20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 1982 Anayasası’nda bulunan geçici 15. madde kaldırıldı... İki gündür çok sayıda kişi ve demokratik kitle örgütü savcılara suç duyurusunda bulunuyor. Peki Kenan Evren ve sağ kalan arkadaşları, işkenceciler yargılanacaklar mı? Arkadaşımız Erdem Gül dün yazdı: “Dava açacak savcı aranıyor...” Ben de 12 Eylül darbecilerinin, işkencecilerin, milyonlarca kitabı toplayıp yakanların, Diyarbakır, Aydın cezaevlerindeki cinayetleri işleyenlerin yargılanmasını, bunlardan hesap sorulmasını istiyorum. AKP iktidarı, 12 Eylül’ün darbecilerinden, işkencecilerinden hesap sorulacağını açıklamamış mıydı? AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ne diyor, okuyalım: “Bu konuda iki görüş var; birinci görüş, geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla 12 Eylül sorumlularının yargılanmasının önü açılmıştır. Biz de bu görüşe katılıyoruz. Bize göre artık yargılanmalarının önünde bir engel kalmadı. Önce referandum sonuçlarının yürürlüğe girmesi beklenecek. Ondan sonra yargılanma süreci başlayacak.” Anımsayacaksınız savcı Sacit Kayasu’yu... Kenan Evren’in yargılanması için dava açınca mesleğinden atılmıştı. Ben kişi olarak buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Suç duyurusunu 12 Eylül’ün mağduru değil, muhatabı olduğum için yapıyorum. Kenan Evren ve arkadaşlarından, işkencecilerden hesap sorulmasını istiyorum... 12 Eylül utancı bu ülkenin üzerinde kara bir leke gibi dururken darbeci Kenan Evren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’u ziyaret etmemiş miydi? Bu ülkede darbe yapanlara bugüne değin dokunulmadı, aksine baştacı edildiler... Susurluk kazasıyla ortaya çıkan “devlet içinde örgütlü silahlı güce” dokunulmadı... Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için hiçbir şey yapılmadı... 1990’lı yılların karanlığının aydınlatılmadığı bir Türkiye’de Kenan Evren’den, işkencecilerden, Ankara’da DAL’ın başında bulunanlardan hesap sorulur mu?.. İsterseniz 70’li yılların sonlarından başlayıp 1 Mayıs 1977’ye, Kahramanmaraş’a, 16 Mart’a, Balgat, Bahçelievler, Gazi mahallesi ve Sivas’a doğru uzanıp Doğan Öz, Cevat Yurdakul, Kemal Türkler, Ümit Doğanay, İlhan Erdost cinayetlerini, katliamları anımsayalım. İlhan Erdost 7 Kasım 1980’de gözaltına alındı, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergun’un buyruğuyla. Suçu, yasaklanmış sol kitaplar bulundurmaktı. Koğuşa götürülürken astsubay Şükrü Bağ’ın komutasındaki araç içinde, Ahmet Şeker, Metin Gündoğan, İbrahim Keskin adlı erler tarafından tekme ve copla dövülerek öldürüldü. 1980 yılının yaz aylarında İzmir İnciraltı katliamı yapıldı ve beş öğrenci jandarmaların kurşunuyla can verdi. Kim ve kimler verecek bunların hesabını? Bir sonbahar sabahı otuz yıl önceye doğru bir yolculuğa çıkıyorum... Ayvalık’ta “Sancak Tül” dinlenme tesislerinde “komando kampı” kurdurup Abdullah Çatlı ve arkadaşlarını eğiten MHP’li Murat Bayrak gizli güçler tarafından korunup ardından yurtdışına kaçırılırken siyasi parti liderleri gözaltına alınıyordu. Şimdi hayatta olmayan Recep Ergun, askeri savcı Nurettin Soyer’e şöyle buyruk verebiliyordu: “Bırakın askeri birlikten çalınan otuz silahı da şu Kızılay’da afiş asan solcuları gözaltına alın.” 12 Eylül askeri darbesi, devrimcilerin, sosyalistlerin, yurtseverlerin, aydınların, bilim insanlarının, emekçilerin üzerinden silindir gibi geçmiş, tarikatları ve şeyhlerini koruyup kollamıştır. Kenan Evren’in, Fethullah Gülen’e pazarlık yapmaları için gönderdiği kimi subaylar hâlâ yaşıyor. 1982 Anayasası’na “evet” diyenler şimdilerde demokrasi kahramanı olarak ortalarda dolaşıyor. Gencecik ölümleri anımsayıp AKP Grubu’nda şair Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” şiirini okuyan Başbakan Erdoğan, 12 Eylül’ün darbecilerinden, emniyet müdürlerinden, valilerinden, bürokratlarından yargının hesap sormasını gerçekten istiyor mu? Yanıtlanması gereken soru bu bence... CHP’liler bu konuda da bir adım atmalı, AKP’nin önüne geçmelidir. 12 Eylül’de işkence gören ülkücüler ve MHP’liler de aynı davranışı sergiler mi? Genç ölümler, işkenceler, cinayetler... Gün, hesap sorma günüdür. Kimse “zamanaşımı” demesin; darbeciler, işkenceciler, katiller yargılansın!.. Var mısınız, yok musunuz? Açık açık söyleyin ki, bilelim... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hesap Sorma Günü... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan’õn dõşlayõcõ, hedef gösterici tavrõ ve referandumdan çõkan evet sonucu moral bozdu Alevilerde endişe büyüyorMEHMET MENEKŞE / ABİDİN YAĞMUR AMASYA/ MERSİN - Çorum, Amasya, Tokat, Sivas genelinde re- ferandumda “evet” oylarõnõn yüksek oranda çõkmasõna karşõn bu kentlerde Alevilerin yaşadõğõ bölgelerde ise “hayır” oylarõnõn fazla olduğu belir- lendi. Referandum sonucunu değer- lendiren Alevi sivil toplum örgüt tem- silcileri alõnan sonucun şaşõrtõcõ ol- madõğõnõ, Alevilerin her zaman oldu- ğu gibi halkoylamasõnda da tavõrlarõ- nõ laik, demokratik, hukuk devletinden yana koyduklarõnõ belirtti. Alevilerin eşit yurttaşlõk taleplerinin görmezden gelindiğini belirten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tokat Şube Başkanõ Muharrem Erkan, referandumla kabul edilen anayasanõn ayrõmcõlõğõ daha da arttõracağõnõ söy- ledi. AKP’yi samimi bulmadõklarõnõ, ülkede dayatmacõ bir anlayõşõn hâkim olduğunu ifade eden Erkan, “Siyasi erk yargının üzerinde bir güç ol- duğu sürece bu ülke demokratik- leşmeden çok baskıcı bir rejime doğru gider” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn seçim meydanlarõnda “Dede- lerden icazet almayacağız”, “Beni bir mezhebin temsilcileri yargıladı” diyerek ayrõmcõlõğõ tetikleyerek Ale- vilerin hedef gösterildiğini belirten Al- evi Kültür Derneği Genel Başkanõ Se- lahattin Özel de şunlarõ söyledi: “A- leviler hem demokrasi açısından, in- san hakları, hukuk açısından üzer- lerine düşeni fazlasıyla yaparak cumhuriyete sahip çıktı. Bu iş sadece Alevilere kaldıysa ülkenin işi ger- çekten zor. Sonuçta demokrasinin, insan haklarının bekçileri, hamal- ları sadece Aleviler olmamalı.” Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ge- nel Başkanõ Fevzi Gümüş de Başba- kan Erdoğan’õn meydanlarda Alevi düşmanlõğõ yaptõğõnõ ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde başta Al- eviler, solcular ve demokratlara önemli görevler düşüyor. Türki- ye’nin demokratikleşmesi, daha öz- gür, eşitlikçi bir ülkenin yaratıl- masının AKP eliyle olamayacağının somut politikalarla ortaya konma- sı lazım” dedi. Referandumda Alevilerin üzerine düşeni yaptõğõnõ vurgulayan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkız da sonuçlarõ “Başta Ale- viler olmak üzere Türkiye’de hak arayan insanları, mağdur insanları zor günler bekliyor. Artık devlet dai- relerinden Alevileri daha kolaylık- la tasfiye edecekler. Mahallede, çar- şıda, pazarda Aleviler daha bir öte- kileştirilecek” diye değerlendirdi. Erdoğan’õn referandum öncesi yaptõğõ konuşmalarda ayrõmcõlõğõ körükleyerek Alevi düşmanlõğõ yaptõğõna dikkat çeken Alevi sivil toplum örgütü temsilcileri yeni dönemde ötekileştirmenin daha da artacağõ endişesi yaşõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle