Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2010 CUMARTESİ 18 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı İdil Biret YÖRET Vakfı yararına resital veriyor. Kuruluşunun 38.yılında çocuk ve gençlerin, dolayısıyla toplumun ruh sağlığında önleyici ve koruyucu bir rol üstlenen Vakfımızın gecesine bekliyoruz. 17 Mayıs 2010, saat: 19.30 - 20.30 Boğaziçi Üniversitesi, Garanti Kültür Merkezi Uçaksavar Kampüsü, Ayhan Şahenk Salonu Tel: 0212 2192867 / 0212 2467647 Resitalin geliri, bağış olarak YÖRET Vakfı’nın gençlik projelerinde kullanılacaktır. www.yoret.org.tr 14 Mayıs 2010 CUMA - 23.55 Kadıköy Haldun Taner Tiyatrosu önünden hareket. 15 Mayıs 2010 CUMARTESİ - 02.30 Tekirdağ Dinlenme tesislerinde mola. - 03.00 Tesisten Hareket. - 06.30 Tanıtım merkezine varış ve kahvaltı. - 07.30 Profesyonel Rehber eşliğinde Şehitlik gezisi. - 15.00 Feribot ile Gökçeada’ya geçiş, - 16.30 Gökçeada’ya varış, ada turu. KONAKLAMA. - 19.30 Akşam yemeği. Serbest zaman. 16 Mayıs 2010 PAZAR - 09.00 Gökçeada turu devamı, - 12.00 Feribot ile Kabatepe’ye geçiş. - 14.00 Feribot geçişi ve hava şartları uygun olduğu takdirde; Çanakkale’ye geçiş ve Askeri Müze gezisi. - 17.30 Bolayır’da Namık Kemal’in mezarının ziyareti. - 18.00 İstanbul’a hareket. - 22.00 Kadıköy’e varış. İLETİŞİM: 0537 871 82 34 - 0533 438 50 22 - LÜTFEN YER AYIRTINIZ. İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI www.cumok.org ÇANAKKALE ŞEHİTLİKLERİ (GÖKÇEADA ZİYARETİ) 15-16 Mayıs 2010 Uluslararası Öğrenci Trienali’ne geri sayım Kültür Servisi - Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn da katkõlarõyla 5. Uluslararasõ Öğrenci Trienali’ne ev sahipliği yapõyor. 7 - 9 Haziran tarihleri arasõnda gerçekleştirilecek trienale, 44 ülkeden, 91 sanat ve tasarõm eğitim kurumundan genç sanatçõ ve tasarõmcõlar katõlacak. Uluslararasõ öğrencilerin üç yõlda bir araya geldiği etkinlikte bu yõl, “Batõ’nõn Doğusu, Doğu’nun Batõsõ: Küreselleşme Çağõnda Sanat ve Tasarõm” başlõklõ bir sempozyum da gerçekleştirilecek. Ayrõntõlõ bilgi için http://gsf.marmara.edu.tr/ Ali Can Ertuğ’un cenazesi bugün NEW YORK (AA) - New York’ta yaşadõğõ apartmanõn sekizinci katõndaki dairesinden atlayarak hayatõna son veren Sotheby’s Müzayede Evi Başkan Yardõmcõ Ali Can Ertuğ’un cenazesi, aynõ zamanda doğum günü olan bugün düzenlenecek bir törenle toprağa verilecek. Aile bireylerinin cenazenin toprağa verileceği yer konusunda henüz karara varamadõğõ ifade edildi. Uluslararasõ sanat camiasõnõn önde gelen haber sitelerinden ArtInfo ise başarõlõ Türk yöneticiyle yapõlan son röportajlarõndan birini okuyucularõyla paylaştõ. Sarah Douglas imzalõ röportajda, 37 yaşõndaki genç yönetici, katkõsõ olduğu belirtilen çağdaş Türk sanat dünyasõyla ilgili fikirlerini açõklõyor. Almodovar ve Banderas yeniden Kültür Servisi - Bundan 20 yõl önce “Tie Me Up! Tie Me Down!” (Bağla Beni) filminde birlikte çalõşan Antonio Banderas ve Pedro Almodovar, bir korku filmi için yeniden bir araya geliyor. Hollywood Reporter’õn haberine göre, yazar Thierry Jonquet’in 1995 yõlõnda basõlmõş kitabõ “Mygale”den uyarlanacak olan film, kõzõna tecavüz edilen bir doktorun korkunç intikamõnõ anlatacak. İtalyan operası grevde Kültür Servisi - İtalya hükümetinin, ekonomik krize karşõ tedbir olarak, ülke genelindeki 14 operanõn bütçesinde kesintiye gitmesi nedeniyle, ülke genelindeki operalar sõrayla performanslarõnõ iptal etmeye başladõ. Milano’daki ünlü La Scala Opera Binasõ’nda sahnelenen “Simon Boccanegro”, Turin’de “Sevil Berberi”, Trieste’de “Madame Butterfly”, Bologna’da “Carmen”, Roma’da “Don Kişot” iptal edilen operalar arasõnda yer alõyor. İtalya Kültür Bakanõ Sandro Bondi, hareketin temsilcileriyle geçen hafta masaya oturmuş olsa da, emekçiler duruma karamsar yaklaşõyor. Devam filmlerine yeni halkalar Kültür Servisi - Tüm dünyada büyük bir hayran kitlesine sahip “Alacakaranlõk” kitap serisinden sinemaya aktarõlan “Alacakaranlõk Efsanesi”, “Şafak Vakti” filmiyle devam ediyor. 18 Kasõm 2011’de gösterime gireceği açõklanan filmde, Bella Swan ve Edward Cullen’õn maceralarõ yeni bir boyuta taşõnõyor. Heyecanla beklenen bir diğer ünlü seri olan X-Men’in devam filmi “X-Men: First Class”õn çekimlerine de bu yaz başlanacağõ açõklandõ. ‘80 yaşõnda da başrol oynayacağõm’ Kadir İnanõr sinemada 41 yõlõ geride bõrakõrken bir kitap ve film projesiyle de gündemde CEREN ÇIPLAK Kadir İnanır, 41 yõllõk si- nema serüveninde yüzlerce filmde rol almõş, hâlâ da ilk günkü heyecanõyla yoluna de- vam eden usta bir oyuncu. Öyle ki, bugün taklitleri bile yõldõzlaşõyor. O, şu sõralar “Kuzeyden Gelen Adam” adlõ kitabõnõ tamamlamak üze- re. Yakõn zamanda çõkacak olan kitap, İnanõr’õn 41 yõl bo- yunca sanat yaşamõnda birik- tirdiği notlardan oluşuyor. Ka- dir İnanõr’la sinemadaki 41 yõlõnõ konuştuk. - Sinema kariyerinizde ge- ride bıraktığınız 41 yıl, bu- günden bakınca size ne ifade ediyor? Sinemaya başladõğõm za- man yõlda yaklaşõk 365 tane film çekiliyordu. Bana da her yõl neredeyse 7 film düşüyor- du. İnsanlarõn kültür sanat adõ- na Türkiye’de en çabuk ula- şabildikleri ve yakõn bulduklarõ sanat dalõ sinemaydõ. Bir se- naryo, film insanlarõn dertle- rini, sõkõntõlarõnõ, sevdalarõnõ açõğa çõkarmadõğõ, olumsuz- luklarõ eleştirmediği sürece benim için önemli değildir. Türkiye haritasõnõ gözümün önüne getirdiğimde Türki- ye’nin hemen hemen her kö- şesinde bir film çekmiş oldu- ğumu görüyorum. Oralarda ülkemi, insanõmõzõ, kültürü- müzü tanõdõm. - Son zamanlarda ise sine- madan çok sinema sektö- ründeki sorunlarla ilgileni- yorsunuz… Bu ülkede 41 yõldõr sanat ya- põyorum. Bir sanat adamõ ya- şadõğõ ülkenin sorunlarõna du- yarsõz kalmamalõ. Sanatçõ ül- kenin sosyal gelişiminin öncü insanlarõndandõr, muhaliftir. Ben de sorumluluğum gereği hem sinema sektöründeki so- runlarla hem de ülkenin so- runlarõyla ilgileniyorum. - En son 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin Onur Ödülleri’nden birini aldınız. O gün de mekânda Emek Sineması’nın kapan- maması için protesto göste- risi yapıldı. Siz de pek çok fil- minizin galasını Emek Si- neması’nda yapan bir sa- natçı olarak Emek’in akıbe- ti ile ilgili neler söylemek is- tersiniz? İstanbul bir kültür başkenti ise böylesine güzel, tarihi bir sinemanõn yok oluşu bir facia olur. Ben sinemayõ yõkmaya cesaret edebileceklerini dü- şünmüyorum ve Ertuğrul Gü- nay’õn bu yõkõmõn altõna imza atacağõnõ sanmõyorum. - “Selvi Boylum Al Yaz- malım” filmi de festival pro- jesi olarak restore edildi ve 32 yıl aradan sonra yeniden sinema salonlarında izleyi- ciyle buluşacak. Şimdi bu filmden bahsetmişken Tür- kan Şoray’dan söz etmeden geçemeyiz değil mi? Şoray’ın sinemanızdaki yeri nedir? Filmlerimizin gelişen tek- nolojiyle ölümsüzleşmesi çok önemli. Türkan Şoray’la da 10 yõlda 9 tane film çektik. Bunlar halkõn gönlünde güzel bir yer edindi. Bizi de birbiri- mize çok yakõştõrdõlar. Benim Türkan Şoray için yapamaya- cağõm şey yoktur. Yaşam bi- çimi sinema olan, çok sevdi- ğim bir dostumdur. Bence ara- mõzdaki dostluk da filmleri- mize başarõ olarak yansõdõ. - Filmlerinizin çoğunda aşina olduğumuz bir “Kadir İnanır” imgesi var. Sinema- nızda bundan böyle uç ka- rakterlere yer olacak mı? Bulutlarõn üstünde, masal dünyalarõnda gezen bir rol oy- nayacağõmõ sanmõyorum. Can- landõrdõğõm karakterlerin, top- lumda, kalabalõklarla yaşõyor olmasõ lazõm. İleride de 80 yaşõndaki bir adamõn da baş- rolde oynayacağõnõ göstermek istiyorum. Bir de film çek- meyi planlõyorum. - Nedir bu film projesi? Osman Şahin’in “Bozkır” adlõ hikâyesini çekmek istiyo- rum, ama benimle birlikte ça- lõşan insanlarõn emeğini sö- mürerek var olmayõ reddetti- ğim için elimde birçok proje olsa da finans sorunu yaşõyo- rum. - Son dönemlerde Türk sinemasının canlandığını dü- şünmüyor musunuz? Evet, ama zarar ediyorlar. Kâr edilen filmler üç beş tane ticari-komedi filminden ibaret. Yapõlan işler parlak olsa da gerçek sinema yapmaya çalõ- şan arkadaşlarõn filmleri ka- zanmõyor. Bir de toplumun kendisini anlatan önemli hi- kâyelere halkõn duyarsõzlõğõ söz konusu. Mesela rol aldõğõm “Son Cellat” filmi, 12 Ey- lül’de paramparça olmuş aile- lerin dramõnõ anlatõyordu, ye- terince ilgi görmedi. Kendi başõna gelen belalara bile du- yarsõz kalan bir halk yaratõldõ bu ülkede. Bu yüzden film yapacak insanlar da kara kara düşünüyorlar. Kültür Servisi - Karikatür sanatçõsõ Ohannes Şaşkal’õn (Ohan) ağõrlõklõ olarak son dört yõlda çizdiği karika- türlerden oluşan “Placebo” adlõ sergisinin açõlõşõ ve Aras Yayõncõlõk tarafõndan yayõmlanan sergi kitabõ- nõn tanõtõmõ önceki gün Schneidertempel Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Hastaya ilaç diye verilen tesirsiz madde anlamõna gelen “Placebo” sergisi, 70’ten fazla karikatür, ko- laj ve desenden oluşuyor. Günümüze ve yakõn ta- rihimize olduğu kadar evrensel insani sorunlara da ironi ve kara-mizahõn buruk tebessümüyle yakla- şan sergi, 30 Mayõs’a kadar sürecek. 1959 yõlõnda İstanbul’da doğan Ohannes Şaşkal, karikatüre 1977’de başladõ. İlk karikatürü Şubat 1978’de Cumhuriyet gazetesinde yayõmlandõ. 12 Eylül 1980’e kadar Cumhuriyet, Demokrat, Dün- ya gibi gazetelerde çizdi. Sokak dergisinde ve Er- menice yayõmlanan Marmara gazetesinde çizen Ohan, halen haftalõk Agos gazetesinde çiziyor. Ohan’õn yayõmlanan eserleri arasõnda 1977 ta- rihli “bkz.” kitapçõğõ, 2001 tarihli “Kara- kutu” albümü, ayrõca Paris’te, Hrant Dink anõsõna, Ümit Kartoğlu ile birlikte ger- çekleştirdikleri “Ayrık Otu” (Le Chiendent) adlõ sergi al- bümü bulunuyor. www.schneidertempel.com PORTAKAL SANAT VE KÜLTÜR EVİ ‘Warhol’dan Hirst’e’ sergisi uzatıldı Kültür Servisi - Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde 20 Nisan’da açõlan “Warhol’dan Hirst’e Dünya Resminin Modern ve Çağdaş Ustaları” sergisi, gördüğü yoğun ilgi üzerine 23 Mayõs gününe kadar uzatõldõ. Sanatseverler, koleksiyoncular ve sanat öğrencileri tarafõndan büyük bir ilgiyle izlenen sergide, İzlanda’daki volkan patlamasõ yüzünden ülkemize gecikmeli olarak getirilebilen Damien Hirst’ün “Untitled/Heart” adlõ yapõtõ da görülebilecek. Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde, 19. ve 20. yüzyõllarõn büyük ustalarõnõn yapõtlarõnõ kapsayan iki serginin ardõndan açõlan “Warhol’dan Hirst’e Dünya Resminin Modern ve Çağdaş Ustaları” sergisinde Arman, Ross Bleckner, Alighiero e Boetti, Alexander Calder, Lucio Fontana, Sam Francis, Keith Haring, Hans Hartung, Damien Hirst, David Hockney, Robert Indiana, Laurence Jenkell, Anish Kapoor, Li Lihong, Lee Hyo Jae, Man Ray, Roberto Matta, Julian Opie, A. R. Penck, Serge Poliakoff, Gerhard Richter, Ugo Rondinone, Mimmo Rotella, Niki de Saint Phalle, Victor Vasarely, Andy Warhol ve Tom Wesselmann’õn 54 yapõtõ satõşa sunuluyor. Portakal Sanat ve Kültür Evi galerisi, sergi süresince pazar günleri ziyarete açõk olacak. Damien Hirst’ün yapıtı, İzlanda’daki volkan patlaması yüzünden sergiye gecikmeli olarak katılmıştı. ‘Placebo’ karikatür sergisi Schneidertempel’da ‘Bu ülkede 41 yõldõr sanat yapõyorum. Bir sanat adamõ yaşadõğõ ülkenin sorunlarõna duyarsõz kalmamalõ. Sanatçõ ülkenin sosyal gelişiminin öncü insanlarõndandõr, muhaliftir. Ben de sorumluluğum gereği hem sinema sektöründeki sorunlarla hem de ülkenin sorunlarõyla ilgileniyorum.’