20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K A ltõncõ kez Leyla Gencer Şan Yarõşmasõ’nõ izledik. Bu ya- rõşma artõk uluslararasõ sanat arenasõnda yüz akõmõz. Hem Leyla Gencer gibi tarihe geçmiş bir operacõ- mõza sahip çõkarak onun adõnõ yaşattõ- ğõmõzõn göstergesi, hem de Türkiye’de böylesine önemli bir yarõşmanõn dü- zenlenebilmesinin kõvancõ. Başta İKSV olmak üzere bütün katkõda bulunanlar gu- rur duymalõ. Bu yõlki yarõşma için mayõsta Milano, Berlin ve İstanbul’da yapõlan ön eleme- lere 137 şancõ başvurmuş. 26-27 Ağus- tos’ta İstanbul’da yapõlan çeyrek finale 38 yarõşmacõ girmiş ve 18 yarõşmacõ da ya- rõ finale hak kazanmõştõ. Önce yarõ fina- li izleyerek final gecesine seçilecek ya- rõşmacõlarõn heyecanõnõ paylaştõm. Leyla Hanõm’õn hayattayken saptadõğõ Pier Luigi Pizzi başkanlõğõndaki o değerli jürinin kararõyla seçilen son dokuz kişi- yi de final akşamõ dinledik. Finalde sõcak mõ sõcak Aya İrini ortamõnda, Gürer Aykal yönetimindeki Borusan İstanbul Fi- larmoni Orkestrasõ yarõşmacõlara eşlik et- ti. Yarõ finalde çok başarõlõ olan kimi sa- natçõ finalde aynõ çizgiyi koruyamadõ. Ça- lõşmalarõnõ Hollanda’da sürdüren sopra- no Aylin Sezer gibi. Finalistlerden bariton Bahadır Noyan Coşgun, Rossini stiline uygun, bilgili bir şancõlõk sergilese de derece için yeterli oyu toplayamadõ. En genç yarõşmacõ Romen soprano Adelina Diaconu (1987), kimi tek- nik sorunlarõna karşõn kültürlü bir stile sa- hipti ve gelecek vaat ediyordu, ancak o da dereceye giremedi. Soprano Sirel Yaku- poğlu da sahne duruşuyla dikkat çekti, an- cak o da derece alamadõ. Soprano Esra Çe- tiner, Eralp Kıyıcı gibi değerli bir barito- numuzca eğitilmiş. Yarõ finalde söylediği Bellini aryasõnõ yinelerken finalde aynõ başarõyõ gösteremedi. Dereceye girenlere gelince, birincilik herkesin yürek rahatlõğõyla uygun bulduğu Güney Afrikalõ Pretty Yende’nin (1985) ol- du. İki yõl önce Cem Mansur, Cape Town’da bir üniversite orkestrasõnõ yöne- tirken Pretty’nin de orada solist olarak ba- şarõyla karşõsõna çõktõğõnõ anõmsõyor. Her za- man için Cape Town’daki hocasõna çok şey borçlu olduğunu belirten Pretty, şimdiler- de Milano La Scala’da Mirella Freni ile çalõş- makta. Sahnede kendine gü- veni, boyu bosu ve gü- zelliğiyle gösterişli du- ruşu, sesini kullanma- daki ustalõğõ, söylediği her sözün anlamõnõ ifade etmesi ve büyük bir star edasõndaki tiyatroculu- ğu da onu ayrõcalõklõ kõl- dõ. Finalde Massnet’nin Manon’undan “Suis je Gentile Ainsi” adlõ ar- yayõ söyledi. Yarõnlarda Pretty’nin adõnõ dünya opera sahnelerinde çok duyacağõz. İkinciliği Türk bariton Kartal Ka- ragedik ( 1984) aldõ. Yarõ finalde söylediği Wagner’in “Tannhau- ser” operasõndan “O du, mein holder Abends- tern” adlõ aryasõnda özellikle pianissimo (yu- muşak seslerle) sunduğu anlatõm etkileyiciydi. Fi- nalde ise Verdi’nin “Don Carlo” operasõndan bir arya seçmişti: “O Carlo! Ascolta io morro.” Bilgeliği ve ses renginin güzelliği ikincilik ödülünü kazandõrdõ Kartal’a. İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Kon- servatuvarõ’nda Alper Kazancıoğlu’nun sõ- nõfõndan mezun olmuş, halen Güzin Gürel ile İstanbul Üniversitesi Devlet Konserva- tuvarõ’nda yüksek lisans yapmakta; ayrõca bugüne dek uluslararasõ şan yarõşmalarõn- da birçok ödül kazanmõş. Üçüncülüğü Beyaz Rusya’dan mezzo soprano Anna Lapkovskaja (1983) ile soprano Pervin Çakar (1981) paylaş- tõlar. Aslõnda Lapkovskaja, Mascag- ni’nin “Cavalleria Rusticana” opera- sõndan “Voi lo sapete o mamma” baş- lõklõ aryasõnõ oldukça tekdüze söyledi. Ancak gür sesini kullanmadaki usta- lõğõ ve stil bilgisi dereceye girme- sini sağladõ. Pervin Çakar, Donizetti’nin “Linda di Chamounix” opera- sõndan “Ah tardai troppo” arya- sõnõ duyarlõ ve şan bilgisinin de- rinliklerine sahip bir yorumla ses- lendirdi. Pervin, Ankara Gazi Üni- versitesi’nde Oylun Erdayi ile çalõşmaya başlamõş, İtalya’da F.Morlacchi Konservatuvarõ’ndan yüksek lisans derecesini almõş. Halen İtalya’nõn çeşitli sahnele- rinde yer almakta. Bütün derece alan solistleri ya- rõnlarõn önemli sahnelerindeki baş- rollerde görmeyi dileriz. NAZLI DENİZ BORAN’I DİNLERKEN Jürinin kararõnõ beklerken geçen yarõşmanõn birincisi Nazlı Deniz Boran’õn koloratur (cambaz sop- rano) ustalõğõyla söylediği iki şar- kõyõ dinledik. Geçen kõş izlediğimiz Hoffman’ın Masalları’ndaki Olympia rolüyle ve Mozart’õn ünlü “Sihirli Flüt” operasõndaki koloratur aryasõyla belleklerimize yer etmişti. Ancak Nazlõ Deniz, bu büyük yarõşmayõ kazandõktan son- ra diğer ödül alanlar gibi dünya sahnelerine açõlmadõ. Gönül isterdi ki onu artõk dün- yanõn sayõlõ opera evlerinde başrollerde görelim. Oysa o hâlâ İstanbul operasõnda- ki rolleriyle meşgul. Daha bu kõş Daniel Ba- renboim yönetiminde, Carmen rolüyle si- nemalarda izlediğimiz mezzo soprano Ani- ta Rachelishvili aynõ yarõşmada üçüncülük elde etmişti. Bu yarõşmada derece alan herkese dünya sahnelerinin kapõlarõ açõlõyor. Neden Nazlõ Deniz hâlâ yanõ başõmõzda? www.evinilyasoglu.com [email protected] Güney Afrikalõ soprano, Leyla Gencer Şan Yarõşmasõ’nda birincilik derecesini hakkõyla aldõ Sahnede kendine güveni, gösterişli duruşu, sesini kullanmadaki ustalõğõ ve büyük bir star edasõndaki tiyatroculuğu Pretty Yende’yi ayrõcalõklõ kõldõ. Pretty, şu sõralar Milano La Scala’da Mirella Freni ile çalõşõyor. Pretty Yende’nin zaferi Kültür Servisi - Önceki hafta Kahi- re’deki Mahmud Halil Müzesi’nden çalõ- nan Van Gogh tablosunun bulunmasõ için savcõlõğõn başlattõğõ soruşturma devam edi- yor. Mõsõr Başsavcõsõ Abdülmecid Mah- mud’un isteği üzerine, Kültür Bakanõ Yar- dõmcõsõ Muhsin Şalan ile müzenin dört güvenlik görevlisinin gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan, önceki gün Mõsõr Kültür Bakanõ Faruk Hüsnü üç saat boyunca sorguya çe- kildi. Hüsnü, sorgulama sõrasõnda, gün or- tasõnda yaşanan hõrsõzlõk olayõnõn ardõndan ortaya çõkan Mõsõr müzelerindeki güvenlik açõklarõ ve kendisine yöneltilen suçlamalar hakkõnda konuşulduğunu açõkladõ. “Ba- kanlığımı ve görevimi korumak adına gönüllü olarak ifade verdim” diyen Hüs- nü, kendisine ve bakanlõğa yöneltilen suç- lamalarõ reddetti. Kültür Bakanõ Yardõmcõ- sõ Şalan ve Mahmud Halil Müzesi Müdürü Reem Bahir önceki günlerde yaptõklarõ açõklamalarda, Hüsnü’nün müzelerin yeter- siz durumundan haberdar olduğunu, müze- lerin iyileştirilmesi için talep edilen para kendilerine verilmediği için ellerinden bir şey gelmediğini açõklamõşlardõ. Kültür Servisi - Iraklõ Za- him Cihad’õn Bağdat’taki ofi- si, bundan altõ ay öncesine ka- dar, eski silahlardan, kasatura ve havan mermilerinden ya- põlmõş “balıklar”, “yelkenli- ler” ve “böcekler”den geçil- miyordu. Cihad, güzel sanat- lar akademisi öğrencileri ve engelli gençlerin yardõmõyla hurdalõklardan topladõğõ eski silahlar, boş kovanlar, roket ve havan mermisi parçalarõnõ sa- nat yapõtlarõna dönüştürmüş, sonra da bunlarõ açõk arttõr- mayla satõşa sunarak elde et- tiği gelirin engellilere veril- mesini sağlamõştõ. Ancak bu noktada devreye birtakõm bürokratlar girdi. Za- him Cihad mahkemeye çõka- rõlarak eski Irak ordusunun silahlarõnõ yok etmekle suç- landõ. Cihad’õn, her biri 100 dolar değerinde 10 bin kadar silahõ yok ettiği ileri sürüldü. Savunma Bakanlõğõ, Cihad ve gençlerin çalõşmalarõnõ dur- durdu. Ancak yargõlama so- nunda Cihad suçsuz bulundu ve serbest bõrakõldõ. O günden bu yana çalõşmalarõnõ yeniden başlatmak için izin almaya çalõşõyor. Cihad’õn “heykeller”i metal oyuncaklarõ andõrõyor, ama dikkatlice bakõldõğõnda, içle- rinden birinin, Kalaşnikof par- çalarõndan oluşturulmuş “dev bir balık” olduğu anlaşõlõyor. “Bugüne kadar engellilere yardım amacıyla 350 kadar eser sattık” diyor Cihad. “Da- ha da satmak istiyoruz. Ama asıl sorun, Iraklıların sivil toplum kuruluşlarının ne olduğunu henüz anlayama- mış olmalarında.” IRAKLI ZAHİM CİHAD, KALAŞNİKOFLARDAN DEV BALIK HEYKELLERİ YAPIYOR Heykele dönüşen silahlar Kültür Servisi - Dünyanõn dört bir yanõndan yazar, çevir- men, akademisyen, yayõncõ ve sivil toplum kuruluşu temsilci- leri, yarõn İstanbul’da başlaya- cak “Uluslararası Yazarlar ve Çevirmenler Kongresi”nde (WALTIC) bir araya gelecek. Okuryazarlõk oranõnõn arttõrõlmasõ, ifade öz- gürlüğünün korunmasõ ve ya- zar haklarõnõn güçlendirilmesi- ni amaçlayan kongre, 2-5 Eylül tarihleri arasõnda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleştiri- lecek. Kongrenin ana konuş- macõlarõ arasõnda Koreli yazar Ko Un ve Sloven yazar Rena- ta Salecl yer alacak. Maureen Freely ve Olov Hyllienmark gibi önemli isimlerin konuşma- cõ olarak katõlacağõ uluslararasõ kongrede akademik bildirilerin yanõ sõra yazar ve çevirmenle- rin dene- yimlerini aktaracaklarõ sunum- lar yer alacak. Kültürel Çeviri, İfade Özgürlüğü ve Yazar Hak- larõ gibi temel konularla ilgili birçok sunumun yapõlacağõ kongrede, Yayõncõlõk ve Dağõ- tõm Metotlarõ, Sürgün Öyküle- ri, Sivil Toplum Kuruluşlarõnõn Edebiyat ve Kültür Üzerindeki Etkisi, Kadõn ve Şiir, Çatõşma Bölgelerinde Yazarõn Rolü gibi pek çok ilgi çekici başlõk altõn- da bildiriler de sunulacak. Bu seneki katõlõmcõ ülke- ler; Bangladeş, Bosna-Her- sek, Çad, Çin, Kõbrõs, Dani- marka, Etiyopya, Finlanda, Almanya, Macaristan, İzlan- da, Hindistan, İran, İrlanda, İsrail, İtalya, Kõrgõzistan, Malawi, Norveç, Pakistan, Filistin, Romanya, Sõrbistan, İsveç, Suriye, Türkiye, Ugan- da, Amerika Birleşik Devlet- leri ve Özbekistan olacak. İfade özgürlüğü, yazar haklarõ tartõşõlacak Van Gogh soruşturması devam ediyor YAZARLAR VE ÇEVİRMENLER KONGRESİ Kültür Servisi - Tiyatro Boyalõ Kuş’un Kürtçe oyunu “Nora (Nûrê)”, 8 ve 10 Eylül tarihleri arasõnda, Henrik Ibsen’in doğum yeri olan Norveç’in Skien kentinde seyirciyle buluşacak. Teater Visjoner (Norveç), Lamousika (Mõsõr) ve Tiyatro Boyalõ Kuş kendi “Nora” yorumlarõnõ sergileyecekler. Mart 2010’da Batman’da prömiyer yapan “Nora”, daha önce Diyarbakõr, Van, Kars, Doğubeyazõt, Ankara ve Uluslararasõ İstanbul Tiyatro Festivali’nde seyirciyle buluşmuştu. ‘Nora’ Norveç yolcusu Caz yıldızları festival albümünde Kültür Servisi - 17. Uluslararasõ İstanbul Caz Festivali’nin ardõndan festivale katõlan sanatçõlar bir albümde buluştu. İstanbul Caz Festivali ve EMI Müzik Türkiye işbirliğiyle, CD formatõnda hazõrlanan 11 şarkõlõk festival albümü, festivale katõlan yõldõzlarõn seçme çalõşmalarõnõ içeriyor. Albümde Tony Bennett, Buika, İmer Demirer, Marta Wainwright, Seal, Imogen Heap, Lisa Ekdahl, Volkan Hürsever, The Stanley Clark Trio, Laura Fygi ve Jülide Özçelik’in şarkõlarõ yer alõyor. Afrika sanatına destek Kültür Servisi - İngiliz Virgin şirketlerinin eski ortaklarõndan olan Robert Devereux, İngiliz sanatõnõn savaş sonrasõ dönemine tarihlenen eserlerinden oluşan koleksiyonunun önemli bir kõsmõnõ satõşa çõkardõ. Geliri Afrikalõ sanatçõlarõ desteklemek için kullanacak Devereux, satõştan yaklaşõk 4 milyon sterlin (yaklaşõk 9.5 milyon TL) elde etmeyi umuyor. Pretty Yende
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle