19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Mehmet Akif’le Nâzõm Hikmet’in dünya görüşlerinin aynõ olduğunu kimse söyleyemez. Belki de birbiriyle taban tabana zõt siyasi fikirlere sahiptiler. Nâzõm, proletarya devrimine ina- nan, Kurtuluş Savaşõ ve Mustafa Kemal için en güzel şiirleri yazan, di- yalektik ve tarihi materyalizme bağ- lõ bir şairdi. Mehmet Akif ise İslam dinine gö- nülden bağlõ, Kuran-õ Kerim tercü- mesi yapan ve bir ara Mustafa Kemal devrimiyle ters düşmüş bir şairdi. Ama bu zõt görüşler Nâzõm’õn Mehmet Akif’e saygõ duymasõnõ en- gellememiş, tam tersine bir şiirinde “Akif inanmış adam-Akif büyük adam” diyerek, İstiklal Marşõ şairi- mizi yüceltmeyi bilmişti. Çünkü siyasi görüşten çok daha önemli olan bir şey vardõr: Kişilik! Mert ve düzgün kişilikler önünde herkes eğilir, onlara herkes saygõ du- yar: Düşmanlarõ bile. İlhan Selçuk’un ölümünün yarat- tõğõ büyük saygõ dalgasõnõ böyle açõklamak gerekir kanõsõndayõm. Cumhuriyet gazetesi okumayan- lar ve belki de onun fikirlerine, si- yasal duruşuna yakõn olmayanlar bi- le bu büyük kişiliğin önünde eğil- diler. Çünkü Türkiye, sayõlarõ giderek azalan mert, dürüst, kendini ve ka- lemini satmayan bir devrimci düşü- nürü yitirmişti.. Bizim kuşağõn İlhan abisiydi o. Ve ömrü boyunca iki büyük tut- kusu olmuştu: Cumhuriyet ve Cum- huriyet! Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aydõnlõğõnõ ve bu ilkelere bağlõ kalan Cumhuriyet gazetesini savunmak için ömrü boyunca mücadele etti. Bir saniye kararsõzlõğa düşmeden, bir milim ödün vermeden; her zaman dik, her zaman ilkeli bir duruştu bu. Böyle bir kişiliğin saygõ görme- sinden ve ölümü karşõsõnda herkesin sarsõlmasõndan daha doğal bir şey olamaz. Türkiye garip bir yer. 1970’lerde İlhan Abi’yi solcu ol- duğu gerekçesiyle askeri cezaevlerine kapattõlar. Ziverbey Köşkü’nde iş- kenceden geçirdiler. 2000’lerde ise aynõ İlhan Abi’yi darbe hazõrlamak suçlamasõyla göz altõna aldõlar. Dünyada darbecilerin hapsettiği bir darbeci olabilir miydi hiç? İlhan Abi hep aynõ İlhan Abi’ydi. (27 Haziran - Vatan) 29 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA İLHAN ABİ’NİN ARDINDAN 13 CMYB C M Y B Dostlarõ, İlhan Selçuk’u anlattõ: ‘Devrimci kişiliği ve siyasi çizgisi ölümüyle son bulmayacak’ Tek tutkusu Cumhuriyet’ti Evet, solcuydu, devrimciydi, ay- dınlanmacıydı, zekiydi... Peki ‘suç’u neydi? İlhan Selçuk, “yazı”nõn büyük bir ustasõydõ. Ağabeyi Turhan Selçuk’un “karikatür”ün büyük bir ustasõ ol- duğu gibi... Tabii, ikisinin de o ustalõklarõnõn ya- nõnda başka özellikleri de vardõ. Sol- cuydular. Aydõnlanmacõydõlar. Atatürk dönemi devrimlerinin önemine inanõ- yorlardõ. Onlarõn korunmasõnõ istiyor- lardõ. Bugünkü iktidarõn Cumhuriyet’in kurumlarõnõ ve kazanõmlarõnõ tahrip et- mekte olduğu görüşündeydiler. Bunun önlenmesi gerektiğini düşünüyorlardõ. Aynõ veya benzeri görüşleri paylaşan milyonlarca vatandaşõmõz gibi... Onlarõn yaptõğõnõn başkalarõndan far- kõ şuradaydõ: O görüşlerini her gün ka- muoyuna yansõtõyorlardõ. Turhan Selçuk karikatürleriyle yansõ- tõyordu, İlhan Selçuk yazõlarõyla... Tabii, karikatürde düşünceler, mi- zah yoluyla, dolaylõ olarak ifade edi- lir. Yazõda doğrudan doğruya da dile getirilebilir. İlhan Selçuk ikisini de yapõyordu. Onun da mizah yanõ, ağabeyi gibi çok güçlüydü. Yazõlarõnõ zaman zaman esprilerle, fõkralarla süslüyordu. Ama doğrudan doğruya anlatõmõ da güçlüydü. Söyleyeceğini açõk ve seçik olarak da söylüyordu. (Başbakan’õn tercih ettiği de- yimle “açık ve net” olarak...) Ayrõca, görüşlerini, konferanslara, panellere katõlarak da anlatõyordu. Bun- larõn hiçbir gizli yanõ yoktu. Anlaşõl- malarõ için tercüman kullanõlmasõna ve- ya yorumlar yapõlmasõna ihtiyaç yoktu. İlhan Selçuk, aklõndan ne geçiyorsa, on- larõ, olduğu gibi her yerde söylüyordu. Anlaşõlõyor ki, İlhan Selçuk, bunlarõ özel telefon görüşmelerinde de söylü- yormuş... Ergenekon savcõlõğõ, onun te- lefonlarõnõ, gözaltõna alõnmasõndan ön- ceki dönemde dinletmiş. Onu, bu din- lemelerin kayõtlarõna bakarak -21 Mart 2008’de- gözaltõna almõş, saatlerce sor- guya çekmiş. O konuşmalarda “doğru- dan doğruya” suç unsuru aramõş. Bu- lamamõş... Kendisini serbest bõrakmõş, ama sonradan o konuşmalar hakkõnda “yorumlamalar” yap- mõş. Ve yorumla- malara da- yanarak, h a k - kõnda ‘müebbet hapis’ cezasõ istemiş. Savcõlõğõn Birinci Ergenekon iddia- namesinin İlhan Selçuk’la ilgili bölü- münü Sedat Ergin, Hürriyet’teki yazõ- sõnda hatõrlattõ... Çarşamba günü Selçuk için Lütfi Kõrdar Salonu’nda yapõlan tö- renden sonra gazeteye döndüğünde ak- lõna gelmiş... Ergenekon iddianamesinin o bölümünü açmõş. İddianameye, aynen alõnan telefon dinlemelerinin konularõyla birlikte, İlhan Selçuk’a sorgulanmasõ sõ- rasõnda sorulan sorulardan örnekler ve- riyor. Selçuk’un Cumhuriyet’in imtiyaz sa- hibi ve başyazarõ olarak Genel Yayõn Müdürü İbrahim Yıldız’la, Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’la yaptõğõ iş konuşmalarõ... Ko- nuşmalarda adõ geçen tanõnmõş kişilerle Selçuk’un iliş- kilerinin ni- teliğiyle il- gili sorular. (Sorgucular soruyor: “Koç ailesiyle nasıl bir ilişki- n i z var?.. Bu a i l e d e n kimlerle gö- rüşürsünüz. Hangi sıklıkla görüşür- sünüz? Mehmet Emin Karamehmet’le aranızda ne ilişki vardır?.. Şevket Sabancı’yı, Mete Akyol’u tanıyor mu- sunuz?..” Selçuk bunlara “Dostum- dur”, “Tanıyorum” diye cevaplar ve- riyor. Ve bunlar sanki bir iddianõn deli- liymiş gibi tutanaklara geçiyor...) Aynõ şekilde Selçuk’un dostlarõyla, ak- rabalarõyla yaptõğõ konuşmalar... (Mesela halazadesi Mehmet Benli ile Fashion TV’deki mankenler hakkõndaki konuş- malarõ...) Bunlar ve daha bunlara benzer neler neler... Hepsi iddianamede var... İddianamenin bir kõsmõnõ, ilk yayõm- landõğõ sõrada ben de okumuştum. Sedat Ergin’in gerçekten çok isabetli ve etki- leyici yazõsõ üzerine, sayfalarõnõ bir ke- re daha taradõm... İddianamede, bu dinlemele- re ve tutanaklara göre yapõlan değerlendirme sonunda is- tenilen müebbet hapis ce- zasõnõn dayanağõ olan deliller hangileriydi, onlarõ bulmaya ça- lõştõm. O dinlemelerin id- dianameye alõnmasõ ilginçti, ama o ko- nuşmalardaki un- surlarõn hiçbiri, müebbet hapis ce- zasõnõ gerektirecek bir suç delili gibi görünmüyordu. Tabii, hepsi- ni yeniden oku- yamadõm. Bu çok vakit isti- yor... Ama Si- livri duruş- malarõnõn ilk dönemini izleyen arkada- şõm Serkan Ocak’õn gazete için hazõr- ladõğõ geniş özetler var. Onlara bakõnca, iddianameden alõnmõş bazõ alõntõlar da il- ginç. Ben de bugün onlarõ hatõrlatayõm. “Zeki” olmak ve sanık olmak İddianamede, İlhan Selçuk’un 1972- 73 yõllarõ arasõnda gözaltõna alõnõp tutuklanarak yargõlandõğõ davada Zi- verbey Köşkü’nde gördüğü işkenceyi “akrostiş” yoluyla mahkeme tuta- naklarõna geçirdiği hatõrlatõlõyor. (Sel- çuk sonunda beraat ettiği o davayla il- gili anõlarõnõ “Ziverbey Köşkü” adlõ kitabõnda anlatmõştõ.) Ve şöyle deni- liyor: “Buradan, şüphelinin ne kadar uyanık ve zeki olduğu anlaşılmıştır. Ergenekon terör örgütü içindeki faaliyetlerinde de hiçbir zaman açık vermemeye çok dikkat ettiği, örgü- tün gizlilik ilkesine maksimum uy- duğu anlaşılmıştır. Selçuk’un yargılanıp beraat etti- ği bir davayı burada hatırlatmamı- zın nedeni, şüphelinin önceki sor- gulamalarda ve ifadelerinde ne ka- dar tecrübeli ve profesyonel oldu- ğunu vurgulamak içindir. Yoksa şüpheli hakkında daha önce kesin- leşmiş bir hüküm bulunan davayı tartışmak değildir.” (...) “Selçuk cep telefonu kullanma- maktadır. Sabit telefondan yaptığı görüşmelerde de çok dikkatli ko- nuştuğu, örgütsel yapıyı deşifre ede- bilecek her türlü söz ve tavırdan uzak durduğu tespit edilmiştir.” (26 Haziran - Radikal) İlhan Selçuk için futbol turnuvası İstanbul Haber Servisi - Sivil toplum örgütü temsilcileri, Cum- huriyet okurlarõ, İlhan Selçuk’un, Cumhuriyet ve demokrasi mücade- lesinin Cumhuriyet yönetimi tara- fõndan sürdürüleceğini ve bunun takipçisi olacaklarõnõ vurguladõ- lar. Mesajlar özetle şöyle: Prof. Dr. Didar Eser (Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu Başkanı): Yõllarõn çok değereli kalemi, tüm ürettiklerinin yanõ sõra onurlu ve dik duruşu ile hiç unutmamamõz gereken bir iz bõrakarak ayrõldõ aramõzdan. Sel- çuk’u kaybetmek hepimiz için çok zor. Gürsel Tekin (CHP PM üyesi): Cumhuriyet Gazetesi Başyazarõ İl- han Selçuk’un ölümü devrimci de- mokrat kamuoyunu derinden sars- tõ. Selçuk, “Ergenekon” adõ veri- len operasyonlar kapsamõnda sa- bahõn 04.00’ünde hoyratça gözal- tõna alõnmõş ve günlerce sorgulan- mõştõ. Yõllarõn yorgunluğunu taşõ- makta zorlanan bedeni, bu hoyrat- lõk karşõsõnda daha fazla dayana- mamõştõ. Selçuk’un geniş kitleler üzerindeki etkisini bilenler, Cum- huriyet’in çõnarõnõ susturarak kor- kuyu egemen kõlmaya çalõşmõştõ. Ama olmadõ, hesaplarõ tutmadõ. Yõllardan bu yana Cumhuriyet ga- zetesinin kurumsallaşmasõ için ça- ba gösteren İlhan Selçuk, fikirle- rinden ödün vermedi. Kendisine karşõ yapõlan haksõz yayõnlara kar- şõ dik durmayõ başardõ. 12 Mart ve 12 Eylül faşist cuntalarõnõn gadri- ne uğramõş bir devrimci olmasõna rağmen, AKP medyasõ son zaman- larda Selçuk’a yönelik haksõz it- hamlarda bulundu. Selçuk’un “darbeci” olduğu yazõldõ, çizildi ama buna ilişkin tek bir kanõt dahi ortaya konamadõ. Öyle ki yargõ- landõğõ dava üzerine büyük fõrtõna- lar koparõlmasõna rağmen Selçuk, ifade dahi veremeden aramõzdan ayrõldõ. Murat Göllü (Akbank Kurum- sal İletişim Bölüm Başkanı): Türk basõnõnõn saygõn ismi, Cum- huriyet gazetesi başyazarõ Sel- çuk’un vefatõnõ derin üzüntüyle öğ- renmiş bulunuyoruz. Cumhuriyet ailesine ve Türk basõnõna başsağlõ- ğõ dileriz. Nazlı Candan (Akbank Basın İlişkileri ve İtibar Yönetimi Mü- dürü): Yazõ ve kitaplarõyla Türk düşünce dünyasõna büyük katkõlar- da bulunan Selçuk her zaman min- netle anõlacaktõr. Meral İnci Zaim (İnci Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanı): Aydõnlanma çõnarõ Selçuk’un õşõğõ hepimizi aydõnlatmaya devam ede- cek. Erol Uzun (ADD Trabzon Mer- kez Şube Başkanı): Atatürk dev- rimlerinin yõlmaz savuncusu, ulus devletimizin devamõnõn sağlanma- sõ için fikir üreten, değerli insan, usta gazeteci Selçuk’un ölümü, onu yürekten anlayabilenleri deri- den üzdü. Yaşamõ boyunca göster- diği kararlõ iradesi bizlere örnek olmaktadõr. Bizler bundan evvel olduğu gibi bundan sonra da fi- kirlerindeki düşünce ekseninde ondan yararlanacağõz, daima anacağõz. Murat Akar (Ziraat Mühendis- leri Odası Samsun Şubesi Yöne- tim Kurulu Başkanı): Atatürk devrimlerinin yõlmaz savunucusu, aydõnlanmanõn bilge kalemi Sel- çuk’u kaybetmenin derin üzüntü- sünü yüreğimizde hissediyoruz. Cumhuriyet ailesinin bu büyük acõsõnõ paylaşõr, tüm sevenlerine başsağlõğõ dileriz. İsmail Erten (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Balıkesir Şu- be Başkanı): Bize hep gideceğimiz yolu gösterdi. 1965 yõlõndan beri “Pencere”den birlikte bakõyoruz. Bundan sonra da bakacağõz. Nevzat Özdemir (Alevi Kültür Derneği Seferihisar Şube Başka- nı): Selçuk’un vefatõnõ üzüntüyle öğrendik. Cumhuriyet ailesine başsağlõğõ dileriz. Süleyman Ateş (Avukat): Sel- çuk’un yakmõş olduğu õşõk sönme- yecektir. Oya Orhon (Avukat): Öyle bir Pencere açtõn ki insanlõğa, bilgi, umut, õşõk dolu. Ama sen gittin, yüreklerimiz hüzün doldu, yara- landõk. Dr. İsmail Eran: Demokrat, ay- dõnlõkçõ Selçuk madden aramõzdan ayrõldõ ancak anõsõ aramõzda son- suza dek yaşayacaktõr. Doğan Boğutan (Öğretmen): Ailemden birini kaybetmiş kadar üzüntülüyüm. Tüm Cumhuriyet ça- lõşanlarõna ve okurlarõna başsağõ- lõğõ dilerim. Taziye mesajları ALTAN ÖYMEN İlhan Abi’nin Ölümünün Çağrõştõrdõklarõ... Önceki gün öğle saatlerinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden cep telefo- numa düşen acõ mesajda “Cumhuriyet Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi ve Başya- zarı İlhan Selçuk’u kaybettik” yazõ- yordu. Ben 1974’te acemi bir çaylak olarak Cumhuriyet’e girdiğimde İlhan Abi’nin resmi titri sadece başyazarlõktõ; Cum- huriyet’te çalõştõğõm 18 yõl boyunca da öyle kaldõ. Ama bana göre Nadir Na- di’nin hayatta olduğu yõllarda bile, künyede “İmtiyaz Sahibi” yazmasa da, gazetenin asõl sahibi her zaman İl- han Selçuk’tu. Cumhuriyet’te uzun yõllar çalõşan herkes gibi benim de İlhan Abi ile pek çok anõm var. Belki her yõl tekrar ettiği için olsa gerek, aklõma ilk geliveren sözleri; “Meral, seni Tüketici Köşesi için öpüyorum!” Kulis köşemi beğenmezdi Cumhuriyet’in kuruluş yõldönümü olan 7 Mayõs’larõn, İlhan Abi ile yõllar- ca değişmeyen merhabalaşmasõydõ bu. O dönemde öyle otellerde, masraflõ kutlamalar falan yok. Cumhuriyet’in daracõk bahçesinden, Nadir Bey dahil hepimizin aynõ yerde çalõştõğõ yazõ işle- ri katõna kadar açõk-kapalõ bütün me- kânlarda mütevazõ bir kutlama yapar- dõk. İlhan Abi’nin her yõl beni öperken “Meral, seni Tüketici Köşesi için öpüyorum” diyerek kastettiği, “Eko- nomi Kulisi köşeni beğenmiyo- rum”du. TÜSİAD çevreleri diyebileceğim o dönemdeki iş dünyasõnõn, kendi arala- rõndaki ve hükümetlerle ilişkilerinin perde arkasõnõ yansõttõğõm bu köşe, baş- tan beri İlhan Abi’nin hiç hoşuna git- medi. Ama Genel Yayõn Yönetmeni- miz Hasan Cemal’le henüz birbirlerine tahammül etme dönemlerinde olduklarõ için olsa gerek, beni yõlda bir kez uyar- makla yetiniyordu... Ben meslek hayatõmõn en güzel 18 yõlõnõ Cumhuriyet’te geçirdim. Bunda İlhan Abi’nin dik duruşunun ve görün- mez liderliğinin de payõ oldu. Cumhuriyet’in bilge abidesi artõk yok. Nur içinde yatsõn. Cumhuriyet’te çalõşan arkadaşlarõmõ- zõn ve tüm sevenlerinin başõ sağ olsun. (23 Haziran - Milliyet) MERAL TAMER ZÜLFÜ LİVANELİ İlhan Abi’nin İki Tutkusu Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk’un ölümü nedeniyle dün gazetemize taziye ziyaretinde bulundu. Gazetemizin Şişli’deki merkez binasında gerçekleşen ziyarette Baykal’a, CHP Milletvekilleri Onur Öymen, Esfender Korkmaz, İlhan Kesici, Nur Serter, Bihlun Tamaylıgil, Yılmaz Ateş, Mehmet Sevigen ve Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin ile partililer eşlik etti. Baykal, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Oktay Ekinci, Leyla Tavşanoğlu, Mehmet Faraç, gazetemiz İstanbul Haber Servisi Şefi Cengiz Yıldırım ve Spor Servisi Şefi Arif Kızılyalın’ın da aralarında bulunduğu gazetemiz yazar ve yöneticileriyle görüştü. İlhan Selçuk’un ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getiren Baykal, yaklaşık 1 saat süren ziyareti sırasında güncel siyasi gelişmelere ilişkin gazetemiz yöneticileriyle de sohbet etti. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Baykal’dan taziye ziyareti ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP il ve ilçe gençlik kollarõ, düzenle- diği “İlhan Selçuk Kupası” futbol tur- nuvasõ ile usta yazarõ ölümsüzleştirdi. CHP il ve Çukurova, Seyhan ilçeleri ile Lise Gençlik Kollarõ’nõn ortak düzenle- diği futbol turnuvasõ, Çukurova Beledi- yesi Spor Kompleksi’nde gerçekleşti. Çukurova İlçe Gençlik Kollarõ’nõ temsil eden ve “Cumhuriyet” adõyla sahaya çõkan takõmõn şampiyonluğa ulaştõğõ “1. İlhan Selçuk Kupası”ndaki karşõlaşma- lar sonunda ikinciliği Seyhan İlçe Genç- lik Kollarõ’nõn takõmõ “Barış”, üçüncü- lüğü ise İl Gençlik Kollarõ’nõn takõmõ “Halk” elde etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle