12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Genel Başkanın Gömleği CHP nin 7. Genel Başkanı’na, kurultaya spor kıyafetle gitmesini öğütleyen dostları olmuş. Bu nedenle alışveriş yaptığı bir mağazadan aldığı gömleğin, çok pahalı olduğunu saptayan medyamız Sayın Kılıçdaroğlu’nun görevine başlarken sergilediği bu lüks düşkünlüğüne takılmış. O da, kameraların karşısında, saf ve masum bir görüntü ile “Çocuklar” diyordu ”emin olun aldığım giysilerin ne markasını ne de fiyatını bilmiyordum.” Ve ekliyordu: “Nihayet kendi kazanımımla aldığım bir gömlekti.” O konuşmasından öğreniyoruz ki Kılıçdaroğlu’na halkçı bir başkan olduğu izlenimini vermek istiyorsa kravat takmaması gerektiği söylenmiş. Politikamızın çiçeği burnundaki lider adayı da söylenenlere uymuş. Oysa, kendisinin adım attığı bu uzun ve çetrefilli yolda, gerçekten başarılı olmasını yürekten isteyen çok kimse, üstelik adaylık konuşmasını yaparken verdiği görüntünün İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ınki ile örtüşmesinden irkildiler. Mollalar devriminin gardırobu Mollalar devriminin olmazsa olmazları arasında bulunan ve kravat taşımayı “medeniyet yuları” olarak tanımlayan kimi İslam ülkelerinin liderlerinin tutkularını Cumhuriyeti kuran partinin 7. genel başkanının, şüphesiz farkında olmadan benimsediğini sananlar oldu. Lidere, düşüncelerinden çok, taşıdığı giysileri, verdiği imajı kopya ederek yakın olduğunu göstermeye çalışanlar, o arada Sayın Muharrem İnce, her günkü alışkanlığı ile takmış olduğu kravatı kurultay salonunda çıkartmış, kameralar karşısında görüntü sergiliyordu. Kara çarşaflı hanımlara altı ok rozeti takarak, kimsenin giydiğine, çıkarttığına karışmayan bir politikacı izlenimini vermeye çalışan Gürsel Tekin, her zaman yakası açık gömlekler giyerken, 33. kurultaya çok şık bir kravatla gelmişti. Genel başkanla yapışık kardeş olduğunu göstermek için olmalı, o da kısa bir süre sonra günlük alışkanlığına dönmeyi yeğledi.. Ellili yıllarda... CHP’nin, özellikle İstanbul’daki geçmişinde rahmetli Genel Sekreter Kasım Gülek’in arkasından giden ve tıpkı Kemal Bey gibi kravat taşımazlarsa halka daha yakın olduklarını göstereceklerini sanan, öğrenimini yurtdışında yapmış bir avukat olan Oğuz Oran, işadamı Yaşar Keçeli, kendilerini “kravatsızlar hareketi” olarak tanımlamak isterlerdi. ABD’de yetişmiş olan rahmetli Gülek de onlara öncülük etmekten vazgeçmez, medyada dikkatleri çekmek amacıyla yurtiçi gezilerinde muzip meslektaşlarımızın öğütlerine uyarak eşeğe binerek dolaştığını ölümsüzleştiren pozlar verir, Cağaloğlu Hamamı’nda basın toplantısı yapmaya kalktığı olurdu. Cumhuriyetin, çatal bıçak kullanmayı âdet edinmesini öğütlemeyi bir uygarlık gereği sayan titizliğini; çiğnemekten hoşlanan, soğanı yumrukla parçalamayı halkla özdeşleşmek olarak gören merhum Gülek, bir yıldız gibi kayıp gitti politika sahnesinden. Bugün, hafif; ama geçmişten ders alınmasını sağlayacak bir konuya eğilmek istemiştim. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun yakınında olsam, imaj kılavuzlarını süratle değiştirir, ilk söylevinde yinelediği gibi Mustafa Kemal’lerin, İsmet İnönü’lerin, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal’ların koltuğuna oturmuş olduğunu, resmi görevlerinde titizlikle uygulamaktan vazgeçmemesi gerektiğini kendisine dostça anlatırdım. Halkçılık başka, popülizm bambaşka şeylerdir. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] OMÜ’de, rektörün de aralarõnda bulunduğu bazõ öğretim üyelerinin makaleleri, bilimsel yayõnlardan geri çekildi Üniversitede intihal skandalõUTKU ÇAKIRÖZER MAHMUT LICALI ANKARA - Ondokuz Mayõs Üni- versitesi’nde (OMÜ) aralarõnda Rek- tör Prof. Hüseyin Akan’õn da bulun- duğu bazõ öğretim üyelerinin uluslar- arasõ dergilerde yayõmlanan makale- leri, “intihal (bilimsel aşırma)” ve “gereksiz, mükerrer yayın” gerek- çesiyle etik bulunmayõp bilimsel ya- yõnlar arasõndan geri çekildi. OMÜ Tõp Fakültesi Doğum ve Ka- dõn Hastalõklarõ Anabilim Dalõ öğre- tim üyesi Prof. İdris Koçak ve Cer- rahi Bilimler Bölüm Başkanõ Prof. Ca- zip Üstün’ün ortak hazõrladõğõ “Ef- fects of metformin on insulin re- sistance, androgen concentration, ovulation and pregnancy rates in women with polycystic ovary syndo- re following laparoscopic ovarian drilling” başlõklõ makale, Ocak 2006’da “Journal of Obstetric Gi- necologic Research” dergisinde ya- yõmlandõ. Derginin Şubat 2010’da yaptõğõ açõklamada, Koçak ve Üs- tün’ün makalesinin, aralarõnda Erciyes Üniversitesi Rektörü Fahrettin Ke- leştimur’un yazdõğõ bir makalenin de yer aldõğõ iki farklõ yayõndan intihal ya- põlarak hazõrlandõğõ vurgulanarak bi- lim ortamõndan çekildiği duyuruldu. Koçak ve Üstün’ün, atõf yapmadõkla- rõ diğer iki makaleden paragraf para- graf alõntõ yaptõklarõ ve tablolarõ kop- yaladõklarõ ileri sürüldü. Koçak hak- kõnda Nisan 2009’da sahte belge dü- zenleyerek Üremeye Yardõmcõ Teda- vi Yöntemleri Eğitim Sertifikasõ aldõğõ suçlamasõyla Sağlõk Bakanlõğõ tara- fõndan soruşturma başlatõlmõştõ. Koçak ve Üstün’ün makalelerinin aşõrma olduğunun ortaya çõkmasõ üze- rine Prof. Akan’õn talimatõyla Tõp Fakültesi Dekanlõğõ’nca soruşturma başlatõldõ. Koçak ve Üstün’ün de üni- versite yönetimine “Biz kendimiz fark ederek, özür dileyerek maka- lemizi çektik” açõklamasõ yaptõklarõ öğrenildi. İntihalin doğrulanmasõ du- rumunda dosyanõn YÖK’e gönderi- leceğini belirten Akan, “YÖK’ün yönetmeliğine göre bunun cezası meslekten men. Ama 2 yıllık za- manaşımı süresi var. İntihalle ka- zanılan doçentlik ya da profesörlük varsa zamanaşımı kalkabilir” dedi. Öte yandan TÜBİTAK Bilim Ku- rulu üyesi de olan Akan’õn 2004 yõ- lõnda iki farklõ dergide yayõmlanan ma- kalelerinin, birbirinden “mükerrer ya- yın” sayõlarak bilim ortamõndan geri çekildiği ortaya çõktõ. Akan’õn Doç. Dr. Tolga Aksöz, Doç. Dr. Mehmet Çe- lebi ve Uzman Dr. Banu Bağlan Sa- kan ile yazdõğõ “Does the Orop- haryngeal Fat Tissue Influence the Oropharyngeal Airway In Sno- rers” adlõ makale “Korean Journal of Radiology (KJR)” dergisinin Ni- san-Haziran 2004 sayõsõnda yayõm- landõ. Akan ve Aksöz, makaledeki ay- nõ hasta grubu ve aynõ araştõrma bul- gularõnõ kullanarak Doç. Dr. Ümit Be- let ve Prof. Teoman Şeşen ile birlik- te “Dynamic Upper Airway Soft- Tissue and Caliber Changes in He- alty Subjects and Snoring Pati- ents” isimli makaleyi de “American Journal of Neuroradiology (AJNR)” adlõ derginin Aralõk 2004 sayõsõnda ya- yõmladõ. İki makale arasõndaki ben- zerlikleri ilk fark eden KJR, Mayõs 2007’de ilk makalenin bilim dünya- sõndan çekildiğini duyurdu. Eylül 2007’de de AJNR dergisi kendi der- gilerinde yayõmlanan ikinci makalenin de geri çekilmesi kararõnõ açõkladõ. Akan’õn savunmasõna da yer veren AJNR, iki makalenin ‘mükerrer’ yayõn olduğunu ve bunun etik olma- yan bir davranõş olduğunu vurguladõ. Rektör Akan, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada kendi durumunun intihal oluşturmadõğõnõ savundu. Akan, “Bi- zim yaptığımız aynı grup hastayla çalışmış olmak. Hem sabit yapıları, hem de hangi değişiklikler oluyor, bunu ölçelim dedik. Dergi aynı has- ta grubuyla çalışmanın tek makalede toplanmasından yana. Önceki ma- kale zikredilebilirdi, diyorlar. İtiraz ettim ama onlar çekme kararı alın- ca yayın listemden çıkardım” diye konuştu. Akan, iki makalenin aynõ ta- rihlere denk gelmesi nedeniyle birbi- rine atõf yapõlamadõğõnõ ifade etti. ANTALYA (AA) - İstanbul’da yaşayan ve di- ni inançlarõnõn olmadõğõnõ gerekçe gösteren bir ailenin, ilköğretim 4. sõnõf öğrencisi çocuklarõnõn girdiği zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi der- sinden muaf tutulmasõ istemiyle Eyüp Kayma- kamlõğõ aleyhine açtõğõ davada, İstanbul 8. İdare Mahkemesi, öğrenci ve ailesi lehine yürütmeyi durdurma kararõ verdi. Eyüp’te yaşayan S.A.K. ile Y.K çifti, dini inan- ca sahip olmadõklarõnõ belirterek ilçedeki bir ilk- öğretim okulunda öğrenim gören 4. sõnõf öğrenci- si oğullarõ A.K’nin din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf tutulmasõ amacõyla Eyüp Kayma- kamlõğõ’na dilekçe verdi. Kaymakamlõk, başvuru- yu anayasanõn “Zorunlu din dersine yönelik hükmü gereğince” reddetti. A.K’nin ailesi de kaymakamlõk kararõyla ilgili işlemin yürütmesi- nin durdurulmasõ ve iptali istemiyle dava açtõ. ‘Anayasa ve insan haklarına aykırı’ Davayõ ele alan İstanbul 8. İdare Mahkemesi, oybirliğiyle Eyüp Kaymakamlõğõ’nõn işleminin yürütmesini durdurma kararõ verdi. Karar gerek- çesinde, gerek Anayasa’nõn 24. maddesi, gerekse İnsan Haklarõ Temel Özgürlüklerinin Korunma- sõna ilişkin sözleşmenin 9. maddesinde yer alan hükümle, herkesin dini inancõnõn özgürlüğünün korunduğuna işaret eden mahkeme heyeti, Eği- tim Öğretim Yüksek Kurulu Başkanlõğõ’nõn Hris- tiyanlõk ve Musevilik dinine mensup olanlarõn yanõ sõra, herhangi bir dine mensup olmayan kişi- lerin çocuklarõnõn da bu muafiyet kapsamõnda değerlendireceğine yönelik kararõnõ anõmsattõ. Mahkeme heyeti, tüm bu gerekçeler ve kararlar çerçevesinde, davalõ idarenin işleminde hukuka uyarlõk bulunmadõğõnõ belirterek davacõ ailenin çocuklarõnõn zorunlu din dersinden muaf tutul- masõna yönelik talebini kabul etti ve Eyüp Kay- makamlõğõ’nõn işleminin öğrenci ve ailesi lehine yürütmesinin durdurulmasõnõ kararlaştõrdõ. Zorunlu din dersine mahkeme freni KAYMAKAMLIK SAVUNDU YÖK üyesi ve eski Üniversitelerarası Kurul Doçentlik Sınav Komisyonu Başkanı Prof. Mustafa İlhan, “İntihalci akademisyenlere en ağır yaptırım uygulanmalı çünkü bu makale- ler bilim adamlarının her an ulaşabileceği yerlerde. Başkalarının bu makaleler üzerine bi- lim yapmaları sakıncalı” dedi. İlhan, YÖK Disiplin Kurulu Yönetmeliği’ne göre her tür in- tihalin yaptırımının ‘öğretim mesleğinden uzaklaştırma’ olduğunu vurguladı. İlhan, Rektör Akan’ın makalelerinin intihal sayılıp sayılamayacağı konusunda ise “Aynı verilerin kulla- nıldığı makalelerde, farklı yazarlar söz konusuysa ‘kendinden aşırma’ sayılmalı” dedi. Prof. İlhan: En ağır yaptırım uygulanmalı AKP 100 bin imzayı yok saydı MADEN TASARISI’NA TEPKİ MURAT KIŞLALI ANKARA - Ulusal Zeytin ve Zeytinyağõ Konseyi (UZZK), TBMM Enerji Komisyo- nu’ndan önceki gün geçen ve zeytinlikleri, maden, petrol, doğalgaz ve elektrik faali- yetlerine açan Maden Tasarõsõ’nõn “Türki- ye’de zeytinciliği ortadan kaldıracağını” bildirdi. UZZK topladõğõ 100 bin imzayõ TBMM Başkanlõğõ’na gönderirken, UZZK Başkanõ Mustafa Tan da, “Seçim öncesi zeytincilerin tepkisini çekmemek için bi- ze, zeytinliklerin bu faaliyetlere açılması kararını, oluşturulacak bir Kurul onayı- na bırakma önerisini getirdiler. Ancak sonuçta değişen bir şey olmayacak, çün- kü Kurul’da da hükümetin ağırlığı ola- cak” diye konuştu. ‘5 yıl içinde zeytinlik kalmaz’ TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabi Kay- naklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan önceki gece geç saatlerde geçen “Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile zeytinlik sahalarõ, hükümet temsilcilerinin ağõrlõkta olduğu Zeytin Sahalarõnõ Koruma Kurulu onayõyla maden, petrol ve doğalgaz faaliyetleri ile yenilenebilir enerji tesislerine açõlacak. UZZK Başkanõ Tan, Komisyon’da- ki gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Biz ‘Zeytincilik Yasasõ’na asla ve kata dokun- mayõn’ dedik. Temelden karşı çıkıyoruz. Bu yasa böyle geçerse 5 yıl içinde Türki- ye’de zeytinlik kalmaz. Parlamento bu konuda 5-6 kez karar verdi. Niçin zeytin- cilik yasasıyla bu kadar çok oynanıyor? Önceden verilen önerge zeytinliklerin doğrudan madencilik faaliyetlerine açıl- masına olanak tanırken, Kurul ile bu yapı daha dolambaçlı hale getiriliyor.” AKPDÖNEMİNDEHIZKAZANDI Özelleştirme de kazalar da arttı MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Her alandaki özelleştirme- lerle övünen AKP hükümeti döneminde maden ocaklarõndaki taşeronlaştõrma da dü- zenli olarak arttõ. Madenlerin hõzla özelleştirilmesi ve Tür- kiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tarafõndan işletilen madenlerin “hizmet alımı” adõ al- tõnda özel sektöre açõlmasõ, güvenlik ön- lemlerinin yüksek düzeyde olmasõ gereken bu işkolunda uzmanlaşmayõ da engelledi. Elektrik Mühendisleri Odasõ’nõn (EMO) verilerine göre 2007 yõlõnda kömür maden- ciliği alanõnda iş kazasõ sayõsõ 6 bin 293. Bu sayõ beklenen iş kazasõna göre yüzde 1530 daha fazla. 2008 yõlõnda da bu alanda 5 bin 728 iş kazasõ gerçekleşti. Beklenen iş kazasõndan yüzde 1396 daha fazla kaza yaşandõ. 2007 ve 2008 yõllarõnda yaşanan iş kazalarõ, 2009 yõlõnda da aynõ hõ- zõnõ korurken, 2010 yõlõnda da devam etti. Hakkâri karõştõ: 22 gözaltõ Muğla’da geçen hafta çıkan öğ- renci olaylarında tabancayla ya- ralanıp kaldırıldığı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yaşamını yitiren 21 yaşındaki Şerzan Kurt için Hakkâri’de yü- rüyüş düzenlendi. Yürüyüşe, sa- yıları 2 bine yaklaşan üniversite, lise ve dershane öğrencileri katıl- dı. Yürüyüş ve yapılan basın açıklaması olaysız biterken daha sonra Dağgöl Mahallesi’nde top- lanan grup, yola barikat kurduk- tan sonra terör örgütü lehine slo- gan atmaya başladı. Bölgeye ge- len güvenlik güçlerine taşla saldı- ran gruptakilere, biber gazı ve basınçlı su ile müdahalede bulu- nuldu. Polise taşla karşılık veren grup daha sonra ara sokaklara kaçarak dağıldı. Polis, olaylara karıştıkları iddiasıyla imam ha- tip lisesine giden 22 öğrenciyi gözaltına aldı. (Fotoğraf: AA) YDK: BİR AN ÖNCE SATILMALI Seçim yatırımı 2.7 milyarlık fındık çürüyor MURAT KIŞLALI ANKARA - Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, 2007 se- çimleri öncesi verdiği emirle fõndõkta düzenleyici kurum olduktan sonra toplam 2.7 milyar lira de- ğerinde 543 bin ton fõndõk stokladõğõ ve sadece bu fõndõğõ tutma maliyeti için yõlda 300 milyon lira faiz ödediği ortaya çõktõ. Başbakanlõk Yüksek De- netleme Kurulu (YDK), fõndõklarõn çürümemesi için bir an önce satõlmasõnõ istedi. TBMM KİT Komisyonu’nda bugün görüşülecek olan YDK’nin “Toprak Mahsulleri Ofisi 2008 Yılı Raporu”na göre TMO’da 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinden hemen önce 10 Temmuz’da da merkez ve taşrada daha kapsamlõ yapõlanmaya gidildi. YDK Raporu’nda şu ifadelere yer verildi: Fındık için dış borçlanma: TMO fõndõk ve mõsõr alõmlarõnõn başlamasõ nedeniyle Ağustos 2008 ayõnda Hazine Müşteşarlõğõ’na müracaat ede- rek kredi yetkisi talep etmiş, Hazine de önceden verilen 500 milyon dolarlõk yetkiyi 1 milyar 250 milyon dolara yükseltmiştir. Fındık finansmanı bozdu: TMO’nun bilhassa fõndõk üreticilerinden 2008 yõlõ faaliyet döneminde almõş olduğu 300.800 ton fõndõk mik- tarõnõn, 2006 ve 2007 yõllarõnda alõnan toplam miktara yakõn olmasõ TMO’nun finansman ihti- yacõnõ arttõrmõştõr. Fındık kredisine 305 milyon lira faiz ödendi: Özellikle fõndõk alõmlarõnda kullanõlan kredilere ödenen 305 milyon YTL’lik finansman giderinin bu yõl gerçekleşmiş olmasõ, dönemin za- rarla kapanmasõna etken olmuştur. Satmazsanız çürüyecek: 2008 sonu iti- barõyla 542.631 tonu bulan ve toplam 2 milyar 661 milyon YTL’ye mal olan fõndõk stoklarõnõn, stoklama maliyetinin yüksek olmasõnõn yanõ sõra zamanla fõndõkta olabilecek kalite kaybõ dikkate alõnarak pazarlanmasõ yönündeki çabalarõn sür- dürülmesi önerilir. Çölyak hastalarõna eziyet SİBEL BAHÇETEPE Buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi içinde “gluten” adõndaki protein bulunan gõdalarõ tüketemeyen çölyak hastalarõ, askerlikten muafiyet raporlarõnõ alõrken diyetlerini bozmak zorunda kaldõklarõ için ciddi sağ- lõk sorunlarõ ile karşõlaşõyorlar. Çölyak hastasõ Fatih Kes- kin (30), hastalõğõnõn teşhis edildiği 7 yõldan bu yana sõ- kõ bir diyet yaptõğõnõ, ancak askerlikten muafiyet raporu için sõkõntõlar yaşadõklarõnõ ifade ederek “Askerlik ya- pamaz raporu için askeri hastanelerden alınmış sağ- lık raporu şartı getiriliyor. Bunun için de diyetimizi bozarak hastalığın yeniden ortaya çıkması isteniyor, hastalık da diyeti bozduktan sonra 6 ay ile 1 yıl arasında ortaya çıkı- yor. Oysa bizim hastalığın teşhisi konul- duğunda aldığım çok sayıda raporumuz var, bu raporlar neden kabul edilmiyor” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Ede- biyatõ Bölümü’nde okurken hastalõğõ nede- niyle okuluna ara vermek zorunda kalan Keskin, 2008 yõlõ ocak ayõnda ise askerlik işlemlerini başlattõğõnõ, Çorlu Askeri Has- tanesi’ndeki muayenesinde çölyak hastasõ ol- duğu belirtilmesine karşõn GATA Haydar- paşa Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne sevk edildiğini ve yeni tetkik için diyetini bozmasõnõn istendiğini anlattõ. Hastalõğõn tek tedavisinin diyet olduğunu anõmsatan Kes- kin “Benim sağlığıma kavuşmam 7 yıl sür- dü onu kaybetmek istemiyorum” dedi. Çölyakla Yaşam Derneği Başkanõ Oya Özden de geçen aylarda Genelkurmay Baş- kanlõğõ’na başvurduklarõnõ anõmsatarak, “Başvurumuzda bu hastaların daha ön- ceki raporlarını kabul etmelerini ya da as- keriyeye de çölyak hastası olanları glu- tensiz gıdalarla beslemelerini öneren bir yazı gönderdik. İçinde gluten bulunan gı- dalardan bir çay kaşığının 8’de birini ye- mek bile zehir de- mektir. Bu çocuklar askerlik yapmak isti- yorlar ama çaresiz- likten yapamıyorlar, tek ilaçları diyet. Di- yetlerini bozdukları takdirde bağırsak kanseri, kemik eri- mesi ve kalp krizi gi- bi sağlık sorunları or- taya çıkabilir” dedi. TBMM İnsan Hakla- rõ İnceleme Komisyonu Başkanõ Zafer Üs- kül de geçen günlerde bu hastalar için Milli Savunma Bakanlõğõ ile Sağlõk Ba- kanlõğõ’na bir yazõ göndermiş, gereken ön- lemlerin alõnmasõnõ istemişti. Askerlikten muafiyet raporu almak için diyetlerini bozmak zorunda kalõyorlar Çölyak hastası Fatih Keskin: Askerlik kanununa göre çölyak hastaları askerlik yapamaz deniliyor. Ancak bunun teşhisi için bizden diyeti bozmamız isteniyor. Bu da sağlığımızı kaybetmemiz demek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle