22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada İsmet İnönü’nün, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün resimlerine baktım. 1950’den başlayarak ölümüne kadar yakından izlediğim, kimi zaman sofrasında beraber olduğum, konuştuğum, pek çok kez hareketlerinden, konuşmalarından dersler çıkardığım İnönü’yü Hitler’e benzetemedim. Bıyığı benziyormuş. Ya birçok devlet adamına benzemeyen özellikleri... ...Atatürk devrimlerine, ülkenin kalkınmasına hizmetleri... yoksul Türkiye’yi kudret sahibi devletlerin uydusu yapmadan, savaştan soyutlamaktaki mahareti... Ulusal Savaştaki üstün görev anlayışı, Lozan’da “yedi düvelle” çarpışa çarpışa bağımsız Türk devletinin kuruluşuna emperyalistlere imza attırması... Bu üstün özelliklerine karşın Hitler’e benziyor ha? Milli Şef? Evet! Bir Nazi, bir faşist? Hayır! Hitler’e benzetilen, faşist diye, Milli Şef diye karalanmaya çalışılan adam; nasıl faşistse, nasıl bir Milli Şef, tek adam ise... ...14 Mayıs 1950’de... seçim sandıklarını eliyle ulusunun önüne koydu. Seçimi yitirdiğini anladığı 15 Mayıs sabahı Milli Şefliği Çankaya Köşkü’nde bıraktı. Sade bir vatandaş, bir siyasetçi olarak halkın arasına karıştı. Ben 1950’den ölümüne kadar İnönü’yü izledim. Sık sık konuştum. Sofrasında yemek yedim. “Aile” ile elli yıldır yaşamda, düşüncede, Atatürk dünyasına bakışımızda hep beraberiz. Bugün şu sonradan görmüşlerin görmemişlik simgesi kızlara, eşlere bakıyorum. Bir de devrimler döneminin başbakanı, cumhurbaşkanı, asker-diplomat-devlet adamı İnönü’nün yetiştirdiği çocuklarındaki gösterişten ırak yaşamlarına... “Aile”nin bir gün olsun ama bir gün, İnönü’nün hizmetleriyle övündüğüne tanık olmadım. İnönü’den öyle görmüş, şu eğitimi almışlardı: Tevazu! İnönü’den de bir gün olsun geçmişiyle övündüğünü işitmedim. Olayları günün koşullarında irdelerdi. O - bugünküler gibi- her şeyi bilen insan olduğu iddiasında da değildi. “Her gün yeni bir şey öğrendiğini” söylerdi. Kendine özgü, kimseye benzetilemeyecek bir lider, bir önder! O, İsmet (Paşa) İnönü idi. Yaşamı teraziye konulsa hizmetleri mutlaka kimi hatalarına ağır basacaktır. Bak diyor ya İnönü’nün resmine. Baktım. Bir küçük anı canlandı belleğimde. Başkentte zorlu günler yaşanıyor. Hükümete başkaldıran Albay Talat Aydemir’in, tankları Kızılay meydanına yığdığını söylediğimde telefondaki sesini -bugünküler işitir mi acaba- yine duyar gibi oldum: “Ben şimdi gösteririm o maskaralara!” Sonra... Bay RTE’nin resmine baktım. Arapsal bıyık, kalın dudaklar, büyük burun delikleriyle kime benzetilebilir diye bir hayli düşündüm. Kime, hangi yaşamış veya yaşayan devlet adamına benzeteceksin ki?.. Siyasal tarihteki yeri; dün geldi yarın gidiyor! Sıradan bir siyaset adamı. Bir fırsat yakalamış... Çalçene gidiyor. Bırakacağı eserler mi? Beş villa, bankada yüklü TL veya belki de dolar! Laikliğin odak noktasında, dinle yoğrulmuş bir kafa. İtalyan boyunbağı takınca çağdaşlığı yakaladığını sanan bir anlayış. İnönü’ye fark atan tarafı mı? Olumsuzu olumlu göstermekte mahir mi mahir! Partisi de hükümeti de... Eşi de! Bir uçak dolusu ünlü ve kesesi zengin kadınlarla gitti Brüksel’e. “Avrupa Yolunda Türk Kadını” konusunda konuşacak. Dinleyici salonu 200 kişilik. Uçaktaki Türklerle doldurmuşlar salonu. 15 dinleyici Batılı!.. Ama davullar çalınıyor, yeni Papatyalardan eşine övgü, övgü. Bilinen olayı neden yazıyorum bir kez daha. Bugünkülere benzetmeye ne kadar çalışsak, İnönü’ye de ailesine de benzemiyorlar. Bak İnönü’nün resmine. Dünden bugüne bak ne diyor: Namuslu siyasetçiler en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır! Bugünküler gibi yaşantısını, yaptıklarını, yapacaklarını, özel yaşamını propaganda öğesi yapmaz, yapmadı.. Eşi Mevhibe Hanım da... (Ömer-Erdal) iki erkek... (Özden) bir kız çocuğu... torunları da! Bırak Allahı seversen İnönü’yü yabancının itine benzetmeyi, bırak. İsmet İnönü gibi erdemli, yüksek düzeyde bir devlet adamı olabilir misin? Soruya evet diyemiyorum! SAYFA 4 MAYIS 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Mayıs Oslo Y 8 Helsinki Y 8 Stockholm Y 11 Londra PB 13 AmsterdamPB 12 Brüksel Y 13 Paris PB 14 Bonn PB 12 Münih Y 15 Berlin Y 15 Budapeşte Y 25 Madrid Y 16 Viyana Y 22 Belgrad PB 27 Sofya PB 25 Roma Y 20 Atina B 22 Zürih Y 15 Moskova Y 22 Aşkabat Y 21 Taşkent PB 29 Bakû PB 15 Bişkek Y 21 Tiflis Y 19 Kahire B 28 Şam B 28 İstanbul B 21 Edirne B 26 Kocaeli B 23 Çanakkale B 24 İzmir B 27 Manisa B 29 Denizli B 28 Zonguldak B 16 Sinop B 17 Samsun PB 19 Trabzon PB 16 Giresun PB 18 Ankara B 25 Eskişehir B 24 Konya B 24 Sıvas B 21 Antalya B 25 Adana PB 26 Mersin PB 25 Diyarbakır Y 22 Şanlıurfa PB 25 Mardin Y 18 Siirt Y 19 Hakkâri Y 13 Van Y 10 Kars Y 10 Ülkemizin doğusu ile zamanla Doğu Akdeniz parçalı ve çok bulutlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu sağanak ve gök gürültülü sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Sabah saatlerinde Marmara’nın doğusu ile Batı Karadeniz kıyılarında sis görülecek. 1963’te kurulan kabinede görev alan Ali İhsan Göğüş, İsmet İnönü’yü anlattõ ‘Demokrasiyi getirdi’ Türbanlı temsile yeni dava OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Türban dava- larõnda yeni bir aşamaya girildiği, Frankfurtlu bir Türk kadõnõn yap- tõğõ suç duyurusu ve aldõğõ takip- sizlik kararõyla ortaya çõktõ. Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst düzeydeki yöneticilerinin “tür- banlı eşleriyle” çağdaşlõğa ve ka- dõn özgürlüğüne aykõrõ bir ka- muoyu yaratmasõnõ kabulleneme- yen Sultan Atıcı, bu yõl başõnda Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ nezdinde yaptõğõ başvurunun red- dedilmesiyle durumun iyice belir- ginleştiğini kaydetti. “İyice yerle- şen türban histerisine karşı çağ- daş kadınlar olarak tepki gös- termek ve destek bulmak zo- rundayız” diyen Atõcõ, bir süre ön- ce açtõğõ ve takipsizlik kararõ veri- len “davanın” da sonuna kadar ta- kipçisi olacağõnõ bildirdi. Abdullah Gül ve Tayyip Er- doğan başta olmak üzere Türki- ye’nin en üst düzey yöneticilerinin, eşlerinin “sıkmabaşları” ile ülke ve çağdaş Türk kimliğini ağõr bi- çimde zedelediğini savunan Atõcõ, “First Lady”lere türban soruştur- masõ için savcõlõğa yaptõğõ suç du- yurusuna yönelik takipsizlik kara- rõna bir üst mahkemede itiraz ede- ceğini duyurdu. Halen merkezi Frankfurt’ta bulunan Avrupa-Tür- kiye Cumhuriyet Kadõnlarõ Der- neği’nin başkanlõğõnõ da yapan Atõcõ, Türkiye denince Avrupa’nõn aklõna şeriatla yönetilen bir ülkenin gelmeye başladõğõnõ vurguladõ. Kamudalar mı değiller mi? “Sıkmabaş” görüntüleriyle çağ- daşlõğõmõzõ gölgeleyen cumhur- başkanõ ve başbakan eşlerine “bi- reysel dava açtığını” anõmsatan Atõcõ, “Eğer bu kişiler kamusal alanda değilseler, kamu görevi yapmıyorlarsa, katıldıkları top- lantıları kim finanse ediyor? So- ruyorum: Yoksa devlet karşıla- mıyor mu? Bu masrafları kim karşılıyor? Bunun da üzerine gideceğim bir üst mahkemeye çı- karken” diye konuştu. Haber Merkezi- Başbakan- Tayyip Erdoğan’õn 2. Cumhur- başkanõ İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetmesine İnönü döneminde bakanlõk yapan 87 yaşõndaki Ali İh- san Göğüş’ten tepki geldi. Göğüş, Erdoğan’õn İnönü’ye yö- nelik benzetmesine ilişkin “Eu- ractiv.com.tr” sitesine değerlen- dirmelerde bulundu. İnönü’nün dünya politik tarihinde seçimsiz gelip seçimle giden tek lider oldu- ğunu vurgulayan Göğüş, İnönü’nün DP karşõsõnda 14 Mayõs 1950 ye- nilgisi sonrasõnda söylediği “Bu benim en büyük zaferimdir” söz- lerini anõmsatarak “Bu mu faşist?” diye sordu. Göğüş, İnönü’ye faşist benzetmesi yapmak için ancak “ta- rih bilmemek” gerektiğini belir- tirken şunlarõ söyledi: “İnönü Kurtuluş Savaşı zaferlerinde ko- mutanlık, Lozan gibi ülkenin ku- ruluşunun kilit noktasını teşkil eden anlaşmalarda önderlik yap- tıktan sonra Atatürk’ten sonra ülkenin en yüksek makamına, cumhurbaşkanlığına çıkmış çok değerli bir insandır. Atatürk’le beraber bugünkü Türkiye’yi Tür- kiye yapan insanlardan biridir. Bırakın faşistliği, dünya politik ta- rihi İnönü’yü ‘Türkiye’ye de- mokrasiyi getiren, çok partili reji- mi getiren’ lider olarak kayda geçmiştir. İnönü dünyada se- çimsiz gelip, seçimle giden tek li- derdir. Aslında Atatürk’e ve onun kurduğu rejime saldırmak iste- yenler, bunu yapamadıkları için daha kolay hedef olarak gör- dükleri İnönü’ye saldırıyorlar. Ama burada da baltayı taşa vu- ruyorlar. Çünkü birazcık tarih bi- len herkes, İnönü’nün 1946’lar Türkiyesinde demokrasiyi inşa et- mek için ne kadar çaba harcadı- ğını bilir. İnönü 14 Temmuz 1947 beyannamesi ile muhalefet partisi DP’yi Meclis’te ve ülkede koru- muştur. DP’nin başındaki insan- ları yanına alıp il il gezmiş ve on- lara yapılan saldırıları önlemele- ri için ‘tek şef’ olarak valilere ta- limat vermiştir. DP ancak, İnö- nü’nün bu koruma kanatları al- tında daha çok gelişip güçlen- miştir. Bu mudur faşist lider? Önce kendi ülke tarihini iyi bil- mek, bugünkü demokrasinin ta- rihinin nasıl inşa edildiğini iyi bil- mek gerekir. İnönü’ye demokra- si devriminin kahramanı olarak saygı göstermek yerine, faşist gi- bi yanlış, yersiz ve yakışıksız sı- fatlarla hücum etmek yapanlara da yakışmaz.” ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 2. Cumhurbaşkanõ İsmet İnönü’yü Hitler’e benzeten Başbakan Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün gönderdiği bir tel- grafõ gündeme getirirek yine İnönü’yü hedef aldõ. 1931’de Atatürk’ün İnönü’ye çektiği telgraftan “mektup” diye söz eden Erdoğan, “O mektuptaki o incelik var ya, ah ah o mek- tubu iyi incelemek lazım. Hani diyor ya, ‘o camiler, kervansa- raylar askerlerden boşaltõlsõn’. Sadece o değil, onu eğer araş- tırırsak onların içinde nelerin olduğunu görürüz” dedi. Erdoğan, Vakõf Haftasõ nede- niyle TBMM Şeref Salonu’nda düzenlenen törende yaptõğõ ko- nuşmada, 2. Cumhurbaşkanõ İnönü’ye yönelik sözlerini sür- dürdü. Erdoğan, “Şu 7.5 yıl içinde Türkiye’nin her köşe- sinde tarihi eserlerimiz yeni- den hayata döndü. Bunlar ahır olarak kullanılıyordu, bu ahırlardan temizledik. Bu ta- rihe ihanet değil mi? İşte bun- lardan temizleyerek, onu şim- di bugüne ve geleceğe kazan- dırdık. Yeniden can suyuna kavuşturduk” dedi. Üstü kapalõ MHP’yi eleştiren Başbakan Erdoğan, milliyetçili- ğin “ülkeyi var eden kardeşlik, dayanışma ve paylaşmaya sır- tını dönmek” olmadõğõnõ söyle- di. Erdoğan, “Dili, dini, etnik kökeni, ırkı, rengi ne olursa olsun Süleymaniye, Semimiye, Sultan Ahmet, Galata Kulesi ve Akdamar Kilisesi gibi bu toprakların ortak sahibiyiz” diye konuştu. ‘Çakılı kazıkları yok’ İstanbul’da 3. köprüye yönelik rant ve çevreye zarar vereceği eleştirilerine yanõt veren Erdo- ğan, bazõlarõnõn İstanbul’daki Marmaray, tüp geçit projelerinin ardõndan şimdi de üçüncü köp- rüye karşõ çõktõklarõnõ söyledi. Erdoğan, “Bunları anlamak mümkün değil, bu zihniyeti anlamak mümkün değil. Çün- kü bunların bu ülkede çakılı bir tek kazığı yok. Üçüncü köprü bu ihtiyaçtan doğdu. Saatlerce eğer oralarda bekle- niyorsa, bunun çözümünü, çı- kış yollarını bulmak da bizle- rin sorumluluğudur. Bunun adımlarını atıyoruz” dedi. Şehidi on binler uğurladõ CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Diyarbakõr’õn Lice ilçesindeki Abalõ Karakolu’nda te- röristlerce düzenlenen saldõrõda şe- hit düşen Teğmen Ahmet Altu- noğlu, memleketi Samsun’da son yolculuğuna uğurlandõ. Törene katõlan yaklaşõk 30 bin Samsun- lu teröre lanet yağdõrõrken, “Hü- kümet istifa” sloganlarõ atõldõ. Şehit Teğmen Altunoğlu’nun baba evinin bulunduğu cadde Türk bayraklarõyla donatõlõrken, törene binlerce Samsunlu katõldõ. Şehidin babasõ Mehmet, annesi Ayşe, Ankara’da askerlik gör- evini yaptõğõ belirtilen kardeşi Hasan ve diğer kardeşi Samet, yakõnlarõ tarafõndan güçlükle sa- kinleştirildi. Geçen hafta Şem- dinli’de şehit olan er Selman Özay’õn annesi Kadriye ile babasõ Rahim Özay da Altunoğlu aile- sine başsağlõğõ diledi. Şehidin cenazesi 10 bin kişilik kortej eşliğinde Büyük Cami’ye götürüldü. Öğrenciler, cenaze okullarõnõn önünden geçerken yüzlerce karanfil attõ. ““Hükü- met istifa” sloganlarõ atan yurt- taşlar, “Ağalar Meclis yan gelip yatma yeri değildir”” yazõlõ dö- vizler taşõdõ. Şehidin babasõ Meh- met Altunoğlu, “Hainleri sevin- dirip, artık gözyaşı dökmeye- ceğim. Acımı içime gömdüm” dedi. Şehit teğmenin geçen haf- ta ailesini arayarak 7 Mayõs’ta iz- ne geleceğini söylediği ifade edil- di. Altunoğlu’nun 2 ay sonra üs- teğmen olacağõ belirtildi. Teğmen Ahmet Altunoğlu Samsun’da toprağa verildi BAŞBAKAN ERDOĞAN Yine İnönü’yü hedef aldı Şırnak’ta araç tarandı: 5 yaralı CİZRE (AA) - Şõrnak’õn Cizre ilçe merkezin- de Uzman Çavuş Mehmet Çevikol’un kullan- dõğõ otomobil, kimliği belirsiz kişi veya kişiler- ce silahla tarandõ. Saldõrõda, uzman çavuş ile otomobilde bulunan eşi, 2 çocuğu ve yoldan geçmekte olan bir yurttaş yaralandõ. Yaralõlar, Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlarak tedavi altõna alõndõ. Olayla ilgili soruşturma başlatõldõ. 10 Numara çekildi 2, 4, 5, 8, 13, 17, 19, 24, 25, 34, 41, 42, 43, 46, 51, 54, 59, 61, 63, 64, 68, 77 Şehidin babası Mehmet Altunoğlu, “Hainleri sevindirip, artık gözyaşı dökmeyeceğim” dedi. Teğ- men Altunoğlu’nun cenazesi on binlerce kişinin eşliğinde Kıranköy Mezarlığı’ndaki şehitliğe götürüldü. (AA) Göğüş (solda), 1963’te İnönü kabinesinde Turizm Bakanlığı görevini üstlenmişti. CHP İstanbul İl Başkanı Tekin ve partililer, Erdoğan’ı protesto etti. ANKARA/İSTANBUL (Cumhu- riyet - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, 2. Cumhurbaşkanõ İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetmesi, anayasa paketi ile ilgili 2. tur görüşmelerin yapõldõğõ TBMM Genel Kurulu’nda da sert tar- tõşmalara neden oldu. Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Ka- mer Genç, “İnönü’yü Hitler’e ben- zeten kimsenin ağzının payı verilmez mi?” diye tepki gösterdi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “İnönü Kurtuluş Savaşı sırasında tarihi bir kahraman ancak 1950 yılından iti- baren siyasi bir kişilik. Eleştirilebi- lir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol, İnönü’nün seçimleri kay- bettikten sonra Çankaya Köşkü’nden Pembe Köşk’e “yürüyerek” geçtiğine dikkat çekerek “Eleştirilerin dozunu alabildiğine arttırarak onu Hitler’e benzetmek gaflet, dalalet ve ihanet- tir” dedi. CHP Sözcüsü Mustafa Öz- yürek, “Erdoğan’ın ulusal kahra- manımız İsmet İnönü’ye dil uzat- ması, onun Atatürk ve İnönü hey- kellerine saldıran zihniyetin temsil- cisi olduğunu gösteriyor” dedi. MHP’li Oktay Vural da , Erdoğan’õn benzetmesini, “Özlemini belirtmiş” sözleriyle değerlendirdi. CHP İstanbul İl Örgütü de Maçka Demokrasi Parkõ’ndaki İnönü Heyke- li önünde protesto gösterisi yaptõ. CHP İl Başkanõ Gürsel Tekin, “Erdoğan ve danışmanlarına İnönü’yü anlatmak istiyoruz. Ama biliyoruz ki onların asıl derdi İnönü değil, İnönü üze- rinden Ulusal Kurtuluş savaşımızın başta Atatürk olmak üzere tüm de- ğerlerini yıpratmak” dedi. 2. ERGENEKON DAVASI ‘Humeyni dönemini çağrõştõrõyor’ HATİCE TUNCER Gazetemiz yazarõ Mustafa Bal- bay’õn bir yõlõ aşkõn süredir tutuklu bu- lunduğu İkinci Ergenekon davasõnõn 58. duruşmasõ dün gerçekleştirildi. Tu- tuklu sanõk Kemal Aydın, avukatõ Yusuf Erikel’in Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda tutuklanmasõnõn sa- vunma hakkõnõn kutsallõğõna yapõlan bir darbe olduğunu belirterek, “Beşiktaş Adliyesi’nin yargı usulleri Humeyni rejiminin İran’daki mahkemelerini çağrıştırmaktadır. Dava sürecinde yaşadıklarımız anlatılır gibi değil” di- ye konuştu. Duruşmayõ, gazetemizin çeşitli servislerinde görevli çok sayõda çalõşanõ da izledi. Mahkeme Başkanõ Köksal Şen- gün’ün kürsüye çağõrdõğõ Aydõn, “Sa- vunma dokunulmazlığını tehdit eden bir mahkemede yargılandığımı ifa- de etmek istiyorum. Bu davada ev- rensel hukuk kurallarının ihlal edil- diğini biliyorum” dedi. Aydõn, Be- şiktaş Adliyesi’ni Başbakan Tayyip Erdoğan’õn yönlendirdiğini öne sürdü. Fransa’da dava açan Sultan Atõcõ, Emine Erdoğan ve Hayrünnisa Gül hakkõndaki takipsizlik kararõna itiraz etti Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU ‘Gaflet, dalalet ve ihanet’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle