25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU CHP ve Yenilenme - II erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Pazartesi günü, CHP’nin bir yenilenme noktasında olduğuna, bir ‘sosyal demokrat parti’ye dönüşmesine ilişkin tartışmalara katkı olmak üzere İngiltere İşçi Partisi’nin deneyimini özetlemiştim. Hangi ‘sosyal demokrasi’? CHP’nin bir sosyal demokrat partiye dönüşmesini isteyenlerin, ilk düşünmesi gereken konu “sosyal demokrasi” kavramının içeriğiyle ilgili olmak zorundadır. Sosyal demokrasi tarih boyunca değişik içeriklere sahip olan bir kavram. İlk önce liberal demokrasiye alternatif olarak, komünist anlamını da içermek üzere şekillendi. Sonra sosyal demokrasi, sosyalizme reformlar yoluyla, barışçı bir geçişi savunan bir programa sahip oldu. II. Dünya Savaşı’ndan sonra sosyal demokrasi sosyalizm hedefini terk etti, komünizme karşı kapitalizmi düzenlemeyi, çelişkilerini yumuşatmayı amaçlayan bir program geliştirdi. Kapitalizmin1970’lerde başlayan yapısal krizi boyunca, sosyal demokrasi bu programı da terk etti, 1980’lerde neoliberal yeni sağ restorasyonun hegemonyası altına girerek, “III Yol” adı altında serbest piyasacı, küreselleşmeci, işçi sınıfından da giderek uzaklaşan bir akıma dönüştü. Yeni İşçi Partisi (III. Yol) düşüncesinin mimarı Anthony Giddens’e göre, şimdi bu dönem de bitti; Yeni İşçi Partisi kavramını da terk etmek gerekiyor. Diğer bir deyişle, “sosyal demokrasi” yeniden tanımlanmayı bekliyor. II. Dünya Savaşı sonrası sosyal demokrat partilerin tarihine bakınca, bugüne kadar uzanan bir çizgi bulmak olanaklı: Emek ve sermaye arasında bir uzlaşma noktası bularak sermaye birikim sürecini istikrara kavuşturmak. Bu uzlaşmanın emek tarafı, her zaman daha fazla özgürlük, sosyal hakların, kamusal alanın genişletilmesi ya da korunması olarak kendini gösteriyor. Uzlaşmanın sermaye tarafıysa, emek disiplini ve verimlilikle ilgili oluyor. Yenilenme ama nasıl? Yapısal krizinin devletlerin mali krizine dönüştüğü bir noktada olduğumuzu düşününce de, akla hemen “bugün emek ve sermaye arasında, böyle bir uzlaşmanın zemini var mı” sorusu geliyor. İngiltere İşçi Partisi (İİP) Blair’in liderliğinde, günün kültürel iklimine, buna ilişkin öznelliklerin özelliklerine uygun bir ideolojik yenilenme gerçekleştirmişti. İİP, serbest piyasayı benimseyen, devletten bağımsız, kendi yaşamını belirleyen benmerkezci, haz temelli tüketim dalgasına kapılmış birey/seçmene dayanarak iktidara geldi. Şöyle de söyleyebiliriz: İİP, Fordist dönemin “yaşamı düzenleyen” “büyük baba”, otoriter devletinin disiplininden kurtulmak, özgürleşmek isteyen “postmodern” bireye (Anti- Oedipus’un bireyine) dayanıyordu. Bu birey bugün bir kimlik krizi içindedir. O şimdi, “özgürleşmenin”, gerçekte onu yalnızlaştırdığının, varlığını sayılara, “farklılıklarının” standartlaştırılmış tüketim noktalarına, dönüştürdüğünün, dev şirketlerin, uzman kurumları, devletlerin idari yapıları tarafından sürekli maniple edildiğinin ayırdına varmaktadır. Bu bireyin şimdi kendine yeni bir “büyük baba” aradığı (tanrı, “hoca efendi”, imparator, ulusal- etnik kimlik) sırada, krizle birlikte piyasa otoritesi, kredi köpüğü, küreselleşmecilik de hızla çökmeye, güvensizlik, belirsizlik artmaya, devlet yeniden öne çıkmaya başlamıştır. İdeolojik yenilenme işte bu yeni koşullara uygun olmak zorundadır. Sosyal demokrasinin bugün, güven sağlayıcı, özgürlük vaat eden, bu eksen üzerinde geleceğe ilişkin plan ve umut sunan, piyasa popülizmini dışlayan, halkçı damarı güçlü bir proje geliştirmesi gerekiyor. Kriz içinde, “sermayenin kâr makinesi” hem işçiyi hem de kapitalistlerin önemli bir kısmını tehdit ediyor. Biri, işini refahını, öbürü, işletmesini, servetini, hatta siyasi iktidarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Sosyal demokrasi bu noktadan hareketle, istikrar, güven ve özgürlük, temel hakların genişletilmesi üzerinden, dolaylı ve “pazarlığa” dayalı bir uzlaşma kurmayı amaçlayabilir. Türkiye özgülünde tüm bunlara ek olarak bir Kürt sorunu, siyasal İslamın bu ülke halkının “yaşam dünyasına” eklediği “sorunlar” da sosyal demokrasinin cevap aramak zorunda olduğu iki alan. Burada da doğrudan ya da dolaylı uzlaşma noktaları, güven, haklar ve özgürlükler ve toplumsal barış, istikrar üzerinden düşünülebilir… Sosyal demokrasinin bu uzlaşmayı gerçekleştirebilmesi için, önce karşı tarafı uzlaşmaya zorlayacak bir toplumsal güce ulaşması gerekecektir. İkincisi, her zaman kapitalizmin sınırları içinde hareket edecek olan sosyal demokrasinin ne kadar sosyal ve ne kadar demokrat olacağını, her zaman olduğu gibi yine büyük ölçüde toplumsal muhalefetin gücü ve siyasi yelpazenin daha solunda yer alan akımların, toplumsal muhalefet üzerindeki etkileri belirleyecektir. Genç ve Halıcı CHP’ye katılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç ve Ankara Bağõmsõz Milletvekili Emrehan Halõcõ’nõn CHP’ye katõlacağõ bildirildi. CHP Grup Başkanvekili Hakkõ Süha Okay, CHP Genel Başkanõ Kemal Kõlõçdaroğlu’nun Zonguldak ziyaretine giderken otobüste bir grup gazeteciyle sohbet etti. Okay, Genç ve Halõcõ’nõn, 22-23 Mayõs tarihlerindeki CHP 33. Olağan Kurultayõ’nõn ardõndan gerçekleştirilecek ilk grup toplantõsõnda CHP’ye katõlmalarõnõn beklendiğini söyledi. Genç ise CHP’den teklif gelmesi halinde önce Tunceli halkõna danõşacağõnõ söyledi. Genç, “Katõl derlerse geçerim, yoksa geçmem. Ancak şu ana kadar da bir teklif gelmedi” dedi. CHP’den kendisine henüz bir davet gelmediğini belirten Genç, Kõlõçdaroğlu ile henüz görüşemediğini söyledi. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ CHP’nin iptal davası dosyası raportörde ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç, anayasa değişikliğinin iptal başvurusu ile il- gili raporunu hazõrla- masõ için dosyayõ ra- portöre verdi. CHP’nin Yüksek Mahkeme’ye taşõdõğõ 12 Eylül’de referan- duma sunulacak olan anayasa değişikliğinin iptal davasõnda ilk iş- lem yapõldõ. Mahkeme Başkanõ Kõlõç, bir ra- portör görevlendire- rek dosya üzerinde ça- lõşõp raporunu hazõrla- masõnõ istedi. Görevlendirilen ra- portör, başvuruda şe- kil eksikliği olup ol- madõğõnõn yanõ sõra başvuruda bulunan 110 milletvekilinin anayasaya aykõrõlõk iddialarõnõ araştõracak ve buna ilişkin değer- lendirmelerini rapor- laştõracak. Raportö- rün raporunu hazõrla- yõp sunmasõnõn ardõn- dan Başkan Haşim Kõlõç’õn belirleyeceği bir günde iptal başvu- rusu ele alõnacak. BDP EŞBAŞKANI GÜLTEN KIŞANAK: CHP’nin zihniyetinin değişimi ile ilgileniyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Eşbaşkanõ Gültan Kışanak, CHP’de vitrinin değil, “zihniyetin de- ğişmesi” ile meşgul olduklarõnõ belirtir- ken CHP’nin yeni Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürtlerin üzerinden siyaset yapmayı denememesini” istedi. Kõşanak, partisinin grup toplantõsõndaki konuşmasõnõ ağõrlõklõ olarak Kõlõçdaroğ- lu’nun CHP Genel Başkanõ seçilmesine ayõrdõ. CHP yönetiminin bir “zorunlu- luktan” değiştiğini kaydeden Kõşanak, kendilerinin CHP’nin zihniyetinin de- ğişmesi ile ilgilendiklerini söyledi. Kürt sorununun “turnusol kâğıdı” gibi ol- duğunu belirten Kõşanak, CHP’nin yeni yönetiminin bu konudaki yaklaşõmõnõn ne olacağõnõ merak ettiklerini ifade etti. Kõ- şanak, “Tekçi zihniyetinde, katı-ulus yaklaşımından vazgeçecek mi? CHP’ye eğer gerçekten demokratik muhalefet yapmak istiyorlarsa dostça tavsiyele- rimiz olacak. Eğer zerre kadar demok- ratik siyaset derdiniz varsa gelin BDP’nin verdiği teklifleri destekle- yin” dedi. ‘Gül’ün uçakta aklına geliyor’ Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Ka- zakistan gezisi sõrasõnda yaptõğõ “En önemli sorun Kürt meselesi” sözlerine de dikkat çeken Gültan Kõşanak, Gül’ün hep yurt dõşõna giderken bu konuda açõk- lamalar yaptõğõna işaret etti. CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle