23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Tartışmalar Kundakçılığa Dönüşmesin Siz de, seçmenlerin referandum için sandığa gittikleri zaman, “evet” ya da “hayır” oylarını, anayasa değişikliği için kullanacaklarına inananlardan mısınız? Sizleri bilemem. Ama ben, kampanyayı bütün ağırlığı ile yürütmek için geceli gündüzlü dolaşan iktidar ve ana muhalefet partilerinin liderlerinin anayasa oylamasını çoktan bir yana bırakarak “o mu, ben mi?” kavgasını içtenlikle sürdürdüklerini düşünüyorum.“Havuzlu villa, alınan emekli maaşının kıyaslanması” türünden örneklerin sorgulanması derken, AKP ve CHP genel başkanları arasındaki tartışma adeta bir ağız dalaşına dönmek üzeredir. O tür ağız kavgalarında, kendisinin daha üstünlük sağlayacağını sanan Erdoğan da Kılıçdaroğlu’na birisi “baba ocağı Dersim”, ikincisi de “soy sorgulaması” ile ilgili anlamsız sorular yönelterek gerekirse kundakçılığa bile soyunabilmekten çekinmeyeceğinin ipuçlarını vermiştir. ‘Başbakan hezeyan içinde’ Sakarya mitinginde 73 yıl önce geçmiş bir olayı tarihin gerçeklerini de altüst ederek gündeme getirmeye çalışan AKP Genel Başkanı’na en gerçekçi yanıtı, “Hayır oylarının artması nedeni ile Başbakan’ı hezeyan içinde görüyorum” sözleri ile Masum Türker vermiş. DSP Genel Başkanı’nın “Yakın bir gelecekte, birileri de çıkıp da ‘Hakkâri bombalanırken Gül cumhurbaşkanı, Erdoğan da başbakandı’ derse ne olacak?” şeklindeki hatırlatması, toplumun çoktan kabuk bağlamış olması gereken yaralarını kaşıyarak kanatmaya çalışanlara ders vermek açısından ayrıca önemlidir. Sakarya’da tarihi gerçekler açısından da gaf yapan Erdoğan, Dersim başkaldırısı olduğu zaman Cumhurbaşkanlığı makamında İnönü’nün değil Atatürk’ün bulunduğunu, hatta ilk Türk askeri hava pilotu olan Sabiha Gökçen’in de Cumhurbaşkanı’ndan o harekâta katılmak için izin aldığını da bilmediğini ortaya koymuş oluyor. Erdoğan’ın öyle uzun boylu kitap okuma alışkanlığı olmadığını biliyoruz. Yakın tarihin, “Kimler hangi yıllarda başbakanlık yaptılar” sorusunu olsun doğru yanıtlaması için, makamının olduğu binanın duvarlarında asılmış bulunan, kendisinden önce görev yapmış olanların fotoğraflarına dikkatle bakıp sıralamaları görmüş olmasının yeteceğini anımsatınız.. Sözünü ettiği olay sırasında yani 22 Ekim 1937’de başbakanın Celal Bayar olduğunu da öğrenir Erdoğan(*). Ama, Başbakanımızın muhalif yurttaşlarının soylarını sorgulamaya kalkışmasının adına düpedüz “ırkçılık” denildiğini öğrenmesi için, Adolf Hitler denilen bir sergüzeştçinin “Kavgam” adlı kitabını mutlaka okuması gerekir. (*)Başbakan’ın konuşmalarını hazırlayan ekip için kısa not: İsmet İnönü, Atatürk’ün isteğine uyarak 20 Eylül 1937’de izinli olarak Başbakanlık’tan ayrıldı. Bir gün sonra Celal Bayar’ın Başbakanlık’a getirildiği açıklandı. Bunları bilmeden Sayın Başbakan’ın konuşmalarını da yazmaya kalkışmayın. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net TMMOB: Beklenen büyük depremde 90 bin kişi yaşamõnõ yitirecek Korkutan senaryo ÖZLEM GÜVEMLİ İTÜ Maden Fakültesi Jeolo- ji Mühendisliği Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Naci Gö- rür, şu an yüz binlerce insanõn deprem nedeniyle can güvenli- ği olmadan büyük bir risk altõn- da yaşadõğõna dikkat çekerek referandum için ülke genelinde iktidar ve muhalefet partisince sürdürülen kampanyalara atõfta bulundu. Görür, “Referandum için yürütülen kampanyanın yüzde 1’i tehlike altındaki in- sanları uyarmak için yapıla- maz mıydı? Depreme hazırlık projeleri, duble yol, hızlı tren projeleri kadar bir çalışmayı hak etmiyor mu” diye sordu. Prof. Görür, yöneticileri sert bir dille eleştirdi. 11 yõl boyun- ca deprem kuşağõndaki her ken- tin tehlike ve risk analizinin ta- mamlanõp zarar azaltma çalõş- malarõnõn yapõlmasõ gerektiğini anlatan Görür, bunlarõn hiçbiri- nin yapõlmadõğõnõ vurguladõ. Yurttaş ikinci planda İstanbul Sismik Riskin Azal- tõlmasõ ve Acil Durum Hazõrlõk Projesi (İSMEP) kapsamõnda İstanbul’da güçlendirilmesi ge- reken kamu binasõ, okul ve has- tanelerin ancak yüzde 5’inin depreme dayanõklõ hale getiri- lebildiğini ifade eden Görür, kentteki tüm kamu binalarõ güç- lendirilmiş olsa dahi halkõn ya- şadõğõ konutlarõn depreme kar- şõ güvenli hale getirilmesi için adõm atõlmadõğõnõn altõnõ çizdi. Afet İşleri Genel Müdürlü- ğü’nün lağvedilip yerine kurulan Başbakanlõk’a bağlõ Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan- lõğõ’nõ da eleştiren Görür, bu ku- rumla yaşadõğõ ilginç deneyimi gazetemize anlattõ. Doğu Anadolu Fayõ’ndaki riskli bölgeleri belirlemek için İTÜ, Bingöl Üniversitesi, Fõrat Üniversitesi, İnönü Üniversite- si, Sütçü İmam Üniversitesi, 4 ilin belediye ve valilikleri, MTA Genel Müdürlüğü, Harita Genel Komutanlõğõ’nõn bir araya gele- rek bir proje hazõrladõklarõnõ ifa- de eden Görür, bu kurumun ön- ce çalõşmalara dahil olduğunu ve ardõndan da projeden çekildiği- ni dile getirdi. ‘Engelleniyoruz’ Görür, projeyi daha sonra TÜ- BİTAK’a sunduklarõnõn ancak kurumun bu çalõşmayõ değer- lendirmeye dahi almadan red- dettiğini söyledi. Görür, depre- me hazõrlõk çalõşmalarõna karşõ kurumlarõn bu ilgisizliği karşõ- sõnda isyan ederek tepkisini şöy- le dile getirdi: “Depreme hazırlık için hem ülkede bir şey yapılmıyor hem depremle ilgili çalışmaları ya- panların önü kesiliyor, teşvik edilmiyor, bu işlerden uzak- laştırılıyor, dışlanıyor.” ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye Mimar ve Mühendis Odalarõ Birliği’nin (TMMOB) raporuna gö- re, Marmara bölgesinde yaşanacak olasõ büyük bir deprem Türkiye’ye, 70 bin ile 90 bin civa- rõnda ölü, 120 bin ile 130 bin civarõnda ağõr yaralõ, 50 bin ile 60 bin arasõnda ağõr hasarlõ bi- na ve 50 milyar dolar ci- varõnda maddi kayba mal olacak. Raporda şu saptama ve önerilere yer verildi: ? Deprem, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Sa- karya’da Türkiye sana- yisi için yõkõcõ sonuçlar doğuracak. ? Türkiye’de yapõ sto- kunun yüzde 67’si, ka- çak veya ruhsatsõz, yüz- de 40’õ ise oturulabilir durumda değil. ? Depremi bekleyen İstanbul’da binalarõn yüzde 70’i ruhsatsõz ve kaçak. Olasõ deprem 10 bin civarõnda binanõn ta- mamen çökmesine ne- den olacak. ? Deprem bölgesinde yerleşim alanlarõnda yer alan sanayi tesisleri ve bunlarla iç içe geçmiş bulunan NATO Boru Hatlarõ, doğalgaz boru hatlarõ, LPG boru hatla- rõ, yerleşim alanlarõ içe- risinde hiçbir standarda bağlõ olmaksõzõn kurulan ve işletilen akaryakõt is- tasyonlarõ, tüp gaz satõş bayilerinin bir arada bu- lunmasõ, kentleri patla- maya hazõr birer bomba haline getiriyor. ? Ulusal Deprem Stra- tejisi ve Deprem Master Planõ hazõrlanmalõ. 17 Ağustos davaları düştü Rapora göre, çöken binalarõn müteahhitlerine yaklaşõk 2 bin100 dava açõldõ. Bu davalardan 1800’ü Şartlõ Salõverme Yasasõ ve hukuki boşluklardan dolayõ cezasõz kalõrken, geriye kalan 300 davanõn 110 kadarõna ceza verilse de çoğu ertelendi. Diğer davalar ise zamanaşõmõndan düştü. 17 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ? Depremden en çok etkilenen kentlerden biri olan Kocaeli’nde 9 bin 477 kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 881 kişi yaralandı, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 işyeri yıkıldı. ? Kocaeli’nde 40 bin 757 konut, 6 bin 57 işyeri orta; 45 bin 86 konut, 6 bin 128 işyeri de hafif hasar gördü. ? Depremde İstanbul’da da 454 kişi hayatını kaybederken 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. ? İBB ve JICA tarafından 2003 yılında tamamlanan çalışmada 10 riskli ilçe belirlendi. Bu çalışmaya göre Avcılar, Küçükçekmece, Fatih, Eminönü, Bakırköy, Bayrampaşa, Adalar, Beyoğlu, Zeytinburnu, Bahçelievler’deki binaların büyük bölümünün deprem güvenliği yok. ? Tarama işlemi tamamlanan 146 bin 987 binanın 42 bin 500’ünün riskli olduğu belirlendi. B üyük Marmara depreminde, 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece saat 03.02’de meydana gelen ve 45 saniye süren Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremde resmi verilere göre, 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi, 675 bin kişi evsiz kaldı. Uzmanların 30 yıl içinde İstanbul merkezli 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem meydana geleceğine ilişkin uyarılarına karşın bu riskli binaların güvenli hale getirilmesi için yıllardır hiçbir şey yapılmadı. Peki neler yapılabildi. Satırbaşları ile şöyle:  Kentte 11 yılda yapılan çalışmalarda tsunami haritaları çıkarıldı.  Haberleşme ağları kuruldu.  Kentin zemin durumu ile ilgili güncel verilere ulaşıldı.  JICA senaryosuna göre 70 bin, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin senaryosuna göre, 30 bin kişilik can kaybı tahmini endişe yaratmayı sürdürüyor. 10 ilçe diken üstünde Megakentkaderineterkedildi Prof. Görür: Deprem, duble yol, hõzlõ tren projeleri kadar bir çalõşmayõ hak etmiyor mu? Yüz binler tehlikede Görür, yurttaş ile depreme karşõ önlem almasõ gereken otorite arasõnda bir iletişim bulunmadõğõnõ söyleyerek “Sizin evinize belediyelerden, valiliklerden yazõ gönderildi mi? Vatandaşõn depreme hazõrlõk çalõşmasõndan bihaber olduğu bu ortamda İstanbul’u, Marmara’yõ depreme hazõrlõyoruz diyebilir misiniz” diye sordu. İstanbul Haber Servisi - Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nce hazırlanan “İstanbul’da Deprem Sonrası Kimyasallardan Kaynaklanacak Tehlikelere Dair Raporu” İstanbul’da üretilen ve depolanan kimyasal ürünlerin olası bir depremde meydana gelecek, sızıntı, patlama ve yangınlar nedeniyle binlerce kişinin ölümüne neden olabileceğini ortaya koydu. Rapordaki senaryolara göre, 100 ton amonyak sızıntısında 695 metrelik bir alanda tüm canlılar ölüm riskiyle karşı karşıya kalacak. 44 metreküplük bir yakıt tankının patlaması sonucu 89 metre uzaklıktaki kişilerde ölümcül yanıklar meydana gelecek. Rapora göre İstanbul’daki riskli ilçelerin başında Kartal, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Bahçelievler, Pendik, Şişli yer alıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yılda 732 bin 600 ton kimyasal madde taşınıyor. İstanbul’da 16 bin 999 metreküp LPG depolanırken, yılda yaklaşık 400 bin ton LPG satışı yapılıyor. İstanbul Boğazı’ndan geçen geçen tehlikeli madde miktarı ise yıllık 140 bin ton civarında. Ekonomi Servisi - Türkiye Hazõr Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanõ Ayhan Paksoy, 1 Temmuz 2010 tarihinde yürürlü- ğe giren Güvenli Beton (G) Yönetmeliği’nin, 31 Temmuz 2010’da rafa kaldõrõldõğõnõ be- lirterek, “TSE’nin çıkarları için 1 ay için- de bu iş Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ta- rafından tekrar feci bir şekilde sulandırıldı” dedi. Paksoy düzenlenen basõn toplantõsõnda, 17 Ağustos depreminden sonra geçen 11 yõl- daki tablonun değişmediğini savundu. TOKİ’nin şu anda Türkiye’de en düşük be- ton mukavemetiyle inşaat yaptõğõnõ da anla- tan Paksoy, birlik olarak kendi üyelerini de- netlediklerini, bu denetimler sõrasõnda geçmişte standartlara uymadõğõ gerekçesiyle yönetim kurulundan adam attõklarõnõ vurguladõ. Ayhan Paksoy, Bayõndõrlõk ve İskân Ba- kanlõğõ aleyhinde, yürütmeyi durdurma ve ip- tal davasõ açacaklarõnõ da bildirdi. Patlamaya hazır bombalar: Kimyasallar MECLİS’TEN DEPREM UYARISI Güçlendirme yerine yaşlõ binalar yõkõlmalõ AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Deprem Araştõrma Komisyonu, Türkiye nüfusunun, aralarõn- da 11 büyük il de dahil, yüzde 70’inin, sa- nayi tesislerinin de yüzde 75’inin bulun- duğu bölgelerde “her an deprem olabile- ceği” uyarõsõnda bulunarak, “depremin bir yaşam biçimi olarak değerlendiril- mesi ve önlemlerin buna göre alınması” önerdi. Deprem riskinin araştõrõlarak alõnmasõ gereken önlemlerin saptanmasõ istemiyle kurulan ve raporunu Meclis tatile girme- den önce tamamlayan TBMM Araştõrma Komisyonu raporunda, Türkiye’deki dep- rem riskinin yüksekliğine dikkat çekilir- ken, binalarõn sağlamlõğõ konusunda da endişe verici saptamalara yer verildi. Metropol kent İstanbul’da kaçak yapõ stokunun yüzde 70 düzeyine ulaştõğõ kay- dedilen komisyon raporunda, “mevcut yapıların güçlendirilmesi” yerine, eski veya hasarlõ binalarõn yõkõlarak, yerine ye- nisinin yapõlmasõ istendi. Komisyon raporunda ayrõca, Zorunlu Deprem Sigortasõ’nõn (DASK), bugüne dek kanunlaştõrõlamadõğõ, kurum ve kuru- luşlarõn işbirliği ile projelendirileceği bir “deprem zararlarını azaltma eğitimi se- ferberliği” başlatõlmasõ gerektiği ve yurt çapõnda depremlerin izlenmesi için tek merkezli oluşturulacak “ulusal sismik ağ sistemi”nin gerçekleştirilmesi istendi. Güvenli beton yönetmeliği rafa kaldırıldı KISA...KISA...KISA... Bolu’da dün saat 06.09’da 3.9 büyük- lüğünde hafif şiddette deprem meydana geldi. Yurttaşlar, kısa süreli panik yaşadı. İnşaat Mühendisleri Odasõ Adana Şube Başkanõ Abdullah Bakõr, “İnsanlarõn en te- mel gereksinimlerinden olan konut ihtiyacõ- nõn rant aracõ olarak görüldüğü Türkiye’de yaşanan bunca acõ olay ve yõkõmlara karşõn plansõz yapõlaşma hâlâ etkin ve yeterli bir de- netimden yoksun olarak sürüyor” dedi. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu adı- na açıklama yapan Dönem Sözcüsü Fer- dan Çiftçi, ülke topraklarının yüzde 92’si- nin deprem tehlikesiyle karşı karşıya ol- duğunu, büyük sanayi merkezlerinin yüz- de 98’i, barajların yüzde 92’sinin deprem bölgesinde bulunduğunu anımsattı. CHP’li Ayhan, kredileri sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan yaptõğõ basõn açõklamasõyla, Marmara depreminin 11. yõldönümünde, AKP’nin deprem için aldõğõ kredilerin akõbetini sordu. Dünya Bankasõ’ndan alõnan 505 milyon dolarlõk ve Avrupa Yatõrõm Ban- kasõ ile AB ülkelerinden sağlanan toplam 430 milyon Avro’luk “Deprem İyileş- tirme ve Yeniden Yapılandırma” kre- dilerini soran Ayhan, tüm bu projelerin 31 Aralõk 2006 itibarõyla tamamlanmõş olmalarõ gerektiğini anõmsattõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle