Katalog

ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kültür ve Turizm Bakanlõğõ, ülkedeki müze ve ören yeri gelirle- rinin yüzde 85’ini oluşturan 48 mü- ze ve ören yerinin gişelerinin işlet- mesini “biletlerini pazarlayamadı- ğı” gerekçesiyle özelleştirecek. İha- leye göre Türkiye’deki müze ve ören yeri gelirlerinin yüzde 85’i de- mek olan paydan, yüzde kaçõnõ ba- kanlõğõn, yüzde kaçõnõ yüklenici fir- manõn alacağõ belli değil. Taşra teşkilatõnda bulunan kültür merkezleri, kütüphaneler, güzel sa- nat galerileri ile 61 müzeyi il özel idarelerine devretmeyi planlayan Kültür ve Turizm Bakanlõğõ, 48 mü- ze ve ören yeri gişelerinin işletmesi- ni özelleştirme kararõ aldõ. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda verdiği bilgiye göre, özelleştirme sonunda Türkiye’nin en ünlü 48 müze ve ören yerinin biletleri özel kurumlar tarafõndan satõlacak. İhale 13 Eylül’de yapõlacak ve iki aşamalõ olarak gerçekleştirilecek. Yüklenici, geçici teminat için 3 mil- yon TL ödeyecek. İhalenin asgari garanti cirosu ise 108 milyon TL olarak belirlendi. Bakanlõk gişeleri özelleştirilecek 48 müze ve ören ye- rinden yõlda toplam 125 milyon 451 bin TL gelir elde ediyordu. Ayasofya, Topkapı Sarayı alt ve üst kapı, Efes alt ve üst kapı, Efes Müzesi, Efes Yamaçevler, Topkapı Sarayı Harem Dairesi, Göreme Açık Hava Müzesi, Kariye Müzesi, Aspendos, Troia, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Akropol, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Alanya Kalesi, Bodrum Su Altı Müzesi, Myra, Noel Baba Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Mü- zesi, Perge, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Sümela Manastırı, Phaselis, Ask- lepion, Antalya Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Sedir Adası, St. Jean Anıtı, Side Örenyeri, Olympos, Afrodisias, Göreme Açık Ha- va Müzesi Karanlık Kilise, Zelve-Paşabağlar, Hatay Müzesi, Ihlara Vadisi, Özkonak Yeraltı Şehri, Patara, Mausoleion, Kaunos, Didim, Assos, Side Müzesi, Kaunos Kaya Mezarlığı, Mozaik Müzesi, Knidos, Milet, Simena, Cennet - Cehennem, Termessos. CMYB C M Y B IŞIL ÖZGENTÜRK Her Halk Farklı Eğlenir Hiç unutmuyorum, Almanya’dayım, iki halk birbiriyle kaynaşsın diye geceler düzenleyen bir resmi kuruluşun salonundayım. Eğlence kadınlar arasında; bizimkiler dolmalarıyla, çiğ köfteleriyle gelmişler. Almanlar pastalarıyla. Halkların kardeşliği üstüne bir iki konuşmadan sonra, ortaya yılan kıyafetinde bir oryantal dansöz çıktı. Yarabbi o yılanın kuyruğu nasıl da titriyor, o yılanın başı nasıl da dönüyor. Alkış kıyamet… Ardından herkes oryantale başladı. Yani göbek dansı ortalığı sardı. Bizimkiler kıvır Allah kıvır, ama ne yapsalar ne kadar uğraşsalar Almanlar kıvırtamıyorlar. Onlar alışmış polkaya, bizse çocukluğumuzdan itibaren göbek kıvırmaya. Mısır’da da iyi kıvırtılır, Hindistan’da da… Ama Doğu halkları da harbiden söyleyelim, doğru dürüst vals yapamaz! Kadın erkek yapılan danslarda geride dururlar. Halayı saymıyorum. Küba’da sokaklarda salsa yapanları gördüm, onlardan başkası öyle davul çalıp sokaklarda salsa yapamaz. Arjantin tango, Arjantinlilerindir. Ve kimseler Afrika’daki gibi Zulu dansı yapamaz. Bunları neden söylüyorum, herkes dünya kupası ev sahibi Güney Afrika’nın milli çalgısı vuvuzelaya takmış durumda. Yok uğultusu maçların seyrini engelliyormuş, kulakları sağır ediyormuş. Ve bir Türk vatandaşı vuvuzelayı FIFA’ya şikâyet etmiş. Yasak edilmesi için, tabii yasak kabul edilmemiş. Neden yasaklansın, başka halkların eğlence biçimine dünya halkları bu kadar mı saygısız? Onlar Afrikalı oldukları için mi şikâyet edildiler? Diyelim ki İtalya’dayız, sabahtan akşama kadar maçlarda operalardan aryalar çalınıyor. O da binlerce kez çalındığında insana baygınlık verir. Gülü seven dikenine katlanacak. Bu yıl dünya kupasına Afrika ev sahipliği yapıyor, misafirlikte önüne ne yemek konursa o yenir. Yiyemiyor musun televizyonunun sesini kısıp dinlersin. Olur biter. Futboldan söz açılmışken, beni bugünlerde en çok güldüren fıkra gibi bir olaydan söz edeyim, spiker “Dünya kupasında biz de varız” diye bas bas bağırıyor. Kulak kabartıyorum, yanlış mı duydum, benim bildiğim yokuz. Spiker sözü değiştiriyor bu kez “hem varız, hem yokuz” diyor. Gel çık işin içinden... Meğerse Türk asıllı üç futbolcu Alman milli takımında, iki tane de Belçika milli takımında oynuyor ya spiker bizi de dünya kupasına sokmakta hiç gecikmiyor. Ben züğürt tesellisinin bu kadarını görmedim. Gören, duyan varsa bana iletsin. Birden aklıma bir şey geldi... Diyelim ki dünya kupasına biz ev sahipliği yapıyoruz. Herkesin elinde bir kaynana zımbırtısı ya da davul zurna, hiç durmadan çalıyor. Sakın ola ki kimsenin aklına yasaklamak gelmesin. Hepimiz bu dünyada yaşıyoruz, birbirimizin eğlence tarzına saygı göstermezsek, şarkılarına, danslarına saygı göstermezsek, kendimize saygıyı nerelerde buluruz. Son söz: Yaşasın Vuvuzela… C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şük- ran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An- kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey- danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re- zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 29 HAZİRAN 2010 İmsak: 3.26 Güneş: 5.28 Öğle: 13.15 İkindi: 17.12 Akşam: 20.49 Yatsõ: 22.40 İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Özgür Ulu- soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın Bilgi-Belge: Edibe Buğra Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ? Yazõişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Seçim öncesi yağma yasalarõnda ‘doğal sit’leri yok eden düzenleme de var Doğal sit darbesiOKTAY EKİNCİ Ülke gündeminde dõş politikanõn öne çõkartõlmasõyla birlikte TBMM gündeminden eksik olmayan yağma yasalarõnda sõra “doğal sit alanla- rı”nda... Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn ön- cülüğünde hazõrlanan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitlililiği Koruma Ka- nunu Tasarısı”na göre Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’na bağlõ Koruma Kurullarõ’nõn doğal sitlerle ilgili yet- kileri kaldõrõlarak bu alanlar Çevre ve Orman Bakanlõğõ’na bağlanõyor. Ge- nel olarak “doğal sit” kavramõnõn da yasalardan tümüyle çõkartõlmasõnõ dü- zenleyen tasarõda, Koruma Kurulla- rõ’nõn “doğal miras”la ilgilenmeleri- ne son vermek amacõyla “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Ka- nunu”ndaki tüm “tabiat” sözcükle- ri ve bu deyimin yer aldõğõ tüm kurum isimleri iptal ediliyor... ‘Gözlerden ırak’ tasarılar Başbakan ve hükümet sözcüleri- nin dõş politikayõ öne çõkartan söy- lemleri ile siyasi polemik niteliğin- deki konuşmalarõ ülke gündemini be- lirlerken, TBMM gündemindeki ya- sama çalõşmalarõ kamuoyunda yeterli ilgiyi göremiyor. Oysa hemen tüm yeni yasalar, par- lamento çoğunluğunu değerlendiren iktidarõn beklentilerine göre düzen- lenirken, aynõ yasalarõn sadece TBMM’de tartõşõlmasõndan ötürü söz konusu beklentilerin kamuoyunda da sorgulanmasõ mümkün olamõyor. Bunlar arasõndaki, özellikle “seçim öncesi dönem”de TBMM’den ge- çirilmesi planlanan yağmaya dönük düzenlemelerden biri de “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı”... Korumaya Yasaklama! Adõna bakõldõğõnda çevrecileri mut- lu etmesi gereken düzenlemede, “do- ğal alanlarda birden fazla koruma türü olamaz” denerek, örneğin İs- tanbul’un kuzeyindeki ve Boğaziçi ke- simindeki gibi kimi “risk altındaki” orman alanlarõnõn, orman hukukuna ek olarak “doğal sit” kararõyla da ko- runmasõnõn önüne geçiliyor. Benzer şekilde, örneğin Gökova Körfezi gibi çok özel tarih ve tabiat de- ğerleri bulunan ormanlõk bölgelerde- ki “özel çevre koruma” ve “doğal sit” uygulamalarõ da “orman mev- zuatı yeterlidir” savõyla geçersiz kõ- lõnõyor. Oysa orman mevzuatõ, özel- likle son değişikliklerden sonra, imar talanõna ve yatõrõm işgaline karşõ or- manlarõ adeta korumasõz bõrakan hü- kümleriyle, çevre için güvence değil risk yaratõyor... ‘Tabiat’tan arındırma Tasarõnõn, özellikle Kültür ve Tu- rizm Bakanlõğõ’na bağlõ Koruma Ku- rullarõ’nõn doğal sit uygulamalarõna son vermek için hazõrlandõğõnõ ileri sü- renleri haklõ çõkartan ise 42. madde- sinde yer alan şu ifadeler: “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Ka- nunu’nun adı ‘Kültür Varlõklarõnõ Ko- ruma Kanunu’ olarak değiştirilmiş- tir. Kanunda yer alan ‘ve tabiat’ iba- relerinin tamamı ile ‘ve doğal sit alanlarõ’ ibareleri çıkartılmıştır...” Tasarõ bununla da yetinmeyerek, yi- ne Koruma Yasasõ’ndaki “sit” ta- nõmlarõndan da “tabiat”, “tabiat mi- rası”, “anıt ağaç” vb. gibi doğayla il- gili tüm deyimleri adeta “ayıklaya- rak” kaldõrõrken, bu alanlarla ilgili ka- rar yetkilerini de illerde kurulmasõ ön- görülen “Mahalli Biyolojik Çeşitli- lik Komisyonu”na bağlõyor. Bağımlı kurullar Valinin başkanlõğõnda ve çoğunlu- ğunu ilgili bakanlõklarõn il teşkilatla- rõndan memurlarõn oluşturduğu üye- lerle kurulan mahalli komisyonlar, bakanlõk müsteşarõ başkanlõğõnda ku- rulacak ve aynõ bakanlõklardan bürok- ratlarõn katõlacaklarõ “Ulusal Biyolo- jik Çeşitlilik Komisyonu”nun ka- rarlarõ doğrultusunda çalõşacaklar. Böylece, mevcut Koruma Kurulla- rõ’ndaki “özerk” yapõlanma yerine, si- yasete ve yönetime “bağımlı” kurul- lar yeğleniyor... Tasarõda “danışma mahiyetinde” oluşturulacağõ belirtilen “Tabiatı Koruma Bilim Komitesi” de ba- kanlõğõn ihtiyaç duyacağõ konularda görüş verecek “atanmış” akademis- yenlerle kuruluyor... Tasarõ bütün bu “tabiat” karşõtõ düzenlemeleriyle ya- salaşõrsa, bugüne dek “doğal sit” ol- duklarõndan özellikle imar yağmasõ- na karşõ belli oranlarda korunabilen alanlarõn da siyasi bürokrasiye teslim edilerek talan projelerine açõlmasõ sağlanabilecek... Bakalõm hem “muhalefet” hem de “kamuoyu”, Başbakan’õn bilgisi ve ta- limatlarõyla hazõrlanan bu gibi tasarõ- larõn TBMM dõşõnda da tartõşõlmasõ- nõ ne zaman önemseyecek?.. isilozgenturk gmail.com İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çevre ve Orman Bakanlõğõ tarafõndan hazõrlanan Tabiatõ ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Taslağõ’nõn yasalaşmasõ durumunda, ekolojik zenginliğe darbe vurulacağõ öne sürülüyor. Tabiatõ ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Taslağõ Başbakanlõk’a gönderildi. Başbakanlõk, bu düzenlemeyle Avrupa Birliği Çevre Mevzuatõ’na uyum sağlanacağõnõ belirtse de taslağõn yasalaşmasõ durumunda ne gibi sonuçlar doğuracağõ ve nasõl uygulanacağõ soru işaretleri yaratõyor. Taslağa itiraz eden çevreler, düzenlemenin bazõ kişiler için yeni rant kapõsõ yaratmasõndan endişe duyuyor. Türkiye Çevre Vakfõ Genel Sekreteri Engin Ural, “Taslağın ilk hazırlığı sırasında ilgili dernek, vakıf ve çevre gönüllülerinin görüşleri alınmasına rağmen, uyarıları dikkate alınmadı” dedi. Ural, tabiat ve çevre kavramlarõnõn birbirinden ayrõ düşünülemeyeceğine, taslak kanunlaşõrsa çevre mevzuatõnda ve hukuk sisteminde karõşõklõk olabileceğine de dikkat çekti. TEMA Hukuk Müşaviri Av. Ömer Aykul da ortalõkta dolaşan metnin sahibinin kim olduğunun ve nerede hazõrlandõğõnõn bilinmediğini, bu nedenle de şeffaflõğõn ortadan kalktõğõnõ savundu. Taslakta biyolojik çeşitlilikle ilgili hiçbir düzenlemenin de yer almadõğõnõ belirten Aykul, “Doğal sit alanlarının korunması konusunda çok ciddi endişelerimiz var. Taslakta yer alan şekliyle sit alanlarının tahribatı artacak” diye konuştu. ‘Endişeliyiz, tahribat artacak’ TEVFİK AKBAŞ AYDIN - Yaz aylarõyla birlikte tarõm alanlarõnda zirai ilaç kulla- nõmõ da arttõ. Aydõn’da tarlalarda gelişigüzel bõrakõlan zehirli ilaç kutularõnõn, Ege kartalõnõn neslini tehlikeye attõğõ belirtiliyor. Söke Ovasõ’nda inceleme ya- pan Ege Üniversitesi Ziraat Fa- kültesi’nden bir grup öğrenci, tatlõ sularda yaşayan su kaplum- bağalarõnõn telef olduğunu be- lirledi. Sökeli Ziraat Mühendisi Tekin Tekeli, kanallara, çaylara ve derelere atõlan zirai ilaç ku- tularõnõn Büyük Menderes Neh- ri’ne, oradan da Ege Denizi’ne ulaştõğõna dikkat çekerek Ege Denizi’nde yaşayan balıkların pullarında dökülmeler oluşu- yor. Bu nedenle bu balıkları yi- yen Ege Kartalı’nın yumurtala- rı da açılmıyor” dedi. ZİRAİ İLAÇ KULLANIMI Ege kartalõ tehdit altõnda Kültür Servisi - Harry Potter serisinin iki bölüm halinde gös- terime girecek olan son filmin- den ilk görüntüler yayõmlanma- ya başlandõ. Film, “Harry Pot- ter ve Ölüm Yadigarları”ndan (Harry Potter and the Deathly Hallows) ismiyle ABD’de 19 Kasõm’da gösterime girecek. Harry, Ron ve Hermione’nin Hogwarts Cadõlõk ve Büyücülük Okulu’nu geride bõrakmalarõ ve Voldemort’un ölümsüzlüğünün sõrrõ olan Hortkuluklarõ bulup yok etmeye çalõşmalarõ ile baş- layan filmde Harry kendi geç- mişiyle ilgili de pek çok şey öğ- reniyor. J.K. Rowling’in aynõ adlõ romanõndan uyarlanan fil- min yönetmeni David Yates. 19 KASIM’DA GÖSTERİMDE Harry Potter’õn son filmi yolda Müzeler özelleştiriliyor Bakanlõk‘biletleripazarlayamõyoruz’gerekçesiyle48gişeyiihaleyeçõkarõyor İHALEYE ÇIKARILACAK MÜZE VE ÖREN YERLERİ Eldiveni 190 bin dolara satõldõ Güneş enerjili araba yaptılar YOZGAT (AA) - Bozok Üniversitesi Yozgat Meslek Yüksek- okulu öğrencileri, TÜ- BİTAK Formula-G Gü- neş Arabalarõ yarõşlarõ- na katõlmak amacõyla güneş enerjisiyle çalõşan otomobili yaparak dene- me sürüşlerine başladõ. “Bozok Rüzgârõ” isimli güneş enerjisiyle çalõşan otomobilin yapõmõnda 20 öğrenci görev aldõ. Takõm kaptanõ İsmet Coşkun, “Bu yõl 5-11 Temmuz tarihleri ara- sõnda İzmir’de yapõla- cak ‘Formula-G Güneş Arabalarõ yarõşõ’na Bozok Rüzgârõ ile katõlacağõz” dedi. Türk bilim insanına ödül ANKARA (AN- KA) - Bilkent Üniver- sitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Arõkan, 150 ülkeden 360 bin üyesiyle dünyanõn en büyük tekno-profesyo- nel topluluğu Elektrik Elektronik Mühendisle- ri Enstitüsü’nün (IEEE) 2010 Enformasyon Ku- ramõ En İyi Makale Ödülü’nü kazandõ. Arõkan, ödüle layõk gö- rülen makalesinde, en- formasyon kuramõ ala- nõnda 60 yõldõr açõk bu- lunan önemli bir ku- ramsal probleme çö- züm getirdi. Temelleri 1948 yõlõnda ABD’li matematikçi ve mühen- dis Claude E. Shannon tarafõndan atõlan enfor- masyon kuramõ, gürül- tülü haberleşme kanal- larõ üzerinden yollana- bilecek veri hõzõ konu- sunda “kanal kapasite- si” adõ verilen kuramsal bir sõnõr belirliyor. Arõ- kan’õn çalõşmasõ “ku- tupsal kodlama” adõ ve- rilen yeni bir yöntemle kanal kapasitesine nasõl erişilebileceğini ortaya koyuyor. 70 bin Türk müziği internette İSTANBUL (AA) - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ Klasik Türk Müziği Yönetmeni Mehmet Güntekin “Türk Müzik Kültürünün Hafõzasõ” projesiyle, 70 bin Türk Müziği notasõnõn bir araya getirilip Türk Musikisi Vakfõ’nõn in- ternet sitesinden payla- şõma açõlacağõnõ bildir- di. Güntekin, 62 bin 500’ü klasik, dini-ta- savvufi ve mehter, 7 bin 500’ü ise halk mü- ziğine ait olan eserle- rin, çeşitli koleksiyon- lardaki bütün versiyon- larõyla bir araya getiri- leceğini ve yerli ve ya- bancõ sanat ve bilim çevrelerinin kullanõmõ- na açõlacağõnõ kaydetti. İsveç’te bebek patlaması STOCKHOLM (AA) - İsveç’te 1946 yõlõndan bu yana ilk kez geçen yõl başlayan hõzlõ nüfus artõşõ bu yõl da sürüyor. İsveç İsta- tistik Bürosu’nun ver- diği rakamlara göre, geçen yõl 112 bin bebek doğdu. Bu yõl bu sayõ- nõn 3 bin daha artarak 115 bine ulaşmasõ bek- leniyor. Böylece İs- veç’te kadõn başõna dü- şen çocuk sayõsõ 1.97’ye çõkacak. Gökova Körfezi gibi çok özel tarih ve tabiat değerleri bulunan ormanlık bölgelerdeki “özel çevre koruma” ve “doğal sit” uygulamaları “orman mevzuatı yeterlidir” savıyla geçersiz kılınıyor. Eldiveni 190 bin dolara satõldõ ANKARA (AA) - ABD’nin Los Angeles kentindeki evinde aldığı aşırı dozda ilaç yüzünden hayatı- nı kaybeden “pop kralı” Michael Jackson’a ait 200 parçadan fazla eşya açık arttırmada satıldı. Las Vegas’taki Julien’s Müzayede Salonu’nda hafta sonunda dü- zenlenen açık arttırmada, Jack- son’ın 1984 yılındaki turnesinde giydiği, kristal taşlarla bezenmiş bir eldiveni 190 bin dolara (yak- laşık 300 bin TL) satın alınırken 6 bin ila 8 bin dolara satılacağı tahmin edilen bir ceketi 120 bin dolara (yaklaşık 200 bin TL) alıcı buldu. Efsane popçunun mako- sen ayakkabıları 90 bin dolara (yaklaşık 142 bin TL), beyaz fötr şapkası da 56 bin 250 dolara (yaklaşık 89 bin TL) satıldı. ÇEVRECİLER TASLAĞA TEPKİLİ