Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
27 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Askeri Şûra Öncesi
Silahlı Kuvvetler’deki terfi, atama ve emeklilik
işlerini gereçekleştiren organ olarak da
tanımlayabileceğimiz Yüksek Askeri Şûra, bu
yılın ikinci olağan toplantısını 4 Ağustos’ta
yapacak. Kuruluş yasasının 3. maddesinin “c”
bendinin Yüksek Askeri Şûra’ya verdiği
görevlerin başında “Silahlı Kuvvetler’le ilgili
olup önemli görünen kanun, tüzük ve
yönetmelik taslaklarını inceleyip görüş
bildirmek” de var.
CHP Genel Başkanı’nın, partisi ile AKP’nin
demokrasiye bağlılık derecelerini test etmek
amacıyla mı ortaya attığını anlayamadığım 35.
madde tartışmasının bir pingpong topu gibi
taraflar arasında sürdürülmesi karşısında, şayet
İç Hizmet Yasası’nda bir değişiklik yapılacaksa,
konunun bu YAŞ toplantısına getirilerek
kuruldan “görüş alınması” gerektiğini de
düşündüm.
Gerçi, öyle bir görüşün alınması için öncelikli
elde değişikliği öneren bir hükümet tasarısı ya
da milletvekillerince verilmesi gereken bir teklifin
olması gerekiyor.
Tarafların o konuda da topu birbirlerinin
üstüna atarak başlattıkları tartışmanın son
aşamasında, Başbakan, arkadaşlarının
halkoylamasından sonra harekete geçeceklerini
söylemişti.
Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay
da CHP’nin bu hafta içinde değişiklik teklifini
Meclis Başkanlığı’na teslim edeceklerini
açıklamıştı.
Başbakan’a öneri
Sorunları pragmatik yaklaşımı ile
değerlendirecek deneyim ve birikimin
sahiplerinden eski Cumhurbaşkanı Demirel’in
dün arkadaşımız Utku Çakırözer’e “Elinde
silah taşıyan adamı hiçbir şey engellemez.
Asıl mesele, ülkenin darbeye zemin verecek
şartlar içine sürüklenmemesidir” sözlerinin
değerlendirilmesini iktidar ve ana muhalafet
yetkililerine bırakarak 1262 sayılı YAŞ Yasası’nın
Başbakan veya Milli Savunma Bakanı’na
“...lüzum gördükleri hallerde Silahlı
Kuvetler’le ilgili diğer konular hakkında
görüş bildirmek” görevini verdiğini anımsatmak
istedim.
Erdoğan, özellikle önümüzdeki halkoylaması
öncesinde, gündemi çok başarılı bir şekilde
kendisinin tartışılmasını yararlı bulduğu konuların
içine hapsetmek ustalığını gösteriyor. Öylelikle
işsizlik, bazı ana mallardaki fiyat artışları, iktidar
çevrelerinin yürüttükleri yolsuzluklar ve terörün
bu hükümetin beceriksiz stratejisi ile geldiği
nokta halk yığınlarının önünde ele alınmamış
oluyor. Özellikle ana muhalefet partisi, bu
“tav”a gelmemeli ve Başbakan’dan kürsülerde
sergilediği darbe senaryolarının, YAŞ
üyelerinin önüne getirerek görüşmelerin gizli
olması yasa gereği olan bu anayasal
kurumda sonuçlandırmasını isteyen bir
girişimi üstlenmelidir.
Linç kampanyası
Bir hafta sonra Genelkurmay karargâhında ve
Başbakan’ın başkanlığında Çakmak Salonu’nda
bir araya gelecek olan orgeneral ve oramirallerin
önüne gelecek atama, terfi ve emeklilik listeleri
öncesinde sergilenen genel durumu izleyenler,
yandaş medyanın ısrarla sürdürdüğü bir tür linç
kampanyasının, sadece başkentte değil;
sınırdaki görevliler için de nasıl moral yıkıcı
olduğunu görüyor. İlk duruşmasının tam şûra
öncesinde harekete geçen mihraklar tarafından
taa aralık ayının ortasında başlayacağı
açıklanarak, nerelere varılmak istendiğini merak
edenler için cemaatin yönetimindeki
televizyonlarda düzenlenen açık oturumların ya
da yandaş medyadaki tavsiyelerin dikkatle
izlenmesi yararlı olacaktır.
Ne dersiniz? Başbakan ve Savunma Bakanı,
YAŞ toplantılarındaki terfi ve emeklilik işlemleri
için kullanacakları oylarda, o tavsiyeler
doğrultusunda mı hareket edeceklerdir?
Faks: 0 216 302 82 08 [email protected]
İstanbul Haber Servisi - Emekli
Orgeneral Çetin Doğan’õn ABD’de
yaşayan kõzõ ve damadõ tarafõndan açõ-
lan bloga 25 Temmuz’dakonulan
“Balyoz savcılarının sormaktan
kaçındığı bazı sorular” başlõklõ ya-
zõda, “2002 ve 2003’te yazıldığı id-
dia edilen Balyoz planı ve eklerin-
de acaba nasıl oluyor da 2005 yı-
lında yazılmış bir tebliğden birebir
alıntılar, 2006 yılında kurulmuş
bir sivil toplum kurumuna atıf, ve
2008-2009 yıllarında meydana gel-
miş olayların tasviri bulunuyor?”
sorusu yöneltildi. İddianamede Balyoz
planõnõn dönemin Kara Kuvvetleri Ko-
mutanõ Aytaç Yalman’õn engel ol-
masõ nedeniyle uygulanamadõğõnõn sa-
vunulduğu belirtilerek “Bu kadar
önemli bir sav acaba neden Yal-
man’ın kendi ifadesi ile doğrulan-
mıyor ve iddianamede savcıların gö-
rüşü olarak kalıyor?” diye soruldu.
“Çetin Doğan ve Gerçekler” ad-
lõ blogda yer alan yazõda, iddianame-
yi hazõrlayan savcõlarõn belgelerin
gerçekliğini savunmak amacõyla ile-
ri sürdükleri kendi savlarõnõ süzgeçten
geçirmeden, adeta “ya tutarsa” yak-
laşõmõyla sunduklarõ ifade edildi. Bu
iddianamenin yazõlmõş olmasõnõn bi-
le Türkiye için büyük bir ayõp olduğu
belirtilen yazõda, savcõlarõn soramadõğõ
sorular şöyle sõralandõ: “Savcılar ıs-
rarla Balyoz planının 1. Ordu Plan
Semineri’nde KKK ve GK’den giz-
li olarak denendiğini iddia ediyor-
lar. Nasıl oluyor da seminere katı-
lan KKK ve GK gözlemcileri ra-
porlarında böyle bir şeyden bah-
setmiyorlar? Savcılar 2003’te ga-
zetelerde yayımlanmış bazı askeri
belgelerin şüpheli 16 No’lu CD’de
kayıtlı bulunmasını, CD’lerin son-
radan oluşturulduğu iddialarını
çürüten bir gerçek olarak yorum-
luyorlar. Gerçek ve sahte belgelerin
birlikte aynı CD’lere daha ileri bir
tarihte kaydedilebilmiş olabileceğini
hiç mi düşünmüyorlar? Dönemin
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök
Balyoz darbe planıyla ilgili her-
hangi bir bilgisi olduğunu kesin
bir dille yalanlamıştı. Ruhat Men-
gi’nin kendi köşesinde belirttiği gi-
bi ‘böylesine büyük çapta, yüzlerce as-
kerin karõştõğõ darbe planlamasõ var-
sa, hele de kendine Balyoz Komu-
tanlõğõ adõnõ verecek kadar örgütlü bir
çalõşma yürütülmüşse bunun Özkök ile
kuvvet komutanlarõndan habersiz’
yapılması mümkün müdür?”
Normal servise alındı
Kalp krizi geçirme riski bulunduğu
için Haydarpaşa’da Dr. Siyami Ersek
Hastanesi’nde yoğun bakõm servi-
sinde tedavi altõna alõnan Doğan, dün
akşam saatlerinde yoğun bakõmdan çõ-
karõlarak normal servise alõndõ.
Doğan’õn avukatõ Hüseyin Ersöz,
hastane bahçesinde yaptõğõ açõkla-
mada Doğan’õn sağlõk durumunun
ciddiyetini koruduğunu söyledi.
Ersöz “Tansiyon değerleri nor-
male dönmüş değil ve göğsündeki
ağrılar da yine şiddetini koruyor”
dedi. Doğan’õn 2003’te ciddi bir kalp
ameliyatõ geçirdiğini anõmsan Er-
söz, “Kendisiyle görüştüm, üzgün.
Sebebi kendisi İstanbul’a gelip ad-
li makamlara teslim olmak için yo-
la çıktığında hukuka aykırı olarak
gözaltı işlemi uygulanması. Ya-
nında refakatçi olarak yalnızca
eşi bulunuyor” diye konuştu.
60’a yakõn sanõk, avukatlarõ aracõlõğõyla ‘yakalama kararõ’na itiraz etti
Adliyeye gelen yok
HÜLYA KESKİN
“Balyoz Güvenlik Harekât Planı” da-
vasõ kapsamõnda haklarõnda yakalama ka-
rarõ çõkarõlan sanõklardan hiçbiri adliyeye
gelmedi. Yaklaşõk 60’a yakõn sanõk, avu-
katlarõ aracõlõğõyla “yakalama kararı-
na” itiraz etti. Avukatlar, 10. Ağõr Ceza
Mahkemesi heyeti hakkõnda, “tarafsızlı-
ğını yitirdiği” gerekçesiyle reddi hâkim is-
teminde bulundu.
Haklarõnda yakalama kararõ çõkan 102 sa-
nõğõn avukatlarõ itiraz dilekçelerini sunmak
için dün ayrõ ayrõ Beşiktaş’taki İstanbul Ad-
liyesi’ne geldi. Eski 1. Ordu Komutanõ
emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli
Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Kurmay Al-
bay Dursun Çiçek’in avukatõ Celal Ülgen
yakalama kararõna itiraz etti. Avukat Ül-
gen ayrõca yakalama kararõnõ veren 10.
Ağõr Ceza Mahkemesi hâkimleri hakkõn-
da reddi hâkim talebinde bulundu. Emek-
li Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emek-
li Tümgeneral Behzat Balta, emekli Al-
bay Tuncay Çakan’õn avukatõ Salim
Şen de itiraz dilekçesini sundu.
Avukat Ülgen, “Müvekkilim Doğan,
Bodrum’da 17.45 uçağına binerek İs-
tanbul’a gelmek üzere evinden çıktıktan
sonra havaalanında polisler tarafından,
‘Sizin yakalanmanõz var, bu nedenle sizi
uçakla gönderemeyiz, sizi alõkoyacağõz’ de-
mişler. Çetin Paşa da, ‘Bunu sağõr sultan
biliyor kardeşim. Ben İstanbul’a gidiyorum.
Biletim İstanbul’a, uçak İstanbul uçağõ. Bu-
radan haber verin gelsin alsõnlar. Kaldõ ki
ben sabah adliyeye gideceğim’ dedi. Bu iti-
raza karşın polis alıkoymaya devam
edince devreye Milas Başsavcısı giriyor
ve savcı, polis nezaretinde uçakla İstan-
bul’a gönderilmesini sağlıyor” dedi.
Uçağõn havaalanõnda 45 dakika bekle-
tildiğini, bazõ polislerin de Doğan’õn asker
olan korumalarõna saldõrdõğõnõ ve hatta bi-
rini yumrukladõğõnõ anlatan avukat Ülgen,
“Böylesine yoğun bir stresi yaşadığı
için Çetin Paşa Atatürk Havaalanı’na
girdikten sonra Adli Tıp’a götürülüyor.
Buradaki doktor kalp krizi riski bu-
lunduğunu bu haliyle Terörle Şube
Müdürlüğü’ne gönderemeyeceğini söy-
ledi. Çetin Paşa’yı Çapa Hastanesi’ne
sevk ediyor. Burada yapılan tetkikler
sonrasında daha önce muayenesi yapı-
lan Siyami Ersek Hastanesi’ne gönde-
riliyor. Saat 3’te yatışı yapılıyor. Çetin
Paşa geceyi yoğun bakımda geçirdi” de-
di. Ülgen, Tanyeri’nin de İstanbul’a gel-
diğini açõklayarak “Gelişmelere göre bir
şekilde getirip teslim edeceğiz. Reddi hâ-
kim talebinde de bulunduğumuz için şu
anda bu gelişmeleri izliyoruz” dedi.
102 sanığın hiçbiri kaçak değil
Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın,
emekli Tümgeneral Behzat Balta, emekli
Albay Tuncay Çakan’õn avukatõ Salim Şen
de karara itiraz etti. Yasalara göre yakala-
ma kararõnõn “kaçak olan sanıklar” hak-
kõnda çõkarõlabileceğine dikkat çeken Şen,
“Bizim dosyamızda ise 102 sanığın hiç-
birisi kaçak durumunda değil. Yasalara
göre yargılamaya gelmemesi, yargılamayı
sürüncemede bırakması durumunda ki-
şi kaçak sayılabilir. Benim müvekkille-
rimin ve diğerlerinin ellerine ulaşmış bir
duruşma tebliğatı yoktur. Tabligat ya-
pılmadan davetiye çıkarılmadan duruş-
mada bulunmadıkları hususunda önce-
den peşin bir önyargıyla mahkemede ol-
mayacakları değerlendirilerek yakalama
emri çıkarılması açıkça hukuka ve ya-
salara aykırıdır. Ortada duruşma yok,
duruşmaya gelmemezlik de etmemişler.
16 Aralık’taki duruşmaya gelmeselerdi,
böyle bir karar verilebilirdi” dedi. “Mü-
vekkilleriniz ne zaman gelecek” sorusu-
na ise Şen, “Şiimdi müvvekkillerimle
görüşmeye gidiyorum. Her zaman onlar
gelmeye hazırdırlar. Yasalara her zaman
saygılıdırlar. Geleceklerdir. Bu konuda
hiçbir tereddütleri bulunmamaktadır”
yanõtõnõ verdi.
İstanbul Haber Servisi - Hukukçular, Bal-
yoz Darbe Planõ davasõnda haklarõnda yaka-
lama emri çõkarõlan 102 sanõktan eski 1. Ordu
Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn
tutuklanma istemi doğrultusunda İstanbul’a
geleceği sõrada Bodrum Havaalanõ’nda göz-
altõna alõnmasõnõn hukuka aykõrõ olduğunu
belirttiler. Hukukçular, kişilerin özgürlükleri-
nin, masumiyet karineleri göz ardõ edilerek
keyfi olarak sõnõrlandõrõlmasõnõn kabul edile-
mez olduğuna dikkat çekti.
AİHM eski üyesi Rıza Türmen, Milliyet ga-
zetesindeki yazõsõnda, verilen tutuklama kararõ-
nõn AİHM içtihatlarõna aykõrõ olduğunu söyledi.
CMK 100/3. maddesinde sõralanan katalog suç-
larla ilgili tutuklamalarda önemli bir ayrõntõya
dikkat çeken Türmen, “Bu maddeye giren tu-
tuklamalarda, diğer tutuklamalardan farklı
olarak, kaçma, kanıtları karartma, tanıklar
üzerinde baskı yapma kuşkuları gibi neden-
ler aranmıyor. Bu maddeye giren kuşkulula-
rın serbest bırakıldıkları takdirde kaçacak-
ları ya da kanıtları karartacakları varsayılı-
yor. Tutukluluğun böyle bir varsayıma da-
yandırılması AİHM içtihadına aykırı” dedi.
AİHM’ye göre esas olanõn, yargõlamanõn tu-
tuksuz yapõlmasõ olduğunu söyleyen Türmen,
“tutukluluğun devamı için makul bir kuşku
bulunması yanında kaçma, kanıtları karart-
ma, yeni bir suç işleme gibi olguların bulun-
ması ve bunların somut verilere dayanması
gerekiyor. Ayrıca bunlardan bağımsız ola-
rak, tutukluluğun makul bir süreyi aşmama-
sı aranıyor” değerlendirmesini yaptõ.
Bugüne kadar kaçan olmadı
İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın,
“Soruşturma aşamasında bir tutuklama ka-
rarı olmadığına göre, mahkemece yalnızca
katalog suçlara girdiğinden bahisle tutukla-
ma ve yakalama kararı verilmesi hukuka uy-
gun değildir” dedi. Kişilerin özgürlüklerinin,
masumiyet karineleri göz ardõ edilerek keyfi
olarak sõnõrlandõrõlmasõnõn kabul edilemez ol-
duğuna dikkat çeken Aydõn, “Bu durum adil
yargılanma ilkelerine de aykırıdır. Ayrıca
kaçanın, göçenin de olmadığı bu süreçte
açıkça görünmüştür. Herkes ortadadır, evin-
de ya da görevinin başındadır. Verilen bu
kararın anlaşılır tarafı yok” dedi.
‘İhsas-ı reyde bulundu’
Sanõklarõn kaçak olmadõğõnõ, bu nedenle de
“yakalama” kararõnõn hukuka aykõrõ olduğunu
söyleyen Avukat Atilla Hekimoğlu, yakalama
emrinin kanuni dayanağõnõn olmadõğõnõ belirte-
rek şöyle devam etti: “Tensip aşamasında ya-
ni duruşmaya hazırlık safhasında verilecek
yakalama kararı kaçak sanıklar hakkında-
dır. Burada 102 kişi arasında kaçak sıfatını
taşıyacak kimse yok. Duruşmaya gelmeyen,
adresi belli olmayan ve yurtdışında olan ki-
şilere kaçak denir. Bu kişiler, sanıklar bu
özellikleri taşımıyor. Mahkeme heyeti şimdi-
den ihsas-ı reyde bulunmuştur.”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
Ahmet Gökçen de yaptõğõ değerlendirmede,
adli kolluk kuvvetlerinin, çõkmõş olan yakala-
ma kararõnõ infaz etmekle yükümlü olduğunu
anõmsatarak, “Ceza muhakemesi açısından
verilen bu kararın infazı polisin görevidir.
Ancak elbette ki bu kararın infazı incitici ve
ıstırap vericidir” görüşüne yer verdi.
‘Kozmik sırlar
çalındı’ iddiası
İstanbul Haber Servisi - 1. Ordu Komutanlõğõ
Karargâhõ’nda kozmik plan ve bilgilerin
bulunduğu 2 dizüstü bilgisayarõn dört ay önce
çalõndõğõ ve halen bulunamadõğõ iddia edildi.
Bilgisayarda “dinleme, izleme ve kriptolu
konuşmaları deşifre eden” programlarõn olduğu
öne sürüldü. Sabah gazetesinin haberine göre,
Orgeneral Hasan Iğsız komutasõndaki 1. Ordu
Komutanlõğõ’ndan iki adet “HP Compaq
Armada 500” dizüstü bilgisayar 1 Nisan 2010’da
çalõndõ. Bilgisayarlarõn çalõnmasõ, 2 Nisan’da
tutanak altõna alõndõ. Aynõ günlerde ilgili
personelin ifadesine de başvuruldu.
Haberde, sõnõrlõ sayõda yetkili personel tarafõndan
kullanõlan bilgisayarlarda, 1. Ordu
Komutanlõğõ’na bağlõ karargâh ve kõta birliklerine
ilişkin çok önemli tatbikat, kritik bölge haritalarõ,
plan semineri ve olay kodlarõn yer aldõğõ
kaydedildi. 1. Ordu Karargâhõ Komuta Kontrol
Merkezi verilerinin de yer aldõğõ bilgisayarlarõn,
karargâh dinleme yükleme sistemleri ile telsizler
arasõndaki irtibatõn kurulmasõnõ da sağladõğõ öne
sürülen haberde, kripto, dinleme ve izleme
yazõlõmõ içeren program nedeniyle
Cumhurbaşkanõ, Başbakan, Genelkurmay
Başkanõ, bakanlar, kuvvet komutanlarõ ve diğer
kritik noktalarda görev yapan isimlerin
konuşmalarõnõn risk altõnda bulunduğu iddia
edildi. Olayla ilgili inceleme başlatõldõğõ ve ilgili
personelin ifadesinin alõndõğõ belirtilen haberde,
bazõ subaylarõn da Genelkurmay Başkanlõğõ’nõ
bilgilendirdiği belirtildi.
B
logda Balyoz darbe planõnõn
ekleri arasõnda yer alan Özel
Dağõtõm Planõ adlõ belgede
‘X’ eki olduğu belirtilip “Türk
alfabesinde olmayan bir harfin
kullanılmış olmasını darbe
belgelerinin 1. Ordu’dan
çıkmadığına ek kanıt kabul
edebiliriz. Bundan öte, belgeleri
imal edenlerin bir şekilde
Pennsylvania’da geçerli alfabeyi
fazlasıyla içselleştirdiklerinden
yaptıkları hatanın farkına
varmadıkları sonucuna da
varabilir miyiz?” denildi.
E
mekli Oramiral Örnek’in avukatõ Dinçer Eskiyerli de yakalama kararõna iti-
raz etti. Ayrõca avukat Eskiyerli reddi hâkim talebinde de bulundu. Avukat Es-
kiyerli, “İtirazõmõzõn özü, açõkça hukuk ihlal var, yakalama kararlarõnda. Tat-
bikata aykõrõ yani hatalar üzerinde hata tabiri hafif kalõr. Bu gerekçelerle itiraz ettik”
dedi. Örnek’in ikametgâh sahibi olmasõ ve davetin ardõndan gelmesi nedeniyle ser-
best bõrakõldõğõnõ anõmsatan avukat Eskiyerli, “Aradan bu kadar zaman geçmesine kar-
şõn, tüm deliller toplandõğõ halde ve suçun vasfõnda hiçbir değişiklik olmamõşken bu
şekilde bir tensip kararõyla tutuklanmasõ hukuka aykõrõdõr. Bu şekilde bir kararla mah-
keme tarafsõzlõğõnõ bizce yitirdi. Bu bakõmdan reddi hâkim talebinde bulunduk. Bu sü-
reci bekleyeceğiz. Bu süreç sonunda da neyse gereken onu yapacağõz” dedi. “Şu an
Örnek gelmeyecek mi” sorusuna Avukat Eskiyerli, “Bu kadar söylüyorum süreci bek-
liyoruz. İtiramõzõn sonucunu bekliyoruz. Hukuki süreç işliyor” dedi.
‘HATA TABİRİ HAFİF KALIR’
‘ASKERİYEDE X EKİ OLUR MU?’
Doğan’õn kõzõ ve damadõ, Balyoz iddianamesini Türkiye için büyük bir ayõp olarak niteledi
Sorulamayan sorular
Emekli Oramiral Örnek’in avukatı Dinçer Eskiyerli, emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emekli Tümgeneral Behzat
Balta, emekli Albay Tuncay Çakan’ın avukatı Salim Şen açıklamalarda bulundu. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR)
1. ORDU KOMUTANLIĞI
BALYOZ PLANI DAVASI
‘Hukuka
aykırı karar’