16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 4 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Tepkilerden Tepki Beğen... [email protected] Türkiye’nin demokratik bir ülke olabilmesini sağlayacak demokratik bir anayasa yapılabileceğine değgin umutlarım gün geçtikçe daha da kırılıyor. Çünkü iktidarı ya da çoğunluğu ele geçirenler zaman zaman değişiyor ama ne yazık ki kafa değişmiyor. 1961 Anayasası da dahil, bugüne kadar yürürlüğe sokulan bir anayasa ile bir toplu değişikliğin ülkede yaşananlara tepki olarak yapıldığını cümle âlem biliyor. AKP çoğunluğunun yapmak istedikleri de yine kendisine karşı olduğuna inandığı kamu kurumlarını hizaya getirmekten başka niyete dayanmıyor. Anayasaya uygun bir biçimde alınan kararlara duyduğu tepkiyi, kendi çıkarlarına göre düzenlenecek bir anayasa oluşturma manevraları ile yasalaştırmak istiyor. 1961 Anayasası, Demokrat Parti iktidarının hukuk dışı uygulamalarına karşı yapılan 27 Mayıs 1960 darbesi sonunda yapılmıştı. 27 Mayıs, hukuksal tanımlara göre bir askeri darbeydi. Ancak ardından sivillerin de katılımı ile yapılan anayasa Türkiye için bir devrim niteliğindeydi. Yeri gelmişken İlhan Ağabey’in (Selçuk) kulaklarını çınlatalım. Çünkü 1961 Anayasası’nın, Türkiye’ye kazandırdığı kurumları alt alta sıralayarak aymazların gözüne sokma çabasını ara vermeden tekrarladığı da olurdu. Uygarlaşmanın çarkını çevirebilecek çağcıl hukuk anlayışı bu anayasa ile ülkemize girmişti. Anayasanın başlangıç bölümünü saymazsak, DP’nin uygulamalarına duyulan tepki özgürlükleri sınırlamayı değil, hukuksuzlukları önlemeye yönelikti. Örneğin bugün de yakınılan Anayasa Mahkemesi başlı başına uygar bir örnekti. Geçmiş yönetime duyulan tepki, açık açık başlangıç bölümündeki birkaç cümle ile sınırlı kalmış, Demokrat Parti’nin meşruiyetini kaybetmiş olan bir iktidar olduğunu vurgulamakla yetinilmişti. 12 Mart 1971’deki ara rejimde değiştirilen anayasa maddeleri de tepkiden kaynaklanmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettirilerek bağımsızlaştırılan Nihat Erim’in kurduğu hükümetin, iktidardan uzaklaştırılan Süleyman Demirel’in de desteğiyle yaptığı değişiklikler Türkiye İşçi Partisi (TİP), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve öldürülen arkadaşlarını üzerine Türk bayrağı örtülmüş tabutlarda taşıyan gençlere karşı duyulan tepkinin eseriydi. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ve hazırladığı anayasanın kaynağı olan tepki nedenleri arasında devlet başkanından fazla ücret alan Hilton Oteli garsonlarının da yer aldığını anımsatmak öteki tepkileri yazmayı lüzumsuz kılıyor. Geldik bugünlere. AKP ya anayasayı kendi isteği doğrultusunda yorumluyor, ya anayasa kurallarının etrafından dolanarak çözüm bulacağını sanıyor ve bu girişimleri, Anayasa Mahkemesi’nden ya da Danıştay’dan kurallara aykırı bulunarak geri çevrildiğinde de köpürüveriyor. O nedenle değiştirmek istediği maddeler genelde anayasanın “yüksek mahkemeler” olarak nitelediği yargı organları ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile sınırlı kalıyor. “Demokratikleşme” kavramını da bu alanla sınırlı olarak değerlendiriyor. Bu girişimini de uygar ülkelerden örnekler vererek haklı göstermeye çalışıyor. Ama politikanın, politikacının ve yürütme erkinin o ülkelerde geldiği düzeyi görmezden gelmeyi tercih ediyor. Türkiye’nin, seçim barajını düşürmeden, dokunulmazlık sınırını değiştirmeden, partileri demokratik bir yönetime kavuşturmadan, çalışanların örgütlenmelerindeki engelleri kaldırmadan ve haklarını tanımadan demokratikleşeceğini sanmak ancak bizdeki etkili politikacılara özgü bir durumdur. Uygar ülkelerdeki yasalar yerine politikacıları örnek gösterseler çıkış yolunu bulmuş olurlar. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - YÖK, Sabancõ Üniversitesi’ne ta- nõdõğõ farklõ puan türlerine ait bölümler arasõndaki yatay geçiş uygulmasõnõ tüm devlet üniversitelerine yaymaya hazõrlanõyor. YÖK’ün yeni yönet- melik taslağõna göre, yerleştirme pu- anlarõ geçiş yapõlacak Türkiye’deki eş- değer programõn taban puanõndan az olmamasõ koşuluyla öğrenciler fark- lõ puan türleri arasõnda yatay geçiş ya- pabilecek. Buna göre ilahiyat bölü- münde okuyan öğrenciler hukuk ve tõp gibi kendi alanlarõ dõşõndaki prog- ramlara da geçebilecek. YÖK, üniversite öğrencilerinin ya- tay geçiş yapmalarõnõ esnekleştiren yeni bir yönetmelik taslağõ hazõrla- dõ. Taslağa göre, ikinci öğretim programlarõndan yalnõzca ikin- ci öğretim programlarõna yatay geçiş imkânõ ta- nõnõrken, ikinci öğre- tim programlarõnda bulunduğu sõnõfõn ilk yüzde 10’una giren başarõlõ öğ- rencilere birinci öğretim programla- rõna yatay geçiş yap- ma hakkõ tanõnacak. Taslakta, bir üniversiteye bağlõ fakülte, yüksekokul ya da meslek yüksekokulu içinde yer alan aynõ puan türündeki farklõ program- lar arasõnda da yatay geçiş yapma im- kânõ düzenleniyor. Buna göre, bir üni- versiteye bağlõ kurumun kendi bün- yesindeki aynõ puan türündeki prog- ramlara yatay geçiş yapõlmadan ön- ce öğrencilerin daha önce aldõklarõ derslerden oluşan “ortak prog- ram”dan başarõlõ olmasõ gerekecek. Öğrencilerin aynõ puan türünden farklõ bir bölüme geçerken, geçiş yapacaklarõ bölümün taban puanõndan az yerleştirme puanõna sahip olmalarõ durumunda üniversitedeki başarõ or- talamalarõnõn 100 üzerinden en az 75 olmasõ gerekecek. Öğrencilerin aynõ puan türünden farklõ bölüme geçerken geçiş yapacaklarõ bölümün taban puanõndan yüksek puanlarõ bulunmasõ halinde herhangi bir başarõ şartõ aran- mayacak. İlahiyat öğrencilerine vize Taslakta farklõ puan türlerine iliş- kin bölümler arasõ geçişe ilişkin de dü- zenlemeler bulunuyor. Buna göre YÖK’ün geçtiğimiz yaz Sabancõ Üniversitesi’nde izin verdiği uygu- lama tüm devlet üniver- sitelerinde de hayata ge- çirilecek. Öğrenciler farklõ puan türlerinde ta- ban puan şartõ ve üniver- sitelerin belirleyeceği ko- şullarõ sağlamalarõ duru- munda yatay geçiş ya- pabilecekler. Öğrencinin yerleştirme puanõnõn geç- mek istediği farklõ puan türü programõna eşdeğer Türkiye içindeki diğer prog- ramlarõn en düşük taban puanõndan az olmamasõ şartõ aranacak. Örneğin hu- kuk fakültesine geçiş yapmak isteyen bir ilahiyat öğrencisinin eşit ağõrlõk puanõ, Türkiye’deki en düşük puan- la öğrenci alan hukuk fakültesinin ta- ban puanõndan az değilse, ilgili üni- versitenin şartlarõnõ sağlamasõ duru- munda hukuk fakültesine girebilecek. Farklõ puan türüne geçişte öğrencilerin üniversite başarõlarõnõn 100 üzerinden en az 80 olmasõ gerekecek. Farklõ puan türleri arasõnda yatay geçişi sağlayan tasarõyla ilahiyat öğrencileri hukuk ve tõp okuyabilecek YÖK’ten Sabancõ modeli ÖSYM BAŞKANI İKİ BASAMAKLI SINAVI ANLATTI Haber Merkezi - Bu yõl iki basa- maklõ yapõlacak sõnav hakkõnda NTV’ye bilgi ve- ren ÖSYM Baş- kanõ Prof. Dr. Ünal Yarıma- ğan, sõnavlarda hangi testlerin olacağõnõ ve kaç soru sorulacağõnõ, puanlamanõn nasõl yapõlacağõnõ açõkladõ. Sorularõn önceki yõllardan farklõ olma- yacağõnõ belirten Yarõma- ğan, “Sorularımızın nasıl olacağı son 4 yıldaki sınavlarda var” dedi. Yarõmağan şöyle devam etti: “Birinci sınavımız 14 Nisan’da yapılacak Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı. Bu sınavda 4 testimiz ola- cak. Her birinde 40’ar olmak üze- re, toplam 160 soru soracağız. 160 dakika da süre vereceğiz. Okul türü ve alanı ne olursa olsun tüm adayların okuduğu derslerle ilgili sorular olacak. Yani 9. sınıf ve ön- cesinde okutulan dersler ile 9. sı- nıftan sonra okutulan TC İnkılap Tarihi ve felsefe dersiyle ilgili ola- cak.” Yarõmağan “Herkes cevapla- yacağı testin sına- vına girecek. Ma- tematik testine sa- dece isteyenler girecek. Kimse ‘Şu teste, şu sõna- va gir’ zorlama- sıyla karşılaş- mayacak” dedi. Yarõmağan, “Sınavlardan bi- ri matematik sı- navı olacak. Bu sı- navda 50 adet ma- tematik, 30 adet de geometri sorusu soru- lacak. Adaylara 135 da- kika süre verilecek. Edebi- yat-coğrafya sınavı olacak. Bu sı- navda iki testimiz olacak; Türk di- li ve edebiyatı ile coğrafya 1 testi. 56 tane edebiyat, 24 tane de coğ- rafya sorusu yer alacak. Bir başka sınavımız da fen bilimleri sınavı. Bu sınavda fizik, kimya ve biyoloji testi olacak. Her birinden 30’ar so- ru olacak. Bir diğer sınavımız ise sosyal bilimler sınavı. Tarihten 44, coğrafyadan 16, felsefe grubun- dan (psikoloji, sosyoloji ve mantık) olan derslerin her birinden 10’ar soru olmak üzere 30 soru soraca- ğız” diye konuştu. MEHMET MENEKŞE AMASYA - Samsun 1. İdare Mahkemesi’nin Laçin ailesinin kõzlarõ S.L’nin din dersinden muaf tutulmasõ için açtõğõ dava- da verdiği karar okula ulaştõ. S.L, dersten muaf tutulurken baba Enver Laçin okul müdü- rünün kendilerine “Kimse bil- mesin bunu, çocuk derslere girsin, resmi olarak muaf tu- talım” dediğini ve bir kâğõt im- zalatmaya çalõştõğõnõ belirtti. Amasya’nõn Gümüşhacõköy ilçesinde Anadolu Lisesi 9. sõnõ- fõnda okuyan kõzlarõ S. L’nin zorunlu din dersinden muaf tu- tulmasõ için anne Hatem ve ba- ba Enver Laçin Samsun 1. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme kararõnda okulun verdiği din eğitimi ile çocuğun ebeveynleri- nin verdiği din eğitiminin farklõ olmasõ- nõn çocukta çatõşma yara- tacağõ, din derslerinin verilişinde “tarafsızlık ve çoğulcu- luk” koşulla- rõnõn yerine getirilmediği, bu nedenle de Avrupa İnsan Hak- larõ Sözleşmesi’nin ihlal edildi- ği belirtildi. Kararda Din Kültü- rü ve Ahlak Bilgisi dersinin mevcut içeriğiyle verilemeyece- ğine hükmedilerek S.L’nin dersten muaf tutulmasõna karar verildi. Karar okula ulaştõ. Otuz günlük bekleme süresi sonucunda mahkeme kararõ Okul Müdürü Hüsamettin Ay- dın tarafõndan 26 Şubat’ta S.L’nin ailesine tebliğ edildi. ‘Çocuk derse girsin’ Baba Enver Laçin, müdür Aydõn’õn kendilerine “Çocuk din dersine girsin ancak resmi anlamda muaf olsun” dediğini belirtti. Laçin, “Ben de bun- dan sonraki süreçte çocuğu- mun kesinlikle din dersine girmesini istemediğimi belirt- tim. ‘Onu daha sonra düşüne- lim’ dediler. Hatta, ‘kimse bil- mesin bunu, çocuk derslere gir- sin, resmi olarak muaf tutalõm’ teklifinde bulundular. Bana, not verilmesin, dersten muaf olsun ancak derslere fiili ola- rak katılsın diye kâğıt imza- latmak istediler. İmzalama- dım” diye konuştu. Eğitim-İş Sendikası, Atatürkçü Düşünce Der- neği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türk Hu- kuk Kurumu, Ziraat Mühendisleri Odası, Nükle- er Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği ve Tüketici Hakları Derneği üyesi bir grup, Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın kabulünün 86. yıldönümü dolayısıyla Ulus’taki Birinci Meclis Binası önünde toplandı. Gruptakiler ellerinde “Laik, bilimsel, çağdaş eğitim”, “Çağdaş eğitim, çağdaş Türkiye” ve “Özgür, akılcı, bilimsel eği- tim” yazılı dövizler taşıdı. Eğitim-İş Genel Sekre- teri Levent Akça, AKP iktidarıyla birlikte eğitimin özelleştirme ve dinselleştirmesinin artarak devam ettiğini söyledi. Akça, “Bilimsel düşünce ve çağ- daş yaşamdan uzak, ulusal duyguyu bünyesinde barındırmayan, rejimle kavgalı, Atatürk düşmanı bir kuşak yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Cumhu- riyet karşıtı bu kadrolarla ve bu kafalarla ancak tarikatlara, cemaatlere adam yetiştiren altyapılar oluşturulur.” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Din dersi inadı Laçin ailesinden mahkeme kararõna rağmen müdürün ‘Kimse bilmesin kõzõnõzõ resmi olarak muaf tutalõm ama derslere girsin’ sözüne tepki DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr Sağlõk Kuruluşlarõ Platformu, Dicle Üniversitesi İzleme Komitesi ve çok sayõdaki sendikanõn ardõndan dün de Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği (DÜÖ-DER), üniversite yö- netiminin öğrenci ve öğretim üyelerine baskõ uyguladõğõnõ, üniversitede cemaat kadrolaşma- sõ yaşandõğõnõ belirterek bir protesto gösterisin- de bulundu. DÜÖ-DER üyeleri, İlahiyat Fa- kültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ahmet İnan hakkõnda soruşturma açmasõnõ protesto etti. “AKP’nin zihniyetini tüm ezilen halk- lar adına Dicle’de gömeceğiz”, “Burası Da- vos değil, Dicle” dövizleri taşõyan öğrenciler sõk sõk “İşbirlikçi rektör istemiyoruz” slo- ganlarõ attõ. Öğrenciler adõna açõklama yapan DÜÖ-DER üyesi Ünal Demir, üniversitede yaşanan kad- rolaşma nedeniyle birçok öğretim üyesine bas- kõ yapõldõğõnõ ve istifaya zorlandõklarõnõ belirt- ti. Tutuklanan öğrencilerin serbest bõrakõlmasõ- nõ isteyen Demir, hocalarõ hakkõnda açõlan so- ruşturmalarõ kabullenmeyeceklerini, mücadele- lerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti. Antalya’da 3-12 yaş arasın- daki 500 çocuk, 25-27 Nisan arasında keman konseri ve- recek. Orkestraya, dört ülke- den gelecek aynı yaş gru- bundan çocuklar da katıla- cak. Hayatlarında ellerine hiç keman almamış çocuk- lardan oluşturulan ve dört aydır sürdüren orkestranın üyeleri, hep birlikte çalışa- bilmek amacıyla kentteki be- lediye başkanlarından des- tek arayışına girdi. Orkest- rayı temsilen 7 çocuk, ilk olarak Akdeniz Belediyeler Birliği ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret etti. (AA) MİNİK KEMANCILAR DESTEK BEKLİYOR BARIŞ YAMAN KONYA - TÜBİTAK bünyesin- de geliştirilmekte olan özgür ya- zõlõm lisanslõ, ulusal işletim siste- mi PARDUS, başta Savunma Ba- kanlõğõ, Milli Savunma Bakanlõğõ, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Adõ- yaman Üniversitesi gibi onlarca kurum tarafõndan kullanõlõyor. PARDUS’un 150 binden fazla bireysel kullanõcõsõ bu- lunuyor. Selçuk Üniversitesi’nde dü- zenlenen BİLMÖK Kongresi’ne katõlan PARDUS geliştiricile- rinden Bahadõr Kandemir, “Öz- gürlük için PARDUS” sloganõ ile çalõşmalarõ yürüttüklerini belirt- ti. PARDUS’un Türkiye’nin en büyük ve en güçlü yazõlõm proje- si olduğunu ifade eden Kandemir, “Di- ğer programlardan farklõ olarak edi- nimi ücretsiz ve dağõtõmõ özgür olarak yapõlõr. İstenildiği gibi değiştirilebilir ve açõk kaynak kodludur” dedi. ‘ÖZGÜRLÜK İÇİN PARDUS’ ‘MEZBAHA DEĞİL ÜNİVERSİTE AÇIYORUZ’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İstanbul’da “Fatih Sultan Mehmet”, “Ön Asya”, “Süley- man Şah” üniversiteleri ile Sam- sun’da “Canik Başarõ Üniversitesi” adõyla 4 yeni vakõf üniversitesi kurulmasõ- na ilişkin kanun tasarõsõ, TBMM Milli Eği- tim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyo- nu’nda kabul edildi. Tasarõnõn görüşmeleri sõrasõnda tartõşma yaşandõ. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, 2003’ten bu yana 41’i devlet, 22’si vakõf olmak üzere 63 üni- versite kurulduğunu, bu üniversi- telerin de kurulmasõyla, vakõf üniversitelerinin sayõsõnõn 51’e yükseleceğini bildirdi. CHP’li En- gin Altay ise “Vakõf üniversitesi açmak kolay. Vakõf üniversiteleri arasõnda marka değeri yüksek olan kaç tane üniversite var, söyleyin” diye sordu. Altay, “Mezbaha aç- mõyoruz, üniversite açõyoruz. Yarõn, öbür gün o üniversite kapandõğõ zaman öğrenci- lerin durumu ne olacak bilebilmeliyiz, o öğ- rencileri garanti altõna almalõyõz” dedi. MECLİS’TE TARTIŞMA Kandemir. DÜÖ-DER’DEN PROTESTO DÜ’de kadrolaşma tepkisi dinmiyor ‘Eğitimde dinselleştirme artarak devam ediyor’ ‘Sorularda farklılık olmayacak’ PUAN HESAPLAMA Puanlamaya ilgili bilgi de ve- ren Yarımağan “Biz puan türle- rini de arttırdık. Toplamda 7 puan türü vardı, şimdi sanırım 13 oldu. Bu geçiş yılında öğrenciler tercih yaparken sıkıntı çekebilir. Öğrenci- lere yardımcı olmak için 2009 yılı- nı bu yılın kurallarıyla yeniden değerlendireceğiz. Adaylara bu yılın puanlarıyla her yüksek öğretim programına son gi- ren adayın puanı, başarı puanı nedir bunu açıklayacağız” dedi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan. Baba Laçin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle