23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
K itapiçin... LXXXV SELÇUKALTUN "Dünyada tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu" "Figen Oytaç Için" t\ A f\ A Eskiden, elinde üç yıl önce C. I U I ™ yayımlanmış bir Yaşar Kemal romanı taşıyan görsem -geciktiği için- ayıp- lardım. Artık, elinde bir Yaşar Kemal yapıtı ta- şıyan kimi görsem gidip sanlasım geliyor. 2102- i) A.B.D.'nin ünlü Harvard Üniversi- tesi'nde 19100 öğrenci ve 2100 öğretim gö- revlisi için 80 kütüphanede 15 milyonun üze- rinde kitap bulunmaktadır. Türkiye nüfusunun yüzde 15'inin okuryazar olmadığı iddia edilmektedir. (Demek ki 60 milyonumuz okuryazar!) Bu toplama isabet eden 1156 kütüphanede 13.6 milyon kitap vardır. (Türkiye'de Yayın Hayatı - İstanbul Ti- caret Odası, 2009) ii) Ve maalesef söz burada bitmemektedir. Kütüphanelerden 2008'de 250 bin kitap ödünç verilmiştir. Ortalamada, okumak için ı bir kütüphaneden yılda 216 kitap alınmıştır. ı Günde bir kitap bile etmemektedir. (Çocuk pomosu izlemedeki dünya ikincili- ğinden sonra en düşündürücü istatistik mi- dir?) 2103- Ülkemiz kütüphanelerindeki kitap sayısının bir Amerikan üniversitesindeki kü- tüphanelerden daha az olmasının ayıbı galiba tüm T.C. hükümetlerine aittir. Kültür sorunu sanki bir kültür bakanhğı kurularak geçiştiril- miştir. Bu makama yeterli kaynak ayrılmamış, genelde bu işi önemseyen, kültürlü veya ye- tenekli yöneticiler seçilmemiştir. (2097. maddemde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın (E.G.) gaflanna değinmiş- tim. E.G. 2010 sezonunu, "özel Kuvvetler'in de bulunduğu Kirazlıdere'yi demokrasi mü- zesi yapalım" (Akşam, 02.01.10) diyerek açtı. Kendisine AKP'den de tepki geldiğini oku- duk. Sanatçı Arif Sağ, "Bir yer için iki dakika- da 'müze yapalım' kararı verip, 37 kişinin öl- dürüldüğü bınanın 16 yıldır müze yapılmama- sı manidar" diyecektir. Şu sıralarda E.G. deyince aklıma, fırfır dö- nerken dilini çıkarabilen hacıyatmaz oyuncak geliyor.) 2104- "Eski CHP'liden AKP'li yapmak; om- letten yumurta yapmaya benzer." Vadim Bakatin'den aranjman 2105- KİTAP IÇlN'e, yaşayan şairierimiz- den yalnızca TURFANDA (hiçbir yerde ya- yımlanmamış) şiirler almaya çalışıyorum; bir diğer kısıtım da diğer 24 maddenin kapsama alanını zorlamaması. Gözde şairlerimden Birhan Keskin'e attı- ğım yeni yıl e-postasında, bana u-z-u-n süre önce söz verdiği şiirlerin durumunu sordum. Yanıtından alıntı: Turfanda şiir sözümü unutmuş değilim, ama mevsim normallerinin altında seyreden yağış dolayısıyla ürün rekol- tesi berbat bir halde... Bir de tabii size uygun SAYFA 10 hacimde bir şeyler çıkmadı bu sezon. Ama borcum borçtur biline." 2106- Bir sahaf anekdotu daha! 22.10.09 günü Sahaf Turkuaz'a uğradım. Bir bilgi alıp çıkacaktım, gelmişken elim boş döner miyim en yakın iki rafa saldırdım. 1938 ürünü, Floransa yapımı ama Ingilizce (Her Enemy, Some Friends - And Other Persona- ges) bir antoloji dikkatimi çekti. 640 sayfalık kitabın yazarı Edvvard Prime-Stevenson'ı ta- nımıyordum. Kitabın sağ üst köşesine dolmakalemle "Mme Melek Celal" yazılıydı. ("Bu ad bana yabancı gelmiyordu." Kitap 250 adetten mü- rekkep özel basımdı. Elimdeki 92 no.lusu ya- zartarafından imzalanıp, Lozan'daki Hotel Mirabean'da 03.08.38 tarihinde yapılan bir etkinlikte dağıtılmıştı. Içinde ilginç bir errör listesi de vardı ve fiyatı 20 dolardı. (Pazarlık etmeden alıp okumayazma evime döndüm.) Intemetten önce kitabın ilk sahibi hakkında bilgi topladım. Melek Celal Lampe (1896- 1976) Osmanlı'nın son döneminde yetişen bir ressam, yazar ve bibliyofildi. Bir Alman dok- torla evlenip Münih'e yerleşmişti. Edvvard Prim-Stevenson (1858-1942) Amerikalı bir gazeteci ve yazardı. Eşcinsellere daha az baskı yapıldığı varsayımıyla Italya'ya yerleş- mişti. 1906'da, A.B.D.'nin ilk fıaröı eşcinsel romanını (Imre: A Memorandum) yazdığı id- dia ediliyordu. Nihayet, nadir kitaplar listesine girdim; kitabın ilk baskısından tek adet vardı ve ederi 1620 dolardı. Benim 20 dolara aldı- ğımsa imzalı, özel ve sayılı baskı. errör tisteli olduğu için çok daha değerli olmalıydı. Sahaf Turkuaz'dan Nedret Işli'yi aradım, "Durum böyleyken böyle ya Sahafbaşı" de- dim. Sonra, hattın öbür ucundan fışkıran "Cıyyakk" makamındaki ağıtın kulak zanmı zedelememesi için, ahizeyi kulağımdan zevk- le çektim. 2107- "Nadir kitaplar bir tuhaf değil midir? Onlar seçerler sizi. Alıcılarına doğru uzanır, 'Selam, ben buradayım, al götür beni' derier. Sanki canlıdırlar." Arture Perez-Reverte 2108- Mönüsünde yalnızca menemen bu- lunan, aykın bir büfeye ad önerisi: "NEMENEM MENEMEN" 2109- Kadın Argosu Sözlüğü'nden (Filiz Bingölçe-Metis) Çıban: Yüzük, evlilik yüzüğü. Çıtçıt: Küçük erkeklik organı, penis. Et lokantası: Genelev. Gümüş: Yakışıklı delikanlı. Kaç leşin var: "Kaç sevgili değiştirdin" an- lamında söylenir. Keklik: Evkadını. 2110- Batı'da çok satan kitap listeleri va- sat altı polisiye ve gizem romanlannın istilası altındadır. (Ben bu duruma Poe'nun laneti di- yorum.) Bir küresel yazar, "Yayınevleri artık edebi eser yerine güzel ve yakışıklı yazarlar aramakta" demişti. Bizdeki çok satan listelerinden sığ aşk ve duygu sömürüsü yapan romanlar, araştırma özüriü belgeseller, malumu ilam şiddetinde terapi kitaplannın inmediği malumunuzdur. "Roman öldü, şiir can çekişiyor" türü sap- tamalar durumu yansıtmakta yetersizdir. Ger- çek daha vahimdir; edebiyat can çekişirken, bezirgân yayınevleri, sözde yazarlar ve sığ okurtar onu taciz et- mek için it dalaşında- dırlar. 2111-Şevtef Ra- do'ya Mektuplar'dan - (Haz. E.Nedret Işli, YKY) Çok Sevgili Karde- şim Şevket; Kısa yazacağım. Uzun yazacak hâlim yok. Bizim kitabın ba- şına geldi gelenler. Mektubunun tarz-ı tahririnden kapağının klişe olacağını tahmin etmekteydim. Bu Nebioğlu beni çıldırtmak istiyor galiba. Bu adama yal- varmalı mı bilmiyorum? Eğer kendine yalvart- tırmak istiyorsa işte yalvarıyorum. Kitabımın kapağına Allah rızası için klişe yaptırmasın ne olur. Hiç olmazsa bu sözümü dinlesin. Mu- harrir kendi kitabını tashih etmesin! Dünyanın bir yerinde görülmemiş şeydir bu. Şevketçi- ğim bütün kuvvetinle mâni olmaya çalış! Sa- na da yalvarıyorum. Kapağa klişe, herhangi bir kompozisyon istemiyorum. Ocağına düş- tüm bu işimi hallet. Bir de kabilse bana metni gönder. Hiç olmazsa meraktan kurtulayım. Senin arkadaşlığından bunu beklemekteyim. Ne yap yap, bana kapaksız bir kitap gönder ve kapak işini dediğim gibi hallet. Hem bir ri- cam var. Ben görmeden evvel kitap satışa çıkmasın. Belki satışa arz edilmesinden vaz- geçerim. Nebioğlu'nun emeklerini de öderim. Aman Şevketçiğim göreyim seni... Bedbaht Şair Oktay Rifat 2112- Edouard Roditi (1910-1992) yüz ya- şında! İstanbul kökenli önemli yazar, şair, çe- virmen, bibliyofil, estet ve polyglottu. Yaşar Kemal'in Ince Memed'ini Ingilizceye çevirmiş, Fahr-el-Nisa Zeyd ve Yüksel Aslan'ı destek- lemişti. T.S. Eliot, Stephen Spender, James Laughlin ve Lorca'nın dostuydu. "Sürrealist" sözcüğünü ilk kez onun kullandığına dair bir anekdot anımsıyorum. Türk(iye) dostuydu, göbek adı d'lsraeli idi. Neden Israil'e gitmediğini soranlara, "Yeni- den Türklerin eline geçmesini bekliyorum" dermiş. Anısına saygıyla. Hemşehıimlz Eduard Radltl 75 yasın- dayken. Yüksel Arslandan Radltl de- senl (yanda). 2113- Four Seasons, dünyanın en elit otel zincirlerindendir. Banka- cılık günlerimde o küresel şirketin işletmeciliğini yaptığı, Istanbul'daki iki otelin yönetim kurulu başkanıy- dım. Yaz(ama)makta olduğum Bi- zans Sultanıbvn anlatıcısı, A.B.D.'de iz sürerken Four Sea- sons'larda kalacaktır. Yurtdışında yaşayan genç dostla- nm Başak-Ozan Tarman, son tatillerinde Ma- dagaskar'a komşu Mauritius'daki Four Sea- sons'da kaldılar. Lobideki bir masada Many and Many a YearAgo başlıklı romanı görün- ce, onun yazarı Selçuk Altun ile karşılaşmış- çasına sevinmişler. Yaşam romanlardan da kurmaca; ne tuhaf, ne hoş. 2114- 2009 Nobel Tıp ödülü'nü "Bellek" üzerine yaptığı çalışmalarla alan Dr. Jonathan Benson'dan alıntı: "Bugün dünyada Viagra'ya ve meme sili- konlanna, Alzheimer hastalığı araştırmaların- dan beş kat fazla yatırım yapılmakta. Bu yüz- den, birkaç yıl sonra etraf dik memeli yaşlı kadınlar ve sert penisli yaşlı erkeklerle dola- cak ama onlar bunlann ne işe yaradığını anımsamayacaklar." 2115- Güven Turan gıyabımda söylermış, yüzüme de söyledi; Anglo-Amerikan edebı- yatını benim kadar iyi takip eden bir kişi he- nüz görmemiş. Seeyy... bende! 2116- Bence The Unconsoled, Kazuo Ishi- guro'nun başyapıtıdır. 2009'da YKY'nin Avu- namayanlar başlığıyla yayımladığı romanın çevirmeni Roza Hakmen'dir (doğ. 1956). Hakmen Don Kişofu Türkçeye Orta Çağ Ispanyolcasından, Marcel Proust'tan Kayıp Zamanın Irindety (yedi cilt) Fransızcadan çe- virmiştir. Proust'un şiirselliğinin hakkını ver- miştir. Izmirlidir ama pek (hatta hiç) ortalıkta gö- rünmez. Roza Hakmen önemlidiıi Avunamayanlarşöyte başlar "Taksi C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle