Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EĞİTİM 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Tepkilerden Tepki Beğen...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Türkiye’nin demokratik bir ülke olabilmesini
sağlayacak demokratik bir anayasa
yapılabileceğine değgin umutlarım gün
geçtikçe daha da kırılıyor.
Çünkü iktidarı ya da çoğunluğu ele geçirenler
zaman zaman değişiyor ama ne yazık ki kafa
değişmiyor.
1961 Anayasası da dahil, bugüne kadar
yürürlüğe sokulan bir anayasa ile bir toplu
değişikliğin ülkede yaşananlara tepki olarak
yapıldığını cümle âlem biliyor.
AKP çoğunluğunun yapmak istedikleri de
yine kendisine karşı olduğuna inandığı kamu
kurumlarını hizaya getirmekten başka niyete
dayanmıyor. Anayasaya uygun bir biçimde
alınan kararlara duyduğu tepkiyi, kendi
çıkarlarına göre düzenlenecek bir anayasa
oluşturma manevraları ile yasalaştırmak istiyor.
1961 Anayasası, Demokrat Parti iktidarının
hukuk dışı uygulamalarına karşı yapılan 27
Mayıs 1960 darbesi sonunda yapılmıştı.
27 Mayıs, hukuksal tanımlara göre bir askeri
darbeydi. Ancak ardından sivillerin de katılımı
ile yapılan anayasa Türkiye için bir devrim
niteliğindeydi.
Yeri gelmişken İlhan Ağabey’in (Selçuk)
kulaklarını çınlatalım. Çünkü 1961
Anayasası’nın, Türkiye’ye kazandırdığı
kurumları alt alta sıralayarak aymazların
gözüne sokma çabasını ara vermeden
tekrarladığı da olurdu. Uygarlaşmanın çarkını
çevirebilecek çağcıl hukuk anlayışı bu anayasa
ile ülkemize girmişti.
Anayasanın başlangıç bölümünü saymazsak,
DP’nin uygulamalarına duyulan tepki
özgürlükleri sınırlamayı değil, hukuksuzlukları
önlemeye yönelikti. Örneğin bugün de yakınılan
Anayasa Mahkemesi başlı başına uygar bir
örnekti.
Geçmiş yönetime duyulan tepki, açık açık
başlangıç bölümündeki birkaç cümle ile sınırlı
kalmış, Demokrat Parti’nin meşruiyetini
kaybetmiş olan bir iktidar olduğunu
vurgulamakla yetinilmişti.
12 Mart 1971’deki ara rejimde değiştirilen
anayasa maddeleri de tepkiden
kaynaklanmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden
istifa ettirilerek bağımsızlaştırılan Nihat Erim’in
kurduğu hükümetin, iktidardan uzaklaştırılan
Süleyman Demirel’in de desteğiyle yaptığı
değişiklikler Türkiye İşçi Partisi (TİP), Devrimci
İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve
öldürülen arkadaşlarını üzerine Türk bayrağı
örtülmüş tabutlarda taşıyan gençlere karşı
duyulan tepkinin eseriydi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ve hazırladığı
anayasanın kaynağı olan tepki nedenleri
arasında devlet başkanından fazla ücret alan
Hilton Oteli garsonlarının da yer aldığını
anımsatmak öteki tepkileri yazmayı lüzumsuz
kılıyor.
Geldik bugünlere.
AKP ya anayasayı kendi isteği doğrultusunda
yorumluyor, ya anayasa kurallarının etrafından
dolanarak çözüm bulacağını sanıyor ve bu
girişimleri, Anayasa Mahkemesi’nden ya da
Danıştay’dan kurallara aykırı bulunarak geri
çevrildiğinde de köpürüveriyor.
O nedenle değiştirmek istediği maddeler
genelde anayasanın “yüksek mahkemeler”
olarak nitelediği yargı organları ile Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu ile sınırlı kalıyor.
“Demokratikleşme” kavramını da bu alanla
sınırlı olarak değerlendiriyor.
Bu girişimini de uygar ülkelerden örnekler
vererek haklı göstermeye çalışıyor. Ama
politikanın, politikacının ve yürütme erkinin o
ülkelerde geldiği düzeyi görmezden gelmeyi
tercih ediyor.
Türkiye’nin, seçim barajını düşürmeden,
dokunulmazlık sınırını değiştirmeden, partileri
demokratik bir yönetime kavuşturmadan,
çalışanların örgütlenmelerindeki engelleri
kaldırmadan ve haklarını tanımadan
demokratikleşeceğini sanmak ancak bizdeki
etkili politikacılara özgü bir durumdur.
Uygar ülkelerdeki yasalar yerine politikacıları
örnek gösterseler çıkış yolunu bulmuş olurlar.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - YÖK, Sabancõ Üniversitesi’ne ta-
nõdõğõ farklõ puan türlerine ait bölümler
arasõndaki yatay geçiş uygulmasõnõ
tüm devlet üniversitelerine yaymaya
hazõrlanõyor. YÖK’ün yeni yönet-
melik taslağõna göre, yerleştirme pu-
anlarõ geçiş yapõlacak Türkiye’deki eş-
değer programõn taban puanõndan az
olmamasõ koşuluyla öğrenciler fark-
lõ puan türleri arasõnda yatay geçiş ya-
pabilecek. Buna göre ilahiyat bölü-
münde okuyan öğrenciler hukuk ve tõp
gibi kendi alanlarõ dõşõndaki prog-
ramlara da geçebilecek.
YÖK, üniversite öğrencilerinin ya-
tay geçiş yapmalarõnõ esnekleştiren
yeni bir yönetmelik taslağõ hazõrla-
dõ. Taslağa göre, ikinci öğretim
programlarõndan yalnõzca ikin-
ci öğretim programlarõna
yatay geçiş imkânõ ta-
nõnõrken, ikinci öğre-
tim programlarõnda
bulunduğu sõnõfõn
ilk yüzde 10’una
giren başarõlõ öğ-
rencilere birinci
öğretim programla-
rõna yatay geçiş yap-
ma hakkõ tanõnacak.
Taslakta, bir üniversiteye
bağlõ fakülte, yüksekokul ya da
meslek yüksekokulu içinde yer alan
aynõ puan türündeki farklõ program-
lar arasõnda da yatay geçiş yapma im-
kânõ düzenleniyor. Buna göre, bir üni-
versiteye bağlõ kurumun kendi bün-
yesindeki aynõ puan türündeki prog-
ramlara yatay geçiş yapõlmadan ön-
ce öğrencilerin daha önce aldõklarõ
derslerden oluşan “ortak prog-
ram”dan başarõlõ olmasõ gerekecek.
Öğrencilerin aynõ puan türünden
farklõ bir bölüme geçerken, geçiş
yapacaklarõ bölümün taban puanõndan
az yerleştirme puanõna sahip olmalarõ
durumunda üniversitedeki başarõ or-
talamalarõnõn 100 üzerinden en az 75
olmasõ gerekecek. Öğrencilerin aynõ
puan türünden farklõ bölüme geçerken
geçiş yapacaklarõ bölümün taban
puanõndan yüksek puanlarõ bulunmasõ
halinde herhangi bir başarõ şartõ aran-
mayacak.
İlahiyat öğrencilerine vize
Taslakta farklõ puan türlerine iliş-
kin bölümler arasõ geçişe ilişkin de dü-
zenlemeler bulunuyor. Buna göre
YÖK’ün geçtiğimiz yaz Sabancõ
Üniversitesi’nde izin verdiği uygu-
lama tüm devlet üniver-
sitelerinde de hayata ge-
çirilecek. Öğrenciler
farklõ puan türlerinde ta-
ban puan şartõ ve üniver-
sitelerin belirleyeceği ko-
şullarõ sağlamalarõ duru-
munda yatay geçiş ya-
pabilecekler.
Öğrencinin
yerleştirme
puanõnõn geç-
mek istediği
farklõ puan türü
programõna eşdeğer
Türkiye içindeki diğer prog-
ramlarõn en düşük taban puanõndan az
olmamasõ şartõ aranacak. Örneğin hu-
kuk fakültesine geçiş yapmak isteyen
bir ilahiyat öğrencisinin eşit ağõrlõk
puanõ, Türkiye’deki en düşük puan-
la öğrenci alan hukuk fakültesinin ta-
ban puanõndan az değilse, ilgili üni-
versitenin şartlarõnõ sağlamasõ duru-
munda hukuk fakültesine girebilecek.
Farklõ puan türüne geçişte öğrencilerin
üniversite başarõlarõnõn 100 üzerinden
en az 80 olmasõ gerekecek.
Farklõ puan türleri arasõnda yatay geçişi sağlayan tasarõyla ilahiyat öğrencileri hukuk ve tõp okuyabilecek
YÖK’ten Sabancõ modeli
ÖSYM BAŞKANI İKİ BASAMAKLI SINAVI ANLATTI
Haber Merkezi
- Bu yõl iki basa-
maklõ yapõlacak
sõnav hakkõnda
NTV’ye bilgi ve-
ren ÖSYM Baş-
kanõ Prof. Dr.
Ünal Yarıma-
ğan, sõnavlarda
hangi testlerin
olacağõnõ ve kaç
soru sorulacağõnõ,
puanlamanõn nasõl
yapõlacağõnõ açõkladõ.
Sorularõn önceki
yõllardan farklõ olma-
yacağõnõ belirten Yarõma-
ğan, “Sorularımızın nasıl
olacağı son 4 yıldaki sınavlarda
var” dedi. Yarõmağan şöyle devam
etti: “Birinci sınavımız 14 Nisan’da
yapılacak Yüksek Öğretime Geçiş
Sınavı. Bu sınavda 4 testimiz ola-
cak. Her birinde 40’ar olmak üze-
re, toplam 160 soru soracağız. 160
dakika da süre vereceğiz. Okul
türü ve alanı ne olursa olsun tüm
adayların okuduğu derslerle ilgili
sorular olacak. Yani 9. sınıf ve ön-
cesinde okutulan dersler ile 9. sı-
nıftan sonra okutulan TC İnkılap
Tarihi ve felsefe dersiyle ilgili ola-
cak.” Yarõmağan “Herkes cevapla-
yacağı testin sına-
vına girecek. Ma-
tematik testine sa-
dece isteyenler
girecek. Kimse
‘Şu teste, şu sõna-
va gir’ zorlama-
sıyla karşılaş-
mayacak” dedi.
Yarõmağan,
“Sınavlardan bi-
ri matematik sı-
navı olacak. Bu sı-
navda 50 adet ma-
tematik, 30 adet de
geometri sorusu soru-
lacak. Adaylara 135 da-
kika süre verilecek. Edebi-
yat-coğrafya sınavı olacak. Bu sı-
navda iki testimiz olacak; Türk di-
li ve edebiyatı ile coğrafya 1 testi.
56 tane edebiyat, 24 tane de coğ-
rafya sorusu yer alacak. Bir başka
sınavımız da fen bilimleri sınavı. Bu
sınavda fizik, kimya ve biyoloji
testi olacak. Her birinden 30’ar so-
ru olacak. Bir diğer sınavımız ise
sosyal bilimler sınavı. Tarihten 44,
coğrafyadan 16, felsefe grubun-
dan (psikoloji, sosyoloji ve mantık)
olan derslerin her birinden 10’ar
soru olmak üzere 30 soru soraca-
ğız” diye konuştu.
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Samsun 1. İdare
Mahkemesi’nin Laçin ailesinin
kõzlarõ S.L’nin din dersinden
muaf tutulmasõ için açtõğõ dava-
da verdiği karar okula ulaştõ.
S.L, dersten muaf tutulurken
baba Enver Laçin okul müdü-
rünün kendilerine “Kimse bil-
mesin bunu, çocuk derslere
girsin, resmi olarak muaf tu-
talım” dediğini ve bir kâğõt im-
zalatmaya çalõştõğõnõ belirtti.
Amasya’nõn Gümüşhacõköy
ilçesinde Anadolu Lisesi 9. sõnõ-
fõnda okuyan kõzlarõ S. L’nin
zorunlu din dersinden muaf tu-
tulmasõ için anne Hatem ve ba-
ba Enver Laçin Samsun 1. İdare
Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme kararõnda okulun
verdiği din eğitimi ile çocuğun
ebeveynleri-
nin verdiği
din eğitiminin
farklõ olmasõ-
nõn çocukta
çatõşma yara-
tacağõ, din
derslerinin
verilişinde
“tarafsızlık
ve çoğulcu-
luk” koşulla-
rõnõn yerine getirilmediği, bu
nedenle de Avrupa İnsan Hak-
larõ Sözleşmesi’nin ihlal edildi-
ği belirtildi. Kararda Din Kültü-
rü ve Ahlak Bilgisi dersinin
mevcut içeriğiyle verilemeyece-
ğine hükmedilerek S.L’nin
dersten muaf tutulmasõna karar
verildi. Karar okula ulaştõ.
Otuz günlük bekleme süresi
sonucunda mahkeme kararõ
Okul Müdürü Hüsamettin Ay-
dın tarafõndan 26 Şubat’ta
S.L’nin ailesine tebliğ edildi.
‘Çocuk derse girsin’
Baba Enver Laçin, müdür
Aydõn’õn kendilerine “Çocuk
din dersine girsin ancak resmi
anlamda muaf olsun” dediğini
belirtti. Laçin, “Ben de bun-
dan sonraki süreçte çocuğu-
mun kesinlikle din dersine
girmesini istemediğimi belirt-
tim. ‘Onu daha sonra düşüne-
lim’ dediler. Hatta, ‘kimse bil-
mesin bunu, çocuk derslere gir-
sin, resmi olarak muaf tutalõm’
teklifinde bulundular. Bana,
not verilmesin, dersten muaf
olsun ancak derslere fiili ola-
rak katılsın diye kâğıt imza-
latmak istediler. İmzalama-
dım” diye konuştu.
Eğitim-İş Sendikası, Atatürkçü Düşünce Der-
neği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türk Hu-
kuk Kurumu, Ziraat Mühendisleri Odası, Nükle-
er Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar
Derneği ve Tüketici Hakları Derneği üyesi bir
grup, Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın kabulünün 86.
yıldönümü dolayısıyla Ulus’taki Birinci Meclis
Binası önünde toplandı. Gruptakiler ellerinde
“Laik, bilimsel, çağdaş eğitim”, “Çağdaş eğitim,
çağdaş Türkiye” ve “Özgür, akılcı, bilimsel eği-
tim” yazılı dövizler taşıdı. Eğitim-İş Genel Sekre-
teri Levent Akça, AKP iktidarıyla birlikte eğitimin
özelleştirme ve dinselleştirmesinin artarak devam
ettiğini söyledi. Akça, “Bilimsel düşünce ve çağ-
daş yaşamdan uzak, ulusal duyguyu bünyesinde
barındırmayan, rejimle kavgalı, Atatürk düşmanı
bir kuşak yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Cumhu-
riyet karşıtı bu kadrolarla ve bu kafalarla ancak
tarikatlara, cemaatlere adam yetiştiren altyapılar
oluşturulur.” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
Din dersi inadı
Laçin ailesinden mahkeme kararõna rağmen müdürün ‘Kimse bilmesin
kõzõnõzõ resmi olarak muaf tutalõm ama derslere girsin’ sözüne tepki
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr Sağlõk Kuruluşlarõ Platformu, Dicle
Üniversitesi İzleme Komitesi ve çok sayõdaki
sendikanõn ardõndan dün de Dicle Üniversitesi
Öğrenci Derneği (DÜÖ-DER), üniversite yö-
netiminin öğrenci ve öğretim üyelerine baskõ
uyguladõğõnõ, üniversitede cemaat kadrolaşma-
sõ yaşandõğõnõ belirterek bir protesto gösterisin-
de bulundu. DÜÖ-DER üyeleri, İlahiyat Fa-
kültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ahmet
İnan hakkõnda soruşturma açmasõnõ protesto
etti. “AKP’nin zihniyetini tüm ezilen halk-
lar adına Dicle’de gömeceğiz”, “Burası Da-
vos değil, Dicle” dövizleri taşõyan öğrenciler
sõk sõk “İşbirlikçi rektör istemiyoruz” slo-
ganlarõ attõ.
Öğrenciler adõna açõklama yapan DÜÖ-DER
üyesi Ünal Demir, üniversitede yaşanan kad-
rolaşma nedeniyle birçok öğretim üyesine bas-
kõ yapõldõğõnõ ve istifaya zorlandõklarõnõ belirt-
ti. Tutuklanan öğrencilerin serbest bõrakõlmasõ-
nõ isteyen Demir, hocalarõ hakkõnda açõlan so-
ruşturmalarõ kabullenmeyeceklerini, mücadele-
lerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.
Antalya’da 3-12 yaş arasın-
daki 500 çocuk, 25-27 Nisan
arasında keman konseri ve-
recek. Orkestraya, dört ülke-
den gelecek aynı yaş gru-
bundan çocuklar da katıla-
cak. Hayatlarında ellerine
hiç keman almamış çocuk-
lardan oluşturulan ve dört
aydır sürdüren orkestranın
üyeleri, hep birlikte çalışa-
bilmek amacıyla kentteki be-
lediye başkanlarından des-
tek arayışına girdi. Orkest-
rayı temsilen 7 çocuk, ilk
olarak Akdeniz Belediyeler
Birliği ve Konyaaltı Belediye
Başkanı Muhittin Böcek’i
ziyaret etti. (AA)
MİNİK KEMANCILAR DESTEK BEKLİYOR
BARIŞ YAMAN
KONYA - TÜBİTAK bünyesin-
de geliştirilmekte olan özgür ya-
zõlõm lisanslõ, ulusal işletim siste-
mi PARDUS, başta Savunma Ba-
kanlõğõ, Milli Savunma Bakanlõğõ,
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Adõ-
yaman Üniversitesi gibi onlarca kurum
tarafõndan kullanõlõyor. PARDUS’un
150 binden fazla bireysel kullanõcõsõ bu-
lunuyor. Selçuk Üniversitesi’nde dü-
zenlenen BİLMÖK Kongresi’ne
katõlan PARDUS geliştiricile-
rinden Bahadõr Kandemir, “Öz-
gürlük için PARDUS” sloganõ ile
çalõşmalarõ yürüttüklerini belirt-
ti. PARDUS’un Türkiye’nin en
büyük ve en güçlü yazõlõm proje-
si olduğunu ifade eden Kandemir, “Di-
ğer programlardan farklõ olarak edi-
nimi ücretsiz ve dağõtõmõ özgür olarak
yapõlõr. İstenildiği gibi değiştirilebilir
ve açõk kaynak kodludur” dedi.
‘ÖZGÜRLÜK İÇİN PARDUS’ ‘MEZBAHA DEĞİL ÜNİVERSİTE AÇIYORUZ’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - İstanbul’da “Fatih Sultan
Mehmet”, “Ön Asya”, “Süley-
man Şah” üniversiteleri ile Sam-
sun’da “Canik Başarõ Üniversitesi”
adõyla 4 yeni vakõf üniversitesi kurulmasõ-
na ilişkin kanun tasarõsõ, TBMM Milli Eği-
tim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyo-
nu’nda kabul edildi. Tasarõnõn görüşmeleri
sõrasõnda tartõşma yaşandõ. Milli Eğitim
Bakanõ Nimet Çubukçu, 2003’ten bu yana
41’i devlet, 22’si vakõf olmak üzere 63 üni-
versite kurulduğunu, bu üniversi-
telerin de kurulmasõyla, vakõf
üniversitelerinin sayõsõnõn 51’e
yükseleceğini bildirdi. CHP’li En-
gin Altay ise “Vakõf üniversitesi açmak
kolay. Vakõf üniversiteleri arasõnda marka
değeri yüksek olan kaç tane üniversite var,
söyleyin” diye sordu. Altay, “Mezbaha aç-
mõyoruz, üniversite açõyoruz. Yarõn, öbür
gün o üniversite kapandõğõ zaman öğrenci-
lerin durumu ne olacak bilebilmeliyiz, o öğ-
rencileri garanti altõna almalõyõz” dedi.
MECLİS’TE
TARTIŞMA
Kandemir.
DÜÖ-DER’DEN PROTESTO
DÜ’de kadrolaşma
tepkisi dinmiyor
‘Eğitimde dinselleştirme artarak devam ediyor’
‘Sorularda
farklılık
olmayacak’
PUAN
HESAPLAMA
Puanlamaya ilgili bilgi de ve-
ren Yarımağan “Biz puan türle-
rini de arttırdık. Toplamda 7 puan
türü vardı, şimdi sanırım 13 oldu.
Bu geçiş yılında öğrenciler tercih
yaparken sıkıntı çekebilir. Öğrenci-
lere yardımcı olmak için 2009 yılı-
nı bu yılın kurallarıyla yeniden
değerlendireceğiz. Adaylara bu
yılın puanlarıyla her yüksek
öğretim programına son gi-
ren adayın puanı, başarı
puanı nedir bunu
açıklayacağız”
dedi.
ÖSYM
Başkanı
Prof. Dr.
Ünal
Yarımağan.
Baba Laçin.