19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Cecile Rhodes Pekin’de(II) Pazartesi yazımda Çin’in, bugünkü hızlı büyümesinin zemini ve toplumsal istikrarını korumak, toplumsal çalkantıları, önleyebilmek için Cecile Rhodes’un tavsiyesine uyarak, emperyalist politikalara yöneleceğini yazmıştım. Gerçekten de Çin’in son yıllarda Rhodes’un tavsiyelerine uymakla kalmadığı, Rhodes gibi gözlerini Afrika’nın doğal zenginliklerine, topraklarına diktiği görülüyor. ‘Bir sonraki imparatorluk’ Geçmişte, birçok kez Çin’in gereksinimi olan doğal kaynaklara erişebilmek için gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine nüfuz etmeye başladığına, özellikle de Afrika’da çok etkin olduğuna ilişkin örnekler aktarmıştım. Bu konularda derli toplu bir araştırma, bir kitap ya da doktora tezine henüz rastlamadım. Geçen hafta The Atlantic Monthly’nin nisan sayısı için Web sayfasına konan Howard W. French imzalı “The Next Empire” başlıklı araştırma yazısı, bu eksiği bir ölçüde kapatıyor. French, Afrika’da Çin’in etkin olduğu ülkelere ve bölgelere giderek durumu gözlemlemiş, ilgili kişilerle, akademisyenlerle, girişimcilerle kapsamlı görüşmeler yapmış, sonuçta durumu sergileyen etkileyici bir araştırmacı gazetecilik örneği yaratmış. French’in yazısının imparatorluk olayına gönderme yapmasıysa bence yerinde. Çünkü aktardığı gözlemler, Çin’in bölgede bir “neo- colonial” imparatorluk oluşturmaya başladığını gösteriyor. Çin Afrika’nın hemen her yerinde, tren yolları, otoyollar inşa ediyor, limanları derinleştiriyor, böylece doğal kaynaklara, minerallere ulaşıyor, hatta ucuz kredilerle, kimi dev projelerle örneğin Tanzanya’da inşa ettikleri 60 bin kişilik futbol stadyumu gibi “hediyelerle”, hükümetleri kendine bağlıyor. Böylece Çinli girişimciler ve devlet işletmeleri, çok iyi koşullarda anlaşmalarla Gabon’da dünyanın en büyük demir madenine, Angola, Nijerya, Cezayir ve Sudan’da petrol kaynaklarına, Zambia, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, özellikle bakır ve kobalt gibi çeşitli madenlere ulaşıyorlar. Çin, DKC’de kobalt ve bakıra ulaşmak için 2 bin 500 km. demiryolu, 3 bin km. karayolu inşa etmiş. Açılan yollardan Çin’e gereksinimi olduğu mineraller, madenler giderken, aynı yollardan Afrika’ya ticaret, spekülasyon, hatta tarım yapmak için, kimi de macera peşinde Çinli bir nüfus geliyor. Gelenler, buzdolabı, klima cihazları, cep telefonları, ucuz saatler ve daha bir sürü şeyler satarken, Afrika’da giderek yerli halkın tepkisini çekmeye başlayan bir Çinli yerleşimciler nüfusu oluşuyor. Kalkınma mı tuzak mı? Yollar yapılıyor, altyapı yenileniyor, üniversiteler destekleniyor. Afrika devletleri gereksinim duydukları kredilere çok uygun koşullarda ulaşıyorlar. Öyleyse neden Çin’in bölgedeki varlığı, büyük bir şans ve olanak olarak görülmüyor. Öncelikle Afrikalı aydınlar madenlerinin, verimli topraklarının denetiminin Çin’in eline geçmesinden korkuyorlar. Çin’in toprak satın alma, kiralama ve buralara Çin’den çiftçi getirme projeleri, bunların gerçek çapının tepki çekmemek için gizli tutuluyor olması büyük kaygı yaratıyor. Çin, Afrika’da büyük projeler yaşama geçiriyor ama bunlarda hemen tümüyle Çin’den getirdiği personeli (uzmanlar, vasıflı işçiler, idareciler) çalıştırıyor, böylece bölgenin bilgi, uzman kaynağına bir katkıda bulunmuyor. Bir gün çekip gittiğinde arkasında enkaz bırakmasından korkuluyor. Çin, yaptığı demiryolu, otoyol, liman gibi yatırımların hemen hepsini “yap-işlet-devret” anlaşmalarıyla gerçekleştiriyor. Ancak bu yatırımların, bölge iklimi dikkate alındığında ömrünün kısalığı, örneğin yollarda 10 yıl, düşünüldüğünde, Çin’in sonunda bir enkaz devredip gitmesi olasılılığı da yok değil. Çin, çoğu kez, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’yle, Angola hükümetiyle yaptığı anlaşmalarda olduğu gibi, karşılığında ülkelerin mineralleri, madenleri üzerinde uzun dönemli imtiyazlar elde ediyor. Bu madenleri, mineralleri Çin, bu ülkelerde işlemek yerine doğrudan kendi ülkesine götürüp orada işliyor ve tabii ki sonra başka yerlere olduğu gibi buralara da satıyor. Diğer bir deyişle kendisi sanayileşirken, dışa açılırken uyguladığı piyasa erişimi kurallarının (“bunu bize satarsın, bir kısmını da bizde imal etmek koşuluyla...” gibi) burada uygulanmamasına dikkat ediyor. Çin’in de klasik “geri bıraktırma stratejilerine” sadık kaldığı görülüyor. Özetle, Çin emperyalist (açık işgale dayanmayan, neo-colonial) bir politika izliyor Afrika’da. Gereksinimi olan minerallere, madenlere, besin gıda kaynaklarına, hatta verimli topraklara erişiyor, bu arada elindeki fazla sermayeyi, malları ve nüfusu buraya aktarıyor. Kapitalizmin doğası bu, belli bir yoğunlaşmadan sonra emperyalizme dönüşmeye başlıyor. [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com CMYB C M Y B ANMA Derneğimizin Kurucusu ve Onursal Başkanımız KEMAL ÖZDEN’i vefatının 4. yıldönümünde saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. USİAD Yönetim Kurulu Adına Fevzi DURGUN Genel Başkan Jandarmanõn, iki polisin şehit olduğu saldõrõnõn istihbaratõnõ günler öncesinden emniyete bildirdiği ortaya çõktõ CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun’un Ladik il- çesinde 2 polisin şehit edildiği saldõ- rõyla ilgili jandarmanõn saptadõğõ tel- siz konuşmalarõnõ emniyete bildirdi- ği iddia edildi. Samsun Emniyet Mü- dürü Hulusi Çelik, “Sadece Sam- sun’la alakalı değil, Karadeniz Böl- gesi’yle alakalı olarak istihbari du- yumlar vardı” dedi. Saldõrõyõ terör ör- gütü PKK üstlendi. Tokat’õn Reşadiye ilçesinde geçen aralõk ayõnda 7 askerin şehit edildiği saldõrõyõ araştõran Tokat Jandarma Komutanlõğõ’na bağlõ ekiplerin Ladik ilçesinde 2 polisin şehit olduğu saldõ- rõnõn ipuçlarõna ulaştõğõ ve bunu 12 Ni- san’da Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ilettiği iddia edildi. Samsun Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, Karadeniz’de bir saldõrõnõn olacağõnõn önceden bi- lindiğini, 1 ay öncesinden istihbarat bilgilerinin daha da yoğunlaştõğõnõ, an- cak Ladik ilçesinde olacağõnõn bilin- mediğini söyledi. Çelik, “1 ay önce- den sadece Samsun’la alaka değil, Karadeniz Bölgesi’yle alakalı genel olarak alınan istihbari duyumlar var. Bize yönelik değil, Karade- niz’de bütün illerimizde kendi gü- venlikleri anlamında tedbirler alın- mıştır. Ancak bu menfur saldırı Samsun’da gerçekleşti” diye ko- nuştu. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir nokta, yer olarak bir istihba- rat, bir şey söz konusu değil. Bölgeye yönelik hain saldırı, planlar, oyun- lar söz konusu. Burada sadece Sam- sun değil Trabzon, Giresun, Rize, Ordu illerinde herkesin duyarlı, daha dikkatli olması gerekli. Böl- geye yönelik belki o istihbarat an- lamında 1 ay öncesinden bilgi yo- ğunlaşmış olabilir. Bu genel an- lamda zaten daha önceden bilinen bir şeydi.” PKK saldırıyı üstlendi Saldõrõnõn PKK-TİKKO işbirliğiy- le gerçekleştirildiği yönündeki istih- barat bilgilerine değinen Çelik, şunlarõ söyledi: “Örgütsel anlamda işbirli- ği, birlikteliği şimdiye kadar değişik zamanlarda olmuştur. Geçmişte bunların arasında işbirliği görül- müş, bugün de işbirliği kuvvetli muhtemeldir. Ama bilgi paylaşımı ama kendi aralarında eksik gör- dükleri ihtiyaçlarını alakalı destek vermek şeklinde olabilir. Onların yüz tanesi, bin tanesi bir araya ge- lip bir işleme girmiş olması bir an- lam ifade etmez. Türkiye Cumhu- riyeti bin asırdır devlet, bundan son- ra da binler asır devam edecektir. Üç-beş tane çapulcunun belli şeyle- riyle bizim ne moralimizi bozabi- lirler ne de yolumuzdan çevirebi- lirler. Türk milleti, kıyamete kadar ayakta duracaktır. Bundan kimse- nin şüphesi olmasın.” Terör örgütü PKK’ye yakõnlõ- ğõyla bilen Fõrat Haber Ajansõ ise 2 polisin şehit düştüğü saldõrõyõ te- rör örgütü PKK’nin üstlendiğini duyurdu. AKP İl Başkanõ Adem Güney, CHP İl Başkanõ Yılmaz Türkoğlu, MHP İl Başkanõ Abdullah Karapı- çak, DSP İl Başkanõ Oktay Ergör, DP İl Başkanõ Feraye Keleşoğlu Kefeli, BBP İl Başkanõ Şahin Polat, SP İl Başkanõ Hasan Bayram Var, MP İl Başkanõ Nihat Semiz ve HE- PAR İl Başkanõ Ahmet Korkmaz ta- rafõndan yapõlan ortak açõmlamada da Ladik’te iki polis memuruna düzen- lenen hain saldõrõ kõnandõ. Ortak açõklamayõ okuyan Kefeli, “Birlik ve dirliğimizi bozmaya yönelik her ha- reket, vatanın bölünmez bütünlü- ğüne yönelik her tehdit nereden ve nasıl gelirse gelsin, bizi korkut- mayacak, yıldırmayacak ve yolu- muzdan asla döndürmeyecektir. Biz Samsun halkı olarak, hiçbir tahrike kapılmayacağız, hiçbir tu- zağa düşmeyeceğiz” dedi. Tokat Jandarma Komutanlõğõ’na bağlõ ekiplerin Ladik ilçesinde 2 polisin şehit olduğu saldõrõnõn ipuçlarõna ulaştõğõ ve bunu 12 Nisan’da Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ilettiği iddia edildi. Samsun Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, Karadeniz’de bir saldõrõnõn olacağõnõn önceden bilindiğini, 1 ay öncesinden istihbarat bilgilerinin daha da yoğunlaştõğõnõ, ancak Ladik ilçesinde olacağõnõn bilinmediğini söyledi. Terör örgütü PKK ise Samsun’daki saldõrõyõ üstlendi. Samsun’daihmaliddiasõ BDP’Lİ KIŞANAK: AKP kendi emrinde yargı istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Eş Başkanõ Gültan Kışanak, AKP’nin anayasa değişikliği ile “ta- rafsız ve bağımsız yargı” değil, “kendi emrinde” yargõ oluşturma- ya çalõştõğõnõ belirterek “Bunu top- luma demokratikleşme olarak yut- turamazsınız” dedi. Partisinin grup toplantõsõnda ko- nuşan Gültan Kõşanak, AKP’nin anayasa değişikliği paketini eleştiri- rirken gündeme ilişkin değerlendir- melerde de bulundu. Grup toplantõ- sõnda, geçen hafta olduğu gibi, ko- nuşmacõ kürsüsünün önüne “1483 BDP’li hâlâ tutuklu” yazõsõ asõldõ. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ço- cuk Bayramõ nedeniyle küçük ço- cuklarõn da katõldõğõ grup toplantõ- sõnda, çocuklarõn ağlamasõ nedeniy- le Kõşanak, bir ara konuşmasõna kõ- sa süreli ara vermek zorunda kaldõ. Konuşmasõnda, AKP’nin anayasa değişikliği önerisine değinen Kõşa- nak, bunun bir “toplumsal uzlaşı” metni değil, tamamen bir “AKP paketi” olduğuna işaret etti. AKP’nin, paketle yargõnõn “bağım- sız ve tarafsız hale getirileceği- nin” propagandasõnõ yaptõğõna dik- kat çeken Kõşanak, “Ancak AKP’nin yapmak istediği; şimdi- ye kadar resmi ideolojinin em- rinde olan yargıyı, bundan sonra AKP zihniyetinin emrine sok- maktır” diye konuştu. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün kõsa süre önce DTP’nin kapatõlmasõ yönünde rapor hazõrlayan Anayasa Mahkemesi Raportörü Alpaslan Al- tan’õ, aynõ mahkemenin üyeliğine seçtiğine dikkat çeken Kõşanak, söz- lerini şöyle sürdürdü: “Bu atama ile Anayasa Mahkemesi demokratik bir yapıya mı kavuştu? Bu yasak- çı, ayrımcı zihniyeti Anayasa Mah- kemesi’ne, ister Danıştay ve Yar- gıtay taşısın, isterse Cumhurbaş- kanı. Bizim için, farklı düşünenler için ne değişecek? Ha kel hasan, ha Hasan kel, değişen bir şey yok. Bu- nu topluma demokratikleşme ola- rak yutturamazsınız? Boşuna laf kalabalığı yapmayın.” MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEMİ Yumruklu saldırıya tepki yağdı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız’a yapõlan yumruklu saldõrõya tepki yağdõ. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, partisinin grup toplantõsõnda Yõl- dõz’a yönelik saldõrõyõ de- ğerlendirdi. Van’da plan- lõ, organize bir saldõrõya uğradõklarõnõ, bunu ya- panlarõn AKP’li olduğunu vurgulayan Baykal, “Son- ra Samsun’da sayın Ah- met Türk’e saldırı yapıl- dı... Bir yumruk ve iki polisin hayatı... Sonra dün de Kayseri’de bir bakan saldırıya hedef oldu. Alışılmamış terör olaylarının ötesinde bir hesaplaşmaya, cezalan- dırmaya işin yönelmeye başlaması, karşılıklı sal- dırıların sıradan yön- tem haline dönüşmesi hepimizi kaygılandır- ması gereken bir du- rumdur. Nereye gidiyo- ruz? Vatandaşlar bu gi- dişi doğru anlamalı ve bu gidişe son vermeliyiz” dedi. CHP Sözcüsü ve İstan- bul Milletvekili Mustafa Özyürek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yõldõz’a, Genel Başkan Deniz Baykal’õn geçmiş olsun mesajõnõ iletti. CHP’den yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, Yõldõz’a gönderilen mesajda şöyle denildi: “Kayseri’de uğ- radığınız saldırı nede- niyle Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal’ın ‘üzüntülerini ve geçmiş olsun’ dileklerini ileti- yorum. Genel Başkanı- mız, şahsınıza yönelik saldırıyı şiddetle kına- maktadırlar.” Kaplan: Kaynağı araştırılmalı BDP Şõrnak Milletve- kili Hasip Kaplan, son dönemde Van’da CHP li- deri Baykal, Ahmet Türk ve son olarak da Enerji Bakanõ Taner Yõldõz’õ he- def alan saldõrõlara dikkat çekerek bu saldõrõlarõn bü- yük ölçüde “ırkçı, milli- yetçi” kesimlerden geldi- ğini söyledi. Bu tür sal- dõrgan eylemlerin kayna- ğõnõn araştõrõlmasõ ve ar- kasõndaki güçlerin ortaya çõkarõlmasõ gerektiğini kaydeden Kaplan, aksi taktirde daha “nahoş” olaylarõn kaçõnõlmaz hale geleceğini ifade etti. Bu konuda Meclis’te bir araştõrma komisyonu kurulmasõ gerektiğini söy- ledi. Kaplan, “Özellikle, üniversitelerde çatışma- ları kimler yaratıyor, bazı yasadışı organizas- yonları kimler kullanı- yor. En çok hangi der- nekler, kuruluşlar bu tür şiddet olaylarına ka- rıştı, bunun araştırıl- ması gerekiyor. Bütün siyasi parti gruplarının bu konuda ortak hare- ket ederek, komisyon kurulmasında fayda vardır” dedi. Saldırgan tutuklandı KAYSERİ (Cumhuriyet) - Kayseri’de yüz- başõ Levent Çetinkaya’nõn cenazesi sõrasõnda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız’a yumrukla saldõrarak burnunu kõran beden eğiti- mi öğretmeni Şahin Şimşek tutuklandõ. İçişleri Bakanlõğõ’nca saldõrõnõn araştõrõlmasõ için 2 mül- kiye müfettişi görevlendirildi. Şimşek, emniyette verdiği ilk ifadesinde, ken- disini kimsenin yönlendirmediğini, saldõrõyõ tek başõna yaptõğõnõ söyledi. Şehitlikteki törende Yüzbaşõ Çetinkaya toprağa verilirken çok etki- lendiğini ifade eden Şimşek, “Kendimi kay- bettim, ne yaptığımı bilmiyorum” dedi. Polisteki ifadesinin ardõndan yoğun güvenlik önlemleri altõnda sağlõk kontrolünden geçirilen zanlõ, adliyeye sevk edildi. Şimşek adliye girişinde de “En büyük aşk ilahi aşk. Bu memleketin ço- cuklarını seviyorum. Her şey Türkiye için” di- ye konuştu. Şimşek, çõkarõldõğõ mahkemece tu- tuklanõrken, olaydan sonra gözaltõna alõnan 3 ki- şiden 2’si polis tarafõndan serbest bõrakõldõ. Göz- altõna alõnan Sedat T. ise görevlilere itaatsizlik- ten 163 TL para cezasõna çarptõrõldõ. Olayõ araştõrmakla İçişleri Bakanlõğõ’nca gö- revlendirilen müfettişler, incelemenin ardõndan hazõrladõklarõ raporu bakanlõğa sunacak. Onun da destekçileri ortaya çıktı Şimşek’in görev yaptõğõ ve şehitliğe 200 met- re uzaklõktaki Merkez Endüstri Meslek Lise- si’ndeki odasõ da polisin yaptõğõ aramanõn ar- dõndan kilitlendi. Okul yöneticileri Şimşek’in 3 yõl önce bir soruşturma sonucunda tayin edildi- ğini söyledi. İnternette 68 genç tarafõndan “Şa- hin Şimşek Severleri Grubu” ve 259 kişinin ka- tõldõğõ “Helal Sana Şahin” adlõ siteler kuruldu. Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, Tuğgeneral Elverdi’nin ölümünü Cumhuriyet’e değerlendirdi İLHAN TAŞCI ANKARA - 68 kuşağõnõn öğ- renci liderleri Deniz Gezmiş, Yu- suf Aslan ve Hüseyin İnan’õn idam kararlarõnõ veren ve infazõ da izleyen dönemin Ankara 1 No’lu Sõkõyönetim Mahkemesi’nin Baş- kanõ emekli Tuğgeneral Ali El- verdi’nin boğularak ölmesinin ar- dõndan, Deniz’in ağabeyi Bora Gezmiş hissettiklerini anlattõ. “Ölünün arkasından konu- şulmaz ama” diye sözlerine baş- layan Bora Gezmiş, kendisinin “ilahi adalete” inandõğõnõ vurgu- layarak “Onların her biri böyle öldü. Zaten onların her biri man- evi açıdan ölmüşlerdi. Şimdi de maddi olarak öldüler” dedi. “Bi- ze yakışmıyor ölünün arkasından konuşmak, ama öbür dünyada Deniz’lerle karşılaşırsa ne ya- pacak merak ediyorum” diyen Bora Gezmiş, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Bunlar verilen emri yerine getirdi. Onlara kızmıyorum asıl yukardaki cuntaya kızıyorum. Cunta olmasa Ali Elverdi, De- niz’i asacak adam değildi. Yu- karıdan verilen emirle tayin edi- len bir kişiydi. Ona ‘Git bunu ger- çekleştir’ dediler. Zaten bu du- rumda belgelendi. ‘146. madde- den yargõlayõn’ diye talimatın ol- duğu ortaya çıktı.” Deniz’lerin idamõnõn ardõndan Elverdi’nin ödüllendirilerek Ada- let Partisi’nden milletvekili ya- põldõğõnõ anõmsatan ağabey Gez- miş, “12 Mart muhtırasını oku- duğunuzda AP’nin reformları yapmayan, ülkeyi tehlikeye so- kan hükümet ifadesi vardır. Gittiler AP’den milletvekili ol- dular” dedi. Gezmiş ailesi olarak hiç kimse- ye karşõ kin ve nefretleri olmadõ- ğõnõn altõnõ çizen Gezmiş, şunlarõ söyledi: “Biz 6 Mayıs’ta De- niz’leri anıyoruz. 20 yıl değil, 1 yıl sonra bakalım Ali Elverdi’yi kim anacak. Ali Elverdi kendi ai- lesine de kötülük etti. Geride kalan çocuklarına üzülüyorum. Kötü bir miras bıraktı. Çocukları şimdi bile çıkmazdı ölüm olma- sa. Ama biz 1972’den beri başı- mız dik geziyoruz. Aile olarak en ufak bir eziklik hissetmedik.” Bakan Yõldõz’õn burnunu kõran öğretmen Şahin Şimşek, sorguda ‘Kendimi kaybettim’, adliye girişinde ‘Her şey Türkiye için’ dedi Ali Elverdi’ye sönük tören ANKARA (ANKA) - Deniz Gezmiş ve arkadaşlarõnõn idam kararõnõ veren Ankara 1 No’lu Sõkõyönetim Mahkemesi Başkanõ Emekli Tuğgeneral Ali Elverdi için Kocatepe Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Askeri törene Elverdi’nin oğullarõ, TOBB Genel Sekreter Yardõmcõ Vekili ve Hukuk Müşaviri İskender Elverdi ile Atilla Elverdi, TOBB Genel Sekreteri Mustafa Saraçöz, Ankara Garnizonu’nda görevli subaylar katõldõ. Genelkurmay Başkanlõğõ Elverdi için çelenk gönderirken törenin sade geçmesi dikkat çekti. Elverdi, Cebeci Asri Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Saldırgan Şahin Şimşek’e adliyeye götürülürken po- lis yeleği giydirildi. (AA) ‘Ailesineutanılacakmirasbıraktı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle