11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 8 MAYIS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 7 Mayıslar... Cumhuriyet ailesine katıldığım 1960’lı yıllarda 7 Mayıslar Cumhuriyet okurları, çalışanları için çok keyifli, bayram günleri gibiydi... (1966 sonrası) Yunus Nadi’nin eşi, iki oğlu, başyazar, yöneticiler olarak, gazetenin kimliği, yönetimindeki ağırlıklarıyla, gazetenin kuruluş amaçları doğrultusunda etkili savaşım verebilmesinde, güvence kaynağıydılar. Gerek Cumhuriyet ailesinde toplanmış yazarları, aydınları, okurları, gerekse her yaştan profesyonel çalışan için kaygılanmak söz konusu değildi.. Hele de 1961 Anayasası, 63 sendikal yasaları, sosyal demokrasi, sol, insan hakları, düzenin sorgulanması açılımları, örgütlenme patlaması ortamında, Cumhuriyet’in tirajını her dönem katlayan etkinliği, gücü, geniş yelpazede aydınlanma, tartışmalar platformu işlevi.. tartışılmazdı... Çiçeği burnunda haberci olmak, sosyal, örgütsel patlamanın dinamiklerini, havasını çok yakından koklamak keyif verici olduğu kadar öğreticiydi. Okurun, haber kaynaklarının dinamiği, başka hiçbir gazetede yaşanılamayacak gazetecilik okulu işlevi demekti... Cumhuriyet gazetesi çalışanları, başyazarından yazarlarına, sorumlu haber müdürleri, teknik sekreterlerine, sıradan habercisine kadar çok sıkı bir Cumhuriyet, laiklik, aydınlanma, Atatürk devrimleri, yaşamın her alanında insan hakları, demokrasi, sendikal haklar, sosyalizm sınavından geçirilirlerdi. Günümüzde gücünden, örgütlülüğünden çok şey yitirmiş, kavram kargaşası yumağına dönüşmüş insan hakları, sol kimlik, örgütlü güç dinamiğinden gelen denetim ayağı fazlası ile aksıyor olsa da Cumhuriyet okuru duyarlılığında değişen çok fazla bir şey yok. İyi ki de yok... Başka kurumlarda gazetecilik yapan arkadaşlarımız, bu okur, toplumsal denetim duyarlılığı, uyarı eksikliğini yaşadıklarını, gazetecilik motivasyonu anlamında sudan çıkmış balığa benzediklerini söyler dururlar... Öylesine etkin bir uyarlama çarkı söz konusudur ki, haberin atılan candamarı paragrafı için size hesap sorulduğunda, zincirleme sorgulama tepeye kadar yürür. Tatlı kavgaların sonunda bir gün sonraki yorumunda özür dileyen dönemin sevgili genel yayın müdürlerini, “Geceleri kâbusum oluyorsunuz” diyebilen yazıişleri müdürlerini, haber önceliklerini uyarılarla yerli yerine oturtan istihbarat şeflerini, gazeteci gibi gazetecileri sevgiyle, saygıyla anıyorum... Doğan Nadi’nin çok yetkin idari yöneticiliği yanında, birinci sayfada çıkan “Bir Dakika”sının tadına doyum yoktu. Çok erken öldü. Nadir Nadi’nin köşesi benim adıma içerikle birlikte dil okuluydu. Galiba en çok profesyonel gazetecilik ahlakı, bağımsız kimlik kazanma öğretisiydi. Patron baskısı olmadan bir ömür boyu gazetecilik yapmanın lüksünün, demokrasinin en gelişmiş sayıldığı ülkelerde bile bu ölçeklerde olamadığının bilincindeyim... Tabii ki bedelleri olacak; aynı kıdemde, üretim ka-pasitesinde arkadaşlardan daha düşük gelirle çalışmak, kirli sermaye çıkarlarının, kâr araçlarının bulaşamadığı bir gazetede çalışmanın elbette alfabesi... Öldürülen, faili meçhul cinayetlere hedef olan yazarlarımız, uzun süreli cezaevlerine düşen, işkence gören büyüklerimiz, hepimiz adına, dik durmanın asıl bedelini ödeyenlerimiz... 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinde kapatmalar, yönetim operasyonları, iflasa sürükleniş, gazetenin kimlik değişimine zorlanmasında uygulanan baskılar işin tuzu biberi. Hepsi de dünyada örneği görülmeyen biçimde okur desteği ile aşıldılar. Cumhuriyet hâlâ ayakta... Nadir Nadi’nin de ölümünden sonra, yaşanan şirket iflasının üzerine Berin Nadi’nin direnci ile kurulan Vakıf sayesinde, yine dünyada benzeri olmayan bir biçimde, tekelleşme, medya çağında, patronsuz, en pahalı satış fiyatı ile okurunun desteğinde... Kimlik saptırmada yapılan müdahalelerde, yönetim değişikliklerinde, okur protestosu ile tiraj düşürülerek iki büyük denemede geri dönüşle ders verilmiş olarak.. Cumhuriyet çok cepheden gelen yaylım ateşine karşın, kimliği ile ayakta durabilmenin zorlu sınavını vermeyi sürdürüyor... Elbette Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Onat Kutlar’ın.. katledilmelerinde arkalarında duran yüz binler, milyonlardan güç almış olarak... Şimdilerde neoliberal rüzgârlar, dünya çapında kanlı işgaller, yoksul güney dünyasında yaşatılan ırklar, dinler, mezhepler üzerinden yaşatılan çatışmaların kördüğümünde... Düzene, siyasal İslama teslim çoğunluk iktidarın eğilimi, baskı gücü altında; yandaş medya yaratma, demokrasinin değer ve kurallarını, hukuku, basın özgürlüğünü ayaklar altına alarak, muhalefetini yok etmede sınır, kural tanımayan icraatlarında.. kimlikli, nitelikli, bağımsız gazetecilik çok daha zor... Yaşayan düşünce önderimiz İlhan Selçuk, İlhan Ağabey, sivil darbe hukuku, Ergenekon hukuk katilamı uygulaması içinde geçirdiği kalp krizinden sonra aylardır hastanede, yaşam savaşı veriyor... Mustafa Balbay tutukluluğunun 429. gününde, bu yılın 7 Mayıs kutlamasında bedenleri ile aramızda değiller. Onları kucaklayamıyor, yaşadıklarını, acılarını ancak yüreklerimizde paylaşıyoruz... Okurları, çalışanları ile biz Cumhuriyet ailesi, Cumhuriyet gazetesini, kuruluş amacı, değerleri ile yaşatmaya, bu olmazsa olmaz direnme savaşımına gücümüzle güç katmaya var mıyız? [email protected] Ziraat Bankasõ 1 milyar 181 milyon 837 bin 186 liralõk vergiyle Kurumlar Vergisi’nde Türkiye birincisi oldu Rekortmen listesinde ilk 100’ün içinde bankalar ağõrlõklõ yer aldõ. İlk 10’da bulunan Ziraat, Garanti, Akbank, İş Ban- kasõ, Halk Bankasõ, Merkez Bankasõ ve Yapõ Kredi’nin yanõ sõra Va- kõflar Bankasõ, Denizbank, Finansbank, ING Bank, İller Bankasõ ve HSBC’nin aralarõnda oduğu 27 banka listeye girdi. Ekonomi Servisi - Ziraat Ban- kasõ 1 milyar 181 milyon 837 bin 186 liralõk vergiyle Kurumlar Ver- gisi’nde Türkiye rekortmeni oldu. Gelir İdaresi Başkanlõğõ, 2009 yõ- lõ gelirleri için nisan ayõnda veri- len kurumlar vergisi beyanname- leri sonucu oluşan vergi rekort- menleri listesini açõkladõ. Kurumlar Vergisi rekortmenle- ri listesinde geçen yõl 3’üncü olan Ziraat Bankasõ, bu yõl ilk sõraya yerleşti. Ziraat’i 1 milyar 92 mil- yon 204 bin 822 liralõk vergiyle Garanti Bankasõ, 1 milyar 23 milyon 12 bin 494 liralõk vergiyle de BOTAŞ iz- ledi. Geçen yõl Kurumlar Ver- gisi rekortmenler listesinde ilk 2 sõrayõ alan Turkcell ve Türk Te- lekomünikasyon AŞ, bu yõl yine ilk 10’a girdi. Türkiye genelindeki kurumlar vergisi beyannamelerinin 213 bin 96’sõ İstanbul’da verildi. İstan- bullu mükellefler bu beyanname- lerde 56 milyar 615 milyon 568 bin 82 lira kazanç bildirdi. Buna ta- hakkuk eden vergi de, 11 milyar 320 milyon 301 bin 281 lira olarak hesaplandõ. Böylece İstanbul’da beyan edilen matrahta yüzde 5.92 artõş oldu. Ankaralõ 66 bin 521 mükellef ise 31 milyar 772 milyon 278 bin 429 lira gelir beyan etti. Bu geli- re de 6 milyar 350 milyon 876 bin 808 lira vergi tahakkuk ettirildi. Bu şekilde Ankara’da beyan edilen ku- rumlar vergisi matrahõnda yüzde 58.36, tahakkuk eden vergide de yüzde 57.98’lik artõş sağlandõ. Türkiye’deki toplam kurum ka- zançlarõnõn yüzde 50.82’si İstan- bul’da elde edildi. Ankara’nõn matrah içindeki payõ yüzde 28.52, İzmir’in yüzde 3.60, diğer illerin ise yüzde 17.06 oldu. Anadolu Efes Biracõlõk 24, Türk Hava Yollarõ 29, Tür- kiye Petrolleri 36, Koza Altõn İşletmeleri 49, OPET 50, Coca Co- la 55, Vestel 65, Migros Türk TAŞ 93’üncü sõradan girdi. İLK 100’DE 27 BANKA Kurumlar Vergisi listesinde ilk 100 rekortmenin 62’si İstanbul’dan çõktõ. Listede Ankara’nõn 23, Kocaeli’nin 3, İzmir ve Manisa’nõn 2’şer, Kayseri, Adana, Mardin, Muğla, Ba- lõkesir, Rize, Bursa ve Kütahya’nõn ise 1’er şirketi bulunuyor. TÜP- RAŞ 15, Ford Otomotiv 22, Petrol Ofisi 23’üncü sõrada bulunuyor. 62 REKORTMEN İSTANBUL’DAN Akçansa, karbon ekonomisine 2büyük yatırım yapacak Babacan: Halka arzda yerimizde saydõk Ekonomi Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin hõzlõ bü- yümesine karşõn, halka açõk şirket sayõsõnõn yerinde saydõğõnõ söyledi. İMKB’yi, hisse senedi piyasa- sõnõ sadece Türkiye’ye, Türk şirketlerine hitap eden bir borsa olarak görmek istemediklerini de belirten Babacan, “Borsamızı bölgesel bir vizyona sahip bir borsa olarak görmek is- tiyoruz” dedi. Babacan, “Bu kadar hızlı büyüyen bir Türk ekono- misi var. Fakat bakıyoruz 2002’de halka açık şirket sayımız kaç, bugün kaç? Yerinde saymışız, bir değiş- me olmamış. Bu nasıl olabilir? Yani sadece o ekonomi- deki büyümemizin doğal sonucu olarak bugün en az bin tane şirketimizin halka açık olması gerekirdi. 300 küsurdan bine çıkması gerekirdi” dedi. Ekonomi Servisi - Alõşveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanõ Mehmet Nane, perakende sektörünün yõlõn ilk çeyreğine ilişkin sonuçlarõnõn açõklandõğõ basõn toplantõsõnda gõdadaki artõşõn yüzde dört, hazõr giyimdeki artõşõn da yüzde 27 olduğunu kaydetti. Sektörde ilk üç aydaki istihdam artõşõnõn 10 bin 500 olduğunu anlatan Nane şunlarõ söyledi: “Bu yılın tamamındaki istihdam artışı beklentimiz 75 bin civarında. İlk çeyrekte toplamda yüzde 3 istihdam artışı oldu. Gıdadaki istihdam artışı yüzde 6, gıda dışı yüzde 3, hazır giyimde yüzde 5 olarak gerçekleşti. Yani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her işletmenin bir eleman istihdam etmesi önerisini layıkıyla ve 1’in çok çok üstünde gerçekleştirdik.” AVM’lerin pazar günü saat 18.00’de kapanmasõna ilişkin olarak da Nane, saat 18.00’de kapanma meselesinin bir ütopya olduğunu, ilk kanunda böyle bir şeyin olmadõğõnõ, bunu gündeme getirenlerin popülizm yaptõğõnõ belirtti. Ekonomi Servisi - Doğuş Holding Yönetim Ku- rulu Başkanõ Ferit Şahenk, halka arzõn orta vade- de rekabet avantajõ sağlayacağõnõ belirterek “Belki bir sürpriz yaparız, biz de halka açılırız” dedi. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Ferit Şa- henk, halka arz zirvesinde konuştu. Türkiye’nin son 7-8 yõlda nereye gittiğini bilen bir ülke olduğunu dile getiren Şahenk, son yõllarda sağ- lanan makroekonomik istikrar ortamõyla Türk şir- ketler için yurtdõşõndan borçlanma imkânlarõnõn art- tõğõnõ, şirketlerin de ülke için kalõcõ kurumlar ya- ratmaya odaklanmasõ gerektiğini söyledi. Halka açõlmanõn şirketlere, kamuya ve sermaye pi- yasasõ otoritelerine bilgi verme gereğini doğurduğunu hatõrlatan Ferit Şahenk, halka arzla birlikte piyasa- nõn belli kurallar üzerine oturabileceğini savundu. “Kısa vadede rekabet dezavantajı oluşturduğu sa- nılan halka arz, orta vadede rekabet avantajı sağ- lar. Borsa sabırlı olana her zaman kazandırır. Bu şirket için de aynı anlamı taşımaktadır” diyen Şa- henk, şeffaflõk konusunda da SPK nezdinde yapõlan özel durum açõklamalarõ ve raporlamaya ilişkin dü- zenlemelerin faydalõ olduğunu düşündüğünü belirtti. Grubun üç reyting şirketi açõsõndan denetlendiği bilgisini veren Şahanek, “Belki bir sürpriz yapa- rız, Hamdi Bey’den (Akın) sonra biz de hal- ka açılırız. Sürdürülebilir büyü- me, şeffaflaşma ve kurumsal- laşmanın ortaya konmasıy- la olabiliyor. Artık şirketler bir ailenin, yönetimin li- mitleri ölçüsünde değil, globalleşen dünya ekono- misinin bir parçası olma- lılar. Bunun yolu da halka arzdan, şeffaf- lıktan geçiyor” diye konuştu. GÜNÜN İÇİNDEN ? İzmir’in Aliağa ilçesinde kurulu TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi, çeşitli bölümlerinde görevlendirilmek üzere aralarõnda meslek yüksekokulu, elektronik ve haberleşme, elektronik ve elektriğin de bulunduğu pek çok bölümden eleman alacağõnõ duyurdu. ? Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Hamdi Akõn, Eskişehir Girişimci Sanayiciler ve İşadamlarõ Derneği tarafõndan düzenlenen Beyaz Altõn Türkiye Girişimcilik Ödülleri kapsamõnda Yõlõn İşadamõ Ödülü’ne layõk görüldü. Ekonomi Servisi - Sa- bancõ Holding Çimento Grubu Başkanõ Mehmet Göçmen, yeni karbon eko- nomisine uyum ve rekabet gücünü geliştirmek için önümüzdeki 5 yõlda 200 milyon dolarlõk yatõrõm yapacaklarõnõ açõkladõ. Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ve Akçansa Genel Müdü- rü Hakan Gürdal’õn ka- tõlõmõyla yõllõk basõn bil- gilendirme toplantõsõ dü- zenleyen Göçmen, şunla- rõ söyledi: “Dünya, hiçbir zaman olmadığı kadar belirsiz. Biz ne yapar- sak yapalım, bu belir- sizlik uzun vadede de- vam edecek. Bu çerçeve- de Kyoto’ya ilişkin Mek- sika’da son toplantılar yapılacak ve yeni karbon kotalarında bütün ülke- ler anlaşacaklar. Bu iş yapış biçimimizi belirle- yecek. Bizim de rekabet gücümüzü korumak için iş performansımız sade- ce yurtiçi değil, yurtdı- şındaki rakiplerimiz- den de daha üstün ol- malı. Sabancı Çimento Grubu olarak yeni kar- bon ekonomisine uyum ve rekabet gücümüzü sürdürmek için önü- müzdeki 5 yılda 200 milyon dolarlık yatırım yapmak istiyoruz.” Ciroda hedef 1 milyar dolar Cirodaki beklentilerinin bu yõl 1 milyar dolarõn üzerinde olduğunu dile ge- tiren Göçmen, çimentoda iç pazar 40-45 milyon ton civarõnda olacaksa bunun yüzde 20’sini satmayõ dü- şündüklerini, Çimsa ve Akçansa’nõn toplamda 14 milyon tonun üzerin- de çimento ve klinker satõşõ yapmasõnõ, bunun 8-9 milyon tonunu iç pa- zarda satmayõ öngördük- lerini bildirdi. Bankalar vergi rekortmeni Şahenk: Belki sürpriz yapar biz de halka açılırız Perakende 75 bin kişiye istihdam sağlayacak Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Mehmet Göçmen, Çimsa Genel Müdürü Mehmet Ha- cıkamiloğlu ve Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal çimento grubundaki hedefleri anlattı. Tahakkuk eden vergide yüzde 31 artış Gelir İdaresi Başkanlõğõ verilerine göre, nisan ayõnda 572 bin 149 mükellef, kurumlar vergisi beyannamesi verdi. Bu beyannamelerde 111 milyar 413 milyon 566 bin 686 lira gelir bildiriminde bulunuldu. Mükelleflere de söz konusu gelir karşõlõ- ğõ 22 milyar 274 milyon 156 bin 983 lira vergi tahakkuk ettirildi. Türkiye genelinde 2009 vergilendirme dönemi için yõllõk kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilen matrah toplamõnda bir önceki döneme göre yüzde 30.94, tahakkuk eden vergide ise yüzde 31.19 oranõnda artõş kaydedildi. Beyanda bulunan mükellefler, kurum başõna ortalama 194 bin 728 lira kazanç bildirdi. Bunla- rõn ortalama vergisi de 38 bin 931 lira olarak belirlendi. Ferit Şahenk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle