Katalog

CMYB C M Y B Karıncalar Neleri Bilmez? Karıncalar. Durmadan telaşla oraya buraya koşarlar. Sıralar halinde birbirini izleyerek bir şeyler taşırlar. Yuvalarına götürdükleri her şeyi biriktirirler. Lafonten’in öyküsü ünlüdür. Tutumlu karınca ile çalıp söyleyen ağustosböceğinin öyküsü. Bu öykü pek de gerçekçi değildir ama olsun, ibret verir diye yazılmıştır. Karıncalar çalışkandır, bu doğru. Hep de insanlara örnek gösterilir. Ama karıncalar ‘neden durmadan çalıştıklarını’ bilmezler. Çalışıp çalışıp da ne olduğunu sormazlar. İçgüdülerinin yönettiği hayvancıklardır onlar. Bilinçleri yoktur. Beslenmek, üremek, korunmak için yaşarlar. Ama onlar bunu bilmez. Doğarlar, çalışırlar ve ölürler. İnsanlar da gitgide onlara benzemeye başladı. İnsanlar da sabahtan akşama kadar çalışmak zorundalar. Para kazanmak, mal edinmek için çalışırlar. Sonra da kendilerini doğadan koparan yaşamları için para harcarlar. Güneş almayan evler yapıp klimalar takarlar. Her şeylerini elektrikle çalıştırırlar. Alanları daraltıp yollar yaparlar. O yollarda gitmek için arabalar alırlar. Hepsini ödemek için de sabahtan akşama kadar çalışırlar. Çalışamazlarsa işsiz kalır, çok üzülürler. Çünkü çalışamayıp para kazanamayana yaşam hakkı vermezler. Giderek karıncalara benziyor insanlar da. Neden çalıştığını bilmeden çalışmak. Kime çalıştığını bilmeden çalışmak. Yaşamının anlamını sormadan yaşamak. Sonra da edindiği mallarla sevinmek. Edindiği mallarla övünmek. Sonra ölünce arkasından miras kavgaları. “O kime kalıyor, bu neden onun oluyor” diye kavgalaşmak. İşte karıncalar bütün bunları bilmiyor. Doğuyorlar, çalışıyorlar, ölüyorlar. Onlar içgüdüleriyle yaşıyorlar diyoruz. Onlara bilinçsiz diyoruz. Ya insanlara ne demeli? Ben hiçbir şey diyemiyorum. Belki siz bir şey dersiniz... Mardin’in yapõlarõ, insanlarõ ve gündelik yaşamõ, “Mardinim Kat- man Katman” başlõğõ altõnda İstan- bul Kültür Üniversitesi’nde sergile- niyor. Sergide, yalnõzca Mardin’e ait değerler değil, aynõ zamanda kentin yok olmasõna yol açabilecek du- rumlara ilişkin düşünceler de payla- şõlõyor. İKÜ Çağdaş Sanat Atölyesi çalõş- malarõ kapsamõnda, film gösterimi ve fotoğraflardan oluşan sergi, İKÜ Mi- marlõk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esra Fidanoğlu yürütücülü- ğünde, Mimarlõk Bölümü’nden “Toplum ve Mimarlık” dersinin 10 öğrencisinin katõlõmlarõyla ger- çekleştirilen atölye çalõşmalarõnõn sonunda hayata geçirilmiş. Film ve sergiye mimar-fotoğraf sanatçõsõ Ce- mal Emden ve İstanbul Kültür Üni- versitesi Sanat Tasarõm Fakültesi öğrencisi Ahmet Bikiç de fotoğraf- larõyla destek vermiş. Serginin göstermek istediği du- rum, Mardin’de günümüzde görülür hale gelmiş olan katmanlaşma. Ge- leneksel değerler ile yeni kentlilik alõşkanlõklarõnõn edinilmesi sebebiy- le, kente bazõ bölümlerinde hâkim ol- maya başlayan modernleşme. Bu modernleşme halinin kente yansõ- malarõ mimari gözle incelenmiş. Pro- je ekibi, çalõşmalarõnõ hazõrlarken Mardin’i gündelik hayat üzerinden in- celemiş ve bugüne ait değerlere dik- kat çekmeye çalõşmõş. Nisan ayõnõn ilk haftasõna kadar açõk olacak sergiye gidenler, İKÜ Çağdaş Sanat Atölyesi’nin girişinde bulunan Mavi Küp ile de film gös- terimlerini izleyebilecekler. Mavi Küp İKÜ Çağdaş Sanat Atölyesi, Mar- din’de yapõlan çalõşmalarõ, çekilen filmleri, multivizyon çalõşmasõ ha- linde, İstanbul Kültür Üniversite- si’nin giriş katõnda Mavi Küp ile ser- giliyor. Mardin’e mimari açõdan yak- laşõlarak şehrin mekânlarõna, kültü- rüne ayna tutuluyor. HAFTANIN SÖZÜ Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır. MONTAIGNE ERDAL ATABEK 20 MART 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Gidiş Nereye? Günlerdir aynı konu tartışılıyor ve herkesin birbirine sorduğu soru şu: “Türkiye nereye gidiyor?” Evet, gerçekten de nereye gidiyoruz; demokrasiye mi? Yoksa otoriter bir rejime mi? Tabii bu soruya herkes farklı yanıtlar vermekte. Bu soruyu bizim liberallerimize ve İslamcılarımıza sorduğunuz zaman alacağınız yanıt üç aşağı beş yukarı aynıdır. Kısaca şöyle diyeceklerdir size: “Türkiye demokrasiye gidiyor, AKP iktidarından önceki döneme göre daha demokratik bir ülkedeyiz, askeri vesayet kalkıyor” Peki bu tez ne kadar doğru? Gerçekten Türkiye sekiz yıl öncesine göre daha mı demokratik? Askeri vesayetin ortadan kalkması, Türkiye’nin demokratikleştiği anlamına mı geliyor? Bu soruların yanıtlarını vermek gerek. İlk önce şunu çok açık bir şekilde belirtelim: Askeri vesayetin ortadan kalkması, Türkiye’nin demokratikleştiği anlamına gelmez. Her şeyden önce Türkiye’de demokrasisinin önündeki engelleri iyi anlamamız gerekiyor. Hiç şüphesiz ki demokrasinin önünde başka engeller de var. Bu engellerden en önemlisi de sivillerdir. Evet, demokrasi kültürünü içselleştiremeyen siviller de en az askerler kadar demokrasiye zarar vermiştir. Şimdi gelelim günümüzdeki tartışmaya; evet, bugün için artık bir askeri darbeden söz etmek mümkün değil. Hem dünya konjonktürü de buna uygun değil. 2002’den bugüne dek iktidarda olan AKP, her geçen gün demokrasiyi tahrip eden, ortadan kaldıran uygulamalara imza atmakta. Sonuç olarak, demokrasiyi özümseyen, içselleştiren herkes askeri darbelere karşı çıkmalıdır. Ne var ki, aynı zamanda sivillerin anti demokratik otoriter eğilimlerine de karşı çıkılmalıdır. Bugün Türkiye hızla bir sivil diktaya doğru ilerlemektedir. Bunu görmezlikten gelmek ise demokrasiye ihanettir… Doğan Ergenç AOF 2. SINIF BİZE YAZIN figen_atalay@yahoo.com GENÇLERİN KÖŞESİ İzmir Yöneliş Koleji, Dünya Pi Günü’nü kutladı. Kutlamalarda öğrenciler Pi sayısını ve matematiği yaşamla buluşturmanın yolunu ve yön- temlerini gösteren etkinlikler gerçekleştirdi. Öğ- rencilerin, Pi sayısını matematikte öğrenmelerinin ya- nı sıra, günlük yaşamlarına da uyarlayabilmelerini sağla- mak amacıyla düzenlenen organizasyonda “Pi sayısı bilgi ya- rışması” yapıldı ve “Pi Günü” ile ilgili şiirler okundu. ‘Projeni Kap Gel’ Kadir Has Üniversitesi, liseler arasõ proje yarõşmasõ düzenliyor. Fen bilimleri ve mühendislik alanõnda tüm lise öğrencilerine açõk olan “Projeni Kap Gel” yarõşmasõna katõlmak için, proje özeti son teslim tarihi 9 Nisan 2010. Yarõşmaya katõlmak isteyen öğrenciler, en fazla 3 kişilik takõmlar oluşturacaklar ve hazõrlayacaklarõ çalõşmalarõnõ posterler eşliğinde Değerlendirme Kurulu’na sunacak. Sunumlar için gerekli tüm donanõm ve yazõlõm ortamõ Kadir Has Üniversitesi tarafõndan sağlanacak. Projelerin özgünlük, yaratõcõlõk, yeni buluşlar, geliştirmeye açõklõk, kullanõm kolaylõğõ, yararlõlõk, farklõ ortamlarda çalõşabilme, poster ve poster performansõ gibi kriterler göz önüne alõnarak değerlendirileceği yarõşmada öğrenciler; Kadir Has Üniversitesi’nin kütüphanesi ve laboratuvarlarõndan yararlanabilecek. Yarõşmanõn ödül töreni 30 Nisan 2010 tarihinde yapõlacak. Koç Özel İlköğretim Okulu’nda tiyatro festivali Vehbi Koç Vakfõ Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi, ISTA (Uluslararasõ Okul Tiyatrolarõ Derneği) Tiyatro Festivali’ne evsahipliği yapõ- yor. Festival kapsamõnda aralarõnda İngiltere, Rusya, Danimarka, Almanya, Türkmenistan, Eti- yopya ve Macaristan’dan katõlõmcõlarõn da bu- lunduğu, 3 kõtadan toplam 124 öğrenci ve 23 mi- safir öğretmen Türkiye’de buluşuyor. Bu yõlki temasõ “Feribotlardaki anlar ve köprüden gö- rünümler” olarak belirlenen organizasyon, 6. sõ- nõftan 10. sõnõfa kadar öğrencilerin katõlõmõyla gerçekleştiriliyor. Festivale, Türkiye’den İzmir Türk Koleji ve İstanbul International Commu- nity School Okullarõ katõlõyor. Mardin’den ‘anlar’ ve ‘insanlar’ İstanbul Kültür Üniversitesi’nde sergileniyor Yöneliş’te ‘Pi Günü’ kutlaması Lise öğrencileri İstanbul’u tartışıyor “İstanbul Liselerarasõ Münazara Yarõşmasõ” başladõ. İstek Özel Ke- mal Atatürk Lisesi ve Yeditepe Üniversitesi Münazara Kulübü iş- birliği ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsa- mõnda düzenlenen yarõşmaya, 38 liseden 152 öğrenci katõlõyor. Ana temasõ “İstanbul” olan yarõşma, İstek Kemal Atatürk Kampusu’nda yapõlõyor. Amacõ öğrencilerin kendilerini ifade etme, becerilerini geliştirme ve liseler arasõnda kültür ile bilgi paylaşõmõnõ sağlamak olan yarõş- manõn öncesinde katõlõmcõlara, Ye- ditepe Üniversitesi’nde, “Etkili Sunum Teknikleri”, “Argüman- tasyon Eğitimi” “Etkili Konuşma Eğitimi” seminerleri de verildi. KADİR HAS’TA YARIŞMA 21 MART 2010 PAZAR SAAT: 11.00 KONUMUZ “TÜRKİYE’DE BOZULAN HUKUK DÜZENİ” KONUŞMACIMIZ ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU ESKİ YARSAV BAŞKANI TARİH: 21 MART 2010 PAZAR SAAT: 11.00 YER: MECİDİYEKÖY KÜLTÜR MERKEZİ ALİ SAMİ YEN STADI YANI KAT OTOPARKI KAT: 6 İLETİŞİM: 0533 438 50 22 - 0537 871 82 34 - 0532 275 21 42 KAHVALTI EDERİ: 20 TL. - LÜTFEN YER AYIRTINIZ İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI www.cumok.org Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. BATUHAN KESLER İstanbul Bilim Üniversitesi’nden almış olduğum öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. SEVGİ YAVAŞ İTÜ TURİZM OKULU MAÇKA Havayolları ve seyahat acentesi alanında iş imkânı yaratan uluslararası (IATA-UFTA) onaylı diploma. Müracaat : Ece Öznal (Eğitim Koordinatörü) Tel : 0533 554 55 99 www.iata.org 5 ayda uluslararası diploma ve kariyer