Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Nedenler, Vesileler,
Fırsatlar
Ne oldu? Neden oldu? Bundan sonra ne
olacak?
Şimdi artık yalnız CHP’nin değil, Türkiye’nin,
siyaset alanının geleceğini, dengelerin yeniden
nasıl oluşacağını, pek kısa bir süre içinde
gerçekleşen sarsıntının kalıcı sonuçları olup
olamayacağını, artçıların gelip gelmeyeceğini
merak ediyoruz. İlk başta bu sarsıntının
nedenleri üzerinde değil de vesilesi üzerinde
fazlaca durduk. Şimdi birkaç adım geri
gitmekte yarar vardır.
Nedenlere bakalım.
Öncelikle her geçen gün biraz daha
zorbalaşan iktidarı kayda geçirmemiz
gerekiyor. Zorbalık her zaman gizlice
büyüyen bir tepkinin, potansiyel bir karşı
enerjinin çağrıcısıdır. O enerji nasıl şekillenir
bilemezsiniz, ama hissedersiniz.
Yönetebiliyorsanız enerji sizin öngörülerinizi de
doğrulayabilir, yönetemiyorsanız sizi aşıp,
bilmediğiniz, istemediğiniz yönlere doğru da
akabilir.
Sıralamada nereye koyacağınız size kalmış,
bana göre ikinci sırada emperyal güçlere
duyulan hoşnutsuzluk geliyor. İlle de CIA
yöntemleriyle hareket etmesi gerekmez;
emperyal güç, beğenmediği politikaları sağlı
sollu şamarlarla, hizaya sokmayı, başarmak
ayrı konu, hep denemiştir. Ortadoğu’nun
uzaktan kumanda edilmesi stratejisini Reagan
ve Baba Bush’tan bu yana terk etmiş olan
ABD’nin, kendisine muhalefet edenleri
sevmediğini, kendi çocuklarının “boys”larının
itirazlarını bile hoş karşılamadığını herhalde
artık herkes biliyordur. “Obama şirinliği”ne
rağmen ABD’ye duyulan öfkenin
yaygınlaştığını, bu öfkenin talepleri
karşısında AKP’nin gönülsüz olduğunu,
yetersiz kaldığını, öfkenin kendisine başka
siyasi mecralar aradığını söylemek de
yanıltıcı olmaz.
AKP ya dış faktörün, emperyal güçlerin
sözlerini dinleyip, Ortadoğu’da efelik etmekten
vazgeçecek, karşılığında iktidarının devamı için
destek almayı sürdürecek, doğal olarak halk
desteğini yitirecek ya da iç faktörü tahlil
etmeye özen gösterecektir.
Azalan halk desteği iki eğilimi güçlendirir:
Birincisi zorbalığa hız vermek, eksilen
desteği değiştirilen yasaların gücüyle
kapatarak zorbalığı “meşrulaştırmak”, iktidarı
sürdürmektir. Bu eğilim aynı zamanda devletin
öteki kimi güçleriyle uzlaşmayı da içerir. İktidar
paylaşılır ama kalıcılaştırılır. Şimdilik görünen
ve AKP’nin istediği budur.
İkincisi “gizli gündemin” devreden
çıkartılması, yüksek yargıyla kavgadan
vazgeçilmesi, “demokrasinin erdemine”
teslim olunmasıdır. Bu da pek olacak iş değildir
doğrusu,
CHP için de nedenlerin ve vesilelerin içinden
geçerek güç kazanan iki senaryodan söz
edilebilir.
Birinci senaryo klasik sosyal demokrat
söylemle, ekonomide liberal, Keynesçi
yöntemlere ağırlık veren, sosyal politikalarda
sendikal yaklaşımları yeğleyen, uluslararası
politikada dengeler arasında yaşamayı seçen,
emperyal güçlere duyulan öfkeyi dikkate alan
ve yüzünü sola çevirmiş politikaların egemen
olduğu bir senaryodur.
İkincisi, şimdi kimi CHP’lilerin dikte etmeye
çalıştığı, AKP destekçisi sahte liberal
kesimlerin kısa bir süre “acaba olabilir mi”
diye umuda kapıldığı “neoliberal CHP”
senaryosudur.
İkisi de muhtemel, ikisi de mümkündür.
İkincisi “majestelerinin muhalefeti” olmak
anlamı taşır.
Avrupa’da sosyal demokrasinin tarihi,
yüzünü sola çevirdiği zaman başarılı olduğunu,
liberallere, emperyal güçlere çevirdiği zaman
iktidarsızlaştığını gösteriyor. Emperyal
güçlerinse her koşulda uygulanabilir politikaları
vardır ve kimi zaman nedenler de, vesileler de
bu politikaların, şöyle ya da böyle eseri olabilir.
Renkleri siyah ya da beyaz fark etmez,
emperyal güçlerin her koşulda devam etmek
gibi bir özellikleri de vardır. Unutmazlar ve
sürekli üretirler.
Onların politikalarına teslim olmak
istemeyenler için önemli olan, nedenleri iyi
tahlil etmek, vesileleri fırsata çevirebilmektir.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Kasketin öyküsü
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Kemal
Kõlõçdaroğlu’nun
kurultayda taktõğõ
kasketin, Rahşan Ecevit
tarafõndan 1994 yõlõnda
partisi DSP’ye gelir
sağlama amacõyla
İzmir’deki bir etkinlik
sõrasõnda Tülü ailesi
tarafõndan satõn alõndõğõ
belirtildi. Aydõn ve eşi
Ayşe Tülü’nün de
gardroplarõnda yõllarca
özenle sakladõğõ bu
kasketi, CHP Gaziemir
İlçe Başkanõ Yüksel
Demirsoy aracõlõğõyla
kurultayda
Kõlõçdaroğlu’na armağan
ettikleri vurgulandõ.
‘Kılıçdaroğlu okul
arkadaşım’
ANKARA
(Cumhuriyet) - CHP
Genel Başkanõ Kemal
Kõlõçdaroğlu’nun okul
arkadaşõ olduğunu
belirten MHP lideri
Devlet Bahçeli,
Kõlõçdaroğlu’nu telefonla
arayarak başarõ
dileklerini ilettiklerini
söyledi. Bahçeli,
“Kendileri benim okul
arkadaşõmdõr. Başarõlõ bir
öğrenciydi, başarõlõ bir
bürokrat oldu. Şimdi de
başarõlõ bir siyasetçi
olmasõnõ bekliyoruz”
dedi.
Şahin’den ‘Recep
Bey’ tepkisi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Mehmet
Ali Şahin, CHP lideri
Kemal Kõlõçdaroğlu’nun
Başbakan Tayyip
Erdoğan’a “Recep Bey”
demesiyle ilgili olarak
“Milletvekili
arkadaşlarõmõza
soyadõnõn başõna ‘sayõn’
kelimesi ekleyerek hitap
ederiz, bu bizim
geleneğimizdir” dedi.
CHP’de gözler
İzmir’de
İZMİR
(Cumhuriyet) - CHP
Parti Meclisi’ne 7 üye
gönderen İzmir’de gözler
il başkanlõğõna çevrildi.
Kurultay sürecinde
delegelerin eğilimini
doğru yansõtamamakla
eleştirilen Ekrem
Bulgun’un MYK’nin
belirlenmesinin ardõndan
görevini bõrakmasõ
isteneceği vurgulanõrken
kulislerde olasõ atamalar
için Hüseyin Mutlu
Akpõnar, Yüksel
Demirsoy, Erdal
Aksünger isimleri
dolaşõyor.
Baydemir’e
suikast deyince
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr Büyükşehir
Belediye Başkanõ Osman
Baydemir, “6 kez
‘suikasta uğrayacaksõn’
tebligatõ yapõldõ. Artõk
hiçbir şey
hissetmiyorum. Gelip
kafama sõksalar, hiçbir
şey hissetmiyorum” dedi.
Baydemir, kaotik bir
döneme doğru
ilerlendiğini savundu.
Baydemir, “Daha güçlü
bir sesle
konuştuğumuzda dahi
silahlarõn sesinden dolayõ
sesimizi
duyuramayacağõmõz bir
atmosfere hõzla
ilerliyoruz. Bu dönemde
yaptõysak yaptõk,
yapamadõysak bir süre
sonra istesek de sesimizi
duyuramayacağõz” diye
konuştu.
İlkyurtgezisini‘emeğinbaşkenti’neyapanKõlõçdaroğlu,partisiiçindestekistedi
‘Taşeronhükümetvar’TÜREY KÖSE
ZONGULDAK - CHP Ge-
nel Başkanõ Kemal Kılıçda-
roğlu ilk yurt gezisini “emeğin
başkenti” Zonguldak’a ya-
parken son maden faciasõnda
yaşamõnõ yitirenlerden bazõla-
rõnõn ailelerini ziyaret ederek
taziyelerini iletti. Kõlõçdaroğlu,
Zonguldak Belediyesi önün-
deki coşkulu mitingde yurt-
taşlara “Ben sizin Kemalini-
zim, başkasının değil” diye
seslenirken Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn kendisini hedef
alan eleştirilerine “Recep
Bey’in ezberi bozuldu. Zon-
guldak’ı görünce ikinci kez
bozulacak. Bu Başbakan’ı
sandıkta tekaüt edin. Recep
Bey sorunları nasıl çözeceği-
mizi merak ediyorsa ilk se-
çimde oyunu CHP’ye ver-
sin” karşõlõğõnõ verdi.
Kõlõçdaroğlu dün parti oto-
büsüyle ilk yurt gezisine çõktõ.
Kõlõçdaroğlu ilk konuşmasõnõ
Mengen’de kendisini karşõlayan
yurttaşlara yaptõ. Kõlõçdaroğlu,
“İktidar koşusunu başlattık.
Halkla beraber yürüyeceğiz.
İlk sözümüz halktır, son sö-
zümüz de halk olacak. Va-
tandaşın terini koklayaca-
ğız” dedi. Daha sonra da Dev-
rek’te kendisini karşõlayan ka-
labalõğa seslenen Kõlõçdaroğ-
lu “Türkiye temiz siyaset aç-
lığı çekiyor, düzgün politika
açlığı çekiyor. Halkın ayağı-
nın turabı olacağız. Türki-
ye’de artık siyasetle zenginli-
ğe son verilmeli” dedi. Kõlõç-
daroğlu, Zonguldak’ta Genel
Maden- İş Sendikasõ’nõ ziyaret
etti. Kõlõçdaroğlu, “Yerin met-
relerce altında altın teri döken
işçilerin her zaman yanında-
yız. Biz size destek veriyoruz,
siz de CHP’ye destek verin.
Türkiye’yi bu çıkmazdan çı-
karalım” dedi. Kõlõçdaroğlu
daha sonra Karadon maden
ocağõnõ ziyaret ederek TTK
Müdürü Burhan İnan’dan ka-
zayla ilgili bilgi aldõ. Kõlõçda-
roğlu daha sonra kazada yaşa-
mõnõ yitiren bazõ madencilerin
ailelerini ziyaret etti.
‘Ben sizin Kemalinizim’
Kõlõçdaroğlu ilk meydan sõ-
navõnõ Zonguldak Belediye-
si’ni ziyareti sõrasõnda verdi.
Belediye önünde toplanan bin-
lerce kişilik coşkulu kalabalõk
Kõlõçdaroğlu’nu “Başbakan
Kemal” sloganlarõyla selam-
ladõ. Kõlõçdaroğlu, “Başba-
kan’ın ezberi bozuldu. Bu
tabloyu görünce ezberi 2. de-
fa bozulacak. Halkın iktida-
rını kuracağız, birilerinin de-
ğil. Havuzlu villalarda otur-
mayacağız. Madencilerin
hakkını sonuna kadar koru-
yacağız” dedi. Yurttaşlara “Bu
Başbakan’ı sandıkta tekaüt
edecek misiniz” diye soran
Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey, ta-
şeron işçi sorununu nasıl çö-
zeceksin, diye soruyor. O za-
man ilk seçimde oyunu
CHP’ye verir. Halkçı politi-
kalar, nasıl üretilir, yalandan,
dolandan, halkı soyanlardan
nasıl hesap sorulurmuş gör-
sün” diye sözlerini sürdürdü.
Kõlõçdaroğlu, “Halkın iktida-
rını kuracağız. Benim adım
Kemal. Ben sizin Kemalini-
zim, başkasının değil” derken
meydandan alkõşlar yükseldi.
Devlette 2 milyon taşeron
işçi olduğunu belirten Kõlõç-
daroğlu, “Sendikalar da ken-
dilerine çekidüzen vermeli.
AKP’nin dümen suyuna gi-
den sendikalara son verme-
liyiz. Halka hesap vermek
sadece politikacıların değil,
sendikacıların da görevidir”
dedi. Başbakan Erdoğan’õn
kazayla ilgili “kader” sözüne
de tepki gösteren Kõlõçdaroğ-
lu, “Recep Bey’e hatırlat-
mak isterim. Halkımızın gü-
GEZİDEN NOTLAR
‘CHP’li’ imamdan
madencilere dua
TÜREY KÖSE
ZONGULDAK -
CHP’nin yeni Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğ-
lu ilk yurt gezisinde “da-
kik, kısa konuşan, kra-
vatsız” lider olarak “far-
kını” ortaya koydu. CHP
Parti Meclisi’nin yeni üye-
lerinden emekli müftü İh-
san Özkes de, şehit ma-
denciler için dua okudu.
Kõlõçdaroğlu’nun ilk ge-
nel başkanlõk sõnavõnõ ver-
diği Zonguldak gezisin-
den bazõ notlar şöyle:
? CHP’de “Kemal Kı-
lıçdaroğlu” döneminin
ilk işareti “dakiklik” ola-
rak ortaya çõktõ. Deniz
Baykal’õn “bekletme”
huyundan ve “uzun” ko-
nuşmalarõndan şikâyetçi
olanlar, dün partide yeni
bir dönemin başladõğõnõ
gördü.
Kemal Kõlõçdaroğlu,
hafta sonu kurultay salo-
nuna zamanõnda geldi,
kurultay “mesai saatleri”
içinde tamamlandõ. İkin-
ci gün gece yarõsõna kadar
liste beklenmedi. Kõlõç-
daroğlu, dün, ilk gezisi
olan Zonguldak seferine
çõkarken de “dakikti”.
Parti otobüsü genel mer-
kezin önünden saat
08.01’de kalktõ. Kõlõçda-
roğlu’nun 06 CHP 01 pla-
kalõ makam aracõ da oto-
büsü takip etti.
? Kõlõçdaroğlu otobüs-
te en önde oturdu, yol
boyunca gazeteleri oku-
du. Genel Sekreter Ön-
der Sav ile Grup Baş-
kanvekili Hakkı Süha
Okay’õn giysileri CHP’de
“Kılıçdaroğlu moda-
sı”nõ yansõtõyordu. Kõlõç-
daroğlu’nun yanõ sõra
Okay ve Sav da kravat
takmamõştõ.
? İstanbul İl Başkanõ
Gürsel Tekin ekibe Zon-
guldak’ta katõldõ. Sav ile
Tekin arasõndaki soğukluk
gözlerden kaçmõyordu.
? Kõlõçdaroğlu’nun kõ-
sa konuşmasõ dikkatleri
çekerken, Okay “Artık
ezber bozulacak, yeni
değişikliklere hazırla-
nın. Grup konuşmaları
bir saat, MYK toplantı-
ları bir saat” diye gaze-
tecilere takõldõ.
? CHP kurultayõndan
önce Kõlõçdaroğlu’na des-
tek açõklamasõ yapan ve
kurultaya da katõlan Rah-
şan Ecevit, Kõlõçdaroğ-
lu’ndan bir gün önce Zon-
guldak’a gelmişti. Kõlõç-
daroğlu, son facianõn ya-
şandõğõ Karadon işletme-
sini ziyareti sõrasõnda işçi
sağlõğõnõn önemi üzerinde
dururken “Bülent Ec-
evit’in çalışma bakanlı-
ğı döneminde neler ya-
pıldığını bilmiyor her-
halde” diye Başbakan
Tayyip Erdoğan’a çattõ.
? Yeni PM üyesi,
emekli müftü İhsan Özkes
şehit madenciler için dua
okurken, “kader” diyen
Başbakan Erdoğan’a sert
tepki gösterdi. Özkes,
“Kader anlayışı İslam
dinine sığmaz. Avru-
pa’da iş kazalarında da-
ha az insan ölüyor. Ka-
derimizi yazan Allah,
Avrupa’dakine ayrı,
Türkiye’dekine ayrı mı
yazıyor?” dedi.
? Bülent Ecevit’in se-
çim bölgesi olan Zongul-
dak’ta “İkinci Ec-
evit” olarak anõlan Kõlõç-
daroğlu’na ilgi büyüktü.
? Kõlõçdaroğlu Zon-
guldak’ta İmam Hatip
Lisesi’nin kermesini gö-
rünce partililere 100 lira
vererek alõşveriş yap-
malarõnõ istedi.
Maden faciasõnda yaşamõnõ yitirenlere başsağlõğõ dileyen, bazõlarõnõn da
ailelerini ziyaret eden Kõlõçdaroğlu, “Bir başbakanõn kader kavramõnõ doğru
algõlamasõ gerekir” sözleriyle Başbakan Erdoğan’õ hedef aldõ.
Avukat Yõlmaz, görüntülerdeki kişinin Baykal olduğunun belirtilmediğini kaydetti
‘Raporda Baykal’ın adı yok’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Deniz Baykal’õn avuka-
tõ, hem emniyet hem de jandar-
ma kriminal raporunda görün-
tülerdeki kişilerin Baykal ve
Nesrin Baytok olduğu yönünde
belirleme yapõlmadõğõ gibi bir
imanõn bile söz konusu olmadõ-
ğõnõ açõkladõ.
CHP Genel Başkanlõğõ’ndan
istifa eden Deniz Baykal’õn avu-
katõ Muzaffer Yılmaz, komplo
kaset olayõndaki kişilerin Baykal
ve Baytok olduğuna ilişkin kri-
minal rapor hazõrlandõğõ iddialarõ
üzerine basõn toplantõsõ düzen-
ledi. Yõlmaz, emniyet kriminal
raporunun hiçbir yerinde Bay-
kal’õn adõnõn geçmediğini, gö-
rüntülerdeki kişinin Baykal ol-
duğunun da belirtilmediğini kay-
detti. Yõlmaz, “İftirayı atan
kişiler iddiaları gerçek olsa
kasetteki kişinin yüz kısmında
bulanıklık oluşturmaz, çok
net görüntü verirlerdi. Ka-
setteki şahsın yüzü karartıla-
rak müvekkilim Deniz Bay-
kal’a benzetilmeye çalışıldığı
çok açıktır” dedi.
Jandarma kriminal raporunda
da, “görüntülerin kurgulan-
dığı” belirlemesine dikkat çeken
Yõlmaz, raporda “Bir karedeki
erkek şahıs haricinde, diğer
tüm görüntü karelerinde yer
alan şahısların tespitine yöne-
lik gerekli yüz detayını elde et-
menin teknik olarak müm-
kün olmadığı kanaatine varıl-
mıştır” denildiğini açõkladõ.
‘Emniyet şüphesi’
Yõlmaz, görüntülerin “Kur-
gulandığı, montajlandığı, ke-
silip yapıştırıldığı, bunun için
bilgisayar programı kullanıl-
dığının” çok açõk olarak belir-
lendiğini söyleyerek, “Sayın
savcılık makamının yapmış
olduğu ve basında yer alan
açıklamalardan da anlaşıldığı
gibi, emniyet ve jandarma kri-
minalden şahısların gerçek
olup olmadığı yönünde bir ra-
por da talep edilmemiştir. Dik-
kati çeken bir başka husus, em-
niyet kriminal raporunun ba-
sına yanlış ve eksik bilgilerle
sızdırılmasıdır. Bu sızdırma
öylesine yüksek bir makamdan
yapılmıştır ki, çok ciddi basın
yayın organları dahi iddiaları
ciddiye alıp ana sayfadan ha-
ber yapmışlardır. Jandarma ve
emniyet raporu elimizde ol-
duğuna göre ve savcılıkta bu-
lunduğuna göre jandarma ra-
porunun basına sızmayıp, em-
niyet raporunun basına sızdı-
rılması, olayda, savcılıkça ba-
sına sızdırma olmayıp, Emni-
yet Genel Müdürlüğü içeri-
sinde şüpheleri yoğunlaştır-
maktadır. Bu şüphenin aydın-
latılması son derece önemlidir”
dedi. Yõlmaz, jandarma raporu-
nun basõna sõzmadõğõ halde, em-
niyet raporunun basõna yanlõş bi-
çimde sõzmasõnõn Emniyet Genel
Müdürlüğü’ne yönelik şüphe-
leri yoğunlaştõrdõğõnõ ifade etti.
Ankara Cumhuriyet Savcõlõ-
ğõ’nõn talebiyle internetteki es-
ki CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’a ait olduğu iddia edilen
görüntüleri inceleyen Emniyet
Genel Müdürlüğü kriminal uz-
manlarõ raporunda, “Görüntü-
lerdeki kişilerin kimliğinin
tespiti mümkün olamamıştır”
yönünde görüş bildirdi.
İlk meydan sınavını belediyeyi ziyareti sırasında veren Kılıçdaroğlu
halkın alkış ve sloganları nedeniyle konuşmasını sık sık kesti. (AA)
Kaset olayõndaki kişilerin Baykal
ve Baytok olduğuna ilişkin kriminal
rapor hazõrlandõğõ iddialarõ üzerine bir
basõn toplantõsõ düzenleyen Yõlmaz,
raporun hiçbir yerinde Baykal’õn
adõnõn geçmediğini söyledi.
Genç: TayyipBey,minaredenkendiniat
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn Zongul-
dak’taki maden kazasõnõ “kader” olarak
olarak değerlendirmesi, TBMM Genel
Kurulu’nda sert tartõşmalara yol açtõ.
Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer
Genç, Enerji Bakanõ Taner Yıldız’õn is-
tifasõnõ isteyerek “Senden öncekiler
onursuzsa sen de mi onursuzsun” diye
tepki gösterince tansiyon yükselirken,
“Kadermiş, Tayyip Bey, minarenin te-
pesine çık, kendini at!” dedi.
Anayasa değişikliği görüşmelerinden
sonra 1 hafta ara verilen Meclis, çalõş-
malarõna dün, Bakan Yõldõz’õn Zongul-
dak’taki maden kazasõyla ilgili bilgi
vermesiyle başladõ. CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Anadol da, maden kaza-
sõnõ “cinayet” olarak nitelendirdi. Maden
ocaklarõnõn eşe dosta peşkeş çekildiğini
ve taşeron şirketlerin denetlenmediğini
dile getiren Anadol, olayõn sorumlusunun
iktidar olduğunu belirterek Bakan Yõldõz’õ
istifaya davet etti.
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin
dünkü grup toplantõsõnda grizu faciasõna
ilişkin eleştirilere bir kez daha sert çõk-
tõ. Erdoğan, ‘kimsenin ölen işçiler üze-
rinden oy avcılığı yapmamasını’ ister-
ken kendilerinden önceki hükümetler
döneminde yaşanan grizu sonucu ölüm-
ler hakkõnda istatistiki bilgiler verdi.
AKP grup toplantõsõ öncesinde gazeteci-
lerin sorularõnõ yanõtlayan Çalõşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer,
Zonguldak Karadon’da 30 madencinin
yaşamõnõ yitirdiği ocağõn “insan hayatını
tehlikeye atacak eksiklik görülmediği”
için kapatõlmayacağõnõ söyledi.
BU KEZ MALATYA’DANACI HABER
Krom madeninde
göçük: 1 işçi öldü
MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’nõn He-
kimhan ilçesindeki maden ocağõnda meydana
gelen göçük sonucu bir işçi yaşamõnõ yitirdi.
Zonguldak’ta geçtiğimiz hafta 30 işçinin ölü-
müyle sonuçlanan grizu patlamasõnõn ardõndan,
dün de Malatya Hekimhan’a bağlõ Kuşçulu
mevkisinde, özel bir firma tarafõndan işletilen
krom madeninde göçük meydana geldi. Göçü-
ğün olduğu bölgede bulunan işçi Ramazan
Özoktay (46), olay yerinde hayatõnõ kaybetti.
Göçükte hayatõnõ kaybeden Özoktay’õn cesedi
diğer işçiler tarafõndan madenden çõkarõldõ. Ma-
den ocağõ çevresinde güvenlik önlemleri alõna-
rak çalõşmalara ara verildi. Hekimhan Kayma-
kamõ Ramazan Fani, olayla ilgili soruşturma
başlatõldõğõnõ belirterek, “Başlatılan soruştur-
ma kapsamında bazı firma yetkililerinin İlçe
Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınıyor.
Yaşanan olay bizleri üzmüştür” dedi. Bu ka-
zayla birlikte Bursa, Balõkesir ve Zonguldak’ta
5 ayda 66 işçi, kömür ocağõnda can verdi.
zel bir sözü vardır. Eşeğini
sağlam kazığa bağla, on-
dan sonra kaderden bahset,
ondan bile haberi yok” diye
konuştu. Kendisine belediye-
nin karşõsõndaki yurt binasõn-
dan el sallayan gençleri kala-
balõğa alkõşlatan Kõlõçdaroğ-
lu, “CHP iktidarında en geç
iki yılda yurt sorunu kal-
mayacak. TOKİ lüks ko-
nuttan önce, yurt yapacak”
açõklamasõnõ yaptõ.
“Hiç kimseyi ötekileştir-
meyeceğiz” diyen Kõlõçda-
roğlu, şu görüşleri dile getirdi:
“Mühür sizin elinizde, Sü-
leyman da sizsiniz. Mührü iyi
yerde kullanırsanız yoksul-
luklar biter, yolsuzluğu ve
yoksulluğu bitiririz. Şimdi
taşeron hükümetler var. O
hükümetlerin kim olduğu-
nu Recep Bey çok iyi biliyor.
Kimlerden icazet aldığını da
çok iyi bilir.”
‘Villada altın olmam’
Kõlõçdaroğlu, bir gazeteci-
nin “Sayın Başbakan, ‘te-
nekeyi altõna boyasanõz da te-
neke tenekedir’ şeklinde bir
ifade kullandı. Bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz” şek-
lindeki sorusuna da “Ben
havuzlu villada altın ol-
maktansa halkın arasında
teneke olmayı kabul ediyo-
rum” karşõlõğõnõ verdi.