Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Arı kolonisi gibi hareket halinde
bir kitle. İnanılmaz üretken; kendi
uzmanlık alanlarındaki başarıları ile
yetinmeyip, “ben insanlığa daha
nasıl katkıda bulunabilirim’’ diye
sürekli düşünen, sorgulayan;
edindikleri deneyimleri başkaları
ile paylaşan, bilim odaklı
kalkınmayı ilke edinen… Bir kısmı
ABD’nin seçkin üniversitelerinde
öğretim üyeliği yapan Türk bilim
insanları, girişimciler ve
işadamları… Bazıları ise yine
Amerikan üniversitelerinde görevli
yabancı akademisyenler… Bu kez
kraliçe arıları Prof. Dr. Banu
Onaral’dı. Onaral istikameti
belirledi ve arı kolonisi bu hafta
sonu İzmir’e kondu. Çünkü
kendine “sağlık ve biyomedikal
alanından dünyanın önde gelen
merkezlerinden biri haline getirme”
hedefini koyan hatta bu amaçla
İnovİZ adını verdiği bir platform da
oluşturan İzmir’in bu çalışkan
arıların deneyimine ve yardımına
ihtiyacı vardı…
Sanırım öykünün bu noktasında
küçük bir parantez açıp, Banu
Onaral’dan bahsetmem gerek.
Drexel Üniversitesi Bio-Medical
Mühendisliği Fakültesi’nde Bilim
Sağlık Sistemleri Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Banu Onaral uzun
yıllardan beri ABD’de akademik
dünyanın içinde yer alan başarılı
bir isim. Geçen dönem Türk
Amerikan Bilim İnsanları ve
Akademisyenleri Derneği’nin
(TASSA) de başkanıydı. Onaral, 2
yıl önce kendisini ilk tanıdığımda
bana “Dışardan baktığınızda,
Türkiye’nin kaynaklarının artık
büyük işler yapmaya müsait olduğu
görülüyor. Ama bölük pörçük.
Stratejik bir yaklaşım takip
edilmediğinden bireysel seviyede
kalıyor. Bunların birleşmesi ve
güçbirliği sağlaması gereken bir
üstyapının gelişmesi şart” demişti.
Aynı zamanda ABD’deki Türk
beyin gücünden Türkiye’nin
yararlanabileceği ortamı da
oluşturmaya çalışıyordu. Daha o
zaman hem Ankara’da üst düzey
temaslarını sürdürüyor hem de
kent kent gezerek bir farkındalık
yaratmaya çabalıyordu. Hatta o
dönem yapılan bir dizi toplantı
sonunda biyonanotekstil
konusunda İstanbul’un bir cazibe
merkezi olabileceği konusunda bir
görüş birliğine varılmış ve
İnovasyon ve Istanbul sözcükleri
birleştirilerek İnovİST kavramı
ortaya çıkmıştı. Ancak İstanbul çok
büyük olduğu ve odaklanma
sorunu yaşandığı için arayış farklı
kentlere kaymıştı...
İzmir ile Prof. Banu Onaral’ı
buluşturan ve İnovİZ’in
yatırılmasına katkıda bulunan
önemli bir isim daha var söz
etmem gereken. O da bir kadın. Bir
bilim insanı. Her ne kadar
olağanüstü mütevazı kişiliği ile
adının ön plana geçmesini
istemese de affına sığınarak
projenin önemli mimarlarından biri
olan Ege Üniversitesi
Biyomühendislik Bölümü Başkanı
Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan’ı
kısaca tanıtmak zorundayım.
1998’den beri Prof. Dr. Fazilet
Vardar Sukan’ın önderliğinde
faaliyet gösteren EBİLTEM (Bilim-
Teknoloji Uygulama ve Araştırma
Merkezi) 2008 yılında Avrupa’nın
en başarılı teknoloji transfer
merkezi seçilmiş. 10 yıllık süreç
içinde, bölge ekonomisine 42
milyon Avro katma değer ve 260
kişiye istihdam sağlanmış; 537
patent, 1019 marka başvurusu
yapılmış, 42 proje yatırıma
dönüştürülmüş… Bu başarılar ve
Fazilet Hoca’nın vizyonu Banu
Onaral’ın dikkatini çekince, buna
İzmir’in “Sağlık için İzmir” sloganı
ile sağlıkta ve biyomedikalde
dünya çapında bir merkez olma
hedefi ile birleşince düğmeye
basıldı.
1.5 yıl içinde 10 arama
konferansı yapıldı, üç üniversitenin
(Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül
Üniversitesi, İzmir İleri Teknoloji
Enstitüsü) güçbirliği sağlandı. İzmir
Kalkınma Ajansı’nın desteği alındı.
Önce 3 üniversite ilk adımı attı.
Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül
Üniversitesi ve Yüksek Teknoloji
Enstitüsü yeni bir işbirliğine imza
atarak İzmir’de bulunan
Biyomedikal Teknolojiler Sanayi ve
Üretim sektörünü desteklemek
amacıyla İnovİZ platformunu
oluşturdu. Amaç dünyanın en hızlı
gelişen sektörlerinden sağlık ve
biyomedikal yatırımlarında
Türkiye’nin payını arttırabilmek ve
İzmir’i bu alanda öncü konuma
taşımak. İşbirliği platformunda
Türk-Amerikan Bilim Adamları ve
Akademisyenleri Derneği (TASSA),
Ege Üniversitesi Bilim ve Teknoloji
Merkezi (EBİLTEM), İzmir Kalkınma
Ajansı (İZKA), Ege Serbest Bölge
Kurucu ve İşleticisi AŞ (ESBAŞ) ve
Sağlık Sektörü temsilcileri
bulunuyor. İnovİZ ile, ortak bir Ar-
Ge Merkezi kurulmasının yanı sıra
İzmir ve Ege Serbest Bölgesi’nde
yerli ve yabancı yatırımcıların
rahatlıkla çekilebileceği bir
Biyomedikal Sektör Kümelenmesi
yaratmak ve ortak yüksek lisans ve
doktora programlarının
oluşturulması amaçlanıyor. Hafta
sonu ABD’den kalkarak İzmir’e
gelen ekip 1. Küresel İnovİZ
konferansında deneyimlerini
İzmirlilerle paylaştılar. İçlerinden
bazılarını önümüzdeki haftalarda
sizlere tanıtacağım.
Unutmayalım ki İnovİZ daha ilk
adım. Başarıya ulaşması için
öncelikle güçbirliğinin sürmesi
gerekiyor. İzmir’in daha önceki
EXPO deneyimindeki
başarısızlığının ardında ortak
çalışma kültürünün
oluşturulamamış olması yatıyor.
Umarız İzmir eski hatalardan ders
almayı başarır. İki kadın bilim
insanının inanılmaz enerjisi
etrafında örülen sinerji somut
adımlarla yol alır...
Bir Kent ve İki Bilim Kadını
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Finansal Spekülasyonu
Dizginlemek
Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen
hafta içinde finans piyasalarını altüst eden bir
açıklama yaptı: Almanya’da, mart sonuna değin
“çıplak açığa satış” işlemleri yasaklanmıştı. Söz
konusu uygulama “finans piyasalarındaki aşırı
spekülasyonun yol açtığı dalgalanmaları önlemek
ve ekonomiye daha istikrarlı bir görünüm
kazandırmak” amacını gütmekteydi. Merkel’in
açıklamalarının ardından Almanya Maliye Bakanı
Wolfgang Schäuble de benzer sözler sarf etti.
Bakan Schäuble’ye göre, “finans piyasaları
kontrolden çıkmış durumda” idi ve “düzen
içerisinde çalışmalarını sağlamak için efektif
düzenlemelere (regülasyona) ihtiyaç
duyulmakta”ydı. Schäuble, bu amaçla finansal
ürünlerin standartlaştırılması ve bütün piyasa
katılımcıları için daha fazla şeffaflık gerektiğini
vurgulamaktaydı.
Merkel ve Schäuble girişimlerini bir adım daha
ileriye götürerek aşırı spekülasyon ile mücadele
gündemini haziran ayında Kanada’da toplanacak
olan G20 zirvesine taşıyacaklarını da açıkladılar.
Buna göre Merkel, G20 zirvesinde uluslararası
düzeyde bir finansal işlem vergisinin uygulamaya
konulmasını talep etmeye hazırlanmaktaydı. Söz
konusu işlem vergisi sadece bankacılık
işlemlerinden değil, finans piyasalarında yapılan
tüm işlemlerden alınacak ve bir yandan spekülatif
girişimleri dizginlemeyi, bir yandan da ileride
oluşabilecek krizlere karşı bir fon oluşturmayı
amaçlayacaktı.
