22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bu öğeleri bir yana attı; aralık ayında başlayacak davada sanık olarak yargılanacak emekli ve muvazzaf subay hakkında tutuklama kararı verdi: 102 ka- çak sanık! 102 kaçak sanık, hukuksal haklarını kullanıyor ve tutuklama kararına itiraz ediyorlar. Gazeteler tutuklama kararlarını ve itirazları ta- rafsız gözle yansıttılar. Biri dışında: Feto’nun gazetesi Zaman! Mahkemenin yakalama emrine karşın Balyoz sanıklarının adliyeye gelmediklerinin altını çiziyor ve dün “Generaller hukuk tanımıyor!” manşetiyle duyuruyor. Yargının bütünü değil ancak kimi savcılar ve yargıçlar bu türden veya benzeri nedenlerle ka- muoyu vicdanında yargılanıyorlar. Daha hazin bir tablo var karşımızda. Hiçbir gazete terfileri söz konu olan kimi mu- vazzaf subayların durumunu görüşecek olan 1 Ağustos’ta toplanacak Askeri Şûra’dan beş gün önce, üstelik Balyoz davasının başlamasından 4 ay önce neden tutuklama kararı alındığını sor- muyor. Bu kararı arkasında acaba başka nedenlerin olup olmadığı araştırılmıyor. Tutuklamayı gerektirecek öğeler sıralanmakla yetiniliyor. Mahkeme kararına elbette saygılı olalım. Ama böylesi toplum mantığına, sağduyusuna ters düşen bir kararı eleştirmekten de arkasında başka nedenler olup olmadığını konuşmaktan da azmaktan da neden geri duralım? Devekuşu gibi kafamızı yıllarca kuma soktuk 2002’den itibaren RTE yönetimindeki kadro TSK’yi ele geçirme hazırlıklarını uygulamaya koy- du. Aşama aşama ilerlediler ve bugün... Tasfiye iz- lenimi veren bir olgu var karşısında: TSK, emek- lisi muvazzafı ile mahkemelerde. Oysa perşembenin gelişi çarşambadan belliy- di. 2007 genel seçimlerinden altı ay önceden baş- layarak Kanaltürk’te her hafta pazar günleri can- lı yayımlanan Politika Durağı programında şayet bu seçimlerde de tek başına iktidara gelirse AKP’nin: Çankaya’yı, TBMM’yi, hükümeti ve devleti tümüyle eline geçireceğini... Bu üçgenin AKP’nin önemli hedefi TSK’yi korkulu rüyaları ol- maktan çıkaracağını... zaman içinde TSK komu- ta heyetine kendilerine aykırı düşmeyecek bir bi- çim vereceklerini her hafta ama her hafta... ıs- rarla yineledim. Bu görüşe tek bir ses katılmadı. Bugünlerde gazetelerin kimi köşelerinde... kimi TV programlarında AKP’nin TSK’yi ele geçirme ve Silahlı Kuvvetler’de tasfiye hareketi başlattı- ğına değiniliyor. Ne çare son gelişmeleri TSK’de tasfiye, iktida- rın TSK’yi tümüyle ele geçirme hareketi olarak değerlendiren ve yorumlayan o kadar az ki... Muhalefet partileri, darbe karşıtlığını oltasına takmış siyaset denizine salıveren AKP’nin peşi sıra koşturuyorlar. Şu sırada referandumla kel alaka 35. madde tartışmasına girmenin hayır bekleyen bir partiye ne yararı var? Hiç! Ama CHP, RTE’nin komisyon kuralım incele- yip sonuca varalım demesini kaytarma diye nite- ledi ve cuma günü 35. maddeyle ilgili bir yasayı Meclis’e verecek! 35 tartışması açıldı kapandı, kapandı açıldı derken... Kılıçdaroğlu dün NTV’de konuştu. Yeni bir tartışmayı, günlerce büyük gürültü ko- paracak bir konuyu gündeme getirdi. Eski Ge- nelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yazdığı e-muhtıra ile ilgili haklı bir soru sordu RTE’ye: Madem ki darbelere bu kadar duyarlısın, ne- den Büyükanıt hakkında savcıları harekete ge- çirmedin? 27 Nisan e-muhtırasından beş gün sonra Bü- yükanıt’la Dolmabahçe’de saatlerle görüştü RTE ve bu görüşmenin içeriğini gizlemekteki nedeni açıkladı Kılıçdaroğlu: “Büyükanıt’ın e-maili AKP’yi mağdur gösterip tekrar iktidara getirmek için Ge- nelkurmay sitesine bir gece yarısı konuldu” de- di. Zira CHP Genel Başkanı’na göre, Dolmabahçe görüşmesi asker-iktidar işbirliğinin kanıtı! Dolmabahçe görüşmesinin içeriği yine açık- lanmayacak, yalanlamalar birbirini izleyecek ve... akla gelen ilk olasılığa göre Kılıçdaroğlu aleyhi- ne davalar.... davaları kovalayacak! Lakin işbirliği suçlaması unutulamayacak! SAYFA 28 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Temmuz Oslo Y 17 Helsinki PB 25 StockholmPB 19 Londra Y 21 AmsterdamY 20 Brüksel Y 20 Paris Y 25 Bonn Y 24 Münih Y 22 Berlin Y 23 Budapeşte Y 23 Madrid B 34 Viyana Y 23 Belgrad Y 23 Sofya Y 18 Roma PB 26 Atina B 29 Zürih Y 24 Moskova PB 34 Aşkabat A 32 Taşkent A 34 Bakû A 35 Bişkek A 26 Tiflis A 35 Kahire B 34 Şam B 36 İstanbul Y 29 Edirne PB 28 Kocaeli Y 29 Çanakkale Y 27 İzmir B 33 Manisa B 34 Denizli B 35 Zonguldak Y 26 Sinop Y 30 Samsun Y 29 Trabzon Y 30 Giresun Y 30 Ankara B 36 Eskişehir B 33 Konya B 34 Sıvas B 36 Antalya A 36 Adana A 35 Mersin A 33 Diyarbakır A 43 Şanlıurfa A 43 Mardin A 40 Siirt A 41 Hakkâri B 35 Van B 30 Kars B 29 Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra’nın güney ve do- ğusu, Karadeniz’in kı- yı kesimleri ile Bolu, Karabük, Kastamo- nu, Amasya ve Tokat çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağa- nak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Marmara, Ege, Akdeniz, ve Güney- doğu Anadolu’da yük- sek sıcaklıklar bek- lenmekte. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Doğu ve Güneydoğu bölgesinden Samsun, Ordu ve Giresun’a fõndõk toplamaya gi- den mevsimlik işçilerin tamamõnõn Genel Bilgi Taramasõ’ndan (GBT) geçirileceği, ayrõca işçile- rin kaldõğõ kamplarõn sürekli kontrol altõnda tu- tulacağõ açõklandõ. İçişleri Bakanlõğõ, konuyla il- gili yayõmladõğõ genelgede “çok dikkatli olun- masını” istedi. Önümüzdeki haftadan itibaren fõndõk toplama mevsiminin başlamasõyla birlikte yüzlerce Gü- neydoğulu işçi, çalõşmak için Karadeniz bölgesi- ne akõn edecek. Terör örgütü PKK’nin Karade- niz bölgesinde eylemlerini arttõrmasõ üzerine ha- rekete geçen güvenlik güçleri de teröristlerin bölgeye sõzmalarõnõ engellemek için peş peşe toplantõlar düzenledi. Toplantõlar sonucunda alõ- nan kararlar, güvenlik önlemleri Kürt işçiler üzerinde baskõyla sõnõrlõ olduğunu gözler önüne serdi. Kararlara göre mevsimlik işçilerin içlerin- den seçtiği ve “elci” olarak adlandõrõlan bir kişi sorumlu olacak. İşçiler “elci”den izin almadan kaldõklarõ kamptan ayrõlamayacak. Kamplarõn çevresinde polis ve askerlerce geniş güvenlik önlemleri alõnõrken fõndõk toplama dönemlerinde de işçilerin işlerinin başõnda olup olmadõğõ kont- rol edilecek. Samsun, Ordu ve Giresun valilikle- ri ile ilçelerin kaymakamlõklarõ, emniyet müdür- lükleri ve jandarma komutanlõklarõ da fõndõk toplama süresi boyunca güvenlik düzeyini en üst seviyede tutacak. Asayiş toplantõlarõna ziraat odasõ başkanlarõ da davet edilecek ve onlar da işçiler ve elcileriyle sürekli irtibatta olacak. Terme Ziraat Odasõ ve Ziraat Odalarõ İl Koor- dinasyon Kurulu Başkanõ Yetkin Karamollaoğ- lu, “Gelen işçilerin her türlü durumuyla ilgi- leneceğiz. Güvenlik güçleri de GBT’lerini ya- pacak. İşçilerin sorumlusu olan elcilerle ön görüşmeleri yaptık. Tanıdık bildik işçileri ge- tirmesini istedik. Geldikleri zaman da oturup konuşacağız. Her şey güvenlik güçlerinin ve bizlerin kontrolünde olacak” dedi. Nüfus cüz- danõ olmayanlarõn işçi olarak getirilmeyeceğini ifade eden Karamollaoğlu, “Her an kontrol edilebilir bölgelerde kamp kurduracağız. Sa- hil kesimine indirmiyoruz. Orta kot ve yük- sek kotlarda kamp yerleri olacak. Yerli fın- dık işçilerinden nüfus kâğıdı istenmeyecek ve GBT’si incelenmeyecek” diye konuştu. TTB:Bakanlık hukukuhiçesayıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi’nin kõsmi iptal kararõ ve Danõştay’õn yürütmeyi durdurma kararõna rağmen “Tamgün Yasası”yla ilgili il sağlõk müdürlüklerine bir ge- nelge gönderen Sağlõk Bakanlõğõ, yasanõn yürür- lüğe girmesinin ardõndan kamuda çalõşan dok- torlarõn muayene açamayacaklarõnõ savunarak, muayenesi bulunan doktorlarõn listesinin bakan- lõğa gönderilmesini istedi. Genelgeye tepki gös- teren Türk Tabipler Birliği (TTB), bakanlõğõn yargõ kararlarõnõ hiçe saydõğõnõ vurguladõ. TTB Merkez Konsey üyesi Arzu Erbilici, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda, Anayasa Mahkemesi’nin “Tamgün Yasası” ile ilgili 16 Temmuz 2010 tarihinde açõkladõğõ kararla, “başka sağlık kuruluşlarında çalışma yasağı- nı” iptal ettiğini söyledi. Erbilici ancak Sağlõk Bakanlõğõ’nõn, “Anayasa Mahkemesi’nin ka- rarını ısrarla yanlış yorumlaması ve 30 Tem- muz 2010 tarihinden itibaren üniversite öğre- tim üyeleri dışında kamuda çalışan hekimle- rin muayenehane açması veya özel sağlık ku- ruluşlarında çalışmasının mümkün olmadığı- nı duyurması” üzerine, Danõştay’da dava açtõk- larõnõ, Danõştay’õn da yürütmeyi durdurma karar verdiğini belirtti. Erbilici “Sağlık Bakanlığı’nı, hukuka saygı göstermeye, kamuda çalışan hekimlerin 30 Temmuz 2010 tarihinden iti- baren yalnızca kamuda mesleklerini icra ede- bilecekleri şeklindeki her türlü yorum ve iş- lemden vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi. TTB Merkez Konseyi Başkanõ Eriş Bilaloğlu da bakanlõğõn “kanunsuz emir verdiğini”, bu emirleri yerine getirenlerin de doğacak zararlar- dan sorumlu olacaklarõnõ söyledi. Sanõk avukatlarõ birbiri ardõna karara itiraz ederken 35 reddi hâkim talebi geldi İstanbul Haber Servisi - “Bal- yoz Güvenlik Harekât Planı” davasõ kapsamõnda hakkõnda ya- kalama kararõ çõkartõlan 102 sa- nõğõn avukatlarõ itirazlarda bu- lunmaya devam ediyor. Önceki gün başlayan itirazlarõn sayõsõ 84’e yükseldi. Reddi hâkim ta- lebinde bulanan sanõk sayõsõ ise 35 oldu. 11. Ağõr Ceza Mahke- mesi akşam saatlerinde “reddi hâkim” itirazõna ilişkin yaptõğõ açõklamada itirazlarõn bugün de- ğerlendirilerek karar verileceği- ni bildirdi. İstanbul 10. Ağõr Ceza Mah- kemesi, “Balyoz Güvenlik Ha- rekât Planı” kapsamõnda arala- rõnda emekli iki kuvvet komuta- nõnõn da bulunduğu 102 sanõk hakkõnda geçen hafta yakalama kararõ çõkarttõ. Mahkeme heyeti, yakalama kararõ çõkarttõğõ 102 sanõğõn 7 gün içerisinde İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne iti- razda bulunabileceklerini de ka- rara bağlamõştõ. ‘Gerekirse baldıran zehrini zevkle içer’ Beşiktaş’taki İstanbul Adliye- si’ne gelen emekli Orgeneral İb- rahim Fırtına’nõn avukatõ Atil- la Hekimoğlu, yakalama kararõ- na itiraz ederek reddi hâkim ta- lebinde bulunduktan sonra açõk- lama yaptõ. “Fırtına bu süreç ta- mamlanana kadar gelmeyecek mi?” sorusuna avukat Heki- moğlu, “O konu kendi takdi- rinde olan bir şeydir. Ama sa- yın Fırtına hukuka saygılı, onurlu, yasalar karşısında her zaman saygılı olan bir insandır. Gerektiğinde baldıran zehri içilmesi gerekiyorsa onu da zevkle içer” dedi. Reddi hâkim taleplerinin ge- rekçesini açõklayan avukat He- kimoğlu, “Yakalama emrinin karar gerekçesinde yakalama emrinin sebepleri değil tutuk- lamanın sebepleri yazılmıştır. Yani hâkimler yakalama em- rini tutuklamaya çevirecekleri yönündeki görüşlerini peşin olarak ortaya koymuşlardır. Bu bir ihsası reydir. Dolayısıyla görüşünü düşüncesini önceden açıklayan bir hâkim o davaya bakamaz. Ya o davadan çekil- mesi gerekir ya da çekilmediği takdirde sanık müdafilerinin başvurusu üzerine yetkili mer- ciin bir karar vermesi gerekir” diye konuştu. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn avukatõ Celal Ülgen de verdiği itiraz dilekçesi ile ilgili adliyeye geldi. Kim karar verecek? Öncelikle reddi hâkim talebinin karara bağlanmasõ gerektiğini vurgulayan Ülgen, bundan sonraki süreci şöyle anlattõ: “Akla ‘Bunu kim karara bağlayacak’ diye bir soru geliyor. 10. Ağır Ceza Mahkemesi reddi hâkim talep- leri hakkındaki görüşünü yazı- lı olarak 11. Ağır Ceza Mah- kemesi’ne gönderecek. Heyetin reddi söz konusu olduğu için, bu mahkemede yer alan hâ- kimler oylamaya katılamaya- cak. Bu dosya 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi ge- rekir. Eğer reddi hâkim talebi reddedilirse 10. Ağır Ceza Mah- kemesi dönüp itirazları incele- meye başlayacak. Kabul edilirse o takdirde itirazları incelemesi için ayrı bir heyet oluşturması gerekecek. Başka mahkemeye havale edilmesi gerekecek.” Doğan’õn sağlõk durumunun ciddiyetini koruduğunu söyle- yen avukat Ülgen, Doğan’õn yo- ğun bakõmdan çõktõğõnõ ancak incelemelerin devam ettiğini açõk- ladõ. Ülgen, “Doğan Paşa, bu durumda bile adli tabibe ‘Bõ- rakõn ben gideceğim’ demişti. Ancak adli tabip ‘Büyük risk ta- şõyor’ demiştir. Doktor arkadaş sorumluluk gösterip Çapa’ya göndermiştir. Çapa durumunu ciddi görüp Siyami Ersek Has- tanesi’ne sevk etmiştir” dedi. ‘Yargõ kararlarõ tutarlõ ve hukuki olmalõ’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İstanbul 10. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin Balyoz davasõ kapsa- mõnda aralarõnda emekli ve mu- vazzaf askerlerin bulunduğu 102 sa- nõk hakkõnda yakalama kararõ ver- mesine bir tepki de Türkiye Baro- lar Birliği’nden (TBB) geldi. TBB Başkanõ Vedat Ahsen Co- şar, yaptõğõ açõklamada, “Daha ön- ce mahkeme tarafından salıveril- melerine karar verilen sanıklar hakkında aradan çok uzun zaman geçmemiş olmasına, bu süre zar- fında dosyaya giren yeni hiçbir de- lil bulunmamasına rağmen mah- kemece bu kez kuvvetli şüphenin varlığından söz edilerek yakalama emri düzenlenmiş ve yol tutukla- ma kararı verilmiş olması hukuka ve yasaya aykırı olmasının yanı sı- ra mahkeme kararlarına duyul- ması gereken güven ve saygıyı ciddi boyutta aşındıracak nitelik- tedir” dedi. ‘AİHS’ye aykırı olur’ Coşar, duruşmanõn 16 Aralõk’a bõrakõlmõş olmasõnõn, yakalama ka- rarõnõn tutuklamaya dönüşmesi du- rumunda, bu hususun Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde düzenlenen “adil yar- gılama” ilkesine ve yine “özgürlük ve güvenlik hakkı” başlõklõ 5. mad- desinin 1/c ve 3. maddeleri hüküm- lerine açõkça aykõrõ olacağõnõ da ifa- de ederek, “Yeni herhangi bir de- lil olmadığı iddiaları da dikkate alındığında somut olaya konu ya- kalama kararlarının Yüksek As- keri Şûra toplantısının hemen ön- cesinde verilmiş olması eğer ta- lihsiz bir rastlantı değil ise, bu du- rum idari ve siyasi tasarruflara yargı eliyle müdahale edilmesi, diğer bir deyişle yargının siyasal- laşması niteliği taşımakla endişe vericidir” dedi. Avukat Sedat Vural ise 2003’te olduğu iddia edilen “Balyoz” pla- nõyla ilgili 2005 yõlõnda kurulan ve yetkilendirilen özel yetkili savcõ ve hâkimlerinin görevli ve yetkili ol- madõğõnõ kaydetti. ‘Balyoz Güvenlik Harekât Planõ’ davasõ kapsamõnda hakkõnda yakalama kararõ çõkarõlan 102 sanõğõn avukatlarõnõn itirazlarõ sürüyor. 84 sanõğõn avukatõ karara itiraz ederken, reddi hâkim talebinde bulunanlarõn sayõsõ 35 oldu. Fındık işçileri ‘kontrol altına’ alınacak Balyoz’daitirazlarartõyor Çetin Do- ğan’ın avukatı Celal Ül- gen gaze- tecilerin sorularını yanıtladı. (UĞUR DEMİR) ‘MUAYENE’ LİSTESİ İSTENDİ TBB Başkanõ Coşar, ‘Balyoz Operasyonu’ kapsamõnda verilen yakalama kararõnõ sert bir dille eleştirdi HEPSİNE GBT TARAMASI Yüksek Seçim Kurulu 12 Eylül’de yapılacak referanduma ilişkin ‘evet’ içerikli haberler yapan TRT’ye önceki gün uyarı cezası verdi. Bu karar Cumhuriyet’in hiç de küçümsenmeyecek gazetecilik başarısıdır. Ankara Bürosu’ndaki meslektaşımız Fırat Kozok’un AKP yönetimindeki TRT’yi yıllardır mercek altına alan titiz çalışmalarının ürünüdür. Kozok geçen hafta Cumhuriyet’te “En hızlısı TRT çıktı” başlığıyla yayımlanan haberinde, referandum sürecinde TRT yayınlarında ön pana çıkan yanlı eğilimi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Ekonomiden siyasete tüm yayınlarda referandumda ‘evet’ çıkmasının ne kadar güzel bir şey olacağı anlatılıyordu TRT ekranlarından. Halka “12 Eylül işkencesinin mağduru ülkücülerin, bütün 12 Eylül mağdurlarını mutlaka ‘evet’ demeye çağırdığı”; “gördüğü işkencede işitme yeteneğini ve gözlerini kaybeden 12 Eylül mağdurunun ‘hesaplaşma günü’ olarak gördüğü referandumda ‘evet’ diyerek kendisi gibilere sahip çıkmaları gerektiği mesajı verdiği”; “anayasa değişiklik paketi onaylanırsa memura zam yapılabileceği” gibi referandumda ‘evet’ demelerinin ne kadar iyi olacağını hissettiren haber ve programlar yapıldığı belgeleriyle ortaya kondu. Bakalım değişecek mi? Halbuki TRT’nin kendi yasası “Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık ve doğruluk” şartı getiriyor ve kurumu “tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaması ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olunmaması” yönünde uyarıyordu. Ayrıca, referandum konusunda YSK’nin 31 Mayıs tarihli kararında da “Radyo ve televizyon kuruluşları, anayasa değişikliği ile ilgili olarak tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamazlar. Bu kuruluşlar anayasa değişikliğinin leh ve aleyhindeki görüşler arasında fırsat eşitliği sağlamak zorundadır” hükmü yer alıyor. Bu sınırlamalara uyulmadan yapılan yayınları kamuoyunun gündemine getiren tek gazete Cumhuriyet oldu. TRT’ye giden son uyarıda işte bu haberler etkili oldu. YSK’nin uyarısının TRT’yi ne ölçüde etkileyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu konuda Kozok’un yeni haberlerini merakla bekliyoruz... ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER TRT’ye Uyarıda Cumhuriyet’in Payı utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet’in toplumu yakından ilgilendiren bir başka haberi de merak konusu olan önemli bir soruya devlet kurumlarından yanıt gelmesini sağladı. Deneyimli muhabirimiz Sertaç Eş imzasıyla geçen hafta yayımlanan bir haberde, tutuklu bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Savcısı Albay Ahmet Zeki Üçok’un son derece ciddi bir iddiasına yer verildi. Üçok Heron soruşturmasını yürttüğü dönemde MİT’ten kendisine “belli başlı ankesörlü telefonları, örneğin Ankara Kızılay’daki telefonları dinliyoruz” şeklinde bir yazı geldiği iddiasını ileri sürüyordu. Binlerce insanın özel konuşmalarını yaptığı bu ankesörlü telefonların dinlendiği iddiası bile toplumda zaten var olan ‘dinleniyoruz’ kaygısını daha da arttıracak nitelikteydi. MİT’in bu iddia karşısında hiçbir açıklama yapmaması dikkat çekti. Ancak konuyla ilgili ısrarlı sorularımız üzerine MİT kaynaklarından “MİT’in ankesörlü telefonları dinlemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, teşkilatın yasal prosedürlere göre dinleme işlemlerini gerçekleştirdiği, dinleme kararı alınan kişinin ankesörlü telefondan araması durumunda bu görüşmelerin dinlemeye takılmış olabileceği” bilgisi geldi. Kızılay’daki telefonları MİT dinlemiyormuş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle