Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
17 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Camiden
Öcalan yayını
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Terör örgütü PKK’nin
ilk silahlõ saldõrõsõnõ
gerçekleştirdiği 15
Ağustos’un yõldönümü
nedeniyle bölgenin
birçok kentinde
gösteriler düzenlendi.
Şõrnak’õn Uludere
ilçesine bağlõ Şenoba
beldesindeki bir cami
hoparlöründen terör
örgütü lideri Abdullah
Öcalan’õn yõllar önce 15
Ağustos ile ilgili yaptõğõ
konuşma yayõmlandõ.
Diyarbakõr’da kentin
birçok noktasõnda
korsan göstericiler,
gecenin karanlõğõndan
yararlanarak havai
fişekler patlattõ. Çõkan
olaylara polis
panzerlerle müdahale
etmeye çalõşõrken,
göstericiler ara
sokaklara dağõldõ.
Adana’da
‘Hayır’ çıktı
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Adana’nõn merkez
Seyhan, Yüreğir,
Karaisalõ, Sarõçam,
Çukurova ile Ceyhan
ilçelerinde Perfect PR
araştõrma şirketince 2
bin 461 kişiyle yüz yüze
görüşülerek yapõlan
araştõrma, referandumda
Adana’dan ezici
çoğunlukla “Hayõr” oyu
çõkacağõnõ ortaya koydu.
Araştõrmaya katõlanlarõn
yüzde 51.65’i “Hayõr”
oyu kullanõlacağõnõ
belirtirken “Evet” oyu
kullanacağõnõ
bildirenlerin oranõ yüzde
29.62’de kaldõ.
‘Mr. Bağış
özür dilesin’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili
Muharrem İnce, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada, “Bu
pakete ‘Hayõr’ diyenin
ya aklõndan zoru vardõr
ya da vatan sevgisiyle
ilgili bir sõkõntõsõ vardõr”
diyen Devlet Bakanõ ve
Başmüzakereci Egemen
Bağõş’õ milletten özür
dilemeye çağõrdõ. İnce
açõklamasõnda “Mr.
Bağõş uzun yõllar
Amerika’da yaşamõş ve
orada tercüme bürosu ve
evi bulunan bir
bakandõr. Amerika’da
tercüme bürosu olan
birisinin hayõr oyu
verecek yurttaşõmõzõn
vatan sevgisini
sorgulamasõ
komiktir” dedi.
İnönü’de ilginç
uygulama
MALATYA (AA) -
İnönü Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Cemil
Çelik, önceki yönetimin
üniversite kütüphane
binasõna yerleştirdiği
“Atatürk Türkiye’dir,
Türkiye Atatürk”
yazõsõnõ kaldõrarak,
yerine Atatürk’ün
“Manevi mirasõm bilim
ve akõldõr” ifadesinin
yer aldõğõ yazõyõ astõ.
Prof. Dr. Cemil Çelik,
yaptõğõ açõklamada,
üniversitelerin asli
görevlerinin teknoloji
üretmek olduğunu
vurgulayarak, görevi
bilim ve teknoloji
üretmek olan bir
kurumun üzerine bir
yazõ yazõlacaksa bunun
mutlaka bilim ve aklõ
çağrõştõran bir ifade
olmasõ gerektiğini
dile getirdi.
Kışkırtılan bir topluluğun
Dörtyol’da, İnegöl’de neler
yaptığına tanık olduk...
Bu olaylara seyirci kalanlar olup
bitenlerin farkında mı?
Bir yanda kanla beslenen PKK
terör örgütü, öte yanda “aymazlığın
içinde hak ve özgürlük” diyen
BDP’liler...
Sabah akşam Türk Silahlı
Kuvvetleri’ni yıpratmak için dört
koldan saldırıya geçen yandaşlar.
2007 milletvekili seçimlerinden
sonra Türkiye’deki gelişmeleri
anımsamaya çalışıyorum.
2007 Nisan’ında Frankfurt
savcılığı bir operasyon başlattı
Almanya’da. Deniz Feneri
yolsuzluğunu medyamız önce
görmek istemedi.
Milyonlarca Avro’yu tokatlayanlar
yakalanmış, saf Müslümanları
dolandıranlar saptanmış, önce
gözaltılar, ardından tutuklamalar
gerçekleşmemiş miydi?
Tam bu sırada önce Ankara,
ardından İstanbul ve İzmir’de
Cumhuriyet mitingleri yapılmıştı.
Bu ülkenin gerçek yurtseverleri,
sözde değil özde Atatürkçüleri
milyonların alanlara dolduğunu
görünce, AKP iktidarının “gidici
olduğu”na inanmışlardı.
Bu arada bir de gördük ki
Ergenekon operasyonu başladı...
Birinci dalga, ardından öteki
dalgalar...
Ben Ergenekon operasyonunu
önemsiyordum... Cumhuriyet’e
atılan bombaların failleri ortaya
çıkacak, Danıştay katliamının
ardındaki güçler saptanacaktı.
Çok sayıda faili meçhul cinayet
vardı; aydınlatılacaktı.
Yurtseverler, devrimciler,
sosyalistler, sözde değil özde
Atatürkçüler tüm faili meçhul
cinayetlerin aydınlatılmasını
istiyorlardı...
Ne zaman ki Erzincan
Cumhuriyet Başsavcısı İlhan
Cihaner gözaltına alınıp tutuklandı,
Ergenekon’da faili meçhul
cinayetlerin (Gebze, İzmit-Sapanca
üçgeninde) hesabı emekli paşaya
sorulmadı, umutlarım kırıldı...
Alparslan Arslan adı hemen
bulundu...
Kimdi bu genç adam,
arkasındaki güçler ortaya
çıkarılacak mıydı?
Hrant Dink’i öldüren kişi,
İstanbul’dan Trabzon’a dönerken
niçin Samsun’da yakalanmıştı?
Tetikçi Ogün Samast’ın bindiği
otobüste polisler yok muydu?
Trabzon’a değin izleyip orada
Samast’ın kimlerle ilişki kurduğunu
saptayamazlar mıydı?
Neden yazıyorum bunları?
Bülent Arınç’ın Hürriyet’te
yayımlanan “Anayasaya evet”
mektubuna karşı.
Arınç, iyi bir konuşmacı, toplumu
etkilemesini biliyor...
Diyor ki:
“Daha demokratik, daha saydam,
daha özgür bir Türkiye için, evet
oyu kullanacağım.”
Bakın Ergenekon davası üçüncü
yılını doldurdu... Duruşmalar
sürüyor... Ortada yargının
aydınlattığı bir olay yok henüz...
Balyoz’da tutuklu sanık
kalmadı... Tümü de tutuksuz
yargılanacak...
Hrant Dink cinayetinin öncesine
baktığımızda, tüm Trabzon halkı
neredeyse Hrant’ın öldürüleceğini
bildiği halde, eli silahlı toy bir
delikanlı tarafından güpegündüz
vuruluyor, tetikçi kaçıyor, ardından
yakalanıyor.
Devletin istihbarat birimleri bu
olayı önceden bildikleri halde
Hrant neden korunmuyor, neden?
Türkiye 12 Eylül’de anayasadaki
bazı maddelerin değişmesi için
halkoylamasına giderken
Başbakan’ın ağzından halkı
bilgilendiren bir şey duydunuz mu?
Gerçekten halkımız, şu anayasa
konusunda ne biliyor?
Yapılan kamuoyu anketlerine
bakılırsa, halkımızın yüzde 50’si
“Türkiye’yi kim yönetiyor” sorusuna
bile doğru yanıt veremiyor.
Yüzde bilmem kaçı “asker”
diyor hâlâ... Kimileri de
“Cumhurbaşkanı” yanıtını
veriyor...
Anayasaya “hayır” diyenlere
hemen “darbeci”, “hain”
damgasını vuran yandaş medya bu
buyruğu kimden alıyor?
Adını “RTE” diye tescilleyen
Başbakan Erdoğan’dan.
Yaşamı boyunca askeri
darbelere, sivil diktalara,
darbesever ve diktaseverlere
karşı savaşım verenler bunu hak
etmiyor...
Sizin gücünüz “org”lara
yetmiyor; teğmenlere, yüzbaşılara,
binbaşılara, eh biraz da albaylara
yetiyor.
Mustafa Balbay’ı, Tuncay
Özkan’ı Silivri zindanında
çürüterek mi Türkiye bir hukuk
devleti olduğunu ya da temel hak
ve özgürlükleri geliştirdiğini
kanıtlayacak?
İlhan Selçuk’un 2008’de sabaha
karşı kapısını çalan düşünce, onu
ölüm sürecine taşıdı...
Ne bulunmuştu İlhan Selçuk’un
evinde?
Darbe planları mı, suikast
krokileri mi, ne?
İlhan Selçuk’u en ağır biçimde
suçlayanlar, “Üç bombayı
Cumhuriyet’e attıran oydu” diyen
liberal, dinci, tarikatçı tosuncuklar,
acaba toplumun yüzüne
utanmadan, sıkılmadan nasıl
bakıyorlar bugün?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kışkırtma...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Melih Gökçek’in sözleri Başbakan Erdoğan’õn ‘soy’ sözünün açõk hali mi?
ERDEM GÜL
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn, “önemli olan
boy değil, soy” sözleriyle CHP
lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu
hedef almasõ, Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Melih
Gökçek’in de “Annesi Erme-
ni” ifadesini akõllara getirdi.
Gökçek’in “Kılıçdaroğlu an-
nesinin Ermeni olup olmadı-
ğı sorulunca cevap vermekte
kıvranıyor” sözlerinin ardõn-
dan Erdoğan da “soy” vurgu-
su yapõnca, “Kılıçdaroğlu’na
yönelik Ermeni iması mı
var?” sorusu ortaya atõldõ.
CHP lideri Kõlõçdaroğlu da
“Kafatasımı pergelle ölç” di-
yerek “soy” sözünden etnik bir
ima anladõğõnõ ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Kõlõçda-
roğlu ile referandum atõşmala-
rõ çerçevesinde önceki günkü
Gaziantep mitinginde, boy po-
lemiklerinden şikâyet ederek
“Ben buradan muhaliflere
sesleniyorum; önemli olan
boy değil, önemli olan soy,
soy...” diyerek yeni bir tartõş-
maya kapõ araladõ.
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç tarafõndan başlatõlan boy
polemiğinde Erdoğan daha ön-
ce de rahatsõzlõğõnõ dile getirmiş,
ancak “soy” tartõşmasõna gir-
memişti. Erdoğan, “soy” diye-
rek ne kastettiğine açõklõk ge-
tirmedi. Ancak Kõlõçdaroğlu,
“Recep Bey’e tavsiyem var.
Devlet senin emrinde. Benim
soyumu öğrenmek istiyorsan
İstanbul Müftülüğü’ne baş-
vurursun, orada Nakîbü’l Eş-
râf’ların tuttuğu defterlere
bakarsan benim soyumun ne
olduğunu öğrenirsin. Ama
çok merak ediyorsan, eğer
sen insanların soyu ile uğra-
şıyorsan eline bir tane pergel,
cetvel al, gel benim kafatasımı
ölç, burada da benim itirazım
olmaz” diye yanõt vererek Er-
doğan’õn “soy” sözüyle etnik bir
imada bulunduğunu söyledi.
Gökçek’in sözleri
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanõ Melih Gökçek’in bir sü-
redir Kõlõçdaroğlu’nun annesinin
etnik kimliğiyle ilgili açõkla-
malarõ referandum kampanya-
sõnda etnik kimliklerin de kul-
lanõldõğõ kuşkularõna neden ol-
du. Gökçek, 3 gün üst üste fark-
lõ farklõ televizyon kanallarõnda,
“Kılıçdaroğlu’nun annesinin
Ermeni olduğuna” ilişkin ifa-
deler kullandõ. Ancak Gök-
çek’in bu ifadeleri, “havuzlu
villa” tartõşmalarõnõn gölgesi
altõnda fazla büyümedi. Gökçek
Kõlõçdaroğlu’nun annesinin et-
nik kimliğiyle ilgili tam olarak
şu ifadeleri kullandõ:
“Annesinin ismi Yemuş Ha-
nım ve Yemuş Hanım’ın Er-
meni olduğu istikametinde
soru soruyorlar. Kendisi de in-
kâr etmiyor. Ama Yemuş Ha-
nım’ın Ermeni olması her-
hangi bir şekilde önemli değil.
Ama bilenler biliyor ki, İs-
tanbul’da Ermeni cemaatin-
den seçim zamanı gelip yar-
dımlar istiyor, bazı özel ko-
nuşmalar yapıyor. Bunlar
önemli değil. Şimdi Sayın Kı-
lıçdaroğlu, aynı zamanda
Alevi. Ben bunun üzerinde
durmak istiyorum. Altını çi-
zerek önce şunu söyleyeyim,
kim Türkiye’de Alevi-Sünni
ayrımı yapıyorsa, vatan hai-
nidir. Sayın Kılıçdaroğlu, mi-
tinglerini yaparken bütün şe-
hirlerde Alevi vatandaşları-
mızın yoğun olduğu yerlerde
yapmaya dikkat ediyor. Ama
buna rağmen kendisine
Alevilik ve benzeri bir soru so-
rulduğunda hemen kıyısın-
dan dönüp, Alevilik unsurunu
saklamaya çalışıyor. Bir in-
sanın Alevi olması veya an-
nesinin Ermeni olması önem-
li değil. Bir insanın gerek et-
nik, gerekse mezhepsel kimli-
ğini gizlemesine gerek yok.
Ancak kendisine annesinin
Ermeni olup olmadığını sor-
dukları zaman, mezhepsel ola-
rak Alevi olup olmadıklarını
sordukları zaman cevabı ver-
memek için kıvranıyor. De-
mokratik bir ülkedeyiz.”
Benzer üslup kullanmıştı
CHP Milletvekili Canan Arõt-
man da 2008’de “Ermeniler-
den Özür Diliyorum” kam-
panyasõna destek verdiği için
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ü
eleştirirken, Gökçek’e çok ben-
zer bir üslup kullanmõştõ.
Tekin ve Şimşek, Erdoğan’õn ‘soy polemiğine’ yanõt verdi
‘Soymayan başbakan istiyoruz’
İstanbul Haber Servisi -
CHP MYK Üyesi Gürsel Te-
kin, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn CHP Genel Başkanõ
Kemal Kõlõçdaroğlu’nun aile-
sinin kökenlerine ilişkin söz-
lerine tepki göstererek “İn-
sanların soyu sopuyla uğraş-
mayı bırakın. Soyla uğraşan
değil, soymayan başbakan
istiyoruz” dedi. CHP İstanbul
İl Başkanõ Berhan Şimşek de
tepkisini “Siyasette bunun
karşılığı Makyavelist anla-
yıştır” şeklinde dile getirdi.
Referandum çalõşmalarõna
devam eden CHP MYK üyesi
Tekin, Tuzla İlçe Örgütü’nde
basõn açõklamasõ yaptõ. CHP
Tuzla İlçe Başkanõ Cemil Ek-
şi’nin de katõldõğõ toplantõda
konuşan Tekin, Erdoğan’õn re-
ferandum zamanõ yaklaştõkça si-
nirlerinin bozulduğunu belir-
terek, “Bu çağda bu kafaya
şaşmamak elde değil. Kılıç-
daroğlu’nun da bizim de geç-
mişimizden utanacak duru-
mumuz yok. Başbakan, ne-
redeyse eline mezura alıp ka-
fatasımızı ölçecek. Bu mu-
dur Erdoğan’ın demokrasi
anlayışı?” diye konuştu.
‘Makyavelist anlayış’
CHP İstanbul İl Başkanõ Şim-
şek de Erdoğan’a tepki göster-
di. Şimşek, şunlarõ söyledi:
“Biz, o soy bu soy değil in-
sanların gözyaşının akma-
ması için siyaset yaparız. Baş-
bakan Erdoğan’ın anlayışı
ne solcu, ne sağcı, ne liberal ne
de muhafazakâr bir anlayış-
tır. Erdoğan’ın anlayışı uçu-
rumu görünce kuş, suyu gö-
rünce balık, dağı görünce ke-
çi olma anlayışıdır. Siyasette
bunun karşılığı Makyavelist
anlayıştır.” Erdoğan’õn Der-
sim çõkõşõndan sonra birileri
“sen yanlış yaptın” dediği için
soy tartõşmasõna girdiğini savu-
nan Şimşek, “Bir insanın gö-
zünün mavi, yeşil olması değil
beni ilgilendiren o insanların
gözyaşıdır” diye konuştu. CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ KEMAL ANADOL
‘Bilmiyorsa felaket, bilip
de söylüyorsa rezalet’
İZMİR/ANKARA (Cumhuriyet)
- CHP İzmir Milletvekili ve Grup
Başkanvekili Kemal Anadol, Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn, “Dersim’i
İsmet İnönü bombalattı” yönünde-
ki sözlerinin büyük bir yalan olduğu-
nu söyledi. Anadol, tarihte Dersim is-
yanõ olarak bilinen olaylar sõrasõnda İs-
met İnönü’nün, Erdoğan’õn iddia et-
tiği gibi Cumhurbaşkanõ olmadõğõnõ,
Başbakanlõk görevinden de kendi is-
teğiyle izne ayrõldõğõnõ söyleyerek
“Erdoğan bir ülke-
nin başbakanı olarak
bunları bilmiyorsa fe-
laket bir durumla
karşı karşıyayız. Bi-
liyor da söylüyorsa
rezaletle karşı karşı-
yayız” dedi. Bomba-
lamanõn Celal Bayar
döneminde yapõldõğõna
dikkat çeken CHP
Tunceli Milletvekili
Kamer Genç, bir soru önergesiyle ko-
nuyu TBMM’ye taşõdõ. CHP MYK
üyesi Gürsel Tekin de “Başbakan ya
tarih bilmiyor ya da bildikleri işi-
ne gelmiyor” diye konuştu.
Anadol, Türkiye’nin ciddi bir yol ay-
rõmõnda olduğunu, referandumdan
evet oyu çõkmasõ halinde, siyasi ikti-
dara bağõmlõ bir yargõ yaratõlacağõnõ
söyledi. Hayõr oyunun baskõn gelme-
si durumunda, antidemokratik saldõ-
rõnõn püskürtüleceğini söyleyen Ana-
dol, “Erdoğan, iktidardan düştük-
ten sonra gideceği yeri iyi biliyor.
Oranın adı Yüce Divan’dır. Yüce
Divan’ı oluşturan Anayasa Mah-
kemesi üyelerini kendi yandaşla-
rından oluşturmak istiyor. Tüm ça-
bası bunun içindir. Şimdi kalktı
Alevi yurttaşların referandumdaki
tercihini evet yönünde değiştirmek
için tarihi çarpıtmaya, yalanlar söy-
lemeye başladı” diye konuştu.
‘CHP geçmişine sahip çıkar’
Anadol, Erdoğan’õn, yalanlarõna ya-
nõt vermemeleri halinde, kendilerini,
tarih önünde suçlu hissedeceklerini
söyleyerek, “Dersim
olayları 21 Mart
1937’de başladı. İs-
met İnönü, o tarih-
lerde, Başbakanlık
görevinden kendi is-
teğiyle 1.5 ay izin al-
mıştı. Başbakanlık’a
Bayar vekâlet edi-
yordu. İdari ve siya-
si sorumluluk Ba-
yar’daydı. Hepimi-
zin bildiği gibi 10 Kasım 1938’de
Mustafa Kemal vefat ediyor. 11
Kasım 1938’de de İnönü, Cum-
hurbaşkanlığı’na seçiliyor. Erdo-
ğan, İnönü’nün ne zaman cumhur-
başkanı olduğunu bilmiyorsa, yani
bunları cehaletinden söylüyorsa bü-
yük bir felaketle karşı karşıyayız.
Bir ülkenin başbakanı ülkesinin
yakın tarihini bilmez mi? Eğer bi-
liyor da söylüyorsa o zaman ciddi bir
rezaletle” dedi. Anadol, CHP’nin geç-
mişine sahip çõktõğõnõ, Erdoğan’õn ise
Susurluk’a “faso fiso” diyen bir Baş-
bakan’õn partisinden İstanbul’un be-
lediye başkanlõğõnõ yaptõğõnõ anõmsattõ.
Bombalamanõn Celal
Bayar döneminde
yapõldõğõna dikkat
çeken CHP Tunceli
Milletvekili Kamer
Genç, bir soru
önergesiyle konuyu
TBMM’ye taşõdõ.
Erdoğan’õn, “Önemli olan boy değil, soy”
sözleriyle Kõlõçdaroğlu’nu hedef almasõ, Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanõ Gökçek’in “Annesi
Ermeni” ifadesini akõllara getirdi.
‘Soy’ Ermeni imasõ mõ?
CHP MYK
üyesi Tekin
referandum
çalışmalarına
Tuzla’da de-
vam ediyor.
‘ÖKM’ye dokunma!’
İstanbul Haber Servisi-
Beyazõt’ta toplanan aralarõn-
da bazõ sanatçõlarõn da bu-
lunduğu yaklaşõk 200 kişilik
öğrenci grubu dün İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Öğrenci
Kültür Merkezi’nin (ÖKM)
kapatõlarak Uzaktan Eğitim
Fakültesi’ne dönüştürülmesi
kararõnõ protesto etti.
İÜ’nün Beyazõt’taki ana
giriş kapõsõ önünde bir araya
gelen öğrenciler, “ÖKM’ye
dokunma sanatıma dokun-
ma”, “Öğrenci Kültür Mer-
kezi Kapatılamaz”, pan-
kartlarõ ve “Kültür, sanat
hakkımız engellenemez”,
“ÖKM’ye dokunma gele-
ceği karartma” sloganlarõy-
la ÖKM’ye yürüdü. Burada
grup adõna basõn açõklamasõ-
nõ yapan Şafak Yayla, “Üni-
versitemizde öğretim gö-
revlilerine bile oda bulu-
namazken geniş alanlara
ihtiyaç duyan kulüpler na-
sıl olacak da fakültelere
yerleştirilecek” diye sordu.
Tiyatro sanatçõsõ Mehmet
Esatoğlu da çok zor dönem-
lerden geçerek bugünlere gel-
diklerini belirterek, “ÖKM
gençleri burada dünya ti-
yatro edebiyatının çok
önemli eserlerini sahneye
koydu. Şimdi önce düşü-
nenleri yok etme politika-
sını güdüyorlar. ÖKM ka-
patılamaz diyoruz” dedi.
CHP: IRKÇI, BDP: GERİCİ, MHP: KAFATASÇI
Muhalefetten
Erdoğan’a soy tepkisi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn CHP lideri Ke-
mal Kılıçdaroğlu’na yönelik
“boy değil, soy önemli” de-
mesi, muhalefetin sert tepkisi-
ne neden oldu. CHP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Haluk Koç,
Erdoğan’õn sözlerini “gizli fa-
şist, ırkçı eğilimlerinin dışa
yansıması” olarak değerlen-
dirdi. MHP, “Soy kütüğü yet-
mez, kafatası ölçsün” derken,
BDP, “Her kim soyunu, kim-
liğini, diğerine üstünlük me-
selesi olarak görüp sunmaya
çalışıyorsa, gericidir, ırkçıdır,
faşisttir” görüşünü bildirdi.
Erdoğan’a yönelik muhale-
fetten gelen tepkiler şöyle:
CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Haluk Koç : Baş-
bakan sõkõştõğõnda siyaseti han-
gi alanlara çekebileceğini ka-
nõtlamõş oluyor. Bu; gizli faşist,
õrkçõ eğilimlerinin dõşa yansõ-
masõdõr. Her zaman söyledi-
ğim gibi, sayõn Başbakan’õn
kumaşõndan hiçbir zaman bir
demokrat çõkmaz. Bunu, ka-
yõtsõz şartsõz AKP’nin her de-
diğini doğru kabul edip toplu-
ma da doğruymuş gibi yansõt-
maya çalõşan Türkiye’deki li-
beral bazõ çevrelere de ithaf
etmek istiyorum. Sayõn Başba-
kan’dan demokrat değil olsa
olsa sahte demokrat çõkar.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır: Başba-
kan’a soy kütüğü yetmez, ka-
fatasõnõ da ölçmeli. Başbakan bi-
ze yönelik suçlamalarõndan do-
layõ utanmalõdõr. İktidar parti-
siyle, ana muhalefet partisi si-
yaseti horoz dövüşüne dönüş-
türdüler. İbretle izliyoruz. Her
iki sayõn lideri de milleti saygõlõ
olmaya davet ediyorum
BDP Grup Başkanveki-
li Bengi Yıldız: Bir taraftan
Dersim’i CHP bombaladõ di-
yeceksin, diğer yandan soya
bakõlõr diyeceksin. Soyumuz,
kimliğimizle övünebiliriz ama
bir başkasõnõ aşağõlama vesile-
si olarak görmemeliyiz. Her
kim ki soyunu, kimliğini, diğe-
rine üstünlük meselesi olarak
görüp sunmaya çalõşõyorsa, ge-
ricidir, õrkçõdõr, faşisttir. Her iki
lideri de üsluplarõ konusunda
dikkatli olmaya çağõrõyorum.
Öğrencilerin eylemine 1980’li yıllarda ÖKM’de et-
kinlikler yapan tiyatro sanatçıları da destek verdi.