19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda üniversiteli gençlerle sohbet ederken sordular: “12 Eylül faşist askeri darbesinin getirdiği 1982 Anayasası elbet değiştirilmeli. Buna karşı koyamayız. Ancak, askeri dönemin çıkardığı Siyasi Partiler ve Seçim Yasası neden değiştirilmiyor. Yüzde on seçim barajı, liderlerin seçtiği milletvekili adaylarını halka alın seçin demeleri, hangi çağdaş demokrasilerde var, söyler misiniz?” Bu soruyu yönelten genç 1991 doğumluydu ve 12 Eylül darbesinden 11 yıl sonra doğmuştu. Gençlere, seçim barajının, bırakın gelişmiş Avrupa ülkelerini, Suriye, Mısır ve yavru vatan Kuzey Kıbrıs’ta bile yüzde beş olduğunu söyleyince şaşırdılar. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’yla ilgili bugüne değin çok sayıda yazı yazdım. 1991 seçimlerini anımsıyor musunuz? Erbakan, Türkeş, Edibali genel seçimlere birlikte girmişler, yüzde 10 barajını öyle aşmışlardı. Bülent Ecevit’in DSP’si yüzde 10 engeline takılmıştı... 1999 seçimlerinde bu kez CHP, yüzde 10 barajını kıl payıyla geçemedi... 2002 seçimlerinde ANAP, DYP, MHP ve DSP yüzde 10’u aşamadı. Şimdi bakıyorum Başbakan Erdoğan demokrasi ve özgürlükler üzerine konuşuyor, bu arada başkanlık sistemini gündeme getiriyor, demokratik anayasadan söz ediyor ama yüzde 10 engelinin kaldırılmasına ilişkin bakın ne diyor: “Yüzde 10 engeli kalkarsa ülkede istikrar bozulur!” Sanırım Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli de aynı düşüncede! Onlar da bu konuda hiç konuşmuyor... Çünkü yüzde on barajı bugün Erdoğan, Baykal ve Bahçeli’nin işine geliyor... Son otuz yılı yakından izleyen biri olarak diyorum ki, havanda su dövüyoruz! Salı sabahları yatağımızdan kalkıp televizyonları açtığımızda haberleri izliyor, öğle saatlerinde de önce Bahçeli’yi, ardından Baykal’ı ve Erdoğan’ı... Demokrasi ve özgürlükler üç liderin dilinden düşmüyor ama parti içinde “tek adam” olma durumları değişmiyor. Kimse kızmasın, milletvekilleri birer “kurşun asker” olarak Meclis sıralarında yerlerini alıyor, parmaklar lider buyruğuyla kalkıp iniyor. Böyle bir demokrasi olur mu? Yurttaşlık bilinci gelişmeyen toplumlarda, tepki olmadığı gibi örgütlenme de olmaz... 12 Eylül faşizmi solcuların, aydınların, sosyalistlerin, devrimcilerin, emekçilerin, gençlerin üzerinden silindir gibi ezip geçerken, tarikatlarla, din baronlarıyla “Atatürkçülük adına” işbirliği yaptı. 1980’de doğanlar bugün otuz yaşında... İzmir İnciraltı katliamını bugün anımsayan yok. İzmir’de bu katliamı anımsatmak için bir girişim başlatıldı. Öncülüğünü ‘İzmir 78’liler Dayanışma ve Araştırma Derneği’ yapıyor, beş gencimizin katledilmesiyle biten olayı yeniden gündeme getirmek, dava sürecini başlatmak için çalışıyor. Onlarla İzmir’de buluşup konuştum... 78 kuşağı 50’li yaşların üzerinde... Hep ama hep demokrasi, özgürlük, barış şarkıları söyledik yıllarca... Yaşları 12-13 olan kendi öz çocuklarını zindanlara atan, ellerinde taş izi olup olmadığını araştıran düzende demokrasi ve özgürlükler nasıl gelir, barış nasıl sağlanır? Elbet 12 Eylül Anayasası’nın değiştirilmesi gerekir... Elbet komutanların da Yüce Divan’da yargılanması kadar doğal bir şey olamaz... AKP kurmayları anayasanın bazı maddelerini düzenlerken yüzde 10 barajının kalmasını istiyorlar. Eğer kaldırırlarsa Güneydoğu’da milletvekili çıkarmaları zor olacak. Nereden bakarsanız bakın her seçimde yüzde 20 oranında oy Meclis’te temsil edilmiyor. Tüm bu gerçekler ortadayken AKP’li sözcüler şöyle diyor: “Demokratik açılım yapıyoruz!..” İnsaf! Türkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesi Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası’yla gerçekleşebilir... Bu konuyu son aylarda sık sık dile getirdim... Lider egemenliği bitmeli, milletvekilleri “kurşun asker” olmaktan kurtulmalı. Demokrasimiz ancak böyle gelişir! Halkımız bu konularla ne denli ilgili? Bu konuya önümüzdeki günlerde değineceğim! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Belediye başkanı tartaklandı Yurt Haberleri Servisi - Çankõrõ Belediye Başkanõ İrfan Dinç’in, yemek yediği lokantada bir siyasi partinin eski il başkanõ olan S.Y. tarafõndan tartaklandõğõ bildirildi. Çevredekilerin araya girmesiyle kavganõn yatõştõrõldõğõ, Dinç’in Çankõrõ Devlet Hastanesi’ne gittiği bildirildi. S.Y’nin gözaltõna alõndõğõ, soruşturmanõn devam ettiği öğrenildi. İşçi Partililerden protesto ANKARA (AA) - İşçi Partili bir grup, Star gazetesinin bugünkü sayõsõnda “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yõldõz’õn Kayseri’de uğradõğõ saldõrõnõn İşçi Partisi Öncü Gençlik’le ilişkilendirildiği” gerekçesiyle protesto gösterisi yaptõ. Star gazetesi Ankara Temsilciliği önünde toplanan grup adõna açõklama yapan Öncü Gençlik Genel Başkanõ Tunç Akkoç, gazetenin yayõnlarõyla “yurtseverlere karşõ yürütülen ‘Ergenekon’ tertibinin içinde yer aldõğõnõ” iddia etti. Grup, Tunç Akkoç’un, Star gazetesinden bir yetkiliyle görüşmesinin ardõndan dağõldõ. AB büyükelçileri Gaziantep’te GAZİANTEP (Cumhuriyet) - AB Türkiye Delegasyonu Başkanõ Büyükelçi Marc Pierini ve beraberindeki heyet, her yõl iki kez düzenlenen AB büyükelçileri inceleme ziyaretlerinin bu yõlki programõnõ, Gaziantep ziyaretiyle başlattõ. Heyet, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçõ’yõ makamõnda ziyaret etti. Bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn başkanlõk sistemiyle ilgili sözlerini sormasõ üzerine Pierini, “Kasõm ayõnda bildiğiniz gibi her yõl yayõmlanan bir ilerleme raporu var. Bu konu da onun bir parçasõ olacaktõr” dedi. CMYB C M Y B POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nasıl Bir Anayasa? Baykal’dan, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasõnõ eleştiren Erdoğan’a yanõt ‘Sana mõ soracağõz?’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn baş- kanlõk sistemi ile ilgili açõklamalarõ- nõ eleştirirken, “Başkanlık rüyasını gönlünde yaşattığını görüyoruz. Ama önümüzdeki seçim sonrasın- da, bu başbakanlık döneminin he- sabını veren insan konumunda olacaktır” dedi. Anayasa değişikli- ği önerisininin “AKP değil, RTE projesi” olduğunu kaydeden Baykal, “Anayasa Mahkemesi’ne başvur- mayın, deniyor. Sana mı soracağız, anayasa yürürlükte” mesajõ verdi. CHP lideri Baykal’õn grup toplan- tõsõnda yaptõğõ açõklamalar ana baş- lõklarõyla şöyle: Kıbrıs seçimleri: Sayõn Derviş Eroğlu müzakere- leri elbette sürdürecektir ama bu mü- zakerelerin kazanõlmõş siyasi haklarõ ortadan kaldõrmaya yönelik işletil- mesine herhalde göz yummaya- caktõr. Bu seçim demokratik uyarõ- dõr. Bu demokratik uyarõnõn, Kõb- rõs’ta ortaya çõkan bu yeni anlayõşõn, Kõbrõs’õn ötesine de taşacağõna yü- rekten inanõyorum. İşsizlik açılımı: Başbakan son günlerde kendince yeni bir açõlõm yapõyor. “İşsizlik sanal, acımasızca sömürüyorlar, TOBB halletmezse ben hallede- rim” diyor. Başbakan coştu. İşsizlik etrafõnda şarkõcõlarõn, sanatçõlarõn top- lantõ yapacağõ açõlõmõ bekliyoruz. TOBB’un 1 milyon 3 bin üyesi var, bir kişi alõrlarsa 3 puan işsizlik aza- lõr, diyor. Bu üyelerin yüzde 80’i za- ten 3 kişi çalõştõrõyor. Başbakan diyor ki “bir işçi alıver”. Kolaysa sen alõ- ver. Yapmanõz gereken ilk şeyi söy- lüyorum. O ellerinde diplomalarõ olan 200 bin öğretmeni derhal tayin edin. Engellilere ayrõlan 53 bin kad- ro boş, derhal atamalar yapõlsõn. Anayasa RTE projesi: AKP iktidarõ artõk son dönemini ya- şõyor. Anayasa değişikliği ile gele- ceklerini güvence altõna almak isti- yorlar. Yargõyõ “ayarlamaya” çalõ- şõyorlar. 70 milyonun yok, ama ikti- darõn yargõ problemi var. Bu anaya- sa değişikliği, AKP değil, RTE pro- jesidir. Türkiye Cumhuriyeti değil, RTE anayasasõ olacak. Anayasa Mah- kemesi’ne başvurmayõn, deniyor. Bu, yaptõğõmõzõn anayasaya aykõrõ ol- duğunu biliyoruz, demektir. Sana mõ soracağõz, anayasa yürürlükte. Çankaya freni yok: AKP kamyonunun freni yok, fre- ni patlamõş yokuş aşağõ iniyor. Cum- hurbaşkanlõğõ o fren görevini yapa- mõyor. Seçim zamanõ bize, güler yüzlüdür, tatlõ dillidir dediler, iyi ama biz sohbet muhatabõ aramõyoruz, olumsuz gidişe müdahale edecek tavrõ sergileyecek cumhurbaşkanõ arõyoruz. Cumhurbaşkanlõğõ freni iş- lemediğine göre, elde kalan tek fren olan yargõ bağõmsõzlõğõnõn ortadan kalkacak olmasõ Türkiye’yi nasõl bir tehlikeyle karşõ karşõya bõrakõyor takdirinize sunuyorum. Başbakan TOBB’u da azarlamaya başladõ, es- nafõ, işçisi sesini çõkaramõyor, asker kendi derdinde... Yargõ da şimdi emir kumandaya girecek. Başbakan’õn bir hevesi var. Anayasa Mahkemesi’ndeki 17 hâkim de RTE olsun, benim gibi olsun, di- yor. HSYK de her birisi benim gibi olsun diyor. Einstein atışması: 29 soruya 1 cevap, Einstein bile bu- na cevap veremez, demiştim. Baş- bakan cevap vermiş... Einstein’õn izafiyet teorisini anlamak Başba- kan’õn bu esprisini anlamaktan daha kolaydõr. Başbakan’õn tutarsõzlõk söz- cüğünü kendi özel sözlüğünden çõ- karmasõ lazõm. Bütün yaşamõ tutar- sõzlõklar abidesi. Başkanlık sistemi: Tutarsõzlõk deyince aklõma Sayõn Başbakan’õn bir süre önce söylediği sözü hatõrlatmak geldi: “Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesi.” Birgün gazetesi manşete çõkarmõş bu sözlerini. O za- man “Amerikan emperyalizmi” sözünü kullanõyormuş... Şimdi bu sözü kullandõğõna pek tanõk olmadõk. Başkanlõk rüyasõnõ, hayalini gön- lünde yaşattõğõnõ görüyoruz. Ama ar- tõk bunu dayatmasõ hiçbir şekilde mümkün değildir. Önümüzdeki seçim sonrasõnda, bu başbakanlõk döneminin hesabõnõ ve- ren insan konumunda olacaktõr. Gerçeğin ne olduğu önümüzdeki ilk seçimde ortaya çõkacaktõr. Başbakan içinde bulunduğu hayal dünyasõndan gerçeğe uyanacaktõr. AKP’nin anayasa değişikliği ile geleceğini güvence altõna alma çabasõnda olduğunu ve bu nedenle yargõyõ ayarlamaya çalõştõğõnõ belirten Deniz Baykal, Cumhurbaşkanõ Gül’ü de eleştirerek, ‘‘AKP kamyonunun freni yok, freni patlamõş yokuş aşağõ iniyor. Cumhurbaşkanlõğõ o fren görevini yapamõyor’’ dedi. Çelik’e ağõr eleştiriler yönelterek istifa eden eski AKP Van Merkez İlçe Başkanõ Karabõyõk: Van saldõrõsõ kötü örnek oldu YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Van’da yerel ya- yõn yapan bir gazeteye 15 gün önce yaptõğõ açõklama- da, “AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Van Millet- vekili Hüseyin Çelik ile aynı çatı altında siyaset yapmak istemediğini, AKP’de parti içi demok- rasi olmadığını ve Hüseyin Çelik’in kardeşi Ramazan Çelik’in merkez ilçe baş- kanı olmasına karşı çıktı- ğını” belirten eski AKP Van Merkez İlçe Başkanõ Ab- dulhekim Karabıyık, ön- ceki gün partisinden istifa et- tiğini açõkladõ. Karabõyõk, yerel gazete- lere verdiği demecin ardõn- dan genel merkez tarafõndan Ankara’ya çağõrõldõğõnõ, di- siplin kuruluna sevk edile- ceğinin kendisine bildiril- diğini ifade etti. Sözlerinin arkasõnda olduğunu belirten Karabõyõk, “Bunca emeği- me, hizmetime rağmen sözlerimden dolayı disiplin kuruluna veya MKYK sevk edilmemin ve haklıy- ken suçlu ilan edilmemin doğru olmayacağını dü- şündüğüm için kendi iste- ğimle partideki üyeliğim devam etmesi kaydıyla görevimden istifamı rica ettim. Genel merkezde bu ricamı kabul etti. Ben par- tim için halkımın menfa- atları için doğru olan ne varsa onları açıklamıştım. İstifa ettiğim için de üzün- tülü değilim. Sözlerimden dolayı da pişman değilim” diye konuştu. ‘Baykal’a saldırı diğer saldırıları tetikledi’ Van’da CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal’a yapõlan saldõrõyõ da esefle kõnadõğõ- nõ vurgulayan Karabõyõk, “Olay günü il dışınday- dım. Olayı televizyondan izledim. Mensubu oldu- ğumun parti üyelerinin olayın içinde olmasını üzüntüyle esefle ve nef- retle kınıyorum.Van’da meydana gelen bu olay di- ğer illere de kötü örnek ol- du. Dikkat ederseniz Sam- sun ve Kayseri’de ki olay- lar Van olayından sonra cereyan etti. Bu tür saldı- rıları kınıyorum” dedi. Merkez ilçe başkanlõğõn- dan istifasõnõ partide ma- tem havasõ yarattõğõnõ ifade eden Karabõyõk, bundan son- ra Van’da AKP durumu ko- nusunda bekleyip görecek- lerini söyledi. Karabõyõk, “Ben siyasi hayatımda hem doğrula- rı savundum. Yapılan yol- suzluk, haksızlıkların karşısında durdum. İs- ter partim olsun, ister di- ğerleri benim için yanlış yanlıştır. Korkmadan, karşı durmaya çaba gös- terdim. Halkımız her şe- yi çok iyi biliyor. Ben vic- danen rahatım. Alnım ak olarak, hırsızlık yapma- dan, haksızlık yapmadan tertemiz olarak ayrıldım. Soruyorum acaba bun- dan bu adamları bu hak- sızlıkları kim durdura- cak?” diye konuştu. Yerel bir gazeteye yaptõğõ açõklamalarda AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik’i ağõr bir dille eleştiren ve önceki gün görevinden istifa eden eski AKP Van Merkez İlçe Başkanõ Abdulhekim Karabõyõk, “Pişmanlõk duymuyorum. Sözlerimin arkasõndayõm” dedi Karabõyõk, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a Van’da yapõlan yumurtalõ saldõrõyõ da kõnadõğõnõ söyledi. İrfanDinç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle