Olayların büyük sokak gösterilerine dönüşmesi üzerine Bin Ali, hükümeti azletmiş ve sonra da ülkeyi terk etmişti. K atar’dan yayın yapan ve Arap dünyasında çokça seyredildiği söylenen El Cezire haber kanalının Tunus’taki editörüne göre aslında olup bitenler Tunus Ulusal Marşı’nda yazılıydı. Tunuslu şair Ebu El Kasım El Şabi’nin kaleminden çıkan ve Tunus Ulusal Marşı’nda yer alan mısralarda şöyle deniyor: “İnsanlar yaşamaya karar verdiğinde, kader buna boyun eğer... ve bir gün kölelik prangaları kırılmalıdır.” El Cezire editörü Marwan Bişara’ya göre Bin Ali, kelimenin tam anlamıyla bir baskıcıydı. Ancak Bişara, Bin Ali yönetimindeki Tunus’un ABD ve Avrupa ile stratejik konularda işbirliği yaptığı için “eleştiri oklarından” kurtulduğu değerlendirmesi yaptı. El Cezire editörü El Şabi, Tunus’ta 200 kişinin sadece sosyal hak talep ettikleri için yargılandığı 2004’te Devlet Başkanı Bin Ali ile görüşen ABD Başkanı George Bush’un Tunus’un terörle mücadelede gösterdiği işbirliğini, basın özgürlüğü reformlarını ve hür ve adil seçimlerden övgüyle söz ettiğini anlattı. El Şabi, benzer sıcak bir mesajı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de 2008 yılında verdiğini, ülkede çok ağır insan hakları yaşandığı sırada, Fransız liderin özgürlükler alanında atılan adımlardan övgüyle söz ettiğini ifade etti. Bin Ali yönetimi, bu son gelişmeler yaşanmadan birkaç hafta önce El Cezire televizyonunu eleştirmiş ve ülkede yaşananları çarpıttığını ifade etmişti. ORDU CUMOK T.C. KIZILCAHAMAM/ANKARA İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI 2009/245 TLMT. Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi, Evsafı: Taşınmazın Bilgileri: Kızılcahamam ilçesi Yenice Mahallesi Ankara Caddesi mevki ada 124, parsel 33’te kayıtlı 757 M2 alanında 30/634 arsa paylı kat 4, 19 nolu bağımsız bölüm olup mesken binasıdır. Mesken binası 3 oda, salon, mutfak, banyo, WC ve 2 balkondan oluşmaktadır. Binanın yapılışı sobalı olarak yapılmış sonradan kalorifer sistemi döşenmiştir. Net kullanım alanı 73,00 M2 dir. Takdir Olunan Kıymeti: 55.000,00 KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 01/03/2011 14.0014.10 Salı 2. Satış Günü: 11/03/2011 14.00 14.10 Cuma İMAR DURUMU: Ayrık nizam kat adedi 5 olarak bildirilmiştir. Yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte KIZILCAHAMAM İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. Tellaliye satıcıya ait olup satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/245 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06/01/2011 (Basın: 2546) ZULÜMHANE’nin FARKINDAYIZ 17 OCAK 2011 (PAZARTESİ) ‘WikiLeaks’i en çok Suudiler tıklıyor Arap ülkelerinin; bulaşıcı “Tunus sendromundan” dehşetle ürkmesinin temel nedeni bu… Bir lokma bir hırkayla yetinmeyen bu gençler üstüne üstlük şimdi herkesin elinde olan cep telefonu, SMS yanı sıra Facebook, Twitter gibi sosyal iletişim ağının teknolojilerinden yararlanıyorlar. İnternette, hem “tek başlarına olmadıklarını” öğrenerek “korkuyu yeniyor” ve örgütleniyorlar… Hem sansür yüzünden medyada olmayan bilgilere erişebiliyorlar. Halkları ezen diktatörlerin kirli çamaşırları ve yolsuzluklarına ilişkin bilgilere sanal ortamdan ulaşıyorlar. Tunus’ ta ABD büyükelçisinin “WikiLeaks” belgelerinde “mafya” göndermesi ile tarif ettiği Bin Ali şürekâsının servetine ilişkin tüm ayrıntıları örneğin internetten alıyorlar… Yalnız Tunus değil; tüm İslam aleminde, “internet” “siyasi”, “sosyal” anlamda bir aydınlanma aracına dönüşmüş durumda. “WikiLeaks” belgeleri en çok Suudi Arabistan’da “tık”lanıyor. Rejim ne kadar kapalıysa, “internet” o kadar öne çıkıyor. Tıpkı İran’ın “Yeşil İsyan”ında olmuş olduğu gibi… “Yeşil isyan” ama ne yazık ki unutuldu. Bakalım Avrupa’ya daha yakın bir coğrafyada tetiklenen “Yasemin Devrimi” nasıl son bulacak? [email protected] Utanca karşı çıkmak için Balbay’ların, Özkan’ların yanında olmak için SİLİVRİ’DEYİZ! Bilgi: 0532 455 35 04 BAĞIŞLANAN HER ORGAN KURTARILAN BİR HAYATTIR 0 212 557 70 70 / PBX C MY B C MY B