Katalog

CMYB C M Y B 30 NİSAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sömürü Çarkı... Yeni dünya düzeni “sosyal adalet”i ortadan kaldırdı, “postmodern” bir yapıyı halka dayattı. Günümüzde “sosyal devlet” kavramını elinin tersiyle itenler tarikatçı-dinci yapılanmayı “demokratik açılım” yutturmacasıyla topluma dayatıyor. Yoksul daha yoksul, varsıl daha varsıl olurken sadaka toplumu yaratılıyor. Neoliberalizmin hızlı savunucuları “yeni dünya düzeni” allayıp pullayıp önümüze sürerlerken “vahşi kapitalizm” emekçi yığınları eziyor, özelleştirme tüm hızıyla sürüyor. AKP Türkiye’nin koylarını, büklerini sattı, Arap şeyhlerini Türkiye’ye çağırdı... İnsanın bireyselleşmesi sanayi devrimiyle başladı. Peki insanlaşma yolunda önemli adımlar nasıl atıldı? Önce tarım devrimi ardından sanayi devrimiyle! Nedense bu konulara medya girmez, insan hakları, temel özgürlükler, demokrasi, laiklik, sosyal adalet kavramlarının ne olduğunu pek irdelemez. İnsanlık göçerlik çağını atlatıp ekip biçmeyi öğrendikten sonra yerleşik düzene geçti, kültürünü geliştirdi... 1923 Aydınlanma Devrimi’ni gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk Türk Tarih Kurumu’nu ve Türk Dil Kurumu’nu kurarken ne diyordu: “Dili olmayan bir toplum tarihini yazamaz!” Kölelik düzeninin doğal sayıldığı dönemlerde, inanç ağır basıyor, toplumun egemen ideolojisi dolayısıyla din oluyordu. Fransız Devrimi’ne ve İngiltere’nin gelişimine bakarsak bunu açık bir biçimde görürüz... Sanayi devrimi insanlık tarihine oranla çok yeni sayılır. Kitaplar, 18. yüzyılda buhar gücünün kullanılması, fabrikaların kurulmasıyla, kırsal kesimin “ırgatlık”tan “işçiliğe” geçildiğini anlatır. İşte bu geçişle birlikte kul yurttaş olur! Laiklik temelinde demokrasi gelişir... Laiklik, demokrasi, ulus... İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler bu dönemde doğar! İşçi sınıfı ortaya çıkar, emeğin en yüce değer olduğu anlaşılır! İnsan kul değil bireydir! 12 Eylül askeri faşist yönetimi, Türkiye’de emeğin örgütlü gücünü silindir gibi ezip gitmiş, sendikal örgütlenmenin önü kesilmiştir. Türkiye bunun sancısını yaşıyor! TEKEL işçilerinin eylemi işçi sınıfını uyandırdı mı? Pek sanmıyorum... Sendikalı işçi sayısı giderek azalıyor, işçi sınıfı küçülüyor ve bunun adına da “bilgi çağı” ya da “akıl çağı” deniliyor. Vahşi kapitalizminin ağababası ABD yoksul ülkelerin emekçilerini sömürüyor... Futbol topundan eşofmana, çoraptan ayakkabıya emek sömürüsü yapmıyor mu? Yani altta kalan eziliyor! Güçsüzleri ezen, sömüren düzene “bilgi çağı” diyorlar şimdilerde. Oysa vahşi kapitalizmin bir başka adı “küreselleşme”yle tümleşen bir sömürünün adı. Tüm dünyada 7 milyara yakın insan yaşıyor... Acaba, yüzde kaçı insan haklarına dayalı demokrasi rejimiyle yönetiliyor? Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu devrimi, feodal siyasal kurumları baştacı eden, dinsel devlet düzeninde yaşayan toplumu tarihiyle, kültürüyle geliştirmiş, laikliği getirmiştir. Bugün Avrupa Birliği olarak adlandırılan olay, tekelci kapitalizmin bir ürünüdür, burjuva milliyetçiliğini ırkçılığa değin vardıran yapılanmadır. Yeni dünya düzeni önce mazlum halkları birbirine kırdırdı, ardından Irak’ı, Afganistan’ı işgal etti. Daha önce değindiğim gibi silah satışları artarken doğalgazın ve petrolün üzerine çömdü! Bizim liboş, yalaka, tarikatçı, dinci tayfa ne ABD emperyalizmine karşı tavır koyarlar ne de AKP hükümetine... Bunu yaparlarsa TRT’den, Cine-5’ten, tarikatçı televizyonlardan mamaları kesilir! Sömürü düzeni tüm hızıyla sürüyor! İşçiler ve emekçiler eziliyor! Üstelik “demokrasi ve barış” adı altında! Kimileri de buna inanıyor, AKP’yi demokrasi ve özgürlüklerin simgesi sanıyor! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Hatip Dicle’ye 2 yıl hapis DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Çeşitli kentlerde geçen yõl KCK Türkiye Meclisi operasyonlarõ kapsamõnda gözaltõna alõnõp tutuklanan eski DEP milletvekili, Demokratik Toplum Kongresi sözcüsü Hatip Dicle hakkõnda örgüt propagandasõ yaptõğõ iddiasõyla açõlan davanõn duruşmasõ Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Dicle’yi 2 yõl hapisle cezalandõrdõ. Mahkeme, alt sõnõr yerine cezayõ “teşdiden” arttõrarak, yüksek ceza verdi ve ertelemedi. ‘Bu derbi maçı şikeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in dün basõna yansõyan sözlerini “talihsiz” olarak nitelendirdi. Kullukoğlu “Meclis’te derbi maçõ oynanmõştõr, maçta da Kulkuloğlu’na kõrmõzõ kart gösterdim” diyen Şahin’e, “Eğer görüşmeler derbi maçõysa, bu derbi maçõ şikelidir, yöneten hakem de şikenin içindedir” yanõtõnõ verdi. ‘CHP’nin imza endişesi yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu, 46. kuruluş yõldönümü dolayõsõyla Parlamento Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret etti. Kõlõçdaroğlu, “110 imza tamam mõ?” sorusuna “İkinci tur görüşmeler yapõlmadan bugünden imza toplamanõn doğru olduğu kanõsõnda değiliz. İkinci tur görüşmelerde bakarsõnõz sağduyu egemen olur. Bizim söylediğimiz 3 konu 330’un altõnda kalõrsa Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye gerek kalmayacak” dedi. RTÜK üyeleri harcırah zengini ANKARA (ANKA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanõ Davut Dursun, 9 RTÜK üyesinin 5 yõlda toplam 481 bin 653 TL harcõrah aldõğõnõ açõkladõ. AKP kontenjanõndan seçilen Taha Yücel toplam 1014 gün için 116 bin 798 TL ile en çok harcõrah alan üye olurken eski RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn, “352 gün yurtiçi, 100 gün yurtdõşõ görevi için 74 bin 980 TL harcõrah aldõğõ” açõklandõ. TİB’de engellemeye dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Telekomünikasyon İletişim Başkanlõğõndaki (TİB) keşfi sõrasõnda Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Hayri Keskin’e “fiili engellemede bulunduğu” iddia edilen TİB Hukuk Müşaviri hakkõnda dava açtõ. İddianamede, TİB Hukuk Daire Başkanõ Mustafa Akar’õn, mahkemenin işlemlerinin hukuka aykõrõ olup, müsaade etmeyeceğini söyleyerek müdahale ettiğine, bunun üzerine Akar’õn uyarõldõğõna yer verildiği kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa değişikli- ğinin birinci tur görüşmeleri, dün sabaha karşõ tamamlana- bildi. Paketin, “referandum koşullu kabulü” halinde, bü- tün maddeleriyle birlikte oyla- nacağõna ilişkin “yürürlük” ve son maddesi olan 27. mad- desi, sert tartõşmalar ve karşõ- lõklõ atõşmalarõn yaşandõğõ gö- rüşmelerin sonunda dün saba- ha karşõ 335 oyla kabul edildi. Paketin son maddesi üzerin- de söz alan Burhan Kuzu, ar- zu edilenin, çeşitli siyasi eği- limlerin bir araya gelerek ana- yasa değişikliğini yapmasõ ol- duğunu ancak bu sağlanama- dõğõ için “halkın konsensüsü- nü” sağlamaya çalõşacaklarõnõ söyledi. İkinci tur görüşmeler- de uzlaşma sağlanmasõ halinde daha geniş tabanlõ bir anayasa değişikliği yapõlmõş olacağõnõ belirten Kuzu’ya, CHP’li Mev- lüt Aslanoğlu, “Umutlu mu- sunuz?” diye sordu. Kuzu ise buna, “Sizden bekliyoruz. Çıkmamış candan umut ke- silmez” karşõlõğõnõ verdi. Görüşmelerde CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay’õn geçici 15. maddenin görüşmelerinde, 12 Eylül darbesini yapanlara yar- gõ yolu açõlmasõyla “kara bir lekenin kaldırılmasından” söz ettiğine dikkat çekerek, Günay’õn darbe sonrasõ gözal- tõnda olduğu için babasõnõn ce- nazesine de katõlamadõğõnõ anõmsattõ. İnce, Ergenekon da- vasõndan tutuklu bulunan Baş- kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn ba- basõnõn da tutukluluğu döne- minde yaşamõnõ yitirdiğine işa- ret ederek, şunlarõ söyledi: “Sizin hiç mi vicdanınız sızlamadı? Mustafa Balbay da 419 gündür hatta şimdi 420 gün oldu tutuklu. Akıl- dan vicdandan bahseden Sa- yın Günay bunlara ne di- yorsun diye sizlere soruyo- rum? 12 Eylül bizim arka- daşlarımızı zindanlara atar- ken tarikat ve cemaatlerin önünü açtı. Siz onların saye- sinde buradasınız... O gün si- yasi yasaklı olanlarla, o gün siyasi yasakları destekleyen- ler bugün bir araya gelmiş, koalisyon olmuşlar.” CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, önerinin 27. maddesini görüştüklerine dikkat çekerek, “Hapı yutturma maddesin- deyiz, Başbakan hap gibi yut- turacağız diyordu” dedi. Ge- nel Kurul’daki oylamalarõn giz- li olmadõğõnõ kaydeden Gök, televizyonlarda ise Meclis’te yaşanan bu “rezilliğin” göste- rilmediğini ancak fotoğraflar sayesinde bunun ortaya çõktõ- ğõna dikkat çekti. AKP’lilerin “rezillik” ifadesine tepki gös- termesi üzerine TBMM Baş- kanõ Mehmet Ali Şahin’in uyardõğõ Gök, millet iradesinin ipotek altõnda olduğunu belir- terek, “Bunun neresi demok- rasi, burada demokrasi yok. Faşist diktaya gidiş var. Oy- lama usulü rezalettir. Herkes oyunu gösteriyor” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Habur’dan giriş yapan PKK’lilerin yargõlandõ- ğõ salonu kastederek, “Ha- bur’da Türk bayrağının ra- hatsızlık yaratır diye indiril- mesine içiniz cız etmedi mi? Ettiğini biliyorum” görüşünü dile getirdi. Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin ise kendilerine gelen bu yönde bir bilgi olma- dõğõnõ söyledi. Görüşmeler sõ- rasõnda Tunceli Bağõmsõz Mil- letvekili Kamer Genç, Burhan Kuzu’nun kendisine “Seni pe- rişan ederim” tehditinde bu- lunduğunu anõmsatarak, “Bur- han Bey, senin boyun kaç, ki- lon kaç? Yiğitliğin varsa çı- kalım televizyonlara. Senin tezin bile ihtilaflı. Ben kim- senin emir eri değilim. Sen benim resmi düşüncem baş- ka, tezim başka, diyorsun. Bilim adamı böyle kişiliksiz olur mu” diye tepki gösterdi. Anayasa değişikliğinin 2. tur oylamalarõnda, parti içindeki fire endişesi yaşayan AKP’nin “uzlaşma” arayõşõ, 1. tur görüşmelerin son gününde de kendini gösterdi. AKP’li Burhan Kuzu, “Çõkmamõş candan umut kesilmez” derken genel kurulda CHP’lilerle, AKP’liler arasõnda “faşist dikta” tartõşmasõ yaşandõ. DÜNYADAKİ GELİŞMELER MASADA MGK’nin gündemi dış politika MGK’nin Nisan ayõ toplantõsõnda ağõrlõklõ olarak dõş politikaya ilişkin gelişmeler değerlendirildi. Terörle mücadeleye ilişkin de görüşülen toplantõda ana başlõklarõ Ermeni iddialarõ, Kafkasya, Nükleer Zirvesi ve Kõrgõzistan oluşturdu. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Milli Gü- venlik Kurulu’nun (MGK) nisan ayõ toplan- tõsõnda terörle mücadele ve dõş politika konularõ yoğun olarak ele alõndõ. MGK, Irak’ta yapõlan se- çimler, bu ülkeden Tür- kiye’ye yönelen terör ey- lemleri, Ermeni iddialarõ, Güney Kafkasya’daki ge- lişmeler, KKTC’deki cumhurbaşkanlõğõ seçim- leri, Nükleer Zirve so- nuçlarõ ve Kõrgõzistan’da yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmeler yaptõ. MGK’nin Çankaya Köşkü’ndeki bu ayki top- lantõsõna Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül’ün baş- kanlõğõnda gerçekleştiril- di. Toplantõya Başbakan Tayyip Erdoğan, Ge- nelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ, hükümetin ilgili bakanla- rõ, kuvvet komutanlarõ ve Jandarma Genel Komu- tanõ katõldõ. MGK, dünkü toplantõ- sõnda yoğun olarak dõş politika konularõna ilişkin konularõ tartõştõ. Kurul, bahar aylarõyla birlikte artõş eğilimine giren terör saldõrõlarõnõ masaya ya- tõrdõ. Güvenlik kuvvetle- rinin terör örgütüne ilişkin güncellenmiş raporlarõ kurul üyelerine sunuldu. MGK; toplantõ sonrasõ yayõmladõğõ bildiride, te- rorizmle mücadelenin kapsamlõ bir şekilde, de- mokrasi ve hukuk çerçe- vesinde kararlõlõkla sür- dürüleceği dile getirildi. Irak’ta 7 Mart’ta yapõ- lan parlamento seçimle- rini ele alan kurula dõşiş- leri yetkililerince bilgi verildi. Bu kapsamda Tür- kiye’nin Irak’taki grup- larla gerçekleştirilen gö- rüşmeler, Irak ve ABD ile ortaklaşa teröre karşõ oluş- turulan mekanizmanõn ça- lõşmalarõ değerlendirildi. Türk ve Ermeni ulus- larõnõn ortak tarihlerinin ancak gerçekleştiği tartõ- şõlamayacak kanõt ve bel- geler temelinde, bilimsel bir yaklaşõmla ele alõn- masõ gereğinin altõnõ çizen MGK, Güney Kafkas- ya’daki gelişmelere ilişkin de istikrar ve işbirliği an- layõşõnõn süreceğini bil- dirildi. Kurul, KKTC’de yapõlan cumhurbaşkanlõ- ğõ seçimleri ve devam eden çözüm müzakere- lerini de gündemine ala- rak tartõştõ. MGK bildiri- sinde Cumhurbaşkanõ Derviş Eroğlu’nun mü- zakereleri sürdüreceği yö- nündeki açõklamasõnõn önemli olduğu belirtildi. Nükleer silahlar Erdoğan’õn katõldõğõ Nükleer Zirve’nin so- nuçlarõna ilişkin de nük- leer silahlarõn tedricen azaltõlmasõnõn bölgesel ve küresel güvenliğe kat- kõ sağlayacağõ dile getiri- len MGK bildirisinde, “Bu kapsamda güvenlik ve emniyet kavramla- rının nükleer enerjiden barışçı surette fayda- lanmak konusunda bir önkoşul olarak değil, bu teknolojiden sorumlu bir şekilde faydalanıl- masını teminat altına alacak araçlar olarak görülmesi gereğinin al- tı çizilmiştir” denildi. Özok Ankara’da uğurlandõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Bir- liği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, dün TBB ve Kocate- pe’de düzenlenen törenlerin ar- dõndan son yolculuğuna uğur- landõ. Kanser tedavisi gördüğü Amerika’da yaşamõnõ yitiren Özok için dün ilk tören TBB’de düzenlendi. Törene, Özok’un eşi Neşe Özok, kõzlarõ Ayşe Özok ve Ayça Özok Ener, Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, Da- nõştay Başkanõ Mustafa Bir- den, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı, Eski Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Say- manõ Mustafa Özyürek, De- mokrat Parti Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, DSP Genel Başkanõ Masum Türker, HSYK üyeleri, eski Anayasa Mahkemesi Başkanõ Yekta Güngör Özden, Yargõtay Onur- sal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sa- bih Kanadoğlu, YARSAV Başkanõ Emine Ülker Tarhan çok sayõda milletvekili, baro başkanlarõ ve avukatlar katõldõ. Özok’un Türk bayrağõna sa- rõlõ tabutunun üzerine avukat cüppesi konuldu. Daha sonra Özok’un özgeçmişi okundu. Törende konuşan Özok’un avu- kat kõzõ Ayça Özok Ener, ba- balarõnõn kendilerine bõraktõğõ en büyük mirasõn “maneviyat, iyi- lik ve samimi dostluklar” ol- duğunu söyledi. Ankara Barosu Başkanõ Ve- dat Ahsen Coşar da Özok’un demokrasi için mücadele ederek kendisini yargõ bağõmsõzlõğõna adadõğõnõ ifade etti. Coşar, “Türkiye sevdalısı, yurtsever, hukuk âşığı, demokrasi aske- ri, Atatürk sevdalısı, insan hakları savunucusu bir hukuk adamını kaybettik” dedi. Törende avukat Turgut Ka- zan ile Adalet Bakanõ Ergin’in de bir süre sohbet etttiği dikkat çekerken, Yargõtay Başkanõ Gerçeker’in gözyaşlarõnõ tuta- madõğõ gözlendi. TBB’deki tö- renin ardõndan Özok’un cena- zesi Kocatepe Camisi’ne geti- rildi. Kocatepe’deki törene, Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç, 9. Cumhurbaşka- nõ Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli de katõldõ. Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklanan Tuncay Özkan’õn da çelenk gönderdiği gözlendi. Özok’un cenazesi Cebeci Asri Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verildi. BDP heyeti ABD’ye gidiyor Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk ve Emine Ayna ile birlikte temsilcilik açõlõşõna katõlacak, Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ ile görüşecek DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - BDP Genel Baş- kanõ Selahattin Demirtaş, Ah- met Türk ve Mardin milletvekili Emine Ayna ile birlikte, 2 Ma- yõs’ta ABD’ye gidecek. BDP’nin ABD’ye yapacağõ ilk ziyaret olmasõ açõsõndan önem ta- şõyan ziyarette, partinin Washing- ton Bürosu’nun açõlõşõ yapõlacak. ABD’de 6 gün kalacak heyet, açõ- lõşõn yanõ sõra bir dizi temasta bu- lunacak. BDP’li heyet, Broon- kings Enstitüsü’nde “Kürt Soru- nu” konulu bir panele ve San Francisco’da geniş katõlõmlõ bir halk toplantõsõna katõlacak. Tem- silciliklerinin açõlõşõ nedeniyle BDP’liler, ABD’li parlamenterle- re ve siyasetçilere Washington’da bir resepsiyon verecek. BDP he- yetinin en önemli görüşmesi ise ABD Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ ile yapõlacak olan görüşme olacak. Önünde Özdemir Özok’un eşi, kızları ve TBB yönetiminin yer aldığı kortej, Mithatpaşa Caddesi’nden Süleyman Sırrı Sokak’a kadar uzadı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Siyasetveyargõdünyasõndançoksayõdaisminkatõldõğõ törende yüksek yargõ üyeleri gözyaşlarõnõ tutamadõ Birden Gerçeker Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu, 2. tur görüşmelerde uzlaşma beklentisi içinde AKP umudu kesmedi