Bu gelişmelere finans “oyuncularınca” verilen
tepkiler son derece sert oldu. Başta Londra ve
New York olmak üzere tüm borsalarda ani
düşüşler yaşandı... Avro ise ABD doları karşısında
gerileme gösterdi.
Önce gelişmelerin başındaki duyuruyu
irdeleyelim. “Çıplak açığa satış” işlemi ne
demektir? Kısaca açıklamak gerekirse, varsayın ki
bir finansal yatırımcı ileriki günlerde bazı finansal
varlıkların ve devlet kâğıtlarının fiyatlarının
düşmesini bekliyor. Bugünden bu kâğıtları pahalı
fiyattan satıp, ileride fiyatları düştüğünde tekrar
geri satın alarak kâr elde etmeyi düşünüyor.
Dolayısıyla kâğıtları bugün satışa çıkartıp,
gelecekte ucuzladıklarında geri alma işlemini
tasarlıyor.
Buraya kadar düşünülen işlemin herhangi bir
eksiği, ya da yanlışı yok. Bir mal pahalıyken
satılıp, ucuzken geri alınacak... Ancak işin bir püf
noktası var: Satılması düşünülen kâğıtlar henüz
yatırımcıya ait değil; yani satılması düşünülen
varlıklar aslında başkasının portföyünde. Kısacası,
örnekteki yatırımcımız kendi malı olmayan bir şeyi
önce satıp, sonra satın almayı planlıyor.
Size ait olmayan bir finansal varlığı, “ileride
ucuzlayınca nasıl olsa satın alırım” düşüncesiyle
fiyatı yüksek iken satmak, yani şimdi bir açık
yaratmak, daha sonra da bu açığı ucuza
kapatmak işlemi “çıplak açığa satış işleminin”
özünü oluşturuyor. Finansal yatırımcı “sezgileri ve
deneyimleri” yardımıyla açık pozisyona geçiyor ve
risk alıyor. Eğer her şey arzulandığı gibi
gerçekleşirse kendisine ait olmayan varlıkları
satıp, sonra düşük fiyattan gerçekten satın alarak
kâr elde etmeyi planlıyor.
Böyle bir şey nasıl olabilir? Size ait olmayan bir
varlığın satışını nasıl gerçekleştirebilirsiniz? Bu tür
bir spekülasyon neticesinde alınan riskler ya
karşılanamaz ise ne olur? Yapılan varsayımlar,
evdeki hesaplar tutmaz ise yaşanan kayıplar kim
tarafından karşılanacaktır?
Bir de bu spekülatif tehlikelere, ilgili finansal
varlıkların aslında “sahte değerler”den oluşan
vasıfsız (toksik) varlıklardan ibaret olduğunu; yani
ilgili kâğıtların aslında piyasa değerinin de
olmadığını; ve üstelik piyasanın da bu tür kâğıtları
ayrıştıracak bir yöntemi, becerisi, hatta niyetinin
de olmadığını ekleyin...
Bu soruların yanıtlarının sadece son küresel kriz
boyunca değil, bu çapta olmasa da yaşanmış
olan bütün finansal kriz dönemlerinde nasıl
verildiğini yakından biliyoruz. Bu tür aşırı risk
algılamaları sonucu oluşan” açık pozisyonların
devletler eliyle nasıl kapatılmaya çalışıldığını;
üstlenilen pozisyon açıklarının kamu borçlanması
olarak nasıl üstlenildiğini ve gerek emek gelirleri,
gerekse ileriki nesiller üzerine borç yükümlülükleri
olarak nasıl yıkıldığını yakın deneyimlerimizden
biliyoruz.
Şimdi ise konuya bambaşka bir açıdan
bakmamız gerekmektedir: Merkel Almanyası’nın
aşırı spekülasyonun önüne geçmek için
tasarladığı yeni finansal üstyapı, küresel
kapitalizmin geleceği açısından ne anlama
gelmektedir? Ya da daha geniş bir bakış açısıyla,
kapitalizm bu tür finansal spekülasyon oyunları
olmadan sermaye birikimini sürdürebilecek midir?
Önümüzdeki haftaki yazımızda biraz daha
tarihsel bir perspektif içinde bu konuyu ele almayı
arzulamaktayım.
Genel grev kararõnõn değiştirilmesine tepki gösteren TEKEL işçileri Türk-İş işgalini açlõk greviyle sürdürdü
CİHAN ORUÇOĞLU
TEKEL işçileri, 26 Mayõs’taki genel grev
kararõnõn değiştirilip, 1 saatlik iş bõrakma
kararõ alõnmasõnõ protesto için işgal ettik-
leri Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcili-
ği’nde dün de sürdürdükleri açlõk greviy-
le devam etti. Konfederasyonlarõn genel
grevi 1 saatlik iş bõrakma eylemine çevir-
mesini, 1 Mayõs’taki kürsü işgaline bağ-
layan işçiler tepkili. “Bizlerin derdi ekmek
parası, 4/C ile 1250 lira olan maaşımız
750 liraya düşecek. Bizleri hükümete sa-
tan AKP’nin sözcüsü Mustafa Kum-
lu’dan hesap soracağız” dediler.
Cevizli’deki Tekel Fabrikasõ’nda 17 yõl
çalõşan Bekir İşeri, Ankara’daki 78 gün-
lük direnişin ardõndan sendikalarõn, hü-
kümete 12 maddenin değişmesi için talepte
bulunduğunu fakat o maddelerin hiçbirinin
değişmediğini belirterek, “Bizlere vermiş
oldukları sözden döndüler. Bunu 3 Ha-
ziran’da Ankara’da da soracağız” dedi.
Tekel Cevizli Şubesi’nde 10 yõl çalõştõ-
ğõnõ anlatan Binali Bindal “Genel grevin
3 ay sonra yapılacak olmasını eleştirdi-
ğimizde genel grevin ciddi bir iş oldu-
ğunu anlattılar. Samimiyetsiz oldukla-
rını sezmiştik. Bizi cezalandırma yön-
temiyle terbiye ediyorlar. Biz, buna
sendika ağalığı diyoruz” dedi.
Genel grevi 1 saatlik iş bõrakma
eylemine çevirmesini, 1
Mayõs’taki kürsü işgaline
bağlayan işçiler, “4/C’ye geçince
1250 lira olan maaşõmõz 750 liraya
düşecek. Bizleri hükümete satan
AKP’nin sözcüsü Kumlu, hesap
vermeli” diye tepki gösterdiler.
TÜRK-İŞ’İN
ÖNÜNDE
TOPLANACAKLAR
T
ürk-İş 1. Bölge Tem-
silciliği’ni işgal eden iş-
çilere bugün çeşitli
konfederasyonlarõn İstanbul
şubeleri destek verecek. Gü-
müşsuyu’ndaki Türk-İş 1.Böl-
ge Temsilciliği’nde süren aç-
lõk grevine sabah saatlerinde
siyasi parti ve sendika tem-
silcileri gelerek genel greve
ilişkin basõn açõklamasõ ya-
pacak. Zeytinburnu Nakliye-
ciler Sitesi’ndeki Ambarlarda
saat 11.00’de DİSK Genel
Başkanõ Süleyman Çele-
bi’nin katõlõmõyla basõn açõk-
lamasõ yapacak. Şişli Ok-
meydanõ Hastanesi önünde
saat 10.00’da DİSK’e bağlõ
Dev Sağlõk-İş Genel Başkanõ
Arzu Çerkezoğlu basõn açõk-
lamasõ yaparken, DİSK’liler,
saat 12.30’da Kartal Koşuyolu
Hastanesi, 13.00’te de Kadõ-
köy belediyesi önünde açõk-
lama yapacak. KESK’e bağ-
lõ Eğitim-Sen 3 No’lu Şube
Başkanõ Nebat Bukrek ise 26
Mayõs sabahõ saat 11.00’de
ÇAPA ve Eminönü’nde üye-
lerinin toplanõp iki ayrõ koldan
Beyazõt’a yürüyeceklerini ve
greve tüm gün iş bõrakarak
destek vereceklerini söyledi.
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - TEKEL işçileri bugün
“genel grev” yerine işyerleri önünde
sadece basõn açõklamasõ yapacak olan
Türk-İş’e öfkeli. Tek Gõda İş Başka-
nõ Mustafa Türkel, bugünkü eylemin
başarõsõz olmasõ durumunda yarõn
sabah Türk-İş Başkanõ Mustafa
Kumlu’nun istifa etmesini bekleye-
ceklerini söyledi. Türkel, TEKEL iş-
çileri olarak bugün Türk-İş’in kararõ
doğrultusunda değil, madenciler için
bir saatlik iş bõrakma eylemi yapa-
caklarõnõ kaydetti.
Tek Gõda İş Başkanõ Türkel, TE-
KEL işçilerinin Türk-İş’e yönelik ta-
võrlarõnõ yaptõklarõ eylemlerle göster-
diklerini söyledi. 22 Şubat’ta 4 kon-
federasyon başkanõnõn 26 Mayõs’ta
“genel eylem” için açõklama yaptõk-
larõnõ anõmsatan Türkel, bu kararõn 26
Mayõs’a 3 ay kala alõndõğõna dikkat
çekti. Bu kararõn ardõndan hükümetin
“ciddiye alarak” açõklama bile yap-
madõğõnõ dile getiren Türkel, çalõşma
yaşamõnda 4-C, 4-B uygulamalarõnõn,
güvencesiz çalõşma koşullarõnõn de-
vam ettiğini söyledi.
Türkel, “Bunlar cinayettir. Baş-
bakan ‘kader’ diyor. Başbakan ‘Ka-
dere inanmõyor musunuz’ diyor. Bu
teslimiyetciliğin adı kader olamaz.
Bu cinayetler bir genel grev nede-
nidir. Böyle tavır alınması gere-
kirken hiçbir şey değişmediği hal-
de, eylemin sulandırılmasını doğ-
ru bulmuyoruz” dedi.
Bugün yapõlacak eylemin yarõn
sabah mutlaka bir sonucu ola-
cağõnõ dile getiren Türkel,
“Bu sonuç hükümet
açısından ya şapkasını
önüne koyup düşün-
meyi gerektirebilir ve-
ya bu eylem başarısız-
lıkla sonuçlanır ve 4
konfederasyon
başkanının, ama
öncelikle ben
Türk-İş’e bağlı sendikanın
başkanı olduğum için
Türk-İş Başkanı’nın isti-
fasını da gerektirir. Bu
kadar net” dedi.
Bir saatlik iş bõrak-
ma eylemi kamu ve
özel işyerlerinde
saat 08.30 ile
09.30 arasõn-
da yapõla-
cak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emekçiler bugün Türkiye genelinde
yapõlacak eylemlerle AKP’yi protesto
edecek. Türk-İş ve Kamu-Sen sadece
işyerleri önlerinde bildiri okumakla
yetinirken, KESK “tam gün” iş
bõrakacak.
Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK, 22
Şubat’ta başta TEKEL işçilerinin 4/C
istihdamõ olmak üzere çalõşma yaşamõnõn
temel sorunlarõna çözüm bulunmamasõ
durumunda 26 Mayõs’ta “genel eylem”
kararõ almõştõ. Ancak eylem tarihi
yaklaştõkça konfederasyonlar arasõnda
görüş ayrõlõklarõ ortaya çõktõ. Türk-İş ve
Kamu-Sen genel grevi uygulamayacağõnõ
bildirdi. KESK üyeleri ise bugün tam gün
iş bõrakacak. Emekçiler Ankara’da saat
11.30’da Ziya Gökalp Caddesi’nde
toplanacak, aynõ yerde saat 13.00’te
miting gerçekleştirilecek. KESK Başkanõ
Sami Evren, İstanbul’da olacak. KESK’e
bağlõ sendikalar tüm işyerlerinde işe
gitmeyip, belli alanda toplanõp, basõn
açõklamasõ yapacak. KESK üyeleri
İstanbul’da Sirkeci Garõ’nda ve Çapa’da
toplanõp Beyazõt Meydanõ’na geerek
miting yapacak. İzmir’de ise saat
11.00’de Basmane’de toplanacak olan
KESK üyeleri buradan Konak
Meydanõ’na yürüyecek. Eyleme Maden
Mühendisleri Odasõ destek verecek.
B‹ L G ‹ T O P L U M U N A D O / R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K
Kadın istihdamı izlenecek
Hükümetleri döneminde uyguladõğõ politikalar-
la kadõn istihdamõnõ yüzde 30’lardan yüzde
26’lara düşüren AKP, 8 yõlõn sonunda kadõnlarõ
anõmsadõ. Başbakanlõk, “Kadõn İstihdamõ Ulusal
İzleme ve Koordinasyon Kurulu” oluşturdu.
Evteks’te 700 milyon dolarlık iş
19–23 Mayõs tarihleri arasõnda CNR Expo Fuar
Merkezi’nde yapõlan Evteks’i değerlendiren TİM
Başkanvekili ve Uludağ Tekstil İhracatçõlarõ
Birliği Başkanõ İbrahim Burkay, fuara katõlan şir-
ketlerin memnun ayrõldõğõnõ ve 700 milyon dolarõn
üstünde bir iş bağlantõsõ yapõldõğõnõ açõkladõ.
Atasun Optik, hedef büyüttü
2002 yõlõnda kurularak, 2008 yõlõnda Hollanda
menşeli Hal Holding bünyesine katõlan ve geçti-
ğimiz günlerde Fahri Kuz Optik ile güçlerini bir-
leştiren Atasun Optik, yurt genelinde bulunan 41
hizmet noktasõnõ 5 yõl içerisinde 150’ye çõkarmayõ
hedefliyor. Atasun Optik, Türkiye pazarõna 70 mil-
yon TL yatõrõm yaptõğõnõ açõkladõ.
GÜNÜN İÇİNDEN...
Derdimiz ekmek parasõ
EmekçiAKP’yi
uyaracak
Tek Gõda-İş Başkanõ, eylemin başarõsõz olmasõ durumunda gereğinin yapõlmasõnõ istedi
Eylem başarõsõz olursa yarõn
Kumlu’nun istifasõnõ
bekleyeceklerini söyleyen
Türkel, Türk-İş kararõyla değil,
madenciler için iş
bõrakacaklarõnõ kaydetti.
‘Kumlu istifa etsin’
SONUÇ ALANA KADAR EYLEMLERİMİZ SÜRECEK
İ
stanbul Sigara Fabrikasõ’nda 10 yõl çalõşan Songül Ay-
dın, eyleme meraklõ olmadõğõnõ, kendisinin bir anne
olduğunu ve geçim derdi yüzünden açlõk grevine baş-
ladõğõnõ anlatarak, “Elimizden gasp edilen hakkımızı ge-
ri almak için kanımızın son damlasına kadar müca-
dele etmeye devam edeceğiz. Türk-İş bizden kestiği ai-
datlarla bugünlere geldi. Açlık grevinin amacı yöne-
timin istifa etmesi ya da bugünkü grevi adam gibi yap-
masıdır” dedi. Mustafa Kumlu’nun AKP’nin milletve-
kili gibi davrandõğõnõ kaydeden Aydõn, “Bizim hakkımızı
kesinlikle savunmuyor. Her şeyi bir kenara bırakır-
sak 1 hafta önce 30 kardeşimizi 500 metre yerin di-
bine gömdük. Bunun da mı hakkı yok” ifadesini kul-
landõ. Aydõn, “21 yıl boyunca sendikaya aidat ödedim.
Sendikamız, hükümetin elimizden aldığı haklara se-
sini çıkarmadı, doğru bir 26 Mayıs yapılmazsa Kum-
lu yönetimi defolsun gitsin” dedi.
Cevizli TEKEL Fabrikasõ’nda 12 yõl çalõşan, kendile-
rini 4/C’ye geçirmek istediklerini anlatan Sezgin Alaca,
“4/C’ye geçen bir işçi, 1250 liradan 750 liraya maaşı
düşüyor. Bir sonraki sene devlet isterse bizi çalıştır-
mama hakkına sahip oluyor. Bizim bütün derdimiz
budur” dedi. 26 Mayõs Grevi’nin arkasõnda durmayan
konfederasyonlara karşõ bu eyleme başladõklarõnõ söyle-
yen Alaca, “Grev için hiçbir çalışmanın yapılmadığı-
nı gördük. Bunun bir bedeli olmalı” diye konuştu.
TEKEL işçileri Adana başta olmak üzere pek çok ilde Türk-İş binalarını işgal etme girişiminde bulundu.
(Fotoğraf:
VEDAT
ARIK)