19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yurt Haberleri Servisi - Hakkâ- ri’nin Şemdinli ilçesi Gediktepe böl- gesinde düzenlenen terörist saldõrõda şehit düşen 5 asker daha dün düzen- lenen törenlerle son yolculuklarõna uğurlandõ. Zonguldak, Aydõn, Muğ- la ve Edirne’deki törenlerde acõ ve öf- ke birbirine karõştõ. Şehit Piyade Onbaşõ Sabahattin Derin için Muğla’nõn Milas ilçesin- de tören düzenlendi. Derin’in cenazesi ilk olarak Fevzi Çakmak Cadde- si’ndeki evine getirildi. Cenazeyi karşõlayan binlerce yurttaş, terör ör- gütü aleyhine sloganlar attõ. Şehidin tabutuna sarõlarak ağlayan, baygõnlõk geçiren şehit yakõnlarõna sağlõk ekip- leri müdahale etti. Şehit Derin, Milas Şehir Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Piyade Er Mehmet Ali Tosun için Aydõn’da tören düzenlendi. Aydõn Bey Camisi’nde cenazeyi karşõla- yan binlerce kişi, terör örgütü aleyhine sloganlar attõ. Şehidin annesi Mü- şerref Tosun ile babasõ Abdullah Tosun cenazede güçlükle ayakta durdu. Anne Tosun, “Oğlum için de- ğil, ülkem için ağlıyorum” dedi. Şe- hit Tosun’un cenazesi toprağa veril- mek üzere merkeze bağlõ Tepecik bel- desine gönderildi. Törene katõlan yurttaşlar AKP İl Başkanlõğõ önünde protesto gösterisi yaptõ. Artan terörist saldõrõlara tepki için Edirne’nin Keşan ilçesindeki Tekel Meydanõ’nda toplanan binlerce kişi, ellerinde Türk bayraklarõyla şehit Piyade Onbaşõ Mustafa Kayın’õn ba- ba evine kadar yürüdü. Şehidin annesi Sevgi Kayın, gruptakilere “Hakkı- nızı helal edin yavruma. Allah ra- zı olsun sizden. Helal olsun benden” diye seslendi. Keşan’õn 22. şehidi Mustafa Kayõn, asri mezarlõkta göz- yaşlarõ arasõnda toprağa verildi. Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde de er Oğuz Yelken için tören dü- zenlendi. İlçede yaklaşõk 5 bin kişi ta- rafõndan karşõlanan şehidin cenazesi daha sonra alkõşlarla kent merkezin- deki Muradiye Camisi’ne götürüldü. Şehit er Oğuz Yelken, öğle vakti kõ- lõnan cenaze namazõnõn ardõndan Ka- vacõk köyünde toprağa verildi. 20 ya- şõndaki Piyade Er Ramazan Er- dem’in memleketi Zonguldak’õn Ereğli ilçesindeki cenaze törenine binlerce yurttaş katõldõ. Cenaze namazõnõn kõlõnmasõndan sonra şehit askerin tabutu askerlerle- rin omzunda sloganlar eşliğinde top arabasõna konuldu. Tabutun top ara- basõna taşõnmasõ sõrasõnda kalabalõğõn, “Açılım değil kan istiyoruz” slo- ganlarõ atmasõ dikkat çekti. Kortejin önünde yürüyen bir grup ülkücü gen- cin, Kürtçe yazdõklarõ, “Uyan Kürt kardeşim, bu PKK İsrail için” pan- kartõ dikkat çekti. Şehit Erdem, Gök- çeler beldesinde toprağa verildi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2010 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI İlhan Selçuk Sonsuz görüntüler yumağı. İç içe geçmiş. Bazısı aydınlık, pırıl pırıl. İlhan Selçuk’un yüzü, eli-kolu, sesi... Pırıl pırıl hepsi. Gazete, hastane, Gökova, hapishane, sorgu.. Yazı ve yazı... Düşünce... Olayların ardındaki keskin göz... Tükenmez bir yurt sevgisi... Son görüşmelerimizden birinde, henüz zihin açık, dedi ki “Tamam Orhan, bu iş bitti, AKP’den kurtulduk sayılır!” Henüz fol yok yumurta yokken ve umut yokken... Bugün umut büyük ama İlhan Selçuk yok. Selçuk epeydir yok, bizimle değil uzun zamandır! İlhan Selçuk görüntüleri.. pırıl pırıl hepsi. Tarihi katarlar gibi sökün ediyorlar; sözle, görüntüyle, yazıyla üst üste harmanlanmış... Bir efsane insanın ağır tarihi yolculuğunu geleceğe taşıyan katarlar... İçinde Kurtuluş Savaşı, Atatürk, yeni bir ulus, devrimlerle dolu bir sevgi yükü. İnsanlığın önünde yepyeni bir sayfa açan Aydınlanmanın ışığını hiç yanından ayırmayan insan. Bir direncin adı İlhan Selçuk. Fikri mukim. Yani sağlam fikirli, güvenilir, sırtını her zaman dayayabileceğin, ihanet etmeyeceklerden biri. Ne insan ne de fikir olarak. Hep duyduk: Zaman değişti, İlhan Selçuk değişmedi! Zaman mı değişti, insan mı değişti. Zaman ne kadar değişti, insan ne kadar... Emperyalizm mi değişti, sömürü mü ortadan kalktı, ülkelerin iğdiş edilmesi mi günümüzde... Kadınlar ne kadar özgür... Akıl ne kadar yaygın ve diri ve kaç gram ülkede. Can ne, yürek ne, yoksulluk ve çocukluk kaç para. Ölümün adı niye hep var; acının, hüznün, hırsın, alçaklığın, kâbusun... Geriye mi ileriye mi. Dinciliğe ve yönetimine kurban mı İlhan Selçuk. Fikri mukim, baskı ve sömürüye karşı, zulme karşı.. Adaletten, akıldan yana.. İsyandan yana! Bir kendine güvenin adı İlhan Selçuk. Kalbiyle de gören, sancıyı hisseden. Koca bir tarihi yolcu etmenin zorluğu. Yüzbaşı Selahattin’lerin, Kurtuluş’un ve Cumhuriyet’in iz sürücüsünü. Birlikte barış içinde yaşamanın inadını.. Kurtuluş ve Kuruluş’un acılı, yürekli, heyecanlı başarısını; oyunlara, ayrılıklara fedaya karşı inadın abidesini... Her zaman insan, insana yumuşak, kendisinden nefret eden birinin tatlı sözlerine ve ricalarına bile kanmaya hazır bir adam. Serte sert. Düşündüklerini ve inandıklarını uzun vadeye yayan, fikri takip insana güle güle diyememenin sancısı. Yüzlerce insan ve yüzlerce mesaj ve yüzlerce kalp yorgunluğu. Ayhan Ulubelen’in gönderdiği, duygu paylaşıcı hepimiz için... Diyor ki: Hem bekliyordum hem de sonsuza kadar uzar ümidinde idim. Gençliğimizin şekillendiricisi oldu. Hep akıl ile ve her zaman vatan sevgisi ile yazdı, hep sakin göründü, içten içe volkan gibi kaynadığı halde gençleri kötülüğe alet etmeye çalışmadı.. Ve Tanrım, hiç dönek olmadı, hiç dönmedi, döndürülemedi; ne yaptılarsa o kaya gibi sağlamdı. Bu yaşımda utanarak ağlıyorum. Hayır, bir dönem kapanmadı! Tarih sadece geçmişin adı değil... Tarih, geleceğin adı da! [email protected] AKP’nin Kürt açõlõmõ çerçevesinde öngörülen önlemlerin hiçbiri terörle mücadelede sonuç vermedi ÜçlümekanizmatartõşmasõBAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Son 1 aydan bu yana peş peşe gelen ve onlarca askerin şe- hit olmasõna neden olan terör saldõrõ- larõ; hükümetin, Irak ve ABD ile oluşturduğu üçlü mekanizmanõn işl- evini de tartõşmaya açtõ. PKK’nin saldõrõlarõ hükümetin Kürt açõlõmõnõn Irak ayağõnõn da çöktüğünü gösterdi. Hükümetin açõlõm için düğmeye basmasõndan sonra özellikle Irak aya- ğõ için planlanan ancak sonuç alõna- mayan girişimler şöyle: Mahmur Kampı: Mültecilerin, iş ve sağlõk güvencesine kavuşturul- masõnõn da eve dönüş stratejisinin te- mel unsurlarõndan biri olmasõ plan- lanmõştõ. Türkiye’nin çabalarõna kar- şõn Mahmur Kampõ boşaltõlamadõ. Türkiye’ye getirilecek Mahmur sa- kinlerinin yaşamõnõ idame ettirmesi için Sosyal Yardõmlaşma ve Daya- nõşmayõ Destek Fonu’ndan destek sağlanmasõ öngörülmüştü. Ancak, kamptakiler mülteci statülerinin Tür- kiye’de de devam etmesini isteyince, kampa ilişkin adõm atõlamadõ. PKK’nin bağlantıları: Terör ör- gütünün başta kuzey bölgesi olmak üzere Irak’õn içindeki bağlantõlarõ ke- silemedi, finans kaynaklarõ ortadan kaldõrõlamadõ. Terör örgütünün, Mah- mur üzerinden Avrupa ile olan fi- nansal bağlantõsõ sürdü. PKK’nin Irak’õn kuzeyindeki sivil toplum ör- gütleri, medya kuruluşlarõ ve siyasal yapõlanmalarla olan ilişkisi kesilemedi. Bu bölgesel Kürt yönetimi so- rumluluğunu yerine getiremezken Erbil’de kurulan ve Türkiye’den Özel Kuvvetler Komutanlõğõ’na bağlõ askerler ile bölgesel Kürt yö- netimi istihbaratõna bağlõ peşmer- gelerin ve ABD’li yetkililerin de bu- lunduğu üçlü mekanizma ofisinin işlevi sõnõrlõ kaldõ. Baskı kurulamadı: Bölgesel Kürt yönetimi ve ABD’nin Irak’taki as- keri varlõğõ, Kandil Dağõ’ndaki PKK unsurlarõnõ baskõ altõna almadõ. ABD, bölge güvenliğinin bölgesel Kürt yönetiminde bulunduğu, asker sayõsõnõn kõsõtlõ olduğu, Kandil Da- ğõ’na yönelik askeri bir operasyonun sonuç vermeyeceği gerekçelerini ortaya koyarken, bölgesel Kürt yö- netimi, peşmerge sayõsõnõn PKK ile mücadele edebilecek düzeyde ol- madõğõ gerekçesini getirdi. Bu da, te- rör örgütünün istediği gibi hareket edebilmesini sağladõ. Barzani’den siyasal mesaj: Bütün bunlarõn yanõ sõra Kürt lider Mesud Barzani’nin siyasal çözüm istemesi ve terörün askeri önlemlerle değil si- yasal açõdan çözülmesi yönündeki açõklamalarõ, terör örgütü üzerinde si- yasal bir koruma şemsiye oluşturdu. Gözyaşları sel oldu TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Cumhuriyet’in bilge abidesi İlhan Selçuk’u dün ne yazık ki kaybettik... Bu sıradan bir ölüm değildir!.. Bu kayıp, ölüme sürüklenen bir sürecin acı ve çok düşündürücü sonucudur... İlhan Ağabey, “Ergenekon” adı verilen operasyon başlamadan önce her yaşıtı gibi küçük sağlık sorunları yaşayan ancak dinamik, canlı, neşeli; çevresine umut ve enerji saçan bir insandı... Üretkendi, kararlı ve iradeliydi... Siyasi ve ekonomik baskılara karşın zor koşullarda yayımlanan bir gazetenin her sabah vitrine çıkması için yılmadan mücadele eden bir önderdi... Yalnızca Cumhuriyet gazetesinin çalışanlarını değil, ülkenin geleceğiyle ilgili kaygı duyan her kesimden insanı da bir arada tutabilecek bir düşünce adamıydı... Cumhuriyet’te “Pencere” adlı köşesini her sabah aydınlığın rüzgârına açar; düşündüren, sorgulayan ve bazen de acı acı güldüren kalemiyle ülkenin dört bir yanına ışık saçardı... Gündemi belirleyen yazılarından salt okurlar değil, kalem sahibi olduğunu iddia eden tetikçiler de çok şeyler öğrenirdi... Aydınlanma kavgasının bilge adamını gözaltılarla sindirmeye çalışanlar; stres ve travma altında tutarak sağlık sorunlarının tetiklenmesine yol açmış ve onu uzun bir hastane sürecinin dönülmez ortamına bırakmışlardır... Tek parti faşizminin o demokrasi dışı operasyonu, İlhan Selçuk’un bu dünyadan göçünü ne yazık ki hızlandırmıştır!.. Ülkenin aydınlık insanlarını sindirmeyi hedefleyen operasyonlar olmasaydı İlhan Selçuk bugün çok büyük ihtimalle ayakta olacak ve zihinlerdeki pasları silen yazılarıyla ülkenin demokrasisine ve laik Cumhuriyetin geleceğine katkı sunmaya devam edecekti... Etnik bölücülükle dinsel gericiliği rehber edinenler, onun yazılarıyla içinde bulundukları derin çıkmazı sorgulayacaklardı... Cumhuriyet rejiminin temel taşlarıyla oynayan siyasiler, onun satırlarından çok önemli dersler çıkaracaklardı... İlhan Ağabey’in ölümünün ardından ayağa kalkması gereken suçlular vardır!.. Vicdanları sızlaması gerekenler vardır... İktidar gücüyle ve kalemlerinin iğrençliğiyle ona iftiralar atanların, tarihin ileriki sayfalarında vereceği hesaplar vardır!.. Şu kesinlikle unutulmamalı; İlhan Ağabey’in elli yıl önce Aydınlanma, çağdaşlık ve Büyük Önder’in muasır medeniyet hedefi uğruna açtığı “Pencere”si kesinlikle kapanmayacaktır... Bu pencere onun öğrencileri olan bizlerin pusulasıdır, yol haritasıdır!.. İlhan Selçuk, ardında yüzyıllar boyu sönmeyecek bir Aydınlanma ateşi bırakmıştır... Ülkenin aydınlık insanları da o ateşin sönmemesi için Cumhuriyet’e yakışan evlatlar gibi mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerdir... Bilge adamın yarım asırlık “Pencere”si, birey olma onuruna ulaşmış herkesin dünyaya, aydınlığa, barışa, kardeşliğe ve geleceğe bakacağı çok önemli bir alan olarak zihinlerdeki varlığını koruyacaktır... Kaybedenler ne Cumhuriyet ne de okurlarıdır?.. Penceresiz karanlıklarda yaşamayı ideolojiye çevirenler kaybetmiştir!.. Çünkü onlara yüzyıllar boyu ışık saçacak bir İlhan Selçukları yoktur!.. Bu Pencere Kapanmaz!.. Devletleri yönetenler beceriksizliklerini pervasızlıkla örtebilirler mi?.. Devlet ciddiyetine az buçuk bulaşmış bir siyasi iktidar, çifte standart ve ikiyüzlü politikalarla yarattığı açmazı, haddini aşan çıkışlarla tersine çevirebilir mi?.. Soruları daha da çoğaltalım... Kendi ordusunun moralini bozmakta üstün başarı gösteren bir iktidar, kan bataklığının hesabını yalnızca askerden sorabilir mi?.. Türkiye’de hırsızı bırakıp ev sahibini tokatlamak gelenek haline gelse de, kimse kendi beceriksizliğini kamufle etme uğruna sınırda ölümüne bekleyen güvenlik mensuplarını acemi öğrenci gibi kara tahta önüne çağırmamalıdır!.. Şunu artık herkes kabul etmelidir; AKP terörle mücadele konusunda son 26 yıldır bu ülkeye gelmiş en başarısız hükümettir!.. Bu ülkenin 780 askeri AKP hükümetleri döneminde şehit olmuştur. Üstelik yanlış ve pervasız politikalar, terörü ve destekçilerini cesaretlendirmekten başka işe yaramamıştır!.. Üstelik aynı AKP, insan hakları, demokratikleşme ve kültürel gelişme uğruna çözüm bekleyen milyonlarca Kürt kökenli yurttaşlarımızı da siyasal rant uğruna kandırmaktan öteye gidememiştir... İktidar başarısızlıklarını, adına “açılım” dediği içi boş ve de popülist plana yüklemeye çalışırken 26 yıldır söndürülmeye çalışılan bir ateşin üzerine benzin dökmüştür!.. İşte gaflet ve dalaletle yükseltilen bu ateş, terör bataklığında şimdilerde fidanları yakıyor... Diyarbakır’da “Kürt sorunu”, Bursa’da “Terör sorunu” ikileminde sözde teröre çare arayan iktidarın ikiyüzlü politikaları nedeniyle Türkiye son 30 yılda benzeri görülmemiş bir çıkmazın içinde debelenmektedir... Peki bunları niye mi yazdım?.. Ülkenin TBMM Başkanı, 11 askerin şehit edildiği gün “Genelkurmay’dan tatmin edici bir açıklama bekliyorum” diye buyurmuş ya?.. Evet, ben de huzur ve güven arayan, teröre karşı “Yeter artık” diyen her yurttaş gibi başta TBMM Başkanı olmak üzere ülkeyi yöneten bu iktidarın sahiplerinden tatmin edici bir açıklama bekliyorum: Acaba “Ergenekon” adı verilen operasyonla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzden fazla subay ve astsubayının cezaevlerine gönderilmesi, terörle mücadele etmek için çırpınan bir ordunun moralini bozmuş olabilir mi?.. Terör örgütü lideri ve yöneticilerini yakalayan subayların bile “terörist” damgasıyla cezaevlerine gönderilmesi, Güneydoğu sınırında yıllardır siperde bekleyen askerin iradesini zedelemiş midir?.. İktidar beslemesi gerici medyanın her fırsatta askeri hedef alması, terör karşısında cansiperâne mücadele edenlerin görev azmini örselemiş midir?.. Son günlerde ocaklara düşen ateş konusunda birilerinin tatmin edici bir açıklama yapma zorunluluğu varsa, bu kesinlikle ülkenin güvenlik meselesini çıkmaza sokan AKP’nin ta kendisidir... Hesabı AKP Vermeli!.. İbrahim Yıldız, Mehmet Faraç ve İlhan Selçuk. TAŞ ATAN ÇOCUKLAR YASA TASARISI’NA MOLOTOF RÖTUŞU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Alt Komisyonu, taş atan çocuklarla ilgili yasa önerisi üze- rindeki çalışmalarını tamamladı. Öneri, bugün üst komisyonda görüşülecek. Komisyonda yapılan deği- şiklikle, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine, silah veya araçları taşıyarak katılanlara verilen 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapse düşü- rüldü. Teklifte, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ateş- li silahlarla, patlayıcı veya yakıcı maddeler ile katı- lanlara verilecek cezaların bir yıldan aşağı olmaması ve denetimli serbestlikten yararlandırılmamasına iliş- kin bir değişiklik yapıldı. Buna göre taş atanlar daha az ceza alıp denetimli serbestlikten yararlanacak an- cak molotof kokteyli gibi maddeler ile gelenler daha fazla ceza alıp denetimli serbestlikten yararlanmaya- cak. Ayrıca mevcut yasada yer alan “bıçak” ibaresi de “kesici veya delici” alet olarak değiştirilerek tor- navida gibi aletler de bu kapsama alınmış oldu. ŞEMDİNLİ’DE ŞEHİT OLAN 5 ASKER İÇİN DÜZENLENEN TÖRENLERDE TERÖRE LANET YAĞDITERÖRE DESTEĞE CEZA DİYARBAKIR’DA KARAKOLA SALDIRI: 1 ŞEHİT Haber Merkezi - Diyarbakõr Silvan’da dün akşam saatlerinde iki jandarma karakoluna terörist- lerce taciz ateşi açõlmasõ sonrasõ çõkan çatõşmada, 1 asker şehit ol- du, 1 asker yaralandõ. Çatõşma- da 4 terörist öldürüldü. Terör örgütünün son hedefi, Diyarbakõr Silvan Bağdere ve Çatakköprü Jandarma karakolla- rõ oldu. Terör örgütü üyeleri dün akşam saatlerinde iki karakola eş- zamanlõ olarak taciz ateşi açtõ. Bağdere Karakolu’na yönelik saldõrõya güvelik güçlerinin anõn- da karşõlõk vermesi üzerine ça- tõşma çõktõ. Çatõşmada yaralanan iki askerden biri kaldõrõldõğõ has- tanede yaşamõnõ yitirdi. Olayõn ar- dõndan bölgede başlatõlan ope- rasyon sonucu 4 teröristin öldü- rüldüğü bildirildi. Çatakköprü Karakolu’na saldõran teröristler ise güvenlik güçlerinin karşõ ateşi sonrasõ bölgeden kaçtõ. Operas- yonlarõn devam ettiği kaydedildi. 7 terörist teslim oldu Şõrnak’õn Silopi ilçesinde 2’si kadõn 7 PKK’li, güvenlik güçlerine teslim oldu. İstanbul’da terör örgütü PKK’nin şehir yapõlanmasõ KCK/TM’ye yönelik operasyon- da 20 kişi gözaltõna alõndõ. Bu arada Tekeli Jandarma Ta- buru’na saldõrõda öldürülen terö- ristlerden ikisinin üzerinden otop- si sõrasõnda 2 el bombasõ çõkma- sõ kõsa süreli panik yarattõ. ABD’den PKK’ye yasal darbe ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Ana- yasa Mahkemesi PKK’nin de aralarõnda bulunduğu terör ör- gütlerine destek verilmesini ya- saklayan terörle mücadele yasa- sõnõn uygun olduğuna hükmetti. ABD’de PKK lehine toplantõ- lar düzenleyen ve örgüt üyeleri- ne hukuki danõşmanlõk hizmeti veren İnsani Hukuk Projesi (HLP) isimli kuruluş terör örgü- tüne “maddi” destek vermekten ABD Vatandaşlõk Yasasõ çerçe- vesinde suçlu bulunmuştu. Bu- nun üzerine HLP’nin başkanõ Güney Kaliforniya Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Ralph Fertig, yasayõ “dernek kurma ve ifade özgürlüğü gibi anaya- sal hakları ihlal ettiği” gerekçe- siyle Anayasa Mahkemesi’ne götürmüştü. Anayasa Mahkeme- si’nde dün buna yönelik davada 3’e karşõ 6 oyla terörle mücadele yasasõnõn uygun olduğu ve ifade özgürlüğü ya da dernek kurma haklarõnõ ihlal etmediğine karar verildi. Anayasa Mahkemesi Başkanõ John G. Roberts ya- bancõ terör örgütü ilan edilmiş gruplara “tehlikesiz görünen desteğin” bile örgütün terör ey- lemlerini arttõrmasõna yardõm et- tiğini öngördüğünü ifade etti. Roberts “Destek verenler yal- nızca örgütlerin şiddet dışı ey- lemlerini teşvik etmek istemiş olsa bile, terör gruplarına eği- tim, danışmanlık şeklinde maddi destek sağlanmasını ya- saklamak gerekliydi” dedi. Şehit er Sabahattin Derin, mezun olduğu Milas Fatih İlköğretim Okulu bahçesinden uğurlandı (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle