Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA
4
Kıt zekâlıların ya da sığ kültürlü kimi
cin niyetlilerin gündem saptırma
girişimlerine boyun eğen toplumların
demokratik aklı iyice sınırlı demektir.
Bir sivri akıllı ortaya çıkıp bir şey
söyledi diye illa onu tartışıyorsanız, bilin
ki siz onun gibi sivri değil, ondan da
beter sığ akıllısınız demektir.
İsmet İnönü’yü Hitler’e benzeten
lafları buraya alıp irdelemedim, bu
konuyu tartışmak için yapılan çağrıları
da reddettim.
Ama pek kültürlü, bilgili, akıllı, nazik,
kibar, gelişmiş olduğunu
söylemeyeceğim birinin, “kişiyi kendi
gibi bilme” psikolojisine uygun,
yakışıksız yakıştırması üzerine patlak
veren tartışmalar öylesine hal aldı ki,
bazı şeyler yazmak kaçınılmaz oldu.
İnönü ile tek parti dönemi hemen
hemen eşanlamlıdır.
Tek parti döneminin bütün kusurları,
haksız olarak hep İnönü’ye yüklenir.
Oysa Atatürk dönemi de tek parti
yönetimi ve yönteminin egemen olduğu
yıllardır.
Atatürk döneminin de demokrasiye
uzaklığı İnönü’nün Milli Şef yılları
kadardır.
O yılların demokrasi olduğunu ileri
sürmek, kurumlarına olmayan içerikler
yüklemeye kalkmak saçmadır.
Tek parti dönemini, hataları ve
sevaplarıyla doğru irdelemeliyiz.
1920’li, 30’lu, 40’lı yıllara 2000’lerin
kurumları o zaman varmışçasına bakıp
yargılamak nasıl yanlışsa, 2000’li yılların
sorunlarını tek parti döneminin görece
daha kolay çözümleriyle alt etmeye
çalışmak da abestir.
Herhalde, Türkiye için bitmiş, geride
kalmış, bir daha gelmesine imkân
olmayan, temenni edilmesi de
aptallıktan başka anlam ifade etmeyen
tek parti dönemini, kurumları,
yöntemleriyle yeniden önermenin
dangalaklıktan başka bir anlamı
yoktur...
O dönemi iç ve dış konjonktürün o
günkü koşullarıyla değerlendirmemiz
gerekir.
Şu sıralarda da tek parti dönemi
yeniden tartışılırken bunları anımsamak
gerek.
Eğer sorular doğru ortaya konulursa
tartışma da sağlıklıdır.
Yukarıda da belirttiğim gibi,
geçmişteki tek partinin kurumları ve
yöntemleri bugün için önerilecek
çözümler değil.
Ama bugün için önerilemez olması o
dönemin, kendisinden sonra
gelenlerden daha başarılı olduğunun
söylenmesine engel değildir.
Her zaman söyledim, her zaman
söylerim şu gerçeği:
- Tek parti yönetimi demokratik
değişim açısından en başarılı
dönemdir.
Demokrasinin en önemli
ölçütlerinden biri, dönüşümün önünü
açabilme yeteneğiyse eğer, simgesi
İnönü olan tek parti yönetiminden daha
başarılı hiçbir dönem, maalesef yoktur.
Tek partinin çağın gereklerinden,
Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin
o andaki aşamasından doğan bütün
sakıncaları, koşullar irdelenmeden
İnönü’nün zimmetine yazılıyor da, onun
dönemin Cumhurbaşkanı İsmet
Paşa’nın kişisel girişimleri ve verdiği
güvence ile sağlanmış olan çok partili
rejime geçişinin sevabı da neden onun
karnesine kaydedilmiyor ki?
- Efendim, demokrasi çağın ulusal ve
uluslararası koşullarının ürünüdür, tek
İnönü’nün iradesinin değil,
diyebilirsiniz.
O zaman da size şu soruyu sorarlar:
- Peki ya tek parti yönetimi? O da,
yalnız İnönü’nün iradesinin değil, çağın
iç ve dış koşullarının ürünü değil miydi?
Liderler çağlarının koşullarını
değiştiremezler, onlardan yararlanarak
gelişmelerin önünü açarlar.
Tek parti dönemi, zorlama, darbe,
çatışma olmadan kan dökmeden,
rejimin sınırlarını zorlamadan ülkenin
koşullarını kendi zıttına çevirmeyi
başarmıştır.
Tek parti bu açıdan en başarılı
demokrasi girişiminin dönemidir.
Bunun simgesidir İnönü.
İyi mi olmuştur kötü mü o da tartışılır.
Hemen bir noktayı belirtmek
istiyorum:
Bu yazı Erdoğan, İnönü’yü Hitler’e
benzettiği için yazılmadı. Erdoğan’ın
herhangi bir yakıştırması üzerine
yazmam abestir. Çünkü ne İnönü’nün
tarihi kişiliği o denli kırıgandır ne de
benim zekâm o denli sığ.
Kimileri Erdoğan’a benzetmesi için
kızdı.
İçtenlikle söylüyorum, ben kızmadım.
Erdoğan, İnönü’yü yermiş.
Eee ne yazar?
Ama düşünün bir de övseydi...
O zaman hayıflanıp dizinizi dövmez
miydiniz şunları söyleyerek:
- İnönü’nün kusurları olabilir ama ne
yaptı da Erdoğan tarafından övülmeyi
hak etti?
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Demokrasi Açısından En Başarılı Hamle
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP’nin aklõ davada
Erdoğan referandum kampanyasõnõ başlattõ, ancak Anayasa Mahkemesi süreci akõllarõ karõştõrõyor
ERDEM GÜL
ANKARA - Anayasa
değişiklik paketini, kritik
üç düzenlemeden parti ka-
patmalarõ güçleştiren mad-
de dõşõnda TBMM’den ge-
çiren AKP, referandum
hazõrlõklarõna başladõ. Baş-
bakan Tayyip Erdoğan,
milletvekillerini değişik-
likleri halka anlatmalarõ
için seçim bölgelerine yol-
larken, parti yönetimi ise
Anayasa Mahkemesi sü-
recine ilişkin hesaplamalar
yapmaya çalõşõyor.
Erdoğan, anayasa deği-
şikliklerinin tümünün
TBMM’den geçmesinin
hemen ardõndan gece ya-
rõsõ partisinin TBMM gru-
bunu topladõ. Erdoğan, ba-
sõna kapalõ toplantõda mil-
letvekillerine, “Seçim böl-
gelerinize gidin ve yaptı-
ğımız anayasa değişik-
liklerini vatandaşlarımı-
za anlatın” diyerek, refe-
randum kampanyasõnõn
startõnõ verdi.
AKP’li vekillere “tarih
yazdınız” diye seslenen
Erdoğan, şunlarõ söyledi:
“Başımızı öne eğmedik.
Kula kul olmadık. O ka-
dar hakaret yedik ama
sabrettiniz. En demo-
kratik çalışmalarımız-
dan biri nihayete erdi...
Onlar kendi oy tabanla-
rıyla yüzleşemeyecekler.
Kutsal vazifenizi yerine
getirdiniz. 2 haftadır mu-
halefeti, basınıyla bize
yönelik saldırılara karşı
var olan dayanışmamız
karşısında hayret ve hay-
ranlıklarını gizleyemez
hale geldiler. Çetelerle
mücadelemizde bugün
gücümüze güç kattık.
Şimdi mühür gerçek sa-
hibinde. ‘Ey millet, biz sa-
na geliyoruz’ dedik ve gi-
diyoruz. Emekleriniz as-
la zayi olmayacak. Bir
kez daha tarih yazdık. ”
Genç’i MHP korudu
Bundan sonra kararõ re-
ferandumda milletin vere-
ceğini kaydeden Erdoğan,
Meclis çalõşmalarõna veri-
len aranõn çok iyi değer-
lendirilmesini istedi. Er-
doğan, milletvekillerinden
bu sürede seçim bölgele-
rine giderek yaptõklarõ ana-
yasa değişikliğini ve mu-
halefetin görüşmelerdeki
tavrõnõn anlatõlmasõ tali-
matõnõ verdi. Erdoğan, mil-
letvekillerinden muhale-
fet partilerini halka şikâyet
etmelerini de isteyerek,
CHP, MHP ve BDP’nin
‘ruh üçüzü’ olduklarõnõ,
ayrõca Tunceli Bağõmsõz
Milletvekili Kamer
Genç’i de ‘MHP’nin ko-
ruduğunu’ MHP seç-
menlerine anlatmalarõ ge-
rektiğini söyledi.
Parti yönetiminde ise
paketin Anayasa Mahke-
mesi safhasõnda neler ola-
cağõ üzerinde değerlen-
dirmeler yapõlõyor. Parti
yöneticileri ağõz birliği et-
mişçesine “Paketin Ana-
yasa Mahkemesi’nde ip-
tali söz konusu değildir”
demelerine karşõn, parti
yönetiminde Anayasa
Mahkemesi üzerine iki
tespit yapõlõyor.
AKP’deki Anayasa
Mahkemesi sürecine ilişkin
beklentiler şöyle ifade edi-
liyor. “Parti kapatmala-
rı zorlaştıran 8. madde-
nin düşmesi iptal riskini
büyük oranda ortadan
kaldırdı. Anayasa Mah-
kemesi’nden çok düşük
bir ihtimal olsa da HSYK
düzenlemesine iptal ge-
lebilir. Bu da yargı ba-
ğımsızlığı açısından Ada-
let Bakanı ve müsteşarı-
nın Kurul üyesi yapıl-
ması nedeniyle olabilir.”
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Anayasa paketinin
halkoyu sõnõrõnda TBMM’den geç-
mesini değerlendiren Yargõtay Baş-
kanõ Hasan Gerçeker, anayasa de-
ğişikliği konusundaki çekinceleri-
nin sürdüğünü vurguladõ. Gerçeker
“Toplum için en büyük teminat
olan yargı bağımsızlığı için doğ-
ru olduğuna inandığımız şeyleri
söylemeye devam edeceğiz” dedi.
Yargõtay üyeleri ve eşleri Trab-
zon Adliyesi’ni ziyaret etmek ve
Bayburt’ta kurulacak hatõra orma-
nõ törenlerine katõlmak için Trab-
zon’da bir araya geldi. Yargõtay
Başkanõ Gerçeker de Trabzon
Cumhuriyet Başsavcõsõ Gökhan
Karaburun’u ziyaret etti. Burada
gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan
Gerçeker, anayasa değişiklik pa-
ketinin TBMM’den geçmesiyle
ilgili olarak “Demokratik, ana-
yasal bir süreç işliyor. Sonuçla-
rı ne olur bilmiyoruz. Ama bü-
tün toplum olarak, bu sürecin
sonunda ortaya çıkacak duru-
ma herkesin saygı gösterme zo-
runluluğu vardır” diye konuştu.
İktidarda zafer havası
Anayasa paketinin tümü üzerindeki oylamalarõn sonucu AKP’liler tarafõndan
sevinç çõğlõklarõ ile karşõlanõrken, muhalefet sõralarõnda sessizlik hâkimdi
AYŞE SAYIN
ANKARA - TBMM Genel
Kurulu’ndaki anayasa deği-
şikliği maratonu, önceki gün-
kü sert tartõşmalarõn ardõndan
dün gece saat 02.00’de ta-
mamlandõ.
Gün boyunca iktidar ve mu-
halefet milletvekilleri arasõnda
sert tartõşmalar yaşandõğõ ve
bazõ AKP’li milletvekillerinin
“sinir krizi” geçirdiği görüş-
melerin son gününde, iktidar
kulisinde heyecan doruğa çõk-
tõ. Paketin tümümün oylamasõ-
na kadar sonuçtan emin ola-
mayan AKP’liler, bol bol yiyip
içerek stres atmaya çalõştõlar.
AKP Mersin Milletvekili Kür-
şad Tüzmen’in “suşi” partisi-
nin ardõndan da ikramlarõn ar-
dõ arkasõ kesilmedi.
Anayasa değişikliği görüş-
melerinde finale yaklaşõlõrken,
ünlü bir giyim mağazasõnõn or-
taklarõndan olan AKP Ankara
Milletvekili Burhan Kaya-
türk, partili kadõn milletvekil-
lerine “fular”, erkek milletve-
killerine ise “kravat” dağõttõ.
AKP kulislerinde kravat al-
mak için yaşanan “mücadele”
dikkati çekti. AKP’liler, oyla-
ma aralarõnda ise kuliste yer
alan televizyonlarõn birinden
“Kurtlar Vadisi Pusu” dizisini
izlediler. Gecenin ilerleyen sa-
atlerinde muhalefet kulislerinin
ise neredeyse tamamen “boş”
olduğu gözlendi.
Baykal fısıltısı
Ancak paket tümüyle oyla-
maya geçilmeden önce iktidar
kulisinde bir anda CHP lideri
Baykal’a ait olduğu ileri sürü-
len kaset iddiasõ düştü. Çok sa-
yõdaki milletvekilinin genel
kurulda bile kişisel dizüstü bil-
gisayarlarõndan veya en yakõn
bulduklarõ bilgisayarlara gide-
rek görüntüleri izlemeleri dik-
kat çekti. Başta Adalet Bakanõ
Ergin olmak üzere hemen he-
men tüm AKP’lilerin kaset
olayõyla ilgili “CHP kongre-
sine yönelik bir girişim” ola-
rak yorumlamasõ dikkat çekti.
Paketin tümünün oylamasõna
geçildiğinde AKP, önceki kri-
tik oylamalarda olduğu gibi
tümü üzerindeki oylamada da
milletvekillerine “sıkı mar-
kaj” uyguladõ. AKP Grup Baş-
kanvekili Mustafa Elitaş ve
Suat Kılıç bakanlar kurulu sõ-
ralarõna yakõn kabinleri, TBMM
İdare Amiri Hüsrev Kutlu ile
Adõyaman Milletvekili Ahmet
Aydın da komisyon sõralarõna
yakõn kabinleri kontrol etti.
AKP kökenli Bağõmsõz Millet-
vekili Feyzi İşbaşaran’õn oyu-
nu kullandõktan sonra, elinde
kalan diğer pullarõ, AKP’li Ha-
lit Demir’e verdiği gözlendi.
Paketin tümünün kabul edil-
diği bilgisini Hüsrev Kutlu,
Başbakan Erdoğan’a “geçti”
işareti yaparak verdi. Net oy-
lama sonucunu ise yine
TBMM İdare Amiri Ömer
Faruk Öz iletti.
Kulise oylama sonucunu
Adalet Bakanõ Ergin duyurur-
ken TBMM Başkanõ Mehmet
Ali Şahin’in ilan etmesinin
ardõndan genel kurul ve kulis-
lerde alkõş tufanõ koptu. Bazõ
AKP’liler “oh be” diye bağõ-
rõrken bazõlarõ da “bravo” di-
ye alkõşladõ.
Referandum için hazõrlõklarõ başlatan AKP
yönetimi, Anayasa Mahkemesi sürecini
yakõndan izleyecek. AKP’de parti kapatmayla
ilgili maddenin paketten düşmesi nedeniyle
iptal riskinin azaldõğõ yorumlarõ yapõlõyor.
AKP’li vekiller oylamanın sonucunu
birbirlerine sarılarak kutladı. (AA)
GERÇEKER: ÇEKİNCELERİMİZ SÜRÜYOR
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tayyip Erdoğan,
muhalefeti eleştirirken CHP ve
MHP için kullandõğõ “ruh ikizi” ta-
nõmlamasõna BDP’yi de katarak
“ruh üçüzleri” dedi.
Erdoğan, partisinin 2. Gençlik
Sempozyumu’nda yaptõğõ konuş-
mada, anayasa paketinin geçmesi-
nin ardõndan paketten 330 oyun
altõnda kaldõğõ için düşen parti ka-
patma maddesi nedeniyle BDP’yi
hedef aldõ. Erdoğan, “Bunlar
partilerinin kapatılmasından
rahatsız değil tam aksine mem-
nunlar. Çünkü oradan nemala-
nıyorlar” dedi. Erdoğan, MHP’yi
eleştirirken de “Bizi terörle, terö-
ristlerle kol kola göstermeye ça-
lışanlar, gerçek yüzlerini ortaya
koydular. CHP ile aynı saftalar.
BDP ile aynı saftalar. Yetmedi,
İmralı ile dahi aynı görüşte, ay-
nı fikirde, aynı yaklaşım içinde
oldular. CHP, MHP için öncele-
ri biliyorsunuz ben, ‘Bunlar ruh
ikizi’ diyordum. Şimdi değişti,
ben bu ikiliye BDP de katıldığı
için, onlar için artık, ‘Ruh
üçüzü’ diyorum” dedi.
ERDOĞAN: CHP, MHP, BDP RUH ÜÇÜZÜ