Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
örgüte talimat vermesi için ne verdi? Hangi
ödünlere rıza gösterdi?
Bu soru doğal olarak muhalefetin gündeminden
düşmüyor.
Başbakan ise meydan meydan geziyor. Her
gittiği yerde AKP hükümetinin (yani kendisinin)
terör örgütü ile masaya oturmayacağını, pazarlık
yapmayacağını söylüyor.
Acayip bir durum. Gerçek buysa, hükümet İmralı
aracılığıyla PKK ile pazarlık edip kimi vaatlerde
bulunmadıysa; örgüt RTE’nin eski siyasi
polislerin, Hitler’in bıyığına benzer bıyığı hatırına
mı eylemlerine ara verdi?
Örgütün aralarındaki görüşmeler, İmralı’nın
avukatları aracılığıyla verdiği talimat RTE’nin
elinde.
Gerçekten pazarlık olmadığına kamuoyunu
inandırmak istiyorsa… İmralı ile pazarlık söz
konusu değilse… örgütün 20 Eylül’e kadar
eylemlere neden ara verdiğini izah etmek
zorundadır.
RTE ne diyor? Örgütle masaya oturulmaz diyor.
Lakin İmralı ile konuşmaz, konuşulmadı diyemiyor.
Başbakan’ın “en yakın danışmanlarından”
Yalçın Akdoğan’ın Başbakan adına eleştirileri
yanıtlar nitelikte bir yazısı yayımlandı.
Hükümetin “cezaevlerindeki bir mahkûmla
diyaloğu olacaktır, bunu pazarlık diye yorumlamak
yanlış” diyor. İmralı görüşmelerini doğruluyor.
Başbakan’ı yalanlıyor.
Eylemsizlik kararı PKK’nin veya Barış ve
Demokratik -Kürt- Partisi’nin (BDP’nin) iradesiyle
ortaya çıkmadığını, kilit rolü oynayanın İmralı
olduğunu vurgularken ince bir manevrayla
hükümet-Öcalan görüşmesini gündemden
çıkarmak amacıyla olacak, “ ‘önderin’ örgütün
yanlış gidişatını gördüğü için sürece müdahale
ettiğini” yazıyor.
Bu saptamaya göre İmralı örgüte dur deyince
duruyor, vur deyince vuruyor.
Bu mantıktan çıkarsak…
…PKK saldırıları da, şehitler de İmralılının eseri!
Dört duvar arasında bile adamın eli kanlı.
Hükümet ne yazık ki acz içinde. Sorunun
çözümünde İmralı etkenini baş köşeye oturtmuş
bulunuyor.
Yalçın Akdoğan; eylemsizlik “tavsiye
eden” İmralı’nın BDP’nin referanduma boykot
kararından vazgeçerek Kürt halkını serbest
bırakmasını istediğini yazıyor.
Akla şu soru takılmıyor mu: RTE’nin
açıklamalarında İmralı’ya hiç değinmemesi acaba
Kürt halkının referandumda serbest bırakılmasını
istemesinden mi kaynaklanıyor?.
Bir başka soru: RTE, İmralı kaynaklı özerklik
dayatmasından söz etmiyor.
Oysa dağdaki örgütün siyasal ayağı BDP,
PKK’nin eylemsizlik kararıyla birlikte bölgede
özerklik istemeye başladı.
RTE’nin gündeminde ülkeyi bölünmeye
götürecek özerklik dayatmasına karşı çıkan tek bir
cümle yok!
Yeni bir anayasa, ama nasıl olacağını sürekli
açıkladıkları bir anayasa istiyorlar.
İki halktan kurulu bir Cumhuriyet yeni
anayasalarında baş tacı.
RTE’den bu konuda da ses yok!
Şundan bundan söz ediyor da ülkenin
geleceğini tehdit eden İmralı kaynaklı Kürtsel
açılımlara geldi mi zınk diye duruyor.
“Yapılmak istenen şey Kuzey Irak’taki modele
benzer Türkiye’de bir model oluşsun, sonra da
şimdi bağımsızlık ilan etmek risklidir, ileride uygun
olduğunda da biz varmak istediğimiz yere varalım”
diyen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek
kadar olamadı.
PKK-BDP-İmralı hattındaki gerçek düşünceyi
açıklayamadı...
Kılıçdaroğlu’nu -sözüm ona aydın kişi ya-
Orhan Veli’nin ünlü şiiri ile vurmaya çalışıyor: “Bir
elinde cımbız / Bir elinde ayna / Umurunda mı
dünya?”
Kılıçdaroğlu sözlerinden cımbızla sözcükler
seçip gününü gün ediyormuş!
Sen ne bilirsin Orhan Veli’nin o şiiri hangi
dönemde kimler için yazdığını?
Senin gibi tuzu kuruları, toplumdaki ıstırapları
umursamaz olanları hicvetmekti o dizeler…
İşine gelen her şeyi… insanı… İslamı…
demokrasiyi… siyasal etiği… geçmişi…
sömürmek… saptırmak işi gücü!
SAYFA 24 AĞUSTOS 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Ağustos
Oslo Y 15
Helsinki Y 17
Stockholm Y 17
Londra Y 18
AmsterdamY 19
Brüksel Y 19
Paris PB 21
Bonn Y 23
Münih Y 26
Berlin PB 22
Budapeşte Y 28
Madrid B 31
Viyana Y 23
Belgrad B 32
Sofya B 27
Roma B 26
Atina B 29
Zürih Y 21
Moskova Y 22
Aşkabat A 30
Taşkent A 28
Bakû PB 25
Bişkek A 29
Tiflis PB 29
Kahire B 35
Şam B 38
İstanbul A 30
Edirne B 32
Kocaeli R 32
Çanakkale R 31
İzmir B 35
Manisa B 36
Denizli B 37
Zonguldak PB 29
Sinop PB 29
Samsun PB 31
Trabzon Y 28
Giresun Y 30
Ankara B 32
Eskişehir B 32
Konya B 30
Sıvas B 30
Antalya B 39
Adana B 37
Mersin B 36
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 42
Mardin A 39
Siirt A 41
Hakkâri PB 33
Van PB 26
Kars Y 25
Ülkemizin ku-
zeydoğu kesimle-
ri parçalı ve çok
bulutlu, Doğu Ka-
radeniz kıyıları ile
Artvin, Kars, Ağrı
ve Iğdır çevreleri
sağanak ve gök
gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Rüzgâr,
kuzey ve kuzey-
doğu yönlerden
Marmara’da kuv-
vetli esecek.
/ IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com
Şimdi sizlere, kendime de
örnek olsun diye bu işi başaran
iki dostumdan söz etmek
istiyorum. Dostlarımdan biri
hayatını dişçilikle kazanıyordu.
Uzun yıllar sürekli söylendi. Çok
sevdiği heykel işini
yapamıyordu. Büyük kentlerdeki
karmaşayı sevmiyordu. Evliliği
kötü gidiyordu. Bir gün şaşırtıcı
bir şey yaptı. İşyerini kapadı,
bütün dişçi aletlerini sattı. Eşine
boşanmak istediğini söyledi.
Kimseler onun bu konuda ciddi
olduğunu düşünmedi. Ama o
karar vermişti ve bir şirket
anlaşmasına dönüşen evlilik
anlaşmasını da bitirmek
istiyordu. Eşiyle dostça ayrılmayı
başardı. Ardından kendine
Bodrum’un köylerinde küçük bir
ev aldı. Orada yaşamaya
başladı.Yıllardır orada o köy
evinde heykel yapıyor. Geçimini
böyle sağlıyor ve çok mutlu ve
onun bu münzevi hayatına
destek olan, aynı duyguları
paylaştığı bir sevgilisi var. Bir de
oğlu. Heykel yapmanın dışında
en sevdiği şey oğluna vakit
ayırmak. Babalık keyfini
yaşamak. Bunun için de
yeterince zamanı var.
İstanbul’dayken mide ve
bağırsaklarından şikâyet ederdi.
Bunların hepsi geçti ve çok genç
gösteriyor.
İkinci dostum, bir kadın, çok
iyi bir psikolog. Güzel, meraklı
bir kadın. Kentin zengin
semtlerinden birinde
muayenehanesi var. Her gün
dolup taşıyor. Başını kaşıyacak
zamanı yok, tek yapabildiği bir
teras dolusu çiçeklerine
bakmak, sulamak. Eli mübarek
denilen cinsten, ot ekse, ağaç
olanlardan. Hastaları çok zengin
ve çok mutsuz.
Peki ne oluyor. Arkadaşım bir
gün deliriyor ve hemen
aşağıdaki çiçekçiyi çağırıyor,
teras dolusu çiçeğini adama
satıp o gün muayenehanesini
kapatıyor ve devlete başvurarak
Aliağa bölgesine doğru gönüllü
psikolog olarak yola çıkıyor.
“Ben” ne oluyor?” dediğimde
de, “olması gereken oluyor,”
diyor. “Yıllardır mutsuz,canı
sıkılan ev kadınlarının sorunların
dinlemekten bıktım, şimdi
gerçekten sorunlarını
dinlemekten ve çözmekten keyif
alacağım bir yerde, her şeye
yeniden başlıyorum.”
Başladı da. Ve çok mutlu. Bu
arada dalmaya da merak sardı.
Kısa bir tatil mi var, hemen
denize koşup mavilere dalıyor.
Ben mi ne yapıyorum, kendi
kendime alışkanlıklarımın en
güzeli Assos denizine aşkım bir
türlü bitmediği için, gene
Assos’ta denize giriyorum. Bazı
alışkanlıklar değişmez, Ritsos’un
muhteşem şiirine rağmen.
Alışkanlıklar da Değişir
Baştarafı Arka Sayfada
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ kopya çekildiği yönündeki iddialarõ araştõracak
KPSS’ye soruşturmaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, Kamu Personeli Seçme
Sõnavõ’nda (KPSS) “kopya çe-
kildiği” yönündeki haberler üze-
rine soruşturma başlattõ.
KPSS’de “kopya çekildiği ve
soruların çalındığı” iddialarõna
ilişkin resen soruşturma başlatan
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ, iddialarla ilgili araştõrmalar ya-
pacak. Bazõ sendikalar ile sõnava
giren adaylarõn kişisel suç du-
yurularõ da bu soruşturma dos-
yasõyla birleştirilecek. Memur
Suçlarõ Soruşturma Bürosu’nda
görevli Cumhuriyet Savcõsõ Şa-
dan Sakınan tarafõndan yürütü-
lecek soruşturma çerçevesinde,
ilk olarak sõnava ilişkin detaylõ
bilgilerin araştõrõlacağõ ve topla-
nacağõ öğrenildi. Bu kapsamda,
önümüzdeki günlerde bazõ yet-
kililerin de ifadelerine başvuru-
lacağõ belirtildi.
Türk Eğitim-Sen’den suç
duyurusu
Türk Eğitim-Sen de, KPSS’de-
ki iddialara ilişkin ÖSYM Baş-
kanõ Ünal Yarımağan ve AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Hü-
seyin Çelik hakkõnda suç duyu-
rusunda bulundu. Türk Eğitim-
Sen Genel Başkanõ İsmail Kon-
cuk, Ankara Adliyesi önünde
yaptõğõ açõklamada, 2010
KPSS’nin şaibelerle dolu oldu-
ğunu söyledi. Daha önce, 85-90
puanla atanamayanlar varken
Yahya Erdoğanlı isimli kişi-
nin 43 puanla Van’a sözleşmeli
öğretmen olarak atandõğõnõn açõk-
landõğõnõ anõmsatan Koncuk, Er-
doğanlõ’nõn atamasõnõn eski Mil-
li Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik
tarafõndan yapõldõğõna dikkat
çekti. Koncuk bu iddialarõna Çe-
lik’in henüz yanõt vermediğini be-
lirtti. Erdoğanlõ’nõn akrabasõ ol-
duğu iddia edilen AKP Ankara
Milletvekili Burhan Kaya-
türk’ten de iddialara yanõt ve-
rilmediğini ifade eden Koncuk,
MEB’in konuya ilişkin açõkla-
masõnõn da soruşturmayõ etkile-
yecek yönde olduğunu savunarak
bakanlõğõn yaklaşõmõnõ ciddiyet-
siz bulduğunu söyledi.
Koncuk, “Atamaları hiç ol-
mazsa bir hafta daha erteleye-
rek, iddiaları ciddiye aldığını-
zı gösterseydiniz. Atamaları
iptal etmek zorunda kalırsanız,
bunun hesabını nasıl verirsi-
niz?” dedi. Koncuk, ÖSYM’nin
soruşturma ehliyeti kalmadõğõnõ
düşündüklerini, bu nedenle ko-
nuyu Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’e götürdüklerini anlattõ. Kon-
cuk, şunlarõ söyledi: “İddialar sa-
dece öğretmenlik bölümüyle
ilgili değil. 800 bin civarında
üniversite mezunu bu sınava
girdi. Sonuç diğer alanlar ba-
kımından da incelenmeli.”
Akbal’a Barış Ödülü
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gazetemiz
yazarõ Oktay Akbal, Çiğli Belediyesi tarafõn-
dan düzenlenen 5. Çiğli Zafer ve Barõş Festivali
kapsamõnda verilecek “Barış
Ödülü”ne değer görüldü. Ak-
bal’õn, edebiyat alanõnda yaptõğõ
çalõşmalar nedeniyle bu ödülü al-
maya hak kazandõğõ, törenin 1 Ey-
lül Dünya Barõş Günü’nde gerçek-
leştirileceği bildirildi. 30 Ağus-
tos’ta başlayacak festivalde 1 Ey-
lül günü saat 20.00’de Musa
Eroğlu, Grup Mecaz, Kenan Coşkun konseri
gerçekleştirilecek. Konserin ardõndan gazetemiz
yazarõ Oktay Akbal’a Barõş Ödülü verilecek.
Haksız
yere hapis
yatanlara
umut
Haber Merkezi - Eski İs-
tanbul Üniversitesi Adli Tõp
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.
Sevil Atasoy ve aralarõnda bi-
yolog ve hukukçularõn da bu-
lunduğu uzmanlardan oluşan
ekip “haksız yere hapis cezası
aldığını” söyleyenlere danõş-
manlõk hizmeti sunacak.
“Haksız yere hapis yatan
masumları” kurtarmak için
1992’de ABD’de kurulan ve
258 kişinin serbest kalmasõnõ
sağlayan Masumiyet Proje-
si’nin benzerini yürüten Prof.
Atasoy ve ekibi Türkiye’de
suçlu olmadan hapis yatanlarõn
umudu oldu. Projeye ilişkin
T24 sitesine açõklamalarda bu-
lunan Atasoy, Türkiye’de bü-
yük ölçüde cinsel saldõrõ ile
bağlantõlõ cinayet olaylarõndan
hüküm giyen ve hâlâ “fail ben
değilim” diyenlerin suçsuz
olup olmadõklarõnõ araştõra-
caklarõnõ belirtti. Önceleri ta-
nõdõklarõ aracõlõğõyla kendilerine
başvuranlara verdikleri huku-
ki desteğin profesyonel hale
geldiğini 5 yõlda 5 kişinin suç-
suz olduğunun anlaşõlmasõ üze-
rine serbest bõrakõlmasõnõ sağ-
ladõklarõnõ anlatan Atasoy, eki-
binin üç hukukçu dört biyo-
logdan oluştuğunu anõmsattõ.
İstanbul’da alt komşularõnõn
öldürülmesinin ardõndan tu-
tuklanan ve 40 ay hapis yatan
Bircan ve Cemal Başak çifti-
nin, Atasoy’un Masumiyet Pro-
jesi kapsamõnda özgürlükleri-
ne kavuştuğu öğrenildi.
MASUMİYET PROJESİ
Görevini Orgeneral Hayri Kõvrõkoğlu’na devretti
Iğsız’dan duygulu veda
İstanbul Haber Servi-
si - Yüksek Askeri Şûra
(YAŞ) kararõ sonrasõ
emekliye ayrõlan 1. Ordu
Komutanõ Orgeneral Ha-
san Iğsız, görevini Orge-
neral Hayri Kıvrıkoğ-
lu’na devretti.
İnternet andõcõ soruştur-
masõ kapsamõnda ifadeye
çağrõlan ancak adliyeye
gitmeyen Iğsõz, görevini
devretti. Kara Kuvvetleri
Komutanõ Orgeneral Işık
Koşaner’in de katõldõğõ
tören, dün Selimiye Kõş-
lasõ’nda gerçekleştirildi.
Iğsõz, törende yaptõğõ ko-
nuşmada, meslek yaşamõ
boyunca rütbesinin ve ma-
kamõnõn verdiği gücü ölçülü kul-
lanmaya çalõştõğõnõ söyledi. Iğsõz,
“Bazen komutanlarımın sabır
ve hoşgörü sınırlarını zorlasam
da sonuçlarını göze alarak doğ-
ru bildiklerimi söylemeyi gör-
evimin bir parçası olarak ad-
dettim. Temelini akıl ve bilime
bağlılığın teşkil ettiği Ata-
türkçü düşünce sistemini,
meslek yaşamım boyun-
ca rehber edindim. So-
nuçta dışarıdan nasıl gö-
rünüyor bilmiyorum, an-
cak ben geriye baktığım-
da, beni tatmin eden, gu-
rurlandıran, doğruları-
ma ve ilkelerime bağlı-
lıkla kendime saygıyı mu-
hafaza edebildiğim bir
yarım asır görüyorum.
Üniformamı 50 yıl önce
ilk defa giydiğim Selimi-
ye’de çıkarıyorum” dedi.
Veda konuşmasõnda duy-
gulanan Iğsõz, konuşmasõ-
nõn ardõndan uzun süre al-
kõşlandõ. Kõvrõkoğlu da ko-
nuşmasõnda “Komutanlar değiş-
se de TSK’nin görev ve sorum-
luluklarında, devletin üniter, la-
ik ve sosyal hukuk devleti olma
niteliklerinin korunmasındaki
kararlı duruşumda bir değişik-
lik olmayacağını özellikle vur-
gulamak istiyorum” dedi.
BAŞBUĞ’DAN
VEDA ZİYARETLERİ
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Genelkur-
may Başkanõ Orgeneral
İlker Başbuğ, Başbakan
Recep Tayyip Erdo-
ğan’a veda ziyaretinde
bulundu. Başbakanlõk
Merkez Bina’da basõna
kapalõ gerçekleşen görüş-
me, 1.5 saat sürdü. Erdo-
ğan, görüşme bitiminde
Başbuğ’u binanõn çõkõş
kapõsõna kadar eşlik ede-
rek uğurladõ. Başbuğ, Er-
doğan’õn ardõndan
TBMM Başkanõ Meh-
met Ali Şahin’e veda zi-
yaretinde bulundu. Kõsa
süre görüntü alõnmasõnõn
ardõndan basõna kapalõ
gerçekleşen görüşme 50
dakika sürdü.
ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ SİLİVRİ’YE ULAŞTI
İP ve Türkiye Gençlik
Birliği üyelerinin İs-
tanbul başta olmak
üzere ve 15 ilde baş-
lattığı “Ergene-
kon’dan çıkış için
Türkiye Silivri’ye yü-
rüyor. Yurtseverlere
özgürlük, AKP anaya-
sasına hayır” yürüyü-
şü dün Silivri Cezaevi
önünde sona erdi. İP
Genel Başkanvekili
Mehmet Bedri Gülte-
kin, “Türkiye artık
gözünü açsın. Bu bir
isyandır, artık yeter
yürüyüşüdür” dedi.
Fotoğraf:HATİCETUNCER
ERGENEKON DAVASI SÜRÜYOR
İlk kez
tanık dinlendi
ÇETİN DOĞAN VE GERÇEKLER SİTESİ:
Suçlanan subay
Türkiye’de değildi
İstanbul Haber Servisi - “Çetin Doğan ve
Gerçekler” adlõ internet sitesi, “Balyoz” iddiana-
mesindeki Suga Planõ’nda 6 Ocak 2003 tarihinde
oluşturduğu bir belge nedeniyle sanõk ilan edilen
Muharrem Nuri Alacalı’nõn, o tarihte ABD’de
Deniz Komuta Koleji’nde eğitimde olduğunu ve
o sürede Türkiye’ye dönmediğini yazdõ.
Balyoz davasõ sanõklarõndan emekli Orgeneral
Çetin Doğan’õn kõzõ ve damadõnõn oluşturduğu
“Çetin Doğan ve Gerçekler” adlõ site, Balyoz
iddianamesinde yer verilen kimi kişi, kuruluş ve
kavramlarõn, delillendirildikleri tarihten sonraki
yõllarda resmiyet kazandõklarõ ya da sahte oldu-
ğuna ilişkin iddialarda bulundu. Suga Planõ’nõn
107 numaralõ sanõğõ Alacalõ’nõn 11 numaralõ
CD’deki bir belgeyi hazõrladõğõ iddiasõnõ ele alan
sitede, Alacalõ’nõn 76 numaralõ ek klasördeki sor-
gu tutanağõndaki “Ben 2002 yılının Temmuz
ayından 2003 yılının Haziran ayına kadar
ABD’de Deniz Komuta Koleji eğitimine katıl-
dım, o süreç içerisinde hiç Türkiye’ye dönme-
dim. Pasaport giriş çıkış kayıtlarımdan da bu
husus açıkça anlaşılabilir” ifadesine yer verildi.
Sitede, “Alacalı, bu belgeyi üstverisinde görül-
düğü tarihte, yani 6 Ocak 2003’te yazmış ola-
mayacağını pasaportu ve görev yazıları ile is-
patladığına göre neden Balyoz sanığı olarak
bulunuyor?” şeklinde soru sorularak, belgenin
metadatasõnõn gerçeği yansõtmamasõ konusunun
da açõklõğa kavuşturulmasõ istendi.
HATİCE TUNCER
Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cumhuriyet gaze-
tesinin bombalanmasõ dosyasõyla birleşik birinci
Ergenekon davasõnda sanõk Alparslan Arslan’õn
Marmara Üniversitesi’nden ülkücü arkadaşlarõ
tanõk olarak dinlendi. Arslan’õn ev arkadaşõ Or-
han Kadı, Osman Yıldırım’õ bombalarõn veril-
diği Ataşehir’deki eve kendisinin götürdüğünü
söylerken Yõldõrõm, “Beni Migros’un önünden
alan Kadı değildi, yalan söylüyor” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan
Silivri’de davanõn 153. duruşmasõ yapõldõ. Tanõk
olarak kürsüye çağrõlan Kadõ, Cumhuriyet gaze-
tesinin bombalanmasõ ve Danõştay’a silahlõ bas-
kõnla ilgili basõndan izledikleri dõşõnda bir şey
bilmediğini söyledi. Kadõ, savcõ Mehmet Ali
Pekgüzel’in sorularõ üzerine şunlarõ anlattõ: “Re-
cep Özkan’ın Ataşehir’deki evinde otururken
Alparslan ‘Bir arkadaş gelecek. Arabayla onu
alõp gelir misin’ dedi. ‘Alõrõm’ dedim. Ataşe-
hir’deki Migros’un önünden alıp getirdim. Al-
parslan aşağı inmişti. Ankara’da sorgu sıra-
sında resmini gösterdiklerinde şahsın Osman
Yıldırım olduğunu anladım.”
Alparslan’da bomba ve browning marka silah
görmediğini söyleyen tanõk Kadõ, “15 Mayıs
2006’da Arslan size telefon ederek gömleğinin
cebindeki kâğıtta yazılı olan o dönemde Da-
nıştay İkinci Daire Başkanı olan Mustafa Bir-
den’in adresini istemiş” sorusu üzerine “Al-
parslan’ın gömleğinin cebindeki kâğıtta yazılı
adresi telefonla mesaj çektim. Kurtlar Vadisi
gecesiydi” diye konuştu. Savcõ Nihat Taşkõn’õn
“Alparslan size Cumhuriyet gazetesinde ya-
yımlanan domuza türban giydirilmiş karika-
türden bahsetti mi” sorusu üzerine Kadõ, “Evet
bahsetti. ‘Şerefsizler, domuza başörtüsü giydir-
mişler. Değerlerimize saygõsõzlõk yapõldõ’ dedi”
diye konuştu. Danõştay dosyasõ sanõğõ Yõldõrõm
ise Kadõ’ya Ataşehir’den kendisini aldõğõ sözleri-
nin yalan olduğunu belirterek “ Devlet beni alanı
bulmazsa, ben bulunması için neler yapacağı-
mı biliyorum. Bunu ortaya çıkaracağım”dedi.
Ataşehir’deki evin sahibi tanõk Recep Öz-
kan’a Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel “Alparslan
Arslan ifadesinde size domuza başörtüsü kari-
katürü çizen ‘Turhan Selçuk’u öldürelim’ dedi-
ğini, sizin ise ‘öldürmeyelim’ dediğinizi anlat-
mış. Doğru mu” diye sordu. Soruyu “Alparslan
dediyse doğrudur” diye yanõtlayan Özkan, Da-
nõştay saldõrõsõndan bir gün önce Arslan’õn ken-
disini aradõğõnõ, sesinin tedirgin olduğunu söyle-
di. Söz alan tutuklu sanõk Muzaffer Tekin, poli-
sin Danõştay saldõrõsõnõ Ergenekon sanõklarõnõn
üzerine atmaya çalõştõğõnõ ifade ederek “Başba-
kan her konuşmasında Ergenekon terör örgü-
tü diyor. Niye suç duyurusunda bulunmuyor-
sunuz? Bize terörist diyen şerefsizdir” diye ba-
ğõrdõ. Salondaki izleyicileri bu sözleri alkõşladõ.
Törene katı-
lan Orgene-
ral Iğsız’ın
annesi Mü-
nevver Iğsız,
gözyaşlarını
tutamadı.
Nüfus Cüzdanõmõ kaybettim.
Hükümsüzdür.
HASAN AYDIN