18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 16 OCAK 2011 PAZAR DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Genel başkanlık için 6 adayın yarıştığı DP’nin 10. Olağan Büyük Kongresi’ne Cindoruk katılmadı Heykel Sevgili, Çocukluk anılarımın sisleri arasından sıyrılıp gelir, bronz boğa heykeli. Benim ilk heykelim olan azgın boğa da, Amelie Poulan’in babasının bahçesindeki cüce heykeli gibi gezgindi. O Amelie’nin cücesi gibi, olmadık uzak diyarlara gidip, oradan babayı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükleyen kart postallar göndermese de, daha köprünün bile olmadığı zamanda, Kadıköy İskele Meydanı’ndaki yerinden kalkıp, denizi aşarak Avrupa yakasına geçmeyi başarmıştı. Sanırım, o Kadıköy’deki yerini, ben de ilk çocukluğumun en büyülü günlerini geride bırakmadan önce, bir kez sırtına binip fotoğraf da çektirmiştim... Okulda ve hemen tüm resmi dairelerdeki büstleri saymasam bile, heykel ile tanışıklığımın artması Atatürk ile olmuştur. Pazartesi sabahları okula gider, cumartesi öğlenlerden sonra eve dönerken vapurla önünden geçtiğim Sarayburnu’nda ya da her çıkışımda, tarifsiz sevinçlere gark olduğum Taksim Meydanı’ndaki anıtta Atatürk’e rastlardım hep. O yıllarda heykel demek Atatürk demekti. Benim malum boğa dışında başkasına rastlamamıştım ki... Hatta bir keresinde, bir Avrupa ülkesindeki heykelin sahibinin kim olduğunu soran dostuma, şu yanıtı verdiğimi hatırlıyorum: Buranın Atatürk’ü olsa gerek Ama heykel ile gerçek tanışmam 25 yaşımdayken, Floransa’da Medicilerin mezarlarında, bitmemiş yapıtlarla karşılaşınca oldu. Bitmemiş heykel mermer blokun içine yontulmuş, sanki kendisini onun içinden kurtarmaya çalışan, fırlayıp gitmeye hazırlanan bir vücuttu. Koca atıl mermer kitlenin içinde, sanatçının daha baktığında gördüğü hareket beni büyülemişti. O günden sonra heykelleri bir başka sevdim. Yıllarımı geçirdiğim heykeller kenti Paris’in alanlarında, müzelerinde haşır neşir oldum heykelle. Her üçü de aynı çağın sanatçısı üç büyük heykeltıraş Auguste Rodin, Maillol ve Antoine Bourdelle’i, artık adları verilen müzeler olan evleri, atölyelerinde eserlerini gördüm; retrospektiflerinde tanıdım Giacometi’yi, sonra Türkiye’de Zühtü Müridoğlu’nun yapıtlarında aradım, yürüyen adamı. Salt Brancusi’nin atölyesine bir kez daha bakmak için gittim arada Beaubourg’a... Kısacası, insanlarının yonuta ters baktığı bir ülkenin bireyi olarak heykeli sevdim ben. İlhan Koman’ın Akdeniz’i hemen her gün önünden geçtiğim bir yere konunca, bana sanki güzel kentim sınıf atlamış gibi geldi... Aynı duyguyu, geçenlerde İzmir’deki Efes Swiss Otel’in önündeki Botero heykelini görünce de yaşadım. Heykel deyince Sevgili, İlhan Selçuk’u anmamak imkânsız. İlhan Selçuk’a göre, her insan bir heykeltıraştır ve her insan tüm yaşamı boyunca kendi heykelini yontar, oluşturur. Bu uğraş bıkmadan usanmadan elekle zirveye su taşıyan Danaid’in didinmesinin aksine, dipsiz kuyu değildir. Bütün yaşamı boyunca bıkmadan usanmadan, birbiri ardına vuruşlarla, kimi zaman rötuşlarla bir heykeli yontmakta, kendi kendini oluşturmakta olduğunun bilincindeki varoluşçu insanın sabrına, dikkatine şapka çıkarmamak mümkün mü? Her eylemi ile kendi kendini oluşturmakta olduğunu hiç akıldan çıkarmayan insanın bilincine saygı duymamak elde mi? İlhan Abi, eserini geçen yıl tamamladı. Ardında muhteşem yıkılmaz bir heykel ve giden herkeltıraş için dinmez bir özlem bıraktı. Heykeltıraşa duyulan özlemle birlikte ardında bıraktığı muhteşem bir adamın güzel heykeliydi. Ama her zaman öyle olmuyor. Her zaman arkada adam heykeli kalmıyor, kimi zaman da bakıyorsun karşında bir cüdam heykeli duruyor. Ve işte o zaman da, ucube oluyor. [email protected] DP’nin yeni başkanı Zeybek Ankara Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen DP kongresinde AKP hükümetini eleştiren pankartlar yer aldı. SELDA GÜNEYSU MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ ANKARA Uzun süredir başkanını arayan Demokrat Parti’nin (DP) 10. Olağan Büyük Kongresi dün yapıldı. Daha önce “Partiyi cami avlusuna bırakmam” diyen Hüsamettin Cindoruk’un aday olmadığı kongrede, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek, son turda 566 oyla genel başkanlığa seçildi. Kongrenin yapıldığı Ankara Atatürk Spor Salonu, partinin renkleri olan kırmızı beyazla süslendi. Kürsünün üzerinde Türk bayrağı ile Atatürk, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal’ın posterleri yer aldı. Cindoruk’un resminin yer aldığı “Türkiye Kırat’ı Bekliyor” ile “Demokrat Parti 10. Olağan Büyük Kongresi” pankartı dikkat çekti. Salonda AKP’yi eleştiren “Söylem sıfır sorun, eylem sıfır çözüm”, “Aklanmadan ‘Ak’ olunmaz”, “Diktatörler gelip geçer, demokrasiler kalır” pankartları da asılıydı. Eski Başbakanlar Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz’ın fotoğrafları da salonda yer aldı. ‘Ayrımcılık derinleşti’ 556 oy ile DP’nin yeni başkanı olan Zeybek, oylamanın ardından bir teşekkür konuşması yaptı. (AA) ISPARTA (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şeriatçı terör örgütü Hizbullah yöneticilerinin serbest kalmasını eleştirirken Başbakan’la ilgili “Yargı üzerinde gerekli tedbirleri almıyor, PKK ile mücadelede yetersiz kalıyor, Hizbullah’ı salıveriyor, öbür taraftan da Lübnan’ın Başbakanı’nı nasıl kurtaracağını söylüyor. Hariri’nin başbakan olmasından ne çıkarın olacak ki bu kadar üzerinde duruyorsun. Bunlar ufak olaylar değildir, arkası önü iyi düşünülmesi gereken olaylardır” dedi. Isparta’nın Senirkent ilçesinde toplu açılış törenine katılan Bahçeli, ülkenin cephelere ayrıldığını, kamplaştığnı, kriz yaşadığını belirtti. Salih Uzun fenalaştı Adaylardan Salih Uzun, prompter çalışmayınca zor anlar yaşadı. İki kez konuşmasını kesen Uzun, ne yapacağını şaşırdı. Tansiyon ve şeker düşmesi nedeniyle de zor anlar yaşayan Uzun, bir süre kürsüde gözyaşı döktü. Uzun, “Bütün adaylar kendilerini anlattı ama ben anlatamadım. Tutuldum, lal oldum, konuşamadım” dedi. Rahatsızlanması üzerine Uzun’a sağlık ekipleri müdahale etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘Gerilim stratejisi ile yönetiyorlar’ Bahçeli, “Ülkede anayasal kurumlar çatışır hale gelmiştir. Gerilim stratejisi ile ülke yönetilmeye çalışılmış ve ülkede etnik temelli, mezhep temelli ayrımcılık gittikçe kökleşmeye ve derinleşmeye başlamıştır. Türkiye’de bölücü terör hızla yaygınlaşmış, bugün siyasallaşma sürecine girerek açılım denilen zırvanın da kendilerini cesaretlendirmesiyle Türkiye’nin bölünme eşiğine kadar ülkeyi sürüklemiştir” diye konuştu. ‘Etkilemek istemedim’ Uzun süre sessiz kalan Cindoruk, kongrede aday olmazken, salona da gelmedi. Cindoruk, bir mesaj göndererek “Köklü ve güçlü partimizin genel başkanlığını onurla bugüne kadar yürüttüm. Partimizin olağan kongresinde görevi değerli bir arkadaşımıza bırakma kararında bir değişiklik yapmıyorum. Parti üyesi sorumluluğu nu hayatım süresince sadakatle ve yurtsever duygularla sürdüreceğim” dedi. Cindoruk, daha sonra yaptığı açıklamada “Genel başkan olarak herhangi bir etkide bulunmamak için salona gelmemeyi tercih ettim. Tarafsız bir seçim olması için gölgemin dahi salonda olmamasını istedim” sözleriyle kongreye katılmama gerekçesini açıkladı. Kongrede, Ahmet Özal, Namık Kemal Zeybek, Tekin Enerem, Rifat Serdaroğlu, Salih Uzun ve Adnan Dağıstanlı genel başkanlık için aday oldu. Konuşmasına “besmele” ile başlayan Zeybek, mehter marşıyla konuşmasını tamamladı. Zeybek, Çiller için “Gelseydi, çok iyi olacaktı. Olmadı. Zamanı ge lince biz onu gene çağırırız ” dedi. Diğer adaylar ise konuşmalarında Zeybek’i eleştirdi. Özal, siyasi geçmişinde partiler arası cambazlık olmadığını belirtirken; Serdaroğlu ise “Burayı BBP’ye çeviremezsin” dedi. Ayşe Sucu DP’li oldu Daha sonra birinci tur oylamaya geçildi. 1325 delegin oy kullandığı oylamada Zeybek 575, Serdaroğlu 139, Uzun 134, Özal 11, Enerem 42 ve Dağıstanlı 4 oy aldı. Salt çoğunluk sağlanamadığı için yapılan 2. tur oylamadan önce Özal, Uzun ve Enerem adaylıktan çekildi. İkinci tur oylamada da en yüksek oyu, 624 ile Zeybek aldı. Salt çoğunluk yine sağlanamadığı için yapılan 3. tur oylamada 594 delegenin 556’sının oyunu alan Zeybek, genel başkanlığa seçildi. Kongrede partinin genel idare kurulu üyeleri de seçildi. Üyeler arasında Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Başkanlığı görevinden “Butto tarzı” başörtüsü nedeniyle alınan Ayşe Sucu da yer aldı. Besmele ile başladı Zeybek, teşekkür konuşmasına “Bismillah dedik başladık. Elhamdülillah diyelim önce” diyerek başladı. Zeybek, “Ben size yan gelip yatmayı vaat etmedim. İnşallah, emekler birleşecek ve mukaddes bir hareket halinde DP yeniden dirilecek. Şimdi med vaktidir, coşma vaktidir” diye konuştu. MUĞLA’DA TOPLU AÇILIŞ Erdoğan: Ağzı olan konuşuyor ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Başbakan Tayyip Erdoğan, Muğla’nın Fethiye ilçesindeki toplu açılış töreninde içki yasağıyla ilgili “‘Başbakan kendisini padişah zannediyor” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. “Ağzı olan konuşuyor” diyen Erdoğan’a, Kars’taki anıtla ilgili ters düştüğü Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da eşlik etti. Günay, Başbakan’la aralasında sorun olmadığını öne sürdü. Erdoğan, Günay’ın yanı sıra, bakanlar Nimet Çubukçu, Veysel Eroğlu ve Aliye Kavaf’la Fethiye’de, önemli bölümü yurttaşların katkılarıyla yapılan 18’i eğitim kurumu 36 hizmet binasının toplu açılışını yaptı. İçki yasağı ve RTÜK konusunu değerlendiren Başbakan, şunları söyledi: “AB’de ne varsa burada da o var. ABD’de 21 yaşın altında biri içki alamaz. Yasak diye bir şey yok, neden rahatsız oluyorsun? Biz görevimizi yaptık, anayasada olanı yaptık kardeşim. Ağzı olan konuşuyor...” ‘Ben Kılıçdaroğlu muyum?’ Erdoğan, açılışın ardından yürüyerek Fethiye Kaymakamlığı’na geçti. Başbakan Erdoğan’a kaymakamlık önünde Muğla’nın içinde çarık, yün çorap, eldiven, kaşkol ve kasketten oluşan yöresel kıyafet hediye edildi. Erdoğan, bir yurttaşın başına taktığı kasketi ise, “Ben Kılıçdaroğlu muyum?” diyerek çıkardı. Kasketi elinde tutan Erdoğan, kaymakamlık ziyaretinin ardından ilçeden ayrıldı. Erdoğan, Mersin gezisinde “Çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı” diye bağıran çiftçiyi de “Ananı da al git” diye azarlamıştı. Asteğmeni dövüp yola attılar AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Patnos ilçesindeki Orgeneral Cevdet Sunay Kışlası revirinde çocuk doktoru olarak görev yapan Asteğmen Eser Aynacı’nın dövülerek yol kenarına atıldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Evli ve 1 çocuk babası olan Aynacı’nın Edirne’de oturan annesi Servet Aynacı’nın, Patnos Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiği oğlunun askeri birlikte şiddet gördüğü ve can güvenliğinin olmadığına ilişkin dilekçeyle ortaya çıkan olayla ilgili soruşturmada Astsubay Muaammer Y. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi. ANTALYA VALİLİK KONAĞI ‘Aşağılayıcı sözler onaylanamaz’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında alkol içenlerin yaşam biçimine karışmadıklarını anlatırken kullandığı “Tıksırıncaya kadar içiyorlar, bir şey dedik mi” ifadelerine tepki gösterdi. Kurtulmuş, Erdoğan’ın “yüksek perdeden, alkol içenlerin neredeyse hepsini aşağılayan üslupla söylediği sözleri tasvip etmesinin mümkün olmadığını” söyledi. 1 milyon liralık ödenek tartışılıyor FARUK KESKİN Şener: İttifak girişimi olabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Partisinin Kadın Kolları toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, genel seçimlerde partisinin bazı ittifak girişimlerinde bulunabileceğini açıkladı. Şener, CMY’nin 102. maddesine dayanılarak başta Hizbullahçılar olmak üzere bazı terör örgütü üyelerinin tahliyesine ilişkin soru üzerine de, Erdoğan’ın kendi sorumluluğunu bırakıp başka yerleri suçlamaya kalkmasının “ucube” olduğunu kaydetti. Şener, “Tahliyeleri izlememenin ve ilgililerin yurtdışına kaçışlarının bir numaralı sorumlusu sayın Başbakan’dır” dedi. ANTALYA Antalya İl Özel İdaresi’nin, Valilik konağının onarımı için 1 milyon liralık ödenek ayırması tartışma yarattı. Onarım ihalesinin 600 bin lira olmasına karşın 1 milyon liralık ödenek ayrılması, konağın iç düzenlemesinin de kamu bütçesinden karşılanacağı iddialarını gündeme getirdi. 68 milyon liralık bütçesi bulunan İl Özel İdaresi, geçen yıl ödenek yetersizliği nedeniyle Muratpaşa, Demre, Akseki, Serik ve Aksu ilçeleri ile Çevreli köyünde okul onarımı, ek derslik, kantin, depo ve anaokulu yapımı gibi 19 projeyi bu yıla ertelenmişti. Bu yıl da projeler için 1 milyon 7 bin lira ayrıldı. Ancak Vali Konağı’nın onaramını için ayrılan ödeneğin 1 milyon 25 bin TL olması tepki çekti. İl Özel İdaresi, daha önce de Antalya Öğretim ve Eğitim Vakfı’na şirket kurmak için ortaklık teklifi götürmesiyle de tartışma yaratmıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle