Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Genelkurmay Başkanı ve komutanların
önümüzdeki günlerde devir teslim törenlerinde
yapacakları konuşmalardaki söylemler çok, ama
çok önemli. Öyle diyor, yazıyorlar.
Kimi bilgilerin ürünü müdür bu içerikteki
yorumlar, yoksa olası beklenti veya temennilerin
sonucu mudur, 30 Ağustos’a kadar izleyip
göreceğiz.
Bu arada birden sahneye başka bir
değerlendirme girdi:
Çankaya’daki AKP’linin komuta kademesindeki
atamalarda oynadığı rol!
Günlerdir krizin hükümetle askerler arasındaki
anlaşmazlıktan ileri geldiğini sanıyorduk.
Meğer medya baştan sona yanılmış.
Yazılanlara göre; krizin çözümünde, atamalara
son şeklin verilmesinde Başbakan ikinci rolde ve
sahnede görünmeyen ama komuta heyetini
biçimlendiren RTE değil, Çankaya’daki AKP’li
imiş.
YAŞ atamalarına meğer hükümet direnmiş
değil, Çankaya’daki damgasını vurmuş.
Orgeneral Atilla Işık’ın sürpriz bir kararla
emekliliğini istemesi yeni bir durum ortaya
çıkarmış: Orgeneral Başbuğ’un son gece Kara
Kuvvetleri’ne Org. Necdet Özel’i, Jandarma’ya
da 2. Başkan Orgeneral Aslan Güner’i önermesi
üzerine…
…-yazılanlardan çıkan sonuca göre- RTE
değilmiş karşı çıkan... Çankaya’daki imiş!
İşte bu noktada Çankaya’dakinin neden Org.
Necdet Özel’in KKK’nı ve neden Aslan Güner’in
Jandarma Komutanlığı’nı onaylamadığı ortaya
çıkıyor.
Org. Necdet Özel, KKK’ye gelirse emekli
olacak, Genelkurmay Başkanlığı yolu kapanacaktı.
Çankaya’daki barışta komutan. Yüreği bu
haksızlığa elvermemiş… Yok yok, bir orgenerale
böylesi bir haksızlığı kafası da yüreği de
sindiremez.
Öyleyse? Hayır demiş; Org. Özel’i KKK’ye
getirerek önünü kapatamazsınız!
Çankaya’dakinin havaalanındaki bir karşılamada
karısının elini sıkmadığı için Org. Arslan
Güner’in Jandarma Komutanlığı’na karşı çıkıyor
diye günlerdir yazılan haberler, yorumların hepsi
yalanmış, yalan!
Doğrusu neymiş? Çankaya’daki diyormuş ki;
Güner Paşa 20 yıl Ankara’da görev yaptı. Cephe
deneyimi olmayan bir paşaya Genelkurmay
Başkanlığı’nın yolunu açamazmış.
Böylece gerçek nedeni öğrendik:
Olayların içyüzünü öğrenmeye meraklı
gazetecilere ustaca sızdırılan bilgilerle karısının
elini sıkmadığı gibi basit bir nedeni örtüyor
Çankaya’daki AKP’li!
...eee, ne de olsa devlet adamı!
Referandum siyaset dünyamızda hayli ilginç
gelişmelerin işaretlerini veriyor.
Örneğin CHP -Radikal’in manşetine göre- yeni
genel başkanın önderliğinde özgürlüğe açılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun Hürriyet’teki neden hayır
yazısından esinlenerek gazete şöyle bir başlık
kullanıyor: “CHP’de liberal manifesto!”
Hayırlara vesile olur inşallah!
RTE ise; anayasa paketini seçmen onaylarsa
yargının başına gelecekleri Afyon’da açıkladı.
SHP iktidar olduğu dönemde yargıya üç binin
üzerinde insan doldurdu. Bu insanların şimdi
emeklilikleri geliyor, (CHP) bundan rahatsız oluyor,
diyor.
Muhalefet partilerinin yanında kim var diye
soruyor, yanıtlıyor: YARSAV!
Yargıda dernek olmaz! Ne demek bu?
Referandumdan sonra “ilk fırsatta YARSAV’ı
halletmekten” söz ediyor.
Bir başka işaret daha var yargıyla ilgili.
Kendi (AKP) ölçeklerine göre yargıya yeni
eleman almanın yollarını arayacağını
duyumsatıyor.
Referandum sonrası günlere hangi açılımlarla
veya olası açılımlarla gidiyor Türkiye?
TSK’deki teamülleri yıktılar. Bir yandan TSK’de
tasfiye olanağını geliştirdiler.
Komuta heyetini istedikleri yönde oluşturmanın
yolunu da açtılar.
Askeri denetim altına almakta hayli mesafe
aldılar...
Referandumda evet; AKP’ye zaten siyasallaşan
yargıyı büyük ölçüde denetimi altına alma
olanağını sağlayacak ve…
…RTE’nin Afyon konuşması yargıda neler
yapmaya hazırlandığının ilk işaretleri…
Bugünleri de arayacak mıyız, ne?
SAYFA 11 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Ağustos
Oslo Y 22
Helsinki B 22
Stockholm B 22
Londra B 22
AmsterdamY 21
Brüksel Y 22
Paris Y 24
Bonn Y 24
Münih B 26
Berlin B 26
Budapeşte B 30
Madrid B 32
Viyana B 28
Belgrad A 31
Sofya Y 29
Roma PB 29
Atina A 36
Zürih Y 24
Moskova PB 33
Aşkabat A 36
Taşkent A 35
Bakû A 38
Bişkek A 29
Tiflis A 36
Kahire A 38
Şam A 39
İstanbul A 32
Edirne A 36
Kocaeli A 37
Çanakkale A 36
İzmir A 38
Manisa A 39
Denizli A 37
Zonguldak A 30
Sinop A 32
Samsun A 32
Trabzon A 31
Giresun A 30
Ankara A 37
Eskişehir A 34
Konya A 34
Sıvas A 34
Antalya A 33
Adana A 36
Mersin A 35
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 42
Mardin A 38
Siirt A 39
Hakkâri A 33
Van A 29
Kars Y 29
Yurdun kuzey ke-
simleri ile zamanla
Göller Yöresi parça-
lı bulutlu, Kars, Ar-
dahan, Rize, Artvin,
Hopa ile Göller Yö-
resi sağanak ve gök
gürültülü sağanak
yağışlı. Diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığı ülke genelin-
de mevsim normal-
lerinin 6 ila 8 derece
üzerinde seyretmeye
devam edecek.
Silivri’deki Ergenekon dava-
sında duruşmalar iki aydan
sonra dün yeniden başladı. Ga-
zetemiz yazarı Mustafa Balbay
başta olmak üzere Tuncay Öz-
kan, Hikmet Çiçek gibi mes-
lektaşlarımız yüzlerce gündür
tutuklu.
Neyle suçlandıkları somut de-
ğil. İddialar somut değil, kanıt
olarak ileri sürülen kimi belgeler
de soyut… Ama içerideler…
Tutuklular, yargılanıyorlar… Ne-
rede? Üzerinde ‘ceza ve infaz
kurumu’ yazan bir kompleksin
içinde kurulmuş mahkeme salo-
nunda. Adı “ağır ceza” mahke-
mesi. Dün Mustafa Balbay’ın
“sağır ceza mahkemesi” dediği
gerekçesiyle savcılığa sevk
edildiği mahkeme yani.
Mustafa Balbay 524 gündür
tutuklu. Kendisine yöneltilen
suçlamalardan biri hükümeti
devirmek. Gazeteci Balbay,
darbe yapacak, hükümet devri-
lecek. Savcıların ileri sürdüğü
iddianın önü de, arkası da bu.
Gazeteci nasıl darbe yapar?
Elinde silahı mı var, topu, tüfeği
mi var? Yok. Balbay, Özkan, Çi-
çek de olmadığını, olamayaca-
ğını söylüyorlar zaten. Ancak bir
buçuk, iki yıldır; başta mahke-
me heyeti olmak üzere ilgililere
ulaşamıyorlar. Seslerini duyura-
mıyorlar.
Hele de YAŞ öncesi kurgu-
lanmış bir operasyon olduğu
genel kabul gören, Türk Silahlı
Kuvvetleri mensuplarına yönelik
yakalama kararlarının tamamı-
nın kaldırılması sonrasında Si-
livri’de cezaya dönüşen tutuklu-
luklar öyle göze batıyor ki…
Yakalama kararları YAŞ top-
lantısını AKP iktidarının istediği
yönde etkiledi mi? Etkiledi. Kriz
çıktı mı? Çıktı. Yakalama karar-
larının kaldırılması, bu çıkarılmış
krizin yine AKP’nin istediği yön-
de çözülmesine yaradı mı? Ya-
radı. İşte tüm bu nedenlerden-
dir ki, adalet dağıtmakla görevli
olan yargının, siyasal amaçlara
ulaşma aracı olarak kullanılma-
ya başlandığı izlenimi artık top-
lumda genel kanıya dönüştü.
İşte bu kanı, Silivri’de sür-
mekte olan ve gazeteci mes-
lektaşlarımızın yüzlerce gündür
içeride kalmasına neden olan
dava için de geçerli olamaz
mı? Tabii ki olur. YAŞ üyesi ol-
mamasına rağmen Adalet Ba-
kanı ‘mezara götürülecek’ gizli-
likteki gece yarısı toplantılarına
apar topar davet ediliyorsa, si-
yasi havaya göre kararlar deği-
şebiliyor, dönüştürülebiliyor
demektir.
Dün tanık olduk ki, bu değiş-
me ve dönüşmenin dayanılmaz
ağırlığı Silivri’deki cezaevine bi-
tişik mahkeme salonuna da
yansımış.
Dün infazevi içindeki mahke-
medeki duruşmayı Türkiye Ga-
zeteciler Federasyonu Başkanı
Atilla Sertel, Ege Bürosu Tem-
silcimiz Serdar Kızık ve İzmirli
meslektaşlarımızla birlikte izle-
dik. Atilla Sertel, “Bence” dedi,
“Balbay, tüm etkili yazarlara bu-
rada yaşananları aktaran mek-
tuplar göndermeli. Onlar da ıs-
rarla buna yer vermeli.”
Bu sözleri durduk yere dillen-
dirmedi Atilla Sertel. Medya, ne
yazık ki Silivri’yi unutmuştu,
görmüyordu ya da önyargılıydı
ya da -iktidar yanlıları için söy-
lüyoruz bunu- kötü niyetliydiler.
Silivri’de yaşananlar kamuo-
yuna iyi aktarılmalı. Balbay ve
diğer gazetecilerin aylardır sü-
ren tutukluluğu bize göre birer
hükümsüz infazdır.
Gazeteciler, gazeteci örgütle-
ri, insan hakları savunucuları
konuya bu açıdan bakmalıdır.
Hele de Türkiye’nin bir tek parti
egemenliğine sürüklendiği şu
dönemde…
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Cezaevi İçindeki Mahkeme
[email protected]
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Zafer
BÜYÜK olasılıkla, halkoylaması kampanyasının
kızışan havasında bu zaferden de söz edilmeden
durulmayacaktır. Belki meydan nutuklarında değil
de kahve konuşmalarında, kapalı kapılar ardında
ya da yâran sohbetlerinde: “Paşalara nasıl kafa
tuttuk, nasıl ders verdik, demokrasinin temel
kuralını nasıl kabul ettirdik” diye neredeyse
düşmana karşı bir büyük zaferden söz
edercesine.
Bunun aslında bir tür “Pirüs zaferi” olduğunu
anlamaları ve pişmanlığını duymaları için biraz
vakit geçecektir; ama umalım ki zararlı sonuç
yalnız onlara pahalıya patlamakla kalsın ve
ceremesini şu ya da bu olay vesilesiyle ülkenin ve
toplumun bütünü çekmesin. Hep söylenir;
Milat’ın yüzyıllar öncesinde ün kazanan Yunan
“kahraman”larından dağlık Epir bölgesinin kralı
İkinci Pyrrhos İtalya’ya adım atıp tank gibi
kullandığı fillerinin gücüyle Romalıları yenmiş,
ama büyük insan kaybıyla elde ettiği bu zafer ona
öylesine pahalıya mal olmuş ki, kutlayanlara “Bir
daha böyle bir savaş kazanırsam
mahvolduğumun resmidir” demekten kendini
alamamış.
Verilen öğütleri dinlemeyip boyundan büyük
işlere kalkışarak sonunda zarar görenler için
onun bu zaferi anımsatılır. Nitekim kendisi de
kısa bir süre sonra bir başka savaşta yenilerek,
sadece adını her dilde kullanılan bir deyişle
bırakarak tarih sayfasından silinip gitmiş..
Aslına bakarsanız, geçen hafta yaşanan krizi
AKP açısından bile bir zafer saymak da
yanlış. Evet, doğrudur, sıkı bir direnişle iradelerini
paşalara kabul ettirmişlerdir ama, acaba Türk
halkının çoğunluğu askerinin hırpalanmasına ve
hele yıllarca sınır boylarında ve kritik görevlerde
hizmet ettikten sonra şanlı terfiler beklerken
onurunun kırılmasına bu siyasilerin gözüyle mi
bakmaktadır? Yaşamının bir aşamasında mutlaka
askerliğin çilesini çekmiş, ama aynı zamanda
şerefiyle de gurur duymuş bir ulusun insanları
olaya böyle bir ümmetçi gözlükle bakabilir mi?
Ulusun gözünde bu krizin AKP’ye gerçek bir
saygınlık getirdiği söylenemez.
İsterseniz konuya Arapçanın “Basra’nın yanıp
yıkılması” sayesinde kazanılmış başarılardan dem
vuran deyimini anımsayarak da bakabilirsiniz.
Evet, AKP iktidarının çabaları sonucunda “askerin
sivile tabi olması” biçiminde özetlenen “Dünya ve
AB kriterlerinden biri” yakalanmış görünür ama,
şu yıkıntıya bakın: Yargıya, devlet başkanına,
ordu geleneklerine güvenin sarsılması ve bu
yüzden ortaya çıkan genel bir güvensizlik havası.
Bunca harabeye değer miydi kime yaradığı tam
kestirilemeyen bu kriz?
İşin kötüsü, son yaşananların dünya politika
sahnesinde Türkiye’nin en önemli kozunu, yani
ordusunun ağırlığını da sarsmış olmasıdır.
Uluslararası sahnede önemli roller oynamaya
soyunup “stratejik derinlik” türü büyük sözler
ederken bu krizle kendi kazdığımız yerel bir
çukura mı düştük yoksa?
[email protected]
BARKIN ŞIK
ANKARA - Balyoz soruştur-
masõnda hakkõnda takipsizlik ka-
rarõ verilmesine karşõn YAŞ’ta ter-
fi alamayan Deniz Harp Okulu
Komutanõ Tuğamiral Türker Er-
türk, istifa etti. YAŞ’ta görev sü-
resi bir yõl uzatõlan Ertürk, Balyoz
sanõklarõ arasõnda yer alan ve
emekliye ayrõlan Akdeniz Bölge
Komutanõ Tuğamiral Mustafa
Karasabun’un yerine atanmõştõ.
Ertürk’ün adõ Balyoz soruştur-
masõna karõşmõş ve savcõlõk, ha-
zõrladõğõ iddianamede ise Ertürk
hakkõnda takipsizlik kararõ ver-
mişti. Ancak Ertürk, terfi ede-
memesi ve tayininin Deniz Harp
Okulu Komutanlõğõ’ndan Akde-
niz Bölge Komutanlõğõ’na çõkmasõ
üzerine istifa etti. Hakkõnda ya-
kalama kararõ çõkarõlmayan Ka-
rasabun ise Balyoz sanõklarõ ara-
sõnda yer aldõğõ için 16 Aralõk’ta
yargõlanmaya başlanacak.
Arkasındaki 2 isim
Ertürk gibi Balyoz soruştur-
masõ kapsamõnda ifade veren an-
cak haklarõnda takipsizlik kararõ
verilen diğer iki tuğamiral bu
yõlki şârada terfi etti. Bu iki isim
de kõdem sõrasõna göre Ertürk’ün
arkasõnda yer alõyordu. Denizal-
tõ Filosu Komutanõ Tuğamiral
Ahmet Sinan Ertuğrul ve Güney
Grup Komutanõ Tuğamiral Er-
dem Caner Bener, terfi ederek
Ertürk’ün önüne geçmişti.
Şârada görev süresi uzatõlan
Ertürk’ün, Balyoz darbe planõnõn
görüşüldüğünün iddia edildiği
Mart 2003’te, Londra’da Deniz
Askeri Ataşeliği görevinde bu-
lunduğu ortaya çõkmõştõ.
Denizciler ona emanetti
1957’de Trabzon’da doğan Er-
türk, 1979’da donanmaya katõl-
dõ. Ertürk, 1990’da Deniz Harp
Akademisi, 1992’de Silahlõ Kuv-
vetler Akademisi ve 1999’da Ro-
ma’da Nato Savunma Koleji eği-
timlerini tamamladõ.
2000-2003 arasõnda Londra Si-
lahlõ Kuvvetler Deniz Askeri Ata-
şeliği, 2003-2004 arasõnda Eğitim
Filotillasõ Komodorluğu, 2004-
2005 arasõnda Deniz Harp Oku-
lu Öğrenci Alay Komutanlõğõ,
2005-2006 arasõnda Deniz Kuv-
vetleri Komutanlõğõ Komuta
Kontrol Daire Başkanlõğõ görev-
lerini yapan Türker Ertürk
2006’da tuğamiralliğe terfi etti.
Ertürk, 2009’da Deniz Harp Oku-
lu Komutanlõğõ’na atandõ.
Balyoz’daki takipsizlik kararõna karşõn terfi alamayan Ertürk, görevinden ayrõldõ
SELAHATTİN
GÖKATALAY
MALATYA - YAŞ kara-
rõyla Jandarma Genel Komu-
tanlõğõ’na atanan 2. Ordu ko-
mutanõ Orgeneral Necdet
Özel görevini Özel Kuvvetler
Komutanõ Korgeneral Ser-
vet Yörük’e törenle teslim et-
ti. Törene 30 Ağustos’tan iti-
baren Genelkurmay Başkan-
lõğõ’nõ üstlenecek olan Kara
Kuvvetleri Komutanõ Orge-
neral Işık Koşener de katõldõ.
Törende bir konuşma yapan
Özel, “İki yıl boyunca, muh-
temel bir harbe hazır olma
ana görevimizin yanında,
bana ve arkadaşlarıma tev-
di edilen, ülkemizin bütün-
lüğüne kasteden bölücü te-
rör örgütü ile mücadele gör-
evini yine arkadaşlarımla
birlikte, bize tanıdığınız ge-
niş inisiyatif, anlayış, hoş-
görü ve destek çerçevesinde,
takdir zat-ı âlilerinin olmak
üzere, kararlılıkla yürüt-
meye gayret ettik” dedi.
‘Hukuksuzluğa
yer vermedik’
Görev süresince terör örgü-
tüyle mücadeleyi tamamen hu-
kuk kurallarõ içinde yürüttük-
lerini vurgulayan Özel, “Hu-
kuk dışı hiçbir faaliyete yer
vermedik” diye konuştu. Özel,
birkaç talihsiz kaza yaşandõğõ-
nõ ifade ederek “Bu kazalar dı-
şında, yurtiçinde ve yurtdı-
şında sivil vatandaşlara yö-
nelik olumsuz hiçbir faaliye-
timiz olmadı, onların zarar
görmemesi için çok ama çok
dikkat ve gayret gösterdik”
dedi. Özel, son olarak da sağ-
duyu çağrõsõnda bulunarak
“Güvenlik ihtiyaçları ile in-
san hakları arasındaki denge
iyi kurulmalı, insan hakları
savunulurken, terörden zarar
görenlerin veya görebilecek
olanların da insan hakları
unutulmamalı basın-yayın
kuruluşlarımızın ülke men-
faatlarını ve hassasiyetlerini
daima göz önünde tutmaları
gerek” diye konuştu.
‘Türkiye saldırılarla
karşı karşıya’
Görevini devralan Korge-
neral Yörük ise Türkiye’nin
anayasal yapõsõna, toprak bü-
tünlüğüne ve ulusal birliğine
yönelik yapõlan saldõrõlarla
karşõ karşõya kaldõğõnõ söyledi.
2. Ordu’da devir teslim
YAŞ sonrasõ ilk istifa
Jandarma Genel Komutanlığı’na atanan Orgeneral Özel (sağda) görevini Korgeneral Yö-
rük’e (solda) devretti. Törenin ardından Özel ve Yörük tebrikleri kabul etti. (Fotoğraf: AA)
‘Hemen şimdi
toplusözleşme!’
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Memurlarla AKP
arasõndaki toplu görüşmeler 15
Ağustos Pazar günü başlayacak.
“Toplu görüşme süreci iptal edil-
sin. Hemen şimdi toplusözleşme”
diyen KESK, reel kayõplarõn telafisi
için 300 TL seyyanen zam, brüt üc-
ret tutarõnda yõlda iki kez ikramiye,
açlõk sõnõrõnõn altõnda yaşayanlara
“yurttaşlık ücreti” ve en düşük
maaşõn da 1650 TL olmasõnõ istiyor.
KESK’in 15 Ağustos’ta masaya
getireceği diğer istekleri şöyle:
? Mesai saatlerindeki yemek, yol,
eğitim ödeneği, giyecek, kira gider-
leri (sosyal haklar) devlet tarafõndan
karşõlanmalõ.
? Ek ödemeler emekli keseneği
de alõnarak emekliliğe yansõtõlmalõ.
? Vergide adalet sağlanmalı,
emekçilerin gelir vergisi 10 puan
düşürülmelidir.
? 657 sayõlõ kanunda değişiklik
öngören tasarõ geri çekilmelidir.
? 4/B ve 4/C’liler 4924 sayılı ka-
nuna ve 657’nin 86. maddesine ta-
bi olarak çalıştırılanlar kadroya
alınmalı, sözleşmeli çalıştırmaya
son verilmelidir.
? Kamusal hizmetler nitelikli,
ulaşõlabilir ve parasõz olmalõdõr.
? Kadına yönelik ayrımcılık
kaldırılmalı, ebeveyn izni ve kreş
hakkının gereği yapılmalıdır.
? Kamu emekçilerine siyaset
yapma yasağõ kaldõrõlmalõdõr.
Baskõ ve sürgünler durdurulmalõ,
tutuklu arkadaşlarõmõz serbest
bõrakõlmalõdõr.
GÖRÜŞMELER 15 AĞUSTOS’TA
? Konya’da bir polis şehit oldu: Konya
Karaman yolunun 21. kilometresinde dün saat
16.30 sõralarõnda trafik polis ekibine bir motosik-
letten yakõn mesafeden ateş açõldõ.Ağõr yaralanan
Ömer Durmaz (36) hastaneye kaldõrõlõrken şehit
düştü. Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, “Teröre
bağlantõlõ bir iz yok. Kan davasõ da olabilir” dedi.
? BOTAŞ’ta patlama: 2 ölü: Mardin’in
Midyat ile Şõrnak’õn İdil ilçeleri arasõndan geçen
BOTAŞ’a ait Kerkük-Yumurtalõk boru hattõnda
dün akşam belerlenemeyen bir nedenle patlama
meydana geldi. Patlamada 2 kişi öldü.
? KPSS-Lisans sonuçları bugün: 10-
11 Temmuz’da yapõlan KPSS-Lisans değerlen-
dirmesi çalõşmalarõ tamamlandõ. Sonuçlar bugün
saat 14.00’ten itibaren “http://www.osym.gov.tr”
adresinden öğrenilebilecek.
? YAŞ’ta neden ihraç olmadı: CHP
Tunceli Milletvekili Kamer Genç, terfi ve atama-
larla büyük tartõşma yaratan YAŞ’tan ihraç kararõ
çõkmamasõnõ gündeme getirdi. Genç, Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği
soru önergesinde “Son iki yõlda hiçbir asker irti-
cai faaliyette bulunmadõ mõ?” diye sordu.
? Referandum kampanyalı imsakiye:
Memur-Sen’e bağlõ Sağlõk-Sen Nevşehir Şubesi
tarafõndan imsakiye hazõrlandõ. İmsakiyede ana-
yasa değişikliğinin içeriğiyle ilgili 16 madde sõra-
lanarak, bunlara “evet” denilmesi çağrõsõ yapõldõ.
? Karayoluna bombalı tuzak: Tunceli-
Ovacõk karayolu, Venk Köprüsü mevkisinde terö-
ristlerce gece kurulan barikatta “Yolda bomba
var” yazõlõ not bulunmasõ üzerine, bölgeye heli-
kopterlerle sevk edilen jandarma ekipleri, yola
patlayõcõ madde döşenmiş olabileceği ihtimali
üzerine arama yaptõ. Arama sonucu yolda bulu-
nan tuzaklanmõş 2 adet el bombasõ imha edildi.
? YSK’den partilerle toplantı: YSK’nin
çağrõsõyla 21 siyasi parti temsilcisinin katõlacağõ
toplantõ cuma günü yapõlacak. Seçmen kütükleri-
nin birleştirilmesiyle ilgili endişeler ele alõnacak.
KISA KISA... KISA KISA...
Zaman ayarlı bomba
İstanbul Haber Servisi - Zeytinburnu
Vergi Dairesi’nin yakõnõndaki bir otobüs fir-
masõ bürosunun önüne sabah saatlerinde bõ-
rakõlan ve zaman ayarlõ olduğu belirlenen
bomba, polis tarafõndan etkisiz hale getirildi.
Zeytinburnu’nda dün sabah saat 08.00’de iş-
yerine gelen firma çalõşanõ, işyerinin önünde
şüpheli bir paket görünce durumu polise haber
verdi. Olay yerine gelen polis, güvenlik önlem-
lerini aldõktan sonra bomba uzmanlarõnõ çağõr-
dõ. Bomba uzmanõ ekiplerin yaptõğõ inceleme
sonucu, pakette kurusõkõ mermilerle güçlendi-
rilmiş, zaman ayarlõ, parça tesirli bomba olduğu
belirlendi. Etkisiz hale getirilen bomba, ince-
lenmek üzere emniyete götürüldü.
Polis, çevrede geniş çaplõ araştõrma başlattõ.
Ünlü felsefeci Silivri’deydi
Dünkü duruşmayı izle-
yenler arasında Uluslar-
arası Felsefe Kurumları
Federasyonu’nun ilk ka-
dın başkanı ve dünyaca
tanınan insan hakları sa-
vunucusu İoanna Kuçu-
radi de vardı. Kuçuradi,
Balbay ile de görüşerek
cezaevindeki durumu
hakkında bilgi aldı.