11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA 3 C Kemeraltı’nda ne yok ki? Başkent İZMİR! Başkent KONAK! HAKAN TARTAN Baştarafı 1. sayfada Çünkü... Başka Ege’nin incisi yok! Başka İzmir yok. Ankara; devletin başkenti. Bürokrasinin, hükü- metin. İstanbul ise; finansın başkenti. Ekonominin, bor- sanın, bankacılığın... Hatta sigortacılığın... Ya İzmir? İzmir neyin başkenti? İzmir’de baş- kent olmayı hak etmiyor mu? Bir süreden beri konuşmalarımda, katıldığım pa- nel ve toplantılarda bunu vurgulamaya çalışıyo- rum. İzmir’in de başkent olduğunu. İzmir’in gücünü ve önemini. Kişilerin değil, bakış açısı ve vizyonun önem ve gerekliliğini. İzmir de; kültürün, sanatın, eğitim ve öğretimin, fuarcılığın, teknolojik gelişmiş sanayinin, deniz- ciliğin, turizmin, yat ve sağlık turizminin, jeotermal turizmin başkenti olmalı. Düşünün; gelişen sanayisini ve ihracatını kali- teli üniversitelerle taçlandıran bir İzmir. Bugünkü gibi 5-6 değil, 10-12 kaliteli üniversi- tenin yer aldığı. AR-GE merkezi. Yabancı dile önem veren okulların (ilköğretim ve lise düzeyinde) kaliteli eğitim verdiği bir kent. Sadece Türkiye çapında değil, dünya çapında öğretim üyelerinin koştuğu bir İzmir. Yaşamaktan, görev yapmaktan keyif duyduğu bir kent. İzmir için olduğu kadar Ege Bölgesi için de önemli bir açılım. Zor mu? Yapılamaz mı? Öyle kolay ki... Sade- ce biraz çaba, biraz vizyon ve sevgi... Ve turizm. Tarih ve kültür turizmi. 8 bin yıllık ta- rihi ile hayranlık uyandıran bir coğrafya. Sevgi, çağdaşlık ve hoşgörü kenti. Sağlık turizmi. Jeotermal turizmi. Yat turizmi. İçimizdeki gizli bir hazine. Yeni yüzyılın en önemli trendi, uzun ve sağlık- lı bir yaşam. Bunun için de sağlık turizmi. Sağlık katan suları ve iklimi ile bir ‘uzun yaşam kenti’ İzmir. Jeotermal kaynaklarını Türk insanı kadar dün- yaya açan ve bununla büyük bir ekonomik zen- ginlik yaşayan, dünya çapında ün kazanan Ege’nin incisi. Evet; İzmir bu kimliklerle geleceğe koşmalı. Eğitimin, sağlığın ve uzun yaşamın başkenti ola- rak. Bunları gerçekleştirmek zor mu? Ne zoru? Önemli olan; beyinlerdeki zincirleri kır- mak. Kavgaya yönelen sinerjiyi toplumsal hizmetle- re kaydırmak. Geçmişleri ‘kirli’ insanlara ‘dur’ diye haykırmak: ‘Yeter’... ‘Ben’ ve ‘yandaşlarım’ yerine ‘biz’ ve ‘kentim, ülkem’ diyebilmek... Bunu yapanları yüceltmek... Ve halkı, kenti, ülkeyi ‘ben’ egosundan sıyrılıp sevmek. Her şeyin başı bu? Ne olur biraz böyle düşün- sek... Ve İzmir denince elbette Konak. İzmir Konak, Konak İzmir demek. 500 binin üzerindeki nüfusuna rağmen her gün 1 milyonun üzerinde insanın yaşadığı, mut- luluk ve sevgi aradığı Konak. Tarihin, kültür ve sanatın, sağlıklı yemek kültü- rünün, turizmin merkezi. İşte Konak’taki bakış açımız bu; mutlu ve gü- leryüzlü insanlar. Sevgiyi büyüten. Hakça bölüşümü ve çağdaşlaşmayı hedefle- yen… Baştarafı 1. sayfada D önelim Kemeraltı Çarşısı’na… Tarihi çarşıya adım attığınızda saat kulesi deniz kenarında kalır. Ali Galip Pastanesi’nin çikolata kokulu vitrininin önünden, Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın Şifa Eczanesi’nin sağlık dağıttığı cadde boyunca yol alınır. Döner kokuları ile çikolata kokuları birbirine karışır. Ragıppaşa Oteli Kıraathanesi, Nazmi Bey’in Altınkalem Kütüphanesi, Hüseyin Efendi’nin kurukahveci dükkanı,Veysel Çıkmazı, havuzlu Meserret Oteli, Gaffarzade Oteli’ne giden dönemeçteki Kemeraltı Karakolu, hemen karşısında buz gibi akan suyu ile sebili, Şükran Lokantası… Dönerciler, börekçiler, aktarlar, şerbetçiler, hanları ve buluşma mekânları ile Kemeraltı’nın geçmişi yüzyıllar öncesine uzanır. Bahar otelinden Cihan Palas’a, Oteller Sokağı’ndan Abacıoğlu Hanı’na sokakta lokmadan, midye dolmaya, gevrek peynir eşliğinde çay yudumlamaya tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda gezintiye, Dönertaş Sebili’nden Agora’ya çınar ağaçlarından tırmanan begonvile, Basmane semtinde 150 yıllık Sakaoğlu fırınına, faytonla gezilir Kordon’da, imbat ile serinlenir gecelerin sıcağında Yıkanılır şifalı hamamlarında, kızları saklanırmış cumbaların ardında, Kuşlu Cami’den 926 Sokak’a, uzanır gider tarih tozlu raflara, sarmaşıklar sarılır eski yapılara… mbatı hissetmek güzel İzmir’e gelinir de tarihin içinden şöyle bir geçilmez mi? Doyasıya gezmek, kalıcı anılar yaşamak, gördüklerinizi kameralarınızın içine hapsetmek ve onlara dönüp bir kez daha bakmak. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda turlamak, Konak Belediyesi’nin esnaf ile işbirliği sonucu ortaya çıkardığı Abacıoğlu Han’da gevrek ve peynir eşliğinde çay yudumlamak ne güzel. Binlerce yıllık Agora’da izlerin üzerinde gezinmek o günlere gitmek, o duyguları yaşamak, Kadifekale’den kenti kuşbakışı göz süzmek, imbatı hissetmek ne güzel. Basmane Garı Basmane semtinde önemli işler yapılmış, önemli adımlar atılmış ve şaşırtıcı değişiklikler yaşanmış. Basmane Garı’da iyi bir çalışma yapılmış ön cephesi onarılmış ve boyanmış çatısı yenilenmiş ilgi çekici bir duruma getirilmiş. Hemen karşısında Çorakkapı Camisi’nin bulunduğu Anafartalar Caddesi’nin başlangıcı. Dev çınar ağaçlarıyla kaplanmış bu cadde üzerinde tarihi bir yapıda hizmet veren polis karakolu çekti. Oteller Sokağı tarih kokuyor Altınpark’tan sonra zeminiyle, dış cepheleri ile baştan aşağı yenilenen Oteller Sokağı kabuğunu değiştirmeye başlamış. Oteller Sokağı’nın girişinde yer alan ilk bina Latife Hanım’ın dedesi Uşakizade Sadık Bey’e ait. Bu bakımsız köşkün bahçesinde sonradan yapılma binaların altında bir Roma kapısının bulunduğu söyleniyor. Sadıkbey Oteli onarımdan geçmiş, temizlenmiş, sanki bayrama hazırlık yapan çocukların giysileri gibi rengârenk boyanmış duvarına pembe renkli bir begonvil tırmanmaya başlamış ve hayat bulmuş. Oteller anı yüklü Konak Belediyesi Oteller Sokağı’na önemli bir yatırım yapmış ve günümüze kazandırmış. O sokakta bulunan hemen tüm oteller onarılmış boyanmış, renkli levhalar asılmış, sokağın zemini kilit taşlar ile döşenmiş, sokağa park yasağı getirilmiş. Yüz yıl önce yapılmış oteller ayağa kalkmış ve müşterilerini konuk ediyor. Her bir otel geçmişten günümüze yaşanmış anılar ile yüklü. Kavaflar Çarşısı canlanmış Kavaflar Çarşısı İzmir’in büyük caddelerinden Fevzipaşa Bulvarı üzerinde yer alıyor. Bu tarihi çarşıda da çalışmalar tamamlanmış ve çarşı yeniden hizmete açılmış. Kavaflar Çarşısı’nın tavanı renkli camlar ile kaplanmış ve gün ışığından yararlanılmış. Camlar çarşıya renkli bir görünüm vermiş. Ancak yıllarca süren eklentiler ile çarşısının bozulan kimliği yeniden kurtarılmış. Kavaflar Çarşısı İzmir’in gözde mekânlarından. Ancak işletme anlayışında ortaya konulacak yeni bir yapılanma ile çarşı cazibe merkezi haline gelebilir. 150 yıldır ekmek çıkarıyor O teller Sokağı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ün de konakladığı Evliyazade Konağı bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş. Bina belediyenin projesi çerçevesinde korunmuş, onarılmış ve şimdilerde sergilere ev sahipliği yapıyor. İçindeki eşyalar da o yıllardan kalmış. Konağın içine girince 1900’lü yılların başına gidiliyor. Eski eşyalardan yayılan yorgunluk ve ağır kokuya karşın tavan işlemeleri hayranlık verici. Ayrı güzergâhta Anafartalar Caddesi üzerinde 150 yıllık bir geçmişi olduğunu anlatan fırın sahibinden taş fırında pişen ekmeğin ilginç öyküsü var. Tarihi fırına yakın bir aile evi (Kortejo Evleri ) çok kötü görünüyor. Sıcak şifalı sularıyla yüzyıllardan beri hizmet veren şimdilerde adı lüks olan hamamın zamana dayanan kubbesi yerinde duruyor. Basmane Semt Merkezi Konak Belediyesi, Oteller Sokağı’nda bulunan “Nebahat Tabat Yetiştirme Yurdu” binasını, Basmane Semt Merkezi olarak kullanılmak üzere restore etmiş. Bina Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun mülkiyetinde yıllarca yurt binası olarak hizmet vermiş. Yapı, bu çalışma sonucunda tarihi dokusuna kavuşturulmuş. Tarihi bina şimdi Basmane Semt Merkezi olarak hizmet veriyor. Çok renklilik Oteller Sokağı’nın birkaç adım ötesinde ise geçmiş yıllarda ulusal bayramların yapıldığı, coşkulu fener alaylarının gerçekleştirildiği tarihi Anafartalar Caddesi rengârenk dükkânları ile ilgi çekiyor. Bu bölge sanki İzmir’in rengi, dokusu, fotoğrafı ve yaşayan bir belgesi gibi duruyor. Yüzyılın başında bu bölgede İzmir’in ileri gelenleri yaşamış. Ticaret önemli boyutlarda yapılmış. Bölgede bugün dar gelirli, yoksul ama buna karşın sıcak kanlı ve güler yüzlü insanlar yaşıyor. Klasik Osmanlı eseri Kıllıoğlu Hamamı, kapılarını yıllardır açmayan Cihan Palas, işlemeli mermerleri yükselen yollarla birlikte toprağa gömülen ve tarihi pirinç korkuluğu çalınan kentin simge binası Dönertaş Sebili ve biraz ilerisinde Hatuniye Camisi yer alıyor. ..ve Agora Anafartalar Caddesi’nin bitiminde Roma dönemi yapılarından olan Agora’da önemli kazılar yürütülmüş. Ancak hemen yanı başında yer alan çok katlı otopark Agora’nın görsel güzelliğine leke sürüyor. Belediye yıkım çalışmaları yaparak Agora’nın çevresindeki kötü binaları ortadan kaldırıyor. Bölgede eski yapılar dimdik ayakta kalmış. Cumbaları sarmaşıklar sarmış. Agora ile tarihi Kemeraltı Çarşısı, Eşrefpaşa Caddesi ile bölünüyor. Kemeraltı Çarşısı’na Havra Sokağı’ndan da giriliyor. Önce taze meyve ve ardından da balık kokuları yayılıyor. Her türlü meyve ve sebzenin günlük olarak satıldığı Havra Sokağı tam bir renk cümbüşü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle