09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B IŞIL ÖZGENTÜRK Meydanlara Çıkan Vicdanlarımızdı! Geçen cuma günü bir yazı yazmıştım, “Vicdanlarımız Meydanlara Çıkmalı” diye, işte oldu; meydanlara çıkan vicdanlarımızdı, şimdi cuma yazımı zaman-fiil değiştirerek bir kez daha sizlere sunuyorum: Her zaman yeni bir başlangıç vardır. Siirt gibi küçücük ve devletin ve cümle ahalinin uçan kuştan haberi olduğu bir ilimizde iki yıl süren ilkokul çağındaki küçük kızların fuhşa zorlanmalarını yüreği kaldıramayanlar, “Ne olacak canım, terörist olacaklarına fuhuş yapsınlar daha iyi” diyen kamu görevlileri tarafından yönetilmek canına yetenler, bir yandan itibarlı esnaf, itibarlı memur olarak ortalıkta poz kesen ama küçücük kızlara 3 ya da beş kuruş karşılığı, şeytana uyduklarını söyleyen, gerçek şeytanlardan daral getirenler, hak yemenin ve çocuk tacizinin en kötü suç olduğunu söyleyen, Kuran’a el basıp arka tarafta fuhuş parasını bile tam ödemeyen sahte dinciler nedeniyle dinden soğuyanlar, yedi askerin öldüğü mayın patlamasını gizleyen bir askeri örgütü artık uzak ve inandırıcı bulmayanlar, adalete şu kadarcık güveni kalmayanlar, canından, tırnağından arttırıp bilgisayar mühendisi yaptığı oğlunun, işsizlikten major depresyona girmesiyle kendine kahir edenler, çocuk pornosunda ilk beş dünya kenti içinde ilk üçün bizim kentlerimiz olduğunu bilenler ve bundan utananlar, her gün işe atılma tehlikesiyle gidip, “Oh bugün atılmadım” diye derin bir soluk alıp gökyüzüne bakmak canına yetenler, ölüm oruçlarında çocukları ölen ya da asla iyileşmeyen insanı bir çocuktan beter kılan Korsakof hastalığına mustarip olan yakınlarını görmemek için artık yol değiştirmek ağrına gidenler, birdenbire kentte kaybolan tinerci çocuklarının nereye götürüldüklerini merak edenler, ensest ilişkilerinin üstü örtüldüğü için içinden “artık yeter” diye haykırmak isteyenler, dayak yemiş bir kadını kucaklamanın onu teselli etmeye yetmediğinin ayırdına varanlar, töre töre diye haykıran ama aslında hepsinde erkek egemen bir feodal yapının sorumlu olduğu genç kadın ölümlerinden umutsuzca örselenenler, durakta otobüs bekleyen yorgun argın annelerin, okul çocuklarının üstüne çıkan, sonradan görme, baba parasıyla alınmış arabaları kullananların duraklara girip onların ölmelerine neden olmaları ve ertesi gün serbest bırakılmaları karşısında içi kıyılanlar, eski şarkıları, aşkları özleyenler, hayatında anı biriktirmek gibi muhteşem bir yeteneği olanlar, kanlı 1 Mayıs’ta kızını yitirmiş ve akli dengesi bozulmuş çok yaşlı bir adama rastlamak ve onun elini tutmak isteyenler, içinden Tuzla tersanelerinde ölen işçilere bir ağıt yakmak geçenler, biri bir dağda, öteki öteki dağda ölüm korkusuyla bekleyen gencecik insanlarının artık ölüm korkusunu hissetmemelerini, sevdiklerine kavuşmalarını yürekten dileyenler, TEKEL işçilerine sıkılan o korkunç biber gazının tadını bir yerlerden anımsayanlar, her yurtdışı seyahatten döndüklerinde, böylesine güzel, böylesine güneşli, böylesine dost, böylesine yüzlerce uygarlığın geçtiği topraklarda yaşadığı için şükredenler ve ardından bunların dünya milletleri tarafından bilinmemesi nedeniyle kahrolanlar, bir zamanlar kendine yetebilen toprakları zengin bir ülkeyken, ithal tohum alan bir ülke durumuna düşmek, haşhaşı ekememek, bu nedenle oğluna kızına düğünler yapamamak nedeniyle başı eğik gezenler, sulardaki zehirli atıklardan ötürü guguk kuşları azalıp çamkeseler çamlarımızı öldürmeye başladığından, içinden “durun, durun” diye haykıranlar, onları tek tek torbalara toplamak isteyenler, aklına su altında kalan uygarlıkları kurtarmak için gönüllü yazılmak düşenler, kısaca hayatı ve aşkı ve neşeyi ve çocukları sevenler, cumartesi günü Taksim Meydanı’nı ve ülkenin diğer meydanlarını doldurdular; korku bizim uzağımızda durdu ve şaşkınlıkla baktı; bu ülkede her an yeni bir başlangıç olabilir. C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şük- ran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An- kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey- danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re- zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 4 MAYIS 2010 İmsak: 4.10 Güneş: 5.52 Öğle: 13.08 İkindi: 16.58 Akşam: 20.12 Yatsõ: 21.45 İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Özgür Ulu- soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın Bilgi-Belge: Edibe Buğra Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ? Yazõişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara isilozgenturkgmail.com Müzik nükleere karşı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Greenpeace Akdeniz’in “Gökkuşağõ Savaşçõsõ-Rainbow Warrior” adlõ gemisi “Nükleersiz Türkiye” sloganõnõ İzmirlilerle paylaştõ. Pasaport İskelesi’ne önceki gün yanaşan gemide, dün sabah saatlerinde de Abarjazz Avandgrad Müzik Grubu’nun konseri gerçekleştirildi. “Nükleersiz Türkiye” yazõlõ varilleri kullanarak müzik yapan gruba, İzmirliler yoğun ilgi gösterdi. ANKARA (AA) - Valencia Üniversitesi’ndeki bilim adamlarının yaptığı bir araştırma, güzel kadınların “sağlığa zararlı” olabileceğini gösterdi. İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan araştırma, güzel bir kadınla sadece 5 dakika yalnız kalmanın, erkeklerde vücuttaki stres hormonu kortizol seviyelerini arttırdığını ortaya koydu. Bu artışın özellikle söz konusu yabancı kadının “güzel” olduğuna inanan erkeklerde daha fazla olduğu belirlendi. Vücutta fiziksel ya da psikolojik stres altında üretilen kortizol hormonu seviyelerinin yüksek seyrinin, kalp ve şeker hastalıkları ile yüksek tansiyon ve iktidarsızlığı arttırabileceğine işaret edildi. Üniversitede şenlik heyecanı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) 6. Bahar Şenlikleri başladõ. Şenlikler dolayõsõyla ÇÜ Rektörü Alper Akõnoğlu, öğrenci ve akademisyenler şenlik korteji oluşturarak yürüdü. Törende öğrenciler halkoyunlarõ, jimnastik ve dans gösterileri sundu. 10. Yõl Marşõ eşliğinde yapõlan gösteriler büyük ilgi çekti. 8 Mayõs’a dek sürecek şenliklerde Teoman, Duman ve MFÖ ile çok sayõda sanatçõ ve grup konser verecek. ‘Astımlı sayımız hızla artıyor’ SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Astõmõn çocukluk ve yaşlõlõk döneminin en önemli hastalõ- ğõ olduğunu belirten Çukurova Üni- versitesi Tõp Fakültesi Çocuk Alerji- İmmunoloji Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Seval Güneşer Kendirli, Türki- ye’de astõm görülme oranõnõn hõzla arttõğõna dikkat çekti. Kendirli bu yõl, bugün anõlacak olan Dünya Astõm Günü’nün temasõnõn ise “Astımın Kontrol Altına Alınması” olduğunu anõmsattõ. Kendirli, bugün saat 10.00’da Hekimevi’nde, ÇÜ Göğüs Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ, Türk Toraks Derneği, Astõm Hastalarõ Da- yanõşma Derneği ve Ulusal Alerji ve Klinik İmmunoloji Derneği ile birlik- te konuyla ilgili etkinlik düzenlene- ceğini söyledi. Her yaş insanõn işgü- cüne engel olan, özelikle çocuklarõn okula devamsõzlõğõna sebep olan astõ- mõn, çocukluk çağõnõn en önemli kronik hastalõğõ olduğunu, sadece Adana’da okul çağõ çocuklarda aler- jik hastalõk görülme oranõnõn yüzde 23.6, astõmõn görülme oranõnõn ise yüzde 12.6 olduğunu kaydeden Ken- dirli şu bilgileri verdi: “Hastalığın yüzde 10 üzerinde olması, toplum sağlığını çok yakından ilgilendirir. Astım genellikle kendiliğinden ve- ya tedavi ile düzelen, hava yolları- nın tıkanması ve yangısı sonucu oluşan, yineleyen bir hastalıktır. Mevsim olarak astıma yol açacak hava koşulları yaşanmaktadır. Bu dönem polenlere, küf mantarları- na ev tozu akarlarına dikkat edil- mesi, sigara içilmemesi gerek. Bu tür alerjenler astımlı bir kişiyi ‘akut astõm krizine’ sokabilir” dedi. DÜNYA ASTIM GÜNÜ Küçük kıza yapay kalp takıldı GAZİANTEP (AA) - Doğduğun- dan beri kalp hastalõğõ olan ve bugü- ne kadar yapõlan tüm müdahalelere rağmen hiçbir olumlu sonuç alõnama- yan 6 yaşõndaki Adile Boztekin’e Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tõp Fakültesi Hastanesi’nde yapay kalp takõldõ. Küçük kõzõn 1 aylõkken baba- sõnõn öldüğü, annesi tarafõndan terk edildiği, 6 yõldõr bakõldõğõ amcalarõ tarafõndan hastaneye bõrakõldõğõ öğ- renildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ilk, Türkiye’de beşinci vaka olarak Gaziantep Üniversitesi’nde yapõlan ameliyatla 6 yaşõndaki kõz çocuğu- nun kalp nakli yapõlana kadar yaşa- tõlmasõ sağlanacak. Yine bu ameli- yatta dünyada üçüncü olacak bir uy- gulamayla yapay kalple birlikte ya- pay akciğer görevini üstlenen oksije- natör bağlanarak çocuğun hasar gö- ren akciğerine de destek verildi. 8 sa- at süren, 7 kişilik ekibin katõldõğõ ameliyata Ege Üniversitesi Tõp Fa- kültesi’nden profesörler de katõldõ. Ameliyatõ gerçekleştiren ekibin ba- şõnda bulunan GAÜN Tõp Fakültesi Göğüs Kalp Cerrahisi Ana Bilim Da- lõ öğretim üyesi Prof. Dr. Haşim Üs- tünsoy, yapay kalbin çocuğun belli bir süre yaşamasõnõ sağlayacağõnõ an- cak mutlaka kalp nakline ihtiyaç du- yulduğunu, kendilerinin sadece süre- ci uzattõğõnõ söyledi. GAZİANTEP OZAN YAYMAN İZMİR - Danõştay 6. Dairesi, Ko- za Altõn şirketi aleyhine yeni bir ka- rar verdi. Koza’nõn, Balõkesir Hav- ran’dan çõkaracağõ maden cevherini, Bergama Ovacõk Altõn Madeni’nde ayrõştõrma girişimini ÇED olumlu belgesi olmaksõzõn onaylayan Balõ- kesir Valiliği’nin işlemi hakkõnda yü- rütmeyi durdurma kararõ verdi. Konuyla ilgili yargõ sürecini Balõ- kesir İdare Mahkemesi’nde başlatan yöre halkõ bu davayõ kaybetti. Yerel mahkeme, Havran’da cevher çõkar- ma işlemi sõrasõnda, ÇED olumlu bel- gesine gereksinim yoktur yönünde karar veren Balõkesir Valiliği işle- minin hukuka uygun olduğu yönün- de görüş belirtti. Yöre halkõ bunun üzerine Danõş- tay’da temyiz isteminde bulundu. Da- nõşta 6. Dairesi görüştüğü dava dos- yasõ sonrasõ, Balõkesir İdare Mahke- mesi’nin kararõnõn geçersiz sayõldõğõnõ bildirdi. Yüksek mahkeme, Balõkesir Valiliği’nin, Havran’daki işlem için “ÇED olumlu belgesi aranmasına gerek yoktur” yönündeki kararõnõn yürütmesi durduruldu. Yurt Haberleri Servisi- Modacı Cemil İpekçi, Diyarbakır’ın gelenek- sel el ürünlerinden olan ipekli doku- malarla ilgili çalışmalarını önceki gece tarihi Keçi Burcu’nda düzenle- nen “Puşi ve Aşk” adlı defileyle sergiledi. Türkçe, Kürt- çe, Süryanice müzikler eşliğinde podyumda sergilenen ipek kostümler, ünlü mankenler tarafından ta- nıtıldı. İpekçi, “Bu top- rak senin, bu toprak be- nim, sen siyahsın, öbürkü beyaz. Öbürkü burada doğmuş. Öbürkü orda doğmuş diye sadece kavgalar ediyoruz. Aslında hakika- ten insan olduğumuzu unutuyoruz. Bir gün ya çanlarla ya da ezanlarla okunacak ama gideceğimiz yer aynı” dedi. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 300 kişilik bir okul, Şırnak’ın İdil il- çesinde ise bir bez bebek atölyesi açacağını ifade eden İpekçi, Diyar- bakır’da da bir tasarım merkezi aç- mak istediğini söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Os- man Baydemir de İpekçi’nin konuş- masından etkilendiğini belirterek, bundan sonra cenazelerde değil defi- lelerde buluşmayı dilediğini belirtti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sanatçı Demir Demirkan, inter- net üzerinden hayran- larıyla birlikte yazdığı “Yavaş Yaşamalı” adlı şarkısını, Türkiye’nin ilk “yavaş şehri” seçilen İzmir’in Seferihisar il- çesine armağan etti. Sı- ğacık Limanı’nda Se- ferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ve yurttaşlarla bir araya gelen Demirkan, “Twit- ter’da takipçilerim ile konu- şurken, konu insanların iş ve özel yaşamında yapmak iste- meyip, ama yapmak zorunda kaldıkları şeylere geldi. Bura- dan yola çıkarak, onlardan ha- yatı aslında nasıl yaşamak is- tedikleriyle ilgili sözler gön- dermelerini istedim. Gelen di- zeleri derleyerek, yorumladı- ğım bu parçanın Seferihisar ile bu kadar özdeşleşebileceği- ni ben de düşünmemiştim” de- di. Soyer de, “Demirkan, saygıyla ve takdirle izle- diğim bir sanatçı. Küre- selleşmenin hızıyla teker teker yitirmeye başladı- ğımız değerleri hatırlat- ması çok güzel. Demir Bey, insanın in- sana yabancılaştığı dün- yamızda, insani değerle- rimizi ve insana daha çok yakışan bir yaşam tarzını öne çıkartarak sanatıyla bu- luşturmuş. Bu buluşma hem kendisiyle aynı yolda yürüdü- ğümüzü gösteriyor hem de çık- tığımız ‘Cittaslow’ yolculu- ğunda elimizi güçlendiriyor” diye konuştu. ‘Yavaş şarkı’ Fotoğraflar:AA İZMİR’İN SEFERİHİSAR İLÇESİ İÇİN Sanatçõ Demir Demirkan, internet üzerinden hayranlarõyla birlikte yazdõğõ şarkõsõnõ Türkiye’nin ilk ‘yavaş şehri’ seçilen İzmir’in Seferihisar ilçesine armağan etti Danõştay yine durdurdu Polanski’den ilk açıklama Kültür Servisi - İsviçre’de ev hapsinde tu- tulan ünlü yönetmen Roman Polanski, ABD’ye iadesiyle ilgili sessizliğini bozarak bir açõklama yayõmladõ. “Konuyla ilgili sessiz- liğimi bozmaya ve bir aracõ kullanmadan ken- dimi bana ait kelimelerle anlatmaya karar ver- dim” diyen Polanski, yetkililerin kendisini ABD ve medyaya gümüş tepsiyle sunmak is- tediğini söyledi. Kimseden merhamet bekle- mediğini ancak, herkes kadar adaleti hak etti- ğini söyleyen ödüllü yönetmen, hakkõndaki suçlamalarõ kabul etmedi. ’õn iki belgeseli izleyiciyle buluşuyor HAYRİ ARSLAN Türk belgesel sinemasõnõn “Büyük Us- tası” Suha Arın’õn, orijinal negatif filmlerden restore edilen “Tahtacı Fat- ma” ve “Dolmabahçe ve Atatürk” belgeselleri, DVD formatõnda izleyicisi ile buluşuyor. 1979 yõlõnda gerçekleştirilen “Tahta- cı Fatma” belgeseli, 12 yaşõndaki bir “tahtacı” kõzõnõn Toroslar’da yaklaşõk 2 bin metre yükseklikteki ormanlarda çok zor koşullar altõndaki yaşamõnõ, özlem- lerini ve bilinçaltõndaki bir büyük “kor- ku”yu yansõtõyor. Belgesel, tahtacõlarõn günlük yaşamlarõnõn yanõ sõra, tahtacõ folklorunun en önemli öğelerinden bi- ri olan Semah Oyunu’nu da sergili- yor. 1981 yõlõnda gerçekleştirilen “Dolmabahçe ve Atatürk” bel- geselinin araştõrma safhasõ bir yõl sü- rerken, çekimleri ise üç ayda tamam- landõ. Belgesel, dünyaca ünlü sarayõ mekân ve yapõ yönünden detaylõ bir bi- çimde incelerken, sarayõn Osmanlõ dö- neminden Cumhuriyet dönemine Ata- türk’ün varlõğõ ile değişen işlevlerini de karşõlaştõrõyor. Suha Arõn tarafõndan yö- netilen belgeselin metni Çelik Güler- soy’a, müzikleri ise Nevit Kodallı’ya ait. Türkçe ve İngilizce mönüye sahip olan DVD’ler, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransõzca ve Japonca altyazõ içeriyor. Cannes’da düşük bütçeli bir Türk filmi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Eren Ataç, “Veda” adlõ kõsa filmi ile Cannes Film Festivali’ne ka- tõlmaya hak kazandõ. 12 - 23 Mayõs ta- rihleri arasõnda düzenlenecek 63. Can- nes Film Festivali’nin “Short Film Corner” bölümünde gösterilecek film- de, zorunlu ayrõlõk anlarõnõn yarattõğõ duygular anlatõlõyor. Filmin aynõ za- manda yapõmcõsõ ve senaristi olan yö- netmeni Eren Ataç, düşük bütçeli filmi için teknik donanõmõ üniversitesinin film atölyesinden sağlamõş. Filmin sinema alanõndaki en köklü festivallerden Can- nes’da gösterilecek olmasõnõn sevinci- ni yaşayan yönetmen, “Film olumlu eleştiriler aldõ. Bu nedenle Cannes’da gösterim hakkõ kazanmasõ beklenmedik bir şey değil” diyor. ‘Sağlığa zararlı’ güzel kadınlar ‘Puşi ve Aşk’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle