19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada örgüte talimat vermesi için ne verdi? Hangi ödünlere rıza gösterdi? Bu soru doğal olarak muhalefetin gündeminden düşmüyor. Başbakan ise meydan meydan geziyor. Her gittiği yerde AKP hükümetinin (yani kendisinin) terör örgütü ile masaya oturmayacağını, pazarlık yapmayacağını söylüyor. Acayip bir durum. Gerçek buysa, hükümet İmralı aracılığıyla PKK ile pazarlık edip kimi vaatlerde bulunmadıysa; örgüt RTE’nin eski siyasi polislerin, Hitler’in bıyığına benzer bıyığı hatırına mı eylemlerine ara verdi? Örgütün aralarındaki görüşmeler, İmralı’nın avukatları aracılığıyla verdiği talimat RTE’nin elinde. Gerçekten pazarlık olmadığına kamuoyunu inandırmak istiyorsa… İmralı ile pazarlık söz konusu değilse… örgütün 20 Eylül’e kadar eylemlere neden ara verdiğini izah etmek zorundadır. RTE ne diyor? Örgütle masaya oturulmaz diyor. Lakin İmralı ile konuşmaz, konuşulmadı diyemiyor. Başbakan’ın “en yakın danışmanlarından” Yalçın Akdoğan’ın Başbakan adına eleştirileri yanıtlar nitelikte bir yazısı yayımlandı. Hükümetin “cezaevlerindeki bir mahkûmla diyaloğu olacaktır, bunu pazarlık diye yorumlamak yanlış” diyor. İmralı görüşmelerini doğruluyor. Başbakan’ı yalanlıyor. Eylemsizlik kararı PKK’nin veya Barış ve Demokratik -Kürt- Partisi’nin (BDP’nin) iradesiyle ortaya çıkmadığını, kilit rolü oynayanın İmralı olduğunu vurgularken ince bir manevrayla hükümet-Öcalan görüşmesini gündemden çıkarmak amacıyla olacak, “ ‘önderin’ örgütün yanlış gidişatını gördüğü için sürece müdahale ettiğini” yazıyor. Bu saptamaya göre İmralı örgüte dur deyince duruyor, vur deyince vuruyor. Bu mantıktan çıkarsak… …PKK saldırıları da, şehitler de İmralılının eseri! Dört duvar arasında bile adamın eli kanlı. Hükümet ne yazık ki acz içinde. Sorunun çözümünde İmralı etkenini baş köşeye oturtmuş bulunuyor. Yalçın Akdoğan; eylemsizlik “tavsiye eden” İmralı’nın BDP’nin referanduma boykot kararından vazgeçerek Kürt halkını serbest bırakmasını istediğini yazıyor. Akla şu soru takılmıyor mu: RTE’nin açıklamalarında İmralı’ya hiç değinmemesi acaba Kürt halkının referandumda serbest bırakılmasını istemesinden mi kaynaklanıyor?. Bir başka soru: RTE, İmralı kaynaklı özerklik dayatmasından söz etmiyor. Oysa dağdaki örgütün siyasal ayağı BDP, PKK’nin eylemsizlik kararıyla birlikte bölgede özerklik istemeye başladı. RTE’nin gündeminde ülkeyi bölünmeye götürecek özerklik dayatmasına karşı çıkan tek bir cümle yok! Yeni bir anayasa, ama nasıl olacağını sürekli açıkladıkları bir anayasa istiyorlar. İki halktan kurulu bir Cumhuriyet yeni anayasalarında baş tacı. RTE’den bu konuda da ses yok! Şundan bundan söz ediyor da ülkenin geleceğini tehdit eden İmralı kaynaklı Kürtsel açılımlara geldi mi zınk diye duruyor. “Yapılmak istenen şey Kuzey Irak’taki modele benzer Türkiye’de bir model oluşsun, sonra da şimdi bağımsızlık ilan etmek risklidir, ileride uygun olduğunda da biz varmak istediğimiz yere varalım” diyen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kadar olamadı. PKK-BDP-İmralı hattındaki gerçek düşünceyi açıklayamadı... Kılıçdaroğlu’nu -sözüm ona aydın kişi ya- Orhan Veli’nin ünlü şiiri ile vurmaya çalışıyor: “Bir elinde cımbız / Bir elinde ayna / Umurunda mı dünya?” Kılıçdaroğlu sözlerinden cımbızla sözcükler seçip gününü gün ediyormuş! Sen ne bilirsin Orhan Veli’nin o şiiri hangi dönemde kimler için yazdığını? Senin gibi tuzu kuruları, toplumdaki ıstırapları umursamaz olanları hicvetmekti o dizeler… İşine gelen her şeyi… insanı… İslamı… demokrasiyi… siyasal etiği… geçmişi… sömürmek… saptırmak işi gücü! SAYFA 24 AĞUSTOS 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Ağustos Oslo Y 15 Helsinki Y 17 Stockholm Y 17 Londra Y 18 AmsterdamY 19 Brüksel Y 19 Paris PB 21 Bonn Y 23 Münih Y 26 Berlin PB 22 Budapeşte Y 28 Madrid B 31 Viyana Y 23 Belgrad B 32 Sofya B 27 Roma B 26 Atina B 29 Zürih Y 21 Moskova Y 22 Aşkabat A 30 Taşkent A 28 Bakû PB 25 Bişkek A 29 Tiflis PB 29 Kahire B 35 Şam B 38 İstanbul A 30 Edirne B 32 Kocaeli R 32 Çanakkale R 31 İzmir B 35 Manisa B 36 Denizli B 37 Zonguldak PB 29 Sinop PB 29 Samsun PB 31 Trabzon Y 28 Giresun Y 30 Ankara B 32 Eskişehir B 32 Konya B 30 Sıvas B 30 Antalya B 39 Adana B 37 Mersin B 36 Diyarbakır A 41 Şanlıurfa A 42 Mardin A 39 Siirt A 41 Hakkâri PB 33 Van PB 26 Kars Y 25 Ülkemizin ku- zeydoğu kesimle- ri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Ka- radeniz kıyıları ile Artvin, Kars, Ağrı ve Iğdır çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgâr, kuzey ve kuzey- doğu yönlerden Marmara’da kuv- vetli esecek. / IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com Şimdi sizlere, kendime de örnek olsun diye bu işi başaran iki dostumdan söz etmek istiyorum. Dostlarımdan biri hayatını dişçilikle kazanıyordu. Uzun yıllar sürekli söylendi. Çok sevdiği heykel işini yapamıyordu. Büyük kentlerdeki karmaşayı sevmiyordu. Evliliği kötü gidiyordu. Bir gün şaşırtıcı bir şey yaptı. İşyerini kapadı, bütün dişçi aletlerini sattı. Eşine boşanmak istediğini söyledi. Kimseler onun bu konuda ciddi olduğunu düşünmedi. Ama o karar vermişti ve bir şirket anlaşmasına dönüşen evlilik anlaşmasını da bitirmek istiyordu. Eşiyle dostça ayrılmayı başardı. Ardından kendine Bodrum’un köylerinde küçük bir ev aldı. Orada yaşamaya başladı.Yıllardır orada o köy evinde heykel yapıyor. Geçimini böyle sağlıyor ve çok mutlu ve onun bu münzevi hayatına destek olan, aynı duyguları paylaştığı bir sevgilisi var. Bir de oğlu. Heykel yapmanın dışında en sevdiği şey oğluna vakit ayırmak. Babalık keyfini yaşamak. Bunun için de yeterince zamanı var. İstanbul’dayken mide ve bağırsaklarından şikâyet ederdi. Bunların hepsi geçti ve çok genç gösteriyor. İkinci dostum, bir kadın, çok iyi bir psikolog. Güzel, meraklı bir kadın. Kentin zengin semtlerinden birinde muayenehanesi var. Her gün dolup taşıyor. Başını kaşıyacak zamanı yok, tek yapabildiği bir teras dolusu çiçeklerine bakmak, sulamak. Eli mübarek denilen cinsten, ot ekse, ağaç olanlardan. Hastaları çok zengin ve çok mutsuz. Peki ne oluyor. Arkadaşım bir gün deliriyor ve hemen aşağıdaki çiçekçiyi çağırıyor, teras dolusu çiçeğini adama satıp o gün muayenehanesini kapatıyor ve devlete başvurarak Aliağa bölgesine doğru gönüllü psikolog olarak yola çıkıyor. “Ben” ne oluyor?” dediğimde de, “olması gereken oluyor,” diyor. “Yıllardır mutsuz,canı sıkılan ev kadınlarının sorunların dinlemekten bıktım, şimdi gerçekten sorunlarını dinlemekten ve çözmekten keyif alacağım bir yerde, her şeye yeniden başlıyorum.” Başladı da. Ve çok mutlu. Bu arada dalmaya da merak sardı. Kısa bir tatil mi var, hemen denize koşup mavilere dalıyor. Ben mi ne yapıyorum, kendi kendime alışkanlıklarımın en güzeli Assos denizine aşkım bir türlü bitmediği için, gene Assos’ta denize giriyorum. Bazı alışkanlıklar değişmez, Ritsos’un muhteşem şiirine rağmen. Alışkanlıklar da Değişir Baştarafı Arka Sayfada Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ kopya çekildiği yönündeki iddialarõ araştõracak KPSS’ye soruşturmaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ, Kamu Personeli Seçme Sõnavõ’nda (KPSS) “kopya çe- kildiği” yönündeki haberler üze- rine soruşturma başlattõ. KPSS’de “kopya çekildiği ve soruların çalındığı” iddialarõna ilişkin resen soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, iddialarla ilgili araştõrmalar ya- pacak. Bazõ sendikalar ile sõnava giren adaylarõn kişisel suç du- yurularõ da bu soruşturma dos- yasõyla birleştirilecek. Memur Suçlarõ Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcõsõ Şa- dan Sakınan tarafõndan yürütü- lecek soruşturma çerçevesinde, ilk olarak sõnava ilişkin detaylõ bilgilerin araştõrõlacağõ ve topla- nacağõ öğrenildi. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde bazõ yet- kililerin de ifadelerine başvuru- lacağõ belirtildi. Türk Eğitim-Sen’den suç duyurusu Türk Eğitim-Sen de, KPSS’de- ki iddialara ilişkin ÖSYM Baş- kanõ Ünal Yarımağan ve AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hü- seyin Çelik hakkõnda suç duyu- rusunda bulundu. Türk Eğitim- Sen Genel Başkanõ İsmail Kon- cuk, Ankara Adliyesi önünde yaptõğõ açõklamada, 2010 KPSS’nin şaibelerle dolu oldu- ğunu söyledi. Daha önce, 85-90 puanla atanamayanlar varken Yahya Erdoğanlı isimli kişi- nin 43 puanla Van’a sözleşmeli öğretmen olarak atandõğõnõn açõk- landõğõnõ anõmsatan Koncuk, Er- doğanlõ’nõn atamasõnõn eski Mil- li Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik tarafõndan yapõldõğõna dikkat çekti. Koncuk bu iddialarõna Çe- lik’in henüz yanõt vermediğini be- lirtti. Erdoğanlõ’nõn akrabasõ ol- duğu iddia edilen AKP Ankara Milletvekili Burhan Kaya- türk’ten de iddialara yanõt ve- rilmediğini ifade eden Koncuk, MEB’in konuya ilişkin açõkla- masõnõn da soruşturmayõ etkile- yecek yönde olduğunu savunarak bakanlõğõn yaklaşõmõnõ ciddiyet- siz bulduğunu söyledi. Koncuk, “Atamaları hiç ol- mazsa bir hafta daha erteleye- rek, iddiaları ciddiye aldığını- zı gösterseydiniz. Atamaları iptal etmek zorunda kalırsanız, bunun hesabını nasıl verirsi- niz?” dedi. Koncuk, ÖSYM’nin soruşturma ehliyeti kalmadõğõnõ düşündüklerini, bu nedenle ko- nuyu Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e götürdüklerini anlattõ. Kon- cuk, şunlarõ söyledi: “İddialar sa- dece öğretmenlik bölümüyle ilgili değil. 800 bin civarında üniversite mezunu bu sınava girdi. Sonuç diğer alanlar ba- kımından da incelenmeli.” Akbal’a Barış Ödülü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gazetemiz yazarõ Oktay Akbal, Çiğli Belediyesi tarafõn- dan düzenlenen 5. Çiğli Zafer ve Barõş Festivali kapsamõnda verilecek “Barış Ödülü”ne değer görüldü. Ak- bal’õn, edebiyat alanõnda yaptõğõ çalõşmalar nedeniyle bu ödülü al- maya hak kazandõğõ, törenin 1 Ey- lül Dünya Barõş Günü’nde gerçek- leştirileceği bildirildi. 30 Ağus- tos’ta başlayacak festivalde 1 Ey- lül günü saat 20.00’de Musa Eroğlu, Grup Mecaz, Kenan Coşkun konseri gerçekleştirilecek. Konserin ardõndan gazetemiz yazarõ Oktay Akbal’a Barõş Ödülü verilecek. Haksız yere hapis yatanlara umut Haber Merkezi - Eski İs- tanbul Üniversitesi Adli Tõp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ve aralarõnda bi- yolog ve hukukçularõn da bu- lunduğu uzmanlardan oluşan ekip “haksız yere hapis cezası aldığını” söyleyenlere danõş- manlõk hizmeti sunacak. “Haksız yere hapis yatan masumları” kurtarmak için 1992’de ABD’de kurulan ve 258 kişinin serbest kalmasõnõ sağlayan Masumiyet Proje- si’nin benzerini yürüten Prof. Atasoy ve ekibi Türkiye’de suçlu olmadan hapis yatanlarõn umudu oldu. Projeye ilişkin T24 sitesine açõklamalarda bu- lunan Atasoy, Türkiye’de bü- yük ölçüde cinsel saldõrõ ile bağlantõlõ cinayet olaylarõndan hüküm giyen ve hâlâ “fail ben değilim” diyenlerin suçsuz olup olmadõklarõnõ araştõra- caklarõnõ belirtti. Önceleri ta- nõdõklarõ aracõlõğõyla kendilerine başvuranlara verdikleri huku- ki desteğin profesyonel hale geldiğini 5 yõlda 5 kişinin suç- suz olduğunun anlaşõlmasõ üze- rine serbest bõrakõlmasõnõ sağ- ladõklarõnõ anlatan Atasoy, eki- binin üç hukukçu dört biyo- logdan oluştuğunu anõmsattõ. İstanbul’da alt komşularõnõn öldürülmesinin ardõndan tu- tuklanan ve 40 ay hapis yatan Bircan ve Cemal Başak çifti- nin, Atasoy’un Masumiyet Pro- jesi kapsamõnda özgürlükleri- ne kavuştuğu öğrenildi. MASUMİYET PROJESİ Görevini Orgeneral Hayri Kõvrõkoğlu’na devretti Iğsız’dan duygulu veda İstanbul Haber Servi- si - Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararõ sonrasõ emekliye ayrõlan 1. Ordu Komutanõ Orgeneral Ha- san Iğsız, görevini Orge- neral Hayri Kıvrıkoğ- lu’na devretti. İnternet andõcõ soruştur- masõ kapsamõnda ifadeye çağrõlan ancak adliyeye gitmeyen Iğsõz, görevini devretti. Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşaner’in de katõldõğõ tören, dün Selimiye Kõş- lasõ’nda gerçekleştirildi. Iğsõz, törende yaptõğõ ko- nuşmada, meslek yaşamõ boyunca rütbesinin ve ma- kamõnõn verdiği gücü ölçülü kul- lanmaya çalõştõğõnõ söyledi. Iğsõz, “Bazen komutanlarımın sabır ve hoşgörü sınırlarını zorlasam da sonuçlarını göze alarak doğ- ru bildiklerimi söylemeyi gör- evimin bir parçası olarak ad- dettim. Temelini akıl ve bilime bağlılığın teşkil ettiği Ata- türkçü düşünce sistemini, meslek yaşamım boyun- ca rehber edindim. So- nuçta dışarıdan nasıl gö- rünüyor bilmiyorum, an- cak ben geriye baktığım- da, beni tatmin eden, gu- rurlandıran, doğruları- ma ve ilkelerime bağlı- lıkla kendime saygıyı mu- hafaza edebildiğim bir yarım asır görüyorum. Üniformamı 50 yıl önce ilk defa giydiğim Selimi- ye’de çıkarıyorum” dedi. Veda konuşmasõnda duy- gulanan Iğsõz, konuşmasõ- nõn ardõndan uzun süre al- kõşlandõ. Kõvrõkoğlu da ko- nuşmasõnda “Komutanlar değiş- se de TSK’nin görev ve sorum- luluklarında, devletin üniter, la- ik ve sosyal hukuk devleti olma niteliklerinin korunmasındaki kararlı duruşumda bir değişik- lik olmayacağını özellikle vur- gulamak istiyorum” dedi. BAŞBUĞ’DAN VEDA ZİYARETLERİ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a veda ziyaretinde bulundu. Başbakanlõk Merkez Bina’da basõna kapalõ gerçekleşen görüş- me, 1.5 saat sürdü. Erdo- ğan, görüşme bitiminde Başbuğ’u binanõn çõkõş kapõsõna kadar eşlik ede- rek uğurladõ. Başbuğ, Er- doğan’õn ardõndan TBMM Başkanõ Meh- met Ali Şahin’e veda zi- yaretinde bulundu. Kõsa süre görüntü alõnmasõnõn ardõndan basõna kapalõ gerçekleşen görüşme 50 dakika sürdü. ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ SİLİVRİ’YE ULAŞTI İP ve Türkiye Gençlik Birliği üyelerinin İs- tanbul başta olmak üzere ve 15 ilde baş- lattığı “Ergene- kon’dan çıkış için Türkiye Silivri’ye yü- rüyor. Yurtseverlere özgürlük, AKP anaya- sasına hayır” yürüyü- şü dün Silivri Cezaevi önünde sona erdi. İP Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gülte- kin, “Türkiye artık gözünü açsın. Bu bir isyandır, artık yeter yürüyüşüdür” dedi. Fotoğraf:HATİCETUNCER ERGENEKON DAVASI SÜRÜYOR İlk kez tanık dinlendi ÇETİN DOĞAN VE GERÇEKLER SİTESİ: Suçlanan subay Türkiye’de değildi İstanbul Haber Servisi - “Çetin Doğan ve Gerçekler” adlõ internet sitesi, “Balyoz” iddiana- mesindeki Suga Planõ’nda 6 Ocak 2003 tarihinde oluşturduğu bir belge nedeniyle sanõk ilan edilen Muharrem Nuri Alacalı’nõn, o tarihte ABD’de Deniz Komuta Koleji’nde eğitimde olduğunu ve o sürede Türkiye’ye dönmediğini yazdõ. Balyoz davasõ sanõklarõndan emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn kõzõ ve damadõnõn oluşturduğu “Çetin Doğan ve Gerçekler” adlõ site, Balyoz iddianamesinde yer verilen kimi kişi, kuruluş ve kavramlarõn, delillendirildikleri tarihten sonraki yõllarda resmiyet kazandõklarõ ya da sahte oldu- ğuna ilişkin iddialarda bulundu. Suga Planõ’nõn 107 numaralõ sanõğõ Alacalõ’nõn 11 numaralõ CD’deki bir belgeyi hazõrladõğõ iddiasõnõ ele alan sitede, Alacalõ’nõn 76 numaralõ ek klasördeki sor- gu tutanağõndaki “Ben 2002 yılının Temmuz ayından 2003 yılının Haziran ayına kadar ABD’de Deniz Komuta Koleji eğitimine katıl- dım, o süreç içerisinde hiç Türkiye’ye dönme- dim. Pasaport giriş çıkış kayıtlarımdan da bu husus açıkça anlaşılabilir” ifadesine yer verildi. Sitede, “Alacalı, bu belgeyi üstverisinde görül- düğü tarihte, yani 6 Ocak 2003’te yazmış ola- mayacağını pasaportu ve görev yazıları ile is- patladığına göre neden Balyoz sanığı olarak bulunuyor?” şeklinde soru sorularak, belgenin metadatasõnõn gerçeği yansõtmamasõ konusunun da açõklõğa kavuşturulmasõ istendi. HATİCE TUNCER Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cumhuriyet gaze- tesinin bombalanmasõ dosyasõyla birleşik birinci Ergenekon davasõnda sanõk Alparslan Arslan’õn Marmara Üniversitesi’nden ülkücü arkadaşlarõ tanõk olarak dinlendi. Arslan’õn ev arkadaşõ Or- han Kadı, Osman Yıldırım’õ bombalarõn veril- diği Ataşehir’deki eve kendisinin götürdüğünü söylerken Yõldõrõm, “Beni Migros’un önünden alan Kadı değildi, yalan söylüyor” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan Silivri’de davanõn 153. duruşmasõ yapõldõ. Tanõk olarak kürsüye çağrõlan Kadõ, Cumhuriyet gaze- tesinin bombalanmasõ ve Danõştay’a silahlõ bas- kõnla ilgili basõndan izledikleri dõşõnda bir şey bilmediğini söyledi. Kadõ, savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in sorularõ üzerine şunlarõ anlattõ: “Re- cep Özkan’ın Ataşehir’deki evinde otururken Alparslan ‘Bir arkadaş gelecek. Arabayla onu alõp gelir misin’ dedi. ‘Alõrõm’ dedim. Ataşe- hir’deki Migros’un önünden alıp getirdim. Al- parslan aşağı inmişti. Ankara’da sorgu sıra- sında resmini gösterdiklerinde şahsın Osman Yıldırım olduğunu anladım.” Alparslan’da bomba ve browning marka silah görmediğini söyleyen tanõk Kadõ, “15 Mayıs 2006’da Arslan size telefon ederek gömleğinin cebindeki kâğıtta yazılı olan o dönemde Da- nıştay İkinci Daire Başkanı olan Mustafa Bir- den’in adresini istemiş” sorusu üzerine “Al- parslan’ın gömleğinin cebindeki kâğıtta yazılı adresi telefonla mesaj çektim. Kurtlar Vadisi gecesiydi” diye konuştu. Savcõ Nihat Taşkõn’õn “Alparslan size Cumhuriyet gazetesinde ya- yımlanan domuza türban giydirilmiş karika- türden bahsetti mi” sorusu üzerine Kadõ, “Evet bahsetti. ‘Şerefsizler, domuza başörtüsü giydir- mişler. Değerlerimize saygõsõzlõk yapõldõ’ dedi” diye konuştu. Danõştay dosyasõ sanõğõ Yõldõrõm ise Kadõ’ya Ataşehir’den kendisini aldõğõ sözleri- nin yalan olduğunu belirterek “ Devlet beni alanı bulmazsa, ben bulunması için neler yapacağı- mı biliyorum. Bunu ortaya çıkaracağım”dedi. Ataşehir’deki evin sahibi tanõk Recep Öz- kan’a Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel “Alparslan Arslan ifadesinde size domuza başörtüsü kari- katürü çizen ‘Turhan Selçuk’u öldürelim’ dedi- ğini, sizin ise ‘öldürmeyelim’ dediğinizi anlat- mış. Doğru mu” diye sordu. Soruyu “Alparslan dediyse doğrudur” diye yanõtlayan Özkan, Da- nõştay saldõrõsõndan bir gün önce Arslan’õn ken- disini aradõğõnõ, sesinin tedirgin olduğunu söyle- di. Söz alan tutuklu sanõk Muzaffer Tekin, poli- sin Danõştay saldõrõsõnõ Ergenekon sanõklarõnõn üzerine atmaya çalõştõğõnõ ifade ederek “Başba- kan her konuşmasında Ergenekon terör örgü- tü diyor. Niye suç duyurusunda bulunmuyor- sunuz? Bize terörist diyen şerefsizdir” diye ba- ğõrdõ. Salondaki izleyicileri bu sözleri alkõşladõ. Törene katı- lan Orgene- ral Iğsız’ın annesi Mü- nevver Iğsız, gözyaşlarını tutamadı. Nüfus Cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN AYDIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle