23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 AKP’nin burnu uzadõDers kitaplarõnda Pinokyo “Allah” ve “Cennet”i ağzõndan düşürmedi, öğrenciler yaratılış müzesine götürüldü, bir gün bile öğretmenlik deneyimi olmayan imamlar derslere sokuldu AKP, iktidarda olduğu 8 yıl boyunca laik, bilimsel eğitimi dışlayan adımlar attı. Cumhuriyetin en büyük eğitim devrimlerinden “Öğretim-Eğitim Birliği” ilkesini bozdu. Üstelik anayasanın 174. maddesi, öğretim birliğini devrim yasalarının başına almıştır. AKP, yargı kararlarıyla kendisini kimi zaman frenlense de bildiğini okumayı sürdürdü. AKP, ders kitaplarõnõn milyonlarca öğrenciyi sõnõflara girerek etkilemek, hatta “evde” bile belli dayatmalarõn içine sokabilmek için “biçilmiş kaftan” olduğunun farkõndaydõ. Önceleri ders kitaplarõnõ ve yardõmcõ ders araçlarõnõ Talim Terbiye Kurulu (TTK) incelerken 2003 yõlõnda yapõlan bir değişiklikle yardõmcõ kitaplarõn incelemesi TTK’den alõndõ; yerine incelemeyi yapacak bir kurul ya da makam getirilmedi. Yine 1 Eylül 2006 tarihinde yönetmelik değiştirilerek ders kitaplarõnõn ön incelemesi TTK’den alõnarak bakanlõkta kurulan kurullara inceletilmiştir. Bu gelişmelerin ardõndan okullara dinsel ve ticari yayõnlar rahatça sokulmaya başlandõ. 100 Temel Eser adõ altõnda okullara girmesine izin verilen klasiklerin içerikleri değiştirildi. Yalnõz Din Kültürü Ahlak Bilgisi kitaplarõ değil, tarih başta olmak üzere diğer kitaplardaki konular da dinsel motiflerle süslendi. Pinokyo mümin oldu Öreğin, kaç neslin sevgilisi Pinokyo, 100 Temel Eser arasõndaydõ. Ama ilginç olan Pinokyo’yla birlikte, çeviriyi yapanlarõn da burnunun uzamasõydõ. Çünkü Pinokyo ve çevresindekiler sürekli dinsel motifle konuşuyorlardõ. “Allah”, “cennet” gibi ifadeler ağõzlarõndan düşmüyordu. Fransõz ressam Eugene Delacroix’ya ait “Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlõ resim 2001 - 2006 yõllarõ arasõnda Vatandaşlõk Bilgisi ve İnsan Haklarõ 7. sõnõf ders kitabõnda yer alarak beş yõl okutuldu. Beş yõllõk onay süresi sona erince bakanlõk, yeni onay sürecinde, dünyaca ünlü bu resmi müstehcen bulup kitaptan çõkardõ. Hüseyin Çelik, bu konudaki soru önergesini yanõtlarken, tablonun kurul üyelerinin kararõyla kitaptan çõkarõldõğõnõ, “kasıt” aranmamasõ gerektiğini belirtti. Çelik’e göre bakanlõk, sanatõ ve sanatçõlarõ destekliyordu; 1-8. sõnõflarda okutulmak üzere, “Sanat Etkinlikleri” adõ altõnda ders konulmuştu! Bu yanõttan bir şey anlamak elbette olanaksõzdõ. Özetle Çelik, “Kasıt yok, ama biz sanatı destekliyoruz!” diyordu. Ne bir gerekçe, ne bir açõklama.... AKP döneminde birçok kaynak ve ders kitabõnõn içeriği dinsel öğelerle yazõldõ. Sakallõ, kapalõ resimler kullanõldõ. Aptes suyunun alyuvarlarõ çoğalttõğõna ilişkin hurafeye Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarõnda yer verildiğini söylersek, herhalde bu konudaki örnekleri daha fazla çoğaltmak gerekmez. Sen misin Darwin okutan! 2005 yõlõnda Mersin Yalõnayak İlköğretim Okulu Müdürü Ali Galip Duran ile öğretmenler Mehtap Pektaş, Yusuf Temiz, Sevilay Aktürk ve Gülsüm Çoban, “derslerde evrim teorisini anlatmak”, “ezan okunduğu sırada sınıfın pencerelerini kapatmak” gibi suçlamalarla yürütülen soruşturma sonucunda sürgüne uğradõlar ve maaş kesme cezasõ aldõlar. “Yaratılış” inancõ, ‘din kültürü ve ahlak bilgisi’ yerine biyoloji dersi kitabõna girdi. 700 akademisyen işin peşini bõrakmayõnca Hüseyin Çelik, topu Talim Terbiye’ye attõ. Kimi okul öğrencileri yaratõlõş müzesine götürüldü. Bu arada okullara, yardõmcõ ders kitabõ adõ altõnda evrim kuramõna karşõ çõkan “Adnan Hoca”nõn kitaplarõ sokuldu. Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, 23 Aralõk 2006 tarihinde bakanlõğõnõn bütçesi görüşülürken TBMM kürsüsünden şunlarõ söyleyebildi: “Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Darwin Teorisi söz konusu olduğu zaman, başta Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarım, bu düşüncede olan insanlar Darwin Teorisi’nin mutlaka okul kitaplarında olması gerektiğini söylüyorlar. Öyle midir? Darwin’in Türklerle ilgili ne söylediğini biliyor musunuz? Türklerle ilgili Darwin diyor ki, ‘gelişimini tamamlayamamõş adi bir õrk’ diyor. Ne diyeceksiniz şimdi siz buna?” Bakan böyle deyince onun kuramõnõ okutmak da bir cesaret işi oluyor. Propaganda serbest AKP, eğitimi dinselleştirecek adõmlar için mevzuatõ kullanmayõ da unutmadõ. Bir yönetmelik değişikliğiyle özel okullarda dini propaganda yapmak suç olmaktan çõkarõldõ. Bu arada Kuran kurslarõnõn ve özel yurtlarõn denetimi ilköğretim müfettişlerinin elinden alõndõ. Yatõlõ Bölge Okullarõ’ndan (YİBO) mezun öğrenciler, istemedikleri halde 6. tercihlerine dayandõrõlarak imam hatip liselerine yönlendirildi. 8 yıl boyunca nisan ayı geldiği zaman, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı gölgeleyecek bir biçimde “Kutlu Doğum Haftası” törenleri yapıldı. Örneğin İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’yle birlikte Kutlu Doğum Haftası nedeniyle bir yarışma düzenledi. 16 Nisan 2007 tarihinde Denizli Belediyesi ve İl Müftülüğü’nün birlikte düzenlediği, Vali Yardımcısı’nın da hazır bulunduğu Kutlu Doğum törenlerinde, Bereketli Beldesi İlköğretim Okulu öğrencileri Bereketli Camii imamının yönetiminde “Dört Başlı Canavar” adlı oyunda ilahiler söyledi. Bu “etkinlik” sırasında kız öğrencilerin başlarında türban vardı. İlginç bir başka gelişme Van’da yaşandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün onayıyla, şehirde bulunan 4 ilköğretim okulunda ve 17 lisede il müftülüğü ile birlikte “kız çocuklarını dini konularda bilgilendirmek üzere” bir program uygulandı. Hüseyin Çelik, bu yapılanları yeterli görmemiş olacak ki, 2-3 Mart 2005’te Ankara’da düzenlenen ‘Din Sempozyumu’nda ve 22 Mart 2005 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalarda, okullarda verilen din kültürü derslerinin yeterli olmadığını söyledi. Bakan, başka derslerde değil ama din alanında uygulamalı eğitim istiyordu. Bakan ister de kimi okul müdürleri durur mu? Okullarda mescitler açıldı, öğrenciler topluca camiye götürüldü. Böylece kısmen de olsa uygulamalı din eğitimi yapıldı. İlahiler türbanlı öğrencilerden MEB bütçesi görüşmelerinde din kitapçığı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi TBMM’de görüşülürken bakanlığın dağıttığı kitapta, eğitim ve din ilişkisiyle ilgili ilginç ifadeler kullanıldı. Bakanlık, insanın manevi hayatını ilgilendirmesi gereken dini inanca farklı anlamlar yüklemekten çekinmedi. Bakın, bakanlığa göre “sağlıklı din anlayışı” neleri etkiliyor: “Sağlıklı bir din anlayışı, eğitimin temel amaçları olarak karşımıza çıkan insanın kendini tanıması ve anlaması, doğru düşünmesi, bilinçli davranışlar geliştirmesi, insanın potansiyel yeteneklerinin en iyi şekilde geliştirilmesi ve etkin kılınması, üretkenliğin arttırılması, insanın sosyalleşmesi, geçmişin birikiminin en iyi şekilde yeni nesillere aktarılması, demokrasi kültürünün oluşturulması, istikrar ve barışın korunması gibi hususlarda etkin olunmasını sağlamaktır.” (TC MEB 2006-2008 Dönemi Bütçe Tasarısı Kitabı s: 34) AKP döneminde Kuran kurslarının sayısındaki artış dikkat çekti. Dönemin Diyanet’ten sorumlu bakanı Mehmet Aydın’ın 2007’de bir soru önergesine verdiği yanıt şöyle: “Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı, 2003-2004 eğitim-öğretim yılında faaliyet gösteren Kuran kursu sayısı 3 bin 852’dir. 2006 Ekim ayı itibarıyla Türkiye genelinde eğitim-öğretim yılı esas alınarak faaliyet gösteren Kuran kursu sayısı 4 bin 950’dir. Okulların tatil olduğu yaz mevsiminde ise Kuran kursları ve camiler başta olmak üzere uygun görülen yerlerde iki ay süreyle ‘yaz Kuran kursları’ açılmaktadır. Bu çerçevede; 2004 yılında 54 bin 372, 2005 yılında 55 bin 830, 2006 yılında ise 58 bin 500 yaz Kuran kursu açılmıştır.” 2010 yılında yaz Kuran kursu sayısının var olan ilk ve ortaöğretim okulu sayısını geçtiğini sanıyoruz. Kaçak Kuran kurslarının sayısı tam olarak bilinmemektedir. AKP kaçak kurs açanların cezalarını hafifleterek caydırıcılığı önlemiştir. “Kuran kurslarının kaçağı mı olur?” diyerek eleştirilere karşı çıkılmıştır. Yasalara göre ancak ilköğretimin 5. sınıfını bitirenler yaz Kuran kurslarına gidebilecekken uygulamada her sınıftan çocuk, hatta okula gitmeyen çocuklar kayıtsız olarak bu kurslara gitmektedir. Kaçak Kuran kurslarına önlem yok Din dersi öğretmeni ‘uçmaya’ çağırdı İşte, AKP döneminde eğitimin dinselleşmesine çarpıcı birkaç örnek daha: Sivas’ta bir lisede görüldüğü gibi, tarikatlar kimi okullarda öğrencilerle “abla”, “ağabey” ilişkileri üzerinden dini propaganda yaptı. Amasya Merzifon Lisesi ve Ticaret Meslek Lisesi’nde öğrencilere bildiriler dağıtarak Milli Görüş’e katılım çağrısı yapıldı. Kimi özel ve resmi okullarda dinsel sözler duvarlara asıldı; kıyafet devrimiyle çelişen giysilerle piyesler oynatıldı. Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde müftülük, öğrencilere önce dini bir yayınevinin bastırdığı kitabı ve 110 soruluk çalışma notu dağıttı; ardından sınav yaptı. Ramazanlarda bazı okul kantinleri ve yemekhaneleri kapandı. Hatay ilinde derslere giriş ve çıkış saatleri ramazana göre ayarlandı. Muğla-Ortaca’da bir din dersi öğretmeni, öğrencileri “ahiret havayolları” ile uçmaya çağıran broşür dağıttı. Eski ders kitabında Şeyh Sait ve Derviş Mehmet’in birer tarikat mensubu / lideri oldukları belirtilirken yeni ders kitabında bu bilgi çıkarılmıştır. Şeyh Sait ve Derviş Mehmet’in birer tarikat mensubu / lideri olduğu kabul edilmemiştir. Şeyh Sait “dini etkinliği olan kişi” sayılmıştır. Bir gün bile öğretmenlik deneyimi olmayan imamlar derslere sokuldu. Örneğin Denizli’nin Acıpayam ilçesi Alaattin kasabasında bir emekli imam derslere girdi. Zamanla imam öğretmenlerin sayıları kimi illerde arttı. Çelik’in “Okullarda din eğitimi yetersiz” sözlerinin ardından öğrenciler toplu halde camiye götürüldü. Benzeri görülmemiş bir uygulama Ankara Keçiören Lisesi’nde yaşandı. Lise Müdürlüğü, okul için bir değil, iki değil, 10 değil, 100 değil, tam 700 Kuran istiyordu. Bu konuda Türkiye Diyanet Vakfı’na yazı yazan müdürlük, yazıda; “Okulumuz öğrencilerine Kuran’a olan ilgiyi arttırmak için sizin aracılığınızla Kuranıkerim meali dağıtmak istiyoruz. Bunun için 700 adet Kuranıkerim meali hibe etmeniz hususunda, gereğini bilgilerinize arz ederim” dedi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu konuda da “Öğrencilerin doğru bilgiye doğru kaynaktan ulaşmalarını sağlamak amacıyla Türkiye Diyanet Vakfı’ndan Kuranıkerim meali istenmesinde herhangi bir kasıt olmadığı görüş ve kanaatine varıldığından, idari, disiplin, mali ve adli yönden işlem yapılmasına gerek duyulmadığı teklifinin getirildiği anlaşılmaktadır” demekle yetindi. YARIN: EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME Liselilere Kuran dağıttı Adana’daki Fatih Terim Lisesi’nde öğrencilere ders saatleri içinde namaz kıldırıldı. 23 Nisan’a denk getirilen Kutlu Doğum Haftası törenlerinde türbanlı kız öğrenciler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle