11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada İzleyicilere ayrılan bölüm genellikle cuma günleri dolu. Biz de o günler için beklenti içinde oluyoruz. Cuma, tüm sanıkların ve avukatlarının davanın gidişine ve kendi durumlarına ilişkin görüşlerini, mahkemeden taleplerini dile getirdiği gün. Bir başka deyişle söz hakkımızın olduğu gün. Daha başka deyişle hem kavuşma, hem konuşma günü. İnsanoğlu çok değişken bir toprak. İnsan eskimeyen dostları görünce birden buharlaşıyor. O an bütün hüzünler buharlaşıyor. 7 Mayıs Cuma ve 14 Mayıs Cuma’da da öyle oldu. Onlarla en son 5 - 6 metre yakınlıktan selamlaşsak da hep iç içe gibiyiz. Sanki koca spor salonu, affedersiniz duruşma salonu bir beden; hepimiz aynı kalpte nefes alıp veriyoruz. Duruşma salonunda notlaşıyoruz da; bir bedenin bir ucundan öteki ucuna damarların kan getirip götürmesi gibi. Mektupların tümü doğal olarak beyaz kâğıda yazılı. Baktım, biri yeşil. Çimen yeşili mi desem, kestane yaprakları yeşili mi desem, fesleğen yeşili mi desem, cevizin tam meyveye durduğu yeşil mi desem... Öyle bir yeşil işte... Mektup gazetemiz Cumhuriyet’in İstanbul’daki merkezinin önemli bir makamından; çay ocağından, Şenol’dan. İnsan demirparmaklıkların arasından mahkeme tüneline gelir de gazetesinin en sıcak yerinden, çay ocağından, Şenol’dan mektup alır da şen olmaz mı? Olur elbet! Şenol mektubun bir yerinde şöyle diyor: “Abi seni bir gün bırakacaklar da... Ellerini çabuk tutsalar!..” Bir gün önce de Sevgili Alev Coşkun Ağabey, avukat sıfatını da bütün kimliklerinin yanına koyarak gelmişti. Enine boyuna dertleşmiştik. Gazetemizin üst katlarıyla çay ocağının, yüzümü Trakya rüzgârı gibi okşaması yanaklarımı Ege’nin gelincik tarlalarına çevirdi... Okur buluşmalarını ayrıca anlatmalıyım. Sevgili Ankaralılar ve Egeliler 14 Mayıs Cuma günü duruşma salonunu kitap fuarına çevirdiler. Duruşma aralarının getirdiği fırsatlardan da yararlanarak torbalarla kitapları bana ulaştırdılar, imzalayıp gönderdim. Her biri el, göz, beyin, yol emeğim kitaplar. Balkanlar, Orta(daki) Asya Ülkeleri, Yemen Türkler Mezarlığı, Anzak Türkleri, Ülkelere Değil Savaşa Düşmanım, Çin’in Uzun Yürüyüşü, Tarihin Arka Odası Amerika, Afrika’nın Uçlarında, Heyecan Yaşlanmaz, Affedersin La Fontaine, Nasreddin Hoca ile Çocuklar... Kimi kitaplarıma aylar sonra ilk defa dokundum. Yavrularım Yağmur, Deniz’in kulakları çınlasın, bebeğim gibi okşadım kapaklarını... Ege’den gelenler Aydın, Muğla ağırlıklıydı, bir hafta önce İzmir vardı. Aydınlılar daha önceki etkinliklerini, yaptıkları açıklamaları da beraberinde getirmişler. Sevgili Kurtuluş’tan selam getirmişler. İnsan gönlünün kolları ne kadar geniş, uzun, metrelerce uzaktan kucaklaştık onlarla. Kadıköy Belediye Başkanı Sevgili Selami Öztürk’ün avukat kimliği aradaki mesafelerin kalkmasını sağladı. Kadıköy iskelesinden Adalar’a kollarımızı açıp kucaklaştık... İstanbul Cumhuriyet okurlarının her “saniye” salonda oluşu gelip giden dostlar hakkında bilgi edinmemi de sağlıyor. Ankara’dan gelenlerle sohbetimiz her teldendi. Gezginlerden emeklilere, gençlerden sivil toplum önderlerine güzel bir yelpaze yapmışlar. Hani selam ver okura at, balık bilmezse Haluk bilir dedik ya... Sevgili Haluk Yalvaç yine bütün Cumhuriyetçiliği ile oradaydı. Ankara Çayyolu’nun adını Çığyolu mu koymalı ne! Her seferde varlar. Onlara verdiğim selamların hiçbirinin karşılıksız olmadığını görmenin sevinci içindeyim. Geçen yıl yerel seçimlerde çığ gibi olup Yenimahalle’yi yenimahalle olmaktan çıkarmanın öncülüğünü üstlendiler. Keçiören’den aldığım selamları yazmasam da görüşme inatları kırılmaz ama, kayda geçirmeden de olmaz... Ankara’ya son selamımız sonsuz bir yolculuğa olsun. 14 Mayıs’ta duruşma salonunda Prof. Doğan Aksan’ı kaybettiğimizi öğrendim. Nisan ayını dil konusuna ayırdığımı daha önce yazmıştım. Ay boyu okuduğum 20 kitaptan dördü Prof. Aksan’ındı. Yaşamın cilvesine bakın Prof. Aksan’ı Türkçenin Anadolu topraklarında resmi dil oluşunun 733. yıldönümünde yitirdik. Ses bayrağımız Türkçenin başı sağ olsun! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada giydiğini manşetlere taşıyorlar. Köşelerde yazıyorlar. Ünlü haber sunucuları (anchormenler de) Kılıçdaroğlu ile söyleşirken lafı döndürüp dolaştırıp gömleğe getiriyorlar. Kurultay konuşmasındaki yoksulluğu, aç insanların sorunlarını ön plana alan söylemleriyle pahalı gömleğin ters düştüğünü duyumsatmak istiyorlar. Kılıçdaroğlu sureti haktan görünerek iğneleyici sorular soranlara kotralarını, Boğaz’daki yalı örneği konutları nasıl ne kadar ödeyerek aldıklarını sormuyor. Örneğin pahalı gömlek giydiği haberini ortaya atan, rahmetli Kemal Ilıcak’ın ve altmışındaki yüz hatları otuzluk bir taze görüntüsü veren yazar Nazlı Ilıcak’ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak’a binlerce insana vaat ettiği TV’leri neden vermediğini, bu yoldan ne kadar gelir sağladığını da sormuyor. Kılıçdaroğlu, birçok TV’de konuştu. Gazetecilere demeçler verdi. Posta’daki demecinde tek bir cümle var ki, uzun lafın kısası, pek çok soruyu, saldırıyı yanıtlıyor: “…Ama ben onların bildikleri siyasetçilerden değilim. Neyim varsa yüzde yüz alın teriyle alınmıştır…” diyor. Zaten Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir açığı olsaydı AKP’nin gözde isimlerinin; örneğin Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ipliğini pazara çıkardıktan sonra ohooo kaç kez yandaş yalaka gazetelerin diline düşerdi. AKP Genel Başkanı da Kılıçdaroğlu’nu yerle bir eden hakaret edebiyatına örnek olan konuşmalarından birini yapardı. Galiba Kılıçdaroğlu’nun asıl rahatsızlık verdiği yanı dürüst, açık sözlü olması! Kimi medya, hiç kuşkunuz olmasın AKP iktidarı, yeni genel başkanın bu yanını sindiremiyorlar, sindiremeyecekler. Haber diye Kılıçdaroğlu’nun gömleğiyle uğraşanlara sormak lazım: Simit satmaktan, etrafı duvarlarla çevrili, helikopter pisti olduğu söylenen beş villaya nasıl geldiği konusunu da bir yana bırakın. Daha basitten gidelim. RTE’nin kravatlarını bile Avrupa’dan getirttiğini veya aldığını neden dilinize dolamıyor, manşetlere çekmiyorsunuz? Kanıt mı? Bizzat Bay RTE! Bir konuşmasında İtalyan Başbakanı zampara Berlusconi, RTE’ye kravatını beğenmediğini söyledi. Laf altında kalır mı RTE? Hemen yanıtladı: O kravatı Milano’dan aldım! Geçelim kravat olayını. Peki, ama halktan yana, halkın içinde, halktan biri olduğunu durmadan yineleyen Bay RTE, lütfen açıklar mısınız: Sözcü, üstelik resimlediği haberinde “Başbakan’la bakanların Bakanlar Kurulu’nun toplandığı merkez binaya girdiği saatlerde ortaya çarpıcı görüntüler çıktı. Toplantı salonuna herkesten önce Başbakan’ın pardösüsü ve çantaları ‘korumaları’ tarafından getirildi” diyor. Geçenlerde Rum gazeteci, eşinin Atina’da on çift ayakkabı aldığını yazıyordu. Ne ölçüde doğru haberdir bilemem ama; ayakkabı satıcısı Yunanlı, hanımefendiyle “Ekonomik kriz içinde bulunduğumuzu bildiğinden olacak, on çift ayakkabı satın aldı” diye hafif dalga geçiyor. Âleme veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı! Medyada özgür kalan kalemlerden biri, Yılmaz Özdil, dünkü yazısında “İşin daha enteresan tarafı var” diyor ve şunları yazıyordu. “ ‘Hukuktan anlamıyor’ diyor. ‘Ekonomi bilmiyor’ diyor. ‘Rüşveti bitireceğiz’ diyor. ‘Soydular memleketi’ diyor. ‘Hesap soracağız’ diyor. ‘Bunların dokunulmazlığını kaldıracağız, siyasi ahlak yasası çıkaracağız, parlamentoda vurguncunun talancının yeri yok, naylon faturacıdan, Ali Dibo’dan bakan olmayacak!’ diyor. ‘Kalpazan’ diyor. Çıt yok. Vay efendim ‘bey’ dedi… İşte orası gücüne gidiyor.” [email protected] SAYFA 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Mayıs Oslo Y 15 Helsinki Y 17 Stockholm Y 17 Londra B 20 AmsterdamPB 18 Brüksel Y 16 Paris Y 22 Bonn Y 16 Münih Y 17 Berlin Y 17 Budapeşte B 26 Madrid PB 27 Viyana Y 24 Belgrad PB 27 Sofya PB 25 Roma PB 20 Atina Y 22 Zürih Y 24 Moskova Y 17 Aşkabat B 30 Taşkent PB 30 Bakû PB 22 Bişkek Y 25 Tiflis B 28 Kahire B 33 Şam B 34 İstanbul B 24 Edirne B 31 Kocaeli B 28 Çanakkale B 26 İzmir PB 29 Manisa PB 29 Denizli Y 27 Zonguldak B 25 Sinop B 24 Samsun B 27 Trabzon PB 23 Giresun PB 22 Ankara PB 25 Eskişehir PB 25 Konya PB 25 Sıvas PB 23 Antalya PB 27 Adana PB 30 Mersin PB 27 Diyarbakır B 31 Şanlıurfa B 33 Mardin B 26 Siirt B 28 Hakkâri PB 22 Van PB 20 Kars Y 19 Ülkemizin güney- batı ve Kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Güney Ege, Batı Akdeniz ile Gümüşhane, Bayburt, Kars, Ar- dahan, Erzurum, Ağrı ve Iğdır çevre- leri sağanak ve gökgürültülü sağa- nak diğer yerler parçalı ve az bulut- lu geçecek. Hava sıcaklığı ülke gene- linde 3-5 derece ar- tacak. Yasadõşõ dinlemenin içeriğini deşifre eden savcõlardan tazminat istemine ret Tartõşõlacak gerekçeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, muhabirimiz İlhan Taşcı ile CHP Genel Başkanõ se- çilen Kemal Kılıçdaroğlu ara- sõndaki telefon görüşmesini de- şifre eden Ergenekon savcõlarõn- dan tazminat istemini, telefonu dinlenenler hakkõnda dava açõl- madõğõ gerekçesiyle reddetti. Ge- rekçeli kararda, savcõlarõn yasadõ- şõ telefon dinleyip deşifre etmele- ri “kişisel kusur” olarak değer- lendirilmeyip “görev gereği” ni- telemesi dikkat çekti. Gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn telefonlarõ dinlenirken Ankara Bürosu’nun santralõnõn da dinlendiği ortaya çõkmõş, mu- habirlerin görüşmeleri de iddia- nameye konulmuştu. Bu kapsamda gazetemiz muha- biri Taşcõ, dönemin CHP Grup Başkanvekili Kõlõçdaroğlu ile yaptõğõ telefon görüşmesinin din- lenip dosyada deşifre edilmesi nedeniyle savcõlar Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Murat Yönder, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hak- kõnda 20 bin TL istemli manevi tazminat davasõ açmõştõ. Hukuka aykırı değilmiş Ergenekon savcõlarõ, Taşcõ’nõn görüşmesini şüpheli bulduklarõ için delil dosyasõna konduğunu savunurken, muhabirimiz hak- kõnda dinleme kararõ bulunmadõ- ğõ ve yapõlan dinlemenin yasadõşõ olduğunu da yok saydõ. Mahke- me, Taşcõ’nõn tazminat istemini reddetti. Kararda, “Davacı dava- lıların kişisel kusurlarına daya- narak istemde bulunmuşsa da davalıların görevi gereği yap- tıkları soruşturma nedeni ile delil niteliğini taşıyabileceğini düşündükleri telefon görüşme- sini tutanak haline getirdikleri, telefon görüşmesinin mahkeme kararına dayandığı, davalıların hukuka aykırı bir işlem ve ey- lemlerinin bulunmadığından davanın reddine karar verilme- si gerekmiştir” denildi. Kararda, hakkõnda dinleme ka- rarõ bulunmayan Taşcõ aleyhine “herhangi bir dava açılmamış” olmasõnõn da reddetme gerekçe- leri arasõnda sayõlmasõ dikkat çekti. Taşcõ, kararõn temyizi iste- miyle Yargõtay’a başvurdu. Kõ- lõçdaroğlu’nun İdare Mahkeme- si’ne açtõğõ dava ise sürüyor. Efes 2010 tatbikatı ilklerle sürüyor Terörü kaçakçılık besliyor AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyo- nu’nun Van’daki “sınır kaçak- çılığı” ve 14 yaşõndaki bir çocu- ğun öldürülmesi olayõyla ilgili ye- rinde yaptõğõ incelemelerde, te- rör örgütünün en önemli gelir kaynağõnõn “kaçakçılık” olduğu belirtilirken bu iş için çocuklarõn adeta “rüştünü ispat etme” al- gõsõ yaratõlarak kullanõldõğõ ifade edildi. Raporda, örgütün 2007 yõ- lõnda sadece Van’õn Başkale il- çesindeki gelirinin 12 milyon dolar olduğuna dikkat çekildi. TBMM İnsan Haklarõ İncele- me Komisyonu, raporunda, şu saptamalara yer verildi: ? Zorla para topluyor: PKK/KONGRE-GEL terör ör- gütü Demokratik Kurtuluş Birliği vasõtasõyla bölgede kaçakçõlõktan zorla para toplamaktadõr. ? 12 milyon dolar gelir: Ör- güt, kaçakçõlõk faaliyetlerini biz- zat kendisi yürüttüğü gibi ço- ğunlukla bu işi yapanlardan bel- li bir kesinti yaparak da gelir el- de etmektedir. ? Kaçakçı süsüyle sızıyorlar: Terör örgütü mensuplarõnõn sõnõr geçişlerinde kendilerine kaçakçõ süsü vermeleri ve kaçakçõlarõn arasõna karõşarak ülkemize sõzõp eylemlerde bulunmasõ da ka- çakçõlõk ile mücadelenin hem önemini hem de güçlüğünü or- taya koymaktadõr. ? Rüştünü ispat: Kaçakçõ- lõkta çocuklar aktif olarak kulla- nõlmaktadõr. Bu işi yapmak yö- rede çocuklar açõsõndan nerede ise “rüştünü ispat etmek” ola- rak algõlanmaktadõr. ‘Söylemler farklı’ Raporda yaklaşõk 35 bin atõn kaçakçõlõk için kullanõldõğõ be- lirtildi.Nuri Tançoban’õn (14) ölümüyle ilgili askerlerle halkõn söylemlerinin tutmadõğõ, cesedin Adli Tõp’tan önce Jandarma Ko- mutanlõğõ’na götürülmesinin, “deliller mi karartıldı?” kuş- kusuna yol açtõğõ kaydedildi. İnsan Haklarõ Komisyonu raporunda PKK’nin 2007’de sadece Van Başkale’deki gelirinin 12 milyon dolar olduğu ifade edildi İlaçta yürütmeyi durdurma İstanbul Haber Servisi - İstanbul Eczacõ Odasõ, “İlaç Takip Sistemi’nde (İTS), karekod- lu ilaçlarõn 1 Haziran’dan sonra piyasadan kal- dõrõlmasõna ilişkin düzenlemelere” karşõ Sağlõk Bakanlõğõ İlaç ve Eczacõlõk Genel Müdürlü- ğü’ne açtõklarõ davada, iki ayrõ yürütmeyi dur- durma kararõnõn kendilerine tebliğ edildiğini be- lirtti. Kararla karekodsuz ürünler 1 Ocak 2011’e dek eczanelerden hastalara verilebilecek. İran yönetimi, Türkiye ve Brezilya’nın girişimleri sonucu 17 Mayıs’ta kabul ettiği uranyum takasına ilişkin mutabakatını Uluslarası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) hafta başında iletti. UAEA da İran’ın bu yanıtını takas önerisinin muhatabı olacak Viyana Grubu olarak da adlandırılan ABD, Fransa ve Rusya üçlüsüne bildirdi. Yanıtını birkaç gün içinde vereceğini açıklayan ABD yönetiminden gelen ilk sinyaller, mektubu tamamen reddetmek yerine İran yönetiminden bazı yeni koşulları kabul etmesi isteneceği yönünde. Türkiye, İran ve Brezilya dışişleri bakanlarının Tahran’da imzaladığı anlaşma, İran yönetiminin elinde bulunan 1200 kg düşük yoğunluklu uranyumun Türkiye üzerinden ülke dışına çıkarılması ve yerine Tahran Nükleer Araştırma Reaktörü’nün ihtiyacı olan 120 kg zenginleştirilmiş uranyumun Viyana Grubu ülkeleri tarafından temin edilmesine dayalı bir uzlaşıyı içeriyordu. Türkiye anlaşmayı ‘başarı’ olarak nitelendirirken, üzerinden 24 saat geçmeden ABD yönetimi İran’a yeni ekonomik yaptırımlar uygulanması için BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçirince kafalar karıştı. İki müttefik ülke Türkiye ve ABD’nin aynı konuda birbirinden habersiz inisiyatifler geliştirdiği ileri sürüldü. Washington’daki arkadaşımız Elçin Poyrazlar’ın dikkatle takip ederek ortaya koyduğu üzre Obama yönetimi Güvenlik Konseyi’nde atacakları adım konusunda Ankara’yı önceden haberdar etmişti. Peki, Ankara İran ile mutabakatının ayrıntılarını önceden ABD ve müttefiklerine iletti mi? Ankara’daki Batılı kaynaklar ABD’nin başını çektiği Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan P5+1 grubunun anlaşmanın içeriğini ancak açıklandığında öğrendiğini ileri sürüyor. Türk Dışişleri ise sürecin her aşamasında bilgilendirme yapıldığını ve anlaşmanın şartlarının da zaten ABD Başkanı Obama’nın Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektupta yer alan unsurlar olduğunda ısrarlı. Ankara- Washington hattında politikaların koordinasyonu konusunda bir sorun olduğu ortada. Söylenenlerden bizim çıkardığımız sonuç, İran yönetiminin uzlaşma için, ABD’nin yaptırım adımını atacağı tarihe endeksli bir strateji yönettiği ve Türkiye ile Brezilya’yı da bu stratejiye ortak ettiği yönünde. İran’ın UAEA’ya ilettiği takas formülünü kabul eden mektubu karşısında Washington yönetiminin tavrı ne olacak? İlk açıklamalardan çıkan izlenim şu: Obama yönetimi Türkiye ve Brezilya gibi iki önemli müttefikinin de altında imzası olan bu anlaşmayı elinin tersiyle itmek yerine, İran’dan yeni taahhütler isteyecektir. En başta da İran yönetiminden bundan sonra uranyum zenginleştirme işlemlerine son vereceği yönünde kesin bir açıklama istemesi çok güçlü olasılık. Çünkü, Tahran yönetimi daha anlaşmaya attığı imzadaki mürekkep kurumadan ‘uranyum zenginleştirmeye devam edeceğiz’ açıklaması yaparak kendisine şüpheyle yaklaşanların elini güçlendirdi. ABD ve ikna ettiği Batı ülkeleri, Rusya ve Çin bu koşulda ısrarcı olacaktır. İran’ın elinde takas edilecek 1200 kg’dan daha fazla uranyum olduğu iddiası da var. Uluslararası toplum kalan uranyumun da takas sürecine dahil edilmesini gündeme getirebilir. Yeni koşulları İran kabul edecek mi? Türkiye arabuluculuk misyonunu tek başına ya da P5+1 grubuna katılarak sürdürecek mi? Tahran kabul etmez ve yaptırım kararı Güvenlik Konseyi’nde oylanırsa Ankara’nın kararı ne yönde olacak? İran konusunda asıl zorlu pazarlıklar şimdi başlıyor. ODTÜ Radyo Topluluğu’nun önceki gece açıkladığı 2009 yılı medya ödüllerinde “en iyi gazete” seçildik. ODTÜ’lülere teşekkür ederiz. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER İran İçin Asıl Pazarlık Şimdi Başlıyor [email protected] Van’da patlama: 1 çocuk öldü VAN (Cumhuriyet) - Van’da atõş poligonu- nu çevreleyen tel örgülerin dõşõnda bulup oyna- dõklarõ mühimmatõn patlamasõ sonucu 1 çocuk ya- şamõnõ yitirdi, 5 çocuk yaralandõ. Özalp ilçesinde dün 16.00 sõralarõnda meyda- na gelen olayda, 2. Hudut Tabur Komutanlõğõ’na ait atõş poligonlarõnõn olduğu bölgede bir grup ço- cuk, patlamamõş bir mühimmat buldu. Çocuklarõn oynamaya başladõğõ mühimmat büyük bir gü- rültüyle infilak etti. Patlama sonucu Oğuzcan Ak- yürek (12), Nurullah Erçiçek (10), Yunus Ya- man (12), Seyfullah Erçiçek (12), Doğukan Me- şe (13) ve Rıdvan Coşan yaralandõ. Akyürek tüm müdahalelere karşõn yaşamõnõ yitirdi. Savcõlõk, olayla ilgili inceleme başlatõrken Özalp Beledi- ye Başkanõ Murat Durmaz da “Patlamanın ol- duğu yer, askeri güvenlik tellerinin bir met- re yakınında. Askerler olaydan üç saat sonra geldi, umursamadan geri gitti. Etrafta halen mavi-yeşil renkli patlayıcılar var” dedi. Çocuklar helikopter ambulansla Yüzüncü Yıl Üniversite- si’ne kaldı- rıldı. Van Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Bomba İm- ha ekipleri geniş güven- lik önlemi alınan böl- gede incele- melerde bu- lundu. (AA) SERTAÇ EŞ SEFERİHİSAR - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) planlõ tatbikatlarõndan olan Efes 2010’da, gece koşullarõnda çõkarma harekâtõ ilk kez ger- çekleştirildi. Tatbikatõn, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn Yunanistan ziyaretinin hemen arkasõndan basõna açõlmasõ dikkat çekti. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un talimatõyla her yõl gündüz yapõlan çõkarma harekâtõ bu yõl gece gerçekleştirildi. Çõ- karma harekâtõnõ Deniz Kuvvetleri’ne bağlõ Am- fibi Deniz Tugayõ yaptõ.Tugay personeli, Çõkar- ma Filosu’na bağlõ gemilerle yaklaştõğõ Doğan- bey Körfezi’ne başarõlõ bir harekât gerçekleştirdi. Gece koşullarõnda denizden karaya çõkarma hare- kâtõnõ dünyada çok az sayõda ülkenin ordusu ya- pabiliyor. Ayrõca tatbikat kapsamõnda dün gece, hava hücum harekâtõ, özel kuvvetler personelinin yer aldõğõ sõzma harekâtõ da yapõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle