22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 29 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Federasyon Provaları BDP’nin elinde, “1” Büyükşehir; “7” il, “51” ilçe ve “40”ı belde olan 99 belediye bulunuyor. Bu belediyelerin başkanları ile bölgedeki BDP’li İl Genel Meclislerinin üyeleri önceki hafta Diyarbakır’da yaptıkları toplantıda çok önemli bir karar aldılar. Yönetimdeki belediyeleri merkezi hükümetten bağımsız hale getireceklerini, bu amaçla “yerel özerklik” kararı aldıklarını açıkladılar. Dostum Uluç Gürkan, bu haberin medyada yer almasından hemen sonra PKK’li terörist elebaşılardan Cemil Bayık’ın Fırat Haber Ajansı’na, Kandil’in bu kararı onayladığını, ilan edilecek “bölgesel özerkliği” yaşama geçirmek için PKK’nin şiddet olaylarını sürdüreceğini söylediğini bir ileti ile bildirdi. Şiddetin sona ermesi için PKK’nin siyasallaştırılmasını söyleyenler, İmralı’nın sürekli barış için hükümetle görüşmelerde muhatap alınmasını telkin eden akıl satıcıları, televizyonlardaki tartışmalarda, ateş açan tarafın devletin varlığını korumakla görevi Silahlı Kuvvetler olduğunu savunmayı sürdürüyorlardı. İnternet gazetelerinde yapılan hızlı bir arşiv araştırması, BDP’li belediyelerin toplantısından bir hafta kadar önce AB-Türkiye Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk’in Türkiye’ye geldiğini ve yaptığı açıklamada “Türkiye’nin daha çok bölgesel özerkliğe ihtiyacı var” dediğini anımsatıyordu. Birkaç yıl önce Yalova’dan bir gazeteci hanım ile evlenerek eniştemiz olan Lagendijk’in çözüm için yaptığı öneriyi BDP’li belediye başkanlarının hemen uygulama alanına sokmak istemesi elbette rastlantı değildi. Kürt kökenli vatandaşların çoğunluğunun özerklik için önerilen bölgenin dışında yerleştiklerini ileri süren araştırmacı Mahir Kaynak, zamanla Türkiye’den tamamen kopartılarak Kuzey Irak’taki yönetimle bütünleşmesi sağlanacak böyle bir projeyi ABD’den daha çok, Irak’ın Amerikan kontrolünden çıkmasını savunan Avrupa ülkelerinin üstlenmesi gerektiğini yazarak Lagendijk’in o açıklamasını da boyutlandırmış oluyor. (Star, 27 Haziran) Yasaları yok saymak Yönetimlerindeki belediyelerin, bundan böyle merkezi hükümeti dinlemeyeceklerini topluca ilan ederek yürürlükteki bazı yasaları yok sayarken dayanakların Avrupa Konseyi’nin Yerel Yönetimlere Özerklik tanınması şartına dayandırılmak istenildiği, öylece Öcalan’ın bir süre önce avukatları aracılığı ile İmralı’dan Ankara’ya verdiği “nota” da uygulamaya geçirilmiş oluyordu. Özerk bölgenin haritası Yalnız ufak bir farkla. O fark, uygulama için bölgesel özerkliğin kapsayacağı alanda seçilmiş 9 “pilot belediye”yi öne çıkartıyor. Öylece küçük bir olasılık ile şayet İçişleri Bakanlığı parlamentonun uygulanması için kendisini görevlendirdiği o yasaların çöpe atılması karşısında düğmeye basacak olursa, sadece o 9 belediyenin başkanı ve meclislerinin yakalarına yapışılsın diye, Van ve Tunceli kent belediyelerinin yanı sıra, Şanlıurfa’nın Viranşehir’i, Diyarbakır’ın Dağlar’ı, Mardin’in Nusaybin’i, Muş’un Varto’su, Kars’ın Digor’u, Bitlis’in Hizir ve Kolludere’si, Muş’un Esentepe’si görevlendirilmiş. Haritanızı açar ve bu il, ilçe ve beldelerin yer aldığı o kocaman vatan parçasını işaretlerseniz, belediyeleri ve il meclisleri ile nerelerde Ankara’nın bundan böyle sözünün geçmeyeceğini ve yöreyi İmralı’nın yönetimine terk edeceklerini anlarsınız. Suskunlar kervanı İçişleri Bakanı suskun, daha fenası Başbakan da suskun. Hatta nedense bu kez CHP ve MHP de suskunlukla bekleyiş halinde. Dün DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi,TBMM’ye verdiği bir önerge ile bu suskunluğu bozan ilk politikacı oldu. “Sayın Başbakan, PKK damgalı federasyon provasına niçin susuyorsunuz?” başlıklı önergesinde DSP Genel Sekreteri Erçelebi, “Suskunluğunuz, bölgesel özerklik talebi için bir tür olabilirlik onayı anlamına mı gelmektedir?” diyor ve Erdoğan’dan yanıt bekliyor. Erçelebi’nin sorusu normal yollardan Meclis İçtüzüğü’ne göre işlem görürse, yanıt bir başka bahara kalır. Yok, Erdoğan gerçekten üniter Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak görevini yapıyorsa, bugün yarın demez, söyleyeceğini söyler... Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Şahin: Aracıya ihtiyacı yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör sorununun çözümü için Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu’nun bir araya gelmesi çağrõsõ yapan TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, bu iki ismin görüşmesi için “aracõya ihtiyaçlarõ olmadõğõnõ” söyledi. Şahin, Slovenya Ulusal Meclis Başkanõ Dr. Pavel Gantar’õ kabulünde liderlerin görüşme çağrõsõna Kõlõçdaroğlu’ndan olumlu yanõt geldiğini anõmsatõlmasõ üzerine “Bu çağrõm sadece iki genel başkanõn görüşmesinden ibaret değildi, tüm siyasi partilerimizin liderlerine yönelikti” dedi. Genelkurmay afişi kaldırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn geçen 30 Ağustos’ta hazõrlattõğõ ve üzerinde “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” sloganõ bulunan afişler, Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’nõn 2219’uncu kuruluş yõldönümünde, “Güçlü Türkiye Güçlü Ordu” sõralamasõyla Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn resmi internet sitesinde yer aldõ. Bu yeni afişin basõn-yayõn kuruluşlarõnda yer almasõ ve “Genelkurmay Başkanlõğõ hatasõnõ anlayarak sloganõ düzeltti” şeklinde değerlendirmeler yapõlmasõ üzerine, Kara Kuvvetleri’nin kuruluşu için hazõrlanan afiş, Genelkurmay’õn resmi internet sitesinden sessiz sedasõz çõkarõldõ. Eroğlu-Ban görüşmesi BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - KKTC Cumhurbaşkanõ Derviş Eroğlu BM Genel Sekreteri Ban Ki- mun ile görüştü. Görüşmenin ardõndan açõklama yapan Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüşmelerinin çok samimi bir ortamda geçtiğini bildirdi. Eroğlu, Ban’õn raporunda da belirttiği gibi Ada’da yõl sonuna kadar anlaşma beklentisinin sürdüğünü belirterek “Biz de yõl sonuna kadar müzakerelerin bir anlaşmayla sonuçlandõrõlmasõ gereğine inanõyoruz” diye konuştu. ‘Sessiz kalmayacağız’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Kadõn Platformu üyeleri, Demokratik Özgür Kadõn Hareketi (DÖKH) üyesi bir arkadaşlarõnõn, 10 gün önce Bağcõlar’da 4 kişi tarafõndan kaçõrõlarak, “10 saat boyunca cinsel tacize ve tecavüze uğradõğõnõ” iddia ederek, Bağcõlar’da protesto yürüyüşü yapmak istedi. Polisin izin vermemesi üzerine yapõlan açõklamada, “Taciz ve tecavüze sessiz kalmayacağõz” denildi. Erdoğan, Toronto dönüşünde Kõlõçdaroğlu ile görüşmesi konusunda olumlu konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunun kendileri için ulu- sal bir konu olduğuna işaret ederek “Ben Sayın Kõlõçda- roğlu ile de görüşürüm, Sa- yın Bahçeli ile de görüşü- rüm, diğerleriyle de görü- şürüm. Yeter ki burada or- tak, samimi bir konsensüs oluşsun ve oturalım ortak kanaatleri birlikte payla- şalım” dedi. Erdoğan, G20 zirvesi için gittiği Toronto’dan dönüşün- de Esenboğa Havaalanõ’nda gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. Terörle mücadele ko- nusunda CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmesinin söz konusu olup olmadõğõ sorusuna ise Başbakan Erdoğan, şu yanõtõ verdi: “Bu konuda benim herhangi bir önyargım yok. Bize düşeni biz süratle ger- çekleştirelim ve diğer par- lamento içinde, parlamento dışında tüm siyasi partiler de kendilerine düşeni yeri- ne getirmek suretiyle, ortak bir söylem, bir dil birliği oluşturabilirsek, bir ortak mücadele platformunu oluş- turabilirsek, inanıyorum ki terör örgütünü ademe mah- kûm etmiş oluruz ve çok da- ha kısa sürede netice alma imkânımız olur.” Erdoğan, “Görüşme ko- nusunda herhangi bir giri- şimin karşı taraftan gelme- sini mi beklersiniz, yoksa si- zin böyle bir girişiminiz ola- cak mı” sorusu üzerine de “Değerlendirmesini yapa- rız. İlla karşı taraftan gel- mesi de şart değil. Bundan önce nasıl Sayın Baykal’dan bu tür taleplerimiz olduysa yine aynı şekilde bu tür ta- lebi yapar, davet ederiz, ge- rekirse ziyaret de ederiz. Ama bugüne kadar talep- lerimiz hep olumsuz karşı- landı. Temenni ederim ki Sayın Kılıçdaroğlu ile o dö- nem kapanmış olur” dedi. ‘İsrail’de mutabıkız’ Erdoğan, “İsrail’le ilişki- lerin düzelmesi noktasında siz daha önce Türkiye’nin beklentilerini açıklamıştı- nız. Sayın Obama ile yaptı- ğınız görüşmeden sonra bir değişiklik bekliyor musu- nuz” sorusu üzerine de İsra- il’in özür dilemesi, tazminat ödemesi ve Filistin’e uygu- lanan ambargonun kaldõrõl- masõ konularõnda mutabõk kalõndõğõnõ ifade etti. ‘Belgeyi görmedim’ Erdoğan, “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde dini ce- maatlerin artık irticai teh- dit olarak yer almayacağı” haberlerinin anõmsatõlmasõ üzerine şunlarõ söyledi: “Medyanın kulakları haki- katen bizden daha derin. Biz henüz bu strateji belge- sini ne gördük ne de içeriği hakkında bilgi aldık.” BATI TRAKYA Türk öğrencilere Atatürk’süz kitap Talim ve Terbiye Kurulu’nun Türk öğrenciler için hazõrladõğõ ders kitaplarõndan Yunanistan’õn “tahrik unsuru” olarak belirlediği Atatürk ile ilgili içeriği çõkardõğõ belirtildi. MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõğõ Ta- lim ve Terbiye Kuru- lu’nun (TTK), Batõ Trakya’da ilköğre- timde okuyan Türk öğrenciler için hazõr- ladõğõ ders kitaplarõn- dan Yunanistan’õn “tahrik unsuru” ola- rak belirlediği Ata- türk ve Türkiye ile il- gili içeriği çõkardõğõ belirtildi. Ders kitap- larõna yapõlan bu dü- zenlemeden kitapla- rõn yazarlarõnõn da ha- berdar olmadõğõ orta- ya çõktõ. Milli Eğitim Ba- kanlõğõ TTK Başkan- lõğõ, Batõ Trakya’da ilköğretim okullarõn- da eğitim gören Türk öğrenciler için Tür- kiye’de okutulan tüm ilköğretim ders kitap- larõnõ uyarlama çalõş- masõ yapõyor. Söz ko- nusu çalõşmalarda so- na gelinirken Türki- ye’de okutulan kitap- larõn uyarlanmasõ sõ- rasõnda kitaplarõn içe- riğinin boşaltõldõğõ or- taya çõktõ. Eğitim-İş Ankara Şubesi’nin uyarlama çalõşmalarõnõ yürüten alan uzmanlarõ ve bi- rim yetkilileriyle yap- tõğõ görüşmelerde TTK’nin adeta kendi kitaplarõnõ sansürle- diği belirlendi. Uyar- lama çalõşmalarõnda kitaplardaki Türkiye coğrafyasõ ile ilgili şehir adlarõ, belirgin fotoğraflarõn çõkarõl- dõğõ, fõkralar dahil Türk kültürüyle ilgili unsurlara yer veril- mediği, Atatürk ile il- gili görseller ve me- tinlerin çõkarõldõğõ tes- pit edildi. Uyarlama çalõşma- sõnõn herhangi bir ya- zõlõ kritere göre ya- põlmadõğõ, TTK’nin sözlü talimatõ üzerine çalõşmanõn yürütül- düğü belirlenirken ders kitaplarõnõn uyar- lama çalõşmasõnda ders kitaplarõnõn ya- zarlarõnõn bu işlem- den haberdar olmadõ- ğõ kaydedildi. Batõ Trakya’da oku- tulacak ders kitapla- rõndan Türkiye’yi çağrõştõran her unsu- run çõkarõlmasõ TTK içinde alan uzmanla- rõ arasõnda da rahat- sõzlõk yarattõ. Türkiye’deki ilköğ- retim okullarõnda oku- tulan ders kitaplarõ- nõn içinin boşaltõlma- sõndan kitaplarõn ya- zarlarõnõn da haberi- nin olmamasõ ve uyar- lamanõn herhangi bir yazõlõ kritere göre ya- põlmamasõ dikkat çe- kerken Batõ Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanõ Sami Toraman, kitaplarõn içeriğinin boşaltõldõ- ğõnõ doğruladõ. Yunus Nadi’yi özlemle andık Gazetemiz kurucusu Yunus Nadi, ölümünün 65’inci yıldönümünde, Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında dün düzenlenen törenle anıldı. Törende konuşan gazetemiz yazarlarından Orhan Bursalı, Yunus Nadi’nin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dava ve yol arkadaşı olduğunu anımsatarak, “Yunus Nadi, fikirleriyle ve kalemiyle Cumhuriyet’in yerleşmesi için Atatürk’ün tali- matıyla gazetemizin bugüne kadar gelmesinde en büyük etkiye sahiptir” dedi. “Yunus Nadi’yi sevgi ve özlemle anıyoruz” diyen Bursalı, “Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin topa tu- tulduğu, yok edilmeye çalışıldığı bugünlerde, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin yıkılmaya çalışıldığı bir dönemde Yunus Nadi’nin Cumhuriyet gazetesini kurmasının anlamı daha büyük önem taşıyor” diye konuştu.Törene, gazetemiz yöneticileri, yazarları ve çalışanları katıldı. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi Umar’dan dõş politika eleştirisi ‘Macera felaket getirebilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi Süha Umar, Ha- bertürk gazetesindeki “Do- ğa’nın Dili” adlõ köşesinde, uy- gulanan dõş politikaya ciddi eleştiriler getirdi. Umar, yazõ- sõnda dõş politikaya ilişkin ola- rak da, “Her hıyarım taze di- yene elinde tuzlukla koşmak da bir ülkeyi kısa sürede fe- laketin eşiğine getirebilir” eleştirisini yaptõ. Habertürk gazetesinde köşe yazan Türkiye’nin Belgrad Bü- yükelçisi Umar, “Her hıyarım taze diyene...” başlõğõyla ka- leme aldõğõ yazõsõnda “doğa- daki denge”tespitleriyle baş- ladõğõ yazõsõnõ son dönemde uy- gulanan dõş politikaya yönelik eleştirileriyle sürdürdü. Yazõ- sõnda, doğaya ilişkin “Doğanın yaratıcılık dolu, sürekli sorun çözen ve kâinat denen hen- gâmeyi, kargaşayı saat gibi iş- leten durağan ve dingin den- gesi, bin yıllar içinde ortaya çıkan bir evrimin sonucu- dur” görüşüne yer veren Umar, Atatürk döneminin dõş politi- kasõna ilişkin yorumlar da yap- tõ. Umar’õn yazõsõndaki dõş po- litika eleştirilerine ilişkin bölüm şöyle: “Atatürk Türkiyesi’nin dış politikası, daha öncesini yok saysak bile, 600 yıllık Osmanlı’nın tüm yaşadıkla- rından, başardıklarından, başaramadıklarından, başına gelenlerden, bunlardan alı- nan derslerden çıkarılmış ve nesillerin akıl süzgecinden geçmiş ilkeler üzerine otur- tulmuştur. Türkiye’yi 80 yıl, birçok ülkeyi neredeyse yok eden bir dünya savaşı dahil, onca badireden, kalkınması- nı sekteye uğratacak sıkıntı- lardan uzak tutmayı, bu dış politika ve onun, doğadaki canlılar gibi, ‘ağzõ var dili yok’ uygulayıcıları olan onur- lu, özveri sahibi, devlet ve la- ik Cumhuriyet bilincine sahip diplomatlar başarmışlardır.” Yazõsõnda, “Doğa gibi dış politikanın da temel ilkeleri- ne gereksiz müdahalelerde bulunulması, ‘yaratõcõlõk’ ge- rekçesi ile ‘macera’ peşinde koşulması halinde devletlerin ve halkların başına olmadık işler açılır” değerlendirmesi- ni yapan Umar, “Nehirlerin boşa aktığını düşünerek her akarsuya müdahale etmek nasıl insanları susuz, yiye- ceksiz bırakır, orman alan- larını ranta açmak evleri barkları yutan sellere, toprak kaymalarına yol açarsa, ‘her hõyarõm taze diyene elinde tuz- lukla koşmak’ da, bir ülkeyi kısa sürede felaketin eşiğine getirebilir. Önüne baktığında gördüğü en çok 5-7 cm. ile sı- nırlı olanların, beğenmediği diplomatların ileriye doğru 20-30 yıllık evrelerde düşü- nüp izledikleri dış politikayı anlamaları zordur” dedi. Habertürk gazetesindeki köşesinde Umar, “Her hõyarõm taze diyene...” başlõğõyla kaleme aldõğõ yazõsõnda “doğadaki denge” tespitleriyle başladõğõ yazõsõnõ dõş politikaya yönelik eleştirileriyle sürdürdü. Yeni yönetim başlıyor CHP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Ör- gütü’ne yeniden yapõlanma tamamlandõ. CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’na 14 Haziran’da atanan Berhan Şimşek’in belirlediği yeni yöne- tim kurulu listesi, dün onaylandõ. 5’i kadõn 20 ki- şiden oluşan yeni yönetim kurulunda engellileri temsilen de bir üye bulunuyor. İl yönetimi, yarõn 12.00’de Taksim Atatürk Anõtõ’na çelenk koyarak göreve başlayacak. İl Örgütü’nde İl Yönetim Ku- rulu şu isimlerden oluşuyor: Abdülkadir Çelik, Alay Keleş, Alev Gezer, Aras Arslan, Arzu Or- hon, Bülent Kerimoğlu, Can Özyedierler, Emir Hüseyin Akın, Hasan Uzunyayla, Hüseyin Ay- doğdu, Metin Kaya, Muharrem Kılıç, Nalan Gonca Çelik, Necmi Şimşek, Raif Balkaroğlu, Sinan Karahan, Yılmaz Yıldız, Yüksel Pekte- zel, Zehra Eyicil, Zehra Özdemir. ‘Patlama vurmayla gerçekleşmiş’ BULDUĞU CİSMİN PATLAMASI SONUCU ÖLEN CEYLAN İLE İLGİLİ RAPOR HAZIR DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Diyarbakõr’da bulduğu cismin patlamasõyla ölen 12 yaşõndaki çoban Cey- lan Önkol’un, öldüğü anda, dizlerinin üzerine çömelmiş vaziyette olduğu saptandõ. Lice’nin Şenlik köyü Paşa- çiya mezrasõnda 28 Eylül 2009’da meydana gelen patla- ma sonucu yaşamõnõ yitiren Önkol’un ailesinin avukatõ ve İHD Diyarbakõr Şube Yöneti- cisi Serdar Çelebi’nin tale- biyle, ölüme neden olan 40 mi- limetrelik bombaatar mühim- matõnõn çalõşma prensibine iliş- kin rapor hazõrlandõ. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarõ Daire Başkanlõğõ Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlü- ğü’nce hazõrlanan raporda, mü- himmatõn çeşitli uzun namlu- lu silahlarõn altõna monte edi- len bombaatar silahlarõ ile atõ- labildiği ve namludan atõlma- dan aktif olmama özelliği ol- duğu belirtildi. Raporda, mü- himmatõn namludan atõldõk- tan sonra 14 ile 36 metre me- safeden sonra emniyet piminin kurulduğu hassas tapanõn aktif hale gelmesi ile çarpma etkisi sonucu infilak eden mühimmat türü olduğu ifade edildi. ‘Tahrada şarapnel izi’ Raporda şöyle denildi: “İç organları parçalanmış ve da- ğılmış, batın ön duvarı ol- mayan, el, ayak ve diz ka- paklarında herhangi bir par- çalanma görülmeyen Cey- lan Önkol’un, patlama es- nasında vücudunun mühim- mata dönük olarak diz çök- müş vaziyete yerde olduğu, dirsekleri ile kollarının iç kı- sımlarında parçalanmaların olması ve de bileklerinin iç kısmında, patlamanın ilk ev- resinde oluşan flaş yanıkla- rının gözlemlenmesi, tahra olarak tabir edilen sert cis- min üzerindeki şarapnel iz- lerinin bulunması göz önüne alındığında, Önkol’un, elin- deki cisimle, atılmış fakat patlamamış 40 mm’lik bom- baatar mühimmatına vur- masıyla meydana gelen infi- lak neticesi ölmüş olabilece- ği değerlendirilmektedir.” Dış Haberler Servisi - Erdoğan Toronto’da düzenlediği basõn top- lantõsõnda da terör örgütünün Kuzey Irak’ta bir bölgeyi ele geçir- diğini belirterek Irak’taki merkezi ya da yerel yönetimin “görevi- ni yerine getirmesini” istedi. Terörle mücadeleye yönelik olarak ABD, Irak ve Türkiye arasõnda kurulan üçlü mekanizmaya ilişkin soru üzerine Erdoğan, “İstihbarat paylaşımı konusunda sıkıntı bu- lunmadını” söyledi “İsrail’in Türkiye’nin hava sahasını kul- lanmasıyla ilgili yasağın genel bir yasak mı” olduğunun sorulmasõ üzerine “Hayır, bu olaylardan sonra olan bir şey” yanõtõnõ verdi. ‘ÖRGÜT BİR BÖLGEYİ ELE GEÇİRDİ’ ‘Davet de ederiz, ziyaret de’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle