Katalog

CMYB C M Y B SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Futbol ve Yine Futbol Bu hafta sonu Spor Toto Süper Lig’in 2010-11 dönemi karşılaşmaları başlıyor. Bilindiği gibi 18 takımdan oluşan bu ligde her zaman olduğu gibi üç büyüklerin türküsünü çağırıyoruz. Gerçi geçen dönemde üç büyüklerin anına iki Anadolu takımı ot tıkadı. Şampiyonluğu Bursaspor alırken Türkiye kupasını Trabzonsporlular müzelerine götürdü. Bu dönemde ligin yeni takımları adeta keselerini değil kasalarını sonuna kadar açtılar. Yine yabancı hayranlığı yarışı vardı. Üzücü olanı da buydu, tesadüfen ismini attığı goller ile parlatan çoğunluğu yaşı ilerlemiş bu oyunculara verilen önceliğe karşın altyapıdan yetişmiş oyuncular kapı önüne konuldu. Bu nedenle baş tacı edilen bu üç büyükler konusunda bazı konuları belirtmeyi görev sayıyorum. Avrupa sınavında daha ilk karşılaşmada, Şampiyonlar Ligi’nde F.Bahçe saf dışı kaldı. Bu olayda özellikle medyanın, bizlerin kusuru en baştadır. Çekilen kuradan sonra, karşı takımları küçümseyerek “Lokum gibi kura... şanslıyız” gibi manşetten başlıklar herkesi rehavete sevk etmektedir. Bu yolda şampiyon kulüpler veya Avrupa Ligi karşılaşmasına çıkan takımlar kesinlikle güçsüz değildir. Bu konuda defalarca darbe yedik ama hâlâ uyanamadık. Doğruları bulmak ve sağlam kalabilmek için kulüplerin özellikle yabancı oyuncu transferini belli ve açık kurala bağlanması gerekir. Ama ne yazık ki Mahmut Özgener’in başkanlığındaki Futbol Federasyonu bu üç büyüklerin esiri durumundadır. 6+2 ek 2 diyeceğine açıkça 11 oyuncunun da yabancı olması yolunda karar alsın, bu iş olsun bitsin. Bugün bu kulüplerimiz yabancı teknik direktör ve oyuncuların üssü durumunda. Kasetten seyredilerek alınan oyuncular hemen sakatlanıp köşeye çekilerek yaptıkları ayrıcalıklı sözleşmelerle tıkır tıkır paralarını almakta. Ne olursa olsun, F.Bahçe kendi içinden yetişen birini başa getirerek önemli bir adım attı. Sarı-Lacivertliler, Aykut Kocaman ile başarılı olacaklardır. Beşiktaş, yabancı teknik direktörle, yabancı oyuncu istilasına uğramıştır. G.Saray ise ne hazindir ki Frank Rijkaard’ın esiridir. Rijkaard, iyi bir futbolcu olabilir ama kesinlikle iyi bir teknik direktör değildir. Herkes gibi karşılaşmaları hayretle izliyor ve maçın biteceği sıralarda gereksiz oyuncu değiştirebiliyor. Sosyal yanı da olmadığı için takım darmadağınık, rastgele bir oyun tutturuyor. Unutmayalım lütfen; geçen dönem şampiyonlukları ve kupaları alan takımların teknik direktörleri Türk’tü. ‘Sabır ile koruk helva olur’ deyimini unutmayalım ve kendi teknik direktörlerimize, oyunculara güç verelim, inanalım... CUMHUR ÖNDER ARSLAN Ulusal Futbol Takõmõ Teknik Direktörü Guus Hiddink, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 6+2+2’lik yabancõ kontenjanõ hakkõnda çarpõcõ açõklamalar yaptõ. Bugünkü Romanya maçõ öncesi basõn toplantõsõ düzenleyen Hollandalõ çalõştõrõcõ, “Milli takımın başında ben ya da başkası olur, ama kulüp takımlarının altyapı felsefesine ve stratejilerine bağımlı kalırsınız. Federasyon da yeni oyuncular yetiştirmiyor. Fazla yabancı sayısının bizi olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. En iyi yabancı futbolcular İngiltere, İspanya ve Almanya’ya gidiyor. Gelen yabancı oyuncu bir fark yaratmalı. Tabii ki kulüplerin hedefleri de yeni Arda’lar, Emre’ler yetiştirmek olmalı. 18-19 ve 20 yaşındaki futbolculara oynayacak seviyede olduklarına inandığım zaman yer verdim. Onlara genç yaşta oynama imkânı tanımamız lazım. Her maçta oynamasa da kadroda yer vermemiz gerekiyor. Genç Türkler oynatılırsa taraftarlardan da destek görürler. Böylece sadece yabancılara hayranlık duymazlar” dedi. Hiddink’in altõnõ çizdiği diğer noktalar şöyle: Milli takım olarak 30 kişilik kadro belirledik. Bunların içinden sakatlık, cezalı ve formsuzluk gibi sebeplerden dolayı seçim yapıyoruz. Oyuncu değiştirmemiz gerekirse yaparız ama radikal değişiklikleri sevmem. Oyuncularõmõn inanç ve âdetlerine saygõm sonsuz. Ama profesyonel futbolcular olduklarõnõ unutmamalarõ gerekiyor. Onlarõn vücutlarõna iyi bakacaklarõndan eminim. F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden elenmesine üzüldüm. Ancak kulüplerin performanslarının milli takım için etkili olacağını düşünmüyorum. Atak oynamayõ seven bir takõmõz. Disiplin yönü ağõr basan, oyuncularõmõzõn yaratõcõ yanõnõ kullanabileceğimiz bir tarz geliştireceğiz. Rakibimizi hata yapmaya zorlayacağõz. İlk başta belki risk alacağõz ama sonra sonuçlar gelecek. Spor Servisi - A Ulusal Futbol Takõmõ, 2012 Avrupa Şampiyonasõ elemeleri öncesi son hazõrlõk maçõnõ bugün Romanya ile oynayacak. Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda saat 21.15’te başlayacak mücadeleyi Sõrp hakem Milorad Mazic yönetecek. Karşõlaşma Kanaltürk’ten naklen yayõmlanacak. A Ulusal Futbol Takõmõ Teknik Direktörü Hiddink, ilk kez takõmõn başõnda sahaya çõkacak. Hollandalõ çalõştõrõcõ, Rusya ile sözleşmesi devam ettiği için geçen mayõs ayõndaki ABD kampõnda maçlarõ tribünden izlemişti. TÜRKİYE Volkan Gökhan Gönül G. Zan Servet H. Balta Hamit Emre Aurelio Arda Tuncay Nihat ROMANYA Lobont Rat Tamas Maftei Chivu Nicolita Radoi Florescu Tanase Niculae Marica STAT: Şükrü Saracoğlu. SAAT: 21.15. HAKEM: Milorad Mazic . YAYIN: Kanaltürk Ulusal Takım’da sağ kalça dış bölgesinde ağrı ve gerilme şikâyeti olan Sabri Sarıoğlu aday kadrodan çıkarıldı. Ay - Yıldızlılar, Romanya maçının hazırlıklarını dün akşam Ali Sami Yen Stadı’nda yaptığı antrenmanla tamamladı. Ulusalların, antrenmanda neşeli hareketleri görülürken, bir ara teknik direktör Hiddink ile Nihat Kahveci’nin orta sahada halay çekmeye çalışmaları gülüşmelere neden oldu. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) U L U S A L T A K I M D A N N E Ş E L İ Ç A L I Ş M A Tartışılan adam Alex Fenerbahçe’nin Brezilyalõ yõldõzõ kötü futboluyla eleştirilerin odağõnda METİN TÜKENMEZ Fenerbahçe’nin Brezilyalõ kaptanõ Alex de Souza son günlerin tartõşõlan adamõ durumuna geldi. Ancak Alex sadece bu sezon değil, F.Bahçe’de forma giydiği altõ yõl boyunca ‘tartışılan adam’ oldu. Bu satõrlarõn yazarõnõn ise Alex’e ilişkin görüşleri nettir ve Brezilyalõ oyuncu hakkõnda yazdõklarõ kayõtlardadõr. Bugün bazõ genç yazarlarõn ‘Günümüz futboluna uymuyor’ diyerek Aykut Kocaman’õn planladõğõ oyun kurgusu içinde yer bulamayacağõnõ belirtmeleri ise bana ilginç geliyor. Çünkü aynõ yorumcularõn, Alex’i kamuoyuna bir dünya yõldõzõ olarak sunduklarõ yazõlar biliniyor. Kadõköy’de izlediğim ilk maçta Alex bana büyük bir hayal kõrõklõğõ yaşatmõştõ. Yavaş, ağõr aksak koşan, mücadele gücü olmayan, temposuz, oyunun temposu arttõğõnda ortalarda dolaşan, sürati ve çabukluğu olmayan ama topla çok iyi oynayan bir futbolcu. Hatta o günlerde F.Bahçe’nin Lyon ile Şampiyonlar Ligi maçõ vardõ. Benim maç öncesi yorumumun kõsa özeti şöyleydi: “Zemheride aç kalmış tilki gibi koşan Alex ile aslan avına çıkılmaz.” ‘Aslan avı’ saptamamõ da eleştirmiştiler futbolun salt istatistiklerden ibaret olduğunu zanneden genç yorumcular. ‘Lyon’un aslan anlamõna gelmediğini yazdõlar. Oysa Lyon şehrinin uzaydan görüntüsü aslan şeklindeydi ve Fransõz takõmõ aslandan etkilenmişti. Bu incelikleri araştõrmak yerine istatistiklere tutunanlar bu sayede Alex’i de olduğundan daha fazla büyütmüş oldular. Altan Tanrıkulu’nun başõnõ çektiği bu istatistikçi grup, Alex’in taç çizgisinin yakõnlarõndan veya orta alandan kaleye doldurduğu toplarõ hep ‘asist’ olarak Brezilyalõnõn hanesine yazdõlar. Alex’in köşe vuruşundan oluşan gollere de ‘Alex asisti’ denildi. Oysa bu tür ortalarda, topun uçuş süresi esnasõnda ceza alanõ içerisinde onlarca pozisyon değişimi olmaktadõr. Golü belirleyenin orta değil, o esnada rakip savunmacõlara mücadele gücü, zamanlamasõ, hamle üstünlüğü, vuruş tekniği ve taktik öncelemesiyle üstünlük sağlayarak golü atan futbolcudur. Yarõsõna yakõnõ penaltõdan olmak koşuluyla yõlda ortalama 15 gol atan Alex’e fazladan 40-50’ye yakõn ‘olmayan asist’i eklerseniz o zaman ortaya olmadõğõ halde ‘oluşturulmuş’ bir yõldõz çõkar. Peki, bu durumda eğer Alex yõldõzsa F.Bahçe’nin 103 gol atõp şampiyon olduğu sezon, penaltõ ve duran top kullanmadan atõlan gollerin tam 67’sinde birinci ve ikinci adam rolünde olan Rıdvan Dilmen’e ne diyeceğiz? Sözün özü şudur: Sadece bugün değil geçmişte de modern bir takõmda Alex’in yeri olamaz. Geçen altõ sezon F.Bahçe modern bir takõm olmaktan çok Alex’e uyumlu bir ekip görüntüsü çizdi. Bu görüntüyü Aykut Kocaman saptayõp çözüm arayõşõ içine girdiyse ona yardõmcõ olmanõn yollarõ aranmalõ. Aykut Kocaman’õn takõmdan ayrõlmasõ pahasõna bile bu gerçeğin arkasõnda durulmalõ. R O M A N Y A ’ Y L A Ö Z E L P R O V A NIANG TAMAM GİBİ F.Bahçe, Marsilya’da forma giyen Niang’õn transferini bitirmek üzere. Brezilyalõ yõldõz Luis Fabiano’yu kadrosuna katmak isteyen Fransõz kulübü, Niang’õ Sarõ - Lacivertli ekibe vermeyi kabul etti. Senegalli futbolcu için Marsilya Başkanõ Jean-Claude Dassier 12 milyon Avro’da diretmesine karşõn F.Bahçeli yöneticiler bonservis bedelini 10 milyon Avro’ya indirmeyi başardõ. 31 yaşõndaki futbolcuyla 3 yõllõk anlaşma yapõlacağõ ve her sene için 3 milyon 300 bin Avro verileceği öğrenilirken Niang’õn ilerleyen günlerde İstanbul’a gelmesi bekleniyor. Bu arada Önder Turacı, Kayserispor ile anlaştõ. BURSASPOR’DA TRANSFERE ARA ‘TRABZONSPOR ZİRVENİN ADAYI’ BURSA (Cumhuriyet) - Bursaspor Başkanõ İbrahim Yazıcı, “Şimdilik transferi kapatıyoruz ama ‘Bitti’ demiyoruz. Şampiyon kadroyu koruduk. 5 yeni oyuncuyu kadroya kattık, hepsi de ilk 11’de yer alabilecek kapasitede. Bazı oyuncularımızın başka takımlara transferine ilişkin bir yıldır sürekli haberler yapılıyor. Ancak inatla hiçbir oyuncumuzu satmadık. Çünkü büyük oynuyorsan imajın da büyük olacak. Bazı oyuncuların takıma belki çok katkısı olmadı ama imaj önemli. Belki bu imaj bize şampiyonluğu getirdi” dedi. HAYRİ GÜNER TRABZON - Trabzonspor Başkanõ Sadri Şener, “Bu sene ligde kimse ‘Ben şampiyon olacağõm’ diyemez. Ancak ‘Adayõm’ diyebilir. Biz de en kuvvetli adaylardan biriyiz. Transfer edilen oyuncular, kendilerini 6 ay sonra gösterebiliyor. Jaja sözleşmesine ‘12 milyon Avro getirirsem giderim’ maddesi eklettirdi. Biz de ‘Tabii ki’ dedik. Bu kendine olan güveninin bir göstergesi” dedi. BOLT SEZONU KAPATTI Spor Servisi - Dünya ve olimpiyat şampiyonu Jamaikalõ rekortmen atlet Usain Bolt, sõrtõndaki sakatlõk nedeniyle sezonu kapattõ. Bolt’un menajeri Ricky Simms, sõrtõnõn alt bölgesinde sertleşme bulunan Jamaikalõ sprinterin, sezonun geri kalan bölümünde koşamayacağõnõ söyledi. HAKEMLER SAHAYA İNDİ Spor Servisi - Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) İstanbul Şubesi, 2010- 2011 sezonunu törenle açtõ. Burhan Felek Spor Kompleksi Ekrem Koçak Atletizm Pisti’nde düzenlenen törenin ardõndan sanatçõlar konser verdi. GÜNÜN İÇİNDEN ESKİŞEHİRSPOR, Genoa takõmõndan Oliviera ile anlaştõ. VOLEYBOL 1. Lig ekiplerinden Arkasspor, Kanadalõ antrenör Glenn Hoag ile bugün sözleşme imzalayacak. İRLANDA Ulusal Futbol Takõmõ Teknik Direktörü Giovanni Trapattoni, ‘gõda zehirlenmesi’ şüphesiyle hastaneye kaldõrõldõ. TBBL takõmlarõndan Ceyhan Belediyesi, 4 sporcuyla sözleşme imzaladõ. 6’LI: 4-9-5-2-7-3/6/11; (Ankara) 4 bin 290 TL ikramiye verdi. Spor Servisi - Dünya Kupasõ’nda sergilediği performansla dikkat çeken Türk asõllõ Alman futbolcu Mesut Özil için devler kõyasõya yarõşa girdi. İspanyol El Pais gazetesi Barcelona’nõn Werder Bremen formasõ giyen oyuncu için 10 milyon Avro teklif ettiğini ileri sürerken Times da Chelsea’nin Özil için 13 milyon Avro ödemeye hazõr olduğunu yazdõ. Bir diğer İngiliz ekibi Manchester United’õn da 21 yaşõndaki futbolcu ile ciddi şekilde ilgilendiği biliniyor. Werder Bremen’in medya sorumlusu Tino Polster, başarõlõ oyuncunun takõmdan ayrõlacağõ yönündeki haberleri yalanladõ. Mesut da “Diğer kulüpler hakkında konuşmam. Bir sözleşmem olduğu için buradayım” diye konuştu. Spor Servisi - UEFA, Türk hakemler Cüneyt Çakır, Bülent Yıldırım ve Fırat Aydınus’u, UEFA Avrupa Ligi ile Euro 2012 eleme maçlarõnda görevlendirdi. Türk hakemlerin yöneteceği karşõlaşmalar şöyle: Cüneyt Çakõr: Sturm Graz-Juventus (UEFA Avrupa Ligi), Litvanya- İskoçya (Euro 2012), Bülent Yõldõrõm: FC Vaslui-Lille (UEFA Avrupa Ligi), Liechtenstein- İspanya (Euro 2012), Fõrat Aydõnus: Dnepr Mogilev-Villarreal (UEFA Avrupa Ligi) DEVLERİN MESUT YARIŞI UEFA’DAN 3 İSİME GÖREV Polat: Arda’yõ satmayõz Spor Servisi - Galatasaray Başkanõ Adnan Polat, takõm kaptanõ Arda Turan’õn bu sezon kesin olarak takõmda kalacağõnõ söyledi. ‘Arda Türk Telekom Arena’ya kaptan çıkacak’ sözünü tutacağõnõ belirten Polat, “Arda dışında satılmayacak futbolcu yok. Elano şu anda G.Saray’ın futbolcusu. Dünya Kupası’nda kötü bir sakatlık yaşadı. Tedavisi devam ediyor. Transfer görüşmeleri sürüyor. Düşündüğümüz şartlar oluşursa ihtiyacımız olan 1-2 futbolcu takviyesini kesin olarak yapacağız. Bütçeye uygun bir şekilde hareket edeceğiz” diye konuştu. Yeni sezonda hakemlerin cesurca kurallarõ uyguladõğõ bir lig olmasõnõ dileyen G.Saray Başkanõ, “Kavgasız, gürültüsüz ve küfürsüz bir sezon geçirmeyi temenni ediyorum. Futbol sert bir oyun ancak futbolcuya sertliğe izin verilmemeli. G.Saray için şampiyon olmayı diliyorum. G.Saray’ın hedeflerini anlatmaya gerek yok. Katıldığı tüm turnuvalarda en yukarı oynama zorunluluğu var. Onun dışında hiçbir sonuç G.Saray’ı tatmin etmez” ifadesini kullandõ. Bu arada Polat’õn ‘Arda gitmeyecek’ sözlerine karşõn dün ulusal takõm kampõnda Arda’nõn menajeri Ahmet Bulut’la görüşmesi dikkat çekti. G.SARAY BAŞKANI ELANO’NUN GİDEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ BAROS SEVİNCİ Galatasaray’da Milan Baros sevinci yaşanõyor. Uzun süredir sakatlõğõ nedeniyle antrenmanlara çõkamayan Çek golcü dün takõmla çalõştõ. Baros’un Rijkaard’õn görev vermesi halinde Sivasspor karşõsõnda 45 dakika oynamasõ bekleniyor. SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA 18 SPOR Hiddink’ten yabancõya veto Ulusal takõm teknik direktörü, kulüplerin Türk oyunculara şans vermesi gerektiğini söyledi Arda Turan ve Başkan Adnan Polat ÇAKIR Guus Hiddink