Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2010 CUMARTESİ 14 EKONOMİ 1967 yõlõnda Türkiye’de üre- tilen 371’inci otomobil. Anadol marka... Artõk kimsenin yüzüne bi- le bakmadõğõ bir otoparka topla- nan araçlardan biri... 2 ralli- cinin, Ahmet Şefik Öngün ve Erdal Tok- can’õn uluslar- arasõ klasik oto- mobil dayanõklõ- lõk yarõşõ olarak tanõmlanan “Pe- king to Paris 2010”a katõlma ka- rarõ sayesinde ne- redeyse yeniden yaratõldõ. Eylül ayõnda 36 gün sürecek İpekyolu serüvenine başlayacak. Tam 14 bin 500 kilometre. Moğalistan, Gobi çölü, Kazakistan, Özbekis- tan, Türkmenistan, İran, Türkiye, Yunanistan ve İtalya’dan geçerek Paris’te tamamlanacak. 25 ülkeden 106 klasik araç yarõşacak. Pekin-Paris Rallisi heyecan ve- rici bir yarõştan öte, aynõ zaman- da bir sosyal sorumluluk projesi. Zira projenin sponsorluk gelirle- rinin ve bağõşlarõnõn tamamõ Top- lum Gönüllüleri Vakfõ’na (TOG) gençlere burs desteği sağlamak üzere verilecek. Projenin ana hatlarõnõ Ahmet Şe- fik Öngün, E r d a l T o k c a n ve TOG Başkanõ İbrahim Betil ile ko- nuşuyoruz. Projenin ana sponsoru Ülker; an- cak Ford Otosan’dan Borusan’a, Pegasus’tan Dominos Pizza’ya birçok sponsoru var. Amaç burs sayısını arttırmak Betil, “Bugüne kadar 400 bin dolarlık bir fon oluşturuldu. Bir öğrencinin 4 yıllık burs ge- reksinimi 6 bin dolar. Şu an 60 gence bu fondan burs sağlaya- biliyoruz. Amacımız 1.5 milyon dolara çıkabilmek” diyor. Öngün ve Tokcan mühendis kökenli iki araba tutkunu. Öngün, Gantek Teknoloji AŞ’nin sahibi, Tokcan ise Martõ Konteyner Hizmetleri’nin kurucu ortağõ. İkisi de heyecanla 1.5 yõl önce başlayan süreci anlatõyorlar. Öngün, “Ralli için başvurdu- ğumuzda ‘Önce arabanõzõ seçin ve bize bildirin’ dediler. En faz- la 1968 modele kadar olan araç- ları kabul ediyorlar. Ne yapa- lım diye düşündük. Aklımıza Anadol geldi. Tamam ‘Anadol ile katõlacağõz’ dedik. Hemen ka- bul ettiler. Ama araç yok orta- da. Uzun aramalardan sonra bir tanesini Ümraniye’de bir belediye otoparkında terk edil- miş şekilde bulduk. Araştır- dık, sahibi ölmüş, varislerinden 1500 liraya satın aldık. Ford Otoson ralli için aracı eski tek- nolojiye sadık kalınarak modi- fiye etti” derken Tokcan ekliyor: “Minimum 600 km. yürütecek kadar bir depo lazım. Özel ola- rak yapıldı. Bagajın dörtte üçü benzin deposu.” Anadol ile çölde rallinin geliri eğitime YAHYA ARIKAN [email protected] Y A Ş A M D A M A L İ Ç Ö Z Ü M Soru: Neden kendinize çağdaş diyorsunuz?.. İşte yanõtõ Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi, bu kö- şedeki varlık nedenim vergi ve sosyal gü- venlik konuları başta olmak üzere, mev- zuatla ilgili olarak sizleri bilgilendirme ça- bası… Bildiğimi anlatmak için buradayım. Ama daha önceki yazılarımdan farklı olarak bu yazımda, teknik bir konu yerine, çok et- kilendiğim bir olayı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Geçenlerde katıldığım mesleki toplantıların birinde, bir katılımcı “İs- tanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası seçimlerine giderken neden kendini- ze ‘çağdaş’ grup diyorsunuz” diye soru yöneltti. Sorusunun devamı da çarpıcıydı: “Kendinize çağdaş dediğiniz zaman, karşı- dakini çağdışı diye nitelendirmiş olmuyor mu- sunuz? Yani siz çağdaşsınız da, başkaları çağdışı mı? Bu tanımı ne zamandır kullanı- yorsunuz?” Gerçekten çok etkilendim... Bu soru da- ha önce hiç karşılaşmamış olduğum bir so- ruydu. Bence de kimse kendine bir sıfatı ya- kıştırırken, ortak değerlerini savunduğu ke- simde, onun gibi düşünmese bile, hiç kim- seyi dışlamamalıydı… Ben de yanıt verdim: “Muhasebe mesleği mücadelesinde aktif ola- rak yer aldığım 1990 yılından bu yana ken- dimizi ‘çağdaş’ kelimesiyle ifade ediyoruz. Bu tanımı sahiplenmemizin nedeni, kesinlikle başkasını çağdışılıkla suçlamakla ilgili olamaz. Bize göre çağdaş insan, başka insanlara, baş- ka değerlere, başka inançlara, çok daha baş- ka etnik kökenlere, yaşamın her alanında bambaşka renklere sahip çıkandır. Biz, as- gari müşterek değerlerde birleştiğimiz ör- gütlülüğümüzde bu anlamda çağdaşlığa sahip çıkıyoruz. İşte bunun için kendimize bu tanımı uygun görmüştük.” …ve devam ettim: “Bana göre çağdaşlık, biraz empati kül- türüdür. Biraz asgari müştereklerde birleşmeyi ba- şarmaktır. Çağdaşlık; kendini, başkasının yerine ko- yabilmektir biraz da… Sorunlara çözüm üretmek, değerlere sa- hip çıkmak, asgari müşterek olduğumuz değerler için bazen taviz de verebilmektir. Çağdaşlık, dayatmanın düşmanıdır. Dışlamanın tam tersidir. Toplumsal sorunlara duyarlılıktır. Sesini yükseltmektir. Öyle zordur ki çağdaş olmak; bazen kişi- sel çıkarlarınızdan, ihtiraslardan, hırstan vaz- geçmeyi de gerektirir. Daralırsınız, ama ora- dan çıkıp gidemezsiniz… Ülke sorunlarına duyarlı olmayı da şart ko- şar. Çağdaşlık dediğin, biat kültürünü be- nimsemez, boğun eğmez… İşsizlikse konu, kayıt dışı ise mesele; mut- laka samimiyet ister. Çözüm üretmeniz baş koşuldur. ‘Her işletmeye bir işsiz hediye’ tar- zındaki sadaka kültürü ile yürümez. Çağdaşlık; ortak sorunlara çözüm için aydınlık yarınla- ra doğru atılan adımlara sahip çıkmayı ge- rektirir.” ... Anlayacağınız uzun bir yanıt verdim. Sizinle de paylaşmak istedim. Pekin-Paris rallisine katõlacak ikili sponsorluk gelirini TOG’ye veriyor Ahmet Şefik Öngün ve Erdal Tokcan Pekin’de baş- layõp 36 gün sonra Paris’te sona erecek rallide Anadol ile yarõşacaklar. Projenin sponsorluk gelirlerinin ve bağõşlarõnõn tamamõ Toplum Gönüllüsü (TOG) gençlere burs olarak veriliyor. Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 14.6. İşsiz sa- yısı 3.5 milyon . Yani “ekmek aslanın ağzında değil, adeta midesinde”. Bu anlamda bir işi kay- betmemek ya da haksızlığa uğranıldığında ken- dini savunmak büyük önem taşıyor. İş Kanunu’nda işçinin hakkını savunan güç- lü maddeler var. Örneğin, otuz veya daha faz- la işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçiler ve 30 işçi sayısı aranmaksızın gazeteciler iş güvencesi kapsamında. Ya- ni geçerli bir neden olmadığı sürece işten çıkarılamıyorlar... İşve- ren fesih bildiriminde sebep göstermemiş ise veya işçi kararı hak- sız buluyorsa, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay için- de işe iade davası açılabilir. Davada fesih tarihinin değil, feshin bil- dirildiği tarihin esas alınması gerekir. Bu dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandı- rılacaktır. Mahkeme kararının temyizi halinde, Yargıtay’ın bir ay için- de kesin olarak karar vermesi gerekmektedir. Anılan maddede dü- zenlenen işçinin bir aylık sürede dava aç- masına ilişkin süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınmalıdır. Mah- kemenin işçiyi haklı bulması halinde işveren bir ay içinde işçiyi işe başlatmak zorundadır. Aksi takdirde işçiye tazminat ödemek zorundadır. İşçi ise kararın kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamalıdır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını do- ğurur. İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi hal- de en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında be- lirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. Hakkını bil, işine sahip çık! Konferans salonunu dolduranlarõn büyük çoğunluğu kadõn. Saatler ilerledikçe heyecan da artõyor. Az sonra kazananlar açõklanacak. Ga- ranti Bankasõ ve Ekonomist dergi- sinin işbirliğinde, Türkiye Kadõn Girişimciler Derneği’nin (KAGİ- DER) katkõlarõyla bu yõl dördüncü- sü düzenlenen “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”na bu yõl 3 bin 600 kadõn girişimcinin başvur- duğunu öğreniyoruz. Şõrnak’tan, Muğla’dan, Samsun’dan, Balõke- sir, Kõrõkkale ve hemen hemen bü- tün illerden. Her birinin öyküsü farklõ. Bu- luştuklarõ nokta ise başaracakla- rõna dair inançlarõ, cesaretleri ve sa- bõrlarõ. Girişimcilerin yalnõzca yüzde 14.7’sinin kadõn olduğu Türkiye’de bu tür yarõşmalarõn ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlõyoruz. Garanti Bankasõ Genel Müdür Yardõmcõsõ Nafiz Karadere, “Kadın girişimci sayı- sını gelişmiş ülke standartlarına ulaştırmak için topyekûn sefer- berlik yapmamız, omuz omuza vermemiz şart” diyor. Karadere Türkiye’nin Kadõn Girişimcisi Ya- rõşmasõ’nõn ilk yõlõnda başvuru sa- yõsõ 113 iken bugün bu sayõnõn 3 bin 600’ü aştõğõna dikkat çekerken KA- GİDER Başkanõ Gülseren Onanç ise Jüri toplantõlarõnda 15 kadõnõn hi- kâyesini dinlediğini, hepsinin ortak noktasõnõn gözlerinin içindeki umut dolu enerji olduğunu belirterek, “Ama bir tanesi vardı ki beni ger- çekten çok etkiledi. Benim ya- şantımda bundan sonra unuta- mayacağım bir tecrübeydi. Bütün kariyeri boyunca kendisinin bir başkasına verdikleriyle hayata anlam katmayı kendisine düstur edinmiş. Yaşamın aslında al- maktan değil, vermekten geçtiği- ni bizlere gösterdi” diye duygula- rõnõ ifade etti. Birincilik ödülünü alan Gamze Cizreli, 1993-2005 yõllarõ arasõnda Ankara’nõn restoran sektörüne, ara- larõnda Cafemiz ve Kuki’nin de bu- lunduğu birçok markayõ kazandõrdõ. Cizreli, 2007’de “sıfırdan” başla- maya karar vererek, Ankara’da Bigchefs markasõnõ hizmete sundu. Bigchefs restoranlarõ, 2009 sonu itibarõyla yõllõk 15 milyon liralõk ci- roya ulaştõ. Cizreli, yeni markalar ya- ratarak yurtdõşõna da açõlmayõ he- defliyor. İkincilik ödülünü alan Per- su suni deri şirketinin kurucusu Pe- rihan Çöçelli de Gaziantep Sanayi Bölgesi’nde çalõşan sayõlõ kadõn yö- neticiden biri. Deri sektöründe do- kuz yõl çalõştõğõ firmanõn makinele- rini satõn alarak organize sanayi bölgesinde bir yer kiralayan Çöçel- li’nin 2007 yõlõnda kurduğu şirketin yõllõk cirosu 7 milyon liraya ulaştõ. Suni deri üreten şirket Suriye, İsra- il ve Almanya’ya ihracat yapõyor. Üçüncülük ödülünü alan Bonny Food Lezzet Çiçekleri’nin kuru- cusu Didem Güney Alsoy ise ge- çirdiği bir rahatsõzlõk sõrasõnda, gelen onlarca çiçek arasõnda, yurt- dõşõndaki bir arkadaşõndan gelen çi- çek paketi şeklindeki kurabiyele- ri fark ederek, hediye arayõşlarõna alternatif bir çözüm olarak “lezzetli çiçek” formunda hediyeler yarat- maya karar verdi. Sadece kendi ürettiği meyve, kek ve çikolatalardan oluşan “lezzetli çi- çekler”i satan, aynõ zamanda tesli- matõnõ gerçekleştiren, online bir pe- rakendeci olan Bonny Food, 100’den fazla çalõşanõ ve 1.3 milyon liralõk ci- rosuyla bayilik yöntemiyle büyü- meyi hedefliyor. Sosyal Girişimci kategorisinde ödül alan Nejla Anıl çalõşma ha- yatõna reklamcõ olarak başlayan an- cak bir süre sonra İznik Çinileri üretimine soyunan bir girişimci. 2000 yõlõnda kurduğu Anikya İz- nik Çini 10 yõlda 2 bin çeşit ürün tasarladõ. 40 kişiye istihdam sağ- layan Anõl eski bir sanatõ canlan- dõrarak yaşatõyor. Onlar sıfırdan başlayıp başardılar... Türkiye’nin Kadõn Girişimcisi Yarõşmasõ’na 3 bin 600 başvuru oldu CMYB C M Y B