25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 20 MART 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Adana’nın Yolları... Ocak ayında TÜYAP Kitap Fuarı’na katılmak için gittiğim Adana’da dostlarla sohbet ederken söz dönüp dolaşıp Belediye Başkanı Aytaç Durak’a ilişkin bir dizi yolsuzluk iddialarına geldi. Ben bu iddiaları neredeyse 20 yıldır dinliyordum... Şaka değil beş dönemdir belediye başkanlığı yapıyordu... Tüm sağ partiler Aytaç’ı bağırlarına basmışlardı... 1963’ten 1980’e değin Adalet Partisi’nden dört dönem belediye meclisi üyesi seçildi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından çok sevdiği Süleyman Demirel’e “bay bay” diyen Durak, Turgut Özal’a yanaştı. 25 Mart 1984 yerel seçimlerinde belediye başkanı oldu. 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde yine ANAP’tan aday oldu ama SHP’li Selahattin Çolak’a yenildi. ANAP’tan DYP’ye geçiş zor bir iş değildi, bu işleri bilirdi, durumu 2004 yerel seçimlerine dek idare etti. Siyasete AKP girince, bir “U” dönüşü yaptı, artık AKP’liydi... Belediyecilik yaşamında beş parti değiştirdi... Son partisi MHP’den “istek üzerine” istifa etti. Ben Adana’ya yılda iki-üç kez giderim... Her gittiğimde Aytaç Durak’ın yaptığı öne sürülen yolsuzluklar ve mal varlığı konuşulur. Ocak ayında, aynı konu gündeme gelince sormuştum dostlara: “Bu denli yolsuzluğa, rüşvete adı karışan bir kişi nasıl oluyor da beşinci dönem belediye başkanı seçiliyor?” Aytaç Durak, Adana’nın yoksul varoşlarında çalışıyor. Çocuklar için parklar, havuzlar yaptırıyor. Onlara mayo dağıtıp yüzmeyi öğretiyor. Yine yoksulların yaşadığı mahalle ve semtlerde gıda yardımında bulunuyor. İyi de Adana gibi büyük bir kentte nasıl seçilir hakkında bir dizi yolsuzluk savı bulunan bir kişi? İktidarda olan siyasi partilerin belediye başkanı olduğu için! O nedenle ona kimse dokunmuyor, İçişleri Bakanlığı müfettişleri yanına yaklaşamıyordu. Bu kez olay farklıydı, partisi MHP iktidarda değildi, iş ters tepti! En yakın arkadaşı, gizli iş ortağıyla 269 bin liralık rüşvet olayı gündeme geldi... Aytaç Durak dedi ki: “Evi cam olan başka evi taşlamaz... Benim haberim olmadan rüşvet alınmaz!” 50 yıllık bir siyaset yaşamında Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Erdoğan ve Devlet Bahçeli’yi görmüş, nabza göre şerbet vermiş, “Beni halk seçer” deyip bildiğini okumuş. Televizyonlarda konuşurken ne denli sakin... Hiç kızmıyor, öfkelenmiyor, ince ince dokunduruyor... Adana Büyükşehir Belediyesi’ni “babasının çiftliği” gibi yöneten başkan şimdi zor durumda... Devlet Bahçeli yarı yolda bıraktı onu! 2009 yerel seçimlerinde davul-zurna eşliğinde bağrına basmamış mıydı? Bugüne gelince... Başbakan Erdoğan, Durak’ın AKP’den dört yıl belediye başkanlığı yaptığını sanki unutmuş, savcıları göreve çağırıyor. 12 yıldır bir türlü bitirilemeyen metro... Raylar döşenmeden vagonlar satın alınmış ve kimse ondan bugüne değin hesap sormamış... Vagonlar çürümüş... Gidin yeni Adana semtine, görürsünüz... 12 Eylül 1980’de askeri darbeye alkış tutan, Kenan Evren Bulvarı’nı açan, Demirel’i bir çırpıda silip atan Aytaç Durak değil miydi? Yıllardır Adana’da Durak’ın mal varlığı, yolsuzlukları, rüşvet iddiaları konuşulurdu. Devlet Bahçeli bilmiyor muydu bu iddiaları? Türkiye’de Konya merkezli “yeşil sermaye”, saf Müslümanlardan milyarlarca mark toplamadı mı? Almanya Deniz Feneri, yine milyonlarca Avro’yu kuryelerle Türkiye’ye taşımadı mı? Acaba, sadece “malı götüren” Aytaç Durak mı? Şöyle milletvekillerinin dokunulmazlıkları bir kalksa piramitin tepesinden aşağıya dek tüm yolsuzluklar, ihaleye fesat karıştıranların ne kadar götürdükleri ortaya çıksa fena mı olur? Aytaç Durak tek başına suçlu değil... Suçlular, onun önünü açan, yaptıklarına göz yuman liderler, başbakanlar! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Hakkı Süha Okay, AKP’li Haluk İpek’in seçim yasala- rõnda değişiklik öngören yasa önerisiyle ilgili olarak “Yasak- lar kaldırılmamakta, demok- rasinin standardı düşürül- mektedir. Yürütme güdü- münde seçimler kurgulan- maktadır. Seçim kurallarıyla oynamak Türkiye’yi çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmaz, bu çaba sivil dikta heveslilerinin iktidar koltuklarını koruma amacından başka bir anlam da taşımaz” görüşünü dile getirdi. Okay, dün parlamentoda dü- zenlediği basõn toplantõsõnda öne- riye itirazlarõnõ şöyle sõraladõ: ?? Seçim bürolarõnõn açõlmasõ ve kapatõlmasõ işlemleri mülki idare amirlerinin yetkisine bõrakõl- maktadõr. Seçimlerde, partizan valiler, kaymakamlar kolluk gü- cüyle siyasi parti bürolarõnõ izle- yecek, denetleyecek, isterse ka- pattõm diyecek ve bu konuda si- yasi partilerin başvuru yapacağõ merci bile yasal düzenlemede yer almayacak. ?? Bu teklif ile artõk paran kadar politika yap, dönemi açõlacaktõr. 5 TL’yi geçmeyen hediye dağõ- tõlmasõ, telefon ve telefon mesaj- larõ ile propaganda yapõlmasõ ser- best bõrakõlmaktadõr. Üçüncü şahõslar ya da kurum ve kuruluş- lar eliyle dağõtõm yasağõ da orta- dan kaldõrõlmaktadõr. Bir an için parasõ olan siyasi parti hediye da- ğõtabilsin diyelim, şimdi bir de bu hediyeyi dağõtmak için paralõ adam tutabilmesine olanak ta- nõnmaktadõr. Ayrõca bu dağõtõm işi kurum ve kuruluşlara da yaptõrõ- labilecektir. Yani Soros bağlantõlõ vakõflar, Deniz Feneri Derneği gi- bi dernekler, cemaatler siyasi partilerin hediyelerini dağõtabile- cekler mi? Bir hediyenin 5 TL.’lik tutardaki parçalarõnõn 4-5 defada seçmene verilmesi durumunda ne olacaktõr? ?? Telefon ve telefon mesajla- rõ ile propagandanõn serbest bõ- rakõlmasõ söz konusu. Parasal olanağõ bulunmayan partiler bu propaganda yöntemini kullana- mayacaklardõr. Yurttaşlarõn özel iletişim alanõna müdahale yasal hale dönüştürülecektir. Ayrõca bu uygulama karalama kampan- yalarõna yol açõlabilecektir. ‘Medyada denge kuruldu’ ?? Mevcut yasada, seçimin baş- langõç tarihinden itibaren ka- muoyu araştõrmalarõ, anketler gi- bi yöntemlerle vatandaşõn oyunu etkileyecek şekilde yayõn yapõl- masõ yasaklanmõştõr. Anlaşõlõyor ki, artõk medyada denge kurul- muştur. Durum, siyasi iktidarõn kontrolü altõndaki medya ve yan- daş medya lehine değişmiştir. Bu nedenledir ki, bu sõnõrlama ye- ni düzenleme ile kaldõrõlmõştõr. Yani yasak kaldõrõyoruz kisvesi altõnda parasõ olanõn seçimleri manipüle etmesinin yasal zemi- ni hazõrlanmõştõr. Yandaş medya ile en iyi manipülasyon yapõla- bilecek alan anketlerdir. ?? Teklifte kolluk güçlerinin görevli olduklarõ sandõklarda oy kullanabilmelerine olanak sağ- lanmaktadõr. Yürütmenin emrin- deki kolluk güçlerinin siyasi ik- tidarõn yönlendirmesi ile bazõ se- çim bölgelerine kaydõrõlmasõ se- çim sonuçlarõnõ etkileyecek so- nuçlara yol açabilir niteliktedir. ?? Teklifte birleştirme tutanak- larõnõn elektronik ortamda da gönderilmesine ilişkin düzenleme getirilmiştir. Ancak hangi ola- naklarla bu işlemin yapõlacağõna ilişkin bir düzenleme yapõlma- mõştõr. Eğer seçim sonuçlarõnõn UYAP üzerinden aktarõlmasõ dü- şünülüyor ise bu durum siyasi ik- tidarõn yönetimindeki sistemin seçimlerde kullanõlmasõ anlamõ- na gelecektir. AKP’nin ‘yürütme güdümünde seçim kurguladõğõnõ’ savunan Hakkõ Süha Okay, hediye dağõtõmõ ve anketlere izin verilmesine ilişkin düzenlemelerin AKP’nin yandaşlarõnõ seçmen üzerinde etkin kõlma çabasõnõn ürünü olduğunu belirtti. Gazilerden Gül’e yakınma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Genel- kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Ankara Valisi Kemal Önal ile birlikte iç gü- venlik harekâtında yaralanarak gazi olan ve bakıma ihtiyaç duyanların tedavi gördüğü Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Mer- kezin kafeteryasında toplanan bazı gazilere hitap eden Gül, şehitlerin ve gazilerin bu ül- kenin en seçkin insanları olduğunu söyledi. Konuşmasının ardından Başbuğ ile birlikte gazilerle anı fotoğrafı çektiren Gül, sorunları da dinledi. Ender Dağcı adlı bir gazi, Gül’e, geçmiş yıllarda Çankaya Köşkü’nde verdiği iftar yemeğinde sorunlarını anlattığını ancak bu sorunların devam ettiğini söyledi. Gazile- rin Gül’e verdikleri dilekçede ise açılımın şe- hit aileleri ve gazilerin vicdanını acıtmaya- cak şekilde düzenlenmesi istendi. Dilekçede, “Açılım düzenlemesine gidilirken toplumun hassasiyetleri göz önünde bulundurularak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayacak, ga- zilerimizin onurunu ve şerefini kırmayacak, milletimizin vicdanını acıtmayacak politika- ların üretilmesi” istendi. (Fotoğraf:AA) ‘12 Eylül’de görmediğim baskıyı görüyorum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasanõn darbecileri ko- ruyan geçici 15. maddesinin değiştirilmesi ya da kaldõrõlmasõ ha- linde, yargõlanmasõ gündeme gelecek isimler arasõnda yer alan dö- nemin Danõşma Meclisi üyesi Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Ka- mer Genç, NTV’deki Canlõ Gaste programõnda konuştu. Genç, “Çekinecek değilim. Danışma Meclisi ‘istişare’ mahiyetinde bir meclisti. Kanun taslağını hazırlayıp, müzakere edip sunuyor- duk. Danışma Meclisi’nde görmediğim baskıyı şimdi Meclis’te görüyorum” diye konuştu. Genç, şöyle devam etti. “Beni kürsü- de konuşturmak istemiyorlar. Ellerinden gelse Meclis’in orta- sında bizi diri diri yakacak olan bir zihniyet var ortada...” YAZILI PROPAGANDA YASAK Kürtçeye ‘sözde’ izin düzenlemesi EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP, TBMM Adalet Komisyonu’nda alt komisyona sevk edilen Seçimlerin Temel Hükümleri Yasasõ’nda değişiklik öngören yasa önerisinde değişiklik yapmayõ planlõyor. Anayasanõn, seçim yasalarõndaki değişikliklerinin 1 yõl içinde yapõlacak seçimde uygulanamayacağõna ilişkin hükmü nedeniyle önerinin 2011 yõlõndaki genel seçimde uygulanmasõnõ isteyen AKP, bu nedenle yasa önerisinin 15 Nisan’a kadar yürürlüğe girmesini hedefliyor. AKP, alt komisyonda öneri üzerinde şu değişiklikleri yapmayõ planlõyor: ?? Öneride, genel seçimlerde seçimin başlangõç tarihinden itibaren vatandaşõn oyunu etkileyecek biçimde kamuoyu araştõrmalarõ, anketler ve tahminlerin yayõmlanmasõ yasağõ kaldõrõlõyor. ?? Kürtçe propagandaya koşullu izin verilecek. Alt komisyonda, mevcut yasanõn “Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbular üzerinde Türk bayrağı, dini ibareler bulundurulması yasaktır. Radyo ve televizyonda yapılacak propaganda yayınlarıyla, diğer seçim propagandalarında Türkçeden başka dil ve yazı kullanılması yasaktır” hükmünü düzenleyen 58. maddesine “Ancak siyasi partiler ve bağımsız adaylar seçim çalışmalarında yerel dil ve lehçelerde sözlü propaganda yapabilirler” fõkrasõ eklenecek. ?? Yasa önerisinin, seçim propagandasõnõn cep telefonlarõna ve e-posta adreslerine sesli, görüntülü veya yazõlõ mesaj gönderilmesi yoluyla yapõlmasõna ilişkin maddesinde değişiklik yapõlacak. Cep telefonlarõna ve e- posta adreslerine mesaj yoluyla propaganda yapõlmasõ yasaklanacak. ?? Siyasi partilerin seçim sürecinde YSK’de temsil edilmesine ilişkin bir hüküm yasa önerisine eklenecek. YSK’den itiraz Öneriyle ilgili olarak komisyona görüşünü gönderen YSK, şeffaf sandõk öngörülmesi nedeniyle eski sandõklarõn satõşõ için yetki istedi. Oy zarflarõnõn da büyütüleceğine dikkat çeken YSK, hazõrda 55 milyon küçük zarf bulunduğunu, bu zarflarõn bitinceye kadar kullanõlmasõnõ önerdi. YSK, yeni yapõlacak oy sandõklarõnõn saklanmasõ konusunda da sõkõntõ yaşanacağõnõ bildirdi. Muhalefet, AKP’nin seçim yasalarõnõ değiştirmekteki amacõnõn iktidar koltuğunu korumak olduğunu vurguladõ ‘Güdümlü seçim hazõrlõğõ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle