23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 17 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Türkiye’nin azgelişmiş demokrasisi ne yazık ki sağ iktidarlar tarafından sürekli tasalluta uğruyor: ‘Çok Partili Rejim’e geçtiğimizden beri iktidara gelen sağ iktidarlar demokrasiyi hep çoğunluğun mutlak baskısı ve sadece sandık sonuçları olarak algılamışlar, temel hak ve özgürlükleri, özellikle de ifade özgürlüğünü, medya özgürlüğünü ve kendileri gibi düşünmeyenlerin haklarını ihmal etmişlerdir. Ayrıca iktidarın gücünü ve nimetlerini seçimleri etkilemek için bol bol kullanmakta hiç tereddüt etmemişlerdir. Şimdi, sekiz yıllık iktidarı süresinde sadece hükümet bürokrasisinin değil, devlet bürokrasisinin de tüm kadrolarını yandaş personelle dolduran AKP, fütursuzca referandum oylaması için baskılarını arttırmış görünüyor. Örneğin bazı valiler genellikle devletin tarafsız valisi gibi değil, AKP’nin valisi olarak hareket ediyorlar. Bu yüzden ceza alanları bile var. Başbakan ve bakanlar genellikle devlet olanaklarını referandum propagandası için kullanmakta sakınca görmüyorlar. Ama unutuyorlar ki, bu ülkede yüzde 90’dan fazla oy desteği alarak yürürlüğe giren 1982 Anayasası bile, bu oy oranına karşın hem hazırlanış hem de oylanış sırasındaki eksik ve yanlışlardan dolayı gayrimeşrudur! Geçen perşembe günü yazdığım “Sakat İktidar, Sakat Anayasa, Sakat Referandum” başlıklı yazım bu çerçevede büyük yankı uyandırdı. Gelen mektuplardan biri de eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’tandı: “Sayın Kongar, perşembe günkü yazınızda 1982 Anayasası’nın meşru olmadığını söylüyorsunuz. Haklısınız. Ben de yaptığım üç adli yıl açış konuşmasında ve yazılarımda bunun nedenlerini açıklamıştım. %93 oyla kabul edildiği iddiası ise sahtedir. Bu konudaki ayrıntılı yazılarım ektedir.” Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk 1999 yılında yaptığı adli yıl açılış konuşmasında 1982 Anayasası’nın niçin gayrimeşru olduğunu hem biçimsel meşruluk açısından altı maddede sıralıyor, hem de maddi meşruluğunun olmadığını anlatıyordu. 6 Eylül 2000 tarihinde yaptığı adli yıl açılış konuşmasında ise yeni bir anayasa yapılmasının koşullarını şöyle sıralıyordu: “Birincisi, kurucu meclisin yapısıyla ilgilidir. Meclis; üniversitelerin, meslek kuruluşları, sendikalar gibi sivil toplum örgütlerinin, seçim barajı altında kalanlar dahil, nesnel ölçütlere göre, bütün siyasal partilerin ve benzerlerinin temsilcilerinden oluşmalı, katılım olabildiğince geniş tutulmalı; bu konuda geçmişteki yanılgılara düşülmemelidir. İkincisi, anayasa yapılırken karşılaştırmalı hukuktan, insan haklarına ve özgürlüklerine ilişkin evrensel bildirilerden, Avrupa Birliği’yle ilgili sözleşmelerden, yerel ve uluslararası mahkeme kararlarından esinlenilmelidir. Üçüncüsü, kamuoyunun eğilimleri gözetilmeli, açık tartışmalar sonucu kotarılan ‘toplumsal sözleşme’ halkoyuna sunulmalıdır. Elbette toplumca üzerinde uzlaşılan böyle bir anayasa; bu kez, Philadelphia’da, Paris’te, Berlin’de, Madrid’de değil, Ankara’da kotarılacak, hiç kuşkusuz hem demokratik ve hem de hepimizin ortak ürünü bulunduğu için güçlü olacak; Türk toplumu anayasasına kavuşacak, Türkiye de anayasal bir devlet olmanın kıvancını yaşayacaktır. Çünkü demokrasiye geçiş, toplumdaki bütün kesimleri ve kümeleri kapsayan bir diyalog ve görüşmeler dizisidir.” Yukardaki satırlardan da açıkça anlaşılacağı gibi 12 Eylül’de referanduma sunulacak olan Anayasa Değişiklikleri Paketi’nin hazırlanış biçimi zaten demokratik değildir. Ayrıca, değişikliklerin ekseni, Yüksek Yargıyı siyasal iktidarın denetimine almak üzerinedir. Bir AKP önerisi olarak oldubittiye getirilen bu değişikliklerin “Milli İradeyi” yansıttığını ileri sürmek olanaksızdır. Üstelik referandum kampanyası sırasında iktidarın uyguladığı baskıcı ve demokrasiye uymayan yöntemler de bu oylamayı daha şimdiden sakatlamıştır. Bu nedenle önerilen değişikliklerin şu veya bu oranla (isterse yüzde 99’la olsun) kamuoyu tarafından onaylanması da fazla bir anlam taşımayacaktır: 1982 Anayasası örneği önümüzdedir! Onun için diyorum ki: Referandumları ve seçimleri kazanabilirsiniz... Ama gerek hazırlık gerekse propaganda aşamalarında kullandığınız yöntemler ve getirdiğiniz hükümler demokratik değilse... Kazandığınız bu oylamalar sizi demokrat yapmaz... Tarih önünde sorumlu olursunuz! ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Referandumu da Kazanabilirsiniz Seçimi de, Ama Demokrat Olamazsınız! Acil servis kolonya dedi kadın ölüme gitti Yarõ baygõn halde bulunan kadõna 112 Acil Servisi inanõlmaz bir tedavi(!) önerisi sundu: “Camõ aç, kolonya dök.” İlaç içerek intihar ettiği anlaşõlan kadõn kurtarõlamadõ. ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eşi Sevginur Gündoğan’õ (39) yarõ baygõn halde evde bulan Özcan Gündoğan (40) ambulans için 112 Acil Servisi’ni aradõğõnda “Camı aç, kolonya dök. Sonra ayılmazsa bize haber ver” yanõtõnõ aldõ. Çok sayõda ilaç içerek intihar ettiği anlaşõlan Gündoğan kurtarõlamadõ. Acil Servis’i aradõğõnõ belirten Gündoğan “Eşimin baygın olduğunu söyledim. ‘Cam aç, kolonya dök. Sonra ayõlmazsa bize haber ver’ dediler. Ayılmayınca tekrar aradım, geldiler” diye konuştu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne kaldõrõlan 3 yaşõndaki bir çocuk annesi Sevginur Gündoğan’õn çok miktarda ilaç içerek intihara kalkõştõğõ anlaşõldõ. Göndoğan, burada yapõlan tüm müdahalelere karşõn kurtarõlamadõ. Genç kızı öldüren zanlı yakalandı Yurt Haberleri Servisi - Manisa’nõn Alaşehir ilçesinde, te- mizliğe gittiği dedesinin evinde kanlar içinde bu- lunan, hastaneye kaldõ- rõlõrken yolda yaşamõnõ yitiren Emine Çetin’in (17) cinayet zanlõsõ ya- kalandõ. Çetin’in baba- sõna ait markette çalõşan zanlõ Kazõm B’nin (26), genç kõza tecavüz et- mek amacõyla güvenlik kamerasõnõ kapatarak yukarõya çõktõğõ belir- lendi. Çetin’in saldõrõ- dan kurtulmak için di- renmesi üzerine, Kazõm B’in sopa ve ütüyle ba- şõna vurduğu Çetin’i da- ha sonra bõçakladõğõ be- lirtildi. Zanlõ suçunu iti- raf ederken, evli ve eşi- nin de 7 aylõk hamile olduğu belirtildi. Uzan: Çocuklarım kaçırıldı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Cem Uzan’õn avukatõ Ferhat Ünalan, yaptõğõ açõkla- mada, müvekkili ile Ala- ra Koçibey arasõndaki velayet davasõna ilişkin haberlerin gerçeği yan- sõtmadõğõnõ bildirdi. Ünalan, müvekkilinin küçük çocuklarõnõn kaçõ- rõldõğõnõ savunarak, ço- cuk kaçõrmanõn tüm dün- yada en ciddi suçlardan biri olduğunu ve pek çok uluslararasõ sözleşmeye konu edildiğini kaydetti. Açõklamada, “Çocuk ka- çõranlar, yardõm edenler ve çocuk kaçõrmaya göz yuman herkes ile ilgili olarak hem iç hukuk hem de uluslararasõ hu- kukta her türlü başvuru yapõlacak ve bu kişiler sorumluluklarõna katlan- mak durumunda kala- caklardõr” denildi. İsimsiz kahramanİsimsiz kahraman Mersin’de bir apartman dairesinde çıkan yangında 1’i bebek 3 kişi mahsur kalırken, 10 aylık minik bebek adını açıklamayan yardımsever bir yurttaş tarafından kurtarıldı. Bir apartmanın 4. katındaki dairede belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Binanın girişindeki yoğun duman nedeniyle Mehmet ve eşi Handan Erol ile torunları 10 aylık Güneş Ertunç mahsur kaldı. Mahsur kalanların kurtarılması için çalışmalar sürerken yoldan geçen, adını açıklamayan ve asker olduğu öğrenilen bir kişi, itfaiye ekiplerinden aldığı el feneriyle binanın 4. katında mahsur kalan 10 aylık Güneş Ertunç’u daireden çıkardı. Bebeğin annesinin şehir dışında olduğu belirtilirken, teyzesi de bebeğe sarılarak gözyaşı döktü. (Cumhuriyet) Kavrulmaya devamHaber Merkezi - Yapõlan son değerlendirmelere göre sõcaklõklar, mevsim normallerinin kõyõ kesimlerde 2 ila 4, güney, iç ve doğu bölgelerde 6 ila 8 derece üzerinde olacak. Sõcak hava ve nem yurttaşlarõ bunaltmaya devam edecek. Antalya’nõn Alanya ilçesinde nem dolayõsõyla hissedilen hava sõcaklõğõnõn 52 dereceye kadar ulaştõğõ bildirildi. Nem oranõnõn, zaman zaman yüzde 78’e ulaştõğõ Alanya’da, hissedilen hava sõcaklõğõnõn zaman zaman 52 dereceye ulaştõğõnõ kaydeden yetkililer, yüksek nem oranõndan kaynaklanan sõcaklõklarõn bir hafta daha süreceğini belirttiler. Öte yandan sağlõk uzmanlarõ, nem ve hava sõcaklõğõ nedeniyle kronik rahatsõzlõğõ bulunanlar, çocuklar ve yaşlõlarõn mecbur olmadõkça dõşarõya çõkmamalarõnõ önerdiler. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre de hava sõcaklõğõnõn, mevsim normallerinin kõyõ kesimlerde 2 ila 4, güney, iç ve doğu bölgelerde 6 ila 8 derece üzerinde seyretmeye devam etmesi beklendiğinden, sõcak havanõn oluşturabileceği olumsuzluklara karşõ (güneş çarpmasõ vb.) ilgililerin ve vatandaşlarõn dikkatli ve tedbirli olmalarõ gerekiyor. Türkçe ezanla iftar MEHMET EMİN BERBER MARMARİS - Marmaris’te yayõn yapan Park FM radyosu, iftar vaktini Saadettin Kaynak tarafõndan Saba makamõnda okunan Türkçe ezanla haber veriyor. Radyonun Genel Yayõn Yönetmeni Necdet Demiray, “Radyoculuk yalnızca müzik yayını yapmak değil, aynı zamanda toplumu bilgilendirmek, toplum değerlerinin en iyi ve en çağdaş yönlerini sunmaktır. Anayasamızda ibadet etme özgürlüğü vardır. Bu paralelde insanların kendi dilinde, anlaşılır biçimde ve dinin içindeki kavramları özümseyerek yayın yapmayı ilke edindik. Bundan hareketle ezanın Türkçe olarak dinlenebileceği ve ibadete uygulanabileceğini düşündük” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle