25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
D eğinmeler MUSTAFA JERİF ONARAN ÇyeTiilg 'Belki de Bir Günah Keçisi...' lanakkale Savaşı'nın görkemli başansı Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savasındakl hilgisine engel olamadı. Osman- lı'yı tarihten silmeye yönelik girişim- ler karşısında yazgısına boyun eğ- meye hazırlanan bir hükümet anla- yışı vardı. "Mütareke Istanbulu", ye- nllgiye uğrayan Türklerin umutsuz- luğunu, yılgınlığını, düşkünlüğünü gösteren bir kötülük toplumuydu. Alev Coşkun "Samsundan önce 6 AY" başlıklı kitabında, Kasım 1918den Mayıs 1919'a kadar o altı aylık dönemin bilinmeyen yönlerini bütün aynnölanyla anlatır (6 AY, Iş- gal, Hüzün, Hazıriık, Cumhuriyet Ki- taplan, 2008). 0 aynntılarda yayıl- macı güçlerin kötülükleri, işbiriikçi- lerin aymazlığı anlatılırken, insanın tükenmezliğine inanan Mustafa Ke- mal'le arkadaşlannın umutlanna da yer verilir. Alev Coşkunun "6 AY'ı bir serüven romanı gibi hızla. coşkuyla okunan bir incelemedir. Bu yazının konusu o "6 AY'lık dönem üzerinde durmak değil. Oradaki küçük bir ay- nntıdan yola çıkıp Ali Kemal'in de- ğişken kişiliğlni belirtmektir. Ali Kemal "muhalif tavır" içinde hertürlü sı- kıntıya katlandıktan sonra "Hürriyet ve Itilaf Partisi"ne girdi. Gazeteciliğinin yanı sıra siya- setçi olarak Damat Forit Hükümeti'nde Içiş- leri Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Alev Coşkun, "Peyam-ı Sabah"ın başyaza- n olarak Ali Kemal'in 20 Nisan 1920'de, de- mek ki Anadolu'da Büyük Mıllet Meclisi'nin toplanmasından üç gün önce, şu sözlerini ya- zacaktı: "Padişaha sadakatla bağlı Anadolu halkı, Mustafa Kemal denilen şakiye (soyguncuya) haddini bildirecektir." "MÜTAREKE İSTANBULU'NDA SİYASETÇIKMAZI Osmanlı Devleti'nin son yıllarda siyaset da laşmalan, devletin yıkımını hızlandınyordu. "k- tihat ve Terakki Partisi" daha devhmci. "Hürriyet ve Itilaf Partisi" daha tutucu görün- dükleri için uzlaşma olanağı bulunamıyordu. Bu partilerin yapısını, içindeki çalkantılan bi- rer sözcükle açıklamak yeterli değildir. "rtti- hatçılar" arasında bile Anadolu eylemine inanmayanlar vardı. Gene de Kurtuluş Savaşı'na Anadolu insanının uyanışı, fttihatçı subaylann savaşı gözüyle bakmak gerekir. "Mütareke IstanbulıTnun o karanlık günle- rinde, gerçek düşmanla savaşmak yerine, "h- tihatçı Avı" denecek bir girişimle Ittihatçılar tutuklanıyor, işkence görüyordu. Ali Kemal hem etkili bir gazeteci, hem Da- mat Ferit Paşa Hukümetı'nin bakanı olarak Itti- hatçılara da, Anadolu direnişine de karşı çıkı- yor. Bu tutumuyla "Ihanet basını"nın önde gelen kişisi olarak iz bırakıyor. "/Irr sutırı ı>ktınnc;lk bir 'Bir okur muklubcından cük ler / İKİ AYUK EDEBİYAT DERGİSİ MART-NİSAN 2010 • Ateşlerin Hepsi Yangın / Julio Cortazâr • Soykırım Üstüne / Jean-Paul Sartre • Ahmed Arif'li Günler / Adnan Binyazar • Büyük Kızlar Ağlar mı? / Cemil Kavukçu • Puşkin ve Tanpınar'da Erzurum / A. Didern Uslu • Küba Esintıleri / Arif Keskiner Desenleriyle / Dilek Demirci ( ı\M (,!apaıı Kıııiıı ()'/><lrınır I lıMiıir (t/.lil Jııliıı (iorta/.ar J^aıı-I'uııl Snrtn' Alova (!<*rnil Kavııkı.u Aılııan liiııya/.ar Ayılııı Hoynaıı Ayş.- Nih.il Aklnılııl Hıııı,- lılıın I >im,cl krıııal Ozııırıı A. Didi'iıı llslıı INilıal /iyaluıı * Ktıııi Marpılii'K l'Vrrııh 'l"ıııı<; kiu.iik İMkfiıılıT <>£ıı/.lıaı> Akay M.ınc.l Aıif li. Ali Ask<T Itarııt Na/.llli A{*ıl Mctiıı l'mılıkı.ı Sclalıatlin Yol^idrM Salih Kı <-r llyas Tııııı; l'.liıı Öz..-r • hııır Sakaryii Aylmla Si'Vfan Yılıııa/. l'aıliıııı- UMIII Isıııail Dorıık llakan Savaş l.<-yla h'içrk Mı-hııırt Ylldırını Arif Aliijaıı Çapu Aradan 90 yılı aşkın bir zaman geçmiş, Kur- tuluş Savaşı başanya ulaşmış, "ümmetçi" bir toplum yerine insanın "birey" olarak kişilik ka- zandığı yeni bir toplum kurulmuş. Böyle bir degişimden sonra, Ortıan Karaveli, kapsamlı bir araştırmayla Ali Kemal'e yeniden bakıyor, onu "belki de bir günah keçisi..." olarak nite- lendiriyor. "Günah Keçisi", bütün kusuriann, yanlışla- nn yüklendiği kişi olarak tanımlandığına göre, Ali Kemal'e "günah keçisi" gözüyle bakmak uygun olur muydu? Orhan Karaveli'nin araştırması biraz da bu gerçeği ortaya çıkarmaya dayanıyor. "Kurtuluş Savaşı"na karşı çıkan nice ünlü kişi "150'likler" olarak yurt dışına çıkanlmış, "1939 Affı"yla geri gelebılmışlerdi. Bunlar ara- sında Rıza Tevfik Bölükbaşı, Refik Halit Ka- ray, Refi Cevat Ulunay gibi ünlü yazarlar var- dır. Kurtuluş Savaşı'na eşi Adnan Adıvar ile ka- tılan Halide Edip Adıvar bile "Amerikan Mandacılığı"ndan yanaydı. Adnan Adıvar, "Izmir Suikastı"na adı karışıp da yurt dışına çıkınca Halide Edip de eşiyle birlikte gitmiş, "1939 AffT'yla dönmüşlerdi. Ali Kemal neden "günah keçisi" sayıldı? Neden 150'liklerin acısı ondan çıkarılır gibi yargılanmak üzere Ankara'ya götürülürken 6 Kasım 1922'de Izmit'te linç editdi? ÜNÇOLAYI Orhan Karaveli bu olayı "Ankara'nm Ihma- li" olarak nitelendiriyor: "1922 yılı Ankara'sının yetkilileri ilk olarak Ali Kemal'i başanlı bir biçimde yakalatıp Izmit'e getirmişler, ama onu Ankara'ya ulaştırmakta - ne yazık ki- aynı başanyı gösterememişlerdir. Sakallı Nurettin Paşa gibi kindar ve üstelik sabıkalı birinin sözlerinin kanun sayıldığı bir yerde gerekli önlemleri almayı düşünememiş- lerdir. Böyle olduğu için de "olay" günümüzde bile güncelliğini koruyor." Orhan Karaveli "Ihanet Basını" içinde Ali Kemal'in durumunu yadsımıyor. Onun suçlu oluşunu şöyle tanımlıyor: "Ali Kemal ülkesini satmasa da, yanlış de- ğerlendirmeleri yüzünden boşluğa düşmüş ve günün koşullan içinde belki de ihanet bile sa- yılabilecek yanlış tavırlann, yorumların ve de- gerlendirmelerin suçlusu durumuna düşmüş- tür." Yargılanma olanağı bulunabilseydi belki ak- lanacak, belki öteki 150'likler gibi yurt dışına sürgün edilecekti. Ama linç olayı "ihanet bası- nı"nda yer alan başka yazarlan da etkilemişti. "Refik Halifler, Rıza Tevfik'ler, Refii Ce- vaflar ve benzerieri "günahlan" Ali Kemal'in- kinden hiç de hafif olmadığı halde onun kaçı- nldığı günlerde ve sıranın kendilerine geldiği korkusuyla sıvışmışlar, Suriye'lerde, Lüb- nan'larda filan "krallarla" bile ahbaplık ederek günlerini geçirmişler, affedilip yurda döndükle- rinde de "itibariı" insanlar olarak toplum için- deki yerlerini almışlardır." "Ihanet basını" günümüze doğru degişik boyutlar kazanmıştır. Olayların içindeyken ya- pılan degerlendırmeler, duygusal nedenlerle geçerli ölçütleri gölgelendirdiği için, tartışma konusu olabilir. Orhan Karaveli'nin 90 yıl sonra Ali Kemal olayına bakışı bile: "'Kuvayi MİUIye'ye cephe alan bir hainden baskasını bulamamış" diye eleştirilere yol açmıştır. Ama "belki de bir günah keçisi" inceleme- sine daha olumlu bakanlar için Orhan Karaveli şunlan söylüyor. "Buna karşılık bazı dostlar ve bu arada "Er- genekon" yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışan llhan Selçuk ve onu Gökova'da birlik- te ziyaret ettiğimiz Oktay Akbal bu konuda beni içtenlikle desteklediler." ÖNSÖZ YERİNE llhan Selçuk'un 15 Mayıs 2001'de yazdığı "Ali Kemal GüdüMemeleri" yazısı kitapta "Önsöz Yerine" değeriendirilmiş. Ali Kemal hangi iç ya da dış dürtülerin etki- siyle eyleme geçmiştir? llhan Selçuk bu durumu şöyle tanımlıyor "Ali Kemal çok iyi yetişmiş bir Osmanlı en- telektüeli idi. Mülkiye'de okudu, Paris'te öğre- nimini sürdürdü. Gelgitlerle süslenen bir yaşa- mı vardır. Fransa'yı komşu kapısı yapmış, IS/lı— sırlı bir prensesin çiftliğini yönetmek için Kahi- re'ye gitmiştir. Saray tarafından kovuşturul- muş, Mülkiye ve Darülfünun'da (üniversite) dersler vermiştir. Hürriyet ve Itilaf "Fırka- sT'na girmiş; dergiler, gazeteler yayımlamış, kitaplar yazmıştır. "lkdam"ın başyazanydı. "Peyam" gazetesini çıkardı. Gazetesi kapatıl- dığı gibi, 1914'te yazı yazması da yasaklandı. Saray da yan gözle baktı Ali Kemal'e, "Ittihat- çılar" da." "Tüm birikimine karşın yolunu, yordamını bilmekte güçlük çeken bir kişilikti Ali Kemal..." Günümüz koşullarıyla 90 yıl önceki koşullar arasında bir karşılaştırma yapılabilir mi? llhan Selçuk diyor ki: "Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yenilmiş ve çökmüş Osmanlı'da, Ingiltere'ye ters düşen bir seçenek düşünmek olanaksızdı. Bu ortam- da Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkan Ali Kemal, bir mahkeme önünde yargılansaydı, beraat edebilirdi." YOLARKADAŞLARI Sonu belirsiz bir savaşa girişen yol arkadaş- ları aynı anlayışı koruyamamışlardı. Mustafa Kemal geride kalanlan bırakmak, yeni güçleıie yola koyulmak zorundaydı. Ali Kemal'in linç edilmesi eylemine girişen Nurettin Paşa'yla ilgili Mustafa Kemal'in yar- gısı acımasızdır: "Büyük Zafer'in şerefine katılmayı en az hak edenlerden biri Nurettin Pasa'dır..." Izmit'te Ali Kemal'i karşısına alan Nurettin Paşa der ki: "Artin Kemal denilen herif sen mısin?" "Paşam!.. Beni öldürebilirsiniz. Fakat haka- ret etmeyiniz" demiştir Ali Kemal. Asım Us'un anılarında Ali Kemal'in Necip Ali'ye anlatıklan da yer alır: "...Ben milletimin aleyhinde bulunmadım. Fakat milletimi ve kahramanlığını anlayamamı- şım. Hatam burada olmuştur. (Milletimin de- ğil), tutulan siyasetin karşısında idim. Almanya ve Avusturya gibi en kuvvetli 'askeri devletler- le' birlikte başa çıkamadığımız bir savaşı aynı düşmanlara karşı üstelik tek başımıza sürdü- rebileceğimizi asla düşünemiyordum. Işte o nedenle Sevr'den de kötü bir sonla karşılaşınz diye Anadolu harekâtına karşı çıktım." Orhan Karaveli, Ali Kemal'in yetişme koşul- lannı geniş bir aile çevresi içinde ele alıyor. Ikinci eşinden olan oğlu Zeki Kuneralp'in bü- yükelçi olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni dış ülke- lerde onuria temsil ettığini anımsatıyor. Ali Kemal'in dul eşi Sabiha Hanım ile Rauf Orbay evlenmek istemiştir. Kendini oğlunun yetişmesine adayan Sabiha Hanım bu öneriyi kabul etmemiştir. Kurtuluş Savaşı ile devrimler bir bütündür. Bu uzun yolu göze alamayan yol arkadaşlan, bırakıldıklan için, Mustafa Kemal'e dargındır. Bem'de kendi sürgününde yaşayan Dr. Ad- nan Adrvar'a Zeki Kuneralp Atatürk'ün "Söy- lev"ini armağan getirir. Adnan Adıvar, "sağ elinin baş ve işaret par- maklanyla pis bir şeyi tiksintiyle tutar gibi biraz yukan kaldırır ve genç adamın gözleri önünde getirilen armağanı yere bırakır." "Belki de Bir Günah Keçisi" olarak nitele- nen Ali Kemal olayı, günümüze doğru, yol ar- kadaşlannın birbirine nasıl düşman olduğunu da anımsatan bir kitap. Bu hesaplaşmalar günümüze doğru yeni boyutlar kazanarak sürüp gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti saygınhğı olan, bağım- sız bir devlet olarak kişilik kazansa da, siyaset anlayışındakı değişik yorumlar, yeni Ali Ke- mal'lerin yetişmesine engel olamıyor. • 8u sayfayla iletişim kurabilmek için dergilennm ve kitaplannızı aşağıdakı adrese gönderiniz: Mustafa ŞerifOneran Hekimköy Sitesi 20. Sok. No: 8 06800 Ümitköy-Ank. Tel.: (031?) 235 9111 -236 ?3 46 SAYFA 24 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle