19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 17 NİSAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B İsim soyadı çakışması değilse, 1968 kuşağından bir dostun (Aytekin Ertuğrul), kimi sitelerde dolaşan derlemesinin başlığı “Çağdaş Türkiye’nin Rakamları”. Görevleri, özel ilgisiyle bağlantılı bütçe uzmanı, açık veren bütçelerin siyasi iktidarları iç-dış para odaklarına bağımlı kılmasının zorunlu olduğunu, birkaç kez gönderdiği gazetemizin 2. sayfasında yayımlanmış makalelerinden anımsıyorum. Uzatmadan, derlediği rakamları, yüzümüze tokat gibi çarpan Türkiye gerçeği üzerinde birazcık olsun sizleri de düşündürmek istiyorum: 67 bin okul, 1228 hastane, 6 bin 300 sağlık ocağı, 85 bin cami, 270 kilise, 100 cemevimiz var. 60 bin kişiye bir hastane, 350 kişiye bir cami düşüyor. 77 bin doktorumuz, 90 bin din görevlimizle 900 kişiye bir doktor, 780 kişiye bir din görevlisi düşmüş oluyor. 200 bin öğretmen açığımız yanında toplam kütüphanemiz 1435 (Almanya’da 11 bin kütüphane). 13 kentte tiyatromuz, bütün kentlerimize dağılmış 3 bin 852 Kuran kursumuz var. 35 bin aktif cami yaptırma derneğimize karşılık ise 1 opera, 38 tiyatro derneğimiz sayılabiliyor. En büyüğü 783 trilyon, İçişleri Bakanlığı bütçesi olmak üzere 250 trilyonun altına düşen çeşitli bakanlıklar bütçelerine karşılık, aslında bir tek mezhebi temsil eden Diyanet İşleri bütçesi 2.7 katrilyon. Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin AKP iktidarı sürecinde büyüme rakamları daha bir çarpıcı.. 2002 yılında 553 trilyon, 2003’te 771 trilyon, sonrası sırasıyla 1 katrilyon, 1 katrilyon, 1.3 katrilyon, 2007 2.7 katrilyon. Her dönem ortalama 20’nin üstünde üniversitenin toplam bütçesini aşıyor... Çağdaş Türkiye’yi çağdaş dünyaya, en büyükler arasına, AB’ye, demokrasiye taşıyacak çoğunluk iktidarının başbakanı, Başbakan Erdoğan her gün bağıracak, azarlayacak birilerini buluyor... Demokrasiden otokrasiye önemli bir adım en son anayasa taslak paketine, aslında demokrasilerde ölçü alınması gerekli tüm demokratik örgütlerden, uzmanlık kurumlarından çok ağır eleştiri gelmiş olması umurlarında değil. Türkiye’nin yaşamsal gündemindeki iktidar fiyaskolarını unutturmaya yönelik, bir tür güç, savaş ilanı, zafer aracı olarak gördükleri anayasa paketinde amaçlarına ulaşıp, bu rüzgârla seçimlere gitmeyi, düşmekte olan oyları toparlamayı hedefliyorlar... AKP’nin dayattığı anayasa değişiklik paketi istesek de istemesek de geçmiş değil gelecek aylarımızın gündeminin başında yerini alacak, köprülerin altından daha çok sular akacak.. Hesaplar, oyunlar ne kadarıyla tutacak, AKP’yi ne kadar kurtaracak, ya da tersine tepen silaha mı dönüşecek? Cumhurbaşkanı, hele de Başbakan’ın son dış gezileri, görüşmelerinin gündemleri, vizyon sahibi siyasette her şeyin yüze göze bulaşmasının örnekleri ile dopdolu; Türkiye’yi AB’ye taşıma sözde anlaşması ile yola çıkan AKP iktidarında, AB üyelik adaylığındaki son gelişmelerin özeti, Alman Başbakan, Fransız Devlet Başkanı ile gündeme gelen konu başlıkları altında, fiyasko sonuçları ile yeterince çarpıcı, Türkiye’yi geriye çeken, dikte edilmiş madde hükümlerini içeriyor: AB üyeliğini unutun, stratejik ortaklık üzerinden yapabileceklerinize bakın, İran’ın nükleer silahlanması nedeniyle cezalandırılması projelerinde ABD, AB ülkelerinin çizdiği çizginin dışına taşmayın, bu ülkelerin Türkiye’den ekonomik, ticari beklentilerimize karşı durmayın, Kıbrıs, Kürt, Ermeni açılımlarında verdiğiniz sözlerin gereğini yerine getirin.. Alman- Fransız ortak dayatmalarını ilk kez duymuyoruz elbet. Başbakan kendini değil ülkemizi temsil ettiğine göre, Başbakanımızın güvenilirliği açısından içimi sızlatan bir ayrıntıya takılmış durumdayım. İlk Ermeni açılımında Türkiye’den, Azerbaycan’dan gelen tepkiler karşısında Azerbaycan parlamentosunda yaptığı bir konuşmayı anımsayın; Karabağ sorunu çözülmeden Ermeni anlaşma paketinin Meclis’e gelmesinin, anlaşmaların söz konusu olamayacağı sözünü vermişti. Canlı yayından konuşmalarını izlemiştik. Dün Dışişleri Bakanı ülkemiz adına resmi açıklama yapmış, Ermeni açılımının Karabağ sorunu ile bağlı tutulmayacağını ilan etmiş. Bizi unuttuk, Başbakanımızın Azerilerin önünde, Meclislerinde verdiği söz yalan çıkarsa ne olacak? Dünün sıcak gündeminden bir diğer yaşamsal sorun, üzerimize yapışıp kalan sayılarla büyüyen işsizlik... Resmi işsizlik yüzde 14.5 olmuş. Üç aylık dönemde 1 milyon 484 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış. Dört gençten biri işsiz, 827 bin kişi umutsuz.. İç karartan rakamlar böylece uzayıp giderken, AKP’nin güçlü tabanını oluşturan küçük işletmeler, Anadolu sanayii, iş dünyası bu kez Başbakan Erdoğan’a çok kızgın. En son onlara bağırmış, işçileri sömürmek, emeklerinin hakkını vermemekle suçlamıştı. TOBB zirvesinden, AKP’nin seçmen tabanından gelen yanıt, eleştiri ağır, ekonomiye en büyük tehdidin siyasi kutuplaşmadan geldiğinin altı çiziliyor. İktidarın yakın çevresi, akrabalar işletmelerinin öncelikle iş kapasitesi yaratmada, işçinin hakkını vermede örnek oluşturmaları uyarıları geliyor... [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çağdaş(!) Türkiye Verileri Hisarcõklõoğlu:Odaveborsalarõnkatõlõmcõdemokrasianlayõşõylahazõrladõklarõbildiriyekatõlõyorum GÖRÜŞMENİN PERDE ARKASI Tepki, bildirgeye yansımadı MURAT KIŞLALI ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlõ oda ve borsa başkanlarõyla meclis başkan- larõnõn katõldõğõ önceki günkü “İstişa- re Toplantısı”nda Başbakan Tayyip Erdoğan’a dönük yapõlan eleştirilerin, hükümetle yakõn ilişkileri olan işa- damlarõ tarafõndan kaleme alõndõğõ için toplantõ sonrasõ yapõlan açõklamaya yansõmadõğõ belirtildi. Toplantõya ka- tõlan oda başkanlarõndan birisi, “Baş- bakan’ın psikolojisi bozulmuş” de- ğerlendirmesinde bulunurken, TOBB Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açõk- lamayõ okumamasõnõn da “teamülden olmadığı” belirtildi. Bir oda başkanõ Cumhuriyet’e “TOBB de Rifat Bey de zor durumda. Hükümet TOBB’yi bölmeye, ‘normalleştirmeye’ ve yeri- ne TUSKON’u koymaya çalışıyor” diye konuştu. TOBB toplantõsõnda bir oda başka- nõnõn, Erdoğan’õn açõklamasõ için “Baş- bakan’ın psikolojisi bozulmuş” de- diği, bu ifadelere bazõ oda başkanlarõ ka- tõlõrken, bir oda başkanõnõn “Burada si- yaset yapmayın” diye tepki verdiği or- taya çõktõ. Toplantõyõ bir oda başkanõ şöyle değerlendirdi: “Toplantıda bir-iki istisna hariç Başbakan’ın konuşmasına karşı tep- ki noktasında bir görüş birliği var- dı. İçerideki hava, tepki yüksekti. Ama bu hava sonuç bildirgesine yansımadı. Çünkü sonuç bildirgesi- ni hükümete yakın olan Abdulkadir Konukoğlu, Nafi Güral, Mustafa Boy- dak gibi isimler hazırladı. Listede bu gruba tek istisna Aynur Bektaş idi.” Bir oda başkanõ sonuç bildirgesini Hi- sarcõklõoğlu yerine Ticaret ve Sanayi Odalarõ Konseyi Başkanõ Nafi Güral’õn okumasõnõ teamüllere aykõrõ buldu. Bir başka oda başkanõ da “Şoktayız. Rifat Bey de başkanlık da zor du- rumda. Odaları bölüp küçültmek is- tiyorlar. İkincisi TUSKON’u her git- tikleri yere götürüyorlar. Çok büyük baskı altındayız” açõklamasõ yaptõ. Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanõ Rifat Hi- sarcıklıoğlu, önceki gün Oda- lar Birliği bünyesinde yapõlan İstişare Toplantõsõ sonrasõnda açõklanan “Sonuç Bildirge- si”ne ilişkin “Oda ve borsa- larımızın katılımcı demok- rasi anlayışı çerçevesinde or- taya getirdikleri şeye katıl- mamak mümkün değil” de- di. Hisarcõklõoğlu, “İcranın sorumlusu biziz. TOBB Baş- kanı ve yönetim kuruludur. Ama oradaki kararları al- mak, genel kurul başkanı ve konsey başkanları tarafından yönetilen toplantının sonu- cunda. Açıklaması da onlara düşer” dedi. Hisarcõklõoğlu, şu noktalara dikkat çekti: TOBB kurumsal bir ya- põ. Gelenekleri var, toplantõ da buna göre yapõldõ. Toplantõnõn yönetimi de geçmişte olduğu gibi genel kurul başkanõ ile konsey başkanlarõnca yapõldõ. Sonuç bildirgesinin de 22 Mayõs’a kadar genel kurul başkanlõğõ görevini sürdürecek Nafi Güral tarafõndan yapõl- masõ, usul ve esaslar çerçeve- sinde gerçekleşti. Toplantõda ben yoktum diye bir şey yok. Başõndan sonuna kadar ben vardõm. Oda ve borsalarõmõzõn katõlõmcõ de- mokrasi anlayõşõ çerçevesinde ortaya getirdikleri şeye katõl- mamak mümkün değil. İcranõn sorumlusu biziz. TOBB Baş- kanõ ve yönetim kuruludur. Bu çözümü tek başõna TOBB veyahut da diğer kuru- luşlarla değil, hep beraber ça- lõşarak çözmemiz lazõm. Ortak akõlla çözebiliriz. Bu konuda Başbakanõmõzla birlikte yapõ- lacak bir toplantõda bu konuyu tartõşmak istiyoruz. KOBİ’ye 100 milyon TL Bu arada, Halkbank- TOBB Destek Kredisi’nin KOBİ’lere kullanõlmasõna dün başlandõ. Yõllõk yüzde 10.8 faiz oranõ ve azami 12 ay vadeyle 40 bin TL’ye kadar kullandõrõlacak kre- dinin, reel sektörü finansal krize karşõ güçlendirmesi hedefleniyor. Toplam 100 milyon lira kredi kullanõldõ- rõlacak. TÜSİAD’õ ziyaret eden İtalyan bakan, iki ülkeyi birbirine benzetti Kadõnlariçinyapõlacakçokşeyvar Ekonomi Servisi - İtalya Fõrsat Eşitliği Bakanõ Maria Rosaria Carfagna, ziyareti sõrasõnda modellik yaptõğõ dö- nemlerin, ziyaretin önüne geç- tiğine ilişkin yorumlara, İtal- ya’da televizyon programõ ya- põmcõsõ olduğu dönemlerin kesinlikle utanmadõğõ geçmi- şini oluşturduğu karşõlõğõnõ verdi. Carfagna, Türk Sanayici- leri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanõ Ümit Boyner’i zi- yaret etti. TÜSİAD’õn Tepe- başõ’ndaki merkez binasõnda basõna kapalõ olarak gerçek- leştirilen ziyaret yaklaşõk 40 dakika sürdü. Carfagna, kadõnõn hak etti- ği yere ulaşmasõ için gerekli iki türlü girişimden birinin yasa- ma yolu, diğerinin de dün ka- tõldõğõ etkinlikte olduğu gibi kamuoyunda farkõndalõk ya- ratõlmasõ olduğunu ifade etti. Türkiye’de kadõnlarõn sosyal hayata ve iş dünyasõna katõlõ- mõ konusundaki görüşlerinin sorulmasõ üzerine Carfagna, “Durumun kendi ülkemle çok büyük benzerlikler arz ettiğini fark ettim. Çok şey- ler yapılmış ama yapılacak çok şeyler de var. Kadınların hem istihdama hem siyasete katılımı konusunda her iki ülkenin de çok yol alması ge- rekiyor ve bu şekilde hak et- tiği yere ulaştırmamız gere- kiyor” dedi. Carfagna, İstanbul’a ilk kez geldiğini belirterek, şehre kar- şõ duygularõnõ “ilk görüşte aşk” olarak niteledi. Başbakan’õn her bir TOBB üyesinin bir işsizi işe almasõ çağrõsõnõn ardõndan yapõlan toplantõya ilişkin oluşan yanlõş anlaşõlmalarõ gidermek için açõklama yapan TOBB Başkanõ “Toplantõnõn başõndan sonuna kadar vardõm. İcranõn sorumlusu biziz” dedi. Carfagna, İtalya’da mankenlik yaptõğõ dönemlerden utanmadõğõnõ ve bunun politik çalõşmalarõnõ etkilemediğini belirtti. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de İtalyan bakanın ziyaretinin Türkiye’de fırsat eşitliği konu- sunda bir farkındalık yarattığını belirterek TÜSİAD olarak da, kadının yeri, karar mekaniz- malarına katılımı, ekonomik, siyasi ve sosyal gelişimi adına çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. ‘Sorumluluk benim’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle