Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Bir Başka Açıdan
Referandum Sonuçları (1)
Referandumda, Yüksek Seçim Kurulu’nun
açıkladığı sonuçlara göre, gümrük ve cezaevleri
dahil 52.051.828 kayıtlı seçmenden 38.369.253’ü
(Yüzde 73.7) oy kullandı. Bunlardan 21 milyon 788
bin 911’i (Yüzde 57.88) hükümetin hazırladığı
anayasa değişiklik paketine “Evet”, 15.854.379’u
ise (Yüzde 42.12) “Hayır” dedi. 725.963 oy da
çeşitli nedenlerden ötürü geçersiz sayıldı.
AKP’liler referandum sonuçlarını “büyük başarı”
olarak kutluyorlar; aslında ortada büyük bir başarı
görünmüyor, 58-42 aşağı yukarı “beklenen” bir
sonuçtu. Bu durum ters açıdan CHP için de
geçerlidir, dolayısıyla onların da üzüntülerini
abartmalarına gerek yoktur, düşüncesindeyim.
“Beklenen” bir sonuçtu deyince doğal olarak
bunu açıklamak gerekiyor. Referandum sonuçlarını
sayısal olarak üç coğrafi bölgede (Marmara, Ege
ve Akdeniz) irdelemeye çalıştım. Kent adlarının
yanındaki ‘E’ harfi referandum sonucu bağlamında
‘evet’i, ‘H’ harfi de ‘hayır’ı gösteriyor.
Marmara Bölgesi’nde 11 kent yer alıyor:
Balıkesir (H), Bilecik (H), Bursa (E), Çanakkale (H),
Edirne (H), İstanbul (E), Kırklareli (H), Kocaeli (E),
Sakarya (E), Tekirdağ (H), Yalova (E). Bunlardan 5’i
evet, 6’sı da hayır oyu vermiş. Bölgedeki seçmen
sayısı 15.343.570; bu seçmenlerin yüzde 76’sı
(11.666.959) sandığa gitmiş, 6.205.960 kişi (Yüzde
53) evet, 5.460.999 kişi (Yüzde 47) hayır oyu
vermiş. Burada İstanbul 3.643.896 evet ve
2.997.264 hayır oyuyla belirleyici bir rol oynuyor.
Bölge, İstanbul dışarıda tutularak
değerlendirildiğinde ortaya yine “evet” lehine 51-
49 gibi bir oran çıkıyor.
Bu sayılar göz önüne alındığında gelecek yıl
yapılacak genel seçimler öncesinde İstanbul ile
birlikte Kocaeli ve Bursa gibi sanayi kentlerinde
yoğun bir çalışma yürütülse CHP, Marmara
Bölgesi toplamında ibreyi kendine kaydırabilir,
demek sanırım yanlış olmaz.
Afyon (E), Aydın (H), Denizli (H), İzmir (H),
Kütahya (E), Manisa (H), Muğla (H) ve Uşak (H)
illerinden oluşan Ege Bölgesi’ndeki seçmen sayısı
6.950.837’dir; bu seçmenlerin yüzde 82’si
(5.706.586) oy kullanmış, 2.516.702 kişi (Yüzde 44)
evet, 3.189.884 kişi de (Yüzde 56) hayır demiştir.
Kıyı kenti olmayan illerden Afyon ve Kütahya’da
seçmenler ağırlıklı olarak “evet” derlerken, aynı
konumdaki Manisa, Denizli ve Uşak illerindeki
seçmenler ağırlıklı olarak “hayır” demişlerdir.
Dolayısıyla, CHP’nin potansiyel seçmenlerinin ya
da AKP karşıtlarının yalnızca Ege ve Akdeniz’in kıyı
kentlerinde bulunduğu söyleminin bir “kesin
doğru” olmadığı referandum sonuçlarıyla birlikte
ortaya çıkmıştır. İnsanları sosyal-demokrat bir
partiye yönelten güç “deniz havası” değil, bilinç
düzeyidir.
Akdeniz Bölgesi’ni ise Adana (H),
Kahramanmaraş (E), Antalya (H), Burdur (E), Hatay
(H), Isparta (E), Mersin (H), Osmaniye (E)
oluşturmaktadır. Bu bölgedeki seçmen sayısı
6.224.721’dir. Bu seçmenlerin yüzde 77’si
(4.776.714) oy kullanmış, 2.327.496 kişi (Yüzde 49)
evet, 2.449.218 kişi de (Yüzde 51) hayır oyu
kullanmıştır.
Marmara, Ege ve Akdeniz’den oluşan coğrafya
Türkiye’nin en gelişmiş bölgesidir. Bu geniş
bölgedeki toplam seçmen sayısı 28.519.128’dir.
Referandumda bu seçmenlerden 22.150.259’u
(Yüzde 77.7) oy kullanmış; 11.050.158 seçmen
(Yüzde 49.9) evet, 11.050.158 seçmen de (Yüzde
50.1) hayır demiştir. Coğrafi bölgeler esas alınarak
belirlenen bu 27 ilde evet ve hayır oyları başa
baştır. Dolayısıyla bu bölge toplam olarak ele
alındığında burada “yenen” ve “yenilen”den söz
etmek gerçekçi değildir. Ne var ki Orta Anadolu,
Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu
bölgeleri ele alındığında durum değişmektedir. Bu
bölgelere de gelecek yazımızda bakalım.
Anayasa değişikliğiyle ilgili hal-
koylamasõnda “hayır” çõkan ille-
rin çoğunlukla “sahil”lerde ol-
malarõnõn dõşõnda önemli bir özel-
likleri daha var. Hemen tümü ül-
kedeki en “okuyan” iller olduğu
gibi, yine büyük çoğunluğu “kal-
kınmışlık sıralamasında” üst dü-
zeyleri paylaşõyorlar...
Buna karşõlõk “evet” oylarõnõn
çoğunlukta olduğu illerin önemli
bir kesimindeyse eğitim durumu ül-
kenin en gerisindeki göstergeleri
verirken kalkõnmõşlõk sõralama-
sõnda da altlarda yer alõyorlar.
Bu nedenle denebilir ki ülke
düzeyindeki oylarla referandum
sonucunu “eğitimsiz” ve “kalkı-
namamış” iller belirlemiş olurken
“okumuş” insan sayõsõ fazla olan
ve “kalkınma”da öne çõkan illerin
anayasa değişikliğine “hayır” de-
meleri, nüfus ve seçmen dağõlõmõ
nedeniyle sonucu belirlemede et-
kili olamadõ.
Oranı ‘eğitim’ belirledi
Örneğin yüzde 94-96 düzeyinde
en çok “evet” oyu çõkan Ağrı, Bat-
man, Bingöl, Siirt, Şanlıurfa,
Diyarbakır, Hakkâri ve Mar-
din, aynõ zamanda hem ilk ve or-
taöğrenimin hem de yükseköğre-
nim mezunlarõnõn en az olduğu il-
ler. Bunun yanõ sõra kalkõnmõşlõk
düzeylerine göre düzenlenen iller
sõralamasõnda da alt sõralardalar...
Buna karşõn en çok “hayır”
oyu çõkan Tunceli’yi (yüzde 81)
bilinen siyasi ve kültürel tercihi ne-
deniyle hariç tutacak olursak, Kırk-
lareli (yüzde 74) Edirne (yüzde
73), Muğla (yüzde 69) ve Tekir-
dağ (yüzde 64) hem yükseköğre-
nim mezunlarõ hem de kalkõnmõş-
lõk sõralamasõndaki yerleri açõsõn-
dan en üst sõralarõ paylaşõyorlar.
Bunlardan Kõrklareli, DPT’nin
2003 verilerine göre sosyo-eko-
nomik gelişmişlik sõralamasõnda 81
il içersinde 11. sõrada. Eğitimde de
7. sõraya yükselmiş durumda.
Edirne 2010 yõlõ YGS-LYS so-
nucu yükseköğrenime yerleştir-
mede yüzde 54.97 oranõyla “Tür-
kiye 2”ncisi. Bu ilimiz de özellik-
le yükseköğrenim mezunlarõ açõ-
sõndan ülkedeki ilk 10 ilin arasõn-
da yer alõrken, eğitimdeki genel gö-
rünüm de halk oylamasõndaki ter-
cihlerin niteliğini açõklamaya ye-
tiyor. Örneğin SBS’de 6. sõnõfta
toplam doğru cevap yüzdesi en
yüksek il, referandumdaki “hayır”
şampiyonlarõndan Çanakkale, en
düşük il ise “hayır”cõlarõn lider-
lerinden Hakkâri....
7. sõnõflarda ise doğru cevap
yüzdesinin en yüksek olduğu il yi-
ne “evet”in en yüksek çõktõğõ il-
lerden Muğla, en düşük yine Hak-
kâri. Dersler bazõnda değerlendi-
rildiğinde ise örneğin Türkçeyi 6.
sõnõflarda en iyi cevaplayan il “ha-
yır”cõ Çanakkale ve Nevşehir, en
düşük puanõ alansa “evet”çi Şan-
lõurfa ve Hakkâri. Matematikte
yine Çanakkale ve Burdur öne çõ-
karken Hakkâri sonuncu.
Referandumda “hayır” oranõnõn
yüksek olduğu iller arasõndaki Si-
vas’õn durumu ise kentte son yõl-
larõn temel tartõşma konularõndan
biri. Cumhuriyet Üniversitesi İk-
tisadi İdari Bilimler Fakültesi ta-
rafõndan düzenlenen ‘2. Yerel
Ekonomiler Kongresi’ Sivas’õn
bulunduğu durumla ilgili olarak
çarpõcõ rakamlarõn da ortaya çõk-
masõna neden oldu. 60 yõl önce kal-
kõnmõşlõk sõralamasõnda 67 il
arasõnda 8. olan Sivas, bugün 81
il arasõnda 53. sõrada bulunuyor...
Kõyõda olmamasõna rağmen
“hayır”cõ iller arasõnda yer alan
Eskişehir’in ise iki üniversitesi
ve açõk öğrenim merkeziyle nü-
fusuna göre ülkenin en çok üni-
versite öğrencisi bulunan “eğitim
kenti” olmasõ, tercihini belirle-
mede en etkin faktörlerden biri...
İstanbul’da da durum aynı
Ülke genelindeki bu durum, İs-
tanbul’da da benzer bir görünüm
yaratmõş durumda.
Büyükşehir ilçeleri arasõnde “ha-
yır”õn “evet”i geride bõraktõğõ il-
çeler, aynõ zamanda eğitim duru-
mu yüksek ve kentin “yasal-plan-
lı” gelişen imarlõ bölgelerini oluş-
turuyor. Büyükşehir genelinde
“evet”in yüzde 55 çõkmasõna ne-
den olan ilçelerin büyük çoğunlu-
ğu ise kaçak ve çarpõk kentleşme-
nin yoğun olduğu imarsõz yerleş-
meler olmalarõnõn yanõ sõra eğitim
durumunun da alt düzeylerde ol-
duğu bölgeler.
Metropolün bu özellikleriyle
“hayır”cõ ilçeleri şunlar: Adalar,
Ataşehir, Avcılar, Bakırköy, Be-
şiktaş, Beylikdüzü, Büyükçek-
mece, Çatalca, Kadıköy, Malte-
pe, Sarıyer, Silivri, Şişli...
Bunlar arasõnda en çok “ha-
yır” oyu Beşiktaş, Adalar, Ba-
kırköy ve Şişli’den çõktõ. En çok
“evet” ise tamamõ plansõz ve ya-
sadõşõ olan Arnavutköy, Sultan-
beyli, Sultangazi ile kaçak yapõ
bölgeleri fazla olan Pendik’ten
geldi. Beykoz da özellikle orman
içi kaçak yapõlaşmalara 2B affõ
umuduyla “evet” diyen ilçeler
arasõnda yer aldõ.
Sonuç olarak ülke genelinde re-
ferandumun “evet”le sonuçlan-
masõnõ önemli oranda “eğitimsiz-
lik” belirlerken İstanbul’da buna
“imarsızlık” da eklenmiş oldu...
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
Okuyan İller ‘Hayõr’ Dediler
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected]
[email protected]
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected]
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected]
HARBİ SEMİH POROY
15 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
15
HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ
TSKİçHizmetKanunu’nun35.Maddesi-II
Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
35. madde ile Silahlõ Kuvvetler’e ve-
rilen görev, 12 Mart 1971 günü Ge-
nelkurmay Başkanõ Memduh Tağmaç
ve Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ko-
mutanlarõnõn imzalarõyla Cumhur-
başkanõ Cevdet Sunay’a verilen Muh-
tõra’da bir kez daha dile getirilmiştir.
Cumhuriyet döneminin TBMM dağõ-
tõlmaksõzõn sonuç alan askeri müda-
halesi niteliğindeki bu Muhtõra şöyle
özetlenebilir:
“1. Meclis ve hükümet, süregelen
tutum, görüş ve icraatlarıyla yur-
dumuzu anarşi, kardeş kavgası,
sosyal ve ekonomik huzursuzluklar
içine sokmuş; Atatürk’ün bize verdiği
uygarlık düzeyine ulaşmak ümidi-
ni kamuoyunda yitirmiş; anayasa-
nın öngördüğü reformları gerçek-
leştirememiş olup, Türkiye Cum-
huriyeti’nin geleceği ağır bir tehli-
ke içine düşürülmüştür.
2. Türk milleti ve sinesinden çıkan
Silahlı Kuvvetler’in bu vahim ortam
hakkında duyduğu üzüntü ve ümit-
sizliği giderecek çarelerin, partiler
üstü bir anlayışla Meclislerimizce
değerlendirilerek mevcut anarşik
durumu giderecek, anayasanın ön-
gördüğü reformları Atatürkçü bir
görüşle ele alacak ve inkılap ka-
nunlarını uygulayacak kuvvetli ve
inandırıcı bir hükümetin demo-
kratik kurallar içinde kurulması
zorunlu görülmektedir.
3. Bu husus süratle gerçekleşti-
rilmediği takdirde Türk Silahlı
Kuvvetleri, kanunların kendisine
vermiş olduğu Türkiye Cumhuri-
yeti’ni korumak ve kollamak gör-
evini yerine getirerek, idareyi doğ-
rudan doğruya üzerine almaya ka-
rarlıdır.”
12 Mart 1971 Muhtõrasõ, Süley-
man Demirel başkanlõğõndaki Adalet
Partisi Hükümetinin çekilmesi, onun
yerine –üyesi bulunduğu CHP’den
ayrõlmasõ koşuluyla- Nihat Erim baş-
kanlõğõnda teknokratlardan oluşan par-
tiler üstü bir hükümet kurulmasõ, bu ge-
lişmeler karşõsõndaki görüş ayrõlõkla-
rõ nedeniyle CHP Genel Başkanõ İsmet
İnönü ile Genel Sekreteri Bülent Ec-
evit’in karşõ karşõya gelmesi gibi si-
yasal etkileri yanõnda; 1961 Anaya-
sasõ’nõn getirdiği geniş hak ve özgür-
lüklerin arka arkaya yapõlan değişik-
liklerle daraltõldõğõ bir dönemin baş-
langõcõ olmuştur.
12 Eylül 1980 askeri
müdahalesi
Bu dönemi Türk Silahlõ Kuvvetle-
ri’nin “emir ve komuta zinciri için-
de” yönetime el koyduğu 12 Eylül
1980 askeri müdahalesi ve başlangõç-
ta temel hak ve özgürlükleri son derece
sõnõrlandõran 1982 Anayasasõ’nõn ya-
põlmasõ izlemiştir. Fakat bu yeni dö-
nemde Milli Güvenlik Konseyi’nce çõ-
karõlan 27.10.1980 tarih ve 2324 sayõlõ
Anayasa Düzeni Hakkõnda Kanun,
29.6.1981 tarih ve 2485 sayõlõ Kuru-
cu Meclis Hakkõnda Kanun gibi ana-
yasal belgelerin başlangõcõnda askeri
müdahalenin gerekçesi tarihi sorum-
luluk duygusu, devletin varlõğõnõ ve ba-
ğõmsõzlõğõnõ, ülkenin ve milletin bö-
lünmezliğini korumak, amaçlarõ ise ye-
ni anayasayõ, siyasi partiler ve seçim
kanunlarõnõ yapmak olarak açõklan-
makla birlikte; TSK İç Hizmet Kanu-
nu’nun 35. maddesini bu müdahalenin
hukuki dayanağõ olarak gösteren her-
hangi bir ifadeye yer verilmemiştir.
Devlet ve Milli Güvenlik Konseyi
Başkanõ unvanlarõyla hareketin başõnda
yer alan Kenan Evren’in 12 Eylül
1980 günü askeri müdahalenin ne-
denlerini ve amaçlarõnõ açõkladõğõ rad-
yo ve televizyon konuşmasõnda da bu
yolda herhangi bir ifade yoktur.
7.11.1982 tarih ve 2709 sayõlõ Tür-
kiye Cumhuriyeti Anayasasõ da, baş-
langõç bölümünün -23.7.1995 tarih
ve 4121 sayõlõ Kanun’la yapõlan de-
ğişiklikten önceki- ilk metninde, “Ebe-
di Türk vatan ve milletinin bütün-
lüğüne ve kutsal Türk devletinin
varlığına karşı, Cumhuriyet dev-
rinde benzeri görülmemiş bölücü ve
yıkıcı bir iç savaşın gerçekleşme
noktasına yaklaştığı sırada; Türk
milletinin ayrılmaz parçası olan
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, mille-
tin çağrısıyla gerçekleştirdiği 12
Eylül 1980 harekâtı sonucunda,
Türk milletinin meşru temsilcileri
olan Danışma Meclisi’nce hazırla-
nıp, Milli Güvenlik Konseyi’nce
son şekli verilerek Türk milleti ta-
rafından kabul ve tasvip... olunan bu
anayasa(nın)... demokrasiye âşık
Türk evlatlarının vatan ve millet sev-
gisine emanet ve tevdi” olunduğu ifa-
de edilmiştir. Görüldüğü gibi, burada
da TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35.
maddesinden doğrudan veya dolaylõ
biçimde söz eden bir ibareye yer ve-
rilmemiştir.
Kolayca anlaşõlacağõ gibi, yeni ana-
yasal belgelerde -geçmişteki örnekle-
rin anõlmasõ yoluyla da olsa- Silahlõ
Kuvvetlere siyasal yaşama müdahale
yetkisi verme anlamõnõ taşõyabilecek
ifadelerden kaçõnõlmõştõr. Silahlõ Kuv-
vetler’in milli güvenlik siyasetiyle il-
gili olarak siyasal konularda görüş ve
önerilerini ifade edeceği tek anayasal
organ, Milli Güvenlik Kurulu’dur
(AY m. 118).
Karşılaştırmalı hukuk
Konuya karşõlaştõrmalõ hukuk açõ-
sõndan bakõldõğõnda bizdeki TSK İç
Hizmet Kanunu’nun 35. maddesine
benzer bir hükmün 27 Aralõk 1978 ta-
rihli İspanyol Anayasasõ’nõn 8. mad-
desinde yer aldõğõ görülür. Bu mad-
denin 1. fõkrasõ şöyledir: “Kara, de-
niz ve hava kuvvetlerinden oluşan si-
lahlı kuvvetlerin görevi, İspanya’nın
egemenlik ve bağımsızlığını garan-
ti etmek, ülke bütünlüğünü ve ana-
yasal düzenini savunmaktır.”
CHP’nin önerisi
İki CHP milletvekilinin imzasõnõ ta-
şõyan kanun teklifi ile TSK İç Hizmet
Kanunu’nun 35. maddesi için önerilen
metin de şöyle: “Silahlı Kuvvetlerin
vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa
ile tayin edilmiş olan Türkiye Cum-
huriyeti’ni, parlamenter demokra-
tik sistemin işlerliği çerçevesinde ve
anayasaya bağlı olarak korumak-
tır.”(2). Dikkat edilirse, kanun tekli-
finde görevin kötüye kullanõlmasõ ola-
sõlõğõna karşõ bir yandan “parlamen-
ter demokratik sistemin işlerliği”,
öbür yandan “anayasaya bağlı” ol-
mak biçiminde iki sõnõr çizilmektedir.
Ancak önerilen metnin gereksiz ay-
rõntõlarõ bir yana, konulan sõnõrlarõn dar-
beleri önleyici bir sigorta işlevini ye-
rine getirebileceği çok şüphelidir.
Üstelik bizdeki askeri müdahaleler,
örneğin 12 Eylül 1980 darbesi, -o gün
Devlet ve Milli Güvenlik Konseyi
Başkanõ unvanlarõyla Kenan Evren’in
radyo ve televizyon konuşmasõnda
açõkladõğõ gibi- “özgürlükçü demo-
kratik parlamenter sistemin deje-
nere edilmesine meydan vermemek
ve yeniden işlerliğini sağlamak”
amacõyla yapõlmõştõr. Zaten bu tür as-
keri müdahaleler için gerekçe göster-
mekte fazla sõkõntõ çekilmez: Müda-
haleler, genellikle siyasal rejimin top-
lumda tartõşmasõz paylaşõlan ortak
değerlerini korumak adõna, demokra-
tik parlamenter sistemin daha iyi iş-
lemesini sağlamak amacõyla yapõlõr.
Aslõnda TSK İç Hizmet Kanu-
nu’nun 35. maddesi, hiç kimseye hü-
kümet darbesi yapma yetkisi vermez.
Zaten hiçbir kanun hükmünün konu-
su suç olan bir yetki vermesi düşünü-
lemez (krş. Türk Ceza Kanunu m. 309,
311-312). Bununla birlikte 35. madde
için çok daha özlü ve açõk bir hüküm
önerilebilir: “Silahlı Kuvvetler’in
vazifesi, Türk yurdunu savunmak ve
nitelikleri anayasada belirtilen Tür-
kiye Cumhuriyeti’ni korumaktır.”
Böyle bir hüküm yeterlidir. Çünkü ana-
yasanõn 4. maddesi uyarõnca 2. mad-
desinde Türkiye Cumhuriyeti’nin de-
ğiştirilemez, değiştirilmesi teklif edi-
lemez nitelikleri arasõnda belirtilen “in-
san haklarına saygılı.... demokra-
tik.... hukuk devleti” ilkeleri, zaten her
türlü darbe girişimine kapalõdõr.
(2) “CHP, askeri darbelere dayanak göste-
rilen 35. maddeye ilişkin değişiklik önerisini ver-
di”, Cumhuriyet, 30.7.2010, s. 5.
BİTTİ
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN
SAĞA:
1/ Doğu Kara-
deniz yöresine
özgü, pekmezle
yapõlan aşureye
benzer bir tatlõ.
2/ Büyük erkek
kardeş... Mora
çalan kõrmõzõ
renk. 3/ Bir yo-
lun yokuş olan
bölümü... Yan-
kõ. 4/ Belli bir
ödemenin ötesinde ve-
rilen prim ya da ikra-
miye. 5/ Artvin’in
Gürcistan sõnõrõ yakõ-
nõnda bir yayla... An-
talya’nõn Manavgat il-
çesine bağlõ, arkeolo-
jik ve turistik bir bel-
de. 6/ Kalkan ve zõrh
gibi korunma aracõ...
Bir gösterme sõfatõ...
Vilayet. 7/ Hastalõğõn nedenlerini araştõran bilim da-
lõ. 8/ 106 taşla oynanan bir oyun... At tüyünün rengi.
9/ Ağõr kokulu bir gaz... Hava ve gaz akõmlarõ oluş-
turmakta kullanõlan aygõt.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ “Yahudi baklası, acıbakla” gibi adlar da verilen
ve nohuta benzer meyveleri kaynatõldõktan sonra ye-
nen bir bitki. 2/ Tavõr, davranõş... Sõrtõnda büyük di-
kenleri olan bir balõk. 3/ Türkiye’den göç eden Rum-
larõn oluşturduğu bir müzik türü. 4/ Irmaklarõ geçmek
için kullanõlan sal... Giysi kolu. 5/ Tanrõ... Kurutulan
tohumlarõ çemen yapõmõnda kullanõlan ot. 6/ Çõplak
vücut resmi... “Altõn kemer sõkmõş ince belini / ---
boylarõnõ sarasõm gelir” (Karacaoğlan). 7/ Güneydo-
ğu Anadolu’da yetiştirilen bir koyun cinsi... Evin bö-
lümü. 8/ İlave... Fransa’da bir kent. 9/ Kõrmõzõ mer-
cimekle yapõlan bir çorba.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
J İ N G O İ Z M
A L A R M N A R
K İ L İ Ç E N E
O K Z A V İ Y E
B S U İ M A L
E D A A Y A S
N E V E S E R K
M A L İ E B E
Y E N L O T U S
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Referandumda ‘evet’ çıkan iller
‘eğitim’ sıralamasında yıllar-
dır ‘geride’ kalanlar...
[email protected]
www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com