Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Satılık Tarla İlanları
On bir gün sonra sandık başına gideceğimiz
için, referandum kampanyasındaki gerilim
giderek büyüyor. Ama ne yazık ki, miting
konuşmaları, hep o kısırdöngü içinde kalıyor.
Dolayısıyla muhalefet partileri de Erdoğan’ın
kurmaylarının belirlediği konuların dışında,
ülkenin gerçek manzarasını, yurttaşlarla yeteri
kadar paylaşmıyorlar.
Başarılı bir ekonomi politikası izlendiğini
söyleyen Başbakan’ın iddiaları mı
doğrudur? Yoksa, ramazandan sonra halkın
ana gıdası olan ekmek fiyatlarının yüzde
40’lar dolayında artacağını söyleyen Türkiye
Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi
Bayraktar’ın açıklamaları mı?
Dün ANKA ajansının bültenlerine giren bir
CHP Merkez Yönetim Kurulu raporunda yer
alan iddialara bakılırsa, üreticilerin perişan
durumu içler acısı bir hale gelmiş, tarımda
kullandığı elektrik nedeniyle 900 milyon lira
ana para borcu olan çiftçiler icra dairelerini
aşındırmak zorunda kalmıştır.
O, 900 milyon liralık borcun, yürütülen faizle
birlikte 2.5 milyar liraya ulaştığını bildiren CHP
raporunda, 122 bin tarımsal sulama
abonesinin yüzde 30’unun elektriğinin kesik
olduğu, ülkemizin en verimli bölgelerinde,
traktörlerin haczedilmiş olduğu, köy
kahvelerinde tarlalarını satmak isteyenlerin
ilanlarına yer verildiği de yer alıyor.
Varoşların yeni sakinleri...
Büyük kentlerin varoşlarında, sadece
terörden şikâyet ederek, köylerinden göçmek
zorunda kalanların oluşturduğu yeni yerleşim
yerleri mi var? Bulundukları yerlerde, silah
patlamamış olan; ama izlenilen politikaların
sonunda tarım ve hayvancılığımız iflas
noktasına geldiği için bundan böyle ekmeğini
büyük kentlerde aramak durumunda kalan
üreticiler nerelere göçüyor?
CHP raporunda, 2010 bütçesinde
hükümetin tarıma ayırdığı paranın 5 milyar lira
olduğu belirtilirken, “Borcunu borçla
döndürmeye çalışan çiftçinin bu miktarın üç
katı, yani 15 milyar lira kredi kullanmak
zorunda kaldığı” söyleniliyor.
Allah nazardan saklasın. Miting kürsülerinde
konuşurken Sayın Başbakan’ın ağzından bal
aktığını sanıyorsunuz. Gerçi, Orhan Veli’nin
“Bir elinde cımbız/ Bir elinde ayna./ Umurunda
mı dünya?” dizelerini Kılıçdaroğlu için
söylemiş olan da Erdoğan’ın kendisi ama.
Yedi yıldır tek başına iktidarda olmanın tüm
avantajları ile izlenen politikaların tarımımızı ve
hayvancılığımızı bitiş aşamasına getirmiş
olmasından, en ufak bir üzüntü duymadığını,
kürsülerdeki TV görüntüleri ölümsüzleştiriyor.
Ve o dizelerin daha çok kendisine yakıştığı
görülüyor.
Ana muhalefet partimizin MKYK raporunda
yer alan ve tarım üreticisinin içine düşmüş
olduğu borç burgacını ortaya koyan bu
gerçeklerden, bugüne kadar 60 il ve 177
ilçede halka seslenen Genel Başkan’ın
konuşmalarında yer almamasını anlamak
zordur. CHP gibi sosyal demokrat bir partinin
tanıtım stratejisi, böylesine vahim bir tabloyu,
salt kendi yetkili organları ile paylaşmakla
yetinmek yerine, 12 Eylül oylaması için
yürüttüğü çalışmalarda kullanması gerekmez
miydi?
Sayın Kılıçdaroğlu, politikadaki bu ilk büyük
sınavını, antrenmansızlığına ve deneyim
eksikliğine rağmen, af konusundaki yanlış
tutumu dışında, gerçekten başarı ile
sürdürmektedir. O yoğunluktaki bir
kampanyada yapacağı konuşmaların
içeriklerini ve konularını tek başına
belirlemesini beklemek haksızlıktır. Büyük
danışman deposu, geniş kitlelerin ana davaları
ile ilgili sorunları dile getirerek kamuoyu ile
paylaşmak için seferber edilmeliydi.
Kampanyada tartışılan konuları, daha çok,
iktidar partisi genel başkanının belirlediğinden
şikâyet ediliyorsa, finale doğru düzenlenecek
12 ildeki toplantılarda ağırlık, tarım
üretimimizin, esnaf ve işçilerin perişan
tablolarını anlatmaya verilmelidir.
İyi değerlendirilirse, önümüzdeki on bir gün
az değildir.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Orgeneral Güner tarafõndan dinlendiği iddia edilen BDP’li Sakõk ve eski Kültür Bakanõ Sağlar sert tepki verdi
İddialar yargı yolundaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay 2. Başkanõ Orgeneral
Aslan Güner’in “PKK’lileri dinle-
yeceğiz” gerekçesiyle İsrail’den alõnan
dinleme cihazõ ile iki bin kişiyi din-
lettiği haberi tartõşma yarattõ. Dinlen-
diği ileri sürülenler arasõnda ismi ge-
çen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sa-
kık, konuyu gerekirse AİHM’ye ta-
şõyacağõnõ belirtirken eski kültür ba-
kanlarõndan Fikri Sağlar, savcõlõğa suç
duyurusunda bulunacağõnõ söyledi.
Taraf gazetesinin “Aslan Paşa’nın
suçlu kulakları” başlõklõ önceki gün-
kü manşetinde Güner’in dinlettiği id-
dia edilen kişiler arasõnda yer alan Sa-
kõk tepkisini “Bu ülkede yaşamaktan
bile bıktı insanlar” sözleriyle dile ge-
tirdi. Sakõk şu görüşleri dile getirdi:
“Korkunun kuşattığı bir coğraf-
yada bırakın düşünce üretmeyi in-
san bir şey söylemeye korkuyor. Bu
konuda partideki arkadaşlarla, hu-
kukçu arkadaşlarımızla bir değer-
lendirmede bulunacağız. Sadece
benim ve Sebahat (Tuncel) arkada-
şımızın değil, diğer arkadaşların
da dinlendiğini düşünüyoruz. Sö-
züm ona milletvekili dokunulmaz-
lığımız var, herkes istediğini yapı-
yor. Tabii Meclis’i, yargıyı göreve
davet edeceğiz. Meclis’te araştırma
önergesi verebiliriz, soru önergesi
verebiliriz. Eğer sonuç alamazsak,
AİHM’ye kadar gideceğiz.”
Sağlar: Bana yabancı değil
Dinlenenler arasõnda adõ geçtiği
ifade edilen eski kültür bakanlarõndan
Fikri Sağlar da, savcõlõğa suç duyu-
rusunda bulunacağõnõ ve dinlenme
tutanaklarõnõ isteyeceğini bildirdi.
Sağlar, “Bu benim için çok yabancı
değil, 2000’li yıllarda Genelkur-
may İstihbarat Dairesi tarafından
takip edildiğim, dinlendiğim daha
sonra raporlaştırıldı, andıçlarda
yer alıyor. Hatta partiden ihraç
edilmemle ilgili bunların da etkisi ol-
duğu doğultusunda iddialar da var”
dedi. Dinletildiği haberlerine şaşõr-
madõğõnõ vurgulayan Sağlar, sözleri-
ni şöyle sürdürdü: “Ben normal ha-
yatımı sürdürürüm. Asıl mesele
dün asker, bugün de Hanefi Av-
cı’nın kitabına göre ceamaat, ya da
Glaido, tarikat hep birilerinin din-
liyor olması. Birileri devletin gü-
cünü ele geçirmek için insanları
baskıyla sindirmek istiyor. Yasala-
ra aykırı olarak bunları yapma ce-
sareti buluyor. Yaşar Büyükanõt’ın
Genelkurmay Başkanlığı döne-
minde dinlemeler daha yoğundur.
Büyükanıt’ın nereden nereye dön-
düğünün ortaya çıkması açısından
da önemlidir bu süreç. ‘Sözde değil,
özde laik’ gibi açıklamalar yapan
Büyükanıt daha sonra birden geri
döndü vicdanlarda. Askerler dinli-
yor ama bugün de sivillerin dinle-
diği Avcı’nın kitabında ortaya çı-
kıyor. İnsanların can ve mal gü-
venliği yoktu, Hanefi Avcı’nın ki-
tabından sonra insanların şeref ve
haysiyetinin de güvencesinin olma-
dığını görüyoruz. Şimdi faili meç-
huller yok deniyor evet ama şimdi
de intiharlar çoğaldı. Faili meçhul
cinayette birini öldürüyordu, şim-
di insanlara kendini öldürtüyor-
lar. Bu, bir faşist düzendir.”
EDP: Takipçisi olacağız
Dinlendiği iddia edilen isimler ara-
sõnda genel başkanlarõ Ziya Halis’in
de bulunduğunu anõmsatan Eşitlik
ve Demokrasi Partisi (EDP) dün ka-
muoyuna yaptõğõ açõklamayla, “Ziya
Halis’in yasadışı dinlendiği iddia-
sının takipçisi olacağız” mesajõ ver-
di. EDP açõklamasõnda kendisiyle il-
gili dinleme kayõtlarõnõn Ziya Halis’e
verilmesi ve tüm kayõtlarõn imha
edilmesi istendi.
‘Devlet eliyle karalõyorlar’
Ertosun, Adalet Bakanlõğõ’nca hazõrlanan, baskõ ve dağõtõm masraflarõ devlet parasõyla karşõlanan anayasa
paketiyle ilgili kitapçõğõn, HSYK’ye karşõ yürütülen kampanyaya yeni bir boyut kazandõrdõğõnõ söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, kendisi ile
bazõ yargõ üyelerinin teknik takiple dinlen-
mesiyle ilgili olarak, “Devlet izliyorsa orta-
da çok vahim bir durum vardır. Devlet
değil, başka güçler izliyorsa da bunların
devlet tarafından araştırılması ve ortaya
çıkarılması gerekir” dedi. “Devlet deste-
ğiyle HSYK’ye yönelik karalama kam-
panyası” yürütüldüğünü savunan Ertosun,
referandumda “evet” çõkmasõ halinde hâkim
ve savcõlarõn kaderinin Adalet Bakanõ’nõn
“iki dudağı arasında” olacağõnõ vurguladõ.
HSYK üyesi Ertosun, düzenlediği basõn
toplantõsõnda, son aylarda şahsõna ve
HSYK’ye yönelik “eleştiri sınırlarını aşa-
cak şekilde hakaret içeren maksatlı yayın-
lar” yapõldõğõnõ belirterek bu yayõnlar hak-
kõnda yasal yollara başvuracağõnõ söyledi.
Ertosun, kişisel geçmişi ile inancõna ve mez-
hebine ilişkin bazõ yazõlarõn da kaleme alõn-
dõğõnõ belirterek “Bu durum her şeyden ön-
ce temel insan haklarına aykırıdır” dedi.
‘Kampanya yürütenlere bakın’
HSYK üyelerinin seçilmeleri, görevleri,
yetkileri ile çalõşma usul ve esaslarõnõn ana-
yasanõn 159. maddesindeki ilkelere uygun
şekilde kanunlarla düzenlendiğini anõmsatan
Ertosun, şunlarõ kaydetti: “Korsan’ olarak
nitelendirilebilecek bir davranış varsa, bu
korsanlık anayasal teminat altındaki
HSYK üyelerinin anayasa ve kanunlar
çerçevesinde görüşlerini toplantılarda ser-
bestçe ifade etmelerinde değil, tek elden
ve organize şekilde anayasal kurumlara
ve bu kurumlarda görev yapanlara karşı
basın ve yayın yoluyla hedef gösterilerek
yapılan saldırılarda aranmalıdır. İdeolo-
jik ve militanca tavır anayasa ve kanunla-
rı yok sayarak kurulu çalıştırmayanlarda
ve basın ahlak ilkelerini çiğneyerek kam-
panya yürüten odaklarda aranmalıdır.”
‘Kampanya yeni bir boyut kazandı’
Adalet Bakanlõğõ tarafõndan anayasa pake-
tiyle ilgili bir kitapçõk hazõrlandõğõnõ belirten
Ertosun, bunun basõm ve dağõtõm masraflarõ-
nõn devlet tarafõndan karşõlandõğõnõ kaydetti.
Ertosun, “Bu şekilde anayasa değişikliğine
zemin oluşturmak amacıyla HSYK’ye
karşı uzun süreden beri belli odaklardan
yürütülen yıpratma ve karalama kam-
panyasına devlet desteğiyle yeni bir boyut
getirilmiştir” dedi. HSYK’de yaşanan so-
runlara da değinen Ertosun, unvanlõ hâkim
ve savcõlarõn atamalarõna ilişkin kararnamey-
le ilgili de “Adalet Bakanlığı’nın toplantı-
yı terk etmesinin asıl nedeni, referandum-
dan ‘evet’ çıkması halinde, hâkim ve sav-
cıların kaderinin adalet bakanının iki du-
dağı arasından çıkacak talimatlar ile şe-
killenecek olmasıdır. Aslında bakanlık,
toplantıları terk etmeyi geçmişten beri ay-
nı kasıt ve kararlılıkla sürdürmekte, kriz
çıkararak kurulu yıpratmak ve çalışamaz
hale getirmek istemektedir” diye konuştu.
‘Hanefi Avcı da teyit ediyor’
Ertosun, Hanefi Avcı’nõn kitabõyla bera-
ber Adalet Bakanlõğõ içindeki “F tipi yapı-
lanma”nõn bir kez daha gündeme geldiğinin
anõmsatõlmasõ üzerine, “Eskiden beri söyle-
diğimiz konuları da Sayın Hanefi Avcı te-
yit ediyor. Devlette yapılanmanın, kadro-
laşmanın olduğunu söylüyor. Biz de ada-
let teşkilatında öteden beri bunların yapıl-
dığını söyledik. Dolayısıyla aramızda her-
hangi bir çelişki yok” görüşünü kaydetti.
ABD’YE PKK TALEBİ:
Lider
kadroyu
yakalayõn
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - AKP hüküme-
tinin ABD yönetiminden PKK lider-
lerinin yakalanmasõ yönünde somut
talepte bulunduğu öğrenildi.
Türkiye’nin Washington Büyük-
elçisi Namık Tan düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, Dõşişleri Bakanlõ-
ğõ Müsteşarõ Feridun Sinirlioğ-
lu’nun Washington’da geçen hafta
yaptõğõ temaslarda ABD’li muha-
taplarõna Ankara’nõn bu talebini
ilettiğini ifade etti.
ABD’nin PKK terörüyle mücadele
konusunda Türkiye’ye bugüne kadar
verdiği desteği çok büyük bir takdir-
le karşõlaştõklarõnõ ifade eden Namõk
Tan, buna karşõn ABD’nin çabalarõ-
nõ “yetersiz” olarak niteledi. Tan te-
rörle mücadele konusunda Washing-
ton’dan “birtakım somut adımlar
beklediklerini” ve bunu ABD’lilere
ilettiklerini kaydetti.
Tan, “Artık nerede oldukları ve
ne yaptıkları herkes tarafından
bilinen birtakım terör elebaşları-
nın yakalanması bağlamında
ABD’nin daha fazla gayret göster-
mesini beklediğimizi belirttik” de-
di. Tan ayrõca “Avrupalı müttefik-
lerin PKK ile mücadelede işbirliği
konusunda teşvik edilmeleri açı-
sından ABD’nin daha etkili olma-
sını istediklerini” de söyledi.
Tan, ABD tarafõnõn kendilerine “el-
lerinden geleni yaptıklarını” söyle-
diklerini belirterek ABD’nin verdiği
sözler çerçevesinde ileri adõmlar ata-
caklarõna inandõklarõnõ vurguladõ.
Ambargo yok
ama süreç de yok
Büyükelçi Tan, ayrõca ABD’nin
Türkiye’ye silah satõşõ konusunda
“bir ambargo” uyguladõğõ yorumla-
rõnõ “dayanaksız” olarak niteleyerek
bunun söz konusu olmadõğõnõ söyledi.
Buna karşõn Tan, ABD yönetiminin
Türkiye’ye insansõz uçaklar ve heli-
kopterler gibi askeri araçlarõn satõşõna
yönelik bildirimi Kongre’ye gönder-
mediğini de açõkladõ. Tan, Kon-
gre’deki Türkiye karşõtõ hava nede-
niyle ABD yönetiminin bu yönde
adõm atmadõğõnõ belirtti. Tan, Kon-
gre’deki Türkiye’ye yönelik olumsuz
havanõn giderilmesi konusunda ABD
yönetimden çaba göstermesini iste-
diklerini sözlerine ekledi.
Danimarka’dan
Roj TV’ye dava
KOPENHAG (AA) - Türkiye ile yõllardõr Roj
TV yüzünden gerilim yaşayan Danimarka,
televizyona terörü destekleme suçundan dava
açtõ. İddianamede Roj TV “terör örgütü
PKK’nin ve onun bir kolu olan Kontra-
Gel’in eylemlerini teşvik etmek ve destekle-
mekle” suçlanõyor. Konuyla ilgili açõklama
yapan Danimarka Başsavcõsõ Joergen Steen
Soerensen, Roj TV’nin terör örgütü PKK’nin
eylemlerini desteklediğini söyledi. Soerensen,
ABD ve AB tarafõndan da terör örgütü olarak
kabul edilen PKK’nin propagandasõnõ yapan
Roj TV’nin, terör örgütünün üyeleriyle ve
destekçileriyle sürekli olarak, õsrarlõ biçimde
söyleşiler yaptõğõnõ, güvenlik güçleri ve terör
örgütü üyeleri arasõndaki çatõşmalara da geniş
yer verdiğini belirtti. Danimarka’nõn antiterör
yasalarõna göre, terör örgütünü desteklediği
belirlenen kişiler 10 yõla kadar hapis cezasõna
çarptõrõlabiliyor. Danimarka Adalet Bakanõ
Lars Barfoed ise dava açõlmasõnõ memnuni-
yetle karşõladõğõnõ açõkladõ. Barfoed, Roj
TV’nin çalõşmalarõna ilişkin kararõn artõk
mahkemeye ait olduğunu belirtti. Kopenhag
Şehir Mahkemesi’nde görülecek olan davada,
ilk duruşmanõn tarihi henüz belirlenmedi.
‘TERÖRE DESTEK’ SUÇLAMASI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergene-
kon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı Or-
general Yaşar Büyükanıt ve ailesine ait kişisel
bilgilerin, gayrimenkul ve banka hesapları ile
harcamalarına ilişkin evrakların bulunduğu
“çok gizli” ibareli dosyayı başkente gönderdi.
Dosya, eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile
Büyükanıt çifti arasındaki tazminat davasına
bakan mahkemede değerlendirilecek.
Mahkeme de dosyayı doğrudan bilirkişiye
havale etti. Bilirkişi, Fikri Sağlar’ın “Başba-
kan Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe görüş-
mesinde Büyükanıt’a eşinin yapmış olduğu
harcamaları içeren bir dosya verdiği” şeklin-
deki iddiası ile dosyadaki bilgilerin paralel-
lik gösterip göstermediğini araştıracak. An-
kara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Sağlar ile
Birgün gazetesinin, “Dolmabahçe’de Büyü-
kanıt’a dosya verildi mi?” başlıklı yazıdan
dolayı Büyükanıt ve eşine 17 bin TL manevi
tazminat ödemesine karar vermişti.
BÜYÜKANIT’IN KİŞİSEL BİLGİLERİNİ İÇEREN ‘ÇOK GİZLİ’ DOSYA ANKARA’DA
İsim vermeden başta Ergenekon
olmak üzere bazõ davalarõ da eleş-
tiren Ertosun, şu anda 500-600
gündür tutuklu olup da “Ben da-
ha hâlâ neyse suçlandığımı bil-
miyorum” diyen tutuklularõn ol-
duğunu dile getirdi. Ertosun,
“Türkiye’de büyük davalar var.
Bu davalarda hukuk ihlal edili-
yor. Bunlarla biz ilgileneceğiz.
Bizim ilgilenmemiz yetmiyor.
Bize görev yaptırmıyorlar” de-
ğerlendirmesini yaptõ. “Adaletin
gerçekten çok zor durumda” ol-
duğunu belirten Ertosun, “Adalet,
yargı savunma halinde. Bu ka-
dar saldırılan bir yargı nerede
var? Yargı, gözümüz gibidir.
Korunması gereken en önemli
organdır, ama bugün yargı, ayaklar altına
alınmak isteniyor. Amaç ne, ne değiştiril-
mek isteniyor? HSYK değişince bütün so-
runlar bitecek mi?” diye konuştu.
Ertosun, kendisi ile bazõ yargõ üyelerinin
telefonlarõnõn kimler tarafõndan dinlendiğinin
sorulmasõ üzerine de, “Bu nasıl
oluyor? Acaba gizli örgütler mi
izliyor? Türkiye’de göz yumu-
lan güçler mi var? Bunlar mı iz-
liyor? Ben bunları bilemiyorum.
Ama eğer devlet izliyorsa orta-
da çok vahim bir durum vardır.
Bunların derhal ortaya çıkarıl-
ması gerekir. Bunların devletten
ayıklanması gerekir. Devlet de-
ğil, başka güçler izliyorsa da
bunların devlet tarafından araş-
tırılması ve ortaya çıkarılması
gerekir. Bunlar hiçbir zaman
benimsenecek tutumlar değil-
dir” karşõlõğõnõ verdi.
Birbiri ile ilgisi olmayan mad-
delerin bir arada oylanmasõnõn
“torba kanun” olduğunu anlatan
Ertosun, Romalõlarõn buna “siyasi rüşvet ve-
ya muaza” dediklerini ve MÖ 98 yõlõnda bu-
nu yasakladõklarõnõ ifade etti. Ertosun, “Bu-
gün ise 2108 yıl sonra Türk halkının önü-
ne torba bir kanun getiriliyor, evet veya
hayır denilmesi isteniyor” dedi.
BÜYÜK DAVALARDA HUKUK İHLAL EDİLİYOR
Mezuniyet sevinci
Hava ve Deniz harp okullarında diploma
ve sancak devir teslim törenleri dün yapıl-
dı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşa-
ner’in de katılımıyla Yeşilyurt’taki Hava
Harp Okulu Komutanlığı’nda gerçekleşti-
rilen tören ile 8’i kadın toplam 233 pilot
adayı teğmen diplomalarını aldı. Dönem
birincisi Hava Teğmen Orhan Harman’a
diplomasını Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül verdi. Sancak devir teslim töreni sıra-
sında F-16 ve F-4’ler tören alanı üzerinde
uçtular. Tören, Türk Yıldızları’nın hava
gösterisi ile sona erdi. Tuzla’da bulunan
Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda yapı-
lan törende de bu yılki mezunları temsilen
237. yıl baklasının dönem birincisi Deniz
Teğmen Metin Yaşamalı tarafından denize
indirilmesinin ardından okulu dereceyle bi-
tirenlere diploma ve ödülleri verildi.
Fotoğraflar:VEDATARIK