Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2010 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Oktay Akbal Yaşlı mı? Doğum tarihi 1923 olduğuna göre bu yıl 87. yaşını sürmekte. Öyleyse Oktay Akbal’a yaşlı mı diyeceğiz? Yazılarını okuduğumda gepgenç bir insanla karşılaşıyorum. Genç bir akıl. Genç bir duyarlılık. Genç bir inanç. Genç bir kaygı. Genç bir bilinç. Genç bir anlatım… Böylece gençlik ve yaşlılık kavramları birbirine karışıyor. Kim genç, kim yaşlı? Yanı başımızdaki Yunanistan’da kıyamet kopuyor. Acaba kapitalizmin dünya krizi çok büyük altüstlere mi yol açacak? Dünya yeni bir devrimci dönüşümün eşiğinde mi? Yoksa Avrupa’da faşizmin yeniden yükselişini mi izleyeceğiz? Amerika İran’a saldıracak mı? Bu altüst oluşta, kanlı kapışmada Türkiye’nin yeri nedir? Çocuklarımızı, onların çocuklarını nasıl bir dünya bekliyor? Bu soruları ve benzerlerini kendine sormayan, kaygılarını taşımayan, sancısını yaşamayan kişi, doğum tarihi çok yakın zamanları da gösterse, genç midir? Ya da tam tersinden soralım: Dünyanın ve ülkemizin geleceği konusunda kaygılar içinde kıvranan, arayan, araştıran, düşünen, uyarmaya uyandırmaya çalışan kişiye, genç sayılanlara göre doğum tarihinin üzerinden daha fazla zaman geçti diye yaşlı mı diyeceğiz. Oktay Akbal’ın yazılarını hayranlıkla okuyorum. Yalınlığına, anlatım berraklığına, zihin açıklığına hayranlık duyuyorum. Şu ya da bu gazetede köşe yazısı yazan, genç olduğu varsayılan kimilerinin bulanık zihinlerini, karmakarışık düşünce ve duygu dünyalarını yansıtan yazılarına göz gezdirdiğimde, Oktay Akbal’a (ve yaşları ne olursa olsun aynı zihin açıklığına, anlatım berraklığına, bilgi birikimi ve düşünce tutarlılığına sahip Doğan Kuban, Mümtaz Soysal, Cüneyt Arcayürek gibi yazarlarımıza) saygı ve hayranlığım artıyor. Oktay Akbal’ın köşe yazarlığının geçmişi konusunda bilgisi olmayan bugünkü gençler, daha uzağa gitmeden, Cumhuriyet koleksiyonlarından yetmişli yıllardaki yazılarını bulup okusunlar. Neredeyse her gün bir yurtseverin, bir aydının katledildiği günlerde, en yürekli yazıları yazanlardan biriydi. O günlerden birinde ve yazarların henüz korumayla gezmediği bir dönemde Taksim’de karşılaştığımızda şaşkınlığımı gizleyememiş, nasıl olup da böyle yapayalnız, pervasızca buralarda dolaştığını sormaktan kendimi alamamıştım. O günleri yaşamayan ya da anımsamayanlar, bu söylediklerimi kavramakta da güçlük çekebilirler. Oktay Akbal’la aynı gazetenin yazarı olmaktan onur duyuyorum. Ve bu herhangi bir gazete değil “Cumhuriyet”tir. “Cumhuriyet”in sayısız önemli özelliklerinden biri de yazarlarının bağımsız, özgür kişilikleridir. Bizi bir arada tutan düşünceler, aydınlanma, hümanizm ve bilimsel akıldır. Gerektiğinde kendini, kendi gazeteni eleştirebilme yeteneği de bu temel değerlerin ayrılmaz bileşeni, olmazsa olmazıdır. Oktay Akbal, geçmekte olduğumuz günlerde bu anlamda da gepgenç bir örnek verdi. Eleştiri yapıcıysa ve bu özelliği eleştirilen tarafça da algılanıyorsa, eleştireni de eleştirileni de yüceltir. Eleştirmekten ve eleştirilmekten tedirgin olan kişi de kurum da gelişme şansını yitirir. Oktay Akbal değerinde bir yazara sahip olan “Cumhuriyet”, ondan örnek almaya yetenekli yeni yazarlarla kadrosunu güçlendirerek ülkemizin aydınlık geleceğine doğru yürüyüşünü sürdürecektir. ataol b@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Haber Merkezi - Dinci Vakit gazetesi, inter- net sitesinde CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a ait olduğunu ileri sürdüğü bazõ görün- tüleri yayõmladõ. Bir süre yayõnda kalan görün- tüler, dün sabah bazõ internet sitelerinde yeni- den yayõna sokuldu. Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ soruşturma başlattõ. CHP kurmaylarõ görüntülerin “adi bir komplonun ürünü” ol- duğunu açõkladõ. Savcõ Bülent Yücetürk’ün talebi üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi soruşturmaya ilişkin gizlilik kararõ verdi. Vakit gazetesi önceki gece CHP lideri Baykal olduğunu iddia ettiği bir kişi ile bir kadõnõn gö- ründüğü video görüntülerini internet sitesinden yayõmladõ. Vakit’in daha sonra yayõndan kaldõr- dõğõ görüntüler bazõ sosyal paylaşõm sitelerinde yeniden yayõna sokuldu. Baykal’õn avukatlarõ- nõn suç duyurusunda bulunarak görüntülerin en- gellenmesini istemeleri üzerine Ankara Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ soruşturma başlattõ. Başsavcõ- lõğõn talimat vermesi üzerine Telekomünikas- yon İletişim Başkanlõğõ (TİB) servis sağlayõcõ- larõna görüntüleri kaldõrmalarõ için yazõ yazdõ. Hesap sorulacak Görüntülerin yayõmlanmasõnõn ardõndan par- ti kurmaylarõ bir araya gelerek değerlendirme yaptõ. CHP lideri Baykal’õn da yakõn çevresine “büyük bir hukuk mücadelesi” başlatõlmasõ için talimat verdiği öğrenildi. İstanbul Millet- vekili Mehmet Sevigen görüntülerin “adi bir komplo” olduğunu belirterek bunu yapanlar- dan hesap soracaklarõnõ söyledi. Referandum ve kurultay öncesi bu tür komplolarõn günde- me getirildiğine işaret eden Sevigen, “En adi bir komplo. Böyle ahlaksızlık, şerefsizlik olur mu? Başbakan için de neler söylüyor- lar. Ayak oyunu oynuyorlar. Bunu yapanla- rı ortaya çıkaracağız, hesabını soracağız” dedi. Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise “Bu ahlaksız dediğimiz grubun oyununa hep beraber gelmeyelim. Hukuki dava açıl- dı. Gerekli yasal işlemler yapıldı. Kaşımaya gerek yok” diye konuştu. İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, “Belden aşağıya çirkin siyaset anlayışı kabul edilemez” dedi. ‘Montajdır’ Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Bay- kal’õn yõpratõlmak istendiğini belirterek, “Bu bir iftiradır, montajdır. Teknik kişiler bu- nun montaj olduğunu biliyor. Genel Baş- kanımızın böyle bir şeyle ilgisi yoktur. Türkiye’deki herkes bilir. Kimse Genel Başkanımıza kadın kız konusunda en kü- çük çamur atamaz” diye konuştu. Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, “Montajdır, inanmıyorum. Çirkinliğin, aşağılaşmanın bu kadarı olmaz” yorumunu yaptõ. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Ba- kanlığı’nca görevden alındıktan sonra işlemin iptali için Adana 2. İda- re Mahkemesi’ne baş- vuran, buradan gelen olumsuz yanıt üzerine Bölge İdare Mahkeme- si’ne itiraz eden Aytaç Durak’ın istemi yine reddedildi. Bu karardan sonra Durak’ın Danıştay’a başvuracağı öğre- nildi. Durak’ın ardından başkanvekilliğine seçilen ve mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği AKP’li Yüreğir Belediye Baş- kanı Mahmut Çelikcan ise mahkeme kararı- nın henüz eline ulaşmadığını söyledi. Görevi- nin başında olduğunu söyleyen Çelikcan, “İdari kararların uygulaması 30 gündür. Ka- rar elime ulaşınca itiraz edeceğim. Bu süre zarfında göreve devam ediyorum” dedi. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Emekçiler, 1 Mayõs’õn ardõndan, 26 Ma- yõs’taki büyük eyleme hazõrla- nõyor. KESK, Türkiye genelin- de gerçekleştirilecek eylemi “genel greve” dönüştürmek is- tiyor. Hükümet kapatõlan bele- diyelerdeki işçileri 4/C’li yap- maya hazõrlanõrken, TEKEL iş- çileri de yaklaşõk 2 aylõk bir ara- nõn ardõndan yeniden meydan- lara çõkõyor. ‘AKP bir adım atmadı’ KESK Başkanõ Sami Evren, TEKEL eylemi devam ederken Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK’in deklarasyon yayõm- ladõklarõnõ anõmsatarak şimdiye kadar hükümetin çalõşanlara yö- nelik herhangi bir adõm atma- dõğõnõ, 26 Mayõs’taki genel ey- lemin “genel greve” dönüşme- si için çabalayacaklarõnõ söyle- di. Evren, “26 Mayıs’ta 1 Ma- yıs rüzgârı ile birlikte talep- lerimizi bir kez daha gündeme getireceğiz. 4/C, 4/B’yi pro- testo edeceğiz, güvencesiz ça- lışmaya karşı çıktığımızı, grev hakkı talep ettiğimizi, bir kez daha adalet-eşitlik istediği- mizi vurgulayacağız” diye ko- nuştu. Evren, iş güvencesi ve gü- venceli çalõşma hakkõnõn aynõ zamanda bir insan hakkõ oldu- ğunu, bu hakkõn TEKEL işçi- lerinin elinden 4/C uygulama- sõyla alõnmaya kalkõşõldõğõnõ, taleplerinin görmezden gelin- diğini belirterek, bu nedenle 26 Mayõs’taki genel eylemi, genel direnişe, greve dönüştürme hak- larõnõn meşru olduğunu, bu hak- kõ kullanmaktan da çekinme- yeceklerini ifade etti. DİSK Ankara Bölge Temsil- cisi Kani Beko, 26 Mayõs’la il- gili olarak konfederasyonlarõn almõş olduklarõ kararlarõn arka- sõnda olduklarõnõ söyledi. KOCAELİ - İSTANBUL - (Cumhuriyet) Ulaştõrma Ba- kanõ Binali Yıldırım, Kocae- li’nde 32 kişinin yaralandõğõ tren kazasõnõn “sinyal hata- sından kaynaklandığını” söylerken ilk incelemeyi ya- pan 11. Yol Bakõm Onarõm Müdür Vekili Mesut Kuşçu ve Tesisler Bölge Koordinatö- rü vekili Ersin Albuz, kaza- nõn makasõn kilitsiz olmasõn- dan kaynaklandõğõnõ rapor etti. Kocaeli’nde Seka Park mev- kisinde meydana gelen kazada yaralanarak Kocaeli ve İzmit SEKA Devlet, Derince Eğitim ve Araştõrma, Özel Acõbadem ve Kocaeli Üniversitesi Tõp Fa- kültesi hastanelerine kaldõrõlan 32 kişiden 28’inin tedavileri ta- mamlandõ. Sağlõk durumu ağõr olduğu belirtilen Zafer Kal- kan’õn hayati tehlikeyi atlattõğõ bildirildi. Tren kazasõndan son- ra olayla ilgili ilk incelemeyi yapan Kuşçu ve Albuz, kazaya ilişkin Genel Müdürlüğe, Yol Cer, Tesisler, Hareket Ticaret Dairesi başkanlõklarõna dün saat 01.45’te telgraf gönderdi. Tel- grafta şu bilgilere yer verildi: “Tutanak altına alınan gözle- me göre 7-B makasının kilit- siz durumda olduğu, dil uçla- rının iki yanının da açık oldu- ğu görülmüştür. Olayın, tra- fik kontrolörünün makas mu- tabakatını kumanda masasın- da görmediğinden, 11621 tre- nine makası tanzimle kırmızı geçiş hakkı verdiği, tren şef makinistinin makası tanzim ederek makas kilitleme yap- tıktan sonra yoluna devam et- mesi gerekirken makasın me- kanik olarak kilitlenmediği.” “Trenlerin hazırlanması ve trafiğine ait yönetmeliğe” gö- re bölge zaman izni alõnarak ge- çilen makaslarda, makasõn giri- lecek yola tanziminden sonra dilucu kilidi ile kilitlenmesi ge- rek. Bu görev kõrmõzõ geçiş mü- saadesini alan tren personeline yani tren şefine ait. Eski Çevre ve Orman Bakanõ Osman Pepe’nin ailesine ait olan Pekar Grubu’nun madencilik şirketi Karayel AŞ, Amasra’nõn en güzel koylarõndan birinde inşaata başladõ Pepe’nin madenine liman TÜREY KÖSE / MURAT KIŞLALI ANKARA - Eski Çevre ve Orman Bakanõ Osman Pe- pe’nin ailesine ait olan Pekar Grubu’nun madencilik şirketi Karayel AŞ’nin, Amasra’da iş- lettiği mermer madenlerine li- man sağlamak için, aynõ adres- te olan Alkan Madencilik’e Amasra Akkonak’ta bir liman tesis edildiği ortaya çõktõ. Çevre ve Orman Bakanõ olarak Yalova’da denizi dolduracak ter- saneye olur veren ve Gürcis- tan’da iş bağlayan elektrik şirke- tine ortak olan eski Bakan Pe- pe’nin, Amasra’daki madenine liman sağlamasõ ile ilgili geliş- meler şöyle: Amasra Akko- nak köyündeki 9 bin 700 metre- karelik koyda yõllõğõ 10 bin lira bedelle rõhtõm ve dolgu yapmak üzere 27 Ağustos 2009 tarihinde yapõlan ihaleye, Aliobasõ köyün- de mermer fabrikasõ işleten Alkan Madencilik Mermer Sanayi de başvurdu. Geç kaldõğõ gerekçe- siyle ihaleye alõnmayan Deniz Basõn Danõşmanlõk ve İnşaat İş- leri yetkilisi Kadir Usta, suç du- yurusunda bulundu. Alkan’ın limanına izin: CHP Bartõn Milletvekili Yalçõn- kaya’nõn sorularõna verilen ya- nõtlara göre, Bartõn Vali Yardõm- cõsõ Türker Öksüz, Amasra Ak- konak köyü rõhtõm inşaatõ ile ilgili “Alkan Madencilik ve Mermer Sanayii’nce rıhtım yapılması talebi ile ilgili yasal müracaatın 10 Ekim 2007 gün Bayındırlık ve İskân Bakanı oluruna isti- naden” başladõğõnõ bildirirken, Amasra Limanõ Başkanõ Eftal Taşçılar da “23 Şubat 2010 ta- rihinde Akkonak Limanı’nda dolgu işlemlerine başlanılmış- tır” açõklamasõnda bulundu. Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre, Al- kan Madencilik ve Mermer Sa- nayi ile Karayel Gemi İnşa ve De- niz Nakliyat Maden Sanayi Ti- caret Limited Şirketi firmasõnõn merkezleri “Atatürk Cad. No: 15 B kat: 3, Karamürsel” olarak aynõ adreste geçti. Vatan gazete- sinin haberine göre de söz konu- su maden sahasõna giden DHA muhabirine, maden sahasõnõ işle- ten Şaban Kan, Pepe ailesi ile 25 seneye dayalõ dostluklarõ bulun- duğunu belirterek “2006 yılında kurulan Karayel adlı şirkete Pe- pe’lerin ortak olduğunu, şirke- ti şu an Alkan Madencilik adı- na işlettiklerini” söyledi. Karayel şirketinin yüzde 50’si, 2006 itibarõyla Kar İnşaat Taahhüt Şirketi’nin elindeydi. Kar İnşaat’õn üst yönetiminde 9 Şubat 2010 itibarõyla Osman Pe- pe’nin oğullarõ Mustafa Talha Pepe ile Mehmet Pepe’nin ya- nõsõra Cüneyt Turkut yer aldõ. Pepe’lerin aile şirketi Pekar Grup’un internet sitesinde yer alan “Pekar Grup’un maden- cilik alanında faaliyet gösteren şirketi Karayel Madencilik Ltd. Şti’dir” ibaresi ise dün itibarõy- la yerini “Sitemiz güncellen- mektedir” açõklamasõna bõraktõ. İlk rapor: Makas açık kaldı TEKEL işçileri de yaklaşık 2 aylık bir aranın ardından yeniden meydanlara çıkıyor. İşçiler yeniden meydanlarda Emekçiler, Türkiye genelinde 26 Mayõs’taki büyük eyleme hazõrlanõyor Aytaç Durak Danõştay’a gidiyor Konuya ilişkin Cumhu- riyet’in görüştüğü CHP Bartın Milletvekili Yal- çınkaya, “Mermer ocağı yetmedi, Karadeniz’in en güzel koyu olan Akkonak Koyu’na da liman yapma izni verildi, orası da peş- keş çekildi. 49 yıllığına 10 bin metrekarelik arazi ki- raya veriliyor. Osman Pe- pe’nin oğlu 2007-2008 yıllarında devamlı Çak- raz’da. Mer- mer ocağı iş- lerini takip ettiği Çak- raz’a her ge- lişinde 3-4 gün kaldığı biliniyor. 10 bin metreka- relik alan, kimseye duyu- rulmadan Pepe’nin ço- cuklarına tahsis ediliyor. Böyle kıyak olmaz. Bu, ballı tahsis. Böyle ballı tahsisler için bakan çocu- ğu, ya da damadı mı ol- mak lazım?” diye sordu. ‘Bakan çocuğu mu olmak lazım’ Kocaeli’nde 32 kişinin yaralanmasõyla sonuçlanan tren kazasõnda Bakan Yõldõrõm’õn açõklamalarõyla kaza için hazõrlanan ilk rapor birbirini tutmadõ YALÇINKAYA VAKİT GAZETESİ Baykal’a ‘görüntülü’ saldõrõ BAYKALLAR SAYGIN BİR AİLE ? Berna Yılmaz: Rize Bağõmsõz Milletvekili Mesut Yıl- maz’õn eşi Berna Yılmaz, Baykallar’õn saygõn bir aile olduğunu belirterek uyarõ- larda bulundu. Rize Bağõmsõz Milletvekili Mesut Yıl- maz’õn eşi Berna Yõlmaz, Baykal’a ait olduğu ileri sürülen görüntülere tepki göstererek uyarõlarda bulundu. Haber sitesi “Gazeteport”un sorularõnõ yanõtlayan Berna Yõlmaz, şunlarõ söyledi: “Baykal ailesi saygın bir aile, bu kadar çirkinlik olmaz, bu görüntüleri yayımla- yanlar utansın. Hele de tam bu siyasi or- tamda siyaset bu kadar da ucuz olamaz. Onların aile birliğine karşı yapılan bu çirkinliği kınıyorum. Geçmişte bizim de başımıza bu tür olaylar geldi ama ben o zaman gerekli cevabı hep verdim. Bu olay da o kadar çirkin ki, buna cevap dahi verilmez. Bu ne seviyesizlik, bu ne çirkinlik. Siyaset böyle olmaz.” Vakit’in internette servis ettiği görüntü- lerle ilgili olarak parti kurmaylarõndan sert yanõt geldi. CHP lideri Baykal’õn da yakõn çevresine “büyük bir hukuk mücadelesi” başlatõlmasõ için talimat verdiği öğrenildi.