19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Askeri Şûra Öncesi Silahlı Kuvvetler’deki terfi, atama ve emeklilik işlerini gereçekleştiren organ olarak da tanımlayabileceğimiz Yüksek Askeri Şûra, bu yılın ikinci olağan toplantısını 4 Ağustos’ta yapacak. Kuruluş yasasının 3. maddesinin “c” bendinin Yüksek Askeri Şûra’ya verdiği görevlerin başında “Silahlı Kuvvetler’le ilgili olup önemli görünen kanun, tüzük ve yönetmelik taslaklarını inceleyip görüş bildirmek” de var. CHP Genel Başkanı’nın, partisi ile AKP’nin demokrasiye bağlılık derecelerini test etmek amacıyla mı ortaya attığını anlayamadığım 35. madde tartışmasının bir pingpong topu gibi taraflar arasında sürdürülmesi karşısında, şayet İç Hizmet Yasası’nda bir değişiklik yapılacaksa, konunun bu YAŞ toplantısına getirilerek kuruldan “görüş alınması” gerektiğini de düşündüm. Gerçi, öyle bir görüşün alınması için öncelikli elde değişikliği öneren bir hükümet tasarısı ya da milletvekillerince verilmesi gereken bir teklifin olması gerekiyor. Tarafların o konuda da topu birbirlerinin üstüna atarak başlattıkları tartışmanın son aşamasında, Başbakan, arkadaşlarının halkoylamasından sonra harekete geçeceklerini söylemişti. Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay da CHP’nin bu hafta içinde değişiklik teklifini Meclis Başkanlığı’na teslim edeceklerini açıklamıştı. Başbakan’a öneri Sorunları pragmatik yaklaşımı ile değerlendirecek deneyim ve birikimin sahiplerinden eski Cumhurbaşkanı Demirel’in dün arkadaşımız Utku Çakırözer’e “Elinde silah taşıyan adamı hiçbir şey engellemez. Asıl mesele, ülkenin darbeye zemin verecek şartlar içine sürüklenmemesidir” sözlerinin değerlendirilmesini iktidar ve ana muhalafet yetkililerine bırakarak 1262 sayılı YAŞ Yasası’nın Başbakan veya Milli Savunma Bakanı’na “...lüzum gördükleri hallerde Silahlı Kuvetler’le ilgili diğer konular hakkında görüş bildirmek” görevini verdiğini anımsatmak istedim. Erdoğan, özellikle önümüzdeki halkoylaması öncesinde, gündemi çok başarılı bir şekilde kendisinin tartışılmasını yararlı bulduğu konuların içine hapsetmek ustalığını gösteriyor. Öylelikle işsizlik, bazı ana mallardaki fiyat artışları, iktidar çevrelerinin yürüttükleri yolsuzluklar ve terörün bu hükümetin beceriksiz stratejisi ile geldiği nokta halk yığınlarının önünde ele alınmamış oluyor. Özellikle ana muhalefet partisi, bu “tav”a gelmemeli ve Başbakan’dan kürsülerde sergilediği darbe senaryolarının, YAŞ üyelerinin önüne getirerek görüşmelerin gizli olması yasa gereği olan bu anayasal kurumda sonuçlandırmasını isteyen bir girişimi üstlenmelidir. Linç kampanyası Bir hafta sonra Genelkurmay karargâhında ve Başbakan’ın başkanlığında Çakmak Salonu’nda bir araya gelecek olan orgeneral ve oramirallerin önüne gelecek atama, terfi ve emeklilik listeleri öncesinde sergilenen genel durumu izleyenler, yandaş medyanın ısrarla sürdürdüğü bir tür linç kampanyasının, sadece başkentte değil; sınırdaki görevliler için de nasıl moral yıkıcı olduğunu görüyor. İlk duruşmasının tam şûra öncesinde harekete geçen mihraklar tarafından taa aralık ayının ortasında başlayacağı açıklanarak, nerelere varılmak istendiğini merak edenler için cemaatin yönetimindeki televizyonlarda düzenlenen açık oturumların ya da yandaş medyadaki tavsiyelerin dikkatle izlenmesi yararlı olacaktır. Ne dersiniz? Başbakan ve Savunma Bakanı, YAŞ toplantılarındaki terfi ve emeklilik işlemleri için kullanacakları oylarda, o tavsiyeler doğrultusunda mı hareket edeceklerdir? Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] İstanbul Haber Servisi - Emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn ABD’de yaşayan kõzõ ve damadõ tarafõndan açõ- lan bloga 25 Temmuz’dakonulan “Balyoz savcılarının sormaktan kaçındığı bazı sorular” başlõklõ ya- zõda, “2002 ve 2003’te yazıldığı id- dia edilen Balyoz planı ve eklerin- de acaba nasıl oluyor da 2005 yı- lında yazılmış bir tebliğden birebir alıntılar, 2006 yılında kurulmuş bir sivil toplum kurumuna atıf, ve 2008-2009 yıllarında meydana gel- miş olayların tasviri bulunuyor?” sorusu yöneltildi. İddianamede Balyoz planõnõn dönemin Kara Kuvvetleri Ko- mutanõ Aytaç Yalman’õn engel ol- masõ nedeniyle uygulanamadõğõnõn sa- vunulduğu belirtilerek “Bu kadar önemli bir sav acaba neden Yal- man’ın kendi ifadesi ile doğrulan- mıyor ve iddianamede savcıların gö- rüşü olarak kalıyor?” diye soruldu. “Çetin Doğan ve Gerçekler” ad- lõ blogda yer alan yazõda, iddianame- yi hazõrlayan savcõlarõn belgelerin gerçekliğini savunmak amacõyla ile- ri sürdükleri kendi savlarõnõ süzgeçten geçirmeden, adeta “ya tutarsa” yak- laşõmõyla sunduklarõ ifade edildi. Bu iddianamenin yazõlmõş olmasõnõn bi- le Türkiye için büyük bir ayõp olduğu belirtilen yazõda, savcõlarõn soramadõğõ sorular şöyle sõralandõ: “Savcılar ıs- rarla Balyoz planının 1. Ordu Plan Semineri’nde KKK ve GK’den giz- li olarak denendiğini iddia ediyor- lar. Nasıl oluyor da seminere katı- lan KKK ve GK gözlemcileri ra- porlarında böyle bir şeyden bah- setmiyorlar? Savcılar 2003’te ga- zetelerde yayımlanmış bazı askeri belgelerin şüpheli 16 No’lu CD’de kayıtlı bulunmasını, CD’lerin son- radan oluşturulduğu iddialarını çürüten bir gerçek olarak yorum- luyorlar. Gerçek ve sahte belgelerin birlikte aynı CD’lere daha ileri bir tarihte kaydedilebilmiş olabileceğini hiç mi düşünmüyorlar? Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Balyoz darbe planıyla ilgili her- hangi bir bilgisi olduğunu kesin bir dille yalanlamıştı. Ruhat Men- gi’nin kendi köşesinde belirttiği gi- bi ‘böylesine büyük çapta, yüzlerce as- kerin karõştõğõ darbe planlamasõ var- sa, hele de kendine Balyoz Komu- tanlõğõ adõnõ verecek kadar örgütlü bir çalõşma yürütülmüşse bunun Özkök ile kuvvet komutanlarõndan habersiz’ yapılması mümkün müdür?” Normal servise alındı Kalp krizi geçirme riski bulunduğu için Haydarpaşa’da Dr. Siyami Ersek Hastanesi’nde yoğun bakõm servi- sinde tedavi altõna alõnan Doğan, dün akşam saatlerinde yoğun bakõmdan çõ- karõlarak normal servise alõndõ. Doğan’õn avukatõ Hüseyin Ersöz, hastane bahçesinde yaptõğõ açõkla- mada Doğan’õn sağlõk durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi. Ersöz “Tansiyon değerleri nor- male dönmüş değil ve göğsündeki ağrılar da yine şiddetini koruyor” dedi. Doğan’õn 2003’te ciddi bir kalp ameliyatõ geçirdiğini anõmsan Er- söz, “Kendisiyle görüştüm, üzgün. Sebebi kendisi İstanbul’a gelip ad- li makamlara teslim olmak için yo- la çıktığında hukuka aykırı olarak gözaltı işlemi uygulanması. Ya- nında refakatçi olarak yalnızca eşi bulunuyor” diye konuştu. 60’a yakõn sanõk, avukatlarõ aracõlõğõyla ‘yakalama kararõ’na itiraz etti Adliyeye gelen yok HÜLYA KESKİN “Balyoz Güvenlik Harekât Planı” da- vasõ kapsamõnda haklarõnda yakalama ka- rarõ çõkarõlan sanõklardan hiçbiri adliyeye gelmedi. Yaklaşõk 60’a yakõn sanõk, avu- katlarõ aracõlõğõyla “yakalama kararı- na” itiraz etti. Avukatlar, 10. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti hakkõnda, “tarafsızlı- ğını yitirdiği” gerekçesiyle reddi hâkim is- teminde bulundu. Haklarõnda yakalama kararõ çõkan 102 sa- nõğõn avukatlarõ itiraz dilekçelerini sunmak için dün ayrõ ayrõ Beşiktaş’taki İstanbul Ad- liyesi’ne geldi. Eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Kurmay Al- bay Dursun Çiçek’in avukatõ Celal Ülgen yakalama kararõna itiraz etti. Avukat Ül- gen ayrõca yakalama kararõnõ veren 10. Ağõr Ceza Mahkemesi hâkimleri hakkõn- da reddi hâkim talebinde bulundu. Emek- li Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emek- li Tümgeneral Behzat Balta, emekli Al- bay Tuncay Çakan’õn avukatõ Salim Şen de itiraz dilekçesini sundu. Avukat Ülgen, “Müvekkilim Doğan, Bodrum’da 17.45 uçağına binerek İs- tanbul’a gelmek üzere evinden çıktıktan sonra havaalanında polisler tarafından, ‘Sizin yakalanmanõz var, bu nedenle sizi uçakla gönderemeyiz, sizi alõkoyacağõz’ de- mişler. Çetin Paşa da, ‘Bunu sağõr sultan biliyor kardeşim. Ben İstanbul’a gidiyorum. Biletim İstanbul’a, uçak İstanbul uçağõ. Bu- radan haber verin gelsin alsõnlar. Kaldõ ki ben sabah adliyeye gideceğim’ dedi. Bu iti- raza karşın polis alıkoymaya devam edince devreye Milas Başsavcısı giriyor ve savcı, polis nezaretinde uçakla İstan- bul’a gönderilmesini sağlıyor” dedi. Uçağõn havaalanõnda 45 dakika bekle- tildiğini, bazõ polislerin de Doğan’õn asker olan korumalarõna saldõrdõğõnõ ve hatta bi- rini yumrukladõğõnõ anlatan avukat Ülgen, “Böylesine yoğun bir stresi yaşadığı için Çetin Paşa Atatürk Havaalanı’na girdikten sonra Adli Tıp’a götürülüyor. Buradaki doktor kalp krizi riski bu- lunduğunu bu haliyle Terörle Şube Müdürlüğü’ne gönderemeyeceğini söy- ledi. Çetin Paşa’yı Çapa Hastanesi’ne sevk ediyor. Burada yapılan tetkikler sonrasında daha önce muayenesi yapı- lan Siyami Ersek Hastanesi’ne gönde- riliyor. Saat 3’te yatışı yapılıyor. Çetin Paşa geceyi yoğun bakımda geçirdi” de- di. Ülgen, Tanyeri’nin de İstanbul’a gel- diğini açõklayarak “Gelişmelere göre bir şekilde getirip teslim edeceğiz. Reddi hâ- kim talebinde de bulunduğumuz için şu anda bu gelişmeleri izliyoruz” dedi. 102 sanığın hiçbiri kaçak değil Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emekli Tümgeneral Behzat Balta, emekli Albay Tuncay Çakan’õn avukatõ Salim Şen de karara itiraz etti. Yasalara göre yakala- ma kararõnõn “kaçak olan sanıklar” hak- kõnda çõkarõlabileceğine dikkat çeken Şen, “Bizim dosyamızda ise 102 sanığın hiç- birisi kaçak durumunda değil. Yasalara göre yargılamaya gelmemesi, yargılamayı sürüncemede bırakması durumunda ki- şi kaçak sayılabilir. Benim müvekkille- rimin ve diğerlerinin ellerine ulaşmış bir duruşma tebliğatı yoktur. Tabligat ya- pılmadan davetiye çıkarılmadan duruş- mada bulunmadıkları hususunda önce- den peşin bir önyargıyla mahkemede ol- mayacakları değerlendirilerek yakalama emri çıkarılması açıkça hukuka ve ya- salara aykırıdır. Ortada duruşma yok, duruşmaya gelmemezlik de etmemişler. 16 Aralık’taki duruşmaya gelmeselerdi, böyle bir karar verilebilirdi” dedi. “Mü- vekkilleriniz ne zaman gelecek” sorusu- na ise Şen, “Şiimdi müvvekkillerimle görüşmeye gidiyorum. Her zaman onlar gelmeye hazırdırlar. Yasalara her zaman saygılıdırlar. Geleceklerdir. Bu konuda hiçbir tereddütleri bulunmamaktadır” yanõtõnõ verdi. İstanbul Haber Servisi - Hukukçular, Bal- yoz Darbe Planõ davasõnda haklarõnda yaka- lama emri çõkarõlan 102 sanõktan eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn tutuklanma istemi doğrultusunda İstanbul’a geleceği sõrada Bodrum Havaalanõ’nda göz- altõna alõnmasõnõn hukuka aykõrõ olduğunu belirttiler. Hukukçular, kişilerin özgürlükleri- nin, masumiyet karineleri göz ardõ edilerek keyfi olarak sõnõrlandõrõlmasõnõn kabul edile- mez olduğuna dikkat çekti. AİHM eski üyesi Rıza Türmen, Milliyet ga- zetesindeki yazõsõnda, verilen tutuklama kararõ- nõn AİHM içtihatlarõna aykõrõ olduğunu söyledi. CMK 100/3. maddesinde sõralanan katalog suç- larla ilgili tutuklamalarda önemli bir ayrõntõya dikkat çeken Türmen, “Bu maddeye giren tu- tuklamalarda, diğer tutuklamalardan farklı olarak, kaçma, kanıtları karartma, tanıklar üzerinde baskı yapma kuşkuları gibi neden- ler aranmıyor. Bu maddeye giren kuşkulula- rın serbest bırakıldıkları takdirde kaçacak- ları ya da kanıtları karartacakları varsayılı- yor. Tutukluluğun böyle bir varsayıma da- yandırılması AİHM içtihadına aykırı” dedi. AİHM’ye göre esas olanõn, yargõlamanõn tu- tuksuz yapõlmasõ olduğunu söyleyen Türmen, “tutukluluğun devamı için makul bir kuşku bulunması yanında kaçma, kanıtları karart- ma, yeni bir suç işleme gibi olguların bulun- ması ve bunların somut verilere dayanması gerekiyor. Ayrıca bunlardan bağımsız ola- rak, tutukluluğun makul bir süreyi aşmama- sı aranıyor” değerlendirmesini yaptõ. Bugüne kadar kaçan olmadı İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın, “Soruşturma aşamasında bir tutuklama ka- rarı olmadığına göre, mahkemece yalnızca katalog suçlara girdiğinden bahisle tutukla- ma ve yakalama kararı verilmesi hukuka uy- gun değildir” dedi. Kişilerin özgürlüklerinin, masumiyet karineleri göz ardõ edilerek keyfi olarak sõnõrlandõrõlmasõnõn kabul edilemez ol- duğuna dikkat çeken Aydõn, “Bu durum adil yargılanma ilkelerine de aykırıdır. Ayrıca kaçanın, göçenin de olmadığı bu süreçte açıkça görünmüştür. Herkes ortadadır, evin- de ya da görevinin başındadır. Verilen bu kararın anlaşılır tarafı yok” dedi. ‘İhsas-ı reyde bulundu’ Sanõklarõn kaçak olmadõğõnõ, bu nedenle de “yakalama” kararõnõn hukuka aykõrõ olduğunu söyleyen Avukat Atilla Hekimoğlu, yakalama emrinin kanuni dayanağõnõn olmadõğõnõ belirte- rek şöyle devam etti: “Tensip aşamasında ya- ni duruşmaya hazırlık safhasında verilecek yakalama kararı kaçak sanıklar hakkında- dır. Burada 102 kişi arasında kaçak sıfatını taşıyacak kimse yok. Duruşmaya gelmeyen, adresi belli olmayan ve yurtdışında olan ki- şilere kaçak denir. Bu kişiler, sanıklar bu özellikleri taşımıyor. Mahkeme heyeti şimdi- den ihsas-ı reyde bulunmuştur.” Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Gökçen de yaptõğõ değerlendirmede, adli kolluk kuvvetlerinin, çõkmõş olan yakala- ma kararõnõ infaz etmekle yükümlü olduğunu anõmsatarak, “Ceza muhakemesi açısından verilen bu kararın infazı polisin görevidir. Ancak elbette ki bu kararın infazı incitici ve ıstırap vericidir” görüşüne yer verdi. ‘Kozmik sırlar çalındı’ iddiası İstanbul Haber Servisi - 1. Ordu Komutanlõğõ Karargâhõ’nda kozmik plan ve bilgilerin bulunduğu 2 dizüstü bilgisayarõn dört ay önce çalõndõğõ ve halen bulunamadõğõ iddia edildi. Bilgisayarda “dinleme, izleme ve kriptolu konuşmaları deşifre eden” programlarõn olduğu öne sürüldü. Sabah gazetesinin haberine göre, Orgeneral Hasan Iğsız komutasõndaki 1. Ordu Komutanlõğõ’ndan iki adet “HP Compaq Armada 500” dizüstü bilgisayar 1 Nisan 2010’da çalõndõ. Bilgisayarlarõn çalõnmasõ, 2 Nisan’da tutanak altõna alõndõ. Aynõ günlerde ilgili personelin ifadesine de başvuruldu. Haberde, sõnõrlõ sayõda yetkili personel tarafõndan kullanõlan bilgisayarlarda, 1. Ordu Komutanlõğõ’na bağlõ karargâh ve kõta birliklerine ilişkin çok önemli tatbikat, kritik bölge haritalarõ, plan semineri ve olay kodlarõn yer aldõğõ kaydedildi. 1. Ordu Karargâhõ Komuta Kontrol Merkezi verilerinin de yer aldõğõ bilgisayarlarõn, karargâh dinleme yükleme sistemleri ile telsizler arasõndaki irtibatõn kurulmasõnõ da sağladõğõ öne sürülen haberde, kripto, dinleme ve izleme yazõlõmõ içeren program nedeniyle Cumhurbaşkanõ, Başbakan, Genelkurmay Başkanõ, bakanlar, kuvvet komutanlarõ ve diğer kritik noktalarda görev yapan isimlerin konuşmalarõnõn risk altõnda bulunduğu iddia edildi. Olayla ilgili inceleme başlatõldõğõ ve ilgili personelin ifadesinin alõndõğõ belirtilen haberde, bazõ subaylarõn da Genelkurmay Başkanlõğõ’nõ bilgilendirdiği belirtildi. B logda Balyoz darbe planõnõn ekleri arasõnda yer alan Özel Dağõtõm Planõ adlõ belgede ‘X’ eki olduğu belirtilip “Türk alfabesinde olmayan bir harfin kullanılmış olmasını darbe belgelerinin 1. Ordu’dan çıkmadığına ek kanıt kabul edebiliriz. Bundan öte, belgeleri imal edenlerin bir şekilde Pennsylvania’da geçerli alfabeyi fazlasıyla içselleştirdiklerinden yaptıkları hatanın farkına varmadıkları sonucuna da varabilir miyiz?” denildi. E mekli Oramiral Örnek’in avukatõ Dinçer Eskiyerli de yakalama kararõna iti- raz etti. Ayrõca avukat Eskiyerli reddi hâkim talebinde de bulundu. Avukat Es- kiyerli, “İtirazõmõzõn özü, açõkça hukuk ihlal var, yakalama kararlarõnda. Tat- bikata aykõrõ yani hatalar üzerinde hata tabiri hafif kalõr. Bu gerekçelerle itiraz ettik” dedi. Örnek’in ikametgâh sahibi olmasõ ve davetin ardõndan gelmesi nedeniyle ser- best bõrakõldõğõnõ anõmsatan avukat Eskiyerli, “Aradan bu kadar zaman geçmesine kar- şõn, tüm deliller toplandõğõ halde ve suçun vasfõnda hiçbir değişiklik olmamõşken bu şekilde bir tensip kararõyla tutuklanmasõ hukuka aykõrõdõr. Bu şekilde bir kararla mah- keme tarafsõzlõğõnõ bizce yitirdi. Bu bakõmdan reddi hâkim talebinde bulunduk. Bu sü- reci bekleyeceğiz. Bu süreç sonunda da neyse gereken onu yapacağõz” dedi. “Şu an Örnek gelmeyecek mi” sorusuna Avukat Eskiyerli, “Bu kadar söylüyorum süreci bek- liyoruz. İtiramõzõn sonucunu bekliyoruz. Hukuki süreç işliyor” dedi. ‘HATA TABİRİ HAFİF KALIR’ ‘ASKERİYEDE X EKİ OLUR MU?’ Doğan’õn kõzõ ve damadõ, Balyoz iddianamesini Türkiye için büyük bir ayõp olarak niteledi Sorulamayan sorular Emekli Oramiral Örnek’in avukatı Dinçer Eskiyerli, emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emekli Tümgeneral Behzat Balta, emekli Albay Tuncay Çakan’ın avukatı Salim Şen açıklamalarda bulundu. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) 1. ORDU KOMUTANLIĞI BALYOZ PLANI DAVASI ‘Hukuka aykırı karar’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle