Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
kalmadı!
Çünkü üstteğmen Taylan Özgür Kırmızı
dışındakilerin tümü serbest bırakıldı.
Geçen yıl kasım ayından bu yana birer birer
bırakılan teğmenler, astsubaylar, bir-iki gün
aileleriyle özlem giderdikten sonra birliklerine
teslim oldular. Yani görevlerinin başına döndüler.
Tutuksuz yargılandıkları için seyrek de olsa
duruşma salonuna geliyorlar. Her biri, Siirt’ten
Ankara’ya, Çukurca’dan Sakarya’ya görev yeri
neresiyse orada.
Doğu’dakiler terörle mücadele ediyor.
Ya polisler?
Onların da bir bölümü serbest bırakıldı.
Çıkınca ne yaptılar?
Onu da halen tutuklu bulunan müdürleri Servet
Kaynak, mahkeme heyetine şöyle açıkladı:
“Bizi terörist olmakla suçluyorsunuz. Bir
bölümümüzü serbest bıraktınız. Onlar iki gün
içinde görevlerine başladılar. Terörle mücadele
amacıyla özel olarak yetiştirildikleri için şu anda
referandum nedeniyle düzenlenen mitinglerde
Başbakan’ı, siyasi parti liderlerini koruyorlar...”
Düşünün... Başbakan’ı, kendisinin “devleti
çetelerden temizliyoruz” dediği örgütün üyesi
olmakla suçlanan, yani baştan terörist, çete ilan
ettiği kişiler koruyor!
Servet Kaynak devam etti:
“İki yıldır tutuklu yargılanıyoruz. Kurum bize bu
nedenle, memuriyete yakışmayacak tutum ve
davranışlarda bulunmak suçundan 6 ay kıdem
durdurma cezası verdi. Bu suç, kırmızı çorap
giymek, telefonla yüksek sesle konuşmak gibi çok
hafif bir suçtur. Bu davaya Emniyet teşkilatı da
inanmıyor olmalı ki, bize böyle bir ceza vermekle
yetindiler...”
Servet Kaynak’ın konuşmasından sonra,
söylediklerini kendimce tekrar ederek doğru
anlayıp anlamadığımı sordum. Aynen böyleydi...
Kaldı ki, Emniyet Genel Müdürlüğü de
mahkemeye gönderdiği resmi yazıda, “böyle bir
örgüt vardır” demiyor, diyemiyor. Kararı
mahkemeye bırakıyor.
Mahkeme polislerin ve askerlerin suçlandığı
suikast hazırlığı iddiasıyla ilgili Emniyet, MİT ve
Jandarma’ya yazı yazmış: “Siz de bu yönde bir
istihbarat var mıydı” diye sormuştu. MİT ve
Jandarma “yok” yanıtını gönderdi. Emniyet’in
yanıtı ise şu oldu:
“Bir süre sonra cevap verelim...”
Hanefi Avcı’nın kitabı da gösteriyor ki, bu
kurum çok ciddi iç sancılar içinde...
Ergenekon davasıyla ilgili, pek çok çelişkiden,
dayanaksızlıktan biri bu...
Bu dava asrın davası olarak tarihe geçecek
ama hukukuyla değil, hukuksuzluğuyla!
Türkiye gerçekten bir hukuk devleti olduğunda,
hukuk fakültelerinde, öğrenciler mesleğe atılınca
ne yapmamaları gerektiği öğretilirken, bu dava
örnek gösterilecek.
Hükümet kendisini denetlemek, yetki sınırları
içinde tutmak isteyen hiçbir kurumu affetmiyor.
Yüksek yargı bile olsa... Ya ele geçiriyor, ya yok
ediyor, ya içini boşaltıyor, ya sulandırıyor.
Hangisini isterse! Demokratik seçenek...
12 Eylül bu anlayışın oyladığı gün... Buna hayır
demek yeni bir başlangıcın habercisi olabilir.
Aksi halde?
Türkiye’nin nasıl bir hukukla yönetileceğine
hükümet karar verecek!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
bir sel felaketi olacakmış gibi- adeta başkentteki
törenlerden kaçarcasına Rize’ye gidiyor.
Ne geçit resmine ne de o gece Orgeneral
Koşaner’in resepsiyonuna katılıyor.
Merkez Orduevi’ndeki resepsiyon saat
20.30’da başlayacak.
Genelkurmay Başkanı, yanında 2. Başkan
Orgeneral Aslan Güner.. sivil asker
eşleri.. Çankaya’daki AKP’linin gelmesini
bekliyor.
Giriş kapısını gözlüyorum.
Beş dakika, on dakika.. hayır, ancak 21.00’e
doğru Çankaya’daki AKP’li teşrif buyuruyorlar
resepsiyona...
Etrafında bakanlar.. dudaklarında her zamanki
zoraki, yapmacık gülücükler….
1967’den beri izlerim. Erbakan kafasını ve
yetiştirdiklerinin kan kırmızı laik devlete, Atatürk
düşünce sistemine ve devrimlerine karşı kimi
zaman sinsi, ama fırsat bulduklarında açığa
vurdukları karşı duruşları…
Necmettin Erbakan Cumhuriyetin iftihar
belgeleri olan örneğin Cumhuriyet Bayramı,
örneğin 30 Ağustos törenlerine mutlaka saptanan
saatinden çok sonra gelirdi...
1970’ten beri Nizam Partisi; Milli Selamet
Partisi, Refah Partisi, Saadet Partisi
dönemlerinde de Erbakan ve kadrosu
Cumhuriyeti var eden görkemli her zafere,
devrimlere burun kıvıran, önemsemez,
benimsemez görünmeye çalışan davranışlar
sergiledi...
Kırk-elli yıldır kapatılan partilerin son durağı;
Anayasa Mahkemesi’nin laiklik karşıtı
hareketlerin odak noktası olduğuna karar verdiği
AKP!
Çankaya’daki teşrif edebildi de nihayet
resepsiyona hareket geldi.
Resepsiyonun öncelikli konusu; Genelkurmay
2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner’in korgeneral
rütbesi ile istihbarat başkanı iken İsrail’den satın
alınan haberleşme uydusu ile tanınmış 2 bin kişiyi
dinlettiği iddiası…
Genelkurmay sabah soruşturma açıldığını
açıklamış; ne ki medya, Orgeneral Güner’in
peşinde. Açıklamaya değil, orgeneralin ne
diyeceğine meraklı ve medyanın aldığı yanıt
beklemediği bir yanıt. Orgeneral: “Ben istedim
soruşturmayı” diyor.
Ama YAŞ krizi süresince adından söz edilen
Orgeneral Güner’le ilgili böyle bir iddianın birden
gündeme neden getirildiği soruşturulmuyor,
araştırılmıyor.
Devlet dikkat çeken bir süreçten geçiyor; “bir
merkez” var; bu merkez, TSK’den tasfiye
edilmesini gerekli gördüğü subaylarla ilgili varlığı
yokluğu tartışmalı belgeler yayımlıyor.
Bir örnek: YAŞ krizinde Orgeneral Hasan
Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na
atanmasını engellemek için internette AKP
aleyhine kimi yayınlar öne sürülerek savcılığa
çağrılması…
Son örnek: Org. Güner’in Çankaya’dakinin
eşinin elini sıkmamak için protokoldeki yerini terk
etmesi gerekçe gösterilerek Jandarma
Komutanlığı’na atanmasının engellenmesi...
Açın son aylardaki gazeteleri. Haberlerde
okuyacaksınız.
Laik, Atatürk Cumhuriyeti’nin sadık iki
hizmetkârı her iki komutanı -açıklayamıyorlar
gerçek gerekçeleri, lakin- hükümet, AKP’ye karşı
diye layık oldukları görevlere getirilmesini
engelliyor.
Hasan Iğsız emekli oldu. Din temelindeki
ideoloji şimdi Org. Güner’in peşinde.
Daha kim bilir, kimler?
Güncelliğini 12 Eylül’e kadar yitirmeyecek
konu; evet mi hayır mı üzerine.
Referandum sonucunun hayır’la
sonuçlanması, kuşkusuz, genel anlamda rahatlık
sağlayacak.
Ya evet! İşte bu olasılık kötümserliği
kamçılayan olasılıkları gündeme getiriyor.
Bugünlerde:
AKP; evet’ten sonra her türlü devlet olanağını
bu defa daha yoğun biçimde kullanarak 2011
seçiminde de tek başına iktidar olursa…
…bitaraf olanlar bertaraf olacak tehdidinin…
… yargıdan, iş dünyasına, öncelikle
Başbakan’ın tanımı ile “bir kısım” medyaya,
sendikalara, sivil toplum örgütlerine kadar hemen
her alanda acımasız biçimde uygulamaya
gireceği olasılığı konuşuluyor.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 1 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Eylül
Oslo Y 15
Helsinki Y 15
Stockholm Y 15
Londra PB 19
AmsterdamPB 17
Brüksel PB 18
Paris B 21
Bonn PB 19
Münih PB 19
Berlin Y 18
Budapeşte Y 18
Madrid Y 27
Viyana Y 18
Belgrad Y 16
Sofya Y 12
Roma B 25
Atina B 26
Zürih B 18
Moskova Y 12
Aşkabat A 31
Taşkent A 36
Bakû A 32
Bişkek A 31
Tiflis A 32
Kahire B 33
Şam B 34
İstanbul Y 22
Edirne Y 24
Kocaeli Y 24
Çanakkale Y 24
İzmir Y 27
Manisa Y 28
Denizli Y 32
Zonguldak Y 22
Sinop Y 29
Samsun Y 31
Trabzon PB 34
Giresun PB 32
Ankara Y 33
Eskişehir Y 30
Konya PB 30
Sivas PB 33
Antalya Y 30
Adana PB 35
Mersin PB 34
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa B 36
Mardin B 35
Siirt B 37
Hakkâri B 32
Van B 28
Kars PB 28
Ülkemizin kuzey, iç
ve batı kesimleri par-
çalı bulutlu, Marmara,
Ege, Batı Akdeniz, İç
Anadolu’nun kuzeybatı-
sı, Batı ve Orta Karade-
niz ile akşam ve gece
saatlerinde Doğu Kara-
deniz kıyıları sağanak
ve gökgürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Yağışlar Marma-
ra’nın doğusu ile Batı
Karadeniz’de kuvvetli
olacak. Rüzgâr Marma-
ra’da karayel, İç Ege ve
İç Anadolu’da lodos
kuvvetli olarak esecek.
Merkez Orduevi’nde düzenle-
nen 30 Ağustos resepsiyonuna,
Genelkurmay İkinci Başkanı Or-
general Aslan Güner’in istihba-
rat başkanlığı dönemde alım ka-
rarı verilen dinleme cihazıyla
aralarında çok sayıda tanınmış
ismin de bulunduğu iki bin kişi-
nin yasadışı dinlendiğine ilişkin
iddialar damgasını vurdu. Konu-
nun basına yansımasından he-
men sonra soruşturma açılması-
na; bu soruşturmaya bizzat ön
ayak olan Güner’in “TSK yurti-
çinde dinleme yapmaz” şeklin-
deki keskin sözlerine ve cihaz
envantere girdiğinde Genelkur-
may Karargâhı dışında farklı bir
görevde olduğunun ortaya çık-
masına rağmen kamuoyunun
merakı dinmiş değil.
Hedef Güner değil
gündem
30 Ağustos resepsiyonunda
askeri yetkililerden dinlediğimiz,
Genelkurmay Karargâhında yapı-
lan değerlendirmeler ise önü-
müzde farklı bir pencere açıyor.
Hemen yanı başımızda duran
ancak Güner’e yönelik iddialar
nedeniyle gündemimizden düşü-
veren bir olayı anımsatıyor. Biz
“Orgeneral Güner’le ilgili iddialar”
diye söze girince karşımızdaki
askeri ağızlardan “Hanefi Avcı ve
kitabı ‘Haliç’te Yaşayan Simon-
lar” yanıtı geliyor.
Karargâhta genel kabul gör-
düğünü anladığımız teze göre
iddiaların hedefi Orgeneral Gü-
ner değil. Asıl niyet, “Askerlerin
de yasadışı dinleme yaptığı”
yönünde yeni bir algı yaratmak.
Kim ve neden böyle bir ihtiyaç
duyuyor? Bu noktada, askeri
yetkililer merkeze alınan eski Es-
kişehir Emniyet Müdürü Avcı’nın
kitabının polis içindeki cemaat
yapılanması ve bu yapının ger-
çekleştirdiği yasadışı dinlemeleri
gündemin göbeğine işaret edi-
yor. Günlerdir yaşanan tartışma-
lar da bunun delili zaten.
Artık Simonları
tartışmıyoruz
Güner ile ilgili iddialar da işte
bu gündemle birlikte değerlen-
diriliyor. Karargâhta, Güner’in
görevi gereği talepte bulundu-
ğu sistemin Başbakan, Genel-
kurmay Başkanı ve Milli Sa-
vunma Bakanı’nın bilgi ve ona-
yıyla ve sadece terörle müca-
delede kullanmak amacıyla te-
darik edildiği bilinmesine rağ-
men, yurtiçinde sivillerin din-
lenmesi için de kullanıldığı id-
dialarının maksatlı olarak gün-
deme getirildiği görüşü ağırlıklı
paylaşılan değerlendirme. Yani
birleri kamuoyuna, “Bakın as-
kerler de nasıl yasadışı dinle-
meler yapıyor” mesajı vermek
isteniyor. Karargâh değerlen-
dirmelerine göre maksat, güçlü
spot ışıklarını, kısa bir süreliği-
ne dahi olsa, emniyet ve ce-
maat üzerinden, darbe iddiala-
rı nedeniyle zaten “olağan şüp-
heli” konumundaki askerlerin
üzerine yeniden çekebilmek.
Genelkurmay’daki değerlen-
dirmelerde, dinleme iddialarının
özellikle 30 Ağustos’ta kamuo-
yunun gündemine getirilmiş ol-
masının da planlı ve tüm dik-
katlerin askerler üzerinde bu-
lunduğu bu tarihin bilinçli seçil-
diği kanaatinin de oldukça hâ-
kim olduğunu da ekleyelim. İd-
dia basında yer alır almaz so-
ruşturma açarak ön alan Karar-
gâh, bu değerlendirmeleri ışı-
ğında bakalım bundan sonra
nasıl bir adım atacak?
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Dinleme İddiasını Karargâh
Nasıl Değerlendiriyor?
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
Güner dinlemedi
BARKIN ŞIK
ANKARA - Genelkurmay İkinci Başkanõ
Aslan Güner’in 2007’de “PKK’yi dinleme”
amacõyla alõnan cihazla iki bin kişiyi dinletti-
ği yönündeki iddialarla ilgili yeni bilgiler gün
yüzüne çõktõ. 30 Mart 2007’de Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn da katõldõğõ Savun-
ma Sanayi İcra Komitesi toplantõsõnda alõmõ-
na karar verilen cihaz, Türk Silahlõ Kuvvetleri
envanterine Mayõs 2008’de girdi. 30 Ağustos
2007’de Genelkurmay İstihbarat Başkanlõğõ
görevinden ayrõlan Aslan Güner, bu tarihte 4.
Kolordu Komutanõ olarak görev yapõyordu.
Dinleme cihazõnõn alõmõ 23 Şubat 2007’de
dönemin İstihbarat Başkanõ Aslan Güner’in
imzasõyla Savunma Sanayi İcra Komite-
si’nden talep edildi. Alõmla ilgili kararõn veri-
leceği 30 Mart 2007 tarihli İcra Komitesi top-
lantõsõ cihaza neden ihtiyaç duyulduğu askeri
yetkililer tarafõndan Başbakan Erdoğan ve
Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’e akta-
rõldõ. Komite, 356 sayõlõ kararõyla bu toplantõ-
da alõma karar verdi. Alõm iddia edildiği gibi
Genelkurmay Başkanlõğõ tarafõndan değil, Sa-
vunma Sanayi Müsteşarlõğõ’nca yapõldõ. Alõm
kararõnõn altõnda Başbakan ve dönemin Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgeneral Yaşar Büyü-
kanıt’õn imzasõ var. Görüşmeler sonucunda
alõmõn İsrail’den yapõlmasõna karar verildi.
2008’de envantere girdi
Cihaz Mayõs 2008’de, Türk Silahlõ Kuvvet-
leri envanterine girdi. 30 Ağustos 2007 tari-
hinde Genelkurmay İstihbarat Başkanlõğõ gö-
revinden ayrõlan Güner, bu tarihte Ankara’da
4. Kolordu Komutanlõğõ’nda görev yapõyordu.
Cihazõn, Güneydoğu’da terörle mücadelede
kullanõlmak için alõndõğõ belirtildi. Terör ör-
gütü PKK, hazõrladõğõ uzaktan komutalõ patla-
yõcõlarda ateşleme sistemi olarak telsiz ve cep
telefonu gibi haberleşme araçlarõnõ kullandõ-
ğõnõ anõmsatan askeri kaynaklar, cihazõn bun-
larõ önlemeye dönük alõndõğõnõ belirtti.
‘Yurtiçinde dinleme yapmaz’
Gündeme gelen iddialar üzerine, Güner’in
isteği ile başlatõlan idari soruşturmada, cihaz-
dan sorumlu personel sorguya çekiliyor. As-
lan Güner ile ilgili olmayan soruşturmanõn kõ-
sa sürede bitirilmesi ve sonuçlarõnõn kamuoyu
ile paylaşõlmasõ bekleniyor. Güner, önceki
gün verilen 30 Ağustos resepsiyonunda ko-
nuyla ilgili olarak şunlarõ söylemişti:
“TSK yurtiçinde asla dinleme yapmaz.
Ama birileri o cihazla dinleme yaptıysa, o
cihazın başında ben yokum. Soruşturmay-
la ortaya çıkar. Kimin hatası varsa, hesa-
bını verir.”
Dinleme cihazõ Genelkurmay İkinci Başkanõ Org. Aslan Güner
İstihbaratBaşkanlõğõ’ndanayrõldõktansonraTürkiye’yeteslimedilmiş
İstanbul Haber Servisi - 1 Eylül
Dünya Barõş Günü, bir dizi etkinlikle
kutlanacak. Savaş karşõtõ istemler yi-
nelenerek barõş çağrõsõ yapõlacak.
İstanbul’da da siyasi parti, sivil top-
lum örgütü, sendikalar ve meslek oda-
larõ da düzenleyecekleri etkinliklerle
“barış zinciri” oluşturacaklar. CHP İs-
tanbul İl Başkanlõğõ da 1 Eylül Dünya
Barõş Günü’ün “Türkülerle kültürleri
buluşturuyoruz” etkinliğiyle kutla-
yacak. Etkinlik, Bakõrköy Özgürlük
Meydanõ’nda saat 21.00’de başlayacak.
CHP Bahçelievler İlçe Başkanlõğõ da
Dünya Barõş Günü’nü “Barış zinciri”
oluşturarak kutlayacak. Şirinevler Mey-
danõ’nda saat 22.00’de başlayacak olan
meşaleli yürüyüş Ulu Cami de sona ere-
cek. Yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanõ
Berhan Şimşek ve DİSK Genel Baş-
kanõ Süleyman Çelebi de katõlacak.
Şişli Belediyesi ise 1 Eylül Dünya
Barõş Günü’nü Volkan Konak kon-
seriyle kutlayacak. Konser, Cevahir
Alõşveriş Merkezi önünde saat
21.00’de başlayacak.
Koşaner’den Şahin’e ziyaret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ görevini
devralan Orgeneral Işõk Koşaner, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’i
ziyaret etti. Şahin’in, Orgeneral Koşaner’i kabulü 40 dakika sürdü.
Görüşmede, basõnõn görüntü almasõna izin verildi. TBMM Başkanõ Şahin,
görüşmenin ardõndan TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan ile
Orgeneral Koşaner’i arabasõna kadar uğurladõ. (Fotoğraf: AA)
Barış zinciri oluşturulacak
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya
Barõş Günü nedeniyle yurt genelinde etkinlikler dü-
zenlenecek. BDP Batman’da, geçen günlerde
PKK’nin döşediği mayõna otomobillerinin çarpmasõ
sonucu ölen insan haklarõ savunucularõ ve BDP’li-
lerin anõsõna miting düzenleyecek. Miting Dörtyol
Kavşağõ’nda 20.00’de başlayacak.
Diyarbakõr’da ise Barõş Meclisi, Koşuyolu Par-
kõ’nda “barõş nöbeti” tutacak. Bir gün sürecek olan
barõş nöbetine BDP’li milletvekilleri, aydõnlar, ya-
zar ve gazetecilerin katõlacağõ belirtildi.
Miting ve nöbet var
DURSUN ÇİÇEK DAVASI SÜRÜYOR
‘Dalan uçağa
son anda yetişti’
HATİCE TUNCER
Deniz Piyade Kurmay
Albay Dursun Çiçek’in
imzaladõğõ iddia edilen
“İrtica İle Mücadele
Eylem Planı”na ilişkin
davaya 2.5 aylõk aradan
sonra devam edildi.
Firari sanõk Bedrettin
Dalan’õn matbaacõsõ İl-
hami Ümit Handan,
yaptõğõ savunmada Da-
lan’õn yurtdõşõna çõkaca-
ğõnõ bilmediğini belirte-
rek, “Dalan ve eşi ha-
valimanına kılı kılına
yetişti. Bir anda geldi-
ler ve hemen çıktılar”
dedi. Gazeteci Tuncay
Özkan’õn da ara sõra ye-
meğe geldiğini anlatan
Handan, soru üzerine
“Dalan’ın yanına Drej
Ali de gelirdi” diye ko-
nuştu. Duruşmada söz
alan Çiçek ise İrtica ile
Mücadele Eylem Pla-
nõ’na ilişkin mukayese
raporlarõnõn hepsinde
“Çiçek’in imzasının de-
ğişkendir” denildiğine
dikkat çekti. Çiçek, “Ad-
li Tıp Kurumu, ‘Çi-
çek’in eli ürünüdür’ di-
yor. Savcı rapordan bir
gün önce kurumu ziya-
ret ediyor” diye konuş-
tu. İnternet andõcõ soruş-
turmasõnda amacõn YAŞ
kararlarõnõ etkilemek ol-
duğunu savunan Çiçek
“Ordu, bu şekilde bas-
kı altına alınmak isten-
miştir. Ne suçu vardı 1.
Ordu Komutanı’nın”
diye sordu.
Akkaya serbest
Davada 9 Kasõm
2009’dan bu yana tutuk-
lu bulunan Ulusal Kanal
İstihbarat şefi Ufuk Ak-
kaya dün tahliye edildi.
Yargõtay 11. Ceza Dai-
resi’nin Erzurum’daki
davayõ Erzincan Baş-
savcõsõ İlhan Cihaner’in
diğer dosyasõyla birleş-
tirmesinden doğan uyuş-
mazlõk nedeniyle Yargõ-
tay Ceza Genel Kuru-
lu’nun kararõnõ bekle-
meye karar veren mah-
keme davayõ 18 Ekime
erteledi.
Af Söylemi İçin Asker Ne Düşünüyor?
AKP’nin İstemediği Elçi de Davetliydi
Askeri çevrelerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
gündeme getirdiği “genel af” söyleminin de terörle mücadeleyi olum-
suz etkileyebileceği düşüncesi hakim. Bu konuda kararın tamamen
siyasetçilerin alanında olduğunu kabul etmekle birlikte, bir adım atı-
labilmesi için terörün bitmesi, PKK’nin silah bırakarak teslim olması
gerektiği düşüncesindeler. Ortada PKK’nin teslim olacağı yönünde
en ufak bir işaret yokken yapılan bu tür açıklamaların sınırda nöbet
bekleyen askerler üzerinde olumsuz psikolojik etkisi olabileceği kay-
gısı bazı askeri yetkililerin kafasında yer etmiş gözüküyor.
AKP tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iftar yemeğine çağrıl-
mayan İsrail Büyükelçisi Gabi Levy, önceki gece yeni Genelkurmay
Başkanı Işık Koşaner’in Merkez Orduevi’ndeki 30 Ağustos Resepsiyo-
nu’na davet ettiği isimler arasındaydı. İsrail basınında çıkan “Türkiye
ve İsrail özür mektubu üzerinde anlaştı” iddialarını hatırlattığımızda
kendisine ulaşan böyle bir bilgi bulunmadığını aktarmakla yetindi.