Katalog

15 OCAK 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Yönetime el koyan ordunun Cumhurbaşkanlığına getirdiği Başbakan Gannuşi ‘6 ay sonra seçim var’ dedi SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Tunus’ta hükümet düştü Dış Haberler Servisi Tunus’ta yaklaşık bir aydır süren kanlı gösterilerin ardından hükümeti azleden Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali ülkeyi terk etti. Yönetime el koyan ordu, Başbakan Muhammed Gannuşi’yi geçici olarak Cumhurbaşkanı atadı. Gannuşi, anayasaya saygılı olduğunu ve istikrarı yeniden sağlayacağını söyledi. Ülkede yaşayan yaklaşık bin Türk’ün zarar görmediği ve bugün ülkeden tahliye edileceği belirtildi. Bin Ali’nin önceki gün 2014’te aday olmayacağını açıklamasına rağmen dün başkent Tunus’ta toplanan göstericiler Bin Ali’yi istifaya çağırdı. İçişleri Bakanlığı önünde toplanan 5 bin kişi, “Bin Ali’ye hayır”, “Ayaklanma sürüyor”, “Bin Ali, teşekkür ederiz ama yetmez” sloganları attı. Hükümet olağanüstü hal ilan ederken olayların yatışmaması üzerine Bin Ali hükümeti azletti. Gelişmeler üzerine Bin Ali ülkeyi terk etti. Akşam saatlerinde ordunun yönetime el koyduğu açıklandı. Cumhurbaşkanlığına getirilen Başbakan Gannuşi resmi TV kanalından halka hitap etti. Gannuşi “6 ay sonra demokratik seçimlere gidileceği” sözü verdi. Öte yandan Nessma adlı özel TV kanalının haberine göre, Bin Ali’nin bazı aile üyelerinin gözaltına alındığı ifade edildi. ‘Yetmez Ama Evet’çilerden Tık Yok! “On yıllık tutukluluk süresi” ile ilgili yargı skandalı üzerine “hukuk devleti” diye diye 12 Eylül’de “evet”i destekleyen hukukçular için özetle “Vicdanınız hiç sızlamadı mı?” diye yazmış: “Kamuoyu önünde bu konuda; ‘yüzleşmeye’ girmek; ‘hukuk devleti beklentilerinizin’ boşa çıkması/çıkarılması adına ‘yanıldım!’ ve ‘sizleri de maalesef yanılttım!’ demek, ‘üzgünüm’ sözcüğünü telaffuz etmek hiç aklınıza gelmedi mi? Ya da.. misal.. başta ‘Silivri tutukluları’ olmak üzere bu karardan birinci dereceden etkilenebilecek tutuklular için bir şeyler yapmak için kolları sıvamak aklınızdan geçti mi” gibi sorular sıralamıştım... El Kaide’nin şeriat çağrısı El Kaide’nin Mağrib kolu (Akmi), Tunus ve Cezayir’deki göstericileri, iktidarları devirmek ve şeriatı ilan etmek amacıyla hareketlerini ülke geneline yaymaya çağırdı. ABD’nin radikal internet sitelerini izleme servisi SITE’ın bildirdiğine göre, 13 dakikalık bir görüntüde Akmi şefi Ebu Musab Abdülvadud, Tunusluları, “yolsuzluğa bulaşmış, baskıcı rejime” karşı şeriatı getirmeye davet etti. ülkede bulunan Türk vatandaşlarının bugün özel uçakla tahliye edileceğini bildirdi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Tunus’taki olayların “derin kaygı ve üzüntüyle” karşılandığı ifade edilirken, gönderilecek uçağın bugün saat 12.00’de Enfidha Havaalanı’nda olacağı bildirildi. Dünya üzüntüyle izliyor Beyaz Saray Sözcüsü Mike Hammer, yaptığı açıklamada ülkede insan haklarına saygı gösterilmesi çağrısı yaptı. BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Tunus’taki gelişmeleri üzüntü ile izlediğini söyledi. Olaylar sırasında resmi rakamlara göre 23 kişinin, bağımsız kuruluşlara göre 66 kişi öldü. Gösteriler Sidi Buzid kentinde, üniversite mezunu Muhammed Buazizi’nin (26) sebze tezgâhının elinden alınmasını protesto için kendisini yakarak hayatına son vermesiyle patlak vermişti. ‘Süzgeç belleğimize güveniyorlar’ Aradan bir hafta geçti… “Tık” yok! “Umudum yok. Bunlar yüzsüzce yine ekranlara çıkacaklar ve süzgeç gibi belleğimize güvenip atıp tutacaklar. Biri de çıkıp bir açıklama yapmıyor ya, en çok ona tutuluyorum… Beni ve benim gibi sesini duyuramayanların yüksek sesi oldunuz. Ellerinize sağlık. Aygün C.” “Yetmez ama evet’çiler on yıl için ne diyor diye soruyorsunuz. Ben de önceleri, ‘yetmez ama evet’ sloganının demokratikleşmeye yönelik anlamda kullanıldığını düşünüyordum. Ama referandum sonrası gelişmeler bu sloganın demokratikleşme beklentisiyle değil, slogan sahiplerini kollayacak faşist bir sistem beklentisiyle dile getirildiğini ortaya koymuştur. Yanılgı içinde olanlar ‘yetmez ama evet’ diyenler değil, bu slogandan demokratikleşmeye yönelik anlamlar çıkaranlar olmuştur. Bu nedenle çok haklı olarak sorduğunuz sorulara kimsenin yanıt vereceğini düşünemiyorum. Saygılarımla. İhsan K.” Benzer gerekçelerle “Boş yere hiç yanıt beklemeyin!” diyen Hakkı A. gibi okurlarımız dışında, sorunun asıl muhatabı çevrelerden, tek satırlık da olsa bir tepki gelmedi… “Yetmez ama evet”çilerden yana tavır alan okurumuz Avukat Kerem Dikmen hariç. “2005’te yapılan bir yasal düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2011 tarihinde yarattığı karmaşayı, 2010 12 Eylül referandumunda alınan tavırlarla nasıl ilişkilendirdiğiniz konusunu anlamakta güçlük çekiyorum” diye yazmış Av. Dikmen: “Eğer referandumda hayır oyu baskın gelseydi, bugün yaptığımız tutukluluk sürelerine ilişkin tartışmanın nasıl bir farkı olacaktı” diye soruyor. ‘Türklerde zarar yok’ Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Akın Algan, Le Pen, liderliği kızına devrediyor UĞUR HÜKÜM Başkent Tunus’ta İçişleri Bakanlığı önünde toplanan en az 5 bin kişi, “Bin Ali’ye hayır”, “Ayaklanma sürüyor”, “Bin Ali, teşekkür ederiz ama yetmez” sloganları attı. (AFP) Türkiye harcırahını çaldılar Dış Haberler Servisi Arjantin’de hırsızlar, Devlet Başkanı Cristina Fernandez’in aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Ortadoğu ziyaretinde kullanacağı harcırahı çaldılar. Polisin verdiği bilgiye göre bir görevli, harcırah parasını hazineden bavulla götürürken evinin yakınında yolunu kesen silahlı 3 kişi tarafından soyuldu. Yetkililer çalınan paranın miktarını açıklamazken, basında çıkan haberlerde görevlinin 68 bin dolar ve 17 bin Avro taşıdığı yazıldı. Yetkililer paranın, Devlet Başkanı ve beraberindeki heyetin pazar günü başlayacak Türkiye, Katar ve Kuveyt ziyareti için ayrıldığını söylediler. Polisin, görevlinin parayı neden seyahat öncesinde çektiği ve evine götürdüğünü araştırdığı belirtildi. olarak çıkması beklenen Marine Le Pen daha ılımlı bir dil ve siyasi tavır serPARİS Fransız aşırı sağının tarihi li gilemişti. Fakat hem kendi parti tabanını deri, “Front National –FN / Milli güçlendirmek, hem de kamuoyunda fiCephe” partisinin kurucu başkanı Jean lizlenen İslam karşıtı eğilimlerden yaMarie Le Pen siyasi hareketinin bu haf rarlanmak amacıyla bir süre önce yapta sonu düzenlenen 14. Kongresi’nde tığı çıkış, kızının babasından aşağı kalmak niyetinde olmadığını gösterdi. görevi devredecek. Cuma namazlarında sokaklara taşan Kendini “Cezayir Savaşı Gazisi” gören Müslümanların durumunu NaJeanMarie Le Pen’in 5 Ekim zi işgalcilerine benzeterek ba1972’de “Yeni Nizam” adıybasıvari “sansasyon” yarala kurduğu, ekonomide ultratan Marine Le Pen önümüzliberal, siyasette aşırı sağcı ve deki günlerde adalet önünde milliyetçi hareket 1973’te tam hesap vermek zorunda. Bu açılımıyla “Fransız Birliği sözler üzerine belli başlı insan İçin Milli Cephe / FNUF” hakları ve ırkçılıkla mücadeadını aldı. Yaygın adıyla FN le örgütleri Marine hakkında olarak bilinen parti ve 82 yadava açtılar. şındaki başkanı Le Pen, ayBaba Le Pen, ilk katıldığı rımcı ve ırkçı söylem ve ey1974 cumhurbaşkanlığı selemleriyle son 30 yılın yükseçimlerinde aldığı yüzde 0.75 len yıldızları oldular. oyun dışında hiçbir zaman Kurulduğu günden beri yüzde 14’ün altına düşmeülkenin siyasal gündeminMarine Le Pen. di. Sol adayların çokluğu ve den inmeyen karizmatik kişilik 1516 Ocak’ta yapılacak kongre so bölünmesi nedeniyle 2002 seçimlerinde nucunda görevi iki başkan yardımcı ikinci tura çıkan ve ikinci aday konusından birine devredecek. Kongre de mundan yararlanan Le Pen, bir başka sağlegeleri Le Pen’in şahsen desteğini esir cı aday, Jacques Chirac karşısında yüzgemediği medyatik kızı Marine Le de 17.79 oyla tarihi zirvesine ulaştı. Le Pen belki hiçbir zaman yüzde 20’ye Pen ile 1984’ten beri parti üyesi ve sert milliyetçi tavrı nedeniyle parti örgütü ulaşamadı ama yabancı düşmanı, Musevi ve nün tuttuğu söylenen, avukat Bruno İslam karşıtı felsefesini ve ayrımcı/dışlaGollnisch arasında bir tercih yapacak macı/ırkçı fikirlerini Fransız toplumuna lar. FN’in 14. Kongresi’nden başkan bulaştırmayı başardı. Hangi kredibiliteye güvendiniz? Kerem Bey yurtdışında olduğu için gerçi oy kullanamamış ama kullansaymış “o günün şartlarında”; “evet”/“boykotu” yeğleyecekmiş. “Bunu” diyor Kerem Bey; “Tartışmanın tarafı olduğum için… belirttim.” “O günün şartları” ibaresi ilginç! “Bugünün şartlarında” Kerem Bey’in aynı tavırda olup olmayacağını bilmiyoruz. Bunu yazmıyor. Ama soruyor: “Hayır baskın gelseydi; tutukluluk sürelerine ilişkin tartışma farklı mı olacaktı?” “Tartışma” farklı olur muydu, olmaz mıydı.. bu spekülatif bir boyut. Konu burada “spekülasyon” yapmak değil… Konumuz sözüm ona “hukuk devleti”/“ileri demokrasi” adına “halkı yanıltan” argümanlarla; hukuk devleti kurallarını çiğneyen/çiğneyebilen bir hükümete destek istemiş olan kanaat önderlerinden bir “durum değerlendirmesi” beklemek! “2005’in düzenlemesiyle”; eylül referandumundaki tavrı nasıl ilişkilendirdiğimi anlayamadığını söyleyen Av. Kerem Dikmen’e, kestirmeden “anlayan anladı!” diyebilirim… Ama lafı uzatmak pahasına; “hukuk devleti” adına “evet”i destekleyen hukukçuların; bu iktidarı nasıl bu kadar “güven verici” ve “inandırıcı” bulmuş olduklarını sormak istiyorum. Ben de bunu anlamıyorum. İktidar, görevde olduğu sekiz yılda “hukukun üstünlüğü” adına nasıl bir “kredibilite birikimi” yaratmıştır ki; “yetmez ama evet”çiler; referandum propagandalarına “hükümete kredi açan” bir söylemle destek olabilmişlerdir? Sözü edilen yasa, daha Meclis’te yapılma aşamasındayken tartışmalara yol açmış. Hukukçular bunu bilmiyor mu? Böyle bir hükümete; “hukuk devleti icraatı” adına destek istemek nasıl bir çelişkidir? Yetmez ama evet’çiler, artık her kesimde alay konusuna dönüşen, var olmamış bir kredibiliteye destek vermişlerdir. Bu kadar basit. İçki içme özgürlüğünü savunanlar da bakın sonuçta IV. Murat yasaklarıyla “12 Eylül referandumu” arasında bağ kuruyorlar… İçki yasaklarına karşı “facebook”ta “AKP’ye içiyoruz!” grubu destekçilerinin devreye soktuğu son sloganı görmüş olmalısınız: “Yetmez ama şerefe!” “Yetmez ama evet”çiler; AKP’ye “kredibilite” dopingi yaparken, kendi kredibilitelerinden oldular. Sloganları ülkenin bir numaralı trajikomik esprisine dönüştü. Onlara değil ama bize yazık oldu. T.C. ÜSKÜDAR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI 2010/11653 ESAS Taşınmazın Bilgileri: Üsküdar Selmanağa mahallesi 510 ada, 14 parsel sayılı ana gayrimenkul de 8/440 arsa paylı bodrum katta 1 nolu bağımsız bölüm satılarak paraya çevrilecektir. İmar Durumu: Üsküdar Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 09/06/2010 tarihli yazısından, 19/09/2006 tanzim tarihli 1/1000 ölçekli Üsküdar Meydanı ve yakın çevresi uygulama planında 09/06/2006 tanzim tarihli 1/1000 ölçekli Üsküdar Merkez uygulama planının uygulanacağı alanda H= 9.50 m. İrtifada bitişik blok yapılanma ile hizmet + ticaret alanında (Konut yapılamaz) kalmakta olduğu anlaşılmıştır. Halihazır Durumu: Satışı yapılacak olan gayrimenkul Üsküdar Selmanağa (Mimar Sinan) Mahallesi Selmanıpak caddesi, Molla Eşref Sokağı üzerinde 275,50 m2 miktarlı arsa üzerinde kurulmuş 1 sokak kapı numaralı EKŞİOĞLU İşhanı isimli handa bodrum katta 8/440 arsa paylı (1) nolu dükkanın tamamıdır. Bitişiğinde olan dükkan ile ortak kullanımlı olup 15 m2 miktarlıdır. Elektrik, su tesisatı mevcut boş durumdadır. Takdir Olunan Kıymeti: 30.000,00 TL (Otuzbin Türk Lirası ) KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 22/02/2011 Salı günü saat 14.3014.40 arası 2. Satış Günü: 04/03/2011 Cuma günü saat 14.3014.40 arası Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte Üsküdar 1. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müdde sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/11653 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilanolunur. 06/01/2011 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 2343) ANMA Ailemizin Değerli Büyüğü Çok Sevgili Kıymetli Annem NES BE TOKD L’i kaybedişimizin otuz ikinci yılında saygı ve özlemle anıyoruz. ÂZADE TOKD L zleme Eylemi” T.C. ANKARA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ADI TASFİYE VE İFLASIN AÇILMASI İLANI Dosya No: 2010/32 Müflisin Adı ve Adresi: Varuna Otelcilik ve Turistik Tesisleri İşletmesi A.Ş. Eskişehir Yolu Varan Turizm Tes. Çankaya/ANKARA İflasın açıldığı tarih: 23.12.2010 Günü Saat: 10.22 Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2010/686 Esas ve 2010/916 Karar sayılı kararlan ile iflasına karar verilmiş olan yukarıda adı ve adresi yazılı müflis hakkında tasfiyenin şimdilik adi tasfiye şeklinde yapılması tensip kılınmış olduğundan; 1 Alacaklıların ve istihkak iddiası sahiplerinin alacak ve istihkaklarını ve bunların dayanağı olan belgelerini veya örneklerini bu ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Müdürlüğümüze kaydettirmeleri veya tevdi eylemeleri, 2 Müflise borçlu olanların aynı süre içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri aksi halde ( İc.İf.K.nun 336. maddesi uyarınca) cezai sorumluluğu gerektireceği, 3 Müflis mallarını her ne surette olursa olsun ellerinde bulunduranların o mallar üzerinde kanuni hakları saklı olmak şartıyla bunları aynı süre içinde iflas dairesi emrine tevdi etmeleri, makul özüre dayanmaksızın vermezlerse cezai sorumluluğa uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları (İc.İf.K.m.336), 4 08.02.2011 günü saat: 15.30’da Ankara İflas Müdürlüğü’nde ilk alacaklılar toplantısı yapılacağından alacaklıların bu toplantıya gelmeleri veya yetkili bir vekil göndermeleri, müflis ve müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tefekkül eden sair kimselerin bu toplantıda hazır bulunmaya hakları olduğu ilan olunur. 10.01.2011 (İc.İf.K.m.219,336) (Basın: 2320) Eylem Sürüyor! 17 Ocak’da Silivri’deyiz! • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalım. • Başvuru : 0535.636 59 11 0535.270 56 84 [email protected] C MY B C MY B İRAN VE KİTAP NOTU: “13 Ocak 2011 tarihli yazınızda söz ettiğiniz Roksana SABERİ’nin kitabını dün Beyoğlu’ndaki çok kitapçıya sordum: Bulamadılar ne İngilizcesi ne Türkçesini. Yardımcı olabilirseniz sevinirim…” diye soran Nil Tunca’ya da bu vesileyle yanıt vereyim. Ben “Prigioniera in Iran/İran’da Hapis” adıyla kitabın İtalyancasını okudum. Orijinal isim: “Between Two Worlds, My Life and Captivity in Iran/İki Dünya Arasında, İran’daki Yaşamım ve Tutukluluğum” Türkçeye henüz çevrilmemiş olabilir. İngilizce olarak kitabı internetten temin edebilirsiniz